Etiket: İletti

  • BTSO, iş dünyasının taleplerini bakanlara iletti

    BTSO, iş dünyasının taleplerini bakanlara iletti

    Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), tüm dünya ekonomilerini derinden etkileyen korona virüs salgını döneminde üyelerinin sesi olmaya devam ediyor.

    Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu BTSO, korona salgını sürecinde hayata geçirdiği acil eylem planı ve tüm sektörlere dokunan projeleriyle örnek olmaya devam ederken, bu meşakkatli dönemde her bir üyesinin talebinin çözülmesi için de çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda BTSO, iş dünyası temsilcilerinin taleplerini rapor haline getirerek TOBB’a iletti. Hazırlanan rapor TOBB tarafından düzenlenen istişare toplantısında Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’a sunuldu.

    BTSO Başkanı Burkay, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak Bursa’nın ticaretten sanayiye, istihdamdan ihracata kadar her alanda ülke ekonomimizin liderliğini üstlenen bir performans yakaladığını söyledi. Başkan Burkay, “Dünya genelinde ekonomik dengelerin alt üst olduğu bu zorlu süreçte devletimizin attığı sağlam adımlar iş dünyası temsilcilerimize moral ve motivasyon kaynağı oldu. İş dünyası temsilcileri olarak atılan bu adımlar sebebiyle Cumhurbaşkanımıza ve bakanlarımıza teşekkürlerimizi sunuyorum. İnşallah bu zorlu süreci de devletimizin de destekleriyle en az kayıpla atlatmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

    Başkan Burkay, Türkiye’de vaka sayılarının 30 binlere ulaştığı bu dönemde özellikle gıda, hizmet ve perakende sektöründe sorunların önemli boyutlara ulaştığını ifade etti. Sunulan raporun detayları hakkında bilgiler veren İbrahim Burkay, şöyle devam etti:

    “Mücbir sebep kapsamında, faaliyetleri kısıtlanan ve işletmesini idame ettirecek gelir sağlayamayan söz konusu işletmeler için Merkez Bankası vasıtasıyla verilmek üzere, tahhakkuk eden vergi borçlarının kapatılması, ertelenen muhtasar, SGK prim ve KDV’lerin alınmaması, fatura ve diğer giderleri için hibe desteği sağlanması gibi konuları bakanlığımıza ilettik. Ayrıca özellikle gıda ve hizmet sektöründe yer alan firmalarımıza bu süreçte kira desteği sağlayacak düzenlemelerin yapılması taleplerimiz arasında yer aldı.”

    Perakende sektörü temsilcilerinin ucuz ve uzun vadeli kredi imkanı sağlanması ve bankaların kredi tahsisini kolaylaştırması talebini de raporda yer aldığını ifade eden Başkan Burkay, kredi başvurularında, bankaların grup işletme tanımı uygulamasının düzenlenmesi hususunu da hazırlanan rapor aracılığıyla ilettiklerini vurguladı. Kısa çalışma ödeneğinin süresinin uzatılmasının iş dünyası temsilcileri için büyük bir fırsat oluşturduğunu belirten Başkan Burkay, bu noktada kısa çalışma ödeneğine başvuruda bulunulmamış ve şartları sağlayan çalışanlar için yeni başvuruların kabul edilmesinin yanı sıra kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izinde bulunan çalışanlar için istihdamı koruma amacıyla verilen maaş desteği miktarlarının arttırılması konusunu da aktardıklarını söyledi.

    Raporda tekstil, lojistik, mobilya, müşavirlik-danışmanlık ve içecek gibi birçok sektörü etkileyen talebin de yer aldığını ifade eden Başkan Burkay, “Mart ayından bu yana video konferans yöntemiyle Bakanlıklarımız, kamu kurumlarımız ve iş dünyası temsilcilerimizle toplantılar gerçekleştirdik ve tüm taleplerimizin takipçisi olduk. Bursa iş dünyası temsilcileri olarak Türkiye’nin bu süreci en kısa sürede atlatması ve ekonomideki çarkların da tekrar dönmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Odamıza ulaşan tüm sorunları ve çözüm önerilerimizi yetkili kurumlarımızla paylaşmayı sürdüreceğiz. Sektörlerimizin taleplerinin hayata geçirilmesi amacıyla düzenlenen bu toplantı nedeniyle TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na Bursa iş dünyamız adına şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

  • Eğitim Bir Sen Bakanlığa taleplerini iletti

    Eğitim Bir Sen Bakanlığa taleplerini iletti

    Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, eğitime ve eğitim çalışanlarına ilişkin acilen çözülmesi gereken sorunları Milli Eğitim Bakanlığına ilettiklerini söyledi.

    Miran, sorunlar arasında covid-19 salgın dönemi nedeniyle oluşturulan filyasyon ekiplerinden eğitimcilerin çıkarılması, öğretmenlere il içi atamalarda hizmet puanı üstünlüğüne göre sıralama yapılması, eğitim kurumlarına bütçe ayrılması, yardımcı personel açığının kapatılması ve hizmetlilere fazla mesai ücreti veya izin hakkı tanınması konu başlıklarının yer aldığını söyledi.

    ‘Görevlerini yapmış sayılmalılar’

    Eğitimin fiilen başlaması nedeniyle artan iş yükü göz önüne alınarak eğitimciler filyasyon ekiplerinden çıkarılması gerektiğini belirten Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, “Eğitim kademelerinin yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimin birlikte yürütüleceği açık olduğundan eğitim kurumları yöneticileri ve öğretmenlerin artan iş yükü ve karşı karşıya kaldıkları sağlık riski göz önüne alınarak yöneticilerin ve öğretmenlerin filyasyon ve denetim ekiplerinde görevlendirilmelerinin önüne geçilmelidir. Kovid-19 temaslısı olması nedeniyle karantina altına alınan eğitimcilerin tedbiren fiilen görevlerini yerine getiremediklerinden üzerlerinde bulunan ders ve ek ders görevleri yapılmış sayılmalıdır. Yine eğitim-öğretimin aksamaması adına kovid-19 tanısı veya temaslısı olmasına bağlı olarak karantina altına alınanların, istekleri dâhilinde karantina süresi boyunca üzerlerindeki ders ve ek ders görevlerini uzaktan eğitim yoluyla sürdürülebilmelerine imkân sağlanmalıdır.” dedi.

    ‘Öğretmenlerin il içi yer değişikliğinde sıra tayini uygulanmalıdır’

    Miran ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı’nın personel politikasının en büyük açmazlarından birisinin yer değişikliği hususu olduğunu vurguladı. Yer değişikliği sürecinin insan odaklı yürütülmesi gerektiğini belirten Miran, öğretmenlerin il içi yer değişikliği taleplerinin, tercihleri itibariyle hizmet puanı üstünlüğüne göre sıraya konularak norm açığı oluştukça yer değişikliklerinin karşılanması yönünde Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde düzenleme yapılmasının gerekliliğine temas etti.

    ‘Hizmetlilere fazla mesai ücreti veya izin hakkı verilmelidir’

    Okullarda çalıştırılan hizmetlilerin de sıkıntılarını vurgulayan Miran, hizmetlilerin fazla mesai nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını ücret beklentisi içinde olduklarını işaret etti. Miran sözlerini şöyle sürdürdü: “İkili öğretim yapılan okullarda görev yapanlar başta olmak üzere, günlük ve haftalık çalışma süresinin üzerinde çalışma yapan hizmetliler, yeterli personel bulunmaması sebebiyle fazla çalışma karşılığında izin hakkını fiilen kullanamamakta, ücret de alamamaktadırlar. Bu çalışanlara, isteklerine bağlı olarak fazla çalışmaları karşılığında ücret ya da izin hakkı verilmesi konusunda münhasır bir düzenleme ihtiyacı bulunmaktadır.”

    ‘Eğitim kurumları bütçesiz bırakılmamalıdır’

    “Salgın nedeniyle eğitim kurumlarının harcama kalemleri artmıştır’ diyen Meran, okulların yaşadığı bütçe sıkıntısına yönelik, okullara temizlik ve hijyen açısından ek bütçe sağlanmasının elzem olduğunu söyledi. Miran şunları söyledi: “Bu sürecin sağlıklı bir şekilde geçirilmesinin yolu, hijyen başta olmak üzere, bir takım standartların sağlanmasından geçmektedir. Bu nedenle, eğitim kurumlarına gereken bütçe verilmeli; okullar temizlik malzemesi ve maske konusunda mutlaka desteklenmelidir. Yardımcı personel ihtiyacı, salgın süreciyle ortaya çıkan katı hijyen ve sağlık standartlarının sağlanması gerekliliği nedeniyle bir kat daha artmıştır. Eğitim kurumlarının kronik sorunları arasında yer alan temizlik, bakım, rutin idari ve teknik hizmetlerin yürütülmesi gibi alanlarda yeterli yardımcı personel bulunmaması sorununa çözüm bulunmalı, eğitim kurumlarımızda hizmet alanı, öğrenci sayısı vb. kıstaslara göre belirlenen sayılarda yardımcı personelin istihdam edilmesi sağlanmalıdır.”

  • OSB’ler taleplerini Bakan Varank’a iletti

    OSB’ler taleplerini Bakan Varank’a iletti

    Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun (OSBÜK) düzenlediği istişare toplantısında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, OSB başkanları ve bölge müdürleri ile bir araya geldi.

    Yoğun katılımla yapılan toplantının açılışında konuşan OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, Türkiye’nin pandemiye ve küresel ekonomideki tüm zorluklara rağmen OSB’lerin sanayi üretimindeki gücünü koruduğunu dile getirerek, yaşanan süreçte organize sanayi bölgelerinin üretime katkısının kritik olduğunu anlattı. Kütükcü, “Bugün Türkiye istihdamını koruyorsa, bu başarının altında pandemiye rağmen tarihinde ilk kez 2 milyon istihdamı aşan organize sanayi bölgelerimiz vardır. Bu camia her zaman olduğu gibi bu dönemde de üzerine düşeni hakkıyla yapmış, ülkemizin üretim gücüne güç katmıştır. OSBÜK ve OSB’ler olarak bu süreçte olumsuzluğa değil çözüme odaklandık. Sorunlarımızın çözümünde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız başta olmak üzere tüm bakanlık ve ilgili kurumlarla istişare ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “OSB’ler pandeminin kayıplarını telafi etti”

    Pandemi sürecinin ilk dönemlerinde organize sanayi bölgelerinin elektrik tüketiminin düşüşe geçtiğini hatırlatan Kütükcü, Nisan ayında elektrik tüketiminde dibi gören OSB’lerin elektrik tüketiminde Temmuz ayıyla birlikte toparlanma başladığını ifade ederek, “Şu anda ise pozitif tarafa geçtik. OSB’lerimiz pandeminin kayıplarını telafi etti diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

    “İlçe bazlı teşvik gündem oldu”

    OSB’lerin bazı taleplerini Bakan Varank’a ileten Kütükcü, hayata geçirilen ilçe bazlı teşvik sistemi için başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere çalışmaya emek veren herkese teşekkür etti. Kütükcü şunları kaydetti:

    “Bizim, tarıma dayalı ihtisas OSB’lerimiz de dâhil toplam 343 organize sanayi bölgemiz var. Bu OSB’lerimizin 222 tanesi il merkezi dışında kalan ilçelerimizde. Taşra ilçelerimizde 222 OSB’miz olmasına rağmen yeni teşvik sisteminde ilan edilen toplam 263 ilçenin ise sadece 28’indeki 30 organize sanayi bölgemiz bu teşviklerden yararlanabiliyor. Elbette bu 30 ilçe OSB’mizin yatırımlarında hareketlilik olacaktır. Ancak ülkemizin tamamında yeni bir yatırım ivmesi kazanabilmemiz için özellikle doluluk oranı düşük olan diğer ilçe OSB’lerimizin de iki alt bölge teşvikinden yararlanmasını talep ediyoruz.”

    “OSB’ler SCADA konusunda TEİAŞ’tan çözüm bekliyor”

    Organize sanayi bölgelerinin Türkiye’nin üreten gücü olduğunu kaydeden OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, OSB’lerin Türkiye Elektrik İletim A.Ş (TEİAŞ) ile ilgili taleplerini anlattı. TEİAŞ’ın SCADA bağlantısı yapmayan OSB’lere ceza yazmaya devam ettiğini söyleyen Kütükcü, “Bu konuda cezaların durdurulması ve süre uzatımı talebimizi OSBÜK olarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza ilettik. Bu sorunun çözümü için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın desteğinize ihtiyacımız var” diye konuştu.

    “Enerji Bakanlığının düzenlemesine ihtiyaç var”

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Nisan ayında yayımlanan OSB Uygulama Yönetmeliği ile önemli bir adım atarak, OSB katılımcılarının kendi ihtiyaçlarını karşılamaları için çatı ve cephenin dışında da güneş enerjisi santrali kurmalarının yolunu açtığını ancak bu konuda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bir yönetmelik düzenlemesi yapması gerektiğine vurgu yapan Kütükcü, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın Enerji Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin ‘Başvuruda Bulunabilecek Tesisler’ başlığında bir düzenleme yapması gerekiyor. Biz bu konuda önerimizi, talebimizi hem EPDK’ya hem de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza ilettik. Bu düzenlemenin hızla yapılması için de camiamız adına Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın desteklerinizi bekliyoruz” dedi.

    “Türkiye birçok ülkeden pozitif ayrıştı”

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının son 5 ayda attığı adımları özetleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, yılın ikinci çeyreğinin küresel ekonomi ve Türkiye açısından zorlu geçtiğini söyledi. Artan belirsizlik ile durma noktasına gelen dış ticaret ve iç talepteki düşüşün yeni bir düzen getirdiğini aktaran Bakan Varank, kaygan bir zeminde dengede durulmaya çalışıldığını ve Türkiye’nin bu konuda başarılı olduğunu söyledi. Verilen ekonomik mücadeleyle birçok ülkeden pozitif yönde ayrışıldığını söyleyen Bakan Varank, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde istihdam, finansman ve sosyal yardım alanlarında kritik adımlar attık. Sosyal Koruma Kalkanı alanındaki politikalarımızla 15 milyona yakın vatandaşımızın hayatına dokunduk. Kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, işsizlik ödeneği ve sosyal destek programlarıyla vatandaşlarımıza 33 milyar liraya yakın ödeme yaptık. Sizlerin de özverisiyle, sanayi üretimi sokağa çıkma kısıtlamaları varken dahi durmadı” şeklinde konuştu. Uygulanan politikalar ile hazirandan itibaren ekonominin tekrar canlanmaya başladığını ifade eden Varank şunları kaydetti: “İmalat sanayinde siparişler, üretim, kapasite kullanım oranları ve ekonomik güven göstergeleri yükseldi. Bugün İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi açıklandı. Eylül ayında 52.8 değerini alan endeks, 4 aydır eşik değerin üzerinde bir performans gösteriyor. Bugünkü veride en dikkat çekici gelişmeyse, istihdam oluşturma hızının güçlenmesi oldu. Firmalar artan siparişler doğrultusunda, Şubat 2018’den beri en yüksek oranda istihdam artışı gerçekleştirdi. Üretim 10 sektörün sekizinde artış gösterirken, en hızlı üretim artışı kimya, plastik ve kauçuk kategorisinde oldu” diye konuştu.

    Elektrik tüketim rekoru kırıldı

    OSB’lerdeki elektrik tüketiminin de artış eğiliminde olduğunu söyleyen Varank, “Organize Sanayi Bölgelerimiz, Eylül’ün ilk 25 gününde son 6 ayın elektrik tüketimi rekorunu kırdı. Mart’a göre yüzde 7 daha fazla elektrik tüketiliyor, bu üretimin izlediği seyir açısından çok anlamlı bir gösterge. Dolayısıyla üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler, şimdiden güçlü bir büyümeye işaret ediyor. Ümit ediyorum ki, bu performansı yılın son çeyreğinde de sürdürecek, 2021’e iyi bir başlangıç yapacağız” şeklinde konuştu.

    Reel sektörün ilk 8 aydaki yatırım talebinin içinde bulunulan salgın koşullarına rağmen geçen seneye göre yüzde 30 daha fazla olduğu bilgisini veren Bakan Varank, Ağustos ayında 911 yeni teşvik belgesi düzenlediğini söyledi. Bakan Varank, ayrıca bu belgelerin yatırıma dönmesi sayesinde 18 milyar liranın üzerinde yatırım yapılacağını ve 28 bin 400 kişiye yeni iş imkânı oluşturulacağını aktardı.

    “Türkiye, dünyanın izlediği ülke oldu”

    Salgın döneminde de kritik ihtiyaçlardan birisi olan yoğun bakım solunum cihazının rekor sürede seri üretim bandından indirildiğini anlatan Bakan Mustafa Varank, “Hem ülkemize hem de zor durumdaki ülkelere nefes olduk. 60 yıllık hayalimiz olan Türkiye’nin Otomobili fabrikasının temellerini Gemlik’te attık. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programımızın makine sektöründeki 10 projesine destek vermeye başladık. Dünyanın en büyük dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezini ülkemize kazandırdık. Aşı ve ilaç geliştirme alanında yürüttüğümüz projeler sayesinde, takip eden değil, tüm dünyanın dikkatle izlediği ülkelerden biri olmayı başardık. Bu çalışmaların sanayi ve üretimle bağlantısını da kurduk. Ar-Ge’den ürüne dönüşümü ve ticarileşmeyi destekledik. TSE kanalıyla güvenli üretim, güvenli hizmet, güvenli turizm ve Okulum Temiz Belgeleri vermeye başladık. Bu başlıklarda şimdiye kadar bin 676 belge verdik” dedi.

    Yapısal reformların da hız kesmediğini söyleyen Varank, ilçe bazlı teşviklere ilişkin şunları söyledi:

    “Yaptığımız düzenlemeyle teşvik tarihimizde ilk defa şehirlerimizin önemli bir talebi olan ilçe bazlı teşvik sistemini hayata geçiriyor olacağız. Böylece aynı ilde bulunan ilçeler arasında gelişmişlik farklılıklarını ortadan kaldıracak, oralara yatırım çekebilecek benzersiz bir adım attık. Bu işin mutfağında veri bazlı analizler var, bakanlığımız en ince detayına kadar hesaplamaları yaptı. Tüm il ve ilçelerimizin sosyoekonomik gelişmişlik endekslerini güncelledik. Yeni sistemle birlikte illerin gelişmişlik endeksi daha düşük ilçelerinde yapılacak yatırımlar, bir alt bölge desteklerinden faydalanabilecek. Eğer bu yatırımlar, o ilçenin organize sanayi bölgelerinde yapılıyorsa, işte o zaman doğrudan 2 alt bölge teşviğinden yararlanabilecek. Böylece görece dezavantajlı ilçelere daha fazla yatırım gidebilecek. Dezavantajlı ilçeler, hem bulundukları ilin hem de komşu ilçelerin seviyelerine daha hızlı erişebilecek, istihdam artacak, yatırım artacak, ve ekonomik hayat canlanacak” ifadelerini kullandı.

    Bakan Varank, bu süreçte SGK işveren prim desteğinden Girişim Sermayesi Fonu’na kadar birçok yeniliklere imza attıklarını anlattı. Konuşmaların ardından OSB Başkan ve bölge müdürlerinin talepleri istişare edildi.

  • Başkan Atıcı, Ege’yi temsilen çiftçilerin sorun ve taleplerini iletti

    Başkan Atıcı, Ege’yi temsilen çiftçilerin sorun ve taleplerini iletti

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç ve bakanlık bürokratları katılımıyla düzenlenen “Tarım Sektörü İstişare ve Değerlendirme” toplantısına Ege Bölgesi’ni temsilen katılan Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, çiftçilerin sorunlarını ve taleplerini dile getirerek çözüm istedi.

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin koordinasyonuyla düzenlenen tele konferans toplantısına; Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, bakanlık bürokratları, TZOB Yönetim Kurulu Üyeleri ve Ziraat Odası başkanları katıldı.

    Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Mart ayında ülkemizde ilk vakanın tespit edilmesiyle birlikte Korona virüsle mücadeleye devam ettiklerini belirterek “Bu süreçte kendilerine yetecek kadar gıda üretebilen ülkelerin avantajı ortaya çıktı. Gıda konusunda ithalata dayalı olan ülkelerin ise gıdaya erişim noktasında zorluk yaşadıklarını gördük” sözleri ile gıda üretiminin insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için ne kadar önemli olduğuna değinen Milas Ziraat Odası başkanı ismail Atıcı, İzmir, Aydın, Denizli, Manisa, Muğla ve Burdur illerine temsilen Bakan Pakdemirli ve Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç’a bölgedeki tarımsal faaliyetler ve yaşanan sorunları anlattı.

    “Elektrik ücretlerindeki artış çiftçinin belini büküyor”

    Ege Bölgesinin 9,2 milyon nüfusuyla tarım potansiyeli oldukça yüksek bölgelerden birisi olduğunu belirten Başkan Atıcı, “Ülke milli gelirinin yüze 12’si bölgemizden elde edilmektedir. Tarımsal sulama altyapılarının bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz. Özellikle girdi fiyatlarının yüksekliği (gübre, mazot, ilaç, yem ve fide), sulama ücretlerindeki artış, sulama altyapı yatırımlarının eksikliği çiftçimizi zor duruma sokmaktadır. Özellikle Milas bölgesinde Elektrik fiyatlarındaki yüzde yüz artış ve tarımsal işletmelerde kullanılan elektriğin mesken aboneliğinden daha yüksek olması da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Tarımsal sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrik ücretlerinin çiftçi lehine revize edilmesi gerekiyor. Organik ve iyi tarım uygulamalarında belirlenen destek miktarları yeniden gözden geçirilmeli ve artırılmalıdır. Tarım Kredi ve Ziraat Bankası çiftçi borçlarını yeniden yapılandırarak 6 ay faizsiz ertelemelidir. Çiftçilere ödenen tarımsal desteklere, sulama birlikleri ve elektrik şirketlerindeki borçlar sebebiyle bloke konulmaması, çiftçilerimizden kesilen 2-4 lira oranındaki vergi kesintisinin kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.

    Pamuk priminde prime esas 500 kg olan sabitlemenin kaldırılmasını talep eden Başkan Atıcı, “Çiftçilerimiz pamuk priminin 1,3 lira olmasını istiyor. Özellikle pamukta dışa bağımlılığın azaltılması ülkemizde üretimin artırılması için müdahale kurumu olarak TARİŞ’in hem mevzuat hem de finansman olarak güçlendirilmesi gerekiyor. Bölgenin önemli ürünlerinden üzüm ve incirin hasadı yaklaşmıştır. Geçtiğimiz yıl incir ve üzümde yaptığınız fiyat açıklaması çiftçilerimizi memnun etmiştir. Bu yıl da müdahale alım fiyatlarının salgın nedeniyle biran önce açıklanması çiftçilerimizi memnun edecektir. Ayrıca bu ürünlerde alım garantisi verilmeli” diye konuştu.

    Doğal afetlerin oluşturduğu sorunlara da değinen Başkan Atıcı, “Son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle üst üste yaşanan doğal afetler, tarımsal üretimi önemli ölçüde etkilemiştir. Mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşen sıcaklar nedeniyle birçok üründe özellikle zeytin ve narenciyede önemli hasarlar oluşmuştur. Muğla-Aydın bölgemizde özellikle Milas ve Aydın Menderes yöresinde çiçek ve meyve dökümü yaşanmış, Dalaman, Ortaca ve Köyceğiz ile İzmir bölgesindeki narenciyeler üstündeki tüm çiçek ve meyveleri dökmüş, büyük hasar oluşmuştur. Birkaç gün içerisinde ise hava sıcaklıkları düşmüş ve afetlere neden olmuştur. Denizli’de, İzmir’de, Manisa ve Burdur’da dolu, sel ve su baskınları birçok tarım ürününe zarar vermiş, ziyana neden olmuştur. Bu yıl bu afetleri yaşayan çoğu çiftçimiz sigorta yaptırmış, prim ödemiş olmasına rağmen ürünlerine zarar veren meteorolojik olay teminat kapsamında olmadığı için tazminat alamamıştır.” diyerek, ülkemizde sıkça yaşanan doğal afetler nedeniyle TARSİM’de risklerin tamamının teminat kapsamında olmasını ve tarım sigortasının zorunlu olmasını önerdi.

    Atıcı, açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verdi: “Bununla birlikte prim tutarları düşürülmeli veya devlet desteği artırılmalıdır. Zincir marketler kanalıyla tüketime sunulan tarımsal ürünler, 1’e 3 gibi çok yüksek kar marjlarıyla tüketiciye ulaşılıyor. Ayrıca ürününü satan üreticilerimize, ürün ödemeleri uzun vadelerle sağlanıyor. Özellikle üretici ve tüketiciyi mağdur eden bu durum karşısında; Marketler Yasası’nın üretici, tüketici ve sanayici lehine fayda sağlayacak şekilde hazırlanarak, ivedilikle yürürlüğe girmesi gerekiyor. Tarımsal ürün fiyatları bakımından üreticilerin ve tüketicilerin korunması, aynı zamanda gıda güvenliğinin sağlanması ve kayıt dışılığın önüne geçilmesi amacıyla üretici örgütlerinin etkin kılınması gerekiyor. Üreticilerin üretmiş olduğu ürünlerin ve ham maddelerin, üretici örgütleri üzerinden pazarlanacağı bir yapının oluşturulması, tekelleşmenin ortadan kaldırılarak hem üreticinin hem de tüketicinin korunması için çalışma yapılmasını talep ediyoruz.” adımları bir bir attıklarını söyledi.

  • Milletvekili Fendoğlu, Malatya’nın sorunlarını Bakan Karaismailoğlu’na iletti

    Milletvekili Fendoğlu, Malatya’nın sorunlarını Bakan Karaismailoğlu’na iletti

    MALATYA (İHA) – MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nu ziyaret ederek Malatya’nın ulaşım ve alt yapı sorunlarını iletti.

    Bakan Adil Karaismailoğlu’nu ziyaret eden MHP’li Mehmet Fendoğlu, kentin sorunlarını iletti. Malatya kent merkezi ve ilçelerinde yaşanan ulaşım sorunlarını Bakan Karaismailoğlu’na ileten Fendoğlu, Malatya’nın coğrafi konumu ve stratejik yapısıyla Doğu Anadolu’nun Batı’ya açılan geçiş kapısı görevini üstlendiğini söyledi. Malatya’da ana arterlerde yıllardır devam eden sorunların çözüme kavuşması adına vatandaşların da kendilerine yoğun taleplerinin olduğunu ifade eden Fendoğlu, bu sorunları daha önce TBMM genel kurulu çalışmaları sırasında da dile getirdiğini anımsattı.

    Malatya’nın en önemli yol projelerinden biri olacak Kuzey Çevreyolu ile ilgili de taleplerini ileten Fendoğlu, toplam 26 adet köprünün yer aldığı ve proje tutarı 298 milyon 714 bin TL olan 54 kilometre uzunluğundaki Kuzey Çevreyolunun ödenek yetersizliğinden dolayı henüz bitmediğini belirtti. Kuzey Çevre Yolu projesinin kamulaştırma bedelleri ve projenin ödenek tahsisinin biran önce sağlanması gerektiğini dile getiren Fendoğlu, ayrıca Malatya Hava limanı projesinin de kent için önemli olduğunu ifade etti. Bu projenin de Malatya’ya katma değer sağlayacağını kaydeden Milletvekili Fendoğlu, “Projede körüklü sistemin yer alması ve biran önce tamamlanması gerekiyor” dedi. Malatya-Gölbaşı kara yolu üzerinde bulunan Doğanşehir ilçesi ile Malatya-Sivas kara yolu güzergahındaki Hekimhan Kuluncak yolundaki sorunları da Bakan Karaismailoğlu’na ileten Fendoğlu, 10 Temmuz 2016 tarihinde durdurulan 4 Eylül Mavi Treni’nin de Malatya ve bölge için seferlerine tekrar başlaması gerektiğini dile getirdi.

    Doğu ile Batı arasında önemli bir güzergah olan D-300 kara yolu üzerindeki Pınarbaşı-Gürün-Darende yolunun da fizikî standardının düşük olduğunu ve bu nedenle özellikle kış aylarında ulaşımda aksamaların yaşandığını anlatan Fendoğlu, “Can ve mal güvenliği tehlikeye düşüyor. Karayolları 6’ncı Bölge Müdürlüğümüz tarafından projelendirilen ve proje çalışmaları tamamlanan yolun yatırım programına alınması ve yapım çalışmalarına başlanması Doğu- Batı arasındaki ulaşımın aksamaması ve sürekli geçit verilebilir hale gelmesi için yapım çalışmalarına başlanması büyük önem arz etmektedir” ifadelerine yer verdi.

    Bölgede elektrikli lokomotiflerin bakımının Malatya’da yapıldığını ancak elektrikli lokomotifler ile ilgili yetkinin ise Divriği ve İskenderun’da bulunduğunu da belirten Fendoğlu, “Lokomotif bakım için ödenek ayrımı yapılması ile yetkinin lokomotiflerin bakımının yapıldığı ilimiz Malatya’ya verilmesinin daha doğru olacaktır” dedi.

    Malatya ve Elazığ arasında yıllardır beklenen ve vatandaşların özellikle günü birlik gerçekleşecek iki il arasındaki seyahatlerde kullanması için sefere başlayan RAY-BUS hattının da tam anlamda çalışması için gerekli tanıtımın yapılmadığını da belirten Fendoğlu, “Bu tanıtım eksikliğinden dolayı sefer aksaklığı yaşanıyor. Ayrıca RAY-BUS parkur saatinin, 2 saat sürdüğünü vatandaşlarımızın daha yoğun kullanması için 1,5 saate düşürülmesi gerekiyor. Ayrıca Ankara-Malatya Yüksek Hızlı Tren projesinin bitirilerek biran önce Malatyalıların hizmetine sunulmasını talep ettik” şeklinde konuştu.

    Milletvekili Fendoğlu, görüşmede Bakan Adil Karaismailoğlu’nun da Malatya’daki yatırımların tamamlanması ve belirtilen sorunların giderilmesi için gerekli talimatları vereceğini kendisine ilettiğini söyledi.

    Milletvekili Mehmet Fendoğlu yapılan ikili görüşme sırasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na Malatyalılar adına Malatya Kayısısından da ikram etti.