Etiket: İmtihanı

  • (Özel Haber) Apronda çalışan işçilerin sıcak havayla imtihanı

    İSTANBUL (İHA) – İstanbul Atatürk Havalimanı apronunda çalışan işçiler, sıcak havadan bunalınca çareyi uçakların altında serinlemekte buldu. Bazı çalışanlar ise beraberinde getirdikleri damacana su ile susuzluklarını giderdi.

    Hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi nedeniyle özellikle öğle saatlerinde vatandaşlar zor anlar yaşıyor. Meslekleri gereği güneşin altında çalışanlar ise bu durumdan çok daha fazla etkileniyor.

    Açık alanlar sıcaklığın etkisini arttırıyor

    Havalimanlarının apron bölümünde çalışanlar da sıcaktan en çok etkilenen meslek gurubu içerisinde yer alıyor. İstanbul’u etkisi altına alan sıcak hava dalgasının en çok hissedildiği yerlerden biri de Atatürk Havalimanı apronu oldu. Havalimanı apronunda yerlerin beton olması ve geniş açık alanlardan dolayı gölge bulunmaması nedeniyle sıcaklığın şehrin birçok yerinden daha fazla hissedilmesine neden oluyor.

    Uçağın altında dinlenip, damacana su ile serinliyorlar

    Apronda çalışan işçiler sıcakların etkisinden korunmak için kendilerince buldukları yolları deniyor. Sıcaktan bunalan işçilerden bazıları park halindeki uçakların altında kimileri ise yolcuların uçaklara naklinde kullanılan köprülerin gölgesinde serinliyor. Apronda görevli bazı çalışanlar ise yanlarında getirdikleri damacana ile susuzluklarını gideriyor.

    “Aprondaki sıcaklık 50 dereceye kadar çıkıyor”

    Atatürk Havalimanı’ndaki apronda çalışan yüzlerce işçiden biri olan yolcu köprüsü bakım onarım sorumlusu İlhan Çelik de özellikle sıcak yaz aylarında apronda görev yapmanın zorluklarını anlatarak, “Normal şartlarda 30-35 derecelik bir hava sıcaklığını biz burada 50-55 dereceler civarında hissediyoruz. Bunun sebebi de uçak motorlarından çıkan sıcaklığın oluşturduğu etki ve zeminin beton olmasından dolayı sıcaklığı bize yansıtması. Bu da termometreyle betona sıcaklığı okutturduğunuz zaman 50-55 derece civarında bir sıcaklık görüyorsunuz. Buna önlemi çoğu zaman bulamıyoruz. Bizim asli görevimiz bu cihazları 24 saat hizmette tutabilmek olduğu için arıza veya bakımları bitirene kadar buradan ayrılamıyoruz. Ama çok fazla sıcaklık hissettiğimiz zaman soğuk su, kola gibi kendi ve şirketimizin bize sağladığı imkanlar doğrultusunda serinlemeye çalışıyoruz. Ya da 5-10 dakika klimalı araçlara oturup serinledikten sonra işimize devam ediyoruz” dedi.

    Yer yüzeyindeki buharlaşma dikkat çekti

    Öte yandan uçakların iniş ve kalkış yaptığı apronda sıcaktan dolayı ışığın kırılması ve nem oluşması nedeniyle de ilginç görüntüler oluştu. Aşırı sıcaklardan dolayı yer yüzeyinde buharlaşmaların olduğu görüldü.

  • (ÖZEL HABER) İtfaiye erlerinin minik kedi yavrusu ile imtihanı

    Kocaeli’de bir aracın motoruna sıkışan kedi yavrusunu kurtaran itfaiye ekiplerinin başka bir aracın motoruna girmeye çalışan yavru kediyi engelleme çabaları renkli görüntüler oluşturdu.

    Kocaeli’de bir aracın motoruna kedi sıkıştığı ihbarını alan itfaiye ekipleri hemen harekete geçti. Kısa sürede aracın bulunduğu sitenin otoparkına ulaşan itfaiye ekipleri, Erhan Akıncı’ya ait 41 PH 488 plakalı aracın motoruna sıkışan kedi yavrusunu kurtarmak için çalışmalara başladı. Minik kedinin aracın motor kısmının içerisinde olduğunu belirleyen itfaiye erleri, aracı kriko yardımıyla aracı kaldırarak otomobilin altına girdi. Otomobilin altından motor kısmına uzanan itfaiye eri, kedi yavrusunu bulunduğu yerden çıkarttı.

    Korkan kedi yavrusu ormanlık alana kaçtı

    İtfaiye erinin elinden kurtularak bir anda yola fırlayan kedi yavrusu, bu sefer de yan tarafta park halinde olan aracın motoruna tırmanmaya çalıştı. Bunu gören itfaiye erleri ise başka bir soruna sebep olmaması için kedi yavrusunu kovalamaya başladı. İtfaiyecilerden korkan kedi yavrusunun bu sever itfaiye aracına tırmanması ise itfaiyecileri daha da zorladı. Ortaya renkli görüntüler çıkarken, itfaiyecilerden korkan kedi yavrusu da otoparkın yanında bulunan yeşillik alana kaçarak izini kaybettirdi.

  • (Özel Haber) Hırsızın Güvenlik Kamerası İle İmtihanı

    İSTANBUL (İHA) – İstanbul Beyoğlu’nda gece saatlerinde bir eve giren hırsız, evin içerisindeki güvenlik kameraları ile karşılaşınca neye uğradığını şaşırdı. Koluyla kapatması ve kapüşonunu çekmesine rağmen bir türlü yüzünü gizleyemeyen hırsız, kameraların yönünü değiştirdiği evden 15 bin lira çaldı.

    Hırsızlık olayı geçtiğimiz pazar günü saat 01.30 sıralarında Beyoğlu Yenişehir Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, gece saatlerinde açık olan pencereden bir eve giren hırsız evin içerisinde güvenlik kameralarını görünce neye uğradığını şaşırdı. Eve girmesinin ardından dikkatlice güvenlik kamerasına bakan hırsız, önce koluyla ardından kapüşonunu çekerek yüzünü saklamaya çalıştı. Ardından kameranın açısından çıkan hırsız, yönünü değiştirerek odaları gezmeye başladı. Mutfaktan çıkarak koridor üzerinden odaya giren hırsız, burada da güvenlik kamerası ile karşılaşınca koluyla yüzünü gizledi.

    Evde bir süre gezinen hırsız, odadaki kameranın da yönünü değiştirdi. Ancak hırsız, tüm uğraşlarına rağmen yüzünü saklayamadı. Kameraların yönünü değiştirdikten sonra evi araştıran hırsız, yatağın altında saklı 15 bin lira ile dizüstü bilgisayarı çalarak kayıplara karıştı.

    Polis, hırsızın yakalanması için çalışma başlattı.

  • Rizeli’nin Ayı İle İmtihanı Gürgen Ağacının Tepesinde Bitti

    Rizeli 70 yaşındaki arıcı Nuri Bostan, arı kovanlarını ayılardan koruyabilmek için gürgen ağacını yaşam alanına dönüştürdü.

    Gezici arıcılık yapan Rizeli 70 yaşındaki Nuri Bostan, ayı saldırısında 17 arı kovanını kaybetti. Bostan, kovanlarını ayı saldırılarından koruyabilmek için Rize’nin Güneysu İlçesi Selamet Köyü kırsalındaki ormanlık alanda 25 metre yüksekliğindeki bir gürgen ağacının gövdesinde ilginç bir yer kurdu. Bostan, ağacın gövdesinde yerden 5 metre yükseklikte kendisine bir baraka yaptı. Ağacın toprakla birleştiği noktada ise bir kapı koyarak kapıya kilit vurdu. Bostan ağacın gövdesindeki barakasından 25 metre yükseklikteki ağacın ucuna ulaşan 40 basamaklı bir de merdiven yaptı. Ağacın tepesine de bir seyir terası konduran Bostan, gürgen ağacında kendisine adeta bir yaşam alanı oluşturdu. Daha önceden kovanlarını ayı saldırılarından korumak için bin bir güçlükle ağaç dallarına yerleştiren yaşlı arıcı, şimdi ağacın gövdesini saran merdiven yardımı ile kovanları rahatlıkla dallara yerleştirebiliyor.

    AYI İLE YAŞADIĞI KOVAN MÜCADELESİ İÇİN DESTAN YAZDI, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A GÖNDERDİ

    Rizeli arıcı Nuri Bostan’ın ayılara karşı verdiği mücadele ağacın gövdesinde oluşturduğu ilginç yapı ile de kalmadı. Bostan, ayılarla yaşadıkları sıkıntıyı dile getirebilmek için uzun bir destan yazarak bu destanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ulaştırdı. Bostan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bir ağaçta bulunan 17 kovanımı ayı yedi. Ben de ayı için bir tuzak kurdum. Uyanıklık etti, önce tuzağa düşmedi. Ancak ben ayıdan daha kurnazca davrandım ve tuzağıma düşürdüm onu. Bu başıma dert olan ayıya bir de destan yazdım. Bu destanı Cumhurbaşkanımıza da gönderdim” dedi.

    Bostan, ayı destanında ayılar için Ankara’da dokunulmazlık kararı alındığını ima ederek, “Kaldım büyük kazaya yazıldı destanlarım. Benim adım ayıdır yıpratırım, parçalarım. Kışın mağaradayım, Mart 9’unda çıkarım. Mağarada durdukça tatulimi yalarım. Mağaramdan çıkınca her tarafı ararım. Benim etim yenilmez, yenilir domuzların. Ankara’da alınmış, dokunulmazlık kararım” ifadelerini kullandı.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN RİZELİ HEMŞEHRİSİNİN DESTANINA İLGİNÇ CEVAP

    Bostan, arılarını yiyen ayı ile karşılaşması halinde onu affetmeyeceğini ifade ederek “Destanı Cumhurbaşkanımıza gönderip başımıza dert olan ayılara bir çare bulunmasını istedim. Cumhurbaşkanımız bana cevap gönderip dedi ki ‘Hacı amcaya selam söyleyin. Ayı ormanın kabadayısıdır. Onu vurup yol kenarlarında rezil bir şekilde bırakmasın’ bana bu şekilde haber gönderdi. Yinede bilsem ki 10 yıl yatacağım, yine ayı kovanlarımı yerse affetmem onu. Çünkü canımı yaktı. Ayının bana 10 bin TL civarında zararı var. Ayıyı yakalayınca zararımı karşılarsalar onu isteyene teslim ederim“ açıklamasında bulundu.

    MİLLETVEKİLLERİNE ’AYI’ TEPKİSİ

    Milletvekillerinin ayılardan değil de arıcılardan yana olmalarını isteyen Rizeli yaşlı arıcı, “Milletvekillerine ayılar değil arıcılar yakındır. Çünkü onlara arıcılar bal yediriyor. Ayı onlara bir şey vermiyor. Çıkarıp bir kanun uyguluyorlar. Vatandaş çekiyor çileyi. Arıcılıkta her türlü kolaylık bize sağlanıyor. Rabbim razı olsun. Ama ayı konusunda bir tedbir alınmazsa bizim arıcıların işi zor” şeklinde konuştu.

  • (Özel Haber) Demir Ustalarının Sıcak Ve Oruçla İmtihanı

    Siirt’te 500 derece ısısı olan ocak başında gün boyu çalışan demir ustaları, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutarken zorlandıklarını ancak buna rağmen mesleklerini yaşatmak için çalışmaya devam ettiklerini vurguladı.

    Yaz sıcaklıklarına denk gelen Ramazan ayında bazı meslek grupları için işler zorlaşırken, demirciler ise bu listenin başında yer alıyor. Siirt Bakırcılar Çarşısı’nda sıcak demircilik yapan Zekeriya Eldemir (50), babadan kalan mesleği yaşatmak için 20 metrekarelik işyerinde aşırı sıcaklara aldırmadan çekiç sallıyor. 25 yıldır demircilik yaptığını anlatan Eldemir, kentte hava sıcaklığının 30 derece, ocak başındaki sıcaklığın ise 500 derecenin üzerinde olduğunu belirterek, “Ramazan ayında bu sıcaklardan zorlanıyoruz. Ama mecburuz, katlanıyoruz. Köylü kardeşlerimiz geliyor, onların iş yeriyle uğraşmasak olmak. Bu meslek dede ve babadan kalma meslektir. 25 yıldır bu mesleği sürdürüyorum. Balta, keser gibi tarım aletleri yapıyoruz” dedi.

    Abdulvahap Atınç (42) adlı demir ustası ise ateşin yumuşattığı demiri çekiçle döverek şekillendirdiklerini, ancak yaptıkları tarım aletlerinin son yıllarda rağbet görmediği anlattı.