Etiket: İhmal

  • Bisikletten düşüp ölen minik Zeynep’in ölümünde ihmal iddiası

    Trabzon’un Dernekpazarı ilçesinde bisikletten düşüp hastaneye kaldırılan 8 yaşındaki kız çocuğunun “Bir şeyi yok” denilerek evine gönderilmesinin ardından fenalaşarak kaldırıldığı bir başka hastanede hayatını kaybettiği iddia edildi.

    Olay Dernekpazarı ilçesi Yenice mahallesinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, dün arkadaşlarıyla birlikte evlerinin yakınında bisiklete binen 8 yaşındaki Zeynep Çiftçi, bisikletin direksiyon hakimiyetini kaybedince yere düştü. Acı içinde kıvranan ve yerden kalkamayan Zeynep’in yardımına arkadaşları ve mahalle sakinleri koştu. Kaza sonrası Of Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Zeynep, doktorlar tarafından “Bir şeyi yok” denilerek evine gönderildi. Gece Zeynep tekrar rahatsızlanınca ailesi Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’ne götürdü. İç kanama geçirdiği anlaşılan ve hemen ameliyata alınan Zeynep doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Kızlarının ölümüyle sarsılan baba Mehmet Çiftçi ve anne Fatma Çiftçi büyük üzüntü yaşadı.

    Baba Mehmet Çiftçi, olayla ilgili yaptığı açıklamada “Dengesini kaybedince bisikletten düşmüş. Arkadaşları ve mahalleli yardım etmiş. Ölümüyle kahrolduk. Acının tarifi yok” dedi.

    Öte yandan Sağlık İl Müdürlüğü yetkilileri olayın ardından idari yönden inceleme başlatırken, ailenin şikayetçi olması durumunda ise adli olarak konunun soruşturulacağı öğrenildi.

  • 21 aylık Aras ihmal kurbanı olacaktı

    Çanakkale’de bir çocuk yolda yürürken kucağındaki kardeşiyle birlikte üzeri suntayla kapalı çukura düştü. Kafatası çatlayan 1,5 yaşındaki Aras hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

    Alınan bilgiye göre, geçtiğimiz pazar günü saat 10.00 sıralarında Cevatpaşa Mahallesi Şefik İnan Caddesi Refah Sokak’ta, 14 yaşındaki Serkan Tunçay, 21 aylık kardeşi Aras Tunçay ile markete gitti. Kucağında kardeşiyle birlikte yürüdüğü sırada Serkan Tunçay, kaldırım üzerinde belediyeye ait olan üzeri sunta ile kapalı kapağı kırık kanal parsel kapağının üzerine basmasıyla sunta kırıldı. Serkan Tunçay’ın bir ayağı kapağın içine girmesinin ardından kucağındaki kardeşi küçük Aras düşerek, başını beton zemine vurdu. Bunun üzerine Serkan Tunçay, ağlamaya başlayan küçük kardeşi Aras’ı sakinleştirmeye çalıştı. Ancak küçük Aras kusmaya başlayınca kardeşini de alarak hızlıca eve gitti. Serkan Tuncay olayı anne ve babasına anlattı. Bunun üzerine Baba Serdal Tunçay ve anne Kıymet Tunçay hemen küçük Aras’ı Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Acil Servisine götürdü. Yapılan müdahalenin ardından Aras Tunçay, Beyin Cerrahi Servisine sevk edildi.

    Yapılan kontrol ve tetkikler sonucunda küçük Aras’ın kafatasında düşme tanısıyla çatlak meydana geldiği tespit edildi. Küçük Aras 3 gün boyunca tedavi gördüğü Beyin Cerrahi Servisinde tedavi gördü. Durumu iyi olan küçük Aras hastaneden taburcu edilerek evine götürüldü. Aras Tunçay’ın 10 gün sonra tekrar kontrol için Beyin Cerrahi Servisine gideceği öğrenildi.

    Olayı anlatan Serkan Tunçay, “Pazar sabahı annemler beni ekmek almak için bakkala gönderdi. Kardeşimle gidiyorduk. Yolda giderken çukur varmış. Üstüne tahta koymuşlar. Çürükmüş, bende bilmiyordum. Kenarına bastım. Ayağım içine girdi. Kardeşim kucağımdaydı, birlikte düştük, sonra ağlamaya başladı. Ben onu aldım. Eve doğru gidiyorduk. Annemlere olayı anlattım. Sonra hastaneye götürdüler. 2-3 gün hastanede kaldı. Kafasında bir çatlak mı ne varmış. Gözaltında tutuldu, beyin kanaması olmasın diye. Şuan iyi. Eve de geldik, doktor izin verdi. İnşallah iyi olacak. 10 gün sonra tekrar kontrole götüreceğiz” şeklinde konuştu.

    Baba Serdal Tunçay ise, “3 gündür hastanedeydik. Çok kötü bir süreç geçirdik. Çok büyük bir ihmalkarlık var. Kaldırımın üstüne yani bir sunta ile kapatılıp ayriyeten de bir engelli yolu burası. Çocuğum normal kaldırımdan yürüyor. Bakkala gönderdim. Gelirken de ikisi ağlayarak geldiler. O panikle hastaneye gittik. İlk anda ölüm riski bile var dendi. Kafada çatlak, çökük olduğu söylendi. Allah’a şükür olsun film sonuçları iyi geldi. Kimsenin böyle bir olay yaşamasını istemem. Bende gerekli yerlere başvuracağım. Hakkımı arayacağım” diye konuştu.

    Çanakkale Belediyesi yetkilileri ise, geçtiğimiz pazar günü yaşanan olayla ilgili olarak belediyeye ihbar gelmediği ifade etti. Belediye ekipleri tarafından kaldırım üzerindeki kapak düzenleme çalışması yapılarak yenilendi.

  • Genç kızı kanser değil ihmal öldürdü iddiası

    Bursa’da 19 yaşındaki genç kızın 1 yıldır kanser tedavisi gördüğü hastanede, son kemoterapi seansında fazla dozda ilaç verilmesi neticesinde hayatını kaybettiği iddia edildi. Genç kızın hastanede yaşadıklarının ardından yakınlarına son sözü olarak, “Ben ölürsem eğer benim yerime davacı olun” dediği öğrenildi.

    Olay, merkez Yıldırım ilçesi Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma hastanesinde meydana geldi. 1 senedir lenf kanseri tedavisi gören Melike Bütün’e (19) iddiaya göre girdiği son kemoterapi seansında aşırı dozda ilaç verildi. Genç kız kemoterapi seansının ardından fenalaşınca yakınları, görevli doktora haber verdi. Genç kızı muayene eden doktor, aşırı dozda ilaç verildiğini, zehirlenmenin meydana geldiğini belirterek Bütün’ü yoğun bakıma kaldırdı. Yoğun bakımda yatan Bütün’ün zehirlenme sonucu kol damarları yandığı için ayak damarlarından serum verildi. Ateşi de 39 dereceye çıkan genç kız kurtarılamadı.

    İhmal neticesi hayatını kaybettiği iddia edilen Melike Bütün’ün teyzesi Sema Çelik, “Hemşireleri çağırdım ateşi 39’du kalbi inip çıkıyordu. Hemşire ateştendir dedi, şu anda kalbinin şişliğine bakacak doktor yok bu gece dedi. Sabaha kadar çocuğu tuvalete götürdüm getirdim. Sabahleyin kendi doktoru Melike’nin karnına elledi, bir tomografi çekelim dedi. Sonra yanımıza geldiler, ultrasondan sonra tomografi dediler ama acil olmadığı için bunu gece 03.00’a aldılar. Neden gece 03.00, neden şimdi değil dediğimizde, bize çünkü şu anda bir aciliyeti yok dediler. Ama karnı şişti ve morarmıştı. Bana hemşire kendi ağzıyla dedi ki damarları bulamıyoruz ilaç damarları yakmış, o yüzden ayaklarındaki damarlar sağlam olduğu için serumu ayaklarından veriyoruz dedi. Melike ilk gün şikayetçi değildi, sonra üç gün burada ne yaşadıysa, teyze burada üç gün yaşadıklarımın hesabını sorun, beni götürün şikayetçi olacağım dedi ve nasip olmadı, bu yüzden Melike’nin adına biz şikayetçiyiz” dedi.

    Öte yandan, genç kızın geçtiğimiz gece doğum günü olduğunu ve birlikte doğum günü pastası kestiklerini belirten yakınları son kemoterapi seansının ardından genç kızın çeşitli bölgelerde şişkinliklerin olduğunu, atak geçirmeye başladığında ise ağzından yeşil su geldiğini söyledi. Hastane görevlilerinin genç kızı olayın ardından odasından alıp başka bir alana müdahale için götürdüklerini anlatan yakınları, “Bize kalbinin durduğunu söylediler sonra burası yetersiz yoğun bakımda yer yok başka bir hastaneye götürülüp makineye bağlanması gerekiyor dediler biz de müsaade ettik bir an önce oraya gitsin dedik. Burada tam bir tiyatro oynandı, indirdiler sedye ile ambulans yok, bizim çocuğumuzun daha yukarıda ölmüştü. Apar topar sedyeyle içeri aldılar 1 saat boyunca bizi oyaladılar. Tüm yakınları olarak her birimiz tek tek şikayetçiyiz” diye konuştu.

    Öte yandan, olayla ilgili Bursa İl Sağlık Müdürlüğünün inceleme başlattığı öğrenildi.

  • Vali Ata: “Tarım ve hayvancılık ihmal edilmemeli”

    Hatay Valisi Erdal Ata, ‘Tarımda Genç Girişimci Kadınlar Güçleniyor’ projesinde dereceye giren kadın girişimcilere ödüllerini verdi.

    Hatay Valiliğinde gerçekleştirilen ödül töreninde Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Tarımda Genç Girişimci Kadınlar Güçleniyor Projesi” kapsamında hazırladıkları projeler ile jürinin değerlendirmesi sonucu ilk üçe giren kadın girişimcilere plaketleri ve ödülleri Vali Ata tarafından verildi.

    Ödül töreninde bir değerlendirme yapan Vali Ata, “Türkiye geçmişte dünyada gıda bakımından kendi kendine yeten yedi ülkeden bir tanesiydi. Son yıllarda tarıma yeteri kadar teşvik verilmesine rağmen maalesef birtakım tarımsal ürünleri zaman zaman dışarıdan ithal etmek durumunda kalıyoruz. O nedenle ülkeler ne kadar sanayide, teknolojide gelişmiş olursa olsun ihmal edilmemesi gereken bir sektör var ki o da tarım ve hayvancılıktır. Dünyanın sanayi ve teknolojide gelişmiş ülkelerine baktığımız zaman tarım ve hayvancılıkta da gelişmiş olduklarını görüyoruz. Biz de bunu yapmak zorundayız” dedi.

    Ülke kalkınmasının tam anlamıyla ivme kazanabilmesinde kadın istihdamı ve girişimciliğinin önemini vurgulayan Vali Ata, “Bu tür projeler, bayanların tarımda sadece işçi olarak değil projeler gerçekleştirerek gerek kendi ekonomileri gerekse il ve ülke ekonomisine katkıda bulunmasına imkan sağlaması bakımından da önem arz etmektedir. Bu kapsamda hazırladıkları projeleriyle başarılı olarak tüm kadınlara da güzel bir örnek teşkil eden arkadaşlarımızı bir kere daha tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

    Törende Defne ilçesinden katılan ve “Kadın Temizliktir, Temizlik Liftir” projesiyle birinci olan Manolya Çolak’a 3 bin TL, Samandağ ilçesinden “Türkiye’nin Fidan Üretiminin Geleceğinde Ben de Varım” projesiyle katılarak ikinci olan Hasret Öz’e 2 bin TL, yine Samandağ ilçesinden “Gücünü Kekikten Alan Kadın” projesiyle üçüncü olan Sibel Çetin’e ise bin TL sembolik para ödülü verildi.

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile İŞKUR Müdürlüğü ve KOSGEB işbirliği ile düzenlenen “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” ile 63 kursiyer sertifikalarını almaya hak kazandı.

    Bu sertifika programının ardından “Tarımda Genç Girişimci Kadınlar Güçleniyor” projesine Samandağ ilçesinden 15, Defne ilçesinden 5 kişi olmak üzere toplam 20 kadın girişimci katıldı.

  • Yazın cildinizi ihmal etmeyin

    Cilt lekelerinin hemen her yaşta görüldüğünü belirten Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mesut Özcan, yaz güneşinin cilt için tehdit arz ettiğini söyledi.

    Güneşin masum olmadığını, uzun süreli güneş ışınlarına maruz kalmanın kalıcı lekelere ve daha kötüsü ciltte güneş yanığına sebebiyet verebileceğini kaydeden Prof. Dr. Mesut Özcan, “Her şeyden önce kişi doğru güneşlenmeyi bilmeli ve güneşin zararlı ışınlarına karşı yüksek koruyucu faktörlü kremleri kullanmayı alışkanlık haline getirmelidir. Doğru güneşlenmek dediğimiz olay ise, güneş ışınlarının en etkili olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında güneşlenmemek veya denize, havuza girmemektir. Bu saat aralığında güneş ışınları deride en büyük hasarı oluşturur. Hasar cilt lekeleri ve bazen de ilerleyen yaşlarda geri dönüşü olmayan kanser ve değişik deri hastalıklarıdır dedi.

    Yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremlerin her mevsim kullanılması gerektiğine dikkat çeken Özcan, ”Yaz boyunca gerekli tedbirler alınmamışsa yaz sonunda lekeler, benler, çiller gibi deformasyonlar görülmekte. Tüm bunlar bronz bir tene sahip olmak için yapılan güneş banyolarından kaynaklanmaktadır. Yaz boyunca güneşten, denizden, klorlu havuz sularından yıpranan ciltler için güneş ışınlarının etkisini kaybetmeye başladığı günlerde tedavi ya da bakım açısından hazırlık yapmak gerekir. Güneş ışınlarının etkisini kaybetmeye başladığı eylül-ekim aylarından sonra temel cilt bakımı, leke giderici kremler, kimyasal peeling, lazer, PRP, altın iğne ve mezoterapi yöntemleri kullanılarak tüm bu cilt lekeleri tedavi edilebilir” diye konuştu.