Etiket: İnternetten

  • ’İnternetten Hastalık Arama’ Hastalığına Dikkat

    Psikoterapist / Aile ve Çift Terapisti Uzman Psikolog Naciye Tokaç, internetten hastalık arama hastalığına dikkat çekerek, “İnternet üzerinden her tür bilgiye kolayca ulaşabilirken bu bilgilerin doğruluğu ve ne kadar işimize yarayabileceği belirsizdir” dedi.

    Psikolog Naciye Tokaç, “Bilişim çağında olduğumuz düşünüldüğünde; ihtiyacımız olan birçok bilgiye internet üzerinden ulaşmaya çalışmak doğaldır. İnternet sonsuz bilgi kaynağıdır. Bilimsel birçok bilgiden, eğlenebileceğiniz birçok mecraya internet yoluyla ulaşabilirsiniz. İnternet üzerinden her tür bilgiye kolayca ulaşabilirken; bu bilgilerin doğruluğu ve ne kadar işimize yarayabileceği belirsizdir. Buraya kadar her şey normal kabul edilebilir. Ancak en önemlisi sağlık ile ilgili birçok bilginin de internette araştırılmasıdır” diye konuştu.

    Vücudunuzda ortaya çıkan bir ağrı, acı, sızı ve birçok belirtinin ilk önce internette araştırılarak neyin habercisi olduğuna bakılmakta olduğunu ifade eden Psikoterapist / Aile ve Çift Terapisti Uzman Psikolog Naciye Tokaç, “Doktorunuzun sizden istediği bir tahlilin amacının, verdiği bir ilacın etki-yan etkilerinin internette araştırılarak kullanılması artık herkesin yaptığı bir durumdur. İnternetten hastalık ve belirti araştırma abartılarak koldaki bir ağrı ile ilgili binlerce doküman incelemeye başlanıyor ve en kötü hastalıklardan olabileceği düşünülüyorsa bunu sadece hastalık hakkında bilgi edinmeye çalışmak olarak tanımlayamayız. Vücudunuzdaki küçük bir belirti abartılarak ve daima internetten araştırılıyorsa bu durum “İnternetten Hastalık Araştırma Hastalığı-Siberkondria” olabilir. Kişinin bedeninde bir bozukluk olmadığı halde sürekli hastalık kaygıları taşıması ve çeşitli bedensel yakınmalarla doktora başvurması Hastalık Hastalığı-Hipokondriyazis’in belirtisidir. Kişi bedeninde bir hastalık olduğunu düşünerek daima doktorlara gider ve kimsenin anlayamadığı bir rahatsızlığı olduğunu düşünür. Bedenindeki en küçük bir ağrı, sızı gibi belirtileri büyük bir rahatsızlığın habercisi gibi görür. Hastalık hastalığında kişi daha çok doktorlara giderek doktor doktor dolaşırken; siberkondria’de durum bundan farklı olarak çoğunlukla internet ortamında hastalıklar araştırılır. Bedenindeki küçük bir belirti nedeniyle doktora başvurulur ancak doktorlara inanç oldukça düşüktür. İnternette sağlıkla ilgili birçok sayfa araştırılır, forumlar, akademik makaleler okunur, hatta yabancı sitelere bile bakılır. Uzmanların söylediklerine çoğunlukla inanılmayarak internet ortamında edindikleri bilgilerle kendisi hastalığının ne olduğunu bulmaya çalışır. En kötü durumu ise bedendeki günlük yorgunlukla bile oluşabilen sıradan belirtileri bile abartarak kanser, lösemi, beyin kanaması gibi bir rahatsızlığın habercisi olarak düşünmektir. Siberkondria; Hastalık Hastalığı-Hipokondriyazis’in bir türü olup bedende hastalık arayışının internet ortamında yapılmasıdır. Kişi gece yatmış bile olsa hastalıkla ilgili aklına gelen küçük bir bilgi ile ilgili araştırma yapabilir. Bu kişiler hissettikleri hastalık belirtilerini doktora giderek sormaktan ziyade internet ortamında edindikleri bilgilere daha fazla güvenebilirler. Bu kişiler internette hastalık araştırmadan duramazlar. Kişinin zihninin bu kadar hastalıkla meşgul olması ve hastalık belirtilerini internette araştırması aslında yaşadığı bir bunaltının belirtisidir. Bunaltı; bilinçdışı çatışmaların bilince çıkmak istemesi ve kişi tarafından bastırılması sonucu ortaya çıkar. Bilinçdışı çatışma; yer değiştirerek bedende bir eksikliğe bağlanır, günümüzde her şeyi internet üzerinden yapan kişi ise hissettiği hastalık belirtilerini de internetten araştırmadan duramaz. Siberkondria hastalarını genellikle internette fazla vakit geçiren, birçok işlerini internet üzerinden halleden kişilerdir. Aynı zamanda sosyal desteklerinin, arkadaş ortamının daha az olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal hayatlarında fazla başarılı olamamakla birlikte internette etkin bir sanal ortama sahip olabilirler. Bu kişilerin benlik saygılarının düşük oluşundan dolayı, toplumsal olarak kendisini ifade etmede yeterli olamamaktadırlar. Kendisini yeterince sevemeyen kişi kendisine yeterince değer de verememektedir. Siberkondria; Nevrotik bir bozukluk olup tedavi gerektiren bir durumdur. Eğer kişi günlük hayatını etkileyebilecek düzeyde internette hastalık araştırması yapıyor, uzmanların söylediğine güvenemiyor, uzmanların söylediği yerine internette belirtilen tedavileri uygulamaya çalışıyorsa hastalığın ciddi boyutlara ulaştığını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

  • Patlayan Araç Önce Çalındı Sonra İnternetten Satıldı

    Ankara’da meydana gelen bombalı saldırı sonucu 28 kişi hayatını kaybederken, infilak eden aracın İzmir’den kiralanmasına ait görüntü ortaya çıktı.

    Ankara’da meydana gelen terör saldırısının ardından infilak eden aracın İzmir’de kiralandığı ortaya çıktı. Hırsızlık şebekesi tarafından rent a car’dan kiralanan araca ait pazarlık görüntülerinin yer aldığı fotoğrafta, şebeke üyelerinin rent a car yetkililerine parayı teslim ettiği görülüyor. Hırsızlık şebekesi tarafından çalınan aracın daha sonra internet üzerinden Diyarbakır’da bir kişiye satıldığı tespit edilmişti.

  • İnternetten Tanıştığı Şahsın Tecavüzüne Uğradı

    İzmir’in Karşıyaka ilçesinde internet üzerinden tanıştığı gencin tecavüzüne uğrayan ve gasp edilen evli kadın, eve hırsızı girdiğini söyleyip polise başvurunca gerçek ortaya çıktı.

    İddiaya göre, Bursa’da işçi olan 22 yaşındaki E.T. ile bir sosyal paylaşım sitesinde tanışan evli ve bir çocuk annesi Z.Ş. (57), bir süre E.T. ile internetten sohbet ederek arkadaşlık yaptı. Arkadaşlıklarının ilerlemesi sonrası E.T. dün, Bursa’dan İzmir’e gelerek, Karşıyaka ilçesinde kalan Z.Ş.’nin evine geldi. Zorla eve giren E.T., Z.Ş.’ye tecavüz edip evde bulunan 2 bilezik ve 2 bin lirayı aldı. E.T., Z.Ş.’ye, internette görüntülü konuşurken çıplak görüntülerini kayıt altına aldığını ve eğer bu durumu eşine ve polise söylemesi durumunda çıplak görüntüleri eşine göstereceğini söyleyerek şantajda bulundu.

    POLİS GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARDI

    Eşinden korkan Z.Ş., eşi H.Ş. eve gelince, evlerine hırsız girdiğini ve altın ile paraları çalıp kaçtığını söyledi. Durumun bildirilmesi üzerine eve gelen Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, yaptıkları incelemede hırsızlık olayı olmadığını belirledi. Z.Ş.’nin ifadesini alan polis, çelişkili ifadeler vermesi sonrası gerçek ortaya çıktı. Z.Ş. polise verdiği ifade de, İnternette tanıştığı gençle sohbet ettiklerini, çıplak görüntüleri haberi olmadan çekildiğini, eve gelerek kendisine tecavüz ettiğini ve gasp edip tehdit ettiğini anlattı. Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü, yaptığı araştırma sonrası zanlı E.T.’yi Basmane semtinde gezerken yakaladı. Polisteki sorgulamasında, suçlamaları kabul etmeyen E.T., emniyetteki işlemlerin ardından çıkarıldığı mahkemece, ’tehdit ve şantaj ve cinsel saldırı’ suçlamalarıyla tutuklandı. Öte yandan Z.Ş’ye de ’Suç uydurmak’ suçundan işlem yapıldı.

  • Aşçı: “İnternetten Satılan Erken Boşalma İlaçlarına Dikkat”

    Erken boşalmanın dünyada cinsel aktif erkeklerin yüzde 40’ını etkilediğini ifade eden Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Aşçı, internet ortamı ve aktarlardan sağlanan ilaçların ciddi yan etkilerinin olabileceğini söyledi.

    Türkiye dahil, dünyadaki erkeklerin ortalama 5.4 dakikada boşaldığını ifade eden Prof. Dr. Ramazan Aşçı, erken boşalmanın daha çok genç cinsel aktif erkeklerde görüldüğünü söyledi. Erken boşalma-boşalmanın geciktirilememesinin; endişe, sıkıntı, hayal kırıklığı, cinsel ilişkide özgüven kaybı gibi negatif kişisel sonuçlara neden olduğunu belirten Aşçı, erken boşalmanın eşler arasında boşanmaya kadar gidebilen, kişiler arası bir sorun oluşturabileceğini söyledi. Erken boşalma tedavisinin kanıta dayalı olarak üroloji ve cinsel tıp konusunda deneyimli psikiyatri uzmanları tarafından yapılmasının uygun olacağını açıklayan Aşçı, internet ortamı ve aktarlardan sağlanan ilaçların ciddi yan etkilerinin olabileceğine dikkat çekti.

    ERKEN BOŞALMA ŞEKİLLERİ

    Erken boşalmanın ortaya çıkış durumuna göre yaşam boyu ve kazanılmış olarak iki grupta incelendiğini belirten Prof. Dr. Ramazan Aşçı, ayrıca doğal değişken ve erken boşalma benzeri boşalma bozukluklarının da olduğunu söyledi. Prof. Dr. Aşçı, “Yaşam boyu erken boşalma ilk cinsel deneyim ile başlar, boşalma süresi partner değişikliği ve zamana göre değişmeden bir dakikanın altındadır. Bazı erkekler ön sevişme sırasında, vajinal girişten önce veya vajene dokunduğunda boşaldıklarından yakınırlar. Her ilişkide ve her partnere karşı gelişmektedir. Yaşlanma ile olguların yüzde 30’unda boşalma süresi daha da kısalmaktadır. Kazanılmış erken boşalma ise normal boşalma deneyimi olanlarda sonradan başlar ve giderek şiddetlenebilir. Boşalma süresi genellikle üç dakikanın altındadır. Görülme sıklığı düşüktür. Genellikle prostatit gibi ürolojik, hipertiroidi gibi endokrin ve psikolojik hastalıklara bağlı gelişir. Doğal değişken erken boşalma sürekli olmayan ve düzensiz erken boşalma nöbetleri ile karakterizedir. Ejakulasyon(boşalma) her zaman kısa sürede olmaz, bazı durum ve partnerlere karşı erken olmaktadır. Görülme sıklığı yüksek olan bu erken boşalma tipi patolojik bir durum olarak kabul edilmez, cinsel performansın normal bir değişkeni olarak kabul edilir. Erken boşalma benzeri boşalma bozukluğunda kişilerin boşalma süreleri normal sınırlarda (3-6 dakika) veya daha da uzatabilme yetileri olmasına karşın, boşalma sürelerinin çok kısa olduğundan yakınırlar. Görülme sıklığı yüksektir ve kişinin kendisinin kabul ettiği subjektif bir boşalma bozukluğudur. Bu tip boşalma bozukluğu gerçek tıbbi bir patolojinin semptomu veya gelişimi olarak kabul edilmez” dedi.

    GÖRÜLME SIKLIĞI

    Erken boşalmanın dünyada cinsel aktif erkeklerin yüzde 40’ını etkilemekte olduğunu ve en sık adölesan(ergen) ve genç erişkinler tarafından bildirildiğini ifade eden Prof. Dr. Ramazan Aşçı, “18 yaş sonrası genç erkeklerde yüzde 30 oranında görülmektedir. Türk Androloji Derneği’nin yaptığı araştırmada Türkiye’de erken boşalma sıklığı yüzde 20 olarak bulunmuştur. Türkiye’de yaşam boyu erken boşalma yüzde 2.3, kazanılmış (edinsel) erken boşalma yüzde 3.9, doğal değişken yüzde 8.5 ve erken boşalma benzeri bozukluk yüzde 5.1 olarak görülmektedir. Erken boşalma ile sertleşme sorunu (iktidarsızlık) birlikte görülebilir. Erken boşalma çoğu zaman bir sertleşme bozukluğunu maskeleyebilir. Erken boşalması ve sertleşme bozukluğu olan kişilerde öncelikle iktidarsızlığın tedavisi yapılır. Erken boşalmanın önemi cinsel ilişkide partner uyumsuzluğu ve kişilerde sıkıntı oluşturmasıdır. Yaşamı tehdit eden bir durum değildir” diye konuştu.

    TEDAVİ YÖNTEMİ

    Erken boşalma tedavisine değinen Prof. Dr. Ramazan Aşçı, “Tedavide davranış değiştirme, ilişki sırasında penisin sıkılması (squeeze) ve solandırma-başlatma (stop-start) teknikleri, penis üzerine lokal anestetik kremler veya spreylerin sürülmesi ve seratonin geri alım inhibitörü (SSRI) ilaçları kullanılabilir. Uzun etkili SSRI’lerin ciddi yan etkilerinin olması nedeniyle, günümüzde erken boşalmanın tedavisi için sadece kısa etki süreli bir SSRI olan ’dapoxetin’in kullanılması onaylanmıştır. Erken boşalma tedavisi kanıta dayalı olarak üroloji ve cinsel tıp konusunda deneyimli psikiyatri uzmanlarından yapılması uygundur. İnternet ortamı ve aktarlardan sağlanan ilaçların ciddi yan etkilerinin olabileceği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.

  • İnternetten Eğitim Ve İş Vaadiyle Dolandırıcılık Yapan Zanlı Yakalandı

    Adana’da, iş ve internetten eğitim vaadiyle 20 bin lira para ve 9 çeyrek altın dolandırdığı ileri sürülen zanlı adliyeye sevk edildi.

    Olay, Seyhan ilçesi Pınar mahallesinde meydana geldi. İki kadın, Osman Ö. (41) isimli bir kişinin kendilerine telefonla ulaşarak Sınav Kurdu isimli internet üzerinden eğitim veren kurumun Adana Bölge Temsilcisi olduğunu söyleyip dolandırdığını bildirdi. Kadınlar, Osman Ö’nün

    internette eğitime erişmek için üzerinde gizli numara olan kartlar bulunduğunu söyleyerek tanesi 66 lira olan kartları bu fiyatın çok üzerinde bir fiyata sattığı kartları da vermediği ihbarında bulundu.

    Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, kadınları emniyete getirerek ifadesini aldı. Bu sırada zanlının ağına düşürdüğü kadınların çocuklarına iş vaadinde bulunup paralarını aldığı öğrenildi. Kadınlardan Neriman Buka (45), zanlının kendisine kartın 4 bin lira olduğunu ancak 2 bin lira karşılığında satabileceğini kendisinin de bu kartı 4 bin liraya satıp 2 bin lira para kazanacağını söyleyip parayı aldıktan sonra kartı bile vermediğini söyledi.

    Fadime Kayar (44) ise aynı şekilde kart satın aldığını ayrıca kızını da bir bankaya işe sokacağını söylediği için 18 bin lira ve 9 çeyrek altın verdiğini ne kartların geldiğini ne de kızının işe girdiğini söyledi.

    Polis, bu ifadelerin doğrultusunda zanlının adresini belirledi. Yapılan operasyonda Pınar mahallesinde yakalanan zanlının üzerinde ve evinde yapılan aramada 100 kart bulundu. Polis kartlara el koydu. Zanlının bu internet sitesinin bölge temsilcisi olmadığı anlaşıldı. Suçlamaları kabul etmeyen zanlı adliyeye sevk edilirken gazetecilere “Ben cinayet işlemedim, terörist değilim, basit bir iş, iki kişi şikayetçi olmuş, bak bir şey yazmayın sizi şikayet ederim” dedi.