Etiket: Irak’taki

  • Irak’taki deprem Diyarbakır, Mardin ve Batman’da korkuya neden oldu

    Irak’ta meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki deprem, hissedildiği Diyarbakır, Mardin ve Batman’da korkuya neden oldu. Vatandaşlar evlerini terk ederek, sokaklara kaçıştı.

    Irak’ta merkez üssü Süleymaniye olan 7.2’lik bir deprem meydana geldi. Deprem, hissedildiği Diyarbakır, Mardin ve Batman’da korkuya neden oldu. Yaklaşık 40 saniye süren deprem nedeniyle panik yaşayan vatandaşlar, kendilerini sokağa attı. Mardin’de çocuğunu kucaklayarak sokağa çıkan bir vatandaş, “Depremi eşim bayağı hissetti. Eşim panikledi bu yüzden çok korktum” dedi.

  • BTSO Başkanı Burkay: “İş dünyası olarak Kuzey Irak’taki bu hamleyi tanımıyoruz”

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki referanduma ilişkin, “Uluslararası alanda karşılığı olmayan ve bölgeyi kaosa sürükleyecek bu hamleyi iş dünyası olarak kesinlikle tanımıyoruz. Bölgede barışın ve huzurun teminatı olan Türkiye’miz, komşu ülkelerde de barışın ve kardeşliğin tesisi için gereken tüm adımları kararlılıkla atacaktır” dedi.

    BTSO Eylül Ayı Meclis ile Müşterek Komite Toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’nin morale en fazla ihtiyaç duyduğu her dönemde Bursa’nın lider şehir olma vasfıyla üzerine düşen sorumluluğu layıkıyla yerine getirmeyi başardığını söyledi. Bursa iş dünyasının ‘Zaferin Cephanesi Üretimdir’ anlayışıyla Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmaktan vazgeçmediğini dile getiren Burkay, “Bursa, yatırımdan üretime, istihdamdan ihracata, tüm ekonomik göstergelerde Türkiye ortalamasından daha yüksek bir performans gösterdi. Türkiye kendisine güvenen ve yatırım yapanlarla birlikte çok daha güçlü ve müreffeh bir geleceğe doğru ilerlemektedir. Bursa iş dünyası olarak 39 bin üyemizle birlikte üretmeye ve ekonomimizi büyütmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

    “Komite ve meclisimiz bursa için çalışıyor”

    Burkay, BTSO meclis ve meslek komitesi üyelerinin Bursa ve ülke ekonomisinin kalkınması için büyük bir özveriyle çalıştığını söyledi. BTSO çatısı altında 4 yılda başta komite ve konsey toplantıları olmak üzere yaklaşık 3 bin 600 toplantının yapıldığını ifade eden Burkay, “BTSO tarihinin belki de en yüksek performansıyla gerçekleştirilen bu toplantılarda ülkemize ve kentimize değer katan çok önemli kararlara imza attık” dedi. 51 Meslek Komitesi’nin ve 20 Sektörel Konseyin ortak akıl etrafındaki buluşmalarının Odanın projelerinin odak noktasını oluşturduğunu belirten Burkay, “Bursa’mızın hedeflerine ulaşmasında emeği geçen tüm meclis üyelerimize, komitelerimize ve konseylerimize teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Üyelerimiz dünya arenasında güçleniyor”

    BTSO olarak 16 makro projeyle yola çıktıklarını, bugün 40’a yakın yeni projeyi hayata geçirerek, Türkiye’deki oda ve borsalara rol model olduklarını ifade eden Burkay, “İhracata dayalı kalkınma hedeflerimiz doğrultusunda uygulamaya aldığımız Küresel Fuar Acentesi’nden Ticari Safari’ye Ur-Ge ve kümelenme projelerimizden Türk Ticaret Merkezlerine kadar birçok önemli projemiz sayesinde 39 bin üyemiz, dünya pazarlarında artık çok daha güçlü bir konuma yükseliyor” ifadelerini kullandı.

    “Projelerimize odaklandık”

    Burkay, Bakanlar Kurulu kararıyla tüm oda ve borsalarda organ seçimlerinin ertelenmesine ilişkin, “Öncelikle alınan kararın iş dünyamız ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bizler seçimlere değil, projelere odaklanan bir anlayışla çalışmalarımıza aynı yüksek tempoyla devam edeceğiz” dedi.

    Kuzey Irak mesajı

    Başkan Burkay, Kuzey Irak’ta Bölgesel Yönetimin referandum girişimine yönelik, “Uluslararası alanda karşılığı olmayan ve bölgeyi kaosa sürükleyecek bu hamleyi iş dünyası olarak kesinlikle tanımıyoruz. Bölgede barışın ve huzurun teminatı olan Türkiye’miz, komşu ülkelerde de barışın ve kardeşliğin tesisi için gereken tüm adımları kararlılıkla atacaktır. Bursa iş dünyası olarak devletimizin ve hükümetimizin atacağı her adımda yanındayız. Gerek Irak gerekse de komşu ülkelerimizde yaşanan dramların biran önce son bulmasını diliyor, tüm halkların huzur ve kardeşlik içerisinde yaşayacağı istikrarlı bir düzenin kurulmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

    Müşterek Komiteler ve Eylül Ayı Meclis Toplantısının ardından BTSO yönetim kurulu, komite ve meclis üyeleri yemek programında bir araya geldi.

  • Üniversite öğrencilerinden Kuzek Irak’taki referanduma tepki

    Marmara Üniversitesi öğrencileri, Kuzey Irak’ta referandum yapma hazırlığında olan Barzani’ye tepki gösterdi. Bölgede ikinci bir İsrail’in oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden öğrenciler, Türkiye’nin somut adımlar atarak referandumu durdurmasını istedi.

    Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi önünde bir araya gelen yaklaşık yüz kadar öğrenci grubu, Kuzey Irak’ta yapılması planlanan referandumu protesto etti. Kerkük ve Musul’un Türk yurdu olduğunu ve Türk kalacağını ifade eden öğrenciler, yaptıkları açıklama ile Barzani’ye tepki gösterdi. Yerleşkenin girişinde bir açıklama yapan öğrenciler, “Amerika’nın bölgemizdeki milli devletleri bölerek bir kukla devlet yaratma projesi gelip Türkmen kardeşlerimizin diyarına dayanmıştır. Bugün Kerkük’te yaşananlar uzunca bir süredir oynanan oyunun devamıdır. Baş terörist Amerika’nın 90’larda bölgeye geldiğinden beri amacı, milli devletleri bölmek ve kukla devletler yaratmaktır. Kerkük ve Musul’da yaşananlar Irak’ın bölünme sürecinin devamıdır. Bölgedeki milli devletleri bölerek ikinci İsrail oluşturulması planlanmaktadır. Bu yüzden Irak’ın bütünlüğü Türkiye’nin bütünlüğüdür” dedi.

    “Ne mutlu Türküm diyene, Vatan sana canım feda, Kerkük Türktür Türk kalacak” şeklinde sloganlar atan öğrenci grubunun açıklamaları sırasında polis ekipleri ve üniversitenin güvenlik görevlileri çevrede önlem aldı. Öğrencilerin açıklaması sırasında bir vatandaş ise “Burada yüzlerce öğrenci varken neden sadece bu öğrenciler bu davaya sahip çıkıyor. Bu dava hepimizin davası. Neden Türk milleti bu davaya sahip çıkmıyor” şeklinde tepki gösterdi. Açıklamaların ardından öğrenciler olaysız bir şekilde dağıldı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Suriye, Irak’taki vahşet yüreğimizi parçalıyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Asırlar boyunca İslam’ın ve Müslümanların en nadide eserlerine ev sahipliği yapmış Suriye ve Irak topraklarında yaşanan vahşet, yüreğimizi parçalıyor, yakıyor. Bazen şunu söylüyorum, ah Suriye keşke seni tanımasaydım. Tanıdıktan sonra tabii bu çok daha ağırımıza gidiyor bütün o eserlerin yer ile yeksan olması bizi gerçekten yakıyor, yıkıyor” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen “Mukaddes Emanetler Işığında Sergi ve Konferansı”na katıldı. Konferansa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İl Başkanı Selim Temurci ve çok sayıda sanatçı ve davetli katıldı.

    Konuşmasının başında program ile ilgili iyi dileklerini aktaran Erdoğan, kutsal emanetlerin ecdat döneminde son derece dikkatli bir şekilde korunduğuna dikkat çekerek, “Bugün çevremize baktığımızda İslam tarihi bakımından nice eserin nice eşyanın ya tamamen kaybolup gittiğini ya da tamamen kaybolduğunu görüyoruz. Halbuki medeniyetler manevi olduğu kadar maddi mirasları ile de yaşarlar yaşatılırlar. Bu maddi mirasın orijinalleri hassasiyetle muhafaza edilirken onlardan ilham alınarak üretilen yeni nesillerin günlük hayatlarının bir parçası haline getirilmesi çok ama çok önemlidir. Peygamber Efendimiz’in (S.A.V) kendisi hayattayken başlayan onu hayatına hürmet gayretlerinin daha sonra hoyrat bir şekilde ortadan kaldırılmaya çalışılmasından üzüntü duyuyoruz. Bizim ecdadımız Medine’deki son asker oradan çekilinceye kadar Peygamber Efendimiz (S.A.V) ‘in aziz hatıralarına hürmette kusur etmemiştir. İstanbul’dan Mekke ve Medine’ye gönderilen Surre alayları bu hürmetin en önemli sembollerinden birisidir” dedi.

    “Mekke ve Medine’de bulunan gariplere yardım ulaştıracak bir fon kurabiliriz”

    3 aylar süresince Mekke ve Medine’de bulunan yardım ihtiyacı olanlara bir fon mekanizması kurulabileceğine ifade eden Erdoğan, “Milletimizin tamamının katkılarıyla oluşturulacak bir fon aracılığıyla mübarek üç aylar boyunca Mekke ve Medine’de bulunan dünyanın her köşesinden gelmiş gariplere yardım ulaştıracak bir mekanizmayı da kurabiliriz. Bunun da gayreti içinde olmamız gerekir diye düşünüyorum” diye konuştu.

    “Suriye, Irak’taki vahşet yüreğimizi parçalıyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’deki iç savaşta asırlık eserlerin de yakılıp yıkıldığına değinerek, “Asırlar boyunca İslam’ın ve Müslümanların en nadide eserlerine ev sahipliği yapmış Suriye ve Irak topraklarında yaşanan vahşet, yüreğimizi parçalıyor, yakıyor. Bazen şunu söylüyorum, ah Suriye keşke seni tanımasaydım. Tanıdıktan sonra tabii bu çok daha ağırımıza gidiyor bütün o eserlerin yer ile yeksan olması bizi gerçekten yakıyor, yıkıyor” şeklinde konuştu.

    “Türkiye’nin istiklali ve istikbali, İslam coğrafyasının istiklal ve istikbaline önderlik edecektir”

    Türkiye üzerindeki oyunlarla birlik ve bütünlüğün bozulmasına izin verilmeyeceğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Hem kendi sınırlarımız boyunca hem de uluslararası alanda elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz. Esasen bölgede oynanan oyunun bizim birliğimizi beraberliğimizi geleceğimizi hedef aldığımızı çok iyi biliyoruz. Ama ne yazık ki hala birliğimize beraberliğimize, gayret sarf etmeyip, ‘acaba nasıl bölünebiliriz’ bunun gayreti içerisinde olunması bizi ayrıca yaralıyor. Her zamankinden çok daha fazla birliğe, beraberliğe, kardeşliğimizi güçlendirmeye ihtiyacımızın olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bizim bu birliğimiz tartışılmaz. Bugüne kadar bu senaryonun neticeye ulaşmasına izin vermedik. İnşallah bundan sonra da bölünmemize zemin hazırlama içerisine girenlere bu fırsatı milletimiz ile izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin istiklali ve istikbali için yürüttüğü mücadelenin başarısı tıpkı bin yıldır olduğu gibi tüm İslam coğrafyasının istikbali ve istiklaline önderlik edecektir.”

    “Her kriz yeni bir fırsattır”

    Yaşanan her krizin yeni bir fırsat olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize kurulan tuzakları tersine çevirip yeni bir yükselişin basamakları haline getirebiliriz. Bu şansımız ve insan gücümüz var. Bunun için birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize çok sıkı bir şekilde sahip çıkmamız şart. Yeni dönemde siyaset, ekonomi ve güvenlik boyutundaki başarılarımızı, medeniyetimizin ihyası için olmazsa olmazı olarak gördüğümüz eğitim ile kültür ile sanatla tahkim etmeliyiz” dedi.

    Erdoğan, konuşmasının devamında Arif Nihat Asya’nın ‘Naat’ şiirinde geçen ve ‘Neler duydu şu dünyada, Mevlid’ine hayran kulaklarımız’ mısraları ile başlayan dizesini okuyarak, “ Tüm unsurları ile medeniyetimize sahip çıkacağız. Önümüzdeki dönemde medeniyetimizin ihyası için yürütülen çalışmaları en az güvenlikteki en az diplomatik alandaki başarılar kadar önemli görüyoruz” dedi.

    Program sonunda Erdoğan beraberindeki heyet ile birlikte kutsal emanetler sergisini gezdi.

  • (Özel Haber) Suriye ve Irak’taki sıkıntılar Mersin Serbest Bölgesi’ni de vurdu

    Türkiye’nin faaliyete geçen ilk serbest bölgesi olan Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacmi, kurulduğu günden bu yana geçen 28 yılda yaklaşık 56 milyar dolara ulaştı. Son 5 yıllık dönemde gerçekleştirilen ticaret hacmi ortalaması yıllık 3,5 milyar dolar olan bölgenin ticaret hacmi, 2016’nın ilk 10 ayında ise komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılar nedeniyle yüzde 17 düştü.

    2016 yılı Ekim sonu itibarıyla gerçekleştirdiği 2,3 milyar dolar işlem hacmi ile Türkiye’nin mevcut 19 serbest bölgesi içinde Ege Serbest Bölgesi’nden sonra 2’nci sırada yer alan Mersin Serbest Bölgesi, kente ve ülke ekonomisine sağladığı katkılarla öne çıkıyor. Ancak, son dönemde özellikle Suriye’de yaşanan savaş ve Irak’taki sıkıntılar, Mersin Serbest Bölgesi’ni de etkiledi. Mersin Serbest Bölge İşleticisi A.Ş. (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, bölgenin ticaret hacminde bu yılın ilk 10 ayında geçen yıla göre yüzde 17’lik düşüş yaşandığını söyledi.

    Bölgenin ticaret hacmi 28 yılda 56 milyar dolara ulaştı

    MESBAŞ Genel Müdürü Mum, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, toplam alanı 836 bin 322 metrekare, net yatırım alanı 625 bin 565 metrekare olan bölgede, 696 firmanın faaliyet gösterdiğini, 7 bin 870 kişinin doğrudan istihdam edildiğini, dolaylı istihdam ile bu rakamın 9 bin kişiye ulaştığını ifade etti. Yatırım alanlarının tamamının yatırımcı firmalara tahsis edildiğini belirten Mum, bölgenin 1087 yılında kuruluşundan 2015 yılı sonuna kadar gerçekleştirilen ticaret hacminin 53,7 milyar dolara, bu yılın ilk 10 ayındaki 2,3 milyar dolar ile birlikte ise 56 milyar dolara ulaştığı bilgisini verdi.

    “Komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılar nedeniyle ticaret hacminde yüzde 17’lik azalma oldu”

    Mersin Serbest Bölgesi’nin, bulunduğu coğrafya itibariyle aynı zamanda komşu ülkelerle olan ticarette de ön planda bulunduğuna dikkat çeken Mum, “Ancak, içinde bulunduğumuz yıl itibariyle komşu ülkelerde olan siyasi ve diğer anlamdaki sıkıntılar nedeniyle ticaret hacminde azalma oldu. Çünkü Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacminin sağlanmasında en çok rakam yükselten ülkeler Irak, İran ve Suriye’dir. Geçen yıl ilk 10 aylık dönemde 2,8 milyar dolarlık işlem yapıldı. Bu yıl ise aynı dönemde yaklaşık 2,3 milyar dolarlık işlem gerçekleştirildi. Yüzde 17’lik bir azalma söz konusu. Bu azalmanın yaklaşık yüzde 80’i de Irak ve Suriye ile olan ticaretin azalmasından kaynaklanıyor. Ama diğer ülkelerle olan ticarette paralellik seyrediyor aynı oranda. Zaten bölge de şu anda yüzde 100 dolu olduğu için yeni yatırımlar yapamıyoruz. Mevcut firmaların sağladıkları döngüyü gerçekleştirmeleri veya artırmaları konusundaki destekleri vermeye çalışıyoruz” dedi.

    “Irak’taki güvenlik boşlukları ticareti olumsuz etkiliyor”

    Suriye’de zaten bir savaş yaşandığını, Irak’ta da benzer sıkıntılar olduğunu ve bu nedenle Irak ile bağlantıları yüksek olan Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacminin olumsuz etkilendiğini dile getiren Mum, “Irak ile her zaman için Kuzey Irak faktöründen ve oradaki geçişlerde yaşanan sıkıntılardan mal teslimlerinde, Irak’ın merkez bölgelerine giden ürünlerin kuzeydeki kontrol ve diğer araç geçişlerindeki sıkıntılardan dolayı maalesef bu yönde tam bir rahatlık sağlanamamaktadır. Bu sebeplerle ticaret hacminde azalmalar meydana gelmiştir. Biliyorsunuz Suriye’nin kuzeyinde olan bazı sıkıntılar aynı şekilde Irak’ta da meydana gelmektedir ve güvenlik boşlukları hasıl olmaktadır. Bunlar sebebiyle ticaret de etkilenmektedir ve dolayısıyla Mersin Serbest Bölgesi’nin Irak ile olan bağlantılarının yüksek olması sebebiyle ticaret hacmi de aynı oranda olumsuz olarak etkilenmektedir. Ancak, bu geçişlerin ve kontrollerin uygun hale getirilmesiyle ve bu sorunların ortadan kalkmasıyla bu olumsuzluklar da ortadan kalkacaktır” diye konuştu.

    “Yıl sonu 3 milyar dolara yakın ticaret hacmi bekliyoruz”

    Bu yıl sonuna kadar belki yüzde 1’lik bir düşüş daha olabileceğini ve bölgede 3 milyar dolara yakın bir ticaret hacmi gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini kaydeden Mum, şöyle devam etti: “Tabi ki her milyon dolar Türkiye için önemli. Ancak, Türkiye dış ticareti içerisinde çok önemsiz bir rakam gibi düşünebiliriz bunu. Küçük bir düşüş, dolayısıyla olumsuz bir etken sağlamaz. Önemli olan bundan sonraki süreçlerde bunu artıracak formülleri bulmamızdır, bunun devam etmemesidir veya önümüzdeki yıllarda daha fazla azalışa meydan verecek durumları sağlamamamız lazım. O zaman daha çok olumsuzluklarla karşı karşıya kalırız. Son 5 yıllık dönemde Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacmi ortalama yıllık 3,5 milyar dolardır. Dolayısıyla bu sene o rakama ulaşamayacaktır ama en azından bundan sonraki yıllarda bunu yine 3,5 milyar dolar seviyelerine çıkaracak adımları atmamız lazım. Geçen sene 3,4 milyar dolar civarıydı. Şimdi tahmin ediyorum 3 milyar dolar civarı olacaktır.”

    “Irak’ta istikrarının oluşması bizim için son derece önemli”

    Irak’ta yaşanan durumun çok önemli olduğunun altını çizen Genel Müdür Mum, “Oradaki siyasi istikrarın oluşması, güvenlik istikrarının oluşması son derece önemli. O ülkelerin ticaret hacimleri bizi de etkiliyor. Bu sene itibariyle çok fazla büyük bir değişiklik olmayacaktır diye düşünüyoruz. Ama tahmin ediyorum önümüzdeki sene ilk üç aydan sonra bazı düzelmelerin sağlanması mümkün olabilir. Özellikle Irak bölgesinde düzelmenin olabileceğini düşünüyoruz. Irak ile olan karayolu bağlantımız önemli. Bu yolun düzenli ve güvenli hale gelmesiyle bence bizim ihracatçılarımız için de olumlu bir etken sağlanmış olacak. Oradaki geçişlerin, kontrollerin biraz daha düzenli hale gelmesi, oradaki güvenlik boşluğunun ortadan kalkmasıyla beraber mal teslimlerinin de buna bağlı olarak kolaylaşacağı ve buradan Irak’a mal gönderecek firmaların bu teslimatları daha kolay ve güvenli yapmaları neticesinde ticaret hacminin önümüzdeki yıl ilk üç ayından sonra toparlanacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Ticaret hacminde iki, istihdamda üçüncü sırada yer alıyoruz”

    Mersin Serbest Bölgesi’nin, 2016 yılı Ekim sonu itibarıyla gerçekleştirdiği 2,3 milyar dolar ticaret hacmi ile Türkiye’deki 19 serbest bölge içerisinde, Ege Serbest Bölgesi’nden sonra 2’inci sırada yer aldığına işaret eden Mum, sağladığı 7 bin 870 kişilik doğrudan istihdam ile de Ege ve Bursa Serbest Bölgelerinden sonra 3’ün sırada bulunduğunu söyledi. Mum, “Biz, Ege Serbest Bölgesi ile karşılaştırma yaptığımızda 2’inci sırada kalıyoruz ama Ege Serbest Bölgesi bizim üç katı büyük bir alanda ticaret yapıyor, hareketlilik ve yatırım sağlıyor. Biz onların üçte biri bir alanda bu döngüyü sağlayabiliyoruz. Olaya bu açıdan bakıldığında Mersin Serbest Bölgesi’ndeki ticaret döngüsünün ne kadar yüksek olduğunu da buradan görüyoruz. Bölgeden bizim lokasyonumuzun avantajı var. Buradan deniz yolu bağlantısının olması ve doğrudan kendi rıhtımından olması dolayısıyla 682 değişik ürünün 112 değişik ülkeyle ticaretini yapıyoruz. Gayet geniş bir yelpaze içerisinde ticaret yapıyoruz. Bu bizim avantajımız” dedi.