Etiket: İktisadi

  • ERAKDAY Başkanı Hülya Saltuklu: “İktisadi sıkıntı geçicidir”

    Erzurum Aktif İş Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği (ERAKDAY) Başkanı emekli öğretmen Hülya Saltuklu, ülkenin içerisinde bulunduğu iktisadi sıkıntıların geçici olduğunu açıkladı.

    Milli Mücadele’den sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti’nin maddi zenginlik değil, sıkıntılar içerisinde kurulduğunu hatırlatan Saltuklu, “Kurulduğunda üç önemli kongre yapmıştır. Maarif kongresi, İzmir İktisat Kongresi ve Tıp Kongresidir. Devletin bu üç kongredeki hedefi her bakımdan bağımsız bir devlet olmasını sağlamak ve dışa bağımlılığı kesmekti. Devlet başkanı milletine güveniyordu, milleti de devlet başkanına güveniyordu. Türk milletinin sofrasında yediği çok sınırlıydı. Milli mücadele yıllarında Kayseri hiç düşman istilası görmediği halde halkın sofrasında yediği şuydu: “Günde iki öğün sofra kurulur. Sabahları mercimek veya tarhana çorbası, akşamları mantı, makarna yenirdi. Gıdaları mercimek, buğday, buğday unu ve bu undan elde edilen makarna, erişte, tarhana, yufka gibi yiyeceklerden oluşmaktaydı. Halkın ayağına giydiği çarığından, çorabına, sırtına giydiği mintanından ceketine, başına aldığı yazmasından ve örtündüğü ehramına kadar her şey yamalıklaydı.” dedi.

    “İşte ülkenin durumu buydu. Herkes şuna inanmıştı: Sanatsız, zanaatsız, ilimsiz, üretmeden, tasarruf etmeden, yerli mallarına değer vermeden tam bağımsız olunamazdı.” diyen Hülya Saltuklu, şunları söyledi: “Ülkenin öncelikle ihtiyaçlarına göre yatırım yapılmalıydı. Bez, şeker ve un öncelikliydi. Kömür, demir ve neft (petrol ve ürünleri özellikle de gaz yağı) tedarik edilmeliydi. Devlet hemen her şeyi millileştirmişti. Devlet kalkınmayı ve medeni milletler seviyesinin üzerinde olmayı ülkü edinmişti. Biz dernek olarak bu bilinçle hareket ediyor ve bu ülküye inanıyoruz.”

    Saltuklu, “İktisaden bağımsız olmayanların, dışarıdan borç paralarla kalkınmayı umanlar emir alırlar. Türk kadınının dün vatanın kurtuluşunda olduğu gibi, bugün de iktisadi sıkıntıları atlatarak gelişmesinde üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Dün fedakârlıklarla evinde kullandığı halısını, kilimini, hasırını, cicimini (Erzurum yöresel ifadesiyle cecimini) ve ehramını dokuyordu. Eriştesini, mantısını, makarnasını, yufkasını ve ekmeğini kendi üretiyordu. Yağını, peynirini, kavurmasını ve kurutunu kendi yapıyordu. Evinde ellerini neye atsa onun üzerinde alnının teri ve ellerinin emeği vardı. Üretiyordu, tasarruf ediyordu, satıp asker oğlunun harçlığı gönderiyordu, çocuk okutuyordu, yerli mallarını tercih ediyordu ve dahası olanla yetinerek yaşıyordu. Çok zengin değildi ama ihtiyaçlı komşusunu da gözetiyor, her yaptığı üründen az da olsa ona pay veriyordu. Bu asil ve çalışkan milletin annesinin geçmişi buydu.” ifadelerini kullandı.

    “Maddi açıdan yeterli olmasa da manevi açıdan zengin bir geçmişe sahip milletin temel karakterini doğru okuyarak ve doğru anlayarak şereflice, onurluca dış güçlere el açmadan iktisaden ve siyaseten bağımsız yaşayabiliriz.” diyen ERAKDAY Başkanı Saltuklu, sözlerini şöyle tamamladı: “Yeter ki her kademede ülke yönetiminde sorumluluk alanlar bu hassasiyeti göstersinler. Yaşantılarında örnek olsunlar. Biz bu bilinçte ERAKDAY olarak kadınlarımızı meslek sahibi yaparak, kendilerinin daha değerli olmalarını sağlayarak, emeğin ve alın terinin ne kadar değerli olduğu bilincini aşılayarak, tasarrufun evden başladığını, imkânların sınırlı ama isteklerimizin sınırsız olmadığı bilinciyle faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Kendimize ve birbirimize güvendiğimiz sürece geleceğimiz daha iyi olacaktır.”

  • ’5’inci İslam İktisadı Atölyesi’ Sakarya’da gerçekleştirildi

    7 farklı ülkeden akademisyenlerin katıldığı ’5’inci İslam İktisadı Atölyesi’ Sakarya’da gerçekleştirildi. Etkinlikte bu yıl ’İslam İktisadı Perspektifinden Faiz’ konusu konuşuldu.

    İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM), İlmi Etüdler Derneği (İLEM), Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneğinin (İGİAD) organizasyonu ve Sakarya Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSEFAM) ev sahipliğinde düzenlenen 5’inci İslam İktisadi Atölyesi, bu yıl 1-2 Nisan tarihlerinde Sakarya’da düzenlendi. Geniş katılımlı açılış paneli ile 31 Mart tarihinde İslam Araştırmaları Merkezinde (İSAM) başlayan etkinlik Sakarya’da devam etti. Sakarya’da iki gün boyunca önemli tartışmaların yapıldığı toplam 6 oturum ve bir özel sunum ile gerçekleşti. 7 farklı ülkeden akademisyenlerin katıldığı, alanındaki en küresel organizasyonlardan olan ’İslam İktisadı Atölyesinin bu yıl ’İslam İktisadı Perspektifinden Faiz’ başlığı altında gerçekleştirildi. Norveç’ten Tunus’a, Suudi Arabistan’dan Endonezya’ya, Pakistan’dan Malezya’ya kadar geniş bir coğrafyadan katılan akademisyenlere Türkiye’den de konunun uzmanları ve akademisyenler eşlik etti.

    Panelin öncesinde İslam İktisadı Atölyesi Düzenleme Heyeti ve İKAM Başkanı Lütfi Sunar ile İSEFAM Müdürü Süleyman Kaya, açılış konuşmalarını gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen panelde İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve açılış panelinin oturum başkanı Necmettin Kızılkaya, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Tabakoğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, Malezya INCEIF Üniversitesi’nden Mabid Ali Al-Jarhi ve İGİAD Başkanı Ayhan Karahan konuşmacı olarak yer aldı. Panelin sonunda konuşmacılara plaketleri takdim edildi.

    Faizin sorunları enine boyuna konuşuldu

    İSEFAM’ın ev sahipliğinde Sakarya Üniversitesinde gerçekleşen atölye oturumlarının ilkinde, faiz konusu hem finansal hem de sosyal adalet ve hayırseverlik açısından ele alındı. İkinci oturumda ise faizin tarihsel sürecine ışık tutan klasik dönem faiz anlayışları değerlendirildi. Atölyenin üçüncü oturumunda İslami bankaların borç finansman kanalıyla para aktarımları tartışıldı ve faizsiz finansman yapılandırmaları konuşuldu. Dördüncü oturum ise faizin dini açıdan ele alınmasına ve katılımcılar tarafından tartışılmasına imkan sundu. Bu oturumda faizli bir bankanın faizsiz bir bankaya dönüştürülmesi süreci İslam hukuku açısından ele alınırken, ayrıca Türkiye’deki diyanet personelinin faiz hassasiyeti üzerine bir araştırma da katılımcılarla paylaşıldı. Atölyenin ikinci gününde gerçekleşen beşinci oturumda ise yatırımcıların faizli borçlanmalarına alternatif çözümler değerlendirilerek,kitle fonlaması üzerinde duruldu ve faizsiz ekonomik sistemde devletin rolü irdelendi. Son oturum ise faizin refah dağılımına olan olumsuz etkileri ve faizsiz finans yöntemlerinde kullanılan murabahanın faizle olan ilişkileri hakkındaki sunumlarla gerçekleşti.

    İki gün süren atölyenin sonunda yapılan değerlendirme oturumunda; din, finans, sosyal adalet, hukuk ve daha birçok açıdan ele alınan faizin oluşturmuş olduğu sorunlara dair 17 maddelik bir bildirge yayınlandı. Akademisyenlerin, STK ve sektör temsilcilerinin de arasında bulunduğu atölye katılımcıları tarafından yapılan tartışmalar neticesinde ortaya çıkan bildirge Necmettin Kızılkaya, Süleyman Kaya, Hichem Hamza, ToseefAzid, Hakan Sarıbaş, Mabid Ali al-Jarhi tarafından değerlendirildi. Yayımlanan 17 maddelik bildirge İslam İktisadı Araştırma Merkezi’nin internet sitesinden bilgi alınabileceği açıklandı.

    “İslam İktisadı finanstan ibaret değil”

    İslam İktisadı Atölyesi Düzenleme Heyeti ve İKAM Başkanı Lütfi Sunar ’İslam İktisadı Atölyesi’ dünyada tıkanan ana akım iktisadın karşısında yeni perspektifler, yeni çözümler ürettiğini dile getirdi. Sunar, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu yıl İslam İktisadı Atölyesinin 5’incisini düzenliyoruz. 5 senedir İstanbul’da değişik üniversiteler ile birlikte İKAM olarak organize ettiğimiz bir program. Bu program ayrıca İGİAD ve İLEM tarafından destekleniyor. Bu yıl Sakarya Üniversitesi ile birlikte faiz konusunu ele alan bir çalıştay düzenliyoruz. Bu çalıştayda, temelde aslında günümüz iktisadi problemlerinde yer aldığını düşündüğümüz pek çok sosyal, siyasal ve iktisadi soruna yol açan faiz konusunu değişik boyutlarıyla ele alacağız. İslam iktisadının belki de en özgün boyutu olan faizsiz bir ekonomik sistemin nasıl kurulabileceğine dair ortaya çıkan sorunlara çözüm arayacağız. Dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanları ve Türkiye’den de çok sayıda akademisyen programa katkı verecekler. Biz hem Türkiye için hem de dünya için İslam iktisadının daha dil, yaşanılabilir bir dünyanın oluşumuna katkı sağlayacağını ümit ediyoruz. İslam iktisadı zaman zaman finans ile ilişkili şekilde ele alınabiliyor ancak İslam iktisadı finanstan ibaret değil”.

  • Prof.Dr. İlber Ortaylı, “Bölgedeki tek iktisadi ortağımız İsrail”

    ESİAD’ın 32. Yüksek İstişare Toplantısına katılan ünlü tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı, Ortadoğu’da tartışmasız İsrail ile iktisadi partner ülkenin sadece Türkiye olduğunu anlattı. Ortaylı, Suriye’yi birkaç yıl içinde küçük zümrelerin bazı dış devletlerin desteği ile ülkeyi mahvettiğini söyleyen Ortaylı, “Bir daha o koca Suriye olmayacak” dedi.

    Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) 32. Yüksek İstişare Toplantısı ünlü tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı’nın katılımlarıyla İzmir’de bir otelde gerçekleşti. Toplantıya, eski Turizm Bakanı Işılay Saygın, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ve Musa Çam, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, sanayici ve iş adamları da katıldı.

    ESİAD’ın 32. İstişare Konseyi toplantısında “Tarihsel Perspektif İçerisinde Türkiye Ortadoğu İlişkileri” konulu seminere konuşmacı olarak katılan ünlü tarihçi Ortaylı, sanayici ve iş adamlarına Ortadoğu’nun tarihsel geçmişi hakkında bilgi verdi. İnsanların Ortadoğu’ya baktığında bazı olayları göz ardı ettiğini söyleyen Ortaylı, “İnsanlar evlerinde oturdukları kendi kapalı dünyalarında konuştuklarında farklı ritüel kullanırlar. Hepsi boş neticedir. Birkaç yıl içinde küçük zümreler bazı dış devletlerin desteği ile koca ülkeyi mahvetti. Bir daha o koca Suriye olmayacak. Arap dünyasında her şey harita üstünde” diye konuştu.

    “Rusların denizcilikle alakası yok”

    Birçok Arap ülkesinin daha da fakirleştiğini söyleyen Ortaylı, “Dünya’da petrol üreten ülkeler iki kademedir. Norveç gibi Rusya gibi ürettiğini işleyen öte ki ise ürettiğini işleyemeyen başkasının ağzına bakan ülkelerdir. İran’ın çok iyi mühendisleri var ama un ve şekeri bir araya getirip bir helva yapamıyorlar. Ortadoğu dünyası siyasi stratejin sorumlulukların kavrandığı bir dünya bütünü değildir. Biz Suriye’de Rusya istemeyiz. Ama Rusya orada ve bunu kabul etmek zorundasınız. Rusya tepede. Rusların denizcilikle alakası yok. Gemileri nehirlerde yüzer. Ancak biz Ortadoğu’da Rusya ile uzlaşmacı olacaktık. Rusya Suriye’yi de bırakamaz. Herkes kendi üssünü kurma peşinde. Biz ise ’Kıbrıs’ta halkların kardeşliği olsun’ diyoruz. Hayal peşinde koşuyoruz” dedi.

    “Ortadoğu’da kanun yok”

    Suriye’nin bir zamanlar turizmde öncü bir ülke olduğunu hatırlatan Ortaylı, “O zamanlar insanlar mutluydu; bizde mutluyduk. O şansı kaçırdık. Şimdi ise benzer ilişki Kuzey Irak ile var. Türkiye’yi çok seviyorlar. Buradaki tüketim hayatı onlara çok cazip geliyor. Bu gibi şeyleri değerlendirmek zorundayız. Bu gibi Ortadoğu ülkelerinde demokratizasyon, hukuk ve kanun yok. İnsanların kanunu yok. İşte Suriye’de böyle bir ülkeydi. Bu kanunsuzluk Monarşilerde var. Suudi Arabistan’da polis bir ev aramaya giremiyor. Çok zor ve uzun bir süreç. Evlerde aklınıza gelmeyen şeyler var. Valizde içki yakalar ama evin içi içki dolu gelip bakamaz. Bu Ürdün’de de Katar’da da Arabistan’da da böyle. Ama kimse ben solcuyum, çoğulcu parlamentoyum diyemiyor. Bunu cumhuriyet rejimlerinde bulamazsınız. Bunlar bizim anladığımız Cumhuriyet de değil. Hiçbir demokraside işine gelmeyen adamı fazla konuşturmazlar. İsrail toplumunda insanlar Filistin hakları için konuşan, çarpışan insanlar vardır. Ama bu insanların bir sabah arabası yanmış olarak bulunur” diyerek Ortadoğu’daki gelişmelerin bölgelere göre farklılık gösterdiğini söyledi.

    “Bölgedeki tek iktisadi ortağımız İsrail”

    Ortadoğu’da tartışmasız İsrail ile iktisadi partner ülkenin sadece Türkiye olduğunu anlatan Ortaylı, “Orada başka bir ülke yok. Onların teknolojik gelişmeleri ile ancak bizim ülkemiz ortaklık sağlayabilir. ABD’nin koyduğu kotadan istifade eden sadece İsrail ve Mısır vardı. Orada 400’e aşkın yer açtık” dedi.

    Donald Trump’ın seçimleri kazanması ile hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyleyen Ortaylı, “Yüzde 40’ı kendini zengin zanneden gelir dağılımı fevkalade kötü memlekette farklı tarzlar aranıyor. Bunlar aynı kulüpten adamlar. O kulüpten olmayan tek Obama idi. İdealizmiyle, fikriyle farklıydı. Gerisi hep aynı karakterler” diye konuştu.

    Ekonomik performansın belli olmasında büyüme hızına işaret eden ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, Endüstri 4.0 ve 7 sanayi gerçeğini yakalamak için yatırım yapılması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin siyasi ve ekonomik sorunlara rağmen derin bir krize girmediğini hatırlatan Güçlü, “Bunun iki nedeni var. Birincisi kamu maliye disiplininin muhafaza edilmesi. İkincisi ise 2001 krizinden sonra alınan tedbirlerle bankacılık sisteminin güvenli hale gelmiş olmasıdır” şeklinde konuştu.

    Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Enis Özsaruhan ise ABD ile olan ilişkilerin iş politikalarında önemli rol oynadığını söyleyerek, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ABD’nin rolünü hatırlatarak Türkiye’nin tarafını doğru seçmesi gerektiğini aksi takdirde sorunların Türkiye’ye de sıçrama ihtimali olduğunu belirtti.

    ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü toplantının sonunda katılımlarından ötürü Prof.Dr. İlber Ortaylı’ya teşekkür ederek, kendisine İzmir’in tarihini anlatan ESİAD’ın derlediği bir kitap hediye etti. Prof.Dr. İlber Ortaylı ise toplantının bitiminden sonra üyelerin getirdiği kendi kitabı Seyahatname’yi imzalayarak sevenleri ile fotoğraf çektirdi.

  • “4. İslam İktisadi Atölyesi” Programı Açılış Paneliyle Başladı

    İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE), İlmi Etüdler Derneği (İLEM), Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği’nin (İGİAD) organizasyonu, İstanbul Üniversitesi İslam İktisadı ve Finansı Anabilim Dalının ev sahipliğinde ve Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda düzenlenen ’4. İslam İktisadi Atölyesi’ programının açılış paneli gerçekleşti.

    Panelin öncesinde İLKE Derneği Başkanı Davut Şanver, Atölye Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Necmettin Kızılkaya ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Murteza Bedir, Merkez Bankası (TCMB) Üyesi Prof. Dr. Sabri Orman açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.

    SABRİ ORMAN: “ARTIK KURUMSALLAŞMAYA OLDUKÇA YAKLAŞMIŞTIR”

    Merkez Bankası Üyesi Prof. Dr. Sabri Orman, “İslam iktisadı Atölyesi bu yıl 4. kez düzenlenmekte ve bu atölye artık İslam iktisat çalışmaları için bir marka olacak nitelikte bir atölye olma yolundadır” diyerek, Türkiye’de iktisadi çözüm arayışlarının önem kazandığını ifade etti. Orman, politik ekonomiden iktisada geçiş sürecinde 1890’lı yıllarda Osmanlı Devletinin de çözüm önerileriyle rol aldığını ekledi.

    ŞANVER: “TERÖRDEN VE TAHRİKTEN KURTARMAK İÇİN SOSYAL ADALET”

    “İLKE bünyesinde faaliyet gösteren İGİAD’ın kurulduğu ilk günlerde fark ettiğimiz en önemli husus, özgün bir iktisat teorisi sunamayan bir anlayışın iş ahlakı konusunda da havada kaldığı ve gerçek hayatta bir karşılık bulamadığı” diye konuşan İLKE Başkanı Davut Şanver ise, “İslam ümmetinin içinde bulunduğu kaotik durum, yoksulluk ve az gelişmişlik bir kader değil ve bizler buna asla boyun eğmemeliyiz. Ümmet coğrafyalarını ve gençliğimizi ne kadar tahrik ve terörize etmeye ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar bunu asla başaramayacaklardır” ifadelerini kullandı.

    PANEL

    Açılış konuşmalarından sonra panele geçildi. Moderatörlüğünü Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’un yaptığı “ İslam İktisadı Perspektifi’nde Sosyal Adalet” başlıklı panelde, İLEM Başkanı Dr. Lütfi Sunar, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murteza Bedir ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bilen konuşmacı olarak yer aldı.

    Atölyenin daha adil bir dünya düzenine vesile olması temennisiyle başlayan İLEM Başkanı Dr. Lütfi Sunar, gelir adaletsizliği ile intihar oranları ve terör eylemleri arasında bir ilişki olduğunu ve orta sınıfın gelir kaybının statü kaybını da beraberinde getirdiğini, bunun da siyasal kutuplaşmalardan daha çok dikkat çekecek bir ayrıştırma ve tabakalaşmaya neden olduğunu sözlerine ekledi.

    ZEKAT VURGUSU

    Panelin bir diğer konuşmacısı, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bilen, zekat müessesinin devlet eliyle değil, sivil oluşumlar vasıtasıyla yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti. Panelin son konuşmacısı İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murteza Bedir ise, “İslami Açıdan Sosyal Adalete Bakmak” başlıklı konuşmasında, “Soğuk savaş döneminin getirdiği gerilimin etkisiyle doğan İslam iktisadı, sosyal adalet fikriyle büyüdü. Sosyal adalet evrensel bir idealdir. Eşitlik ve sosyal adalet kavramı ilk kez Kur’an-ı Kerim ile evrensel manada bir yankı uyandırmıştır” ifadelerini kullandı.

    Moderatör Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş de, gelir eşitsizliğinin toplumdaki psikolojik etkilerine değindi.

    Yapılan konuşmaların ardından panelistlere plaket takdim edilmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile açılış paneli sona erdi.

  • 4’üncü İslam İktisadi Atölyesi, 12 Ülkeden Katılımcıyla İstanbul’da Düzenlenecek

    12 farklı ülkedeki üniversiteden akademisyenin katıldığı 4’üncü İslam İktisadi Atölyesi, 2-3 Nisan tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek.

    İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE), İlmi Etüdler Derneği (İLEM), Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği’nin (İGİAD) organizasyonu ve İstanbul Üniversitesi İslam İktisadı ve Finansı Anabilim Dalı’nın ev sahipliğinde ve Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda düzenlenen 4’üncü İslam İktisadi Atölyesi, bu yıl 2-3 Nisan 2016 tarihinde İstanbul’da gerçekleşecek. Geniş katılımlı açılış paneli ile başlayacak etkinlik, iki gün boyunca önemli tartışmaların yapılacağı toplam 7 oturum ile devam edecek.

    12 farklı ülkedeki üniversiteden akademisyenin katıldığı, alanındaki en global ve katılımcı organizasyonlardan olan ’İslam İktisadı Atölyesi’nin dördüncüsü bu yıl ’Sosyal Adalet’ başlığı altında gerçekleşeceği açıklandı. İtalya’dan Tunus’a, Suudi Arabistan’dan Endonezya’ya, Pakistan’dan Malezya’ya kadar geniş bir coğrafyadan katılacak akademisyenlere Türkiye’den de konunun uzmanları eşlik edecek. Etkinlikte; zekat, bankacılık, iş verimliliği, vakıf kültürü, toplumsal dayanışma, piyasa ekonomisi ve faiz gibi kavramlar, sosyal adalet perspektifinden ele alınacak.

    Oturumlara akademisyenlerin yanı sıra Merkez Bankası (TCMB), Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) ve Hazine Müsteşarlığı’ndan da üst düzey yöneticiler katılacağı belirtilen etkinlikte, sosyal adalet kavramının teorik ve saha çalışmalarını masaya yatıracak.