Etiket: İftarı

  • 10. Büyükelçiler iftarı

    Başbakan Binali Yıldırım, terörle mücadele kararlılık vurgusu yaparak, “FETÖ, PKK, DEAŞ, PYD, YPG gibi örgütler nefretin birer ürünüdür. Demokrasiyi hukuk düzenini, adaleti, merhameti esas alan Türkiye Cumhuriyeti nefret ideolojilere ve terör örgütlerine geçit vermeyecektir” dedi.

    Başbakan Binali Yıldırım, parti genel merkezinde bu yıl onuncusu düzenlenen büyükelçiler iftarında konuştu. Yıldırım, konuşmasında, “Ramazan ayı biz Müslümanlar için gönül dünyasını zenginleştiren bir dayanışma ayıdır. Barış huzur uyum ve kardeşlik mesajlarına dünya genelinde büyük ihtiyaç duyduğumuz dönemden geçiyoruz. Farklı dinlere ve kültürlere mensup insanların bir araya gelmelerine, birbirlerini daha iyi tanımaları ve anlamalarına da her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Buna benzer buluşmaların dünyaya vereceği mesaj nettir. Hangi dinden olursa olsun, hangi inanca kültüre dünya görüşüne sahip olursa olsun, bütün insanların bir araya gelecekleri, konuşabilecekleri ve uzlaşabilecekleri bir zemin mutlaka mevcuttur. Sevgi, adalet, merhamet bütün medeniyetlerin ortak değeridir. Asıl olan ortaklıkları, benzerlikleri, uyumu, uzlaşmayı, yardımlaşmayı hedeflemek bunu öne çıkarmaktır. Türkiye’nin ruhunu anlamak isteyen herkes, özellikle Ramazan ayının ülkemize kattığı eşsiz zenginliklere dikkat etmelidir. İnsanlığın büyük bedeller ödeyerek elde ettiği insani değerler bugün hepimizin ekmek, su ve hava kadar muhtaç olduğu değerlerdir. Nefreti değil sevgiyi, öldürmeyi değil yaşatmayı ve hayatı yüceltmeyi esas alan inancımız bütün insanlığın selametini ister” ifadelerini kullandı.

    Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kur’an’ı Kerim ‘hepiniz Ademdensiniz, Adem ise topraktandır’ derken bize insanlığın en büyük dersini veriyor. Mayası hamuru toprak olan insan başkasına tahakküm etmez, hesap vereceğini bilir ve bütün hayatını ona göre düzenler. İnsani değerlerden yoksun olanlarsa ise başkası üzerinde tahakküm ilişkisi kurar. FETÖ, PKK, DEAŞ, PYD, YPG gibi örgütler nefretin birer ürünüdür. Demokrasiyi hukuk düzenini, adaleti, merhameti esas alan Türkiye Cumhuriyeti nefret ideolojilere ve terör örgütlerine geçit vermeyecektir. Bu konuda bütün ülkelerle dost olmak ve işbirliği içinde olmak arzusundayız. Teröre karşı her türlü çifte standardı herkes terk etmelidir ki insanlık huzur bulsun.”

    Türkiye dış politikada da önemli atılımlar gerçekleştirdiğini anlatan Yıldırım, Türkiye’deki yabancı temsilcilik sayısının 264’e ulaştığını ifade etti. Hem bölgede hem de daha uzak coğrafyalarda daha çok dost kazanmak için çalıştıklarını belirten Yıldırım, “Siyasi diyaloğun en üst düzeyde sürdürülmesi, yüksek düzeyli işbirliği mekanizmalarını aktif hale getiriyoruz. Bölgemizdeki 19 ülkeyle bu mekanizma çerçevesinde ilişkilerimizi yürütmekteyiz” diye konuştu.

    İlişkilerin pozitif gündeme yönelmesi için Avrupa Birliği’nden somut ve yapıcı adımlar beklediklerine dikkati çeken Yıldırım, “Müzakerelerde yaşanan duraklamaya son verilmesi, yeni başlıkların açılması, vize serbestisi, gümrük birliği kapsamının genişletilerek güncellenmesi bu konuda atılabilecek ilk adımlardan sayılabilir. Kıbrıs konusunda ise iki toplumlu yeni bir ortaklığa adil ve kapsamlı bir çözüme ulaşılması için destek vermeye devam edeceğiz. Kıbrıs’ta kalıcı barışın sağlanmasına olan inancımız devam ediyor” dedi.

    Yıldırım, Filistinlilere verilen güçlü desteğin devam edeceğini belirterek, Ramazan Bayramı’nda Filistinliler için özel bir çalışma gerçekleştireceklerini ifade etti. İsrail ile ilişkilerin büyükelçi seviyesine yükseltildiğini hatırlatan Yıldırım, son dönemde Rusya ile de karşılıklı diyaloğun ilerletildiğini söyledi.

    “Müttefikimiz ABD ile eşgüdüm halinde çalışmalarımız sürecek” diyen Yıldırım, “Özellikle terörle mücadele konusunda yeni yönetimden beklentilerimiz mevcuttur. DEAŞ’la uluslararası mücadelemizde müttefiklerimiz ve ortaklarımızla işbirliği içinde hareket ediyor, koalisyon güçlerini askeri üslerimizde misafir ediyoruz. Ortaklarımızdan biriyle üs konusunda ikili düzeyde bazı pürüzler yaşansa da terörle mücadeleye katkımız bundan etkilenmeyecektir. Bizim kapımız terörle mücadelede bütün dostlara açıktır. Ancak, kendi şartları buna uymuyorsa, bu mücadeleye başka bir çerçevede katkı vermeyi tasahhur ediyorlarsa bu konu elbette kendi takdirlerindedir. Terörle mücadele konusunda bütün dünya ülkeleri olarak ortak bir duruş sergilemeliyiz. Ancak, terörle mücadele konusunda hepimize büyük sorumluluklar düşüyor” diye konuştu.

    Günümüzde küresel çözüm gerektiren insani krizlerin katlanarak arttığını anlatan Yıldırım, Suriye ve Irak’taki duruma işaret etti. Suriye ve Irak’ta yaşanan terör tehdidinin bertaraf edilmesi için gerekli önlemlerin alındığını belirten Yıldırım, DEAŞ terör örgütünden Suriye’deki önemli bir bölümün temizlendiğini hatırlattı. Yıldırım, bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de sınırlarda ne teröre ne de tek yanlı oldu bittilere rıza gösterilmeyeceğine dikkati çekti. Üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Katar ile diğer körfez ülkeleriyle baş gösteren krizin çözüme ulaştırılmasının en temel beklentileri olduğunu anlatan Yıldırım, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünya liderleriyle diplomasi trafiğini sürdüğüne işaret etti.

    Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti: “Büyük çoğunluğunuz, 15 Temmuz hain darbe girişiminin canlı birer şahidisiniz. Her birinizden beklentimiz, 15 Temmuz ve sonrasında olup bitenleri açık bir şekilde ülkelerinize anlatmanızdır. Bu konuda istediğimiz mesafeyi alabildiğimiz kanaatinde değilim. Hala demokrasi mücadelemizi bu hain örgütün küresel planlarını layıkıyla anlayamayan çevreler olduğunu görüyoruz. FETÖ’nün yurtdışındaki uzantıları halen ülkemiz aleyhinde faaliyet göstermeye devam ediyor. Her kurumumuz bu konuda sizlere yardımcı olma konusunda talimatlandırılmıştır. Bütün kanallarımız sizlere açıktır. Bu konuya eğilmenizi bekliyoruz. Biz bütün ülkeleri dost olarak görüyoruz, bundan sonra da dostlarımızla kardeşlerimizi dayanışma ve işbirliğini artırarak sürdüreceğiz. İnşallah yeni süreçte ilişkilerimiz ve işbirliklerimizi daha ileriye taşıyacağız” açıklamasında bulundu.

    Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Faig Bağırov da bir konuşma yaptı. Bağırov, “Ramazan insanların ruhlarını ve düşüncelerini aydınlatan barış, birlik ve ahlaki saflık gerektiren kutsanmış bir aydır. Müslümanlar yüce Allah’ın huzurunda yerine getirme, kişisel menfaat üzerinde manevi mükemmeliyetin zaferi olanağına sahiptirler. Kardeş Türk halkına barış ve kalkınma dileklerimden onur duyarım. Türkiye Cumhuriyeti arkada bıraktığımız kasa zaman içinde kritik ve önemli bir dönemden geçmiştir. 15 Temmuz’da hain darbe girişimi yaşanmıştır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın halka çağrılarıyla Türk halkı ve Türkiye devleti birlik ve beraberlik sergileyerek darbe girişimine karşı çıkmıştır. Bu bize bir daha kardeş Türkiye’de halk ve devlet birliği ne kadar güçlüdür onu göstermiştir. Kahraman Türk halkı bu durumu 16 Nisan’da bir kere daha sergilemiştir. 2023 hedefleri için Cumhurbaşkanlığı sistemine evet demiştir. Bugün Türkiye yalnızca bölgesel değil aynı zamanda uluslararası eğilimler için de doğrudan etkiye sahip önemli bir faktördür” ifadelerini kullandı.

  • Van Gölü sahillerinde kardeşlik iftarı

    Van’ın Edremit Kaymakamlığı ve Belediyesi tarafından Van Gölü sahillerinde düzenlenen programda binlerce kişi aynı sofrada iftar açıp, kardeşlik mesajı verdi.

    Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük iftar sofrasının kurulduğu Edremit’te, birbirinden güzel gelenekler de yaşatılıyor. Temiz ve nezih bir ortamda 4 çeşit yemek ikramı yapılırken, ilahi konserleri, Hacivat-Karagöz gösterisi yapılarak Osmanlı sokağı geleneği ise yaşatılıyor. Bu akşam ezan ile birlikte binlerce kişi Van Gölü sahilinde iftarını açarak, hep bir ağızdan okunan duaya amin dediler. İftar yemeğinde bir konuşma yapan Edremit Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Atıf Çiçekli, bugün Ramazanın 9. Günü olduğunu hatırlatarak, “Mübareğin üçte biri bitti. Rabbim Ramazanın hürmetine havaları da oruç için bize kolay kılıyor. 11 ayın sultanı dediğimiz Ramazan-ı Şerif’ten layıkıyla yararlanmak için Edremit Kaymakamlığı ile Belediyesi ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı olarak, yani devlet olarak birtakım hazırlıklar ve çalışmalar yaptık. Yaptığımız hazırlıklar doğunun en büyük ve en kapsamlı etkinlikleridir. Bu etkinlikleri hazırlamamızda bize destek olan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmaz üzere Başbakanımıza, İçişleri Bakanımıza, Ankara ve Üsküdar belediye başkanlarımıza, sponsorlarımıza ve tüm ekibimize gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

    Gönülle hareket ettiklerini ve davranışlarının temelinde duygular olduğunu ifade eden Çiçekli, “Duyguların değişkenliği düşünüldüğünde bazen unutkanlığı da beraberinde getirmektedir. Bu sebeple birkaç hususu hatırlatıp eski ve yeni hal kıyaslaması yapmak istiyorum. Mesela geçen sene Ramazan nasıldı? Belediyelerimiz bu mübarek ayın neresinde yer alıyordu? Hangi manevi iklimle donatıyordu toplumu ve ümmeti? Alakası var mıydı? Ben söyleyeyim yoktu! Dinle Diyanet’le ilgili gündemleri yoktu. Zira hepimizin değerler hiyerarşisinin tepesinde dinimiz vardır, sonrasında gelenek ve örflerimiz, sonrasında hukuk kuralları ve böyle gider. Peki en kutsalı din olan bir topluma adam öldürtebilir misiniz? Aşireti, geleneksel değerleri ve kuvvetli aile bağları olanları bu düzen içinden söküp dağa çıkarabilir misiniz? Yapamazsınız! İşte bundan dolayı ‘önce bu toplumun dinine saldırmak ve dinden uzaklaştırmak gerek’ dediler. Kendi ideolojileri ve davalarına sorgusuz sualsiz hizmet etmeleri için gençleri ataya-babaya isyankar hale getirmek için adımlar attılar” ifadelerini kullandı.

    “Önce dine saldırdılar”

    “Kadınlarımızı toplumsal eşitlik bahanesiyle evlerinden çıkarıp davalarına alet etmeye çalıştılar” diye Çiçekli, şöyle konuştu:

    “İşte bunların amaçlarının önünde din de engeldi, aşiret-gelenek-görenek de engeldi, hukuk da engeldi. İstedikleri destek için tüm bu değerleri yozlaştırması, toplumu bu bağlılıklarından koparması gerekiyordu. Bundan dolayı önce dine saldırdılar! ‘Biz aslında Zerdüştüz, çok eskilerden beri böyle, Müslümanlık sonradan geldi’ dediler. Ümmet yemedi. Bu arada benzer oyunu da Çorum’da görev yaparken Alevi kardeşlerimize oynadıklarını gördüm. Almanlar gelip oradaki Alevi kardeşlerimize ‘Siz İslam’dan eski bir inançsınız, İslamiyet sizden sonra geldi’ diyorlardı. Bu söylemlerini de bazı ‘dede’ diye tabir edilen Almanya’da eğitim almış yaşlılara söyletiyorlardı. Milletimiz ‘nasıl, ne yani, biz Müslüman değil miyiz? Siz ne diyorsunuz?’ diye ciddi tepki gösterdiğinde yalanlıyorlar, ‘öyle demek istemedik’ diye kıvırıyor, tepki göstermediklerinde ise daha ileri gidiyorlardı. Nerde fitne çıkarabiliriz diye sürekli bir çalışmanın içine girişiyorlar. Bu hain ve din düşmanları da Zerdüştlük olmayınca bu sefer taktik değiştirip, ‘madem dinden tamamen koparamıyoruz o zaman yavaşça dinsizleştirelim, imanlarını ellerinden alalım’ deyip kendi hocalarını ürettiler, kendi cumalarını kılmaya, kendi fetvalarını vermeye çalıştılar ki Diyanet’i bypass etsinler, aşiretleri, adetleri bozmaya çalıştılar, hatta modernlik diye travestileri ve eşcinselleri Diyarbakır’da yürüttüler, hatırlayın. Kadınlarla dertleri, onları topluma kazandırmak değildi, asıl dertleri bu süslü kelime ile toplumsal gösterilerde ön saflarda kadınları kullanmaktı. Düşünün son zamanlarda kadınlar nasıl önlerdeydi, nerdeyse hepsinin başı örtülü ama alet oldukları dinimizce yasaklanan kabiliyetçilik.”

    “Devlet, millet savunmasında kaç yiğidimizi şehit verdik”

    Yüksekova ilçesinde çukur olaylarına da değinen Çiçekli, “Yanı başımızda Hakkari’den Yüksekova’dan gelen kardeşlerimizin evlerine, mahallelerine neler yaptılar, hatırlayın. Uyan ey Müslüman uyan! Allah’ın bize ilk emri, dünyanın imtihan dünyası olduğu ve Müslümanca yaşamamız gerektiğidir. İkinci emri ise dünyadaki Müslümanların, yani ümmetin sayısının artmasıdır. Burada bu din, ümmet, millet, devlet düşmanları, ümmetin imanıyla oynayıp ümmetin sayısını azalttılar. Özellikle Kobani olaylarında kabiliyetçilik diye kaç kişinin imanı gitti, kaç kişinin evini, dükkanını yaktılar. Bir düşünün, devletin parçalanması için kaç cahili dağa çıkarıp öldürttüler. Devlet, millet savunmasında kaç yiğidimizi şehit verdik. Unutma ey Müslüman, yaşanan şeyler biz bilinçli olursak tekrar yaşanmayacak, ancak ‘bir şey olmaz, ne olur canım’ deyip düşünmeden hareket ettiğimizde kimin değirmenine su taşıdığımızdan habersiz iş yaptığımızda Allah korusun dinden, devletten, milletten uzaklaşıp bu hainlerin amaçlarına hizmet eder hale gelebiliriz. İşte tüm bu anlattıklarımdan dolayı belediyenin ismini dini içerikli faaliyetlerde görüyorsunuz ve daha çok göreceksiniz” diye konuştu.

    “Ocağı tütmeyen gariplerimizin evine yemeklerini götürüyoruz”

    Belediyenin yürüttüğü diğer hizmetlere de değinen Atıf Çiçek, “Gelenek, görenek ve adetlerimizin, yani çok kıymetli kültürümüzün yaşatılmasında görüyorsunuz ve göreceksiniz inşallah. Şimdi aklınıza ‘peki diğer hizmetler ne oluyor?’ Diye geliyorsa hemen biraz bahsedelim. Geçen yıl belediyenin devletin kaynağı ile yaptığı sıcak asfalt 8 kilometre, biz bu yıl 34 kilometre sıcak asfalt yapıyoruz. İlk başladığımız yerler Süphan, Şabaniye, Eminpaşa. Bizde siyasi ayrım olmaz, inşallah adalet ve liyakat üzeri hareket ediyoruz. Aş evleri kurduk, sadece burada iftar vermiyoruz ocağı tütmeyen gariplerimizin evine yemeklerini götürüyoruz. Şimdi nöbette olan askerimize, polisimize, korucumuza da iftarlıklarını gönderiyoruz. Her mahallede yeteri olacak şekilde taziye evleri yapıyoruz, Sadece bu yaz 9 taziye evi yapıyoruz. 2 mahallemize aile destek merkezi yaptık, 3.’sünü yapıyoruz. 2 milyon Euro’luk kültür merkezimizin temelini iki ay içinde atacağız. 2 büyük park yaptık, 4 tane daha yapıyoruz. Sahilde yaptıklarımız ve yapacaklarımızı saymıyorum zaten” dedi.

    “Geçmişte devlet diye görülen kişiler yanlış işler yaptılar”

    Devletin varlık nedeninin adalet üzere olduğunu ve tüm yaptıkları işlerde adaleti ve liyakati gözettiklerini kaydeden Çiçekli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Kanun, kural, hukuk ve adalet tanımayanlara hesap sorduğumuzu ve soracağımızı, garip gurebanın, mazlumun ve hukuka uyan vatandaşımızın yanında olduğumuzu, zalimle mücadele ederek gösterdik. Allaha şükür, şu mübarek günde ve vakitte Rabbim bizi adaletten, merhametten ve ferasetten ayırmasın. Allah bizi kibirden, enaniyetten korusun. Bunları anlatmamın tek nedeni, Allah rızası için biz kimiz, zihniyetimiz ne ve ne yapmışız? Geçmişte süslü sözlerle sizlere kendilerini farklı tanıtan, sizleri aldatanlar kim görün, Allah rızası için bizlerle onları mukayese edin diye paylaşıyorum. ‘Devlet bize zulmetti’ diye propaganda yapıyorlar. Devlet hepimiziz, ama kamu görevlilerinde temsil ediliyor. Geçmişte devlet diye görülen kişiler yanlış işler yapmadı mı? Yaptılar, 80’ler- 90’larda hem de ne yanlışlar yaptılar. Ama burada şunu izah edelim, sadece burada mı zulüm edildi? Hayır Türkiye’nin her yerinde yaptılar, kendi fikrinde olmayan herkesi dönüştürmek istediler. Peki 80-90’lardaki devletle bu devlet bir mi? Kesinlikle hayır! O zaman ‘devlet bize zulmetti’ diye toplumla devletin arasına fitne sokmaya çalışanlara fırsat vermeyin ki Sayın Cumhurbaşkanımız gibi bu milletin, bu toplumun değerlerini yaşayan ve savunan idarecilere sahip çıkalım ki o bozuk devlet anlayışına sahip kişiler başa gelemesin bir daha!”

    “Vallahi fitne ve oyun büyüktür”

    “Kalbinde iman olmayanın ne işi olur Ramazanla, ne işi olur Ramazan etkinlikleriyle?” diyen Çiçekli, “Ümmeti, milleti kaynaştırmak, milletin refahını huzurunu artırmak ne işine yarar imansızın! Elhamdulillah Rabbim imanımızı artırsın, bize birlik, huzur ve güç versin. 2013’de Rabbim bize kutsal topraklara gitmeyi kısmet etti, inşallah bu müstesna topluluğa da bizleri izleyen tüm ümmeti Muhammed’e de kısmet etsin. Allah’ım dedim biz günahkar kullarınız, biliyorum geçmişte sen bizim ecdadımıza, atalarımıza senin dininin sancaktarlığını nasip ettin, biz dinine önderlik, liderlik edebilecek yeterliliğimizi kaybettiğimiz için bu devletten ümmetin liderliğini aldın. Sen bizlere tekrar İslam’ın ve ümmetin sancaktarlığını yapabilecek, birlikte, güçte, ferasette ve ilimde olmayı nasip et dedim. Rabbim bu hal üzere olmayı hepimize nasip etsin, Allah rızası için düşünerek bu din düşmanlarına fırsat vermeden hareket edelim. Vallahi fitne ve oyun büyüktür, dikkat etmeli ve uyanık olmalıyız. Burada rahatça iftar yapabiliyorsak dağlarda ve şehirde bizler için canlarından geçebilecek yiğitlerin sayesindedir. Buradan hepsine selam olsun. Allah sizlere güç kuvvet versin. Nefsimizi dünyalıklardan terbiye ettiğimiz şu mübarek günlerde, dünyanın kuruluşundan bugüne hak yolda gidenlerden Allah razı olsun. Din uğruna, devlet uğruna, millet uğruna toprağa düşen şehitlerimize, ebediyete intikal eden gazilerimize Rabbim rahmet eylesin, ahirete göçmüş cümle ümmeti Muhammed’in günahlarını bağışlasın, bizlere güç, birlik, feraset ve ilim versin inşallah. Hepinizi Allah rızası için seviyoruz, tüm çabamız sizler içindir. Allah hepinizden razı olsun, dua bekler dua ederiz” şeklinde konuştu.

    Ezanın okunmasıyla birlikte binlerce kişi iftarını açarak, okunan duaya birlikte amin dediler.

    Edremit Belediyesi tarafından düzenlenen iftar programının çok anlamlı olduğunu dile getiren vatandaşlar, artık Van’ın terörle anılmasını istemediklerini belirterek, Edremit Belediye Baykan Vekili Atıf Çiçekli’ye hizmetlerinden dolayı teşekkür ettiler.

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan da programa katılarak, halkla birlikte iftarını açtı.

  • Kütahya’da ümmet iftarı

    İslam coğrafyasında birçok ülkede yaşanan kıtlık, kuraklık ve savaşa dikkat çekmek amacıyla İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Kütahya Şubesi öncülüğünde ‘Ümmet İftarı’ düzenlendi.

    Ulu Cami’deki iftar programına Vali Ahmet H. Nayir, AK Parti Kütahya Milletvekili Mustafa Şükrü Nazlı, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, İHH Kütahya Şube Başkanı Mustafa Yenipazar, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Cevdet korkmaz, AK Parti Kütahya İl Kadın Kolları Başkanı Ceyda Çetin Erenler, STK temsilcileri, bazı daire müdürleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

    İftar, Libyalı öğrenci Süleyman Abdülhafid’in Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

    İHH Kütahya Şube Başkanı Mustafa Yenipazar geleneksel hale getirdikleri Ümmet İftarı ile İslam coğrafyasında yaşanan acılara dikkat çekmeyi amaçladıklarını kaydetti. Yenipazar, “Bu yıl ilk defa şehrimizin en güzel camilerinden biri olan Ulu Cami’mizde iftar yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Biz bu iftarları yeryüzünde yoksulluk ve açlıkla imtihan edilen Müslümanların hallerini anlamak amacıyla düzenliyoruz. Bugün orucumuzu simit, ayran ve suyla açacağız. Şükürler olsun Rabbimiz bize bol nimetler vermiş. Ancak bunu bulamayanlar da var. Ramazan ve oruç, Allah rızasının yanında, bu nimetleri bulamayanlarla empati kurabilmek ve onların neler hissettiklerini hissedebilmek var. Bugün burada bizleri yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyoruz. Allah herkesten razı olsun” diye konuştu.

    AK Parti Kütahya Milletvekili Mustafa Şükrü Nazlı da tüm İslam aleminin Ramazan Ayı’nın mübarek olması temennisinde bulundu.

    Ramazan Ayı’nın en anlamlı iftarlarından birine katılmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Vali Ahmet H. Nayir, “Zenginlerin ağırlandığı sofraların değil böyle mütevazı bir sofrada sizlerle bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu davete icabet eden herkesin Allah oruçlarını kabul eylesin. İnşallah Ramazan Ayı’nı gerektirdiği şekilde yaşayıp Ramazan’dan istifade edenlerden oluruz” dedi.

    İftar programına katılanlara simit, hurma, ayran ve su ikram edildi. (EFE)

  • Gaziosmanpaşa’dan Trabzon’a Kardeşlik İftarı

    Gaziosmanpaşa Belediyesi, Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Trabzon Valiliği tarafından Yavuz Selim Stadı’nda düzenlenen “Gaziosmanpaşa’dan Trabzon’a Kardeşlik İftarı” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla gerçekleşti.

    Yavuz Selim Stadı’nda düzenlenen iftar programına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon Valisi Yücel Yavuz AK Parti Trabzon Milletvekilleri Ayşe Sula Köseoğlu, Salih Cora ve Muhammet Balta, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AK Parti İl Başkanı Haydar Revi, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ve yaklaşık 5 bin kişi katıldı.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin bileğini bükmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini ifade ederek, “Şırnak’ta bir helikopter kazasında kaybettiğimiz Aydoğan paşamız başta olmak üzere bütün yiğitlerimize bütün evlatlarımıza Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Allah başta aileleri olmak üzere inşallah bu güzel milleti onlarla cennette buluşturur. Şu anda 10 bin evladımız Diyarbakır, Lice, Kocaköy ve Bingöl kırsalında operasyon yapıyor. Jandarmamız, polisimiz ve korucumuzla. Hiç merak etmeyin inançları ve kararlılıkları en üst noktadadır. Moralleri en üst noktadadır. Yedi düvel bizimle uğraşıyor Ama Allah’a şükürler olsun ki Türkiye’nin bileğini bükmeye kimsenin gücü yetmiyor. Türkiye’de huzurumuzu, kardeşliğimizi ortaya koyabilmek için bir taraftan çalışacağız gayret göstereceğiz diğer taraftan da ellerimizi semaya açıp Cenabı Allah’a hem şükredeceğiz hem de dua edeceğiz. 16 Nisan’da büyük bir gelişimin ve değişimin büyük bir reformun altına imza attınız. Bekle bizi dünya geliyoruz, dünyanın en büyük devletinden biri olacağız inşallah” dedi.

    Bakan Soylu, Hüseyin Avni Aker Stadnın da yıkılacağına işaret ederek, “Belki de bu son görüşümüzdür bir dahaki Ramazanda Avni Aker Stadı olmayacak. Ufak bir bölümünü bırakacağız bize tarihi anı olsun diye. Burası tekrar Yavuz Selim Stadı olacak ancak burada çok güzel parklar olacak çocuklarımız oynayacaklar. Ortahisar’ın bu anlamda çok güzel bir yeşil alana kavuşmuş olacak. İnşallah önümüzdeki günlerde Büyükşehir Belediye Başkanımızla beraber bu çalışmaları konuşacağız, değerlendireceğiz, gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

    Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, bir arada bulunmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “İstanbul’dan Trabzon’a kardeşlik, birlik köprüsü, adı altında bir iftar programı vesilesiyle bir arada bulunuyoruz. Geçen yıl başlatmış olduğumuz bu çalışmayı Giresun’dan Kastamonu’ya, Kastamonu’dan Kırkraleli’ye bu yıl da Trabzon’dan Siirt’e kadar Türkiye’nin başka illerine doğusuna batısına ulaştırmak suretiyle Türkiye’nin birlik ve beraberliğine kardeşliğine destek olmak maksadıyla bu programları devam ettirmek istiyoruz. Bu güzel topluluğa renk kattığınız için hepinize tek tek teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da, “Bu güzel tablonun hem şehrimize hem ülkemize hem İslam dünyasına ve bütün insanlığa büyük bir mesaj verdiğini sizlerle paylaşıyorum. Ramazanı mübarek olsun” dedi.

  • Sultangazi’de Sivaslılar iftarı havadan görüntülendi

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın katıldığı Sultangazi’de düzenlenen Sivaslı hemşehriler iftarı drone ile havadan görüntülendi.

    Sultangazi Belediyesi, Ramazan ayı boyunca Sultangazi Belediyesi’nin yanındaki etkinlik alanında bir iftar verecek. On bir ayın Sultanı Ramazan ayının altıncı gününde Sivaslı hemşerilere iftar yemeği düzenledi. İftara İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, Sultangazi Belediye Cahit Altunay, Sivil toplum örgütleri temsilcileri, Sivaslı dernek ve federasyonlar ve çok sayıda Sivaslı hemşeri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program akşam ezanının okuması ile birlikte iftarların açılması ile devam etti. İftarın yapıldığı çadırın içerisinden ve dışından drone ile çekilen görüntülerde, Belediye Binasının renkli ışıklandırması ve dolan iftar çadırı gözüküyor. Protokol konuşmalarının yapılmasıyla devam eden program sonunda protokol mensupları ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi.

    Programda kürsüde bir konuşma yapan Başkan Topbaş, Şırnak’ta helikopter kazasında şehit düşen askerleri hatırlatarak, “Bugün yüzbaşımızın cenazesindeydik. Bu vatan için buna değer. Bulunduğumuz coğrafya zor şartları içeren bir coğrafya. Bu coğrafyada yaşamak kolay değil. Bir irade duruş istiyor. Bu duruşu sergilediğimiz müddetçe inanıyorum ki birlikteliğimiz ile Türkiye’yi geleceğe taşıyacağız” dedi.

    “Sultangazi’de Ramazan çok güzel yaşanıyor”

    Etkinlik öncesi TGRT canlı yayınında konuşan Başkan Altunay ise, her akşam bir başka grubu iftarda ağırladıklarını ifade ederek, “Sultangazi Ramazan’ın gelişi ile bir başka güzelliğe büründü. İnsanlar birbirine daha sevecen daha yakın daha birliktelik içerisinde bir Ramazan ayı idrak ediyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor ve daha fazla hizmet yapmaya sevk ediyor. Özellikle bu akşam Sivaslı kardeşlerimiz oluşturduğumuz bir Selçuklu köyü gibi çadırlara geçecekler ve oyunları izleyecekler. Ramazan gelince Türkiye bir başka, Ramazan gelince daha bir güzel oluyor. Sultangazi’de de Ramazan çok güzel yaşanıyor. Bütün herkesi davet ediyorum gerek piknik alanlarına gerek kent ormanlarına gerek ise bu mekanlarımıza. Bizden iftar talep eden kardeş ilçelerimizde var. Onlarla aynı irtibatı kuruyoruz. Diğer taraftan balkanlara da konuk oluyoruz. Bu sene yine 17, 18, 19 Haziran tarihlerinde de yine Balkanlarımız da iftarlar verilecek. Öbür tarafından yakın komşu ilçelerimizle de bu iftarlarımızı talep ettikleri takdir gönderiyoruz. O kardeşliği orada da sağlamanın gayretleri içerindeyiz” diye konuştu.