Etiket: İkincisiyiz

  • Hakan Zengin, “MDF üretiminde Avrupa birincisi Dünya ikincisiyiz”

    4. Uluslararası Mobilya ve Dekorasyon Kongresinde konuşan Divapan Genel Müdürü Hakan Zengin, Türkiye’nin MDF üretiminde Avrupa 1.’si, dünya 2.’si olduğunu yonga levha üretiminde ise Avrupa 3.’sü dünya 5.’si olduğunu söyledi.

    Divapan Entegrenin ana sponsoru olduğu Düzce Üniversitesi koordinesinde gerçekleştirilen 4. Uluslararası Mobilya ve Dekorasyon Kongresinde konuşan Divapan Genel Müdürü Hakan Zengin, yonga ve lif levha ile ağaç ürünleri sektörünün 2023 ihracat hedefinin 8 milyar dolar olduğunu söyledi.

    Zengin, “Takribi 400 bin kişiye doğrudan olmak üzere toplam 1 milyon kişiye istihdam sağlayan sektörümüzün büyüklüğü 14 milyar dolar civarındadır. 2023 yılı hedefi ise 25 milyar dolar rakamını yakalamaktır. Sektörün 2016 yılı ihracatı 3 milyar dolar olup, 2023 hedefi ise 8 milyar dolardır. Bu sektörün iki önemli alt sektörü bulunmaktadır. Birincisi mobilya ve dekorasyon sektörü, ikincisi ise mobilya sektörünün yarı mamul ihtiyacını karşılayan yonga ve lif levha ile ağaç ürünleri sektörüdür. Ülkemizde yonga ve lif levha sektöründe, son yıllarda artan yatırımlarla dünya standartlarında ileri teknolojiyle üretim yapan tesisler kurulmuş ve dünyada söz sahibi bir kapasite ve üretim teknolojisine ulaşmıştır. Sektörümüz; Lif levha(MDF) üretiminde Avrupa´da 1.’si, Dünya´da 2.’si, Yonga levha üretiminde ise Avrupa´da 3.’sü, Dünya´da 5.’si” dedi.

    “İstihdama önemli katkı”

    Hakan Zengin, sektörde 30 farklı lokasyonda toplam 23 şirketin üretim yaptığını işaret ederek “Türkiye’de üretim gerçekleştiren tüm şirketler Yonga-Lif Levha Sanayicileri Derneği altında toplanmış bulunmaktadır. Sektörün toplam kurulu kapasitesi 12 milyon 133 bin 120 m3/yıl’dır. Sektörümüzün ana sorunu odun hammaddesi temini ve fiyatıdır. Sektörümüz dünyanın en pahalı odununu kullanmakta olup, toplam odun hammaddesi ihtiyacının yüzde 30-35 ini ithal odun ve odun yongası ile karşılamaktadır. İnce ve düşük değerdeki endüstriyel odunu kullanan, alt sanayi sektörümüz ormanlarımızın bakımı ve Orman Genel Müdürlüğünün satışları açısından son derece önemlidir. Bu nedenlerle, ülkemizde odun hammaddesi üretiminin sektörün ihtiyacını karşılayacak miktarda arttırılması ve uluslararası rekabete imkan verecek fiyat seviyesine getirilmesi gerekmektedir. Ağaç ve orman ürünleri sektörü; ülkemiz için en önemli problem olarak gözüken işsizliğe önemli bir katkı sağlamaktadır. Hükümetimizin hedef olarak koyduğu 2023 yılında ise istihdam rakamı ikiye katlanacaktır. Yine ülkemiz açısından en önemli problem olarak karşımıza çıkan cari açığın 1 milyar dolar azaltılması ile de önemli bir desteği olacaktır. Sektörün 2023 yılı ihracat hedefi ise 8 milyar dolardır. Sektör ormandan başlayıp, nihai bitmiş ürün olan mobilyaya dönüşümü ile katma değeri en yüksek sektördür. Yüksek katma değerli olması nedeniyle ülkemiz ekonomik hedeflerine ulaşmasında, cari açığı azaltmasında katkısı inkâr edilemeyecek kadar önemlidir” ifadelerinde bulundu.

    “Türkiye’nin Avrupa ve komşu ülkelerin mobilya üssü”

    Zengin, uluslararası pazarlarda söz sahibi olmaları için odun ve tomruk satın alma maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini belirterek “Avrupa’da mobilya sektörü, istihdam ağırlıklı bir sektör olduğu için yavaş yavaş doğuya kaymaktadır. Bu gelişmeler olurken, Türkiye’nin Avrupa ve komşu ülkelerin mobilya üssü olması, Almanya ve İtalya gibi 30 milyar dolarlık cirolara ulaşması mümkün iken, mobilyanın ana girdisi olan levha üretiminde kullanılan odun hammaddesinin Avrupa fiyatlarının iki misli pahalı olması nedeniyle maalesef, bu coğrafi avantajını değerlendirememiş ve Avrupa pazarını Polonya, Romanya gibi ülkelere kaptırmıştır. Türkiye 2013 yılında, 2 milyar dolara yakın mobilya ihracatı gerçekleştirirken, Polonya’nın ihracatı ise 7 milyar dolar olmuştur. Türkiye coğrafyasına baktığımızda, orman kaynaklarının yetersizliği nedeniyle levha ve mobilya ithalatçısı olmak zorunda olan ve coğrafi, kültürel ve tarihsel bağlarımızın bulunduğu İran, Irak, Suriye, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Türkmenistan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde potansiyel pazarlarda sektörümüz daha kolay rekabet edebilecek ve hedeflerine ulaşabilecektir. Diğer yandan Balkan ülkeleri, BDT ve Türki Cumhuriyet’leri gibi, odun hammaddesi olan, ancak teknolojik yatırımları olmayan ve üretim potansiyellerinin ve tüketimlerinin artacağını bildiğimiz bu ülkelere komşu olmamız sektörün geleceği açısından olumlu bir gerçektir. Sonuç olarak, Ağaç ve orman ürünleri sektörünün uluslararası pazarlarda söz sahibi olması ve rekabet edebilmesi için; odun ve tomruk satın alma maliyetlerinin düşürülmesi gerekmektedir” ifadelerinde bulundu.

  • Bal Üretiminde Dünya İkincisiyiz Ama…

    Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (DOKAP) Başkanı Ekrem Yüce, dünyada bal üretimi açısından Türkiye’nin Çin’den sonra ikinci sırada yer aldığını ancak ihracatı bakımından ilk 15 ülke arasında bile yer bulamadıklarını söyledi.

    Konuyla ilgili bilgiler veren DOKAP Başkanı Ekrem Yüce, Doğu Karadeniz balının her zaman tercih edildiğine dikkat çekerek Osmanlı komutanlarının Doğu Karadeniz balını yiyerek dünyaya hakim olduklarını belirtti.

    Yüce “Bölgemiz için arıcılık olmazsa olmaz. Biz de DOKAP olarak arıcılarımıza gerekli destekleri veriyoruz. Türkiye genelinde nüfusun yüzde 23’ü kırsal kesimlerde yaşarken, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde nüfusumuzun yüzde 40’ı genelde kırsal kesimlerde yaşamaktadır. Bu da bu bölgenin özellikle yüksek kısımlarında ve orman köylerinde yaşayanların toprakları son derece sınırlı olduğunu göz önüne seriyor. Bölgemiz zengin bitki örtüsü flora çeşitliliği farklı iklim ve coğrafya özelliği ile arıcılığa son derece elverişli bir ortama sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bitki çeşitliliğinin bol miktarda bulunduğu orman alanlarıyla ülkemizin arıcılık sektöründe avantajlı bir konuma sahip olduğunu görmekteyiz. Osmanlı komutanlarının yediği bal sadece Doğu Karadeniz’den gidermiş. Osmanlı komutanları Doğu Karadeniz balını yiyerek dünyaya hakim olmuşlar. İnşallah bizde Doğu Karadeniz balını bütün dünyaya tanıtarak tekrar söz sahibi oluruz” dedi.

    “Dünyanın nüfusu her geçen gün artmaktadır” diyen Yüce “Artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılama insan sağlığı açısından önemli ürünler sunan bal arısının üretim gücü daha da önemli hale gelmiştir. Ülkemizin dünya arıcılığı yeri üretim açısından Çin’den sonra ikinci sırada. Dünyada bal ihracatında Çin ilk sırada. Biz ise ilk 15 arasında bile değiliz. İhracat konusundaki bu eksikliğimizi mutlaka gidermemiz lazım. 21 bin ton civarında bal üretimi gerçekleştiriyoruz. Bunun 5’te 1’lik kısmı Doğu Karadeniz’de üretilmektedir. Ordu ilimiz Muğla’dan sonra ikinci sırayı alıyor. İnşallah Ordu ile birlikte bütün illerin aynı seviyede olmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.