Etiket: İnci

  • Başkan Alıcık, İnci Yaşam projesini yerinde inceledi

    Nazilli Belediyesinin özel bir firma iş birliğiyle gerçekleştirdiği “İnci Yaşam” projesinde çalışmalar devam ediyor.

    Eski köy garajı olarak bilinen alanda inşaatına başlanan ve hız kesmeden sürdürülen çalışmaları yerinde inceleyen Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, şu ana kadar gelinen aşama hakkında yetkililerden bilgi aldı.

    Yanında Kurmayları ile inşaat alanına gelen Alıcık’a inşaatla ilgilenen mühendis ve teknikerler bilgiler verdi. Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık’a 108 adet konut ve 60 adet ticari ünite bulunacağını belirten inşaatın Proje Müdürü Uğur Demirbaş “ tüm hızıyla devam eden inşaatımızda 15 metre derinlikte toplamda 3 adet zemin altı kat inşa edilecek. Zemin altında bulunan üçüncü ve ikinci katlarda inşa edilecek otopark alanları ile hem daire sahiplerinin hem de ticari ünitelerin otopark ihtiyacı karşılanmış olacak. Bu otopark alanlarının güvenliği, yangın algılama sistemi, acil anons sistemi, yangın söndürme sistemi, jet-fan havalandırma sistemi ve 24 saat cctv güvenlik kamera kayıt sistemiyle sağlanmış olacak. 1. kat ile zemin katta yer alan ticari alanları, yürüyen merdiven ve panaromik asansörlerle birbirine bağlayarak Nazilli’nin yeni alış veriş merkezi İnci Çarşı’yı inşa edeceğiz” diye konuştu.

    “İnci Yaşam” projesinin önemini vurgulayan Belediye Başkanı Haluk Alıcık, belediyecilikte şehrin gelişmesine katkı sağlarken, bireysel yaşam standartlarını da öncelik sırasında tutmak gerektiğine vurgu yaparak, “Yaşamsal değerlerimizin her bir zerresi bizim için çok önemlidir. Marka şehir olma yolunda ilerleyen Nazillimiz için şehrin merkezinde, şehrin çehresi için önem arz eden, eski köy garajı alanında yapılan bu inşaat ile farklı bir görünüme sahip olurken hayata geçirdiğimiz “İnci Yaşam” projemiz Nazilli için yepyeni bir katma değer olacaktır. Bu proje Nazilli’ye ait özel yapı konseptiyle Ege Bölgesinde bir ilk olma özelliği taşımasının yanı sıra tıpkı diğer yaptığımız projelerde olduğu gibi Nazilli’de bir farklılık yaratacaktır” dedi.

  • İnci GS Yuasa’ya ’Kontenjan Fazlası En Çok Engelli İstihdamı Sağlayan İşletme Ödülü’ verildi

    İnci GS Yuasa engelli istihdamı konusunda gösterdiği çalışmalarından ötürü ’2016 Yılı Kontenjan Fazlası En Çok Engelli İstihdamı Sağlayan İşletme Ödülü’ verildi.

    İnci Holding ve GS Yuasa iştiraki İnci GS Yuasa, 10’uncu ’İstihdam’da Buluşma Günleri’ nedeniyle düzenlenen törende ’2016 yılı kontenjan fazlası en çok engelli istihdamı sağlayan işletme Ödülü’ne layık görüldü.

    İnci GS Yuasa’dan yapılan açıklamada engelli istihdamı koşullarını başarıyla tamamladıklarını belirterek kendi bünyesindeki engelli çalışan oranını İŞKUR’un belirlediği kotayı aşarak yüzde 4’e yükseltti. Ödülü İnci GS Yuasa İK Müdürü Selen Erensoy, Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürü Sinan Aktaş’ın elinden aldı. Erensoy, İnci GS Yuasa olarak istihdama katkının yanı sıra sosyal sorumluluk anlamında engelli istihdamında ki hassasiyetlerinin ve yaklaşımlarının altını çizdi.

    Erensoy, “Her türlü engeli aşmaya hazırız. Resmi kontenjanın üzerine çıkan istihdam oranımız tesadüf değil, bilinçle uyguladığımız ve gurur duyduğumuz bu politikanın tüm şirketlere örnek olmasını diliyoruz” dedi.

  • Oyuncu Hakan Bilgin ve Ayça İnci 01.55’te buluştu

    Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde sahnelenen “01.55” adlı oyun ayakta alkışlandı. Tiyatro Retorik prodüksiyonu olan Ayça İnci ve Hakan Bilgin’in rol aldığı, Ali Yaylı’nın yönettiği oyunun yazarı ise Şirin Gedikli.

    Şubat ayında seyirciyi birbirinden güzel oyunlarla buluşturmaya hazırlanan Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi (ZKSM), 01.55 adlı oyunuyla Tiyatro Retorik’i ağırladı.

    Bildik bir karı-koca hikâyesi anlatır gibi başlayan oyun, çok temel toplumsal sorunlarımızdan biri olan iletişimsizliği konu alıyor. Birbirimizi anlayıp, dinlemekten ne kadar uzak kaldığımızı sorgulayan oyun, bir kadının çocukluğunda yaşadığı travmaların tüm yaşamına ve evlilik hayatına nasıl etki ettiğini anlatıyor.

    “01.55 hepinize tanıdık gelecek”

    Oyunda Ayça İnci ile başrolü paylaşan Hakan Bilgin, “Hayatta herkesin yaşadığı birçok travmasının olduğunu, insanların geçmişiyle yüzleşmedikçe de bu olumsuz tecrübelerinin başka sorunlara yol açabileceğini anlatmaya çalışıyoruz” dedi.

    Bilgin, “On senedir tanıdığınız bir insan bir anda ummadığınız bir şey yaptığında ‘Bu adam niye bunu yaptı?’ dediğimizde onun o davranışının çocukken yaşadığı bir olaydan kaynaklandığını anlayabiliyoruz. Yani hiçbir şey göründüğü gibi değil. Başka yerden baktığında işin çok başka boyutunu görebilme ihtimalin var. Meseleye psikolojik olarak derinlemesine bakan bir oyun. Ama aynı zamanda bunu eğlenceli bir şekilde seyirciye anlatmaya çalışıyoruz. Finalde de seyirciyi şaşırtıyoruz. Herkesin haklı ve aynı zamanda haksız olabildiğini anlatan bir oyun 01.55” şeklinde konuşuyor.

    “Hiçbir şey göründüğü gibi değil”

    “Bu sezon evlilik oyunları çok fazla. Ama çoğu ‘eğlencelik’ işler. 01.55’in farkı nedir?” sorusuna ise Ayça İnci şöyle cevap verdi: “Çocukken yaşadığımız bir şeyi çok gerilere atıyoruz ve o travmayı unuttuğumuzu zannediyoruz. Ama yaşadığımız bir sorunda o travmanın etkisiyle farkında olmadan çok başka tepkiler verip, farklı bir şekilde davranabiliyoruz. Oyunda söylendiği gibi çocukken hepimiz düşüyoruz, dayak yiyoruz, birçoğumuzun anne babası boşanıyor ama o yaralarımızı kendi kendimize sarabilmemiz ve kendimizi hayattan zevk alır hale getirmemiz gerekiyor. Aksi halde korkularımız cehennemimiz oluyor. Başkalarını eleştirirken bir yandan da onlara benzediğimizi fark edemiyoruz.”

    “Dört dörtlük insan yok. Herkesin bir eksiği var” diyen Hakan Bilgin, “Seyirci oyunu izlediğinde erkeğin ya da kadının davranışlarıyla kendini özdeşleştiriyor. Erkekler adamın hatalarını görüp ‘benim de şunu düzeltmem gerekir’ diyecek. Kadınlar da aynı şekilde ‘haklı da olsam o haklılığı bağırıp çağırarak değil de daha insancıl anlatmayı başarmalıyım’ diyebilecek” şeklinde konuştu.

    ZKSM’DE yerli oyun heyecanı

    Dünyanın en büyük probleminin iletişimsizlik olduğuna dikkat çeken Ayça İnci, hırçınlaşmak yerine sakin bir şekilde ‘yaramı sar’ da diyebilirsin sözleriyle oyunun gündelik hayatımızdaki davranış biçimlerimizi sorgulayan yanına da dikkat çekiyor. Bilgin de oyundaki iki karakterin seyirciyi kendi haklılıklarına inandırmaya çalıştıklarını hatırlatarak “Ben acı çektim, neler yaşadım, diye yola çıktığımızda herkesin yaşadıklarını hiçe sayıp kendi yaşadıklarımız sebebiyle yaptığımız bütün hatalardan dolayı kendimizi haklı görüyoruz. Bu haklı görmek de karşımızdakini ezmek için bir gerekçeye dönüşüyor” dedi.

    Yerli bir oyun olmasından dolayı 01.55’te yer almaktan heyecan duyduklarını söyleyen ikili, evrensel olabilecek özelliğe sahip olan oyunun aynı zamanda seyirciye çok tanıdık gelecek bir anlatıma sahip olduğuna da dikkat çektiler.

  • “Siyah İnci Kadınlar” kara kara düşünüyor

    Bursa’nın Mudanya ilçesinde, Siyah İnci Kadın Dayanışma Derneği üyeleri, dernek binası ve satış tezgahlarının ellerinden alınmasıyla kara kara düşünmeye başladı.

    Mudanya Kent Konseyi tarafından yürütülen proje ile kadınların ürettikleri ürünleri pazarlamaları için oluşturulan Mudanya Üreten Kadın Kuruluşları Platformu ile mutabakat metni imzalandı. İmza töreninde konuşan Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, “İlçemizde kurulmuş olan ve bir çatı altında toplanan bu dört derneğimizi tebrik ediyorum. Biz de bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız” demişti. Bu sözlerin verilmesinin ardından Siyah İnci Kadın Dayanışma Derneği, önce yeni belediye binasındaki şahsa ait bürolarının satılması üzerine çıkmak zorunda kaldı, daha sonra Güzelyalı Kapalı Pazarı yanında bulunan stantları zabıta tarafından kaldırıldı.

    Bunu üzerine Mudanya Belediyesi’ne bir dilekçe yazan kadınlar, verilen sözler gereği derneklerine destek olunmasını ve üyelerinin el işi ürünlerini satabilecekleri uygun bir yer tahsis edilmesini istedi. Defalarca verilen bu dilekçeler sonunda kendilerine ihalelere katılarak yer edinebilecekleri bildirildi. Dernek Başkanı Ayşe Şık, kendilerinin hiçbir geliri ve bütçesi bulunmadığını, şu an yüksek meblağlarda kira giderini karşılayamayacaklarını söyledi. Belediyeye ait bir platformun üyesi olmasına ve destek sözü verilmesine rağmen desteksiz kalmanın kendilerini çok üzdüğünü ifade eden Ayşe Şık, “Üstelik belediye tarafından bize verilen yerde üye kadınların kendi gayret ve çabalarıyla zor şartlar altında bin 500 TL harcayarak meydana çıkarttıkları stantların demirleri kesilerek kurulu düzenimiz bozuldu. Zor şartlar altında kazandıklarımızla halı tezgâhı aldık, ev hanımlarına daha fazla destek verelim dedik, ancak buna imkân verilmedi. Üreten kadının arkasındayız derken düşünülerek konuşulması gerekir” dedi.

  • İnci Kafali Balığının Avlanma Yasağına Az Kaldı

    Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nde yaşayan ve endemik bir tür olan inci kefali balığıyla ilgili başlatılan avlanma yasağına 1 hafta kalırken Prof. Dr. Mustafa Sarı, balıkların tatlı su yataklarına giden güzergahlarda incelemelerde bulundu.

    Dünyada sadece Van Gölü’nün sodalı suyunda yaşayabilen ve tek tür olan inci kefali balığı, üreme alanı olan akarsu ve dere yatakları, göç öncesi kontrol edildi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, balıkların tatlı su yataklarında giden güzergahları sırasıyla kontrol ederek sıkıntının olduğu bölgeler müdahale ederek düzeltmeye çalıştı.

    YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Tuşba Belediyesi ekipleri ile birlikte köprü altını balıkların geçişine uygun hale getirdiklerini söyledi. Göç başlamadan inci kefalinin göç yolları balığa uygun hale gelmiş olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Burası Karasu Çayı’nın Van Gölü ile buluştuğu sulak alan. Burada daha önceden yol yoktu. Tuşba Belediye tarafından Çitören Mahallesi’ne Van’dan daha kısa sürede ulaşılmak üzere yeni yapılmış. Yol henüz tamamlanmış değil. Geçici olarakta bu çayın üzerinden geçişi sağlamak üzere büzler bırakıldı. İnci kefali balığının üreme alanlarından bir tanesi de Karasu Çayı alanıdır. Burası düzenlenirken deredeki suyun debisi birden daralınca büzlerin içerisinden akan su hızlanmış oldu. Böylece balıklar geçişlerde zorlanınca Doğa Koruma Milli Parklar Van Şube Müdürlüğü ile birlikte Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe ile görüştük. Burayı balıkların geçişine uygun hale getirelim diye bir önerimiz oldu. Sayın belediye başkanı da sağ olsun bizim önerimizi dikkate aldı. Buraya şimdi iş makineleri ile büyük taşları getirdi. Balıkların geçişini uygun hale getirmesi suyun hızını düşürdü. Şimdi balıklar geldiğinde taşların arkasında dinlendikten sonra suyun hızı azaldığı için baksların içerisinden rahatça yukarıya doğru geçip üremesini gerçekleştirmiş olacak” dedi.

    “İNCİ KEFALİ BALIĞININ YOL GÜZERGAHI AÇIK OLSA YUMURTALARINI BIRAKMAK İÇİN 30-40 KİLOMETRE GİDER”

    Yapılan bu geçici köprünün etrafının düzeltilmesiyle inci kefali balığı buradan rahatlıkla yukarıya doğru gidebileceğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Hemen yukarıda Ablangez Köprüsü civarı ile Hivi mezrasında devam eden alanda kum ocakları olmamış olsa inci kefali balığı 30-40 kilometre yukarılara doğru yumurtlama göçü yapabiliyor. Ama ne yazık ki burada kolayca düzeltebildiğimiz bozulmayı yukarı kısımlarda kolayca düzeltemiyoruz. İş makineleri kum almak için derelerin içerisine girerek oralardan yoğun bir şekilde aldıkları kum sonucu inci kefalinin üreme alanını tahrip edilmiş oluyor. Bu yüzden inci kefali balığı en fazla Ablangez Köprüsü’ne kadar çıkıyor. Bu yüzden uygun alanların bozulmadan kalması, buraların rehabilite edilmesi korunması gerekiyor” şeklinde konuştu.