Etiket: İfade

  • (Özel Haber) Sahte sanık ifade verdi, asıl sanık ceza aldı

    Gebze’de 2006 yılında karıştıkları bir olay nedeniyle haklarında dava açılan 2 kuzenden Almanya’da yaşayan Engin Çınar’ın yerine duruşmada başka bir sanık ifade verdi. Sahte sanık, 2,5 yıl hapse çarptırılırken diğer kuzen beraat etti. Çınar, hiç ifade vermediği davada hapis cezası aldığını öğrenince soluğu adliyede aldı.

    Gebze’de 11 Haziran 2006’da sabah saatlerinde Engin Çınar ve İsmail Aşkın Dalkılıç, kendilerine sivil polis süsü vererek, trafikte durdurdukları sürücüleri ceza yazma bahanesiyle rahatsız etti. Olay yerinden geçen bir araca ceza kesmek için yanaşan Çınar ve Dalkılıç, arabanın sivil polis aracı, araçtaki iki kişinin sivil polis olduğunu öğrendi. Bunun üzerine Engin Çınar, üzerinde bulunan ruhsat süresi geçmiş tabancayı çekti. Polis memurlarına gelmeyin diye ateş eden Çınar, İstanbul istikametine doğru kaçtı ve elindeki tabancayı fırlattı. Polisçilik oynayan ikili, başka bir polis ekibi tarafından yakalandı. Yürütülen soruşturma sonucu Gebze Asliye Ceza Mahkemesi’nde sanıklar hakkında “Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi, Görevi yaptırmamak için direnme ve kanuna aykırı ateşli silah bulundurmak” suçlarından 2 yıldan 9 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

    Mahkeme, her iki sanığın adresinin Kartal olması nedeniyle, Kartal Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazı yazarak, sanıkların ifadelerinin talimatla alınmasını istedi. Mahkemenin gönderdiği tebligatlar imzalandı ve sanıklar ifade vermek üzere Kartal Asliye Ceza Mahkemesi’ne gitti.

    Kendisi ceza almasın diye kuzeninin yerine başkasını duruşmaya götürdü

    Ancak Almanya’da yaşayan ve en son duruşma tarihinden 9 ay önce Türkiye’den çıkış yaptığı ve yargılama süresinde de yurda hiçbir giriş yapmadığı tespit edilen Engin Çınar’ın yerine bir başkası ifade verdi. İddiaya göre İsmail Aşkın Dalkılıç, ceza almamak için kuzeni Engin Çınar’ın yerine mahkemeye bir başkasını götürerek Engin Çınar’mış gibi ifade vermesini sağladı. Üstelik Çınar’ın yerine ifade veren şahıs, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını(ceza verilmesi halinde ertelenmesi) istemedi.

    Aşkın Dalkılıç’a beraat, Çınar’a hapis

    Yapılan yargılama sonucunda sanık İsmail Aşkın Dalkılıç tüm suçlardan beraat ederken, sanık Engin Çınar yasaklanmış silah taşımak suçundan 1 sene 6 ay, görevli polis memurlarına direnmek suçundan 13 ay 15 gün olmak üzere toplamda 2 yıl 7 ay 15 gün hapse çarptırıldı.

    Tebligat imzası da sahte

    Almanya’da yaşayan Engin Çınar, hapis cezasına çarptırıldığı haberi üzerine şoka uğradı. Hiçbir duruşmaya girmeyen, gözaltına alındığı emniyet dışından hiçbir yerde ifade vermeyen, hatta hakkında dava açıldığından bile haberi olmayan Engin Çınar, hiç tanımadığı birinin kendisinin yerine geçerek ifade verdiğini öğrendi. Engin Çınar’ın annesi Mahmure Çınar, İsmail Aşkın Dalkılıç hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak, mahkeme tebligatı gönderilen adreste hiç oturmadıklarını ve tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığını öne sürdü.

    Yargılamanın yenilenmesi için mahkemeye başvurdu

    Engin Çınar, İstanbul Barosu avukatlarından Ozan Kayahan aracılığıyla Gebze 2’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, infazın durdurulmasını ve yargılamanın yenilenmesini istedi. Avukat Kayahan, Berlin Konsolosluğu’ndan edinilen, Engin Çınar’ın yurda giriş çıkış kayıtlarını da delil olarak sundu. Yeniden yargılama talebinde, İsmail Aşkın Dalkılıç’ın kendisini beraat ettirmek ve suçu Engin Çınar’ın üzerine yıkmak için mahkemede Engin Çınar yerine birini dinlettiği iddia edildi. Dava açıldığından haberi olmayan ve hiçbir duruşmada kendisini savunamayan Çınar hakkındaki yargılamanın yenilenmesi istendi. Mahkemenin, ilerleyen haftalarda talebi olumlu veya olumsuz değerlendirmesi bekleniyor.

  • FETÖ’nün 44 sanıklı Didim yapılanması davasında ifade işlemleri tamamlandı

    Aydın’da, FETÖ’nün Didim yapılanmasına ilişkin 44 sanıklı davada ifade işlemleri tamamlandı. Verilen ara kararda tutuklu 10 sanıktan 1’i daha tahliye edildi.

    Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturması kapsamında 10’u tutuklu 44 sanığın yargılandığı Didim yapılanması davasında ifade işlemleri sona erdi. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşması 3’üncü günde tamamlandı. 4 firari sanığın katılmadığı duruşmalarda 40 sanık ve sanık avukatları ifade verdi.

    Davanın ilk duruşmasının sonunda mahkeme heyeti 24 maddelik ara karar verdi. Alınan ara kararı sanıkların yüzüne okuyan Mahkeme Başkanı Erhan Yıldırım, “Tutuklu sanıklardan Hüseyin Metin’in tahliyesine, diğer 9 sanığın tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıklardan 8’iyle ilgili iddianamenin dava dosyasından ayrılmasına karar verilmiştir” dedi.

    FETÖ/PDY’nin Didim yapılanmasıyla ilgili dava 5 Haziran 2017 tarihine ertelendi.

  • Pompalı dehşetin sanığından şok ifade

    Bursa’da, internetten 350 liraya aldığı pompalı tüfeği sokak ortasında denerken bir çocuğun ölümüne, bir çocuğun da sakat kalmasına sebebiyet veren sanık, olay anında kendinde olmadığını iddia etti.

    Geçen ekim ayında merkez Osmangazi ilçesi Küçükbalıklı Mahallesi’nde meydana gelen olayda, internetten 350 liraya pompalı tüfek alan Sezai İ. (28) çuvaldan çıkartıp sokak ortasında ateş etti. O sırada mahallede bulunan Doğukan Avcı (16) ve sınıf arkadaşı Mustafa Paşa (16) saçmalardan yaralandı. Kahvedeki vatandaşlar tarafından Dr. Ayten Bozkaya Devlet Hastanesi’ne kaldırılan iki gençten sırtına ve karın boşluğuna saçmalar isabet eden Doğukan Avcı hayatını kaybetti. Olayın ardından Sezai İ.,tutuklandı.

    Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘canavarca hisle çocuğu kasten öldürmek ve yaralamak’ suçlarından iki defa müebbet hapis cezası talebiyle hakkında dava açılan Sezai İ.’nin yargılanmasına başlandı. Ölen ve yaralanan gençlerin yakınları sanığa tepki gösterdi. Daha önce emniyette ve savcılıkta verdiği ifadelerini kabul ettiğini söyleyen sanık, “Tüfeği internetten beğenip 350 liraya aldım. Tüfek elime geçince denemek istedim. Evimden çıkarak sokağa indim. Burada rastgele ateş etmeye başladım. Çocukları yaraladığımı görünce korkup kaçtım. Olay anında kendimde değildim. Söyleyebileceğim bir şey yoktur. İddiaları kabul ediyorum” dedi.

    “Şimdi koltuk değneğiyle yaşıyorum”

    Olay günü sanığın kıraathane önünde tüfeğini rastgele ateşlemesi neticesinde yaralanan Mustafa Paşa, “Sanık en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Doğukan’la oturuyorduk. Hiç bir şey yokken aniden tüfeğini ateşledi. Daha sonra kaçtı. Arkadaşım ve ben vurulduk. Şimdi koltuk değneğiyle yaşıyorum. Halen bacağımda bir kurşun bulunuyor” açıklamasını yaptı.

    Baba Abdullah Paşa ile anne Alime Paşa, “Oğlumuz yaralandı. Halen tedavisi sürüyor. Sanığın kendimde değildim sözüne katılmıyorum. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

    Maktul Doğukan Avcı’nın babası Mustafa Avcı ise, “Neden oğlumu genç yaşta öldürdü? Biz onu askere gönderecektik, torunlarımızı sevecektik. İnsan silahı sokakta kullanır mı? Evinin önünde boş arazi vardı. Neden oraya gidip tüfeğini denememiş, Şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

    Mahkeme heyeti, yaralı Mustafa Paşa’nın adli tıp raporunun beklenmesine, eksik evrakların tamamlanmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

  • Cumhurbaşkanın eski Başyaveri sanık Ali Yazıcı ifade veriyor

    Muğla Marmaris’te Cumhurbaşkanı’na suikast girişiminde, suikast timine Cumhurbaşkanının Marmaris’te kaldığı oteli söylediği iddia edilen Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın eski Başyaveri sanık Albay Ali Yazıcı’nın mahkemede ifadesi alınmaya başlandı.

    Muğla 2’nci ağır Ceza Mahkemesinde salonda bulunan sanıkların suçsuz olduğunu söyleyen Yazıcı “Burada bulunan tüm sanıklar benim kendilerine yardım etmediğimi söyledi. Ben suçlu olabilirim. Ben suçsuzum demiyorum. Ama onlar suçsuz” dedi.

    Yazıcı “Beni bu göreve Cumhurbaşkanımız seçti. 27 Temmuz tarihinden 15 Temmuz tarihine kadar hep Cumhurbaşkanımızın yanındaydım. Sadece özel programlarında yanında yer almazdım. O dönem ben resmi olduğum için yanında olamazdım. Bayram dolayısıyla beni serbest bıraktı. Ben de Tokat’a ailemin yanına gittim. 14 Temmuz tarihinde Ankara’ya geri döndüm. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına gittim. Orada beni Muhafız Alayı Albayı görünce ‘Senin burada ne işin var’ diye sordu. Ben de ailemin Tokat’ta olduğunu söyledim. O bana Cumhurbaşkanı nerede diye sordu? Ben de kendisine ‘bilmiyorum’ dedim. Bana internetten Cumhurbaşkanının Marmaris’te olduğunu gösterdi. Ben yine ‘bilmiyorum’ dedim. Daha sonra Kara ve Hava Yarbaylarını arayarak “Cumhurbaşkanı Marmaris’teymiş. İnternette gördüm. Bir araştırın bakalım dedim” dedi.

    Eski Yaver Yazıcı, “Cumhurbaşkanının Antalya’da programı vardı. Uluslararası bir futbol organizasyonuydu. Ben de oraya gitmek için uçak bileti ayırttım. Daha Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayından ayrılırken yanıma Emin Yarbay diye birisi geldi. Sivil kıyafetliydi. Bana ‘Komutanım ben de Antalya’ya gideceğim. Sizinle gelebilir miyim’ diyerek arabama bindi. Bunu nasıl izah edeceğimi bilmiyorum ama Emin Yarbay’ı ilk defa gördüm. Ben arabayı kullanırken benim cep telefonumu karıştırmaya başladı. Bu arada Mahkeme Başkanı Yazıcı’ya ‘Sizin alt rütbenizde olan birisi nasıl sizin telefonunuzu kurcalar’ diye sordu. Yazıcı, “Bunu izah edemiyorum. Akla mantığa sığmıyor. Bende 4 aydır bunu kendime izah edemiyorum. Size nasıl izah edeyim” dedi.

    Antalya’ya gitmek için yola çıktıklarını belirten Yazıcı, “Emin Yarbay bana ‘Özel Kuvvetlerdeyim’ komutanım dedi. Kendisinden kuşkulandım. Arabadan indirmek istedim. Ancak şüphe duydum. Afyonda yemek yedik. Saat 21.30 sıralarında Cumhurbaşkanlığı genel sekreterinden telefon geldi. Albayım hareketlenme var dedi. Bende Cumhurbaşkanımızın telefonu kayıtlı değil. Ben kendisiyle görüşeceğim zaman danışmanını arıyorum. Danışmanını aradım ulaşamadım. Daha sonra özel kalem müdürünü aradım” dedi.

    Sanık eski Başyaver’in ifadesinin alınmasına devam ediliyor.

  • Darbe girişimi davasında ifade veren askerin babasından ilginç iddia

    Malatya’da görülen 15 Temmuz darbe girişimi davasında tutuksuz yargılanan askerin babası Haydar Güven, “Görev yapan askerlerimize bölüklerinden mahkemeye gitmesi için izin vermekte zorluk çıkarıyorlar” dedi.

    Haydar Güven, darbeci yüzbaşı Kemal Güven’in o gece oğlunun da şahit olduğu bir konuşmada, “Şeref madalyamı taktım, dışarıdaki polisler AKP’nin polisi, dışarıdakilere sıkın, yoksa ben size sıkarım” dediğini ileri sürerek, “İfadesinde de zaten bu geçerli. O gece sıkmayan askerler arasında yaralı askerler var. Allah’a şükür bizim askerimizde bir şey yok. O gece emir verip, ‘dışarıdaki insanlara sıkın’ dedikleri, ancak bu emre uymayan askerler darbeciler tarafından vurulmuş. Bu olay tutanakların hepsinde var. Yaralı askerlerimiz de şuanda geldiler, buradalar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin üniformasını giymiş teröristler burada ifade veriyorlar. Onlar vatan haini. Binlerce askerimizi kandırdılar. Şuanda mağdur şekilde çocuklarımız yargılanıyor. Bunlar günahsız er yani sonuçta. Biz bunları vatan için eli kınalı şekilde peygamber ocağına gönderdik” diye konuştu.

    “Şuanda baskı olduğunu görüyorum”

    Haydar Güven, şuan hala 2. Ordu Komutanlığında asker olarak vatani görevini yapan oğluna mahkeme daveti gelmesine rağmen zorluk çıkarıldığını iddia ederek, “Ben şuanda baskı olduğunu görüyorum. Nereden derseniz, mahkemeye gelmesi için Türkiye Cumhuriyeti çocuklarımıza davetiye gönderdi. Şuna ben şahit oluyorum ki görev yapan askerlerimize bölüklerinden mahkemeye gitmesi için izin vermekte zorluk çıkarıyorlar. Çocuklar izin istiyor, saatlerce bekletiyorlar. Mahkemeye getirmemek için ellerinden gelen zorluğu çıkarıyorlar. Ben buna bizzat şahit oldum. Çocuklar ne yapsın, gelmek zorunda” ifadelerini kullandı.