Etiket: iletişim

  • ETSO’da, “İletişim” semineri

    ETSO’da, “İletişim” semineri

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)-Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Kadın Girişimler Kurulu (KGK) ile Genç Girişimciler Kurulu (GGK) tarafından işverenlere yönelik, “İletişim” konulu bir seminer düzenlendi.

    ETSO Yönetim Kurulu Salonu’nda gerçekleştirilen seminere, Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Dursunoğlu konuşmacı olarak katıldı.

    Genç ve Kadın Girişimci Kurulları üyelerinin ilgi gösterdiği seminerde, toplumsal hayatta iletişimin gücünü anlatan Prof. Dr. Halit Dursunoğlu, “Karşımızdakiyle güçlü bir iletişim kurmak için onu değerli görmemiz, bizim de iyi niyetli ve samimi olduğumuzu, ön yargılı olmadığımız hissettirmemiz çok önemlidir” dedi. İnsanın iletişimde güçlerinin farkında olması ve kendisini doğru anlatması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Dursunoğlu şunları söyledi; “Güçlü iletişim kurmanın başka bir yolu da; önce doğru anlatmak sonra aynı dilde konuşmaktır. Söylediklerimizle, duruşumuzla, bakışımızla, bedenimizle, yazdıklarımızla, susuşumuzla ama haddimizi aşmadan kendimizi ifade edebilmeliyiz.”

    İletişimde sadece anlaşılmanın değil karşıdakini anlamanın da şart olduğunu kaydeden Prof. Dr. Dursunoğlu, “Karşımızdakinin; duygularını hissetmek, düşüncelerini anlamak, eskilerin ifadesiyle, ‘hâliyle hâllenmek’, hareketlerini anlamak, yazdıklarını anlamak, kısaca, karşımızdakini anlamak iletişimimizi daha da güçlendirecektir” diye konuştu.

    Seminerin sonunda, TOBB ETSO KGK Başkanı Feride Eda Çalıkuşu, Prof. Dr. Halit Dursunoğlu’na katkılarından dolayı, Kadın ve Genç Girişimciler Kurullarının üyelerine de katılımlarından dolayı teşekkür etti.

  • İletişim Fakültesinden, komite ekibine teşekkür yemeği

    İletişim Fakültesinden, komite ekibine teşekkür yemeği

    Atatürk Üniversitesi tarafından düzenlenen Kar Film Festivalinde emeği geçen İletişim Fakültesi öğrencilerine teşekkür yemeği organize edildi.

    Bir restoranda düzenlen yemeğe gazetecilik, radyo televizyon ve sinema, halkla ilişkiler bölümü öğrencileri katıldı.

    15. Kar Film Festivali Komite Başkanı Çağatay Burak Ayaz, “Güzel bir festivaldi yemek ile bu olayın tatlandırılması bizim için motivasyon oldu. 16. festivali sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

    Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi ve festival sunucusu Mehmet İncekara ise Festivalin meşakkatli bir süreç olmasına rağmen engin tecrübeler kazandıklarını söyledi.

    Gazetecilik Bölümü öğrencilerinden Sevgi Canpolat’da, “İlk defa katılmama rağmen çok memnunum. Festival kapsamında oyuncular, gazeteciler ve yapımcılarla bir arada olduk, çok önemli insanlar tanıdım. 4 gün süren festivalin ardından bu yemekte kendimize anı saklıyor olmamızda çok değerli oldu” ifadelerini kullanırken Yasemin Karlıdağ, Festivalin İletişim Fakültesindeki tüm bölümlerin birbiriyle kaynaşmasına bir sebep olduğunu belirtti.

    Ahmet Ercüment, Kar Film Festivali ekibi olarak çok büyük emek verdiklerini ifade ederek, “Hocalarımız festival organizasyonunda bize güvendi, hep birlikte başardık” dedi.

    Halkla ilişkiler Bölümü öğrencisi Ümmügülsüm Özkan’da, “Senelerce aynı fakültede okumamıza rağmen herkesi tanımıyorduk. Festival tüm öğrencilerin birbiriyle kaynaşmasına vesile oldu. Bu imkanı bize tanıyan ve organizasyonu düzenleyen İletişim Fakültesi hocalarına teşekkür ediyorum. Şimdi hep beraberiz” diye konuştu.

    Düzenlenen yemeğin ardından 15. Kar Film Festivali hatıra fotoğrafı çektirildi.

  • TFMD Yönetim Kurulu üyeleri, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle bir araya geldi

    TFMD Yönetim Kurulu üyeleri, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle bir araya geldi

    Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından organize edilen 15. Kar Film Festivali devam ediyor. Festivalin 3. gününde ‘haber fotoğrafçılığı’ konusunda Derya Yetim, basın fotoğrafçılığında Rıza Özel, spor fotoğrafçılığı konusunda ise Tolga Adanalı iletişimcilerle söyleşi gerçekleştirdi.

    Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel, Başkan Yardımcısı Tolga Adanalı ve Dernek Genel Sekreteri ve aynı zamanda İhlas Haber Ajansı Ankara muhabiri Derya Yetim, foto muhabirliği ve haber konusunda öğrencilere tavsiyelerde bulundu.

    “Foto muhabirliğini tamamlayan şey haberdir”

    Foto muhabirlikte fotoğrafın ve haberin birbirini tamamlayan unsurlar olduğunu belirten İHA muhabiri Derya Yetim, “Mesleğimizi sevdiğimiz için sıkıntıları zamanla aşıyoruz. Foto muhabirliğinin tamamlayıcı unsuru haber yazmaktır. Çektiğin fotoğrafı tamamlayabilmek, hikâyeyisini anlatabilmek için etkili bir dil ile haber yazmak gerekir. Okuyucu tek başına haberi inandırıcı bulmayabilir ve etkileyemeyebilir, yanında hikayeyi anlatan fotoğraf varsa inandırıcılığı yüksektir. Haber fotoğrafı inandırıcılığı sağlayan görseldir” diye konuştu.

    Nene Hatun Kültür ve Gösteri Merkezinde düzenlenen moderatörlüğünü Derya Yetim’in yaptığı söyleşide, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Başkanı Rıza Özel ve Başkan Yardımcısı Tolga Adanalı’da öğrencilere spor ve basın fotoğrafçılığı hakkında bilgiler verdi.

    Dil öğrenmelerini, teknolojiye yakın olmaları gerektiğini vurgulayan Rıza Özel, “Yeni istihdam alanları açılıyor. Ben bir foto muhabiri olarak zorluk çekebilirim ama siz seo haberdeyseniz bir adım öndesiniz. İş dijital medyaya dönüştü” şeklinde konuştu.

    Tolga Adanalı ise, “Medyanın olduğu durumdan nasıl çıkarız diye düşündük ve arşivimizin olmadığını fark ederek bir depo oluşturduk. Türkiye de önemli arşivlere sahip olan foto muhabirlere ve yakınlarına ulaştık, projemizi anlattık. Coşkun Aral, Sökmen Baykara, Hüseyin Özel isimlerinden fotoğraflara ulaştık. Bunların yanı sıra güncel içerik üreterek, başarılı bir sistem oluşturduk. iletişim sektörüyle iç içeyseniz ve yeni şeyler üretecekseniz, çekinmemelisiniz. Değişim, dönüşümlerle birlikte haberin paylaşılacağı bir platform her zaman olacak” diye konuştu.

    Öğrencilerden gelen soruları yanıtlayan fotoğrafçılar son 5 yıldır ödül alan fotoğrafların değerlendirmesini de yaptı. Ardından katılımcı Rıza Özel, Derya Yetim, Sami Tolga Adanalı’ya plaket takdim edildi.

  • Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun genç akademisyenlerle bir araya geldi

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İlim Yayma Vakfı’nın “2018-2019 Bursiyer Tanışma Programı”nda genç akademisyenlerle bir araya geldi.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, İlim Yayma Vakfı’nın “2018-2019 Bursiyer Tanışma Programı”na onur konuğu olarak katıldı. Programda konuşan Altun, Türkiye’nin küresel ve bölgesel alanda süren sert mücadelenin önemli bir aktörü haline geldiğini belirterek, bu dönemin Türkiye için oldukça önemli imkanlara gebe olduğunu söyledi. Böyle bir ortamda bilimsel bilgi üretmenin de son derece kıymetli olduğunu vurgulayan Altun, Türkiye’nin bilimsel bilgiye ve bilim insanı yetiştirmeye geçmişte olduğunda çok daha fazla önem verdiğini ifade etti. Altun, “Bu noktada yeni dönemin ruhuna ve paradigmasına uygun şekilde kendinizi yetiştirmeniz ve bu doğrultuda kendinize yatırım yaparken ülkenizin meselelerini esas alarak çalışmanız son derece hayati” dedi.

    Türkiye’nin 2002’den bu yana her alanda güç biriktirdiğini, büyüdüğünü, demokratikleştiğini ve bağımlılık tuzağından kurtulduğunu söyleyen Altun, “Akademik hayatta da bu imkanların farkında olarak varlık göstermek gerekiyor. Özgüven içerisinde kendi sorularınız çerçevesinde bilgi üretme imkanına sahipsiniz. Yeni bir dünyadayız, güçlü bir ülkedeyiz, özgüven sahibi bir nesliz, elimizde imkanlarımız var. Dolayısıyla biz yeni döneme uygun bir şekilde bilimsel bilgi üreteceğiz. Mutlaka özgünlük arayışınızı devam ettirin. Birileri geçmiş dönemin alışkanlıkları bugünün hakikatleri olarak dayatıyorsa bunu asla kabul etmeyin” dedi.

    “Kendinize ait sahici ve özgün soruların peşine düşmelisiniz”

    Akademik faaliyetin çok zahmetli bir iş olduğuna dikkat çeken Altun, şunları kaydetti:

    “Akademik faaliyeti sürdürürken hangi soruya cevap aradığınız çok önemli. Başkalarının sorularına cevap aramayın. Kendinize ait sahici ve özgün sorularınızın peşine düşmelisiniz. Batı’dan ya da başka bir yerden kendinize yakın bir teori ya da birilerinin ‘bu çok iyidir’ dediği bir paradigma bulup, ona sırtınızı yaslayıp çalışma yapmak suretiyle özgün bir iş yapamazsınız. Eğer doğru bir soru sorarsanız, bu ülkenin gerçek bir meselesiyle ilgilenirseniz bir karşılık bulursunuz, ülkeye bir katkı sunarsınız. Kendinizdeki değeri ülke için katma değere dönüştürün. Bunun yolu da ülke meseleleri üzerine düşünmek, ülke meselelerini takip etmektir.”

    Fahrettin Altun, genç akademisyenlere şu tavsiyelerde bulundu:

    “Odağınızı kaybetmeyin. Çalışma alanınızı, sorunuzu belirledikten sonra mutlaka o alanda derinleşin ve yaptığınız işi kaliteli yapın. Yüksek lisans ve doktora sizin için çok kritik dönemlerdir. Ders dönemlerinizde kendinize yatırım yapın. Doğru kaynakları, alanın temel kaynaklarını belirleyin ve bu kaynaklarla yoğrulun. Özellikle ders dönemlerinizi, tez döneminizi iyi bir kaleminiz olması için kullanın. Defalarca yazacaksınız, bozacaksınız, tekrar yazacaksınız. Ana diliniz birinci sınıf olsun. Yabancı dil olmazsa olmazıdır bu işin. Gelenekle de gelecekle de bağınız olsun. Çalıştığınız meselenin, ilgi duyduğunuz alanın gelenekte karşılığının ne olduğuna bakın. Ama diğer taraftan gelecekte bu alanın nereye gideceğiyle ilgili de çalışın. Teknolojiyi çok iyi kullanın. Diğer taraftan metodoloji ve yöntem bilmek bir bilim insanının olmazsa olmazıdır. Ama sakın ‘yöntemperest’, ‘metotperest’ de olmayın. Mutlak suretle doğa bilimleri ve sosyal bilimler arasındaki hem irtibatı hem de farklılaşma noktalarını doğru bilin.”

    Programa, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan da katıldı.

  • Düzce Üniversitesi’nde engellilerle iletişim konuşuldu

    Düzce Üniversitesi Toplumsal Eşitlik ve Farkındalık Topluluğu tarafından düzenlenen “Engelliliğe Yaklaşım ve İletişim” başlıklı konferans, Orman Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

    Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Topluluk Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Müslüm Akdemir, toplumun engellilere engelli olarak değil de bir birey olarak bakması gerektiğini belirterek, “Engelli insanlara baktığımızda bizde acıma duygusu oluşuyor. Acıma duygusu ile onlara bakmamamız, onların da topluma ait bir birey olduğunu unutmamamız gerekir.” şeklinde konuştu.

    Toplumsal Eşitlik ve Farkındalık Topluluğu Başkan Yardımcısı Ahizer Özbek yaptığı konuşmada, “Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Topluluk olarak yeni proje fikirleri ile karşınıza çıkmayı hedefliyoruz. İnşallah faydalı bir etkinlik gerçekleşir.” ifadelerini kullandı.

    Topluluk adına etkinliğin düzenlenmesine katkı sağlayan Türk Müzik Bölümü öğrencisi Tolga Kendüzler ise programa katılan herkese teşekkür ederek sözlerine başladı. Türkiye’de birçok engelli olduğunu söyleyen Tolga Kendüzler, engelliler olarak karşılaştıkları sıkıntılardan bahsetti. Kendilerine destek olan Üniversite yönetimine teşekkür eden Kendüzler, daha büyük etkinlikler düzenlemek istediklerini sözlerine ekledi.

    Eğitimde Görme Engelliler Derneği Başkanı ve aynı zamanda Sosyal Bilgiler Öğretmeni Emre Taşkın, engelliliğe yaklaşım konulu bir sunumunu yaptı. Erişilebilirlik kavramına değinen davetli konuşmacı, erişilebilirliğin toplumun her kesimine uygun bir şekilde olması gerektiğine işaret ederek bu kavramın, görme engeli olanların bilgisayar, telefon gibi elektronik ürünler ile binaları ve yolları engel olmadan kullanabilmesini ifade ettiğini dile getirdi. Evrensel tasarıma da değinen ve evrensel tasarımı herkesin kullanabileceği şekilde yapıların tasarlanması olarak tanımlayan Emre Taşkın, ülkemizde tasarımların genelde standartlaşmış bir tip olan 20-45 yaş arası insanlara hitap eden tasarımlar olduğunu kaydetti. Programın diğer konuşmacısı Sosyal Hizmet Uzmanı ve Sivil Toplum Gönüllüsü Oğuzhan Al ise “Engellilerle İletişim” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda iletişimi en iyi tanımlayanlardan birinin Doğan Cüceloğlu olduğunu belirterek O’nun “İletişim, iki birim arasında birbirleriyle ilişkili mesaj alışverişidir.” şeklindeki tanımını katılımcılarla paylaştı. İletişimin öğelerinden ve engellilerle iletişimi engelleyen faktörlerden de söz eden Oğuzhan Al, programda emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı.

    Programın sonunda, Dr. Öğr. Üyesi Müslüm Akdemir tarafından davetli konuşmacılara teşekkür belgesi takdim edildi.