Etiket: İlgisini

  • Mersin’deki ’Model Fabrika’ sanayicilerin ilgisini çekiyor

    Mersin’deki ’Model Fabrika’ sanayicilerin ilgisini çekiyor

    Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alan ’Model Fabrika’ ve ’İnovasyon Merkezi’ sanayicilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.

    İçerisinde sanayici üyelerin de bulunduğu Mersin Girişimci İşadamları Derneği (Mersin GİAD) üyeleri, Model Fabrika’yı ziyaret ederek MTOSB Başkanı Sabri Tekli ve yetkililerinden eğitimler hakkında bilgi aldı. Burada yapılan çalışmaların kenti heyecanlandırdığını söyleyen Mersin GİAD Başkanı Mehmet Serkan İzol, “MTOSB her geçen gün büyüyen ve gelişen bir yer. Mersin için büyük bir değer. Kentimizde yapılan Model Fabrika ve İnovasyon Merkezi gibi projeler her zaman bizi ileri noktalara taşıyacaktır. MTOSB sınırları içerisinde yatırımları olan birçok üyemiz var. Onların bu yatırımlarla desteklenmesi bizim için de büyük bir gurur kaynağıdır. 2. ve 3. OSB’lerin bu kadar hızlı bir şekilde kente kazandırılması, bunların yanında bir de geleceğe yönelik eğitim merkezlerinin oluşturulmasında başta MTOSB Başkanı Sabri Tekli olmak üzere emeği geçenlere şahsım ve Mersin GİAD ailesi adına teşekkür ediyorum. MTOSB kentin istihdamı açısından büyük önem taşıyor” dedi.

    Model Fabrika’nın Mersinlilere önemli bir vizyon katacağını belirten MTOSB Başkanı Tekli ise “Mersin bölgesi olmak üzere, ülkemizdeki tüm işletmelerimizde yalın üretim teknikleri ile işletmeleri israflardan arındırarak verimliliklerinin artmasını sağlamayı planlıyoruz. Dijitalleşmelerinde öncü olarak, işletmelere kazandırılan esnek yapı ile rekabetçi, dinamikleri güçlü, yeni dünya düzenine adapte hale getirmek üzerine kurulu eğitimlerimiz olacak. Yalın üretim felsefesini ve tekniklerini öğren dönüş programları ile firmalara benimsetip bünyelerinde uygulayacağız ve bunun sürdürülebilirliğini her zaman takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Adana Şehir Hastanesi yabancı ülkelerin ilgisini çekiyor

    Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak, mimarisiyle dikkat çeken finansman ödüllü Adana Şehir Hastanesi’nin Kazakistan başta olmak üzere yurt dışında pek çok ülkenin ilgisini çektiğini belirterek “Bir taraftan Adana’yı sağlık merkezi haline getirirken diğer yandan ilham projesi haline geldi. Bundan sonra sağlıktaki başarılarımızla Türkiye olarak diğer ülkelere örnek olacağız” dedi.

    Rönesans Holding’e bağlı Rönesans Sağlık Yatırım A.Ş.’nin, dünyanın en önemli yatırım fonları arasında yer alan Meridiam’la işbirliğinde, 1.2 milyar liraya mal olan bin 550 yataklı Adana Şehir Hastanesi bütün poliklinikleriyle hasta kabulüne başladı.

    Rönesans Holding Başkanı Ilıcak da 2.5 sene boyunca gece, gündüz çalışan 6 bin çalışana teşekkür etmek için hastaneye gelerek incelemelerde bulundu. Hastanenin, dünyanın en gelişmiş teknolojileriyle donatıldığını aktaran Ilıcak, “Adana’yı bölgenin yanı sıra Ortadoğu’nun da sağlık merkezi haline getirmek için çok ciddi bir adımdı. Cumhurbaşkanımızın bir hayaliydi. Bu hayali bir nebze gerçekleştirmiş olmak bizim için bir onur” diye konuştu.

    Rönesans A.Ş.’nin sadece yüklenici firma olduğunu hatırlatıp, Adana Şehir Hastanesinin devlete ve millete ait olduğuna vurgu yapan Ilıcak, “Buraya ne kadar sahip çıkarsak, bunun değerini ne kadar anlarsak halkımıza o derecede yardım etmiş oluruz. Tüm dünyadan, özellikle Ortadoğu’dan sürekli hasta çekmemiz gereken bir noktadayız. Bunun avantajını yaşıyoruz. Bölgeye havalimanı yapılmasıyla beraber bu sürede hastanedeki hizmetlerin kalitesi de artacak. Nasıl ki Amerika Birleşik Devletleri’nde Houston var, burası da bölgenin Houston’u, sağlık merkezi olacak. Üniversiteyle de daha yakından çalışmaya özen göstereceğiz. Adana olarak çok iyi hekimlerimiz, sağlık personellerimiz var. Hepsini bu noktada buluşturacağız. Sağlık turizminin gelişmesiyle birlikte çevredeki birçok oteli de etkileyecek. Başka illerden hastalar gelecek. Sadece ticaret için değil, sağlık için de gelecekler” ifadelerini kullandı.

    “Mimariden ödül bekliyoruz”

    Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak, hastanede 5 bin kişinin istihdam edildiğine de dikkat çekerek şöyle devam etti:

    “Projemiz model olarak birçok dünya liderinin, birçok ülkenin sağlık bakanlığının dikkatini çeken bir proje. 1.5 yıldır farklı ülkelerden olumlu tepkiler alıyoruz. Sürekli projemizi incelediler. İlk çıktığı zaman finansman ödülü kazanmıştık, o sayede bilinmişti. Şimdi de mimari anlamda ödül kazanmayı bekliyoruz. 570 bin metrekarelik bir binanın büyüklüğünü çok hissetmeden, çok kısa sürede bir yerden bir yere ulaşabiliyorsunuz. Dünyada böyle tesisler çok az sayıda var. Başta Kazakistan olmak üzere birçok ülke bu projeye yoğun ilgi gösterdi. Bir taraftan Adana’yı sağlık merkezi haline getirirken diğer yandan da ilham projesi haline geldi. Bundan sonra sağlıktaki başarılarımızla Türkiye olarak diğer ülkelere de örnek olacağız.”

  • Bakan Avcı: “Arap gençlerinin Türkiye’ye olan ilgisini arttıracak projeler üzerinde çalışıyoruz”

    Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Arap Turizm Örgütü Başkanı ile bir araya geldiği toplantı sonrası, Arap gençlerinin Türkiye’ye olan ilgisini arttıracak projeler üzerinde çalıştıklarını belirtti. Başkan Al Fuhaid ise İstanbul açacakları ofisin, Türk-Arap iş birliğinin en önemli halkası olacağını kaydetti.

    Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Arap Turizm Örgütü Başkanı Bandar Bin Fahd Al Fuhaid ve beraberindeki heyetle Şişli Öğretmenevi’nde bir toplantı gerçekleştirdi.

    Basına kapalı gerçekleşen toplantı sonrası Başkan Al Fuhaid ile birlikte gazetecilere açıklama yapan Bakan Avcı, Türkiye’nin turizm hedeflerini çeşitlendirme stratejileri doğrultusunda özellikle Arap ülkelerine yönelik tanıtım faaliyetlerini yoğunlaştırdıklarını söyledi. Bu çerçevede son 6 ayda Arap Turizm örgütüyle muhtelif meselelerle biraraya geldiklerini kaydeden Bakan Avcı, “Geçtiğimiz aylarda Eskişehir’de termal turizm potansiyeli konusunda kendilerini bilgilendirdik. Diğer projelerimizden de bahsettik. Bundan önce yaptığımız çalışmaları gözden geçirdik ve bundan sonraki takvimimizi senkronize ettik. Önümüzdeki dönemde Arap gençlerinin Türkiye’ye olan ilgisini arttıracak projeler üzerinde çalışıyoruz. Gençler birbiriyle ne kadar dost olursa ülkelerin geleceği de o kadar parlak olur” ifadelerini kullandı.

    İstanbul’daki ofis işbirliğinin en önemli halkası olacak

    Bakan Avcı ile birlikte gerçekleştirecekleri projeleri gündeme aldıklarını anlatan Başkan Al Fuhaid, “Bunlardan biri de Arap-Türk etkinliklerinin yapılması ve karşılıklı yatırımlarla ilgiliydi. Her iki tarafın turist sayısının artırılması konusunu konuştuk. Yakın zamanda sayın bakanımızla Arap Turizm Örgütü’nün İstanbul ofisinin açılışını yapmanın mutluluğunu duyacağız. Tabii bu ofis, iş birliğinin en önemli halkası olacak. Turist adedinde düşündüğümüzün de üstünde olacağını belirtmek isterim. Sayın bakanımızı Arap Turizm Örgütü Başkanlığı’na davet ettik. Prens Sultan’ın selamlarını getirdik” dedi.

  • Dünya Miras Listesi’nde yer alan Ani Harabeleri herkesin ilgisini çekiyor

    UNESCO Dünya Miras Listesine dahil edilen ve Kars’a 42 kilometre uzaklıktaki Ocaklı Köyü sınırları içerisinde yer alan Ani Ören Yeri herkesin ilgi odağı haline geldi.

    Ani Harabeleri, tarihçi, gazeteci, arkeolog, fotoğraf sanatçıları gibi hayatın her alanından herkesin gezip görme fırsatı yakaladığı ören yerleri içerisinde en önemlilerinden birisi oldu. Yurt içinden ve yurt dışından 7’den 70’e Kars’a gelen herkesin gezip görmek istediği yerlerin başında gelen Ani Harabeleri, tarihi yapılarıyla misafirlerini büyülüyor.

    Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay Nehri’nin batı yakasında Türkiye sınırları içerisinde volkanik bir tüf tabakası üzerine kurulmuş bir ortaçağ şehri olan Ani Harabeleri, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Geçmişte birinci derece askeri yasak bölge olduğu için kimsenin gezip görme şansının bulunmadığı Ani Ören Yeri, yasağın kalkmasından sonra adını tüm dünyaya duyurarak insanların Kars’a gelmesinde etken oldu. Bilimsel dergilerin bile konu edindiği Ani Ören Yeri taşıdığı tarih ile de herkesin dikkatini üzerine çekiyor.

    Fotoğraf projesi kapsamında Ani harabelerinde Şeyh Şamil Kafkas Oyunları çalışmasını gerçekleştiren Kars Kafkas Üniversitesi öğrencisi Muhammed Ali Gökçe, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3’ncü sınıf öğrencisi Duygu Göktürk, okul öncesi öğretmeni Damla Yeşiltaş ve profesyonel dansçı Ömürcan Yıldız, adeta görsel şölen sundu.

    “Tarihi İpek Yolu üzerinde kurulan Ani Ören Yeri”

    Ani Harabelerinde ilk yerleşme M.Ö. 5000-3000 yıllarında Kalkolitik Çağda başlar. Ören yeri Anadolu’ya İpek Yolu üzerinden girişte ilk konaklama merkezi olduğundan aynı zamanda bir ticaret merkezi olan antik kentin zenginliği de buradan gelmektedir. Ören yerinin en eski tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Tarih öncesi dönemde ören yerindeki yerleşim bostanlar deresi olarak bilinen vadideki volkanik oluşumlu mağaralardan oluşmuştur. Bu günkü ören yerini oluşturan iç kale M.S. 4. yüzyılda Kars Şehrine ismini veren Karsak’lılar tarafından yaptırılmıştır. Ören yerinin dış cephe surları Bagratlı Kralı Aşot tarafından M.S. 964 yılında yaptırılmaya başlanmış daha sonra Kral III. Sembat 978 yılında 2. takviye sur sistemini yaptırmış, 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Ani’yi feth etmesinden sonra Ani beyi olan Ebul Menucehr tarafından 1064-1072 arasında 3. sur sistemini yaptırmıştır. Kale surları deve tüyü ve siyah renkli tüf taşından yer yer iki ve üç sıra halinde Horasan harcı ile yapılmıştır. Kurulduğu arazi üzerine uyumu sağlamak amacıyla üçgenimsi bir şekilde inşa edilen surların 7 giriş kapısı mevcut olup bu kapıların en önemlileri Aslanlı Kapı, Kars Kapısı, Sarnıçlı Kapılardır. Şehrin surları uzun kuşatmalara dayanıklı hale getirmek için surlar arasına yapılan destekleme kuleleri aynı zamanda erzak ve tahıl deposu olarak kullanılmıştır.

    Arazinin eğimine göre yer yer 5 metredir. Yüksekliğe kadar oluşan surların dış cephelerinde Haç motifleri, aslan ve yılan kabartmalı rölyefler, çini süslemeler mevcuttur. Ören yerinin ana giriş kapısı olan aslanlı kapı iki büyük giriş kapısından oluşmaktadır. Aslanlı kapının bulunduğu surların doğu yanındaki burç üzerinde Selçuklu Sultanı Alparslan’ın şehri 1064 yılında fethetmesini belgeleyen 4 satırlık Kufi İslami Kitabe de mevcuttur. Ani harabeleri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınarak Türkiye’den listeye dahil edilen 16. yer oldu.

  • (Özel Haber) Balıkçıların ağına takılan insan yüzlü balık,vatandaşların büyük ilgisini çekiyor

    Mersin’de balıkçıların ağına takılan insan yüzlü balık, vatandaşların büyük ilgisini çekiyor. 1 metrenin üzerindeki boyu ile tezgahları süsleyen balığın, köpek balığı cinsinden olan ’sapan’ balığı olduğu belirtildi.

    Mersinli balıkçılar, Akdeniz açıklarında insan yüzünü andırması ile dikkat çeken ve denizlerde ender görülen sapan balığı yakaladı. Mersin Balık Pazarı’nda, balıkçıların tezgahını süsleyen 1 metrenin üzerindeki sapan balığı, pazara alışverişe gelen vatandaşların da ilgisini çekiyor. Balıkçılar tarafından daha da ilgi çekici hale gelmesi için baş kısmına gözlük takılan balığın bol bol fotoğrafı çekiliyor.

    Balıkla ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Balıkçılar Derneği Başkanı Faruk Polat, balıkçılar arasında ’deniz kızı’ da denilen sapan balığının normalde açık denizlerde yaşadığını ifade ederek, “Genelde okyanusta yaşayan bir balık. Arada yolları şaşırdığı zaman yada havaların etkisiyle bazen Akdeniz bölgemize kayan balıklardan biri. Özellikle insan yüzlü dediğimiz balık buradan önce Hindistan’da çıktı. Orada tabi insanlar farklı tepki göstermişti. Balıkta göz, dudak kısmı, karın bölgesi gibi insana benzeyen bir yapısı var. Bu balığın bir özelliği de şeker hastalarına çok iyi geliyor. Şekeri düşüren bir balık. Bilimsel olarak da bu ispat edilmiş durumdadır. Ancak bu balık sürekli çıkan bir balık değildir. Bu balık yılda çok nadir çıkar. Senede 1 veya en fazla 2 kere bu balık çıkıyor. O yüzden bu balığı biz donduruyor. Dondurmamızın sebebi de sürekli çıkmadığı için. Bu balık şeker hastalığına iyi geldiği için bize abone olan şeker hastaları var, onlara bunları veriyoruz. Aynı şekilde köpek balığını da donduruyoruz. Onuda kanser hastalarına zaten ücretsiz dağıtıyoruz” şeklinde konuştu.

    Türkiye’de bu balığa ’sapan’ isminin verildiğini ifade eden Polat, “Bu balık köpek balığının saldırmayan bir cinsi. Bu balığın çıktığı bazı ülkelerde balığa farklı gözle bakanlar oluyor, saygı gösteriyorlar. Tabii bizde bu söz konusu değil. Biz bunu balık olarak kabul ediyoruz. Burada insanlar bunu görünce şaşırıyor. Çünkü insanlar bunu görünce, denizde de bize benzeyen canlılar var diyorlar ve ilgilerini çekiyor. Bizim asıl amacımız bu balığı şeker hastalarına ulaştırmak. Ama en güzel boyutu bizim insanlarımıza faydalı olmamız. Eğer bu balık insanlara faydalı oluyorsa ne mutlu bize” dedi.