Etiket: İkinci

  • Kütahya Kalesi’nin aydınlatma projesinin ikinci etabı da hayata geçirildi

    Kütahya Kalesi’nin aydınlatma projesinin ikinci etabı da hayata geçirildi

    Kütahya Kalesi’nin aydınlatma projesinin ikinci etabı da hayata geçirildi.

    İlk etabı 29 Ekim 2020 Cumhuriyet Bayramı’nda açılan kale aydınlatma projesinin geri kalan kısımları da tamamlanarak açıldı. Açılışta konuşan Kütahya Belediye Başkanı Işık kendi çocukluğunun hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, “Roma döneminden bu yana sahip olduğu ve birçok medeniyete ev sahipliğini yaptığı ve şuanda Türkiye’de Diyarbakır Kalesinden sonra en büyük kalesi olan, Kütahya Kalesi’nin yıllarca hepimizin, benim çocukluğumdan bu yana, büyüklerimizin daha uzun süre hayalini çektiği ve hakikaten bir hayal olarak acaba neden biz bu işi yapamıyoruz? Diye hepimizin içinden geçirdiği bir duygunun gerçeğe dönüştüğü anı yaşıyoruz” dedi.

    “Beş farklı panodan, toplamda 120 projektör”

    Projenin ilk etabının 29 Ekim 2020 Cumhuriyet Bayramı gecesi hayata geçtiğini hatırlatan Başkan Işık, “İkinci etabı olan ve tüm surlarının aydınlatıldığı bir anı yaşayacağız. O zaman söz vermiştik, yılbaşına kadar tüm surlarımızı aydınlatacağız diye. Allah hepsinden razı olsun, belediyemizin tüm değerli personelimiz, o sözümüzü yerde bırakmadılar ve bugüne yetiştirdiler. 2021 Ocak ayına Kütahya Kalesi tüm surları ile aydınlatılmış olarak girecek. Beş farklı panodan, toplamda 120 projektör, 84 adet wallwasher ile beraber iki kilometreye yakın kablonun döşendiği bir aydınlatma sisteminin açılışını yapacağız. Hayırlı ve uğurlu olsun” diye konuştu.

    Projenin yapım ve uygulama aşamalarında emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Işık, “Bu projenin uygulamaya geçirilmesinde katkıları olan Valimiz başta olmak üzere İl Özel İdaremiz, Kütahya Müze Müdürlüğümüz, İl Kültür Müdürlüğümüz, Kütahya Belediyemiz bir ortak protokolle bu işi başlattı. Ayrıca Osman Gazi Elektrik Dağıtım İl Müdürümüz ciddi emekler verdiler. Kütahya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu hocalarına ve Bölge Kurulu Müdürü ve çalışma arkadaşlarına, Fen İşleri müdürlüğümüzdeki değerli mühendis, teknisyen, işçi kardeşlerimizde bu projenin bugüne gelmesinde çok büyük katkıları oldu. Emeği geçen herkese huzurunuzda teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Beşiktaş, 2020’yi ikinci sırada tamamladı

    Beşiktaş, 2020’yi ikinci sırada tamamladı

    Süper Lig’in 15. haftasında Sivasspor’u 3-0 mağlup ederek 2020 yılının son maçından 3 puanla ayrılan Beşiktaş, ligde de ikinci sıraya yükseldi.

    Vodafone Park’ta Sivasspor’u Güven Yalçın, Larin ve Oğuzhan Özyakup’un golleriyle 3-0 mağlup etmeyi başaran Beşiktaş, 2020’yi 3 puanla kapattı. Ligde oynadığı son 3 maçta BB Erzurumspor, Ankaragücü ve Sivasspor’u yenerek 9 puan toplayan ve rakiplerinin puan kayıplarını da iyi değerlendiren siyah-beyazlılar, aldığı sonuçların ardından puanını 28’e yükseltti ve 29 puanlı Galatasaray’ın ardından ligde ikinci sıraya yükseldi. Boy gösterdiği 19 maçta rakip fileleri 29 kez havalandırarak aynı zamanda ligin en çok gol atan takımı olan siyah-beyazlılar. 2020 yılını 2. sırada tamamlamayı başardı.

  • Türkiye’den Çin’e giden ikinci ihracat treni, Azerbaycan’a ulaştı

    Türkiye’den Çin’e giden ikinci ihracat treni, Azerbaycan’a ulaştı

    Türkiye’den Çin’e giden ikinci blok ihracat treni, Azerbaycan’daki Bakü Uluslararası Deniz Limanı’na ulaştı.

    Türkiye’den Çin’e ihracat yükü taşıyan ikinci ihracat treni Kars’tan Gürcistan’a, oradan da Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye yaklaşık 70 kilometre mesafede bulunan Bakü Uluslararası Deniz Limanı’na ulaştı. 2 kıta, 2 deniz ve 5 ülke geçerek yaklaşık 8 bin 693 kilometre yol kat edecek olan tren, Gürcistan’da Akhalkalaki-Tiflis-Rustavi güzergahı üzerinden Azerbaycan’a girdi ve Azerbaycan’da Agstafa-Gence-Yevlah-Kürdemir-Hacıgabul güzergahı ile yolunu devam ettirerek Bakü Deniz Limanı’na vardı.

    Konteynerler burada “Beket Ata” feeder konteyner gemisine yüklendikten sonra Kazakistan’ın Aktau Limanına doğru yola çıkacak ve yaklaşık 24 saat içinde limana ulaşacak. Azerbaycan-Hazar Denizi geçişi Kazakistan ve Çin’in Xi’an şehrinde yaklaşık 8 bin 693 km yol kat ederek ulaşacak.

    Türkiye’den Çin’e giden ikinci ihraç mallarını taşıyan trenin Bakü limanına vardığını belirten Bakü Uluslararası Deniz Ticaret Limanı Sözcüsü Nermine Kazımlı, “Yükler, Beket Ata konteyner gemisine yüklenecek. Bu işlem Bakü limanında hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştiriliyor. Yükler 6 saat içinde feeder gemisine yüklendikten sonra Kazakistan’ın Aktau Limanı’na doğru yola çıkacak. Tren bin 400 adet soğutucu taşıyor” diye konuştu.

    Toplam uzunluğu 754 metre olan tren, 42 konteynerde beyaz eşya yükü ile yoluna devam ediyor. İçerisinde Türkiye’de üretilen toplam bin 400 adet soğutucu taşıyan trenin, yükünü Çin’e yaklaşık 12 günde ulaştırması hedefleniyor. İhracat treni Türkiye’de 2 bin 323 kilometre, Gürcistan’da 220 kilometre, Azerbaycan’da 430 kilometre, Hazar Denizi’nde 420 kilometre, Kazakistan’da 3 bin 200 kilometre ve Çin’de 2 bin 100 kilometre olmak üzere toplam 8 bin 693 kilometre yol kat edecek.

  • Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü

    Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü

    Dünyada ve Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden olan prostat kanseri, erkeklerde kansere bağlı ölümlerde de akciğer kanserinin ardından ikinci sırada yer alıyor. 2018 yılı istatistiklerine göre, dünya genelinde 1,28 milyon hasta prostat kanseri tanısı almış bulunuyor.

    Türk Üroonkoloji Derneği tarafından hazırlanan “Türkiye Prostat Kanseri Haritası”nın sonuçlarına göre, prostat kanseri, hastaların yarısında 60-69 yaş aralığında görülürken, düzenli kontrollere dair farkındalığın artmasıyla geçmiş yıllara oranla daha erken aşamalarda tespit ediliyor.

    Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ataus, “Sık idrara gitme, idrar yaparken zorlanma ve idrarda kan görülmesi gibi ürolojik şikayetlerin yaklaşık yarısında prostat kanseri saptanıyor. Yine derneğimiz tarafından 2009 yılında yapılan çalışmada bu oran yüzde 90’a yakındı. Bu oranın azalmasında prostat kanserine yönelik toplumsal bilincin artmasının etkili olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte mevcut oran da, belirtilerin çeşitliliği karşısında prostat kanserine yönelik düzenli kontrollerin önemini ortaya koyuyor. Hazırladığımız rapor ülkemizde prostat kanseri farkındalığının artırılmasını, bu konuların bilimsel alanlarda tartışılmasının sağlanmasını amaçlıyor” diye konuştu.

    Tanı anında metastatik kanserin saptanma sıklığı son 10 yılda yarı yarıya azaldı

    Raporda, hastalığın prostat dışında başka dokularda ve organlarda da saptanması anlamına gelen metastatik yayılmaya da dikkat çekiliyor. Metastatik kanserin tanı anında hem hasta hem de hekim açısından can sıkıcı bir durum olduğunun altını çizen Ataus, “Hastaların yüzde 8,9’unda tanı anında metastatik hastalık saptanırken, bu oran 2009 yılında yine derneğimiz tarafından gerçekleştirilen çalışmada yüzde 17 olarak saptanmıştı. Aradan geçen 10 yılda yaklaşık yarı yarıya azalmanın söz konusu olduğunu görmek sevindiricidir” ifadelerini kullandı.

    Son 10 yılda erken teşhiste önemli ilerlemeler yaşandı

    PSA (Prostat Spesifik Antijen) taraması, özellikle metastatik hastalık (yaygın-sistemik hastalık) görülme oranlarında düşüşe neden olan faktörler arasında gösteriliyor. Rapora göre hastaların yüzde 62,5’inde tanı anında ölçülen PSA değeri 10 ng/dl’nin altında saptanıyor. Bu oranın 2009 yılında yine Üroonkoloji Derneği tarafında gerçekleştirilen bir çalışmada yüzde 50,6 olarak saptandığını hatırlatan Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sinan Sözen, “Son 10 yılda prostat kanseri çok daha düşük PSA değerlerinde yakalanıyor ve erken teşhiste büyük ilerlemeler yaşanıyor. Bununla birlikte PSA testinin tek başına yeterli olmadığı ve mutlaka üroloji uzmanı tarafından yapılacak prostat muayenesi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini de unutmamamız gerekiyor” dedi.

    Sözen, “Özel prostat MR’ında prostat bezinde kanser için şüpheli bir alan olup olmadığı değerlendiriliyor. Kanser şüphesi saptanan bölümler işaretlenip daha sonra özel bir yazılım sayesinde ultrasona yerleştiriliyor. Biyopsi yaparken MR ve ultrason görüntülerinin birleşmiş halini görüp doğru noktadan, doğru hedeften biyopsi yapabilmek mümkün oluyor” dedi.

    Hastaların yüzde 6’ya yakınında tanı sonrası aktif izlem kararı alınıyor

    Prostat kanseri tanısında son on yılda yaşanan en önemli değişiklerden biri olarak hastalığın ilerlemesi açısından düşük risk grubundaki hastalara yapılan-önerilen “Aktif İzlem” tedavi protokolü gösteriliyor. Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı, “Hastaya zarar verme riski düşük olan hastalığın tedavisinin yol açabileceği olası komplikasyonlardan sakınmayı sağlayan aktif izlem protokolünde hastalar yakın bir takip programında tutulurken, aktif tedaviye ilerleme görülen olgularda geçiliyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’de Prostat Kanseri Raporuna göre hastaların yüzde 5,7’sinde tanı sonrası aktif izlem ile takip kararı alındığı belirtiliyor.

    Robotik ve fokal tedaviler yükselişte

    Lokalize hastalıkta dünya genelinde en çok başvurulan tedavi yönteminin ise cerrahi olduğu vurgulanıyor. “Radikal Prostatektomi” ameliyatı sadece ABD’de yılda 80 bin hastaya uygulanırken bu cerrahi teknikle ilgili olarak son yıllardaki en önemli gelişmenin robot yardımıyla gerçekleştirilen laparoskopik cerrahi yöntemi olduğu vurgulanıyor. Eskiçorapçı, “Radikal prostatektomi ameliyatı uygulanan hastaların yaklaşık 3’te 1’inde laparoskopik veya robot yardımıyla laparoskopik cerrahi yöntemi uygulanıyor. Seneler içerisindeki dağılıma bakıldığında ise, açık cerrahi sayılarının sabit seyrettiği ancak laparoskopik ya da robot yardımıyla laparoskopik cerrahi sayılarında ise bir artışın olduğu görülüyor. Hastaların tedavileri için bir teknik arayışı içinde olmaları yerine tecrübeli ve güvenilir bir cerrah arayışı içinde olmaları faydalıdır. Tüm organı tedavi etmek yerine görüntülemeye dayalı hedefe yönelik ‘Fokal Tedaviler’ ise yakın gelecekte ön plana çıkmaya başlayacaktır” dedi.

  • İzol’un ikinci kitabı ’Kumpas’ satışta

    İzol’un ikinci kitabı ’Kumpas’ satışta

    Güneydoğu Anadolu Bölgesinin genç kanaat önderlerinden Ramazan İzol, ’Kumpas’ isimli ikinci kitabının çıktığını duyurdu.

    Ramazan İzol tarafından ikinci kitap olarak kaleme alınan ’Kumpas’ raflardaki yerini aldı. İzol, ’Devletin Derin Aklı’ isimli kitabının ardından ikinci kitabı olan ‘Kumpas’ın yayına çıktığını duyurarak, mafyanın derin dünyasının anlatıldığı, sadece Türk mafyası değil, Japon, Rus, İtalyan, Çin, İngiliz ve birçok mafyanın içine giren bir eser olan kitabının birçok sarsıcı gerçekleri ortaya çıkaracağını dile getirdi. Kitap ile Türkiye’deki yakın tarihteki olaylara ışık tuttuğunu belirten İzol, “İlk kitabımızın ismini ’Devletin derin aklı’ olarak belirlemiştik. Allah’ın izni ile ikinci kitabımızda şu anda piyasada satışta. Onun ismini de ‘Kumpas’ olarak belirledik. Bu kitabımda da hiç yazılmamış, konuşulmamış ve konuşmaya cesaret edilememiş birçok şeyi bulacaksınız. Yeraltı dünyasındaki kirli bağları, derin devleti, ilk defa duyacağınız istihbarat savaşlarını ve daha birçok sarsıcı gerçekleri sayfaları çevirdikçe okuyacak ve her satırda yer altı dünyasının aslında nasıl işlediğini anlamaya başlayacaksınız” dedi.

    “Kumpas kitabım yeraltı dünyasının gizli kalmış sırlarını sizinle paylaşacak”

    İlk kitabının başarısından oldukça memnun olduğunu kaydeden Yazar İzol, “Kumpas adlı ikinci kitabımın da bu başarıyı yakalayacağından, hatta geçeceğinden eminim. Kitabım da Yeraltı dünyasının ise tüm siyasetleri nasıl etkilediğini anladıkça, uyuşturucu kara para, silah ticareti, derin devlet ve daha birçok saklı gerçeğe şahit olacaksınız. Türkiye’nin yakın tarihindeki mafya gerçekleri okuyacak ve ilk defa duyacağınız gerçek bir mafya dünyasına giriş yapacaksınız. Kumpas, akıcı üslubu ve soluksuz verdiği bilgiler ile hayata ve haberlere bakış açınızı değiştirecek yepyeni bir kitap olacak. Aynı zamanda Kumpas kitabım yeraltı dünyasının gizli kalmış sırlarını sizinle paylaşacak. İlk Kitabında olduğu gibi bu kitabımın da tüm gelirinin Türkiye’de hiçbir şekilde bağış toplamayan bağış alan tek vakıf olan Mehmetçik Vakfı’na vereceğim. Tüm halkımızı Mehmetçik Vakfı’na bağış yapmaya davet ediyorum. Kitabımız tüm seçkin kitapevlerinde ve internet ortamında satışa sunulmuştur” şeklinde konuştu.