Etiket: İmzaları

  • Beyaz Saray’da İsrail-BAE-Bahreyn arasındaki anlaşmanın imzaları atıldı

    Beyaz Saray’da İsrail-BAE-Bahreyn arasındaki anlaşmanın imzaları atıldı

    İsrail’in Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ile ilişkileri normalleştirme anlaşması, Beyaz Saray’da imzalandı.

    İsrail’in Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn ile ilişkileri normalleştirme anlaşması, Beyaz Saray’da düzenlenen törenle imzalandı. İmzalar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed El-Nahyan ve Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif El-Zayani ve anlaşmaya öncülük eden ABD Başkanı Donald Trump tarafından atıldı. Böylece İsrail, BAE ve Bahreyn ile ilişkilerini normalleştirmek için attığı adımları “İbrahim Anlaşmaları” (Abraham Accords) olarak adlandırılan anlaşma ile Beyaz Saray’da resmiyete dökmüş oldu.

    Söz konusu anlaşma ile BAE ve Bahreyn, 1979’da Mısır’ın ve 1994’te Ürdün’ün ardından İsrail ile normalleşme anlaşması imzalayan 3. ve 4. Arap ülkesi oldu. Trump imza töreni öncesi Oval Ofis’te yaptığı açıklamada, anlaşmaya 5-6 ülkenin daha katılabileceğini duyurdu.

  • 1,4 milyar dolarlık Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi’nin imzaları atıldı

    1,4 milyar dolarlık Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi’nin imzaları atıldı

    Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nin ilk yatırımı yılda 450 bin ton Polipropilen Üretim Tesisi Teknoloji Lisansör ve Ortaklık Anlaşmaları imza töreni gerçekleştirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 1,4 milyar dolarlık maliyetle 2023 yılında faaliyete geçirilecek tesisin petrokimya alanındaki cari açığın kapanmasında önemli bir endüstriyel yatırım olduğuna dikkat çekerek, “Yıllık 450 bin tonluk üretim kapasitesiyle petrokimya alanındaki dışa bağımlılığımızın azalmasında önemli bir rol oynayacak” şeklinde konuştu.

    Türkiye’yi petrokimyada global üretim merkezi olarak konumlandıracak, bölgenin stratejik konumunu güçlendirecek ve ihracatın geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyacak ‘Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde çalışmalar başladı. Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nin ilk yatırımı yılda 450 bin ton Polipropilen Üretim Tesisi Teknoloji Lisansör ve Ortaklık Anlaşmaları İmza Töreni; Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak ev sahipliğinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Cezayir Enerji Bakanı Mohamed Arkab’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez törende yaptığı konuşmada, “Yenilebilirenerjiden madenciliğe nükleerden yerli kömüre kadar Türkiye’nin enerji bağımsızlığını ilmek ilmek dokuyoruz. 2023 Türkiye’nin hikayesi enerji, ekonomik ve teknolojik bağımsızlıkla yazılacak. BU alanda gücümüz, kabiliyetimiz geleceğe yön verecek. ‘Bağımsız enerji, güçlü Türkiye’ diyerek çıktığımız bu yolda bütün ezberleri bozarak Türkiye’ye ayak bağı olacak meseleleri bir bir çözüme kavuşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

    1,4 milyar dolarlık maliyetle 2023 yılında faaliyete geçirilecek tesisin petrokimya alanındaki cari açığın kapanmasında önemli bir endüstriyel yatırım olduğuna dikkat çeken Bakan Dönmez, “Yıllık 450 bin tonluk üretim kapasitesiyle petrokimya alanındaki dışa bağımlılığımızın azalmasında önemli bir rol oynayacak” şeklinde konuştu.

    Geçen yıl petrokimya, hammadde ve plastik ürünler sektöründeki dış ticaret açığının yaklaşık 13 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Dönmez, bu dönemde en çok ithal edilen petrokimya ürünlerinin başında polipropilenin yer aldığını kaydetti. Türkiye’nin otomotiv başta olmak üzere, ambalaj ve etiketleme, tekstil, kırtasiye, laboratuvar ekipmanları, inşaat gibi sektörlerin ana hammaddesi olan polipropilen ihtiyacının yaklaşık yüzde 90’ının ithalat yoluyla karşılandığını vurgulayan Bakan Dönmez, yüzde 100 geri dönüştürülebilen bir ürün olması nedeniyle polipropilenin çevresel sürdürebilirlik hedefleriyle uyuşan önemli yatırım olacağını belirtti.

    “Türkiye’nin polipropilen ithalatının 5’te birini üretecek”

    Tesis devreye girdiği yıl itibariyle Türkiye’nin polipropilen ithalatının” 5’te biri üreterek cari açığın kapanmasına da 250 milyon dolarlık bir katkıda bulunacağını söyledi.

    Bakan Dönmez, tesis üretiminin büyük bir kısmının iç pazarda kullanılacağını, belli bir kısmının ise Avrupa’ya ihraç edileceği bilgisini vererek, tesis faaliyete geçtiğinde kurulacak yan sanayi ve diğer tesislerle bölgede nitelikli istihdam sağlanacağını kaydetti.

    “Her türlü iş birliğine hazırız”

    Dünyada son dönemde artan belirsizlik ortamına rağmen Türkiye’nin yatırımcılar için güvenli bir liman olmaya devam ettiğini belirten Dönmez, “Türkiye enerji piyasası sağlam ve dinamik ekonomik altyapımız ve güçlü siyasi istikrarımız sayesinde yabancı yatırımcıların her zaman gözdesi oldu. Yatırımcı dostu ve öngörülebilir bir enerji piyasası ile her zaman serbest piyasa kuralları içerisinde işleyen güçlü ve güven veren bir alt yapı inşa ettik. İnanıyorum ki yatırımlarımızın bu güveni Türkiye enerji piyasasına girmek veya operasyonel ağlarını genişletmek isteyen diğer yatırımcılar için de önemli bir referans kaynağı olacak. Türkiye’de büyümek, Türkiye’den dünyaya açılmak isteyen bütün firmalara açığız. Her türlü iş birliğine hazırız. Özellikle petrokimya ve rafineri sektöründe Türkiye yatırımcılara gerek iç Pazar büyüklüğü gerekse uygun rekabet uygunluğu gelişmiş ulaşım ağı, kalifiye işgücü, hammaddeye kolay erişim imkanı gibi pek çok avantajlı cazip fırsatlar sunuyor” dedi.

    “Bir yıllık rafineri üretimi 32,7 milyon ton”

    Bu yılın Temmuz ayı itibarıyla son bir yıllık rafineri üretiminin toplam 32,7 milyon tona ulaştığını kaydeden Bakan Dönmez, “Böylece 2,7 milyar dolar katma değer üreterek bu kaynağın ülkemizde kalmasını sağlamış olduk” dedi.

    Ilıcak: “Türkiye’nin bir yıllık cari açığını 250 milyon dolar azaltacak”

    Törende konuşan Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak, Rönesans’ın uluslararası müteahhitlik projelerinin yanı sıra petrokimya alanında global bir üretici olmaya hazırlandıklarını ve süreçte Türkiye ekonomisinin en fazla dış ticaret açığı verdiği alanlardan birine odaklandıklarını açıkladı.

    Ilıcak, yaptığı konuşmada, “Türkiye’ye katma değerli üretim sağlayacak bir projeye başlıyoruz. Son 10 yıldır ulusal ve uluslararası birçok enerji ve petrokimya şirketi için önemli endüstri tesisleri inşa ettik. Yıllar içinde bu alanda kazandığımız bilgi ve tecrübe birikimini, ülkemizin en büyük dış ticaret açığı verdiği alanların başında gelen petrokimya sektörüne yapacağımız yatırımda kullanacağız” dedi.

    Dr. Erman Ilıcak, yüksek polipropilen ithalatı ve artan tüketim talebi nedeniyle Rönesans Holding’in hedefini, Türkiye’nin petrokimya alanındaki dışa bağımlılığını en aza indirmek ve ihracata odaklanmak olarak belirlediklerini ifade etti ve ekledi: “Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi, Türkiye’nin polipropilen ithalatının beşte birini ikame edecek ve cari açığa 250 milyon dolar pozitif katkı sağlayacak.”

    Ilıcak konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Aynı zamanda işletmesini üstlendiğimiz Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde 1,4 milyar dolar yatırımla hayata geçireceğimiz projemizi bir başlangıç olarak görüyoruz. Alanında dünya lideri ortaklarımızla birlikte bölgenin ilk yatırımcısı olmakla kalmayacağız. Avrupa’nın en büyük ve dünyanın üçüncü büyük endüstriyel bölgesinin işletmecisi olan Hollandalı Port of Rotterdam ile önümüzdeki 10 yıl içerisinde bölgeye yaklaşık 15 milyar dolarlık yerli ve yabancı yatırım çekmek için çalışacağız. Rönesans olarak biz de bölgedeki petrokimya ve endüstri yatırımlarımızı sürdüreceğiz.”

    450 bin ton kapasiteli tesis 2023 yılının sonunda tamamlanacak

    Türkiye halihazırda petrokimya hammaddesi ve plastik ürünler alanında yılda 13 milyar dolarlık dış ticaret açığı veriyor. Bu rakam ülkemizin cari açığının yüzde 20’sinden fazlasına denk geliyor. Petrokimya ithalatında polipropilen önemli bir paya sahip. Sonatrach ve GS E&C ile ortaklaşa inşa edilecek olan Polipropilen Üretim Tesisi’nin, Türkiye’nin polipropilen ithalatının beşte birini tek başına karşılaması bekleniyor. Polipropilen alanında halen Türkiye’nin toplam üretiminin 3 katını tek başına gerçekleştirecek olan 450 bin ton kapasiteli tesisin inşaatının 2023 yılının sonunda tamamlanması hedefleniyor. 1,4 milyar dolarlık projenin ortakları arasında Cezayirli Sonatrach ve Güney Koreli GS E&C bulunuyor. Türkiye’nin cari açığını 250 milyon dolar azaltması beklenen projenin teknoloji altyapısının lisansörleri ise ABD kökenli UOP Honeywell ve Hollanda kökenli LyondellBasell olacak.

  • AB ve Türkiye ikinci 3 milyar euroluk paket için imzaları attı

    Mülteciler İçin Mali Yardım Programı kapsamındaki ikinci 3 milyar euroluk paket altında 400 milyon euroluk ilk işbirliği imza protokolü, AB Türkiye Delegasyonu Büyükelçi Christian Berger ve Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Reha Denemeç’in katılımıyla imzalandı.

    AB Türkiye Delegasyonu Büyükelçi Christian Berger ve Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Reha Denemeç’in katılımıyla Mülteciler İçin Mali Yardım Programı kapsamındaki ikinci 3 milyar euroluk paket altında 400 milyon euroluk ilk işbirliği imza protokolü MEB Tevfik İleri Solunu’nda imzalandı. İmza töreninde konuşan Berger, Türkiye’deki mültecilere destek programının yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek, eğitimin öncelikli alanlarından bir tanesi olduğunu ifade etti. Berger, “Birleşmiş Milletler ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti gibi biz de herhangi bir neslin, özellikle Suriyeli çocukların yeni neslin kaybolmasına izin veremeyiz. Suriyeli çocukların mutlaka okula gitmesi ve eğitim alması önemli. Bunun için MEB’i gerçekleştirmiş olduğu çalışmalardan dolayı tebrik ediyorum. Şu anda 600 bin Suriyeli çocuk Türkiye’de son derece kaliteli bir şekilde eğitim almakta. Bu çalışmaları biz de desteklemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Hepimizin ortak amacı bu neslin kesinlikle kaybedilmemesi”

    Berger, 400 milyon euroluk bir anlaşmayı bugün imzalayacaklarını, aynı zamanda 100 milyon euronun da okulların altyapısı harcamaları için ayrılacağını bildirdi. Programların eğitim altyapısına sağlamış olduğu desteğe ilaveten eğitimin yazılımını da desteklemek için düzenlendiğini kaydeden Berger, şöyle konuştu:

    “Çocukların daha iyi eğitim alabilmesi ve daha kaliteli bir eğitime erişebilmeleri için aynı zamanda bu konudaki yapısının desteklenmesi sağlanıyor. Sosyal bütünlüğü ve sosyal uyumu desteklemeye çalışıyoruz. Başından itibaren Suriyeli çocuklarla birlikte burada ev sahibi toplumun çocuklarının da entegre bir biçimde eğitim alması için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Zaten Türkiye’deki Suriyeli mültecileri destek programının iki temel amacı var. Birincisi Suriyelileri desteklemek, aynı zamanda 3,6 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan ev sahibi toplumu da desteklemek. Bu çerçevede entegrasyonu, bütünleşmeyi de sağlayabilmek. Hepimizin ortak amacı bu neslin kesinlikle kaybedilmemesi.”

    “655 bin Suriyeli çocuk şu an Türk eğitim sisteminin içerisinde”

    Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Denemeç ise Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığının işin koordinasyonu anlamında yüklendiği görevi mükemmel bir şekilde yerine getirdiğini, geçmişteki dağınıklığı koordine eden bir kurum haline geldiğini ifade ederek, “PİCTES 1’de MEB’de yaptığımız birçok proje var. PİCTES 2’de bunlara devam edeceğiz. Daha eğitim odaklı olarak devam edeceğiz. 655 bin Suriyeli çocuk şu an Türk eğitim sisteminin içerisinde. Yaklaşık yüzde 62’ye tekabül ediyor. Bizim amacımız bunu mümkün olduğu kadar yüzde 100’lere doğru taşımak. Buna gayret edeceğiz. İlköğretim çağındaki çocukların Suriyeli çocukların yüzde 91’i şu an okula erişmiş durumda. Bu güzel bir rakam. Fakat okul öncesi, ortaokul ve lisede aşağıya doğru rakam iniyor. Bu okul öncesini yukarıya çekmemiz çok önemli. Çünkü entegrasyon ve dil öğrenimi açısından en önemli yaşlar 4-5 yaşlar. Bu yaşlarda Suriyeli çocuklarımızı eğitim sistemimize çekersek dil problemleri kalmıyor. Okul başarıları yükseliyor ve arkadaş edinip topluma entegrasyonları kuvvetlenebiliyor” ifadelerini kullandı.

    Lisede Suriyeli çocukların devamının yüzde 25’lere düştüğünü söyleyen Denemeç, şunları kaydetti:

    “Bunun iki nedeni var. Birincisi Suriye’de lise eğitiminin zorunlu olmaması ama ondan daha önemlisi bu yaşa gelen çocukların aile bütçelerine katkı anlamında okulu terk etmeleri. Bunu önleme anlamında PİCTES 2’de bu konuyu teşvik edici tedbirler aldık. Bunlardan biri bu çocukları meslek liselerine yönlendirmeye çalışıyoruz. Çünkü meslek liselerinde bina yapma ihtiyacımız yok, belirli bir kapasitemiz var. Meslek liselerinde biz Türk çocuklarına belirli bir yardımı devlet olarak yapıyoruz. Çocukların sokakta çalışmasına gerek kalmadan eğitimlerine meslek okullarında devam ettirerek aile bütçelerine de katkı sağlamaları hedefleniyor. Ama bundan daha önemlisi bu çocuklar meslek liselerini bitirdikleri zaman iş sahibi insan olabilme becerisine sahip olacaklar. Böylece gelen paraları en optimum, en verimli şekilde eğitime yönlendirmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki 3 yıllık süreç içerisinde kurumsal anlamda hem Türkiye hem AB kurumlarının edindiği tecrübelerin bileşkesiyle çok daha verimli ve iyi bir iş çıkartacağımıza inanıyorum. Sadece eğitimde değil, diğer sektörlerde de daha başarılı işler yapacağız. Anlaşmaları yaklaşık 3 hafta önce Brüksel’de belirli bir seviyeye getirdik. Burada da son hali verildi.”

    3 akademik yılı kapsayacak

    Konuşmaların ardından Berge ve Denemeç, proje için imzaları attı. PİCTES 2 projesi, 300 milyon euro ile desteklenen projenin devamı niteliği taşıyor. Yeni proje 400 milyon euro değerinde olacak ve 3 akademik yılı kapsayacak. Projeyle binlerce Suriyeli çocuğun eğitime ulaşma imkanı sağlanacak.

  • Van’da 87 milyon TL’ye mal olacak arıtma tesisinin son imzaları atıldı

    Van Gölü’nü kirlilikten kurtaracak olan ‘Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin ihale sözleşmesi imzalandı. İki yılda tamamlanması planlanan arıtma tesisi 87 milyon TL’ye mal olacak.

    Van Büyükşehir Belediyesi tarafından kısa süre önce ihalesi yapılan Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisinin sözleşmesi tarafların katılımıyla imzalandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu’nun çabalarıyla yeni arıtma tesisinin yapımına 27 Nisan’da başlanıyor. Van Büyükşehir Belediyesi toplantı salonunda gerçekleştirilen imza törenine Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Mustafa Yalçın, VASKİ Genel Müdürü Ali Tekataş ve yüklenici firma yetkilileri katıldı. Bugünün Van Gölü ve Van için çok önemli bir gün olduğunu söyleyen Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu, firma yetkililerinde arıtma tesisinin belirlenen süreden önce bitirilmesi için özveride bulunmalarını istedi. Vali Zorluoğlu, “Uzun bir süreden beri üzerinde çalıştığımız ve geçtiğimiz günlerde ihalesini yaptığımız çok önemli bir hizmetin inşallah bugün sözleşmesini taraflar olarak imzalayacağız. Artık yer teslimini yapıp işe başlayacağız. Nedir bu Van için çok özel hizmet? Atık su arıtma tesisimiz. Malumunuz, Van’ımızın en önemli değerlerinden bir tanesi Van denizi yani Van Gölümüzdür. Hali hazırda faaliyette bulunan atık su arıtma tesisimiz eski ve kapasitesi oldukça sınırlı olan bir tesis ve bu tesiste kullanılan teknoloji artık eskimiş bir teknoloji. O nedenle de şu anda Van’daki atık suları arıtma noktasında mevcut tesis yetersiz kalıyor. Arkadaşlarımızın yaptıkları hesaplamalara göre iyimser bir yaklaşımla mevcut atık suyun dörtte birini burası ancak arıtabiliyor. Bu durumu tespit ettiğimizde çok hızlı bir çalışma başlattık. 8 aylık bir süre içerisinde hem proje tamamlandı” dedi.

    “İlk kazma 27 Nisan’da vurulacak”

    İnşaat sezonu ile birlikte tesisin yapımına başlayacaklarını belirten Vali Zorluoğlu, “Yaptığımız ihale tamamlandı. İhaleyi Bimholl İnşaat Anonim Şirketi ve RSM Madencilik İş Ortaklığı 87 milyon 709 bin 491 lira bedelle almıştır. Kendilerine hayırlı olsun diyoruz. İşe başlama tarihini 27 Nisan olarak belirledik. İnşallah 2 yıllık bir sürede de bu iş tamamlanmış ve idareye teslim edilmiş olacaktır. Bitiş tarihi olarak da 27 Nisan 2020 olarak ön görüyoruz” dedi.

    “Gelecek nesiller projeyi hazırlayanlara dua edecek”

    Projeyi hazırlayanlara katkı sunanlara tek tek teşekkür eden Vali Zorluoğlu, “Arkadaşlarımız çok iyi bir proje hazırladılar, buradaki bir özellik de enerji maliyetlerini azaltmak için projemizde güneş enerjisinden yaralanma şeklinde bir kısım da var. İnşallah bu şekilde enerji maliyetlerini de yarı yarıya hatta daha aza indirmiş olacağız. Bu proje tamamlandığında şu anda Van denizinin en önemli kirletici durumunda olan Tuşba ve İpekyolu ilçelerimizdeki sorun bütünüyle sona ermiş olacak ve Van denizi de büyük bir kirlilikten kurtulmuş olacak. Ben gelecek nesillerin bugün bu projenin içerisinde olan ve bu projeye destek veren herkese dua edeceklerine inanıyorum. Bu vesileyle de bu projede emeği geçen bütün arkadaşlarıma VASKİ genel müdürüme, genel müdürümün şahsında bu projede doğrudan ya da dolaylı olarak yer alan hizmetlisinden, işçisinden, inşaat mühendisinde idaresine kadar hepsine çok teşekkür ediyorum. Yine Van Büyükşehir Belediyemizin bu proje ile ilgili birimleri başta genel sekreterimiz olmak onun şahsında bütün çalışanlarımıza ayrıca bu projemizin ihalesine katılım gösteren tüm firmalara ve ihaleye en uygun teklifi vererek kazanan Bimhol inşaat anonim şirketi ve RSN Madencilik iş ortaklığına da huzurlarınızda teşekkür ediyor kolaylıklar diliyorum” şeklinde konuştu.

    Yapılan konuşmaların ardından Van Büyükşehir Belediyesi adına VASKİ Genel Müdürü Ali Tekataş ve Bimholl İnşaat Anonim Şirketi ve RSM Madencilik İş Ortaklığı yetkilisi Ramazan Gül tarafından Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisinin ihale sözleşmesi imzalandı.

  • İstihdam Fuarı’nın imzaları atıldı

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde İstihdam Fuarı için imzalar atıldı.

    24-25 Kasım 2017 tarihinde ilki gerçekleştirilen İstihdam Seferberliği Buluşmasının 2’ncisi yaz sezonundaki iş yoğunluğunu da değerlendirmek amacıyla bu yıl 11-12 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek. İnegöl Kaymakamlığı himayesinde yapılacak fuara bu yıl İnegöl Belediyesi, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) ve İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası’nın yanı sıra İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesi ve İnegöl Meslek Yüksek Okulu da dahil edildi.

    İş arayan ile işvereni buluşturan İstihdam Fuarı için kaymakamlık toplantı salonunda protokol imza töreni gerçekleştirildi. “İşkur İnegöl Şube Müdürü Ahmet Baştürk konuştu. Baştürk, “Cumhurbaşkanımızın 2017 yılı itibariyle ilan ettiği istihdam seferberliği çerçevesi içerisinde İnegöl olarak bizler geçen yıl kaymakamımızın himayesinde İnegöl Belediyesi ile İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde gerçekten çok değerli ve İnegöl’e değer katan Türkiye’de ilçeler bazında ilk defa yapılan istihdam seferberliği buluşmasına birlikte imza atmıştık. Bu çalışmada belediyemizin çok önemli katkıları olmuştu. Ayrıca İnegöl’ümüzün değerli iş adamları ve firmaları bu fuarımıza destekte bulundular. Sonuç olarak 2 gün süren fuarımıza yaklaşık 1500 ziyaretçi katılım gösterdi” şeklinde konuştu.

    İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yavuz Uğurdağ da konuşmasında, “İnegöl’ümüz için yine güzel, vatandaşımız için çok önemli ve etkili olacak bir istihdam seferberliği buluşmasının bugün imzalarını attık. Çok şükür İnegöl’ümüzde başta sayın kaymakamımız ve belediye başkanımız olmak üzere, ortak akıl ile ortak projeler yürütebilme pozisyonundayız. İşte bu güzel oluşumlardan biriside istihdam seferberliği buluşması. İşkur’un organizasyonluğu ile çeşitli paydaşların ortak olduğu bu istihdam fuarı ile birlikte İnegöl çalışanlarına, esnafına ve sanayicisine hayırlı ve bereketli olur inşallah. İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası olarak üyelerimizi bu anlamlı fuara teşvik edeceğiz. Ayrıca orta ve büyük ölçekli firmalarımızda fuara iştirak ederek gerekli görüşmelerini yapacaklar. İnşallah bu fuarlar ile kaliteli ev nitelikli eleman ihtiyacını gidererek İnegöl ekonomisine önemli katkılar sağlarız” diye konuştu.

    Belediye Başkanı Alper Taban yaptığı konuşmada, “İlk gerçekleştirdiğimiz İstihdam Fuarının benim için bir özelliği de Kasım ayında göreve gelişimizin ardından ilk organizasyonumuzdu. Heyecanımızın hat safhada olduğu bir başlangıçtı. Şunu da ifade etmek isterim ki yaptığımız istihdam fuarı sebebiyle İnegöl’de işsizlik sorunu, istihdam sorunu ya da işveren açısından bir eksiklik var gibi algılanmasın. İnegöl’de aksine işsizlik oranı yok denecek kadar az. İlçemizde yeterli sayıda işyeri ve buralarda istihdam edilen yeterince personel mevcut. Bizler arz talep dengesini daha doğru kurgulayabilmek adına bu fuar organizasyonlarını hayata geçiriyoruz. Bu manada bu fuar vesilesiyle bir farkındalık da oluşturmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl yapılan fuarın Kasım ayında yapılması sebebiyle bu yıl ki fuarın neden Mayıs ayında yapıldığı kafalarda soru işareti oluşturabilir. Geçtiğimiz yıl fuara katılan işverenlerle yapmış olduğumuz değerlendirmeler neticesinde işverenlerden gelen talep üzerine bu yıl İstihdam Fuarımızı daha faydalı olacağını ön görerek 11-12 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl 34 katılımcı fuarımızda yer almıştı. Bu yıl fuarımızda 45 katılımcı yer alacak” dedi.