Etiket: İlmek

  • Cumhuriyet ruhu Yıldırım’da ilmek ilmek işlendi

    Yıldırım Belediyesi tarafından gerçekleştirilen, binlerce Yıldırımlının katıldığı etkinliklerle Türkiye Cumhuriyeti’nin 95. kuruluş yıldönümü ilçede coşkuyla kutlandı.

    Türkiye Cumhuriyeti’nin 95. kuruluş yıldönümü, Yıldırım’da hafızalardan uzun süre silinmeyecek bir dizi etkinlikle kutlandı. Kutlamalar, Gökdere Meydanı’ndan Bayrak Alanı’na kadar süren kortej yürüyüşüyle başladı. Ay yıldızlı bayraklarla süslenen güzergahta düzenlenen yürüyüşe, Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali ve eşi Şükran Edebali, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zehra Sönmez, AK Parti Yıldırım İlçe Başkanı Oktay Yılmaz, Meclis üyeleri, muhtarlar, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcilerinin yanı sıra binlerce Yıldırımlı katıldı. Yürüyüşe ellerinde bayrakları ve meşaleleri ile katılan cumhuriyet sevdalıları, renkli görüntüler oluştururken, bazı Yıldırımlılar da korteje balkonlarından alkışlarıyla destek verdi.

    20 milyon ilmek ile Türkiye rekoru

    Öte yandan Yıldırım Belediyesi yine bir Cumhuriyet Bayramı’nda yeni bir rekora imza attı. 1923 gönüllü Yıldırımlı kadın tarafından 2 ay süren çalışmalar sonucunda 20 milyon ilmek ile örülen 600 metrekarelik Türk bayrağı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı çerçevesinde kortej yürüyüşünün ardından kutlamaların gerçekleştiği Bayrak Alanı’nda sergilendi. Yıldırım Belediyesi, Yıldırımlıların büyük coşkusu ve alkışlarıyla göğe yükselen, yapımında 7’den 70’e her yaştan Yıldırımlı kadınının emek verdiği Türk bayrağı ile Türkiye rekoruna imza atarak bayram coşkusunu taçlandırdı.

    “Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz”

    Cumhuriyetine sahip çıkmak için binlerce Yıldırımlı ile omuz omuza yürüyen Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, “Emperyalizmin yeni bir dünya düzeni kurmak için çıkardığı Birinci Dünya Savaşı sonrasında ülkemizi işgal etme planlarına karşı Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde aziz milletimiz büyük bir bağımsızlık mücadelesi başlattı. Madde ile mananın, hak ile batılın mücadelesi anlamına gelen bu mücadele 29 Ekim 1923’te ‘Cumhuriyet’ ile taçlandırıldı. Türkiye Cumhuriyeti sadece bizim değil tüm mazlum milletlerin, emperyalizme karşı elde ettiği en büyük kazanımdır. İşte bu gün burada ilk günkü ruh ve imanla, birlik beraberlik içerisinde Cumhuriyetimizi ilelebet yaşatacağımıza dair olan inancımızı bir kez daha pekiştirmiş oluyoruz. Cumhuriyet bize dünün mirası değil yarının emanetidir. Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Büyük Taarruz’dan Cumhuriyet’e ve 15 Temmuz 2016’daki hain kalkışmaya karşı mücadele eden bu büyük millet, bağrında her zaman bir lider yetiştirmiştir. Biz aldığımız bayrağı bir adım daha ileriye taşıyarak geleceğimizin teminatı olan gençlerimize teslim edeceğiz. Gencinden yaşlısına, engellisinde kadar 1923 kadınımız, 20 milyon ilmek işleyerek uğrunda destanlar yazılan bayrağımızı oluşturdular ve bayram coşkumuzu rekorla taçlandırdılar. Bayrağımızın ilmek ilmek örülmesinde emeği geçenleri kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatanımızın birlik ve beraberliği için toprağa düşen tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi şükranla anıyor ve Cumhuriyet Bayramımızı içten dileklerimle bir kez daha kutluyorum” ifadelerini kullandı.

  • (Özel Haber) İpek halılar ilmek ilmek dokunuyor

    Osmanlı döneminde dünyaya damga vuran ipek halıcılık Bursa’da yaşatılıyor.

    Damızlık ipek böceği yetiştiriciliği ile meşhur olan Bursa’nın İnegöl ilçesine bağlı İhsaniye köyünde ipek halı dokunuyor. Eski okul binası Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek, ‘İpek Halı Dokuma Evi’ yapıldı. 12 kadın, dokuma tezgahlarında ipek halılar dokuyor. Bursa Sanat ve Mesleki Eğitim Kursları (BUSMEK) öncülüğünde verilen eğitimler sayesinde ipek halı dokumaya başlayan kursiyerler, İŞ-KUR’dan aldıkları desteklerle gelir sağlıyor. Kursiyerlerin arzusu ipek halıları değerinde satarak daha iyi gelir elde etmek.

    Kurs öğretmeni Ferdane Özger, kursun 15 Kasım’da açıldığına dikkat çekti. 2 yıl önce bu kursun planlandığını ama öğretici olmadığı için geciktiğini anlatan Özger, “Kursumuz birkaç ay önce açıldı. Ben buraya İnegöl’den gidip geliyorum. Şu an kursta 2 tane genç kızımız var. Hepsi genç olsa daha iyi olacak. BUSMEK, Halk Eğitim Müdürlüğü ve İŞ-KUR aracılığıyla burada çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

    “Dokunan halıların pazarlama aşamasında olduğunu duyuyoruz” diyen Özger, “Eğer pazar bulunursa kursiyerlerin iyi para kazanacaklarını düşünüyoruz. Şimdi İŞ-KUR destekliyor. Halı bitimlerinde Bursa Büyükşehir Belediyesi bir miktar para verecek. Yani bitirdikleri halıları Bursa Büyükşehir Belediyesi satın alacak. Bir gelir kaynağı olacak. Bir kursiyerimiz var mesela 2 çocuk annesi. ‘Ben başka yere gidip çalışamam. Ben burada çalışarak bayramlıklarını, çocuklarımızın bisikletlerini ve isteklerini rahatça alabiliyorum’ diyor” şeklinde konuştu.

    Kullandıkları malzemeleri Bursa Büyükşehir Belediyesinin temin ettiğini anlatan Özger, “Buradaki tüm giderleri, kışın yakacaklarımızı, temizlik malzemelerini belediye karşılıyor. Halıların yaklaşık boyu 1 metreye 50 santimetre gibi. Şu an biz piyasasını bilmiyoruz. Kursta 6 ayımız bitecek. Daha fazla talep olması durumunda ekstradan dokuma tezgahı isteyebiliriz” ifadelerini kullandı.

    6 aydır kursa gelen kursiyer Kevser Özgar, “Halılarımızda son desenleri dokuyoruz. Emek isteyen, zahmetli bir iş yapıyoruz. Ben halı dokumayı bilmiyordum, burada öğrendim. Toplam 3 bin TL gibi para alacağımızı düşünüyorum. İlerde 3 bin yerine 6 bin TL olmasını isteriz. Köyde hiçbir yere gitmemektense çok sevdiğim bir işi yapıyorum. İş yerinde olmayan bir arkadaşlık ortamı var burada. Seveceğimi düşünmemiştim, ama şimdi çok seviyorum” diye konuştu.

    Bir başka kursiyer Ferdane Güleç, kursun açılmasından dolayı mutlu olduklarını dile getirerek, “Eve gitsek bile aklımız burada kalıyor. Hiçbir şey bilmiyorduk, şimdi öğrendik ve alıştık. Ben normalde patik ve işleme yapıyordum, ama bu daha değişik geldi. Kendimize katkımız da oluyor. Çok seviyorum ben bu işi. Burası eskiden okuldu. Öğrenciler servisle başka okula gidiyor. Bize de böyle imkan oluşturdular. Halılar Çin’den gelmese de bizim ipek halılarımız değerlense çok daha iyi olacak. Kullanış ve emek açısından biz çok daha iyi olduğumuzu düşünüyorum” dedi.

  • Engelliler ilmek ilmek halı dokuyor

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından açılan halı dokuma kursuna katılan engelli çocuklar, bir haftada aldıkları eğitimle ustalara taş çıkartıyorlar. Biri erkek 5 engelli öğrenci gelir de elde ediyor.

    İnegöl Halk Eğitim Merkezi ve İş-Kur işbirliğinde eski Halk Eğitim Merkezi binasında oluşturulan Halı Dokuma atölyesinde 21 kursiyerden 5’i olan engelli öğrenciler, halı dokuyarak gelir elde ediyorlar. Bir haftalık eğitim sonucunda halı dokuma tezgahının başına geçen engelli öğrenciler, diğer kursiyerlere taş çıkartıyorlar. Yetenekli öğrencilerin 3 ay içinde tamamlayacakları yün halılar Amerika’ya satılacak.

    İnegöl Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Seçkin Acar, “Eski binamızda hayırseverlerin desteğiyle tadilat yaptık. Eski binamızda çeşitli kurslar düzenliyoruz. Bu binamızda aynı zamanda 23 yaş üstü engelli kursumuz var. Burada kaybolmaya yüz tutmuş halı dokuma kursunu açtık. Engelli bireylerimizi normal yetişkin bireylerimizle entegre edip, halı dokuma kursu açtık. Hayırsever destekleri ile Halı Dokuma atölyesi oluşturduk. İş-Kur ile yaptığımız protokol sonucunda 21 kursiyerimizle birlikte yün halı dokuma kursumuzu başlattık” dedi.

    İş-Kur tarafından kursa katılan engelli ve yetişkin kursiyerlere belli bir miktar yevmiye ödendiğini belirten Acar, engelli gençlerin de bu kursta sarf ettikleri emeklerle kazandıkları parayla ev bütçesine katkı sağladıklarını ifade etti.

    Öte yandan İnegöl’e bağlı İhsaniye Mahallesi’ndeki ipek halı d6kuma kursu da devam ediyor.

  • Oltu taşını 72 yıldır ilmek ilmek işliyor

    Erzurum’un Oltu ilçesinde 72 yıldır Oltu taşını ilmek ilmek işleyen Halil Çelebi, tespih ve takı yapıp ürünlerini Avrupa’ya gönderiyor.

    72 yıl önce odun çarkla başladığı Oltu taşı imalatını sürdüren 83 yaşındaki Halil Çelebi, mesleğini gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor. Oltu taşı işlemesini yıllar önce ilk olarak kendisinin kurduğunu belirten Halil Çelebi, “Oltu taşı imalatından Türkiye genelinde 20 bin kişi ekmek yiyor. Şimdiki ustalar çeşitli modellerle taşlara süsleme yapıyorlar. Bugüne kadar Rus taşı denilen ikinci kalite taşını ben dükkanımdan içeriye sokmadım. Rus taşı ve Oltu taşı arasında çok büyük farklar var. Altının gramı 110 Lira, Oltu taşının 10 kilosu 110 Lira. İşte Oltu taşı ile Rus taşının arasındaki fark böyle de açıklanabilir. Oltu taşı insan sağlığına iyi gelirken Rus taşında böyle bir özellik bulunmuyor” şeklinde konuştu.

    Erzurum’dan Avrupa’ya da Oltu taşı gönderdiğini belirten Halil Çelebi, “Bazı arkadaşlar Avrupa’ya Oltu taşı yerine Rus taşı da göndermişler ancak o taşlar geriye gönderildi. Ben yıllar önce Oltu taşından Amerika devlet başkanlarından John F Kennedy’nin heykelini yaptım ve kendisine gönderdim. Benim Oltulu esnaflardan ricam, Oltu taşına ağırlık versinler ve Rus taşından uzak dursunlar. Ya da Rus taşını illa satacaklarsa da, satarken onun Rus taşı olduğunu vatandaşa söylesinler. Ben 83 yaşındayım, hayattan bir beklentim yok ancak ilçemize yazık olmasın ve gelecek nesillere de bu mesleği doğru bir şekilde aktaralım” diye konuştu.

  • Bozüyük’te veliler ilmek ilmek sevgi işliyorlar

    Bilecik’in Bozüyük ilçesinde anaokulu öğretmenleri tarafından hazırlanan ve veliler tarafından uygulamaya konulan “İlmek İlmek Sevgi Örüyoruz” konulu örnek proje büyük rağbet gördü.

    Proje kapsamında okula çocuklarını almak için gelen veliler, bekleme salonunda ihtiyacı olan minik kalpler için atkı örmeye başladılar. Bu sayede hem veliler çocuklarını beklerken sıkılmıyor, hem de minik bedenler için örülen atkıda birden fazla kişinin emeği yer alıyor.

    Proje ile ilgili olarak bilgi veren Okul Müdürü Mihriban Kılıç, projenin çıkış noktasının yardıma ihtiyacı olan minik kalpler için bir şeyler yapmak, onların minik bedenlerini ısıtmak olduğunu belirtti. Bu amaçla atkı örme kampanyası düzenlediklerini söyleyen Kılıç, “Projemiz hem velilerimiz hem de onların anlattıkları yakınları tarafından büyük rağbet gördü. Okulumuz Menekşe sınıfı öğretmeni Çisem Beste Arıkan okuduğu bir kitapta geçen bir hikâyeden esinlenerek bizlere bir fikir verdi. Kitapta bir durağa bırakılmış ve yarım kalmış bir örgü var. Bu örgüyü otobüs bekleyen kadınlar otobüsü bekleme sırasında örüyor ve otobüs gelince aldığı yere bırakıyor, başka bir kadın örmeye başlıyor ve bu böyle devam ediyor. Öğretmenimiz bu çalışmayı, velilerin çocuklarını beklemeleri sırasında yarım kalan örgüleri tamamlayarak atkılar meydana getirebileceğimizi, bu sayede hem velilerin beklerken sıkılmamalarını, hem de minik bedenler için örülen atkıda birden fazla kişinin emeğinin olması şeklinde okulumuza uyarlayabileceğimiz bir öneride bulundu. Hemen tüm öğretmen arkadaşlarımız ile bir araya geldik ve proje üzerinde derin bir çalışma ve işbirliği yaptık. Bu projeyi nasıl geliştirip nasıl yaygınlaştırabiliriz diye her ayrıntıyı ince ince düşündük. İlk önce rengarenk çocukların seveceği renklerde ipler ve bunları örmek için şişler aldık. Madem proje bizden çıktı ilk sevgi dolu ilmekleri biz atalım dedik ve atkıları örmeye başladık öğretmenler olarak. Projemizin amacını belli eden sloganlarımızı okulumuzun duvarlarına yapıştırdık. Daha sonra projemizin asıl emekçileri olacak velilerimize projemizi tanıttık, onları okulumuza davet ettik, bu projeyi hangi amaçla yaptığımızı, proje sonunda neler olacağını, nasıl bir iyiliğe güzelliğe ortak olduklarını anlattık. Beklediğimiz gibi tüm velilerimiz bu iş için gönüllü olacaklarını ve seve seve öreceklerini hatta yakınlarına da bu projeyi anlatıp onlardan da yardım isteyeceklerini söylediler. Dedikleri gibi de oldu. Hemen yünleri ve şişleri alarak bekleme odasında atkıları örmeye başladılar ve bunu o kadar severek ve gönülden yaptılar ki başladığımız iş ile gurur duyduk” dedi.

    Projeye destek veren herkese teşekkürler

    Atkılar bitince ihtiyacı olan minik kalpleri ısıtmak için yola çıkacağını belirten Okul Müdürü Mihriban Kılıç, şunları söyledi;

    “Bunu da okulumuzdaki minikler ile kolilere içine güzel notlar ve resimler koyup ihtiyaç sahibi miniklere göndererek yapacağız. Bunun için de yakın ya da uzak çevremizden ihtiyacı olan minikler için bir araştırma yapmaya başladık bağlantılar kurduk. Allah’a çok şükür projemiz güzel devam ediyor. Hatta veliler kendileri yün alıp evde de atkı-bere örüp okula gönderiyorlar. Bu kadar yardıma hazır insanın böyle güzel bir projede bir araya gelmesi gerçekten çok güzel. Bozüyük anaokulu ailesi olarak yaptığımız ve yapacağımız etkinlikler için desteğini esirgemeyen herkese şimdiden çok teşekkür ederiz.”