Etiket: İhmal

  • Dr. Oymak: “Korona virüsten dolayı meme kontrollerinizi ihmal etmeyin”

    Dr. Oymak: “Korona virüsten dolayı meme kontrollerinizi ihmal etmeyin”

    İskenderun Gelişim Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. S. Ezgi Oymak, her 8 kadından birinde meme kanseri geliştiğini ifade ederek, memede kanserinin geç fark edilmesinin tedaviyi zorlaştıracağını, erken teşhisin önemli olduğunu söyledi.

    Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser tipi olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Oymak, “Hiçbir risk faktörü olmayan sekiz kadından birinde meme kanseri gelişmektedir. Sigara, obezite, artmış östrojen maruziyeti gibi risk faktörleri durumunda ise daha sık görülmektedir. Tıptaki gelişmeler sayesinde, memedeki lezyonların kansere dönüşmeden önce fark edilmesi mümkün hale gelmiştir. Her kanser türünde olduğu gibi, meme kanserinde de erken dönemde tanı konması tedavi başarısını artırmaktadır. Meme kanseri bir toplum sağlığı konusudur. Türkiye Cumhuriyeti’nde tarama programındadır. 40 yaş ve üzerindeki bütün kadınların, her sene Mamografi (MMG) yaptırması gerekmektedir. Ülkemizde bu tarama ücretsiz olarak KETEM birimlerinde, devlet hastanelerinde yapılmaktadır. Aile hekiminizden size en yakın MMG merkezini öğrenebilirsiniz. Sonuçlar temiz çıksa da, aksatmadan her sene MMG yaptırma konusunda kadınların hassasiyet göstermesini istiyoruz. İyi huylu birçok lezyon görülmesi muhtemeldir. Bu lezyonları Genel Cerrahi Bölümü’nde kontrole giderek, takip etmek gerekmektedir” dedi.

    “Meme kanserinin tedavisi ekip işidir”

    Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. S. Ezgi Oymak, “Tanı alan her hastanın; Tıbbi Onkoloji uzmanı, Radyasyon Onkolojisi uzmanı ve meme kanseri cerrahisi konusunda uzman bir Genel Cerrahtan oluşan bir ekip tarafından çok disiplinli olarak değerlendirilmesini tavsiye ediyoruz. Bu sayede uygulanması gereken ameliyat, kemoterapi (ilaç tedavisi), radyoterapi (ışın tedavisi), immünoterapi (akıllı ilaç tedavisi) ve hormonoterapi tedavilerini hastaya özel olarak doğru sırada yapmak mümkün olmaktadır. Her hastanın organ koruyucu protokoller, uygun cerrahi teknikleri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi almaya hakkı vardır. Tıptaki gelişmeler sayesinde, ileri evre hastalarda dahi memenin tamamını almadan, yani meme koruyucu yaklaşım ile tedavi etmek mümkün hale gelmiştir. Eskiden son evre diye nitelendirilen hastalarda tam şifa elde edildiği durumlarla karşılaşmamız bunun bir göstergesidir” şeklinde konuştu.

    “Taramalarınızı ertelemeyin”

    Tarama tetkiklerinin ertelenmesinin, çok daha büyük sağlık problemlerine yol açabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. S. Ezgi Oymak, “2019 yılı Aralık ayında ilk olarak Çin’de ortaya çıkan ve Mart 2020’den itibaren ülkemiz dahil tüm dünyayı etkisi altına almış Covid-19 Pandemisi süresinde, hastanemizde gerekli hijyen ve korunma tedbirleri ile ilgili eğitimler verilerek onkolojik tedavilerimize kesintisiz devam etmekteyiz. Gerekmedikçe hastaneye başvurulmaması yönündeki uyarıları halkımızın yanlış anladığını görmekten üzüntü duyuyoruz. Bu dönemde, raporlu ilaçları yazdırma için, ya da estetik gibi hayati önemi olmayan işlemler için hastanelere başvurulması, uzun süredir mevcut olan şikayetler için acil servislere başvurulması, sağlık kurumlarında gereksiz bir kalabalık oluşturmaktadır. Bunun tam aksine, ertelenmemesi gereken hastalıklarda tetkik ve tedavilerin, hastaya ya da kurumlara bağlı sebeplerle ihmal edildiğini ya da geciktiğini gözlüyoruz. Yılda bir sefer yapılacak olan tarama tetkikleri, randevuları ayarlanarak, hasta ve sağlık personeli açısında güvenli şartlarda yapılabilir. MMG de bu şekilde pandemi sonrasına ertelenmeden düzenli şekilde yapılmalıdır. Tarama tetkiklerinin terkedilmesi, çok daha büyük sağlık problemlerine yol açabilir. Bunu engellemek ve kanserde hayat kurtarmak için erken teşhis imkanını elden bırakmayalım” dedi.

  • ’Salgın döneminde grip ve zatürre aşılarını ihmal etmeyin’

    ’Salgın döneminde grip ve zatürre aşılarını ihmal etmeyin’

    İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özkan Akyol, korona virüs salgını nedeniyle grip ve zatürre aşısının öneminin bu sene daha da arttığını söyledi.

    İnfluenza virüsünden kaynaklanan bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olan gribin çoğu kişide basit seyretse de kimi zaman ölümcül sonuçlara da yol açabileceğine dikkat çeken Liv Hospital Samsun İç Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Özkan Akyol, bir virüs hastalığı olması nedeniyle hastalıkta antibiyotiklerin tedavide etkisiz olduğunu söyledi. Zatürrenin ise akciğer dokusunun iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan, eşlik eden başka bir hastalığı olmayan hastalarda, günlük yaşamı sırasında görülebilen, kronik bir rahatsızlık sahibi olan kişilerde daha ağır bir şekilde seyreden ve zaman zaman ölümle sonuçlanabilen ateşli bir hastalık olduğunu belirten Uzm. Dr. Özkan Akyol, “Grip ve zatürre aşısını her sene risk grubunda olan kişilere öneriyoruz, ancak korona virüs salgınıyla birlikte aşının önemi bu sene daha da arttı” dedi.

    Salgının başlama zamanı her yıl değişiyor

    Gribin salgın yapan bir virüs olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Özkan Akyol, “Salgının başlama zamanı ve süresi hemen her yıl değişmekle beraber ülkemizde grip genellikle aralık-ocak aylarında görülmektedir. Bu nedenle grip aşısının içeriği her yıl Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri ile bir önceki gribin özelliklerine göre hazırlanır ve genellikle ekim-kasım aylarında yapılır. Grip aşısının koruyuculuğu yaklaşık 6-8 aydır” diye konuştu.

    Grip aşısını herkes yaptırabilir

    Grip aşısını herkesin yaptırabileceğini belirten Uzm. Dr. Özkan Akyol, bazı risk gruplarındaki kişiler için ise mutlaka yaptırılması gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri aktardı: “65 yaş ve üzeri kişiler, sağlık çalışanları, kronik akciğer hastalığı (bronşektazi, KOAH, astım, geçirilmiş tüberküloz vs.), kalp hastalığı, akciğer hastalığı, şeker hastalığı, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanmak zorunda olanlar yaptırmalıdır. Hasta kişide ateş veya üşüme-titreme, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kas ağrıları, baş ağrısı, kırgınlık, halsizlik, bulantı, ishal gibi şikâyetler olabilir” ifadelerini kullandı.

    Zatürreye en sık neden olan bakteri pnömokok

    S onbaharda en çok karşılaşılan hastalıklardan bir diğerinin ise zatürre olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Özkan Akyol, şu açıklamalarda bulundu:

    “Zatürre aşısı, zatürreye en sık neden olan ‘pnömokok’ adı verilen bakteriye karşı geliştirilen aşıdır. Zatürrede akciğerlerde bulunan hava kesecikleri iltihaplı bir sıvıyla dolduğundan akciğerlerin görevi olan oksijen alışveriş işlevi bozulur ve bu nedenle kanda oksijen düzeyi azalır. İltihaplanmaya virüs, bakteri veya mantar gibi mikroorganizmalar neden olur. 65 yaşından büyük kişilerde, şeker hastalığı, kalp hastalığı, akciğer hastalığı ya da böbrek hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları bulunan kişilerde tercih edilebilir.”

  • Bakan Koca: “İhmal edilen her tedbir, bir değil onlarca can yakmaktadır”

    Bakan Koca: “İhmal edilen her tedbir, bir değil onlarca can yakmaktadır”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Mesafeyi gözetmeyen kalabalıklar, kalabalık içine atılan her adım, unutulan her maske, ihmal edilen her tedbir, bir değil onlarca can yakmaktadır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi açılış törenine katıldı. Bakan Koca açılışta yaptığı konuşmada, “Mesafeyi gözetmeyen kalabalıklar, kalabalık içine atılan her adım, unutulan her maske, ihmal edilen her tedbir, bir değil onlarca can yakmaktadır. Gücümüzü kırmakta, pandemi mücadelemizi zora koşmaktadır. Vatandaşlarımızdan tedbirlere uymalarını rica ediyorum” dedi.

    Bakan Koca, “Bu altyapılara ihtiyaç duymadan önce hastalıktan korunmak için tedbirlere uymanın tartışmasız gerekliliğidir. Göztepe Şehir Hastanesi İstanbul’un 4. Şehir Hastanesi” diye konuştu.

  • Diş eti problemlerini ihmal etmeyin

    Diş eti problemlerini ihmal etmeyin

    Diş Hekimi Dr. Efe Kaya, diş eti problemlerine dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.

    Dr. Efe Kaya, “İnsanlar hakkındaki düşünceleriniz ilk 7 saniye de oluşur ve yeni tanıştığınız bir insan üzerinde uyandırdığınız ilk intiba çok önemlidir. Gözler sizin üzerinizdeyken ilk dikkat çeken yer iletişiminde temel aldığı yer olan ağız bölgesi ve dişlerinizdir. Bir iş görüşmesi yeni bir buluşma yeni arkadaşlıklardaki ilk izlenim bir nevi dişlerden geçer. Eğer karşınızdaki bir insan ile konuşurken dişleriniz kötü diye gülmekten kaçar ve gülerken dişlerinizi kapatmaya çalışırsanız karşınızdaki bunu tehdit olarak algılayacak ve o kişide kötü bir intiba uyandıracaksınız. Unutmayın ilk izlenim için ikinci bir şansınız yok” dedi.

    Geçmişte şaşalı, doğal olmaktan uzak olan şeylerin estetik olarak algılandığını ifade eden Dr. Kaya, “Örnek vermek gerekirse eski insanların altın dişleri estetik olarak kullandığını biliyoruz ama artık günümüz diş hekimliğinin geldiği noktada hastalarımıza doğala en yakın dişler yapmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.

    Dr. Kaya daha sonra şunları söyledi; “Estetik diş hekimliğinde doğala en yakın olarak kullandığımız ışık geçirgenliği mükemmel olan materyal laminalardır. Laminaların estetik bir seçim olmasının nedeni altyapı içermemesi ve ışık geçirgenliğinin yüksek olmasından kaynaklanır. Lamina şiddetli diş sıkan, diş etlerinde şiddetli problemleri olan ve lamina uygulanacak dişlerinde yoğun hastalara uygulanmaz. Lamina tedavisinin en büyük avantajı hastanın doğal dişinden kaldırdığımız madde miktarının çok az oluşudur hatta bazı durumlarda hiç alınmaz. Yüksek cilalanabilirlik kapasitesi sayesinde diş eti uyumu mükemmeldir.ve altyapı içermediğinden ışık geçirgenliği yüksektir bu sayede doğal dişe en yakın görüntü yakalanabilir. Laminalar kendi doğal dişinizden farksızdır ve iyi bir bakım uygulandığı sürece renk değiştirmezler. Laminalar doğru uygulandığından kırılmazlar ve uzun yıllar aynı şekilde ağızda kalabilirler.”

  • Erzurum’da ‘’ Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme’’ semineri

    Erzurum’da ‘’ Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme’’ semineri

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı kurum ve kuruluşlarda görevli meslek elemanları ve bakıcı annelerine yönelik Atatürk Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü tarafından ‘’Çocuk İhmal ve İstismarı, Tanıma, Fark etme, Bildirme ve Önleme’’ semineri düzenlendi.

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü konferans salonunda düzenlenen seminere Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Cemil İlbaş, Müdür Yardımcıları İsmet Erdal ve Tamer Ekinci, AÇSH Şube Müdürü Cevat Çimen, Atatürk Çocuk Evleri Sitesi Müdür Yardımcısı Süleyman Tanas ve kurum ve kuruluş çalışanları katıldı.

    AÇSH İl Müdürü Cemil İlbaş, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, çocuk hizmetlerinin kurum açısından son derece önemli olduğunu belirterek, önemli bir sorun olan istismar konusunda öneyici hizmetlerin önemine değindi.

    İlbaş, kurumdaki eğitimlerin devam edeceğini belirterek, çalışanların mesleki becerilerinin artmasında hizmet içi eğitimlerin önemli bir yer edindiğini ifade etti.

    Uzman Psikolog Selcan Yavuz tarafından düzenlenen seminerde, ihmal, istismar ve önleyici hizmetler konusunda bilgi verildi.

    Çocuk ihmal ve istismarının çocuğun insan haklarının ihlal edilmesi anlamına geldiğini belirten Yavuz, ‘’ Ailenin, toplumun ve kurumların kendi sorumluluğunda bulunan çocuklara gelişip büyüyebilecekleri güvenli bir ortam sunmaları gerekmektedir. Çocukları gözlemleyen ve onlarla uzun süreli etkileşimde bulunan herkes yardıma ve korunmaya ihtiyacı bulunan çocukları tespit etme imkanına sahiptir. Bu bağlamda herkesin yardıma ve korunmaya muhtaç çocukları belirleme ve söz konusu çocukların ve ailelerin yardım hizmetlerinden faydalanabilmesini sağlama konusunda sorumluluğu bulunmaktadır. Çocuğa yönelik cinsel istismarı tanıma fark edebilme ve önleme konusunda bilgi sahibi olmak bu sorumluluğu yerine getirebilmek için gereklidir’’ dedi.

    İki oturumda gerçekleşen seminer sonunda Uzman Psikolog Yavuz’a İl Müdürü İlbaş tarafından teşekkür belgesi verildi.