Etiket: İhmal

  • “Soğuyan havalara karşı cildinizi korumayı ihmal etmeyin”

    Hisar Intercontinental Hospital Dermatoloji Bölümü uzmanı Dr. Funda Ataman, ani hava değişimlerinin yaşandığı bu günlerde cilt sağlığının korunması ile ilgili açıklama yaptı.

    Hisar Intercontinental Hospital Dermatoloji Bölümü uzmanı Dr. Funda Ataman, kış aylarında cilt sağlığının nasıl korunması gerektiği hakkında bilgi verdi. İnsan organizmasının mevsim değişikliklerinden derinden etkilendiğinin altını çizen Ataman, göz önünde ve en büyük organ olan deride de bu değişiklikleri doğrudan izlendiğini kaydetti.

    Özellikle yaz mevsimi boyunca sürekli güneşe maruz kalma, terleme, deniz ve havuz suları cildin kurutabildiğini belirten Dr. Funda Ataman, “Cildiniz kırıştırabilir ve lekelendirebilir. Yaz mevsiminde cildin UV ışınlarında etkilenmesi sonucu sonbaharda bronz ve nemsiz bir ciltle karşı karşıya kalınmaktadır. Bu nedenle yaz mevsimi sonrası mutlaka kullanılan nemlendiriciler ve kremler değiştirilmelidir. Kışa girerken de deriyi yenilemek için cilt tipine (normal, yağlı, karma, kuru) uygun cilt temizleyici kullanmakla başlanmalıdır. Her deri tipindeki insan aşırı sıcak sudan, sert sünger ve liflerden kaçınmalıdır. Banyo sırasında seramid, gliserin, vazelin ve vitamin içeren nemlendiriciler kullanılmalıdır. Deriye banyo sırasında giren suyu hapsetmek için nemlendiriciler banyo sonrası hemen sürülmelidir. Duştan çıkar çıkmaz sürülen nemlendiriciler hızla deri tarafından emilerek daha başarılı sonuçlar verebilmektedir” dedi.

    “Kışın güneş koruyucu sürmeden dışarı çıkmayın”

    Kış mevsimi gelince güneşten korunma hiçbir şekilde ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Ataman, havanın kapalı olduğu bir kış gününde güneşin zararı ancak yüzde 20 ile yüzde 30 oranında azaldığının bilinmesi gerektiğini bildirerek, “Şapka, güneş gözlüğü ve güneş kremleri kış mevsiminde de mutlaka kullanılmalıdır. Kışa girerken özellikle kırışık veya yaşlanmış cilde sahip kişilerin kimyasal soyma, lazer, botoks, dolgu, mezoterapi, PRP ve dermoroller gibi uygulamalarla kış mevsimine cildin yenilerek hazırlanması sağlanmalıdır. Cilt yüzeyinde oluşan kalınlaşma için en etkili yöntem kimyasal peeling tedavisidir. Özellikle kimyasal peeling tedavisi yüze canlı bir görüntü sağlayarak, güneşin etkilerinden cildi arındıran ve akne oluşumunu da azaltan bir yöntemdir.

    Kışın özellikle tırnaklar kırılıp hassaslaşabilmektedir. Özel tırnak balsamları, tırnak güçlendirici vitaminler tırnak bakımında mutlaka kullanılmalıdır. Mevsim geçişlerinde saç dökülmeleri de artabilmektedir. Bu nedenle saç dökülmesi yaşayan kişilerin biotin, çinko, selenyum, metionin, A,E,B ve D vitaminleri ile takviye, medikal şampuanlar kullanması çözüm sağlayabilmektedir”.

    “Mevsimine uygun sebze ve meyve tüketin”

    Kış mevsiminde sebze ve meyvelerden alınan vitamin ve minerallerin deriye oldukça olumlu yansımaları olduğu bilgisini veren Dr. Funda Ataman, “En önemlisi alınan vitaminler cildi rahatlatarak, deriye parlak bir görünüm sağlar. Özellikle havuç içerisinde bulunan Beta Karoten’i kış mevsimi boyunca tüketmeye özen gösterilmelidir. Mevsim içerisinde yetişen sebze ve meyveleri tüketmeye de dikkat edilmelidir” şeklinde konuştu.

    Yaz mevsimi boyunca yorulan cilt için kış öncesi mutlaka etkili ve iyi bir bakım yapılması gerektiğini belirten Ataman yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

    “Yaz mevsiminde ayrı kış mevsiminde ayrı nemlendirici kullanılmalıdır.

    Kış mevsiminde mutlaka güneş koruyucu kullanılmalıdır.

    Ilık su ile banyo yapılmalı ve banyo sonrası uygun nemlendirici kullanmaya özen gösterilmelidir.

    Su tüketimi kış mevsiminde azaltılmamalı, cildin nem dengesini kaybetmemesi açısında günde en az 2 litre su tüketilmelidir.

    Kış mevsiminde uygun sebze ve meyve yenmeli, özellikle havuç gibi sebzeler bol tüketilmelidir”.

  • “Suriyeli çocuğun ölümünde ihmal yok”

    Antalya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Necat Yılmaz, hayatını kaybeden 7 yaşındaki Suriyeli Ali İzzettin’in ölümünde ihmal olmadığını söyledi. Çocuğun kimliği olmadığı gerekçesiyle hastaneye kabul edilmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, “İlk hastanede baba geçersiz kimlik sunup, tedirgin şekilde çıkıyor. Tüm belgeler ortada. Diğer hastanede Yamin El Ahmed adına bir barkod alınıyor. Nöbetçi çocuk hekimi tarafından muayenesi yapılıyor” dedi.

    Antalya’da, 7 yaşındaki Suriyeli çocuğun götürüldüğü 4 hastaneden nüfus cüzdanı olmadığı gerekçesiyle geri çevrildiği ve sonrasında yaşamını yitirdiği iddiasıyla ilgili ilk soruşturma tamamlandı. Konu ile ilgili Antalya Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Prof.Dr. Necat Yılmaz, açıklamalarda bulundu.

    Prof.Dr. Necat Yılmaz, 1 Ocak 2017 tarihinde gerçekleşen olayla ilgili, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın talimatlarıyla ilk andan itibaren geniş bir inceleme başlattıklarını söyledi.

    “Barkod alınıyor”

    Kamera kayıtları ve evraklar üzerinde inceleme başlattıklarını ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, “Suriyeli Ali İzzeddin babası İzzettin Ahmed ailesi ile Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine saat 18.00 gibi giriş yapıyor. Acil serviste triyaj işlemi yapılıyor ardından kayıt yaptırmak için bankoya gidiyor. Burada baba İzzettin Ahmed, geçerli olmayan bir kimlik ibraz ediyor. Kendisine ait olmayan kimlik sunuyor. Bu konuşmalar gerçekleşirken baba tedirgin olarak hemen hastaneden ayrılıyor. Saat 19.00’da Atatürk Devlet Hastanesine ait ek binada çocuk acil servisine geliyorlar. Bu girişten sonra hızlıca kayıtları yapılıyor. 19.01’den itibaren Yamin El Ahmed adına bir barkod alınıyor. Bundan sonra yeşil bölge hastası olarak tanımlanıyor. 19.30 civarında da nöbetçi hekim tarafından muayenesi yapılıyor” dedi.

    “Muayene edilmeme gibi bir durum yok”

    Çocuğun 37 derece ateşinin ölçüldüğünü aktaran Yılmaz, “Bahsedildiği gibi yüksek ateşi yok. Gribal enfeksiyon belirtileri var. Muayeneden sonra Türk hastalarda olduğu gibi farklı bir davranış olmadan ertesi gün polikliniğe gelmelerini tavsiye ediyor. İlaç veriyor. Daha sonra bu kişi çocuğunu alarak hastaneden çıkıyor. İddia edildiği gibi kabul edilmeme, muayene edilmeme gibi bir durum yok” ifadelerini kaydetti

    “Farklı kimlikle girmeye çalışıyor”

    Kimliksiz hastanın da her koşulda tedavisinin yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, “Ama bu kişi, farklı bir kimlikle girmeye çalışıyor. Başka bir isim altında arama yapıldığı için bu kişiyi tespit edemedik. Kamera kayıtlarının ardından aile tespit edildi. Suriyeli misafirlere elimizden gelen desteği veriyoruz. 24 binden fazla Suriyeli Antalya’da sağlık hizmeti almış. 600’den fazla ameliyat ve binden fazla doğum gerçekleştirildi. Bu menfur hadise gerçekten bu hizmetlere gölge düşürmemesi gerekir. Sağlık hizmetini millet ayrımı yapmadan herkese eşit şekilde sunuyoruz” diye konuştu.

    “Tüm belgeler ortada”

    Tüm olayın babanın geçersiz kimlik göstermesinin ardından tedirgin olması ile başladığını aktaran Yılmaz, “Babanın iddiaları gibi, ’Bakmadılar, kabul edilmedi’ gibi bir durum yok. Belgeler ortada. Hem idari hem savcılık soruşturması devam ediyor” dedi.

    “Kimliksiz de hizmet var”

    Prof. Dr. Yılmaz, hangi milletten olursa olsun sağlık çalışanlarının doğru bilgilendirilmesi halinde üzerinde kimlik olmamasına rağmen herkesin, her türlü sağlık hizmetlerinden rahatlıkla faydalanabileceklerini vurguladı.

    Öte yandan hastanenin güvenlik kameralarına, ailenin kucağında çocukla hastaneye gelmesi, barkod alması ve evraklarla muayene odasına geçmesi saniye saniye yansıdı.

  • Suriyeli çocuğun ihmal sonucu öldüğü iddiası

    Antalya’da, 7 yaşındaki Suriyeli çocuğun nüfus cüzdanı olmadığı gerekçesiyle 4 hastaneden geri çevrildiği ve hayatını kaybettiği iddia edildi. Hastaya tedavisinin ardından kimlik sorulduğunu açıklayan Sağlık Bakanlığı ise, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu.

    Oğlunu ihmal sonucu kaybettiğini öne süren İzzettin Ahmed, “Cuma günü akşam çocuğum rahatsızlandı. Bir yakınımın aracıyla Önce Kepez’de bir hastaneye gittik, kimlik olmadığı için kabul etmediler. Buradan Eğitim Araştırma Hastanesine gittim ancak kimlik olmadığı için burada da kabul edilmedi. Atatürk Devlet Hastanesine gittim, orada da ’çocuk doktoru yok’ dediler. Kırcami bölgesinde bir hastaneye gittim, burada doktor çocuğa baktı ve çocukta bir şey olmadığını söyledi. Ama çocuğum yarı baygındı. ’Çocuğunu Cumartesi günü getir’ dediler, eve gittik, sabah kalktığımda çocuğum yatağında ölmüştü. Ben ülkemden savaştan kaçtım, burada hastanede öldü. Bizim sıkıntımız kimlik. Kimliğimiz olsaydı çocuğumun tedavisi yapılacaktı. Hastane beni aradı özür dilemek için ama ben kabul etmedim. Ben sorumlulardan şikayetçiyim” dedi.

    Öte yandan polis, ifadesine başvurulmak üzere İzzettin Ahmed’i polis merkezine götürdü. İzzettin Ahmed, ifadesinin ardından kendisini geri çeviren personeli teşhis etmek için polis eşliğinde 4 hastaneye götürülüp güvenlik kameraları kontrol edildi ve hastaneye gelip gelmediği inceleme altına alındı. 7 yaşında hayatını kaybeden Ali İzzettin ise Kurşunlu Mezarlığında toprağa verildi.

    Sağlık Bakanlığından soruşturma

    İddialar üzerine Sağlık Bakanlığı olayla ilgili idari soruşturma başlatıldığını açıkladı. Bakanlık, “İddia edildiği gibi hastanın hastanelerimizde herhangi bir başvurusu bulunmamaktadır. İddialar üzerine sayın bakanımız Recep Akdağ’ın talimatıyla idari soruşturma ve savcılık tarafından da adli soruşturma başlatılmış olup soruşturmanın neticesi kamuoyuyla paylaşılacaktır. Ayrıca hastanelerimizde, acil sağlık hizmetleri konusunda Türk vatandaşlarıyla herhangi bir ülkeden gelen yabancı ülke vatandaşları arasında uygulama farklılığı yoktur. Bireyler hastane acil servislerimize geldiğinde ve acil hasta olduğu tespit edildiğinde öncelikle gerekli sağlık hizmetini almaktadır. Kimlik kontrolü bu hizmetten sonra yapılmaktadır” denildi.

  • Kahreden yangında ihmal şüphesi

    Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Aladağ ilçesindeki kız öğrenci yurdunda çıkan yangında ölen 12 kişinin, yangın merdiveninin kilitli olması sebebiyle dışarı çıkamamış olabileceğini söyledi.

    Aladağ’daki kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 12 kişi hayatını kaybederken 24 kişi de yaralandı.

    Yangın yerinde incelemelerde bulunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, elektrik kontağından çıktığı düşünülen yangında, sayaç değiştirme işlemi nedeniyle bir problem yaşanmış olabileceğini söyledi.

    Öğrencilerin yangın merdivenini açamadığını ve bunun sebebinin merdivenin kilitli olabileceğini söyleyen Başkan Sözlü, olayın yarın açığa çıkabileceğini kaydetti.

    (NPR-ADN-Y)

  • Ordu’da ‘Çocukların Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunması Çalıştayı’

    Ordu Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Ordu Adliyesi, Ordu Emniyet Müdürlüğü, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Ordu Üniversitesi işbirliğinde çocukların şiddet, ihmal ve istismardan korunması çalıştayı yapıldı.

    Ordu Kültür Sanat Merkezi’nde(OKSM) yapılan çalıştaya, Vali İrfan Balkanlıoğlu, Vali Yardımcısı Ahmet Arık, İl Milli Eğitim Müdürü Dr.Şaban Karataş, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Mustafa Genç, ilgili kurum yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, okulların rehber öğretmenleri ile öğrenciler katıldı.

    Çalıştay’ın açılışında bir konuşma yapan Vali İrfan Balkanlıoğlu, Devletin bekasının, nesillerin iyi yetişmesine bağlı olduğunu vurguladı. Vali Balkanlıoğlu, “Devletin bekası nesillerin iyi yetişmesine bağlıdır. Geleceğimize ümitle bakacaksak, onurlu ve şerefli bir millet olarak, devlet olarak varlığımızı sürdüreceksek, yetişen nesillerin de son derece sağlıklı, iyi yetişmiş olması lazım. Eğitiminin iyi olması lazım. Ahlaklı, değerlerine bağlı bireyler olması lazım. Bunu engelleyen her şey bizim için mücadele edilmesi gereken sorun demektir. Bir bireyin doğduğundan itibaren yetişkin oluncaya kadar geliştirdiği çok evreler var. Bu evreler, sağlıklı bir ailede, ilgili, sevgi dolu bir aileden yetişmesi, iyi bir okulda eğitim alması, öğretmenlerin ve eğitimcilerin son derece ilgili olması, çevresinin ve mahalle arkadaşlarının düzgün insanlar oluşması ve çocuk üzerine titremesi sağlıklı bir nesil için gereklilik koşullardır” dedi.

    “Seferberlik havasında çocuk ve gençlere sahip çıkmak lazım”

    “Bir çocuğu bile kaybedemeyiz” diyen Vali Balkanlıoğlu, “Her türlü uyuşturucu, ihmal, istismar, dayak büyük travmadır. Kaybedilmiş hayatlar, ülkenin kaybedilmesi anlamına geliyor. Bir ülkeye yapılacak en büyük kötülük, o ülkeyi yok edecek en büyük çaba, çocuklarını ve nesillerini yok etmektir. O da nasıl olur? Psikolojik sorunlarla dolu, her türlü zararlı alışkanlığa sahip, sağlıklı düşünemeyen bireyler, sayesinde olur. Sadece kendileri değil, en az onlarla uğraşan emniyet güçleri, sağlık görevlileri, okullar, müesseseler, rehabilitasyon merkezleri, yapılan masraflar, personel israfı, düşünün bunların boyutlarının ne olduğunu. Bir memleket için en büyük kötülük budur. Bu nedenle herkesin bir seferberlik havasında nesillerimize sahip çıkması lazım. Bir insan doğar, büyür, gelişir, kendinden sonra nesiller bırakır ve dünyada fonksiyonunu tamamlar. Bunu yaparken de sağlıklı ve iyi bireyler, müşfik bir anne-baba, sevgi dolu insanlar, çevre bilinci, hayvan sevgisi olan, değerlerine bağlı, yasalara uyan, iş ve meslek sahibi, evli barklı çoluk çocuk sahibi olan bu tür insanlar memleketin geleceği açısından son derece önemlidir” diye konuştu.

    “Herkesin Taşın Altına Elini Koyması Gerekir”

    Hem kendi evlatlarımız, hem çevremizdekilerin evlatları, hem de toplumsal sorumluluğumuzun gereği bu konuda kendimizi görevli hissetmeliyiz. Öğretmenlerimizin, eğitimcilerimizin, çocuklarını dışarda bekleyen hatta aile bireylerinin bile gelebilecek tehlikelere karşı çocuklara merak uyandırmadan iyi bir eğitim vermeleri, bilinçlendirmeleri lazım. Hocalarımız camilerde vaaz ederken bu konulara temas etmeliler. Sivil toplum örgütleri, gönüllüler, bu memleket için bir şey yaparım diyen herkesin elini taşın altına koyması lazım. Çünkü memleketimiz Allah muhafaza elimizden gider. Biz gelip geçiciyiz. Bizim yerimize geçecek olan insanları ne kadar iyi yetiştirirsek, bizden sonraki yerimizi tutacak insanlar, anne-baba olacak bireyler, ne kadar iyi olursa, mükemmel olursa, Türkiye o oranda gelişir, kalkınır ve çağdaş medeniyetlerin üzerine çıkar. Bu anlamda bu tür toplantıları faydalı görüyorum. Bilinç kazandırıyor bizlere ve herkese” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından, çocuklara yönelik şiddet, ihmal ve istismar konusunda Ordu’da bulunan Rehberlik Araştırma Merkezlerinin yürüttüğü çalışmalar ve faaliyetler hakkında Çalıştaya katılanlara bilgilendirmede bulunuldu.

    Çalıştay, Uzman Psikolojik Danışman Muhammed Karamustafa’nın “Tematik Rehberlik” sunumu ile devam etti. Çalıştaya katılanlar, çocuklara yönelik şiddet, ihmal ve istismar konularında alınması gereken tedbirler ve önlemler konusunda görüş ve önerilerini dile getirdiler.