Etiket: İnsanları

  • Kuruyan ladin ağaçları insanları tedirgin ediyor

    Ordu’nun yüksek kesimlerinde bulunan yaylalarında kuruyan ladin ağaçları, vatandaşları tedirgin ediyor. Yetkililer, ağaçlardaki kurumanın zararlı bir böcek türünden kaynaklandığını belirtiyor.

    Ordu’nun yüksek kesimlerindeki yaylalarında özellikle ladin ormanlarının bulunduğu alanda görülen ağaçların kuruması vatandaşları tedirgin ediyor. Yemyeşil doğaya sahip yüksek kesimlerde görülen bu hastalık, yüzlerce ağacın kesilmesine neden oluyor. Mesudiye ilçesinde de görülen ve vatandaşları tedirgin eden bu olayın, literatürdeki adı ’dendroctunus micans’ (Dev kabuk böceği) olan bir zararlı böcekten kaynaklandığı belirtildi. Avrasya’nın neredeyse tüm ladin ormanlarında yayılmış olan böcek türü, özellikle Fransa, Belçika, Gürcistan, İngiltere ve Türkiye’de yakın tarihlerde ulaştığı bölgelerdeki şiddetli zararını sürdürüyor. Yetkililer, bulaştığı ağacın kuruyup kesilmesine neden olan ve ormanlarda zarara yol açan hastalığın, azalarak devam edeceği tahmin ettiklerini söylüyor.

    “Bu böcek türü, yüz binlerce ağacın ölümüne neden olmuş ve olmaya devam etmektedir”

    Topçam Orman İşletme Şefi Mehmet Eren Kargı yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de ilk defa 1966 yılında tespit edilen ’dendroctunus micans’a karşı yürütülen biyolojik mücadelenin, ilk olarak 1985 yılında Artvin’de başlatıldığını belirtti. Mekanik mücadele çalışmalarına rağmen bu yayılışın, ladin ormanlarını tamamını kapsayacak şekilde tamamlandığını aktaran Kargı, “Bu böcek türü, yüz binlerce ağacın ölümüne neden olmuş ve olmaya devam etmektedir. Mesudiye Orman İşletme Müdürlüğümüz sınırlarında kalan ladin ormanlarında da böcek zararından dolayı kurumalar mevcuttur. İşletme Müdürlüğümüzce biyolojik mücadele için ladin ormanlarımıza rhizophagus grandis salınımı yapılmaktadır. Ayrıca ikincil zararlı olan diğer kabuk böcekleri ile de feromon tuzakları kurularak zararlının popülasyonu dengede tutulmaya çalışılmaktadır” dedi

    “Kurumaların, azalarak devam edeceği tahmin ediliyor”

    Ağaçlarda görülen bu hastalığın gün geçerek azaldığına dikkat çeken Kargı, “İş gücü oranında bu kuruyan ağaçlar kesilerek ekonomiye kazandırılmaktadır. Bu zararlının popülasyonunun dengede tutulması hedeflenmekte olup kurumalar doğal bir seleksiyon dahilinde azalarak devam edeceği tahmin edilmektedir” ifadelerini kullandı.

    Vatandaşlar ise her geçen gün ağaçların kuruyarak yok olduğunu iddia ederek yaylalardaki yeşil alanların gün geçtikçe tahrip olmasından dolayı tedirgin olduklarını dile getirdi.

  • Egeli bilim insanları atık tuğla tozundan bağlayıcı ürün geliştirdi

    Ege Üniversitesi (EÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Andiç Çakır ile araştırma ekibi, özellikle inşaat sektöründe kullanılması amacıyla atık tuğla tozundan geopolimer bağlayıcı esaslı yapı malzemesi geliştirdi. Çimentoya alternatif olarak geliştirilen ve çevreci bir yapıya sahip yapı malzemesiyle ilgili patent alan ekibi tebrik eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, iş insanlarına ürünün ticarileşmesi için çağrıda bulundu.

    Çevreci yapı malzemeleri üzerine yaptığı bilimsel çalışmalarla adından sıkça söz ettiren EÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Andiç Çakır, araştırma ekibiyle yeni bir ürün geliştirerek patentini aldı. Araştırma ekibini ziyaret ederek kutlayan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Araştırma ekibinin, tuğla üretimi yapan firmalarla işbirliği içinde gerçekleştirdikleri TÜBİTAK destekli projeleri neticesinde patent aldığını hatırlatan Rektör Budak, “Patentin temel içeriği inşaat sektöründe çimentoya alternatif çevreci bir hammadde üretimidir. Yapı malzemesinin esasen kaynağı tuğla fabrikalarının atıkları, bununla birlikte farklı fabrikaların da atıkları kullanılabiliyor. Hem çevreci bir malzeme hem de atıkların değerlendirilmesi anlamında önemli bir çalışma. Hocalarımızı Ege Üniversitesi olarak tebrik ediyor, her zaman yanlarında olduğumuzu bir kez daha söylemek istiyorum. Malzemenin ticarileşmesi için de yerli iş insanlarımıza çağrıda bulunuyor, üniversitemize davet ediyoruz. Firmalarımız bir an önce üretimini devreye sokarsa ülkemizin ekonomisine de ciddi katkı sunar” dedi.

    Geliştirdikleri ürünün inşaat sektöründe kullanılmak üzere çeşitli yapı malzemeleri için bağlayıcı özellikte ve çimentoya alternatif olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Çakır şöyle konuştu:

    “Geliştirdiğimiz geopolimer bağlayıcı esaslı yapı malzemesini inşaat sektöründe kullanmayı hedefliyoruz. Ürünümüzü çeşitli atıklardan üretebildiğimiz gibi aslında patent konusu olan tuğla tozuyla da meydana getirebiliyoruz. Çimento yerine kullanabiliyoruz ve atıklarla üretildiği için tamamen çevreye duyarlı, karbondioksit emisyonlarını oldukça düşüren bir bağlayıcı. Aldığımız patenti aslında çok farklı ürünlerde de kullanabiliriz, örneğin bazı firmalarla görüşmeler yaptığımızda izolasyon sıvası, yer karosu gibi ürünlerde de oldukça başarılı kullanım alanları olabileceğini gördük. Ürünümüzde kesinlikle çimento kullanılmıyor, bazı kimyasallarla atık malzemeleri aktive ederek bağlayıcı hale getiriyoruz ve çimento yerine kullanıyoruz.”

    Kimyasala ve yüksek ısıya dayanaklı

    Söz konusu ürünün tuğla ve kiremit atıklarının öğüterek elde edildiğini ve bu nedenle atık değerlendirilmesi anlamında da fayda sağlayacağını vurgulayan Doç. Dr. Çakır, “Çevresel etkinin yanı sıra kimyasallara, yüksek sıcaklıklara dayanıklı olması ve yine bu bağlayıcı ürün anlamında izolasyon ürünlerinde de tercih edilmesi gibi avantajları da var. Çok farklı atıklarla üretebiliyoruz. Tuğla bunun patentli kısmıydı. Örneğin demir çelik endüstrisi atıklarından veya uçucu kül diye tabir ettiğimiz termik santrallerin atıklarından da bu tür bağlayıcılar üretmek mümkün. Kendi yörelerine, kendi ihtiyaçlarına ve kendi fizibilite imkanlarına göre farklı atıklardan da bağlayıcı üretmek mümkün. Bu konularda da Ar-Ge ve ürün geliştirmeye açığız” diye konuştu.

    Çimentoya alternatif olarak geliştirilen ve çevreci bir yapıya sahip yapı malzeme Doç. Dr. Özge Andiç Çakır, Prof. Dr. Kambiz Ramyar ve Arş. Gör. Dr. Murat Tuyan tarafından sektöre kazandırıldı.

  • Egeli bilim insanları Türkiye’nin en iyi girişimcileri arasında

    Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgen Özer’in öncülüğündeki ekip tarafından geliştirilen, Avrupa ve ABD’den tescil alan sağlıklı doku oluşumunu sağlayan kollajen bazlı bioaktif bir yara örtüsü Dermalix’i üreten “Dermis Pharma”, TİM-TEB Girişim Evleri tarafından ödüle layık görüldü.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) ortaklığında Türkiye’nin girişimcilik, teknoloji ve ihracat alanlarında gelişimine katkı vermek amacıyla hayata geçirilen TİM-TEB Girişim Evleri başarılı girişimcileri ödüllendirildi. TİM-TEB Girişim Evleri En Motive Edici Başarı Hikâyesi Ödülünü “Dermis Pharma” aldı.

    Egeli bilim insanlarının her gün başarılarına bir yenisini eklediğini ifade eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Girişimciliğe ve yenilikçiliğe gereken önemi vermezsek çağı yakalamamız mümkün olmaz. Ülkemizde özellikle kadın girişimci sayısının artırılması konusunda önemli teşvikler var. Prof. Dr. Özgen Özer ve ekibinin geliştirdiği ‘Dermalix’ isimli ürün açık yaraların hızlı ve etkili kapanmasını sağlıyor. Özellikle diyabet hastalarının yaşadığı açık yara sorunları düşünüldüğünde gerçekten önemli bir ürün ortaya çıktı. Sayın hocamız ve ekibi de bu ürünle “En Motive Edici Başarı Hikayesi” ödülüne layık görüldüler. Kendilerini kutluyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum. Ege Üniversitesi olarak akademisyenlerimizin çalışmalarını her zaman destekliyoruz” diye konuştu.

    Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgen Özer, Doç. Dr. Evren Homan Gökçe, Doç. Dr. İpek Eroğlu ve Dr. Sakine Tuncay Tanrıverdi tarafından kronik açık yaraların hızlı ve etkili tedavisini sağlayan ve derinin doğal bileşenlerinden oluşan ‘Dermalix’ yara örtüsü ürünü, İstanbul dışında oluşmuş başarı hikayelerinden birisi olarak görüldü. Diyabet ayak yarası başta olmak üzere yatak, yanık, silah ve her türlü açık yaraların tedavisinin etkin ve hızlı bir şekilde sağlanmasını amaçlayan yerli ve milli ürün, “Dermalix”, insan derisinin kendi bileşenlerinden oluşması nedeniyle yaranın iyileşmesini hızlandırıyor. Yaraya kolayca yerleştirilen ürün, yaranın şeklini alabiliyor ve çıkarılması gerekmiyor.

    TİM-TEB Girişim Evleri’nden 10 başarılı girişimcinin ödüle layık görüldüğü gecede başarılı girişimciler ödüllerini Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TİM Başkanı İsmail Gülle ve TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici’den aldılar.

    İstanbul, İzmir, Denizli, Gaziantep, Edirne, Bursa, Konya, Mersin, Trabzon ve Erzurum olmak üzere 10 ilde faaliyet gösteren TİM-TEB Girişim Evleri; kapsamlı programları ile yenilikçi, yüksek katma değerli ve ihracat potansiyeline sahip girişimcileri geliştirme ve güçlendirmeye yönelik faaliyetlerini sürdürerek Türkiye’nin girişimcilik, teknoloji ve ihracat alanlarında gelişme mücadelesine katkıda bulunuyor. Türkiye’nin en kapsamlı ve yaygın girişimcilik ailesi olan TİM-TEB Girişim Evleri, 3 yılda 650’yi aşkın girişimci yetiştirerek ekonomiye kazandırdı.

  • Egeli bilim insanları kolesterolü düşürmek için bir ilke imza attı

    Ege Üniversitesinde bir grup bilim insanı geliştirdikleri yeni bir ilaç taşıyıcı sistemle kolesterol ve trigliserid oranını, çok daha az etkin madde kullanarak düşürmeyi başardı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, geliştirilen ilaç taşıyıcı sistemin Türkiye ekonomisine kazandırılması için yatırımcılara çağrı yaptı.

    Ege Üniversitesinde görevli bir grup bilim insanının, kalp krizinden kalp yetmezliğine, körlükten konuşma bozukluklarına, bilinç kaybından felce neden olan yüksek kolesterolü düşürmek için başlattığı TÜBİTAK projesinde Türkiye’de bir ilke imza attı. Egeli bilim insanları geliştirdikleri yeni ilaç taşıyıcı sistemle daha az etkin madde kullanarak kolesterol ve trigliserid oranını düşürmeyi başardı. Projenin lideri Eczacılık Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Yeşim Karasulu ile ekibini ziyaret eden Rektör Budak, çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

    Prof. Dr. Karasulu ile ekibini tebrik eden Rektör Budak, “Kaliteli akademik kadromuz pek çok alanda, yerli ve milli anlamda çok başarılı çalışmalara imza atıyor. Yeşim Hocamız ve ekibinin çalışması da buna çok güzel bir örnek teşkil ediyor. Hocalarımız, ilk kez insan doğasının temel yapı taşlarına uyumlu kolesterol ve trigliserid düşürücü ilaç taşıyıcı sistem geliştirdi. Türkiye’de bir ilk olan çalışmayla ilgili hocalarımız Ege Üniversitesi adına patentini almak için girişimlerini sürdürüyor” dedi.

    Rektör Budak’tan yatırımcılara çağrı

    Geliştirilen ilaç taşıyıcı sistemin ticarileşmesi durumunda Türkiye ekonomisine önemli katkı sağlayacağına dikkat çeken Rektör Budak, “30 milyon liralık bir pazar payı var. Bu pazar payından yararlanmak için yatırımcılarımızı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültemizde geliştirilen çalışma kapsamında yatırıma davet ediyoruz. Hocalarımızı tebrik ediyorum, Ege Üniversitesi olarak Eczacılık Fakültemizdeki yenilikçi çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Maddi ve manevi olarak bu çalışmaların yanındayız” diye konuştu.

    “Yan etkisi az ve tedavide hızlı yanıt”

    Projenin Eczacılık Fakültesi ile EÜ İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma-Uygulama Merkezi (ARGEFAR) tarafından ortaklaşa yürütüldüğünü dile getiren Proje Lideri Prof. Dr. Karasulu, “Klasik ilaç şekilleri olan tabletler ağız yoluyla alındığında vücut içinde dağılarak emilirler. Çoğu zaman tedavi için istenen etkin konsantrasyonu sağlayamazlar. Bizim geliştirdiğimiz ilaç taşıyıcı sistem; etkin maddenin daha düşük dozda hızla emilimini sağlayarak istenen tedavi konsantrasyonuna ulaşmayı mümkün kılıyor. Geliştirdiğimiz formülasyonla kolesterolün düşürülmesi daha etkili. Ticari formülasyonlarla karşılaştırıldığında daha hızlı, daha etkili ve daha güvenilir bir formülasyon olarak patent başvurusunda bulunduk. Türkiye patentini almak üzereyiz. Avrupa patent başvurumuz söz konusu bununla ilgili ülke seçimlerimiz sürüyor. Çalışmalarımızı 8 kişilik bir ekiple yürüttük. Projemiz ticarileştiği takdirde ekonomik açıdan büyük bir yarar sağlayacak. Bizim kullandığımız dozla ticari formülasyonu karşılaştırdığımızda, etkinlik olarak trigliserid, kolesterol düşürme açısından daha hızlı bir bazal değere ulaştık. Güvenilirlik olarak piyasadaki ticari ürünlerle birebir aynı. Eğer ticarileşmeyi başarırsak yüzde 10’luk pazara talip olacağız, bu da yaklaşık olarak 30- 35 milyon lira gibi bir pazar payı demek oluyor” dedi.

  • Aşırı sıcaklar insanları bunalttı

    Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde sıcak hava etkili oluyor.Hava sıcaklığının 34 derece olduğu Şuhut’ta hissedilir sıcaklık ise bunun çok üzerinde oluyor.

    Sıcak hava nedeniyle insanlar aşırı sıcaklardan gölge yerler arıyor. İlçe merkezinde ise vatandaşlar aşırı sıcaklardan dolayı ağaçlıkların gölgesinden faydalanırken, ağaçların altları ise yatan insanlarla dolu.