Etiket: insanlar

  • Prof. Dr. Stefan Hockertz: “İnsanlar gen teknolojisiyle değişikliğe maruz kalabilir”

    Prof. Dr. Stefan Hockertz: “İnsanlar gen teknolojisiyle değişikliğe maruz kalabilir”

    Biyolog, immünolog, toksikolog ve farmakolog Prof. Dr. Stefan Hockertz, korona virüse karşı geliştirilen aşıların insanları gen teknolojisi vasıtasıyla bir değişikliğe maruz bırakabileceğini söyledi.

    Biyolog, immünolog, toksikolog ve farmakolog Prof. Dr. Stefan Hockertz, dünyanın nefesini tutarak beklediği korona virüs aşısı hakkında açıklamalarda bulundu. 30 seneden fazla bir zamandan beri kendini aşı araştırmalarına adamış bir bilim adamı olarak bütün prosedürlerin harfiyen uygulandığı bir aşı için en az 8, hatta 10 seneye ihtiyaç olduğunu belirten Hockertz, öncelikle tarihte geliştirilen birçok aşının insanlığa sağladığı faydaların saymakla bitirilemeyeceğini ve genel manada aşılara yaklaşımının pozitif olduğunu ifade etti. Tamamen yeni bir aşılama stratejisine geçilmesine karar verildiğini söyleyen Hockertz, “Korona salgınında şimdi ne planlanıyor? Bu çok önemli bir konu ve medyada bu husus üzerinde bence çok az tartışma yapılıyor. Aşı şirketleri, serbest mRNA hücrelerinin yani serbest genetik hücrelerin taşıyıcı madde üzerinden küçük mini parçacıklar aracılığıyla hücrelerimize doğrudan eklenmesi ve sonra hücrelerimizin analiz edilmesini planlıyor. Bu da insanların net bir şekilde gen teknolojisi vasıtasıyla bir değişikliğe uğratılması manasına geliyor. Biz, vücuda zerk edilen bu virüsün genetik materyalinin hangi hücrelere gittiğini bilmiyoruz. Buradaki analiz işleminin ne kadar süreceğini de bilmiyoruz. Okumayı (analizi) durdurmanın hiçbir yolu yok. Ayrıca bu genetik materyalin virüsün genetik materyalinin neresine yerleşeceği hususunda da herhangi bilgimiz mevcut değil” dedi.

    Özellikle bu genetik materyalin germ hücrelerine, yani kadınların yumurta hücrelerine veya erkeklerin sperm hücrelerine de yerleşip yerleşmediğini ve dolayısıyla böylece genetik miras bırakma yoluyla gelecek nesillere miras olarak aktarılıp aktarılmadığının bilinmediğini söyleyen Hockertz, “Bunların hiçbirini bilmiyoruz. Çünkü insan genomunu değiştirmek için böyle bir genetik aşılama daha önce hiç yapılmamıştı. Biraz evvel özetlediğim ve bilmediğimiz mevzuların normalde seneler sürecek ciddi ilmî çalışmalarla aydınlatılmasını arzu ediyorum ancak maalesef etrafımda böyle bir isteği göremiyorum” diye konuştu.

    “Gen bazlı aşılar insanlık için çok tehlikeli”

    Robert Koch Enstitüsü Aşılama Daimi Komitesinin bütün aşı tavsiyelerinin yaklaşık yarısını son derece faydalı bulduğunu, kesinlikle aşı muhalifi bir epidemiyolog olarak algılanmak istemediğinin altını çizen enfeksiyon epidemiyolojisi ve mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Sucharit Bhakdi, dünyanın merakla beklediği korona aşısı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bhakdi, “Yeni mRNA’lı aşı, olabilecek en tehlikeli aşılardan biri. Bu aşı için klinik deneylere müsaade edilmesi bana göre suçtur. Bunun sebebini size daha iyi anlaşılabilmesi için çeşitli benzetmelerle şu şekilde açıklayabilirim; bir virüsün parçası ya da o virüs sizin hücrenizde üretilir ve onun çöpleri (atıkları) sürekli olarak dışarı atılır, yani kapının önüne konur. Katil (tabii öldürücü) olarak nitelediğimiz lenfositler kendi hücrelerini öldürmek üzere bu atıklara saldırır. Böylece virüs fabrikası kapanacaktır. Ve bu mRNA, virüs geni için bir nevi minicik bir eldir. İşte bu mRNA, virüsün kapıyı açabilmek için ihtiyaç duyduğu eli olan bir koldan başka bir şey değildir. Bu mRNA, sizin vücudunuza iğne yoluyla zerk edilirse sizin hücreniz tarafından kabul edilir. İlaç endüstrisi ve araştırmacılar, bu mRNA’yı hücrelerinizin rahatlıkla kabullenebilmesi için gerektiği şekilde hazırladı. Ancak bu mRNA’ların sizin hangi hücreleriniz tarafından kabul edileceğini ve vücudunuzun neresine yerleşeceğini bilemiyoruz, hiç kimse bilmiyor. Çünkü bu mRNA’ların nereye gideceği meçhul. Evet, bu mRNA’lar sizin kaslarınıza zerk edilecek ve hepimizin malumudur ki, bu mRNA’lar orada durmayacak. Burada bir paketteki milyarlarca mRNA’dan bahsediyoruz. Elbette bunlardan bir kısmı zerk edildikleri kasta kalabilir ancak büyük bir bölümü de vücudunuzun başka yerlerine gidecektir. Karaciğerinize, beyninize ya da bambaşka bir organınıza. Onu bilemiyoruz” dedi.

    mRNA’ları kabul eden hücrelerin bu minicik eli olan minicik kolları imal etmeye başladığını ifade eden Bhakdi, “Bu imalatın bağışıklık sistemi tarafından kabul edilebilir olması gerekmektedir. Sizin hücreleriniz elbette ancak yeteri kadar düşman varsa kendini antikor oluşturmaya mecbur hisseder. Bu durumda aşının son derece güçlü olması şarttır. Ayrıca sizin hücrelerinizin de çok fazla miktarda minicik eli olan minicik kollardan imal etmesi gerekir. Aksi takdirde yeteri kadar antikor üretemezler. Aşı üreten firmaların iddiasına göre bu işlem, hayvan deneylerinde başarıya ulaşmış. Bu da demek oluyor ki, onlar bu mRNA ile bazı deney hayvanlarını aşılamış ve bu hayvanlar da antikor oluşturmuş. Bu sebeple ‘Biz bunu başarmak için insanlarda da denemeliyiz’ diyorlar. Ancak tam da burada belirtmeliyim ki; ‘Biz bu işi becereceğiz’ iddiası çok tehlikeli. Çünkü ‘Şundan emin misiniz?’ diye sormak gerekir; yeteri kadar minicik eli olan minicik kol üretseniz bile sizin bağışıklık sisteminizin kâfi miktarda antikor üreteceğini nereden biliyorsunuz? Yeterli miktarda çöp üreteceğinizden ve bu çöplerin katil lenfositler tarafından öldürüleceğinden emin misiniz? Ben bunun cevabını bilmiyorum ama bir tahminim var. Şayet böyle bir şey olursa sizin katil lenfositleriniz, üretici hücrelerinize saldırabilir. Yani virüsü üreten kendi hücreleriniz saldırıya uğrayabilir. RNA bir gendir ve antijen (protein) için kodlanmıştır” şeklinde konuştu.

    Katil lenfositlerin bu çöpü imal eden hücrelere saldıracağını belirten Bhakdi, “Hücreleriniz çöp imal ediyor, çünkü onlar virüsün genini aldıkları için antijenini (proteinini) üretiyor. Bu bir otoimmün (öz bağışık) reaksiyondur. Bunun nasıl olacağını kimse bilmiyor. Böyle bir şey olursa bizi nasıl sürprizlerin beklediğini tahmin bile edemeyiz. Bu söylediklerim aşırı derecede fazla önem arz ediyor. Şahsen kimseyle kavga etmek istemiyorum. Lothar H. Wieler (Robert Koch Enstitüsü Başkanı, veteriner hekim) ve Christian Drosten (Alman hükûmetinin korona danışmanı, virolog) ile bu konuda ilmî münazarada bulunmak ve onlara ‘Biraz evvel anlattıklarımı hiç düşündünüz mü?’ diye sormak isterdim. Şayet böyle bir şeyi düşünmediklerini söylerlerse bunu bilerek mi düşünmek istemediklerini merak eder, yine bunun da sebebini sorardım. Bu yapılmazsa büyük bir felaketle karşılaşma ihtimalimiz var. Bu durumda bu aşının denendiği insanlara kobay diyebiliriz. Onlar en azından maymunlar üzerinde bunu deneyebilirdi. Şu ana kadar yüzlerce insan deney maksatlı olarak bu aşıyı vuruldu ve onlara bu mRNA’lar zerk edildi. Şunu söyleyebilirim ki, bu aşıların yan etkileri bilinmiyor. Ayrıca size şunu söyleme cüretini kendimde buluyorum; bunun eğitimini alıp seneler boyunca bu işle uğraşan, enfeksiyon epidemiyolojisi dersi veren ender insanlardanım. Herkesin oturup bu konuyu detaylı bir şekilde düşünmesi şart. Ayrıca bunları söylerken yalnız olmadığımdan eminim. Şunu da belirtmeliyim ki, her söylediğimde kesinlikle haklı olduğumu iddia etmiyorum. Ancak bu konunun acilen ilmî çerçevede tartışılmasını istiyorum. Çünkü bu kadar önemli bir husustaki belirsizliklerin ve insanların kafasındaki soru işaretlerinin bir an evvel giderilmesi gerekiyor” dedi.

  • Vali Yırık,”Bizim insanımız hizmete layık güzel insanlar”

    Vali Yırık,”Bizim insanımız hizmete layık güzel insanlar”

    Mahalle buluşmaları kapsamında vatandaşları dinleyen Elazığ Valisi Erkaya Yırık,”Gayemiz sizlerin hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi bunu istiyoruz, bunu arzuluyoruz. Çünkü bizim insanımız hizmete layık güzel insanlar”dedi.

    Valilik koordinesinde yapılan mahalle buluşmaları Kızılay Mahallesi’nde devam etti. Programa Vali Erkaya Yırık, AK Parti Elazığ Milletvekilleri Metin Bulut, Sermin Balık ve Zülfü Demirbağ, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, ilgili kamu kurum müdürleri ile mahalle sakinleri katıldı. Toplantı da il protokolü sorun ve taleplerini dinlerken, ilgili kurum müdürleri de isteklerle ilgili notlar aldı. Aynı zamanda mahallede yapılacak çalışmalarla ilgili bilgiler aktarıldı.

    Vatandaşlarla bir araya geldiklerini anımsatan Vali Erkaya Yırık, “Geldiğim günden itibaren gerek hemşehrilerimiz, gerekse mahalle muhtarlarımız hayırlı olsun ziyaretiyle ilgilerini alakalarını gösterdi. Bizde bu süreçte mahalle muhtarlarımıza sadece muhtarlığı ziyaret etme düşüncesiyle değil, oradaki yaşayan insanlarımızın da katıldığı böylesi bir toplantıyı yapmak istedik. Gümüşkavak, Sanayi ve Aksaray ziyaretleriyle devam eden mahalle buluşmalarımız bugün de sizlerle birlikteyiz. Bu toplantının amacı sizlerin süreç içerisinde sıkıntılarınızı, taleplerinizi dinlemek,ilgililere ulaştırmak istediğiniz hususlar var ise onları doğrudan anlatma fırsatı oluşturmak istedik. Ben bu süreçte katılan arkadaşlarımızın hepsine teşekkür ediyorum. Valiliğimizin yapmış olduğu bir çalışma bunu söylemek isterim. Bu süreç yine bu şekilde devam edecek. Gayemiz sizlerin hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi bunu istiyoruz, bunu arzuluyoruz. Çünkü bizim insanımız hizmete layık güzel insanlar, onun için sizlerle beraberiz” diye konuştu.

  • ERÜ’de geliştirilen Covid-19 aşısı insanlar üzerinde denenecek ilk yerli aşı oldu

    ERÜ’de geliştirilen Covid-19 aşısı insanlar üzerinde denenecek ilk yerli aşı oldu

    Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış, Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen Covid-19 aşısının transjenik hayvan çalışmasında başarılı olan ilk aşı olduğunu duyurdu.

    Rektör Prof. Dr. Mustafa Çalış, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, geliştirilen Covid-19 aşısının transjenik hayvan çalışmasında başarılı olan ilk aşı olduğunu duyurdu. Aşının insan üzerinde denemelerinin de ERÜ’de yapılmasının planlandığını belirten Çalış, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

    “Sağlık Bakanlığı tarafından desteklenen Erciyes Üniversitemiz tarafından geliştirilen Covid-19 aşımızın transjenik hayvan çalışması da başarıyla tamamlanan ilk aşı olmuştur. İnsan denemeleri safhasının da Erciyes Üniversitemizde yapılması planlanmaktadır, hayırlı olsun.”

  • Özel İnsanlar hünerlerini sergiledi

    Nevşehir Belediyesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Özel İnsanlar Eğitim Merkezine devam eden engelli öğrencilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle hazırladığı müzikli eğlence programı büyük ilgi gördü.

    Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleştirilen etkinlik öncesinde Nevşehir Belediyesi Özel İnsanlar Eğitim Merkezinde öğrenimlerini sürdüren öğrencilerin el becerilerinin sergilendiği el sanatları sergisi fuaye salonunda katılımcıların beğenisine sunuldu. TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi ve AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, AK Parti Nevşehir İl Başkanı Mustafa Rauf Yanar, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Dolaşmaz, AK Parti Kadınlar Kolu Başkanı Ayşe Bilgiç ve AK Parti Nevşehir Belediye Başkan adayı Rasim Arı ve siyasi partilerin temsilcileri sergiyi gezerek, yetkililerden sergilenen eserlere ilişkin olarak bilgiler aldılar.

    Etkinliğin açılışında konuşan Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, engelli kardeşlerimizin yaşadıkları meselelere karşı göstereceğiz ilgi ve çağın gerektirdiği şekildeki çözümler, temel insan haklarının bir gereği olmanın yanı sıra, insana ve topluma saygının da açık bir göstergesi olduğunu kaydetti.

    Engelliler için devlet ve STK işbirliği artırılmalı

    Seçen daha sonra şöyle konuştu: “ Yaşadığımız toplumun ayrılmaz bir parçası olan engellilerimizin, hayatın her alanında karşılaştıkları sorunları çözümleyerek toplumsal üretime aktif bir şekilde katılmalarının sağlanması ve desteklenmesi, sosyal devlet anlayışının bir gereğidir. Unutulmaması gerekir ki toplumda yaşayan her insan birer engelli adayıdır. Eğer konuya bu çerçevede bakacak olursak, engelli kardeşlerimizin sorunlarının hızlı ve etkin bir şekilde çözümünün gerektiği gerçeği de kendiliğinden ortaya çıkacaktır.” dedi.

    Seçen, engellilerin yaşadığı sorunların devletin ilgili birimlerinin çözümünün yanı sıra sivil toplum teşkilatları, gönüllü kuruluşlar ve kişilerin de çabalarının da artık geçerli ve kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu vurguladı. “Engellilerimizin toplumsal üretime katılmalarının sağlanması, hepimizin ortak bir görevi olmalıdır. Bugüne kadar alınan mesafede Nevşehir’deki sivil toplum teşkilatlarımızın çabalarının da önemli olduğunu ifade etmek isterim” diyen Seçen, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Sizler bizim için her zaman çok ama çok önemlisiniz. Nevşehir’de engelli kardeşlerimizin öncelikli olarak eğitimlerinin sağlanmasının yanı sıra, becerilerinin değerlendirilmesine yönelik her türlü çalışmayı Nevşehir Belediyesi olarak desteklemeyi bundan sonra da sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum. Nevşehir Belediyesi olarak bugüne kadar yollar, parklar ve köprüler inşa ettik Bunları terazinin bir kefesine koysak bir de Özel İnsanlar Eğitim Merkezini diğer bir kefeye koysak inanın Özel İnsanlar Eğitim Merkezi daha ağır gelecektir. Yaşadığımız sorunların aşılmasında ve bugünlere gelmemizde sizlerin yaptığı hayır dualarının olduğuna yürekten inanıyorum. Yapılan çalışmaları bir lütuf olarak değil, uzun süredir eksikliği hissedilen hakların sahiplerine teslim edilmesi olarak değerlendiriyorum. Milletçe engellilik konusu karşısında daha sorumlu, bilinçli ve duyarlı davranmak zorunda olduğumuzun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Tüm vatandaşlarımızı engelli vatandaşlarımıza yardımcı ve destek olmaya, onların sorunlarını adeta kendi sorunları bilerek üzerine düşen görevleri yerine getirmeye çağırıyor, kararlı duruşları ve çabalarıyla hepimize örnek olan engelli kardeşlerimizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.”

    TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi ve AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz de özel insanların bakım ve hayata bağlanmasının ne kadar zor olduğunu çok iyi bildiğini belirterek , engellilere yönelik etkin anlamda hizmet edenlere cennetin kapılarının sonuna kadar açık olacağına inandığını ifade etti.

    “Engellileri anlamak sorunları aşmak demektir”

    Bu süreçte yapılacak tek bir şeyin olduğunu kaydeden Açıkgöz, “Özel insanların toplumda hak ettiği yerlere ulaşabilmesi adına dünya lideri sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir dizi çalışmalar yapıldı. Hale de bu anlamda çalışmalar aralıksız sürüyor. Öyle inanıyorum ki engelli kardeşlerimizi gerçek anlamda anlamaya çalışmak bu alanda yapılacak çalışmaların temelini oluşturuyor. Onları eğer toplum olarak anlayabilirsek bu yönde önemli bir mesafe kat edeceğimize inanıyorum. Engelli kardeşlerimizi sadece yılın bri günü değil, yılın tüm günlerine yayarak onlara gönül kapımızın açık olduğunu bilinmesini istiyorum. Sizlerin yanında her zaman var olmayı bugün olduğu gibi yarınlarda da sürdürme kararlılığı içerisindeyiz” diye konuştu.

    Etkinlikte, Özel İnsanlar playback gösterisi yaptı. Şarkılar eşliğinde performanslarını ortaya koyan Özel İnsanlar izleyenlerden büyük alkış aldı. Program sonunda, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen başta olmak üzere etkinliğe katılanlar Özel İnsanları başarılı gösterilerinden dolayı tebrik etti ve onlarla sohbet edip bir de hatıra fotoğrafı çektirdi.

  • Vali Canalp: “Çok cana yakın insanlar gördüm”

    Edirne’nin yeni Valisi Ekrem Canalp, esnaf ziyareti gerçekleştirdi.

    Çok sayıda esnafı ziyaret eden Vali Canalp, kendini tanıtarak sohbet etti. Canalp, “Bir şekilde Edirne’yi teneffüs etmek istiyorum. Yaşamak istiyorum. Ruhunu da hissetmek istiyorum. Benim için harika bir fırsat oldu” dedi.

    Kentin insanları hakkında da konuşan Canalp, “Çok cana yakın insanlar gördüm. Sevgi dolu insanlar gördüm. Cana yakın ve enerji dolu insanlarla çok iş yapabileceğiz. İçeme böyle bir his doğdu” şeklinde konuştu.