Etiket: İrade

  • ‘Milli irade ‘İla’yı Kelimetullah İmanında Sadıktır’

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Cumhuriyet, yüce milletimizin varlık sebebi olan İla’yı kelimetullah için ‘nizamı alem’ anlayışının seçkin bir sonucudur. Yüce Milletimizin, birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla kendi temelleri üzerinde yeniden dirilişi, muhteşem ecdadın ufkuna yürüyüşüdür.’ dedi.

    EMSALSİZ BİR YÜKSELİŞ

    Aydemir, ‘Cumhuriyetle birlikte vurgulanan gerçek, Türk milletinin Mekki kıymetleriyle birlikte küresel idrake belletilmesi, Akif’in ifadesiyle, ‘kimi hindu kimi yamyam kimi bilem ne bela olan istilacılarca yok olması beklenen bir büyük milletin kendi değerleriyle emsalsiz bir yükselişidir. Çanakkale’den Aziziye’ye Kut’ul Amare’den Sakarya’ya bir destan serisi halinde kaydedilen ila’yı kelimetullah imanının ifadesidir.’ yorumunda bulundu

    ‘ÖLÜMÜ DE ÖLDÜREN RABBE SECDELER OLSUN’ ADANMIŞLIĞI

    Cumhuriyetin Kuruluşunun 95’inci yıldönümü dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un imanı tarif eden, ‘Mümin -ki bilir gördüğü yekruze cihanın/ Fevkinde ne alemleri var subh-i bekanın’ kaydına yer veren Milletvekili Aydemir, ‘Cumhuriyet, nefsini hakka adayan bu yüce milletin, ‘Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun’ adanmışlığıyla kendisini cihana vurgulamasıdır.’ ifadesine yer verdi.

    15 TEMMUZ HATIRLATMASI

    Cumhuriyet’in, Milli Şair Akif’in ‘Medeniyet size çoktan beridir diş biliyor/ Evvela parçalamak sonra da yutmak diliyor’ mısralarıyla vurguladığı küresel istilacı zihniyeti karşısında tarihte emsali olmayan milli irade kararlık ve dirayetinin vurgusu olduğunu belirten Milletvekili Aydemir, ‘Yüce milletimiz bu ruh asaletini, AK Liderimiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ufkunda buluşarak 15 Temmuz’da bir kerre daha ortaya koymuş, vatanın birliği, devletin dirliği, milletin bütünlüğüne göz diken hainlere bu imanla tarihi bir ders vermiştir. ‘ dedi.

    ALLAH Ü EKBER GÖKTEN ŞEHİTLER

    Aydemir, ‘Akif’imizin ifadesiyle, ‘Yılmam ölümden, Yaradan askerim; orduma gazi dedi peygamberim/ Bir dileğim var, ölürüm isterim/Yurduma tek düşman ayak basmasın/ Amin desin hep birden Yiğitler/Allah ü ekber gökten şehitler/ amin, amin Allah ü ekber’ niyazından ayrılmayarak, yüce milletimizi vahdet ve tevhitte buluşturan aziz ecdadımızı minnet, şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyor, aziz milli iradenin coşkusunu yürekten paylaşıyoruz.’ vurgusunda bulundu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Esed’in durumunu belirleyecek irade Suriye halkının iradesidir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dörtlü Suriye Zirvesi’nde, “Esed’in durumunu belirleyecek irade Suriye halkının iradesidir. Esed, bize göre muteber bir isim değildir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi’nde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    “Rusya Suriye hükümetini destekleme hakkını saklı tutuyor”

    Basın mensuplarının Beşar Esed rejimi hakkındaki sorusuna Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Siyasi süreç başlatılmalı, anayasa komitesi kurulmalı ve faaliyete başlamalıdır. Şu ya da bu şahsı görüşmedik bu zaten yapıcı olmaz. İdlib’le ilgili her şeyi zaten anlattım. Rusya Suriye hükümetini destekleme hakkını saklı tutuyor. Kısa bir süre evvel İdlib bölgesinde Halep topçu ateşine tutuldu. Hava savunma sistemlerimiz üssün 50 tane insansız hava aracı vurdu. Türk partnerimizle bu konuda yaptığımız her şey hedeflere uyuyor. Biz İdlib bölgesine 15-20 kilometre silahlar ve terör örgütlerinden temizlemek istiyoruz. Bu çalışma tamamlanmadı Türkiye ile işbirliği yapmaya devam edeceğiz” şeklinde cevap verdi.

    “Esed’in durumunu belirleyecek olan irade Suriye halkının iradesidir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, “Esed’in durum ne olacak? Her şeyden önce buradaki irade kişilere ait olan bir irade değildir. Esed’in durumunu belirleyecek olan irade Suriye halkının iradesidir. İçeride ve dışarıdaki Suriye halkı onunla ilgili kararı verecektir. Bize göre Esed 1 milyona yakan vatandaşının hayatına kastetmiş insan konumundadır. Bize göre muteber bir konumda değildir. Yaşananlar ortadadır, hala oradaki katliamlar devam ediyor. Temennimiz bu süreç bitmiş olur ve Suriye’de insanlar hayatının nasıl devam edecek sorusuna cevap bulmuş oluruz. İdlib’te 3.5 milyon insan yaşıyor. Bu insanlar nereden geldiler. Halep’ten kaçarak o varil bombalarından kaçarak geldiler. Son dönemlerde İdlib’te de yaşam hakları ortadan kalktı. Oradan kaçacakları tek yer Türkiye kaçacakları yerdi. Zaten bizde 3.5 milyon insan yaşıyor. Yeni bir 3.5 milyon insan ne kadar kaçardı bilemiyoruz. Ama Putin’le yaptığımız görüşmelerde attığımız adımlarla İdlib sürecinde 10 maddelik muhtıra burada yeni bir süreç başlattı. Bu süreçle orada kalıcı ateşkesi sağladık. Ateşkesin devamı tabi ki orada yaşayan insanları rahatlattı. Yıkılan binalar gördüğümüzde onların altında kalan insanları gördüğümüzde siyasetçi olarak bunların nasıl bedel ödeyeceğiz diye düşünüyoruz. Suriye’nin kuzeyinden mülteci olarak gelmiş olanlarla ilgili olarak attığımız adımlar ortada. Şu anda onlara verdiğimiz destekler ortada. İnsani olarak destekleri vermeliyiz. İnsani olarak ne gibi destekler verebiliriz diye konuştuk. Bunların adımlarını attık” ifadelerini kullandı.

    “Suriye halkı gelecek hakkında karar verecektir”

    Suriye halkının gelecek hakkında karar vereceğini söyleyen Almanya Başbakanı Angela Merkel ise, “Suriye halkının tamamı gelecekte siyasi sistemle ilgili özgür seçimlerde kendileri karar vermelidir. Kaçmak zorunda kalan Suriyeliler de bu karara katılmalıdır. Suriye halkı gelecek hakkında karar verecektir. Suriye rejimi çok sayıda insanı öldürdü. Bu açıdan siyasi bir çözüm diyoruz ama bu kolay olmayacaktır. Uluslararası toplumun göğüslemesi gerecek. İdlip’te böyle bir yola girildiği için çok mutluluk duyuyorum. Biz bunu destekliyoruz. Milyonlarca insanin tehlikeye atılmasını istemiyoruz. Bu sürecin sürdürüleceğine inanıyorum. Son haftalar belirli hedeflere ulaşılacağını ortaya koydu” dedi.

    “Suriye halkının egemenliğine saygı göstereceğiz”

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise şunları söyledi:

    “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerine katılıyorum. Suriye devletinin yapısıyla ilgili olarak bize karar vermek düşmez. Suriye halkının kendi geleceğini ortaya koyması için gerekli şartları ortaya koymaya yardımcı olabiliriz. Soçi’de verilen kararlar var. Bunlara anayasa komitesi dahil. Bu çok önemli. Burada egemen bir hükümet var buna saygı gösterilmeli ama buna uluslararası topluluğun baskısını göstererek. Soçi’de verilen kararlar doğrultusunda uluslararası topluluğun da söyleyeceği şeyler var. Önümüzdeki aylarda bu yönde hareket edeceğiz. Suriye halkının egemenliğine saygı göstereceğiz. Bu rejimin artık tüm Suriyelileri temsil etmediğini, çünkü Suriyeliler ülkelerine terk etti. Suriyelilerin oy verecek şartları oluşturmalıyız. Bizim talebimiz var. Bu halkın kendini özgür bir şekilde ifade etmesine yer vermek.”

  • Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Kalkan: “Siyasi irade kararına sahip çıkmalıdır”

    Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, Danıştay’ın Öğrenci Andı üzerinde vermiş olduğu karara ilişkin bir açıklama yaparak, “ Siyasi irade kararına sahip çıkmalı ve eski Türkiye’nin hortlamasına geçit vermemelidir” dedi.

    Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Eğitim Bir Sen Kayseri Şubesi Yönetim kurulu ve STK temsilcileri katıldı.

    Danıştay 8. Dairesi’nin Öğrenci Andı üzerinde vermiş olduğu karara tepki gösteren Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, Öğrenci Andının kaldırılmasına ve demokratik bir Türkiye’nin inşası adına Eğitim Bir Sen olarak destek vermiş olduklarını dile getirerek: “Danıştay 8. Dairesi, idarenin takdir hakkını hiçe sayarak, hukuki denetimin dışına çıkıp hiçbir pedagojik ve bilimsel verilere dayanma ihtiyacı duymadan ilköğretim okullarında “Öğrenci Andı”nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmiştir. Pedagojik veya hukuki hiçbir dayanak göremediğimiz gerekçeli kararda, ülke gerçekliği ve toplumsal mutabakat bir yana uluslararası hukuk ve anayasa dahi görmezden gelinmiştir” diye konuştu.

    Danıştay’ın vermiş olduğu kararla beraber eski Türkiye alışkanlıklarının devam ettiğini vurgulayan Başkan Kalkan, “Bu karar ülkemizde son on beş yıldır insan hakları ve demokrasi alanında gerçekleştirilen atılımların ve kazanımlarının idarenin hukuki denetimini yapmakla yükümlü yargı mensuplarınca halen benimsenemediği ve içselleştirilemediğini göstermektedir. Ne yazık ki yargıyı askeri darbelerle şekillendirilen müesses nizamın temsilcisi konumuna indirgeyen eski Türkiye alışkanlıklarının halen devam ettiği görülmektedir. Andımızın arka planında hiçbir bilimsel ve pedagojik gerekçe bulunmadığını, 1930’lu yılların totaliter rejimlerine öykünmenin çirkin bir tezahürü olduğunu ortaya koyan bu tespit, bugün dahi geçerliliğini ve canlılığını korumaktadır. Mahkemeye göre Milli Eğitim Bakanlığı andımızı kaldırırken bilimsel bir gerekçeye dayanmamıştır. Ancak aynı Mahkeme, andımızın kaldırılmasının eğitime etkileri ya da andımızın gerekliliği konusunda hiçbir bilimsel gerekçe öne sürememiş, kararını hiçbir bilimsel veriye veya araştırmaya dayandıramamıştır. Yine kararda öğrenci andını kaldırılmasındaki eğitim biliminin gerekleri ve pedagojik formasyon ilkeleri bakımından araştırma, inceleme ve tespit yapılmadığı ileri sürülmektedir. Oysa ki kararın dayanağı kılınan Milli Eğitim Temel Kanunu ve uzun süredir uygulanmakta oluşunun arkasında eğitim biliminin hangi gereklerinin ve hangi pedagojik formasyon ilkelerin durduğu Mahkemece göz ardı edilmektedir” şeklinde konuştu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Milli Eğitim Bakanlığına seslenen Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, 2013’de verilen bu kararın arkasında durma çağrısı yaptıklarını ve bu konuda sorumluluğun siyasi iradenin olduğunu ifade etti.

  • Kocaeli’de binler Milli İrade Meydanı’na akın etti

    15 Temmuz Hain darbe girişiminin 2. yıl dönümünde Kocaeli’nin İzmit ilçesinde gerçekleştirilen Duayla Nöbet Vakti Programı’na binlerce vatandaş akın etti.

    İzmit Milli İrade Meydanı’nda düzenlenen programa Kocaeli Valsii Hüseyin Aksoy, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zekeriya Özak, Büyükşehir Genel Sekreteri İlhan Bayram, EDOK Komutanı Kazım Dalkıran, Donanma Komutanı Koramiral Ercüment Tatlıoğlu, İl Emniyet Müdürü Necati Denizci, İl Jandarma Komutanı Albay Osman Aslan, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, gaziler ve şehit aileleri, çok sayıda STK temsilcisi ve binlerce vatandaş katıldı.

    “Her Müslüman Türk evladının en büyük özlemi Allah için şehit olabilmektir”

    Programın açılış konuşmasını yapan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “15 Temmuz gecesinde canını Allah için, namusu, vatanı için veda eden şehitlerimiz rahmetle anıyorum. Gazilerimizi de anıyorum. Şehitlik bizim inancımızda rütbelerin en büyüğüdür. Her Müslüman Türk evladının en büyük özlemi Allah için şehit olabilmektir. Bunu biz tarih boyunca hep yaşadık. 15 Temmuz’u unutmayacağız. Şehitlerimizi , gazilerimizi de unutmayacağız. Su uyur düşman uyumaz. Bir daha 15 Temmuz’u yaşamamak için, kardeşliğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz, bayrak, vatan, insan sevgimiz önemli. Düşman yeni yeni tuzaklar yeni yeni ihanet piyonları her zaman yapabilir. Onun için bunu tek ilacı güçlü, bir, beraber, kardeş olmaktır” dedi.

    “Millet demokrasiye ve milli iradeye sahip çıktı”

    Başkan Karaosmanoğlu’undan sonra söz alan Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy ise konuşmasında, “15 Temmuz gecesi Türkiye’de hain bir darbe teşebbüsü yapılmak istendi. Türkiye Cumhuriyeti anayasası egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu ve bunun üzerine kayıt ve şart konulamayacağını açıkça ifade etmektedir. Ama o gece belirli kesimler egemenliğin üzerine kayıt ve şart koyma adına hareket ettiler. Ancak buna Türk milleti izin vermedi. Alanları doldurdu. Demokrasiye ve milli iradeye sahip çıktı” ifadelerini kullandı.

    Konuşmalarında ardından 15 Temmuz nöbeti çeşitli etkinliklerle devam etti.

  • Milli İrade Platformu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan beklentilerini açıkladı

    Kastamonu’da 48 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşturulan Milli İrade Platformu, Cumartesi günü Kastamonu’ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan beklentilerini sıraladı.

    Şehit Şerife Bacı Öğretmenevinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Milli İrade Platformu Başkanı Fatih Köse, “Kastamonu’ya doğalgazın gelmesi, havalimanının yapılması, 15 Temmuz Tüneli ile Ankara ile yol bağlantımızın yüksek standartlı hale gelmesi ve nihayet İnebolu Yolunun da yapımına başlanması ilimiz adına son derece müteşekkir olduğumuz yatırımlardır. Hızla gelişen Türkiye’mizde bu yatırımlar ile birlikte Kastamonu’muzda nasibini almıştır” dedi.

    Bu yatırımların yanı sıra Kastamonu’nun başka konularda da beklentilerinin olduğunu söyleyen Köse, “STK temsilcileri ile yapmış olduğumuz istişarelerde Kastamonu’da çözüm bekleyen belli başlı önemli konular şu şekilde tespit edilmiştir. Yeni Devlet Hastanesinin devreye girmesine rağmen branşlarda uzman doktor ve sağlık personeli eksikliği ve ilçelerimizde de pratisyen doktor eksikliği vardır. Yazın nüfus artışı oluyor, mevcut personelle yeterli sağlık hizmeti verilemiyor. Uğurlu Hastanesi konusunda devletin, hükümetin bütün iyi niyetli gayretlerine rağmen henüz çözüm bulunamamıştır. 17 yıldır çözülemeyen Tıp Fakültesi meselesinin artık çözülmesi gerekmektedir. İlimizin gelişmesinde öncü bir rol üstlenecek BAKAP Projesi hakkında henüz olumlu bir gelişme kaydedilememiştir. Köy Yolları ve Altyapısı konusunda Türkiye’nin diğer illeri ile kıyaslandığımız zaman eksikliklerimiz gözükmektedir. Bu konuda sistemli ve sonuç alan bir çalışmaya olan ihtiyaç yıllardır sürmektedir. Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Kastamonu’da Havalimanımızda gümrük olmadığı için misafirlerimiz doğrudan Kastamonu’ya inemeyecektir. Bu konunun geçici gümrükle değil bizzat gümrüğün gelmesi ile en kısa zamanda çözülmelidir. İstanbul’da kentsel dönüşüm sebebi ile fabrikalarını taşımak durumunda olan bir çok Kastamonulu sanayici var. Bu sanayicilerin Kastamonu’ya gelmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. İlçe Bağlantı Yollarımızın standardının yükselmesi gerekmektedir. En kısa zamanda çözülmesi gerektiğine inandığımız bu sorunların çözümü konusunda Sayın Valimizin, Milletvekillerimizin mesai harcadığını, çalıştıklarını ve konulara hakim olduklarını ve takip ettiklerini biliyoruz. Yöneticilerimizin verdikleri emeklerin meyvelerini artık görmek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti ile de bu konuların çözülmesini beklediğimizi beyan ediyoruz” diye konuştu.

    Kastamonu’nun bundan sonra gündeminde alması gereken vizyon projelerinin başında İnebolu Limanı ile entegre Demiryolu’nun geldiğini aktaran Köse, “Karadeniz’e sınırı olan ülkelerdeki 300 milyon insana ulaşmak, 2,5 trilyon dolarlık ticaret hacmi pastasından pay almak demektir. Akdeniz’in Karadeniz üzerinden Kuzey ülkelerine ulaşım, kuzey ülkelerinin de sıcak denizlere ulaşmasına köprü olmak demektir. İstanbul Boğazından yılda geçen 60 bin geminin ve 300 bin ton yük için zaman ve maliyet açısından değerlendirildiğinde alternatif yeni bir güzergâh demektir. İnebolu Limanı ile entegre olacak bir demiryolu hattı yeni bir cazibe merkezi demektir. Yeni kültürel bağların kurulması ve sürdürülmesi demektir. Kardeş ve akraba topluluklarla ilişkileri güçlendirmek, onlarla gönül bağının yanında maddi bağlar da kurmak demektir. Sayın Valimiz ve Milletvekillerimizin gayretleri ile Ulaştırma Bakanlığına eğer olmazsa en azından KUZKA imkanları ile bağımsız kuruluşlara muhtemel demiryolu bağlantısının tespiti için fizibilite raporu yaptırılarak sürecin başlatılmasını umut ediyoruz” şeklinde konuştu.