Etiket: İhtiyacı

  • Ergene Belediyesinden ihtiyacı olanlara hasta yatağı

    Tekirdağ Ergene Belediyesi, ilçe sınırları içerisinde ikamet eden ve bakıma muhtaç kişilerin bulunduğu ailelere hasta yatakları temin ederek teslim ediyor.

    Sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket eden ve bu bağlamda vatandaşın her daim yanında olan Ergene Belediyesi oluşturmuş olduğu Sağlık ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile yatağa bağlı olan ihtiyaç sahiplerine hasta yataklarını teslim ediyor.

    2014 yılından bu yana Ergene’de ikamet eden 58 hastaya hasta yatağı teslim eden belediye ekipleri bununla da sınırlı kalmadı. 2015 yılından itibaren 3 bin 500 defa çevre il ve ilçe hastanelerine hasta nakli gerçekleştiren Ergene Belediyesi ekipleri 2016, 2017 ve 2018 yılları içinde hasta nakil araçları ile toplamda 1 milyon 117 bin kilometre yol kat etti.

    Ergene Belediyesi Sağlık ve Sosyal İşler Müdürlüğünün yaptığı çalışmalara ilişkin yapılan açıklamada, “31 vatandaşımıza engelli aracı, 55 vatandaşımıza 40 bin hasta bezi, 71 ailemize 75 bin adet çocuk bezi, 152 vatandaşımıza akülü engelli aracı teslim ettik. Belediyemiz tarafından evde bakım hizmeti ile 298 kez fizyoterapi, bin defa tıraş, 600 defa temizlik, toplamda ise bin 898 kez evde bakım hizmeti verilirken, Ergene Belediyesi ayrıca 500 aileye yeni doğan hoş geldin bebek çantası hediye etti” denildi.

  • Burkay: “Piyasaların moral ve motivasyona ihtiyacı var”

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye ekonomisinin hassas bir süreçten geçtiğini belirterek, “Bu süreçten şehir ve ülke ekonomimizi ayakta tutan firmalarımıza karşı üretilen dedikodu ve karalama kampanyalarıyla değil, piyasaların moral ve motivasyonunu artırarak güçlü çıkabiliriz” dedi.

    BTSO’nun ekim ayı meclis toplantısı oda hizmet binasında yapıldı. Toplantıda konuşan Başkan İbrahim Burkay, yeni ekonomi programı, ABD ile ilişkilerin düzelme eğilimi ve Merkez Bankası’nın elindeki argümanları iş dünyasının beklentileri doğrultusunda harekete geçirmesiyle Türk Lirası’nın yeniden değer kazandığını vurguladı. Tedbirler ve hayata geçirilen düzenlemelerle finansal piyasaların hızla dengelendiğini söyleyen İbrahim Burkay, “Ülkemizin ekonomideki son 20 yıllık başarı hikayesinin merkezinde yer alan reel sektörümüzün öncülüğünde üretimi, ihracatı ve istihdamı yeniden şaha kaldırma hedefi de yeni kalkınma hamlemizin anahtarı olacaktır. Bu kapsamda Bankalar Birliği’nin reel sektörümüzün kredi borç ödemelerinin yapılandırılmasına ilişkin tavsiye kararını da oldukça önemli buluyorum. Türkiye, hedeflerine mâlî sektör ile reel sektörümüzün birlikteliğiyle ulaşacak” diye konuştu.

    Burkay’dan konkordato iddialarına cevap

    Kalkınma hedeflerinin önündeki en büyük engellerden birisinin fiyat istikrarsızlığı olduğunu dile getiren Burkay, devletin başlattığı iktisadî mücadeleyi Bursa iş dünyası olarak sonuna kadar desteklediklerini vurguladı. Devlet – millet el ele vererek bu hassas günlerde güçlü bir mücadele örneği sergilerken, ortaya atılan kriz söylentilerinin bu süreci baltaladığını kaydeden İbrahim Burkay, şöyle konuştu:

    “Özellikle kârlılıklarını koruyan ya da yatırım potansiyeli bulunan firmalarımız için ortaya atılan konkordato iddiaları, firmalarımızın güven ve itibarlarıyla birlikte ülke ekonomimize ve milletimizin geleceğine zarar vermektedir. Bugün itibariyle Bursa’da 3 aylık geçici konkordato ilân eden firma sayısı sadece 10. Piyasalarda konuşulan dedikodulara baktığınızda yüzlerce firma için konkordato söylentileri var. Sizler de biliyorsunuz, 2008 krizini hep beraber yaşadık. Bu krizin yaklaşık yüzde 50’si moral ve motivasyon eksikliğinden kaynaklanıyor. Biz ülkede ‘kriz yok’ demiyoruz. Fakat iş dünyası temsilcileri olarak krizi aşmak için kullanılacak politikaları biliyoruz. Bugünkü sancılı süreçten kent ve ülke ekonomimizi ayakta tutan firmalarımıza karşı üretilen dedikodu ve karalama kampanyalarıyla değil, piyasaların moral ve motivasyonunu artırarak güçlü çıkabiliriz” dedi.

    “Mağdur olan üyelerimiz için Disiplin Kurulumuz göreve hazır” ifadelerini kullanan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, “Konkordato mahkemede alınan bir karar. Bir firma için üretilen dedikodu, o şirketin çalıştığı tedarik zincirine baktığınızda yüzlerce firmayı etkiliyor. İşlerinde hiçbir sıkıntı olmayan dostumuz mağdur oluyor. Her gün onlarca üyemizle görüşüyorum. En büyük şikâyet, piyasada rekabet içinde olan firmalar hakkında çıkarılan dedikodular… Bu konuda gerekli hassasiyeti göstermeye devam edeceğiz.” dedi.

    İbrahim Burkay, Bursa’daki görev süresini tamamlayan Vali İzzettin Küçük’e şehir için yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederken, Bursa Valiliği’ne getirilen Yakup Canbolat’a da yeni görevinde başarı diledi.

  • Vali Karaloğlu’ndan ‘şehrin yeni bir müzeye ihtiyacı var’ mesajı

    Antalya Valisi Münir Karaloğlu şehrin müzeye ihtiyacı olduğunu belirterek, “Şehirden müzeye de giden yok Allah’a çok şükür. Antalya’da müzeye yerel halkı da turisti de getirmemiz gerekiyor. Karayolları’na ait alan ile müze arazisini birleştirebilirsek yeni bir müze yapılır, doğrusu budur” dedi.

    Şehrin gündeminde müze olmadığını belirten Vali Karaloğlu, şehrin gündemine bu konuya getirmek gerektiğini kaydetti. Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) toplantısında konuşan Karaloğlu, “Şehirden müzeye de giden yok Allah’a çok şükür. Antalya’da müzeye yerel halkı da turisti de getirmemiz gerekiyor. Turizmde ezberlerimizi alışkanlıklarımızı bozmamız lazım. Her şey dahil sisteminde olmak üzere bütün anlayışı baştan konuşmak lazım. Turist otelden çıkmıyor, otelden şehre inmiyor” diye konuştu.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı ile müze konusunu görüşüp, talep haline getirilmesi gerektiğini dile getiren Karaloğlu, “Karayolları’na ait alan ile müze arazisini birleştirebilirsek yeni bir müze yapılır, doğrusu budur. İkinci alternatif ise Expo 2016 alanında düşündüğümüzden daha büyük, ikonik görkemli bir müze binası yapılabilir. Merkezdeki müzeyi de koruma koşuluyla olmalı. Fakat bizim tercihimiz birinci alternatiftir.” şeklinde konuştu.

    “184 bin yeni istihdam ile kapattık”

    2015’ten beri krizden en çok etkilenen şehrin turizm kenti olan Antalya olduğunu kaydeden Vali Karaloğlu şöyle dedi:

    “Neredeyse dibi görmüştük, ilk geldiğim hafta esnaf Kundu’da yolu kapamış dediler, neden yolu kaparlar dedim, kiralar çok yüksek olduğu için dediler, bir gün sonra da Kemer’de esnaf kepenk kapattı dediler, esnafın kirası Dolar/Euro bazlı kiracı ve kiralayan arasındaki anlaşmada kira düşmediği için esnaf sesini duyurmaya kepenk kapatmıştı. Böyle sıkıntılı bir süreçte göreve gelmiştim. 2017 yılında 10 milyon 400 bin TL ile kapattık dönemi, sadece turizm değil ihracatta yüzde 21’e yakın bir artışla Türkiye ortalamasının iki katı bir artış yaşadık. Ekonominin kötüye gitmesi nedeniyle Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla milli istihdam seferberliği olmuştu biz de Antalya’da o toplantıyı gerçekleştirdik. 150 bin yeni istihdam hedefi ile yola çıkmıştık itirazlara rağmen, fakat biz 2017 yılını 184 bin yeni istihdam ile kapattık. Antalya İstanbul’dan sonra ikinci büyük kent oldu. Nüfusla oranlarsanız Antalya birinci oldu diyebiliriz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Türkiye ikinciliği ödülünü aldık. İşin esas sahibi iş dünyamıza, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’na (ATSO) bu ödülü teslim ettik. 2017 yılını turizm, ihracat ve istihdamda ciddi bir yükselmeyle kapatmış olduk.”

    Ekim ayı itibariyle günlük 50 bin yabancı turist

    Antalya’nın öncelikli ekonomisinin turizm olduğunu dile getiren Vali Karaloğlu,“2018 yılında turizm şehri olan Antalya için turizmcilere toplandıklarını ve 2018 yılı hedeflerini 14 milyon turist olarak açıkladıklarına değindi. Karaloğlu, “Onu da yüksek bulanlar oldu. Rezervasyonlara ve havalimanı rakamlarına bakıyoruz, “19 Ekim itibariyle her gün 50 bin yabancı bu şehre tatil yapmaya geliyor. 2018 yılında 14 milyon turist hedefinin geçilebileceğini de kaydeden Karaloğlu, “2018 yılı sonunda 14 milyonu yakalayacağız gibi duruyor. Bir miktar da transit yolcuların günlük girişlerini yıl sonunda toplu olarak tedarik edeceğiz, 14 milyonu geçeceğiz diye düşünüyorum” diye konuştu. Turizmin şu anda iyi olduğunu ve gelir artışının yüzde 30 olduğunu kaydeden Karaloğlu, “Turist sayısı artış ve geliri bakımından Türkiye’nin üzerindeyiz. Turizm ekonomiyi tabana en çok yayan sektör. 2016’da göreve başladığımda yaşanan sıkıntılar yok, Türkiye son dönemde dolar üzerinden yapılan operasyonlar nedeniyle ciddi sıkıntı yaşanmış olmasına rağmen bunu hissetmediysek burada çok ciddi bir potansiyel olduğu içindir.” dedi.

    “Muz ihraç eder duruma geleceğiz”

    Antalya’nın özellikle örtü altı tarımda lider şehirlerden biri olduğunun altını çizen Antalya Valisi Münir Karaloğlu, “6 milyon ton ile sebzede Türkiye’nin lideriyiz. Meyvecilikte de ileriyiz. Sadece üretiminde değil tarımın teknolojisinde de gelişme var. Türkiye’de tarımsal Ar-Ge açan bir firmamız var. Özellikle meyvecilikte son yıllarda temiz, arındırılmış ve laboratuvar ortamında üretilen fideler sayesinde üretimimiz dönüm başına 3.5 tondan 8 tona çıkarıldı” diye konuştu. Tarımın teknolojiye katılmasıyla elde edilen sonuçların ciddi değer kazandırdığını belirten Vali Karaloğlu, “Meyvede en büyük açığımız muzdadır, bu trend devam ederse Türkiye muz ithal eden değil ihraç eden bir komuma gelecek.” İfadelerini kullandı.

    “Sanayisi olan bir kentiz”

    20 milyon kişiye lojistik sağlayan bir şehir olduğumuzu belirten Vali Karaloğlu, “Biz sanayi şehri değiliz ancak sanayisi olan bir şehiriz. Önemli bir sanayi bölgemiz var. Çok önemli işlerin yapıldığı bir serbest bölgemiz var. Özellikle tekne imalatında en iyi tekne imal edilen noktalardan biri. Serbest bölgemizi ve organize sanayi bölgemizi de büyüttük bu 2.5 sene içerisinde. OSB’nin ihtiyacı olursa büyüyecek imkanımız da var.” dedi.

    Toplantı, ANSİAD Başkanı Sadi Kan’ın, Vali Münir Karaloğlu’na günün anısına plaket takdimiyle sona erdi.

  • Şensoy: “Bursa ihtiyacı olan esere kavuştu”

    Osmangazi Belediyesi’nin eski başkanlarından Hilmi Şensoy, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi ile birlikte Bursa’nın uzun süredir ihtiyacı olan bir esere kavuştuğunu söyledi.

    1999-2004 yılları arasında Osmangazi Belediye Başkanlığı görevini yürüten Hilmi Şensoy, Bursa’nın fethinin 3 boyutlu anlatıldığı dünyanın en büyük tam panoramik müzesi olan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’ni ziyaret etti. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, müzenin yapılış süreci hakkında bilgi verdiği Şensoy’a ilk olarak giriş katındaki Osmanlı döneminin önemli olaylarının resmedildiği tabloları gezdirdi. Ardından Millet Kıraathanesi, sinema salonları, gösteri alanı ve diğer bölümleri gezen Şensoy, müzenin yeşil bina konseptine de hayran kaldı. Daha sonra 42 metre açıklığındaki dev kubbeye çıkan Hilmi Şensoy, 6 Nisan 1326 gününün anlatıldığı panoramik resmi görünce ise büyük bir heyecan yaşadı. 3 boyutlu resmi uzun süre inceleyen Şensoy, kendisinin de görev yaptığı Osmangazi Belediyesi’nin bu eseriyle gurur duyduğunu söyledi.

    Fetih Müzesi’nin bir hayli etkileyici bir eser olduğunu ifade eden Hilmi Şensoy, “Bu güzel yapıda en ince teferruatlar bile düşünülmüş. Mustafa Dündar başkanımız başta olmak üzere emeği geçenleri tebrik ediyorum. Bursa’ya çok güzel bir eser kazandırıldı. Osmangazi’nin, Bursa’nın uzun zamandır böyle bir esere ihtiyacı vardı. Bu müzenin, Bursa turizmine çok fazla katkısı olacağı inancındayım. Bursa ve Osmangazi, her zaman iyi işlere layık. Bu görevi yürüten arkadaşlarımızın güzel işler koyması bizleri mutlu ediyor. Herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

  • KOBİ’lerin finansman ihtiyacı için hükümete önerilerde bulunan İPEKYOLUSİFED’den önlem çağrısı;“Önce küçüğü düşün”

    Finansal dalgalanmaların arttığı dönemlerde öncelikle KOBİ’lerin etkilendiğini dile getiren İPEKYOLUSİFED Başkanı Mehmet Nuri Alim, “Bu işletmelerimizin nakit ve finansman ihtiyacı için, Avrupa Birliği’nin KOBİ Politikaları Sözleşmesi içerisinde yer alan ‘Önce küçüğü düşün’ ilkesi çerçevesinde önlem alınması çağrısında bulunuyoruz” dedi.

    Alim, 20 Eylül’de açıklanacak OVP’nin KOBİ odaklı politikalar içermesi gerektiğini vurguladı.

    Doğu Anadolu Bölgesi’nin en geniş tabanlı KOBİ yapılanmasına sahip iş dünyası örgütü olan İPEKYOLU Sanayici ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı Mehmet Nuri Alim, reel sektörün yaşadığı sıkıntılara çözümün Avrupa Birliği’nin KOBİ Politikaları Sözleşmesi içerisinde yer alan “Önce Küçüğü Düşün” ilkesinin hayata geçirilmesiyle rahatlayacağını vurguladı. KOBİ’lerin ve Doğu Anadolu iş dünyasının nakit sıkışıklığı ve tahsilat sorunları için ciddi finansmana ihtiyaç duyduğunu kaydeden Alim, “Alacağını tahsil edemeyen küçük işletmelerimiz kapanma noktasına gelmiştir. Ekonomimizin can damarı KOBİ’lerimizi, finansal dalgalanmaların ve belirsizliklerin arttığı dönemlerde pozitif ayrımcılık ilkesiyle gözetmek hepimizin sorumluluğudur. KOBİ’lerimiz büyürse, ülkemiz büyüyor. Ekonomide kalkınma odaklı bir model oluşturmak, yüksek katma değerli üretim ve ihracatımızı artırmak istiyorsak; KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artıran önlemleri almak zorundayız” dedi.

    Finansal piyasalarda dalgalanmaların arttığı dönemlerde, özellikle ve öncelikle KOBİ’lerin etkilendiğinin altını çizen İPEKYOLUSİFED Başkanı Alim, şunları söyledi: “Diğer ülkelerle rekabetçiliğin korunabilmesi adına da KOBİ’lerimizin AB ve diğer gelişmekte olan ülkelerle benzer şartlara getirilmesi kritik bir noktadır. KOBİ’lerin finansmana erişimde orta ve büyük ölçekli firmalara göre her zaman daha dezavantajlı olduğu göz önüne alındığında, finansman kaynaklarının pahalandığı ve azaldığı dönemlerde işler KOBİ’ler için daha da zorlaşmaktadır. Dolayısıyla KOBİ’ler için öncelikli olarak birtakım adımlar atılması hem kısa hem de uzun vadede, piyasa dalgalanmalarının etkisinin sınırlı kalmasına yardımcı olacaktır. Tahsilat güçlüğü ile ilgili problemlerin KOBİ’lerde finansal krize sebep olmasını engellemek amacıyla, “önce küçüğü düşün ilkesi” çerçevesinde önlemler alınması ülkemizin küresel rekabet gücüne de sağlam bir destektir.”

    “Türkiye’de KOBİ’lerin “Geleceğin büyük firmaları” olmalarının önündeki en büyük engel işi kaybetmemek adına alacaklarını zamanında alamamalarına itiraz edememeleridir. TTK’nın 1530. Maddesi AB’nin Geç Ödeme Direktifi ile benzer bir mantıkla çıkarılmış olsa da kanunun çıkış ve uygulama aşamasındaki bazı aksaklık ve eksiklikler göze çarpmaktadır” diyen Alim, politika önerilerini şöyle özetledi:

    “Ticari alacak sigortasına ilişkin devlet destekli sistem fiilen de işler hale getirilmeli; sigorta şirketlerinin KOBİ’lere önyargılı bakış açısının değiştirilmesi için sigorta şirketlerine yönelik teşvik edici önlemler geliştirilmelidir.

    Ekonomilerin KOBİ düzeyinde yarıştıkları bir dönemde, ödeme gecikmelerinin diğer ülkelere göre uzun olması, Türkiye KOBİ’lerinin rekabetçiliğini olumsuz etkilemektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 1530’uncu maddesinin 5. ve 8. fıkralarında yer alan “büyük şirketler tarafından KOBİ’lere yapılacak olan ödemelerin 60 günü aşmamasına yönelik uygulamadaki aksaklık ve eksiklikler; Avrupa’daki Geç Ödemeler Direktifi Doğrultusunda giderilmelidir. Bu kapsam içine, kamu kurumları ve belediyeler de alınmalı ve Türkiye’de 60 gün olan ödeme süresi, AB’de olduğu gibi 30 güne düşürülmelidir.

    Kanunun pratik bir şekilde uygulanabilmesi için, benzer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de süreci KOBİ’lerin lehine döndürecek farklı mekanizmalar oluşturulmalıdır.

    Bunlara ek olarak ülkemizde ve özellikle Doğu Anadolu bölgesinde faaliyet gösteren halka açık şirketler, sene sonu yayımlanan bilançolarına ‘KOBİ’lere yapılan ödemelerin ortalama vadesi’ni de ekleyerek, hizmet aldıkları KOBİ’lere yönelik bu sorumlu davranışlarını bir sosyal fayda unsuru olarak kamu ile paylaşabilir.”

    “Tüm bu uygulamaların, KOBİ’lerin finansal yapılarını güçlendirecek ve piyasada güven ortamını artırarak, risk primi ile finansal dalgalanmaların boyutunun azalmasına katkı sağlayacaktır” diyen İPEKYOLUSİFED Başkanı Alim, hükümetin ve ilgili bakanlıkların desteğiyle bu önlemlerin hızlıca hayata geçirilebileceğine inandığını kaydetti. Alim, “İş dünyası olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya ve katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz” dedi. Alim 20 Eylül’de açıklanacak Orta Vadeli Program’ın (OVP) da KOBİ odaklı politikalar içermesi gerektiğini vurguladı.