Rejime ait savaş uçakları, bu sabah İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun bölgesine klor gazlı saldırı gerçekleştirdi.
İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun bölgesine gerçekleştirilen klor gazlı saldırıda 67 sivilin öldüğü ve 200 kişinin gazdan etkilendiği bildirildi. Gazdan etkilenenlerin çevredeki hastanelere kaldırıldığı ve hava verildiği açıklandı. Ölü sayısının artabileceğinden korkuluyor.
Türkiye ile Rusya arasında yapılan görüşmelerde Suriye genelinde ateşkes üzerine mutabakata varılmasının ardından kamplarda kalan vatandaşlar da savaşın son bulmasını istediğini söylediler.
Türkiye ile Rusya arasında yapılan görüşmelerde Halep’te sağlanan ateşkesin Suriye’nin geneline yayılması noktasında mutabakata vardı. Bu durum 6 yıldır savaşın içinde yaşamını sürdürmeye çalışan Suriye halkını ise fazlasıyla memnun etti. 6 yıllık süreçte milyonlarca insanın hayatını kaybettiği Suriye’de vatandaşlar artık tek kurşun dahi sıkılmasını istemiyor.
Savaşın bitmesini istediğini belirten Eli Ebu Abdullah, “Uçaklarla vurdular bizi. Bütün çocuklar hasta. Ben de hastayım. Biz bu savaşın bitmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Eşi Hadıra Abdullah “Suriye’deki savaş ortamının bitmesini istiyoruz. Artık evimize dönmek istiyoruz. Kızım kalp hastası. Uçakların korkusundan perişan olduk. Suriye’de güvenliğin sağlanmasını istiyoruz, düzen içinde yaşamak istiyoruz. 6 yıl oldu. Yeter artık bitsin. 6 yıldır ev yüzü görmedik. Artık savaş bitsin istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kocasını bombardımanda kaybeden Suriye’li Hasine ise evlerine dönmek istediğini dile getirerek, “Bir insanın evine dönmesinden daha güzel bir şey olabilir mi? Yıllardır bize rahat vermediler. Evlatlarımız öldü. Evlerimiz yandı. birçok vatandaş hala enkaz altında. Biz artık savaş bitsin istiyoruz. Allah Türk halkından ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan razı olsun” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım’ın ailesi tarafından Suriyeli çocuklar için hazırlanan 3 tır dolusu süt ve gıda malzemesi İdlib’e ulaştı. Yardımlar, yetimhaneler başta olmak üzere bölge halkına dağıtıldı.
Başbakan Binali Yıldırım’ın çocukları Erkam, Bülent ve Büşra Yıldırım (Köylübay) ile kardeşi İlhami Yıldırım, Suriye’de yaşanan drama dikkat çekmek ve Halep’teki çocuklara yardım etmek için harekete geçti. Suriye rejiminin saldırıları sonucu Halep’ten tahliye edilen ve İdlib’teki yetimhanelere yerleştirilen çocuklara süt ve gıda yardımı yapılması kararlaştırıldı. İstanbul’da hazırlanan gıda kolileri ve süt paketleri Kızılay’a bağışlandı. Yıldırım ailesi adına hazırlanan 3 tır dolusu süt ve gıda malzemesi, İlhami Yıldırım’ın başkanı olduğu Türk Kızılayı İstanbul Şubesi aracılığı ile İdlib’e ulaştırıldı. Çocuklar için özel hazırlanan yardım tırlarındaki sade, meyveli ve kakao aromalı uzun ömürlü mini süt paketleri dağıtıldı. İdlib merkezi ve civarında yaşayan aileler için ise litrelik tam yağlı süt ve gıda malzemesi yardımı yapıldı. Süt ve gıda paketi dağıtımı bölgede bulunan Kızılay ekipleri tarafından gerçekleştirildi. Dağıtımın yetimhanelerin yanı sıra diğer bölgelerde de devam ettiği bildirildi.
Yıldırım ailesinin bu tür kampanya ve yardım faaliyetlerine devam edeceği öğrenildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı öncülüğünde gerçekleştirilen “Halep’te İnsanlık Ölmesin” başlıklı kampanya kapsamında bölgede görev yapan il ve ilçe müftülerinin da katılımıyla yardım tırları, Cilvegözü kapısından İdlib’e dualarla uğurlandı.
Hatay, Osmaniye, Adana, Mersin, Kilis, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Adıyaman’dan 9 il Müftüsü, 95 ilçe Müftüsü olmak üzere toplam 104 Müftünün katıldığı etkinlikte Reyhanlı Yenişehir Camii İmam Hatibi Mehmet Cemiloğlu Kur’an-ı Kerim okudu.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Ünal yaptığı konuşmada, Türk Milletinin kadirşinas tavrı nedeniyle kendileri ile onur duyduğunu, böyle bir milletin mensubu olmaktan şeref duyduğumuzu belirtti.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Ünal, Allah’ın kendilerine merhameti ile muamele etmesini dileyerek, “Burada insanlık ölmesin, her ne kadar başında Halep olsa da insanlık ölmesin adlı bir kampanya da milletimizin dişinden tırnağından arttırdığı bütün hassasiyetin ortaya koyduğu çabasıyla biriken özellikle kardeşlerimizin Halep’ten İdlib’e intikal eden kardeşlerimizin de o bölgeden mağdur ve muhtaç olan kardeşlerimizin ihtiyaçlarına yönelik olarak tanzim edip tanzim edilen yardım tırlarının buradan kendilerine götürmek üzere toplanmış bulunmaktayız. Yaklaşık olarak 113 ilçe müftülerimiz inşallah bu yardımı milletimizin emaneti olan bu yardımı bizzat Diyanet İşleri Başkanı ve başkan yardımcısı, Türkiye Diyanet Vakfının temsilcileri, il müftülerimiz ve ilçe müftülerimiz ile birlikte inşallah organize edeceğiz” dedi.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ünal, Hz. Muhammed’in yardımla ilgili bir kıssasını da paylaşarak, “Bu yardımın geçmişi ile alakalı küçük bir anektod hatırlatmak istiyorum. “Hz. Muhammed S.A.V Mescidi Nebevi’de oturur, Hubar kabilesinden bir grup heyet gelmiştir. Son derece perişandır. Hallerini gördüğünde Bilalı Habeşi’ye HZ. Peygamber kalk ya Bilal ezan oku, der. Bunun üzerine zamansız okunan bir ezandır. Medineli Müslümanlar mescide dolarlar. HZ. Peygammber çıkar hutbeyi ilan eder. “Bütün insanlar yanı nefisle yaratılmıştır. İnsanlar kardeştir. Müminler kardeştir. Ve onların durumunu arz eder. Bunun üzerine bir Müslüman avucun içerisinde kese ile gelir. Ve önüne koyar. Ardından geriye döner herkes evine ocağında ne varsa iki yığın oluşturacak şekilde bir yardım kampanyası başlatır. Bu Hz. Muhammedi o kadar duygulandırır ki, hutbeye çıkar tekrar. O sevincini ve o mutluluğunu paylaşır. Ve ardından “kim bir sünnet başlatır. Bunu icra ederse bu fiili, bu sünneti kıyamete kadar icra edenlerin ecirlerinden hiçbir şey eksilmeksizin onların ecirlerinden onların bir nasibi vardır.” Bu bağlamda bir konuşma yapar. Bu Hz. Muhammed S.A.S’in başlattığı insanlık adına insanlığın zulme, insanlığın mağduriyeti, insanların muhtaç olduğu durumda bütün müminlerin kenetlenmesinin en başta başlangıcıdır.”
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Ünal, şu ana kadar 125 tırın bölgeye ulaştığını da kaydederek, “Milletimiz bunun en güzel örneğini ortaya koymuştur. Şua ana kadar 125 tırla felaketin yaşandığı bölgeye ulaşılmış. Önümüzdeki ayın ortasına kadar 500’e ulaşması ümit edilen bir kampanya ile yaklaşık olarak 10 sivil toplum örgütü ile beraber başlatılan ama Türkiye Diyanet Vakfı başkanlığı öncülüğünde sürdürülen özellikle de yerindeki ihtiyacın tespit edilip buradan sevk edilecek gıdanın ve diğer unsurların ihtiyacı karşılamak üzere tanzim edilmiş olması son derece önemlidir. Bu nedenle öncelikle kadirşinas milletimize teşekkür ediyorum. Ancak yurdunu, vatanını, ümmetin onurunu şerefini savunmak üzere canını ortaya, en değerli varlığını ortaya koyan bütün şehitlerimizin mekanları cennet olsun. Rabbim kendilerine merhameti işle muamele eylesin. Geride kalanlara sabır, hasta, yaralı olanlara rabbimden şifa diliyoruz. Milletimizin bu kadir şinas tavrı nedeniyle kendileri ile onur duyduğumuzu, böyle bir milletin mensubu olmaktan şeref duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Rabbim bu ümmete bu acıları tekrar yaşatmasın” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların sonunda Gaziantep Müftüsü Ahmet Çelik’in duası ile devam eden organizasyon yardım tırlarının Cilvegözü Sınır Kapısından İdlib’e uğurlanmasıyla sona erdi.
Suriye’nin İdlib kırsalına Halep’ten tahliye edilecek 90 bini aşkın sivili ağırlayabilecek kapasitede üç çadır kent kuruluyor.
Esad rejimi ve Şii milislerin saldırısı altındaki Halep’te binlerce sivil tahliye edilmeyi beklerken, AFAD, Türk Kızılayı ile İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Derneği işbirliğiyle İdlib kırsalına üç çadır kent kuruluyor. Devlet Su İşlerinin (DSİ) iş makinalarının da çalıştığı alanda incelemelerde bulunan İHH Başkanı Bülent Yıldırım, çadır kentlerin tamamlandığında 90 bini aşkın sivili ağırlayabileceklerini belirterek şunları söyledi:
“Arazide kamulaştırma çalışmaları yapıldı. Bir bölgedeki çadır kentimiz 300 dönüm. Bunu bin dönüme çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye bütün gücüyle, devletiyle, sivil toplum birimleriyle ortak hareket ederek Halepli kardeşlerinin yanında yer alıyor. Diğer bölgede de çalışmalarımız başladı. Orası da 70 dönüm, bin 200 çadır olacak. Üçüncü bölgede de 90 dönümlük bir yer yapıyoruz. Henüz kesinleşmemiş rakamlara göre şu ana kadar tahliyeler 30 bin sivili bulur.”
Çadır kentlerin bazılarının mevcut çadır kentlere eklenti şekilde yapılacağı öğrenildi. Suriye’nin çeşitli bölgelerindeki savaşlardan kaçıp Sarmada’ya bağlı Kemmune kampına sığınan siviller ise altyapı sorunlarından şikayet ederken, Esad ve müttefiklerinin saldırılarına da tepki gösterdi. Bölgenin güvenliğini silahlı muhaliflerin sağladığı görüldü.
Suriye’den Türkiye’ye getirilip tedavi altına alınan yaralı siviller hakkında açıklama yapan Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ise, ülkeye getirilen yaralı sayısının 137’ye ulaştığını, tedavi görürken hayatını kaybedenlerin sayısının 7’ye yükseldiğini ve 13 kişinin taburcu edildiğini bildirdi.