Etiket: insanlar

  • İnsanlar hayvanlara duyarsız kalmadı

    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde, bayram tatili süresince kapı önleri ve parklara konulan yemler sayesinde sokak hayvanları aç kalmadı.

    10 gün süren Kurban Bayramı sürecinde Tekirdağ’ın merkez ilçesi olan Süleymanpaşa’da kapı önleri ve parklarda bulunan kaldırım boşluklarına bırakılan yemler sayesinde sokak hayvanları aç kalmadı.

    Konu hakkında açıklamada bulunan bazı vatandaşlar, “İyi düşünülmüş, Allah bunu düşünen herkesten razı olsun. Şimdi bayram olunca hele ki bayramın birinci günü kent bomboş kalıyor herkes bir yerlere gidiyor. Bu süre boyunca hayvanlar ne yapsın, kıyıda kuytuda yem arayacaklarına gelip burada kendilerine bırakılan yemleri rahatlıkla yerler” dedi.

  • Özhaseki: “15 yıl sonra insanlar depremde ninni dinler gibi yataklarında dönecek”

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye’de gelecek yıldan itibaren 500 bin civarında konutu değiştireceklerini ifade ederek, “15 yıl içerisinde 7.5 milyon konutu değiştireceğiz. Bu konutları değiştirdiğimizde hangi deprem gelirse gelsin, insanlar kımıldamadan, o sallantıda, ninni dinler gibi yataklarında sağa, sola dönecekler” dedi.

    Yıldırım Belediyesi’nin Türkiye’ye örnek olan projelerinden Sular Vadisi Doğa Parkı ve Rekreasyon Alanı temeli atılırken, Planlama ve Kentsel Gelişim Merkezi’nin açılışı yapıldı. Yenimahalle’de 34 bin metrekare alan üzerine yaklaşık 40 milyon harcamayla yapılacak proje kapsamında kamulaştırılan 144 bina da yıkıldı. Yıldırım’ı gelecek nesillerin yaşamaktan mutluluk duyacakları bir şehir olarak planladıklarını vurgulayan Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, ilçede başlatılan ve Türkiye’nin en kapsamlı kentsel dönüşüm hamlesi olan çalışmalarının sosyal boyutunu yansıtacak bir örnek olduğuna işaret etti. Projenin sadece Yenimahalle için değil, Karamazak, Piremir, Namazgah, Teferrüç, Umurbey ve Kurtoğlu mahallelerine değer katacağını ifade eden Başkan Edebali, “Bölgeyi beton yığını görüntüsünden kurtararak ve yeşille mavinin buluştuğu tematik bir yer haline getireceğiz. Proje tamamlandığında bölgenin değeri artacağı gibi yaşam standartları da büyük ölçüde yükselecek. Yıldırım’a nefes aldıracak proje tamamlandığında sadece Yıldırım’a değil Bursa’ya değer katacak bir eser ortaya çıkmış olacak” şeklinde konuştu.

    Projenin Türkiye’ye örnek olacağını kaydeden Başkan Edebali, “Sular Vadisi Doğa Parkı ve Rekreasyon Alanı içinde teras kademeli oturma alanları, Babil bahçesi- seyir terasları, doğal göl, gölgeli oturma bölümü, revan köşkleri ve yol boyu dinlenme köşeleri, havuzlar, şelaleler, çocuk oyun alanları, yürüyüş yolları, cami, Osmanlı çeşmesi, belediye hizmet binası, aletli jimnastik köşesi ve maket evcil hayvan bahçesi gibi birimler yer alacak” dedi.

    “Deprem bir gün gelir kapımızı çalar”

    “Vatandaşın hükümet ile el ele yapacağı işler var” diyen Özhaseki, “O da yerin altındaki tehlikeye karşı birlikte olabilmek. Yerin üstündeki tehlike ile mücadele bizim işimiz ve veriyoruz. Ama yerin altındaki tehlikeye karşı da hepimizin dikkatli olması lazım. Onu görmemezlikten gelerek hayatımızı sürdürmeyiz. Deprem bir gün gelir kapımızı çalar. Şu anda deprem yok diyor rahat rahat yapamayız. Hazırlık yapmak zorundayız. İşte bize düşen bakanlığa düşen bu tehlikeyi haber vermek, sonra hazırlıkları yapmak, sonra vatandaşa yardımcı olmak, sonra da evlerimizi yavaş yavaş dönüştürmek. Deprem bu ülkenin bir gerçeği. Son 100 yıl içerisinde bu cennet vatanımızda 6 şiddeti ve üzerinde tam 56 tane deprem var. Bakın bugünlerde sallanıyor ya ikide bir Bodrum’dan haberler geliyor ya ondan literatüre girmiyor. Benim söylediklerim daha şiddetli depremler. Son 100 yıl içerisinde bu ülkede altı ve üzerindeki şiddetli deprem sayısı 56. 83 bin can vermişiz. Maddi olarak neredeyse 100 milyar dolar da kaybımız var. Maddi kayıpları geçtik. O evlerin içerisinde en sevdiklerimizi kaybettik. Niye dünyanın gelişmiş ülkelerinde insanlar depremde evlerinde rahat yatıyorlar da en ufacık şiddetli deprem olduğunda benim insanım kendini sokağa atmak hissediyor. Deprem gerçeğini görmediğimizden, hazırlık yapmadığımızdan, sağlıksız yapılar yaptığımızdan dolayı. İnsanları deprem öldürmez. İnsanları sağlıksız yapılar öldürür” diye konuştu.

    “İnsanlar ninni dinler gibi depremde yataklarında yatacak”

    Türkiye’de gelecek yıldan itibaren 500 bin civarında konutu değiştireceklerini dile getiren Özhaseki, “15 yıl içerisinde 7.5 milyon konutu değiştireceğiz. Bu konutları değiştirdiğimizde, hangi deprem gelirse gelsin, insanlar kımıldamadan, o sallantıda, ninni dinler gibi yataklarında sağa, sola dönecekler. Daha önce 2012’de bir yasa çıktı. Bu yasaya bağlı olarak epeyce dönüşüm yapıldı. Bunu yeterli görmüyoruz. Özellikle muhalefete sesleniyorum. Deprem geldiğinde A partili, B partili, C partili demez. Deprem geldiğinde Türk, Kürt, Laz, Çerkez demez. Sünni, Alevi demez. Alır götürür. O yüzden kimse bakanlık benim işimi yapmaz mı demesin. Çalışsın, gayret etsin, hazırlasın, kapımız sonuna kadar onlara açık. Deprem karşısında ülke olarak hep birlikte gayret edelim. Ortaya da çok hoş ortamlar çıksın” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından dualar eşliğinde temel atıldı.

  • Tatbikatta enkaz altından insanlar çıkarıldı

    17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümünde daha önceden yıkılan bir binada birçok ekibin katılımıyla tatbikat yapıldı. Senaryo gereği enkaz altında kalanları çıkarmak için ekipler amansız mücadele verdi.

    17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde Zeytinburnu’nda daha önce yıkılan bir binada tatbikat yapıldı. Birçok ekibin katılımıyla gerçekleşen tatbikatta enkaz altında kalanları kurtarmak için ekipler amansız mücadele etti. Yaklaşık üç saat süren çalışmaların ardından ekipler enkaz altında kalanları çıkardı.

    Çekmeköy Belediyesi Sivil Savunma Uzmanı Kamil Tekyıldız, “Biz Çekmeköy Belediyesi arama kurtarma ekibi olarak bu tatbikata görev almak istedik ve halen de buradayız. Amacımız insanlara yardım, önce insan diyoruz. Bunun ötesinde belediyemizin genel bir sloganı var; modern belediye. Biz bu tüm çalışmalarımıza herkesi ve tüm kamu kurum ve kuruluşlarına örnek olmak istiyoruz” dedi.

    Senaryo gereği çalışmalarını anlatan Çekmeköy Arama Kurtarma Ekibi Kaptanı Erdem Genç, “Biz 5. Bölgedeyiz. Enkazın ortasında bir yerdeyiz. Alttan aldığımız bir ses sonucunda bir yaralıya ulaştık. Kuyu açarak üç kat aşağı indik. Yaralının şuan tahliyesi yapılıyor. Bulunduğumuz bölgede çatının kısmi çökmesi var. Çatıyı kaldırıp içerden bir ses aldık. Bir şüphemiz var. Oraya girmeye çalışıyoruz. Onun tahkimatları yapılıyor şu anda” diye konuştu.

    Acil Müdahale Ekibi Türkiye Koordinatörü Hüseyin Karadayı, “17 Ağustos aslında bizim için bir millattı. Bu enkazı seçmemizin nedenlerinden birisi bu. Yani biz milattan ne anladığımızı hem toplum olarak hem de kurumlar olarak ne anladığımızı görmek, o günden bu güne kadar hangi aşamalardan geçtik aslında yaptığımız çalışma bu. Birçok ekip kuruldu hem belediyeler hem de STK’lar nezdinde kuruldu. Bu enkaz bizim toplum olarak hazır olmadığımızı gösteriyor. Burada belediyelerimizin kurmuş olduğu ekipler STK ekipleri gibi birçok ekip katıldı. Çalışmalarımızı 03.02’ye kadar sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Rakka’da kuşatma altındaki insanlar acil sağlık hizmetlerinden mahrum durumda

    Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Rakka ve dışındaki hasta ve yaralı sivillerin hayat kurtarıcı acil sağlık hizmetlerinden büyük ölçüde mahrum kaldıklarını belirtti.

    Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Rakka’nın kontrolünü ele geçirmeye çalışan gruplar arasındaki çatışmalar nedeniyle Rakka ve dışındaki hasta ve yaralı sivillerin hayat kurtarıcı acil sağlık hizmetlerinden büyük ölçüde mahrum kaldıklarını belirtti.

    MSF Türkiye ve Kuzey Suriye Tıbbi Koordinatörü Vanessa Cramond, “Ekibimiz 29 Temmuz’da yalnızca birkaç saat içinde, Rakka’dan kaçmaya çalışırken silahla hedef alınan 4 hastayı tedavi etti, bunların arasında 5 yaşında bir çocuk da vardı. Şehirden çıkma şansı olmayan insanların hayatından endişe duyuyoruz. Hastalar bize Rakka’da mahsur kalan çok sayıda hasta ve yaralının sağlık hizmetlerine erişiminin son derece kısıtlı ya da yok denecek düzeyde olduğunu, aynı zamanda şehirden kaçmalarının da neredeyse imkansız olduğunu aktarıyorlar” dedi. Rakka’dan kaçıp MSF tarafından tedavi edilen sınırlı sayıdaki hasta, şehirden çıkmanın tek yolunun kaçakçılar olduğunu bildirdi. Bu nedenle Cramond, acil tıbbi bakıma erişimde de büyük gecikmeler yaşandığını vurguladı.

    Göğsünden şarapnelle yaralanan ve ailesinden 7 kişiyi kaybettikten sonra Rakka’dan kaçan 41 yaşındaki bir hasta, “Rakka’da hava saldırısından kurtulursanız havan ateşine yakalanıyorsunuz. Havan ateşi değilse keskin bir nişancı ya da patlayıcı madde nedeniyle ölüyorsunuz. Bir şekilde hayatta kaldıysanız açlık ve susuzlukla çevriliyorsunuz; çünkü ne gıda, ne su, ne de elektrik var” dedi. Bu hastanın annesi bir hava saldırısı sonucunda yıkılan bir binanın enkazında 15 saat kaldıktan sonra çıkarılabilmiş ve ancak o zaman temel bir tıbbi bakım görüp şehirden ayrılmıştı.

    Suriye’nin kuzeydoğusunda hizmet veren MSF sağlık ekipleri, Haziran ayından bu yana Rakka ve çevresindeki köylerden gelen 415 hastayı tedavi etti. Hastaların çoğu, el yapımı patlayıcı (IED), mayın, patlamamış mühimmat, şarapnel ve kurşunla yaralanmış kişilerden oluşuyor.

    Rakka’nın genelinde birçok insanın köylerine dönmeye başladığı görülüyor. Ancak çatışmaların etkisi buralarda da hala etkisini gösterdiğini, köy ve kasabalarda hala birçok sayıda el yapımı patlayıcı, bubi tuzağı ve patlamamış mühimmat bulunduğunu aktaran Cramond,“Bu patlayıcı maddeler nedeniyle birçok insan normal hayatına geri dönemiyor. Örneğin, Rakka’nın kuzeyindeki Hazima’da ekiplerimiz yerel bir okulda tekrar sağlık hizmeti sunmaya başladılar. Ancak bu çalışma durduruldu, çünkü binada mayın ve bubi tuzakları olduğu tespit edildi” dedi.

    MSF savaşın tüm tarafları ve müttefiklerini sivillerin korunması, sağlık hizmetlerine erişimin sağlanması ve savaş yaralılarının tedavi amacıyla bulundukları yerden çıkarılması konusunda güvence sağlamaya çağırdı. MSF ayrıca, insanların güvenle evlerine dönebilmeleri ve acil tıbbi bakıma ihtiyacı olan insanların gerekli tedaviyi alabilmeleri için, Suriye’nin kuzeydoğusunda mayın temizleme çalışması yapacak uluslararası kuruluşlara izin verilmesinin önemini hatırlattı.

  • Vali Demir; “Etten kemikten olan insanlar tanklara, tüfeklere, uçaklara meydan okudular”

    Uşak Valisi Salim Demir 15 Temmuz ’u anma haftası etkinlikler hakkında açıklamalarda bulundu. O gece Ankara’da bulundukların hatırlatan ve olayları daha yakından tahlil etme imkanları olduğunu söyleyen Demir; ” o gece milletimizin hiçbir ferdinde o hainlere karşı hiçbir acıma duygusu ve korku yoktu. Etten kemikten olan insanlar tanklara, tüfeklere, uçaklara meydan okudular. Sonunda Çanakkale’de yaşanmış olan büyük başarının ve kurtuluş savaşımızın bir benzerini de 15 Temmuz gecesi gerçekleştirdik ve 16 Temmuz sabahına yeni bir aydınlıkla yeni bir baharla uyandık.” dedi.

    15 Temmuz’u anma haftası kapsamında Uşak’ta yapılan programın devam ettiğini söyleyen Vali Demir; ” Öncelikli olarak 15 Temmuz şehidimiz Mehmet Çetin’in Yoncalı köyünde bulunan şehitliğini ziyaret ettik. Ondan sonra köyümüzde bir sohbet toplantısı düzenledik, burada vatandaşlarımızla 15 Temmuz ile ilgili olarak genel bir değerlendirme yaptık. Ondan sonra da Uşak’ta bulunan şehitliğimizi ziyaret ettik, akabinde Yücetepe camiinde hatim duası ve mevlit okunduktan sonra yemek ikramı yapıldı. Programımız kapsamlı olarak devam edecek. Bunun içerisinde sosyal etkinlikler, geniş katılımlı programlar var. Bir de akşamları yürüyüşlerimiz olacak. Finalde 15 Temmuz akşamı sabaha kadar devam edecek ve sabah namazı ile genel programımız tamamlanmış olacak. Demokrasi nöbetlerini, Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı açıklamayla devam ettireceğiz. Buradan sizin aracılığınızla tüm vatandaşlarımıza 15 Temmuz programında gerçekleşecek olan tüm etaplardaki etkinliklere coşkulu bir şekilde katılmalarını bekliyoruz. Bununla ilgili olarak programımızı yayınladık.” Dedi.

    Geçen yıl yaşanan darbe girişimi hakkında konuşan Vali Demir konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “15 Temmuz kalkışması biliyorsunuz 15 Temmuz 2016 Cuma akşamı yaklaşık 10:30, 11:00 civarında netleşen şekilde başladı ve 16 Temmuz sabahına kadar FETÖ terör örgütüne ait hainlerin askeri üniforma ile devletin milletin onlara emanet etmiş olduğu devletin milletin silahlarını vatandaşlarımıza karşı hunharca kullandığı bir gece yaşadık. Bu geceden sonra geçen bir yıl süre içerisinde devletin bütün kurumları kendi içerisindeki FETÖ ile ilgili temizliklerini yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Ben de Ankara’dan geldim. Bu büyük davaların gerçekleştirilmiş olduğu Sincan Cezaevi de benim kaymakam olarak görev yaptığım yerdeydi. Bu davalar da başladı. Aynı şekilde diğer illerimizde de bu davalar devam ediyor. Çok kısa sürede bunların sonuçları çıkacak, bunlar yapmış oldukları eylemin cezasını alacaklar. Devletin kurumlarındaki temizlikler de son hızıyla devam ediyor. Devam ettirmeye de çalışıyoruz.

    Biz o gece Ankara’da yaşadığımız için birebir biliyoruz, o gece milletimizin hiçbir ferdinde o hainlere karşı hiçbir acıma duygusu ve korku yoktu. Etten kemikten olan insanlar tanklara, tüfeklere, uçaklara meydan okudular. Sonunda Çanakkale’de yaşanmış olan büyük başarının ve kurtuluş savaşımızın bir benzerini de 15 Temmuz gecesi gerçekleştirdik ve 16 Temmuz sabahına yeni bir aydınlıkla yeni bir baharla uyandık.”