Etiket: İddiası

  • 12 hayvanlı takvimin 2020 kehanetleri bir bir gerçekleşiyor iddiası

    12 hayvanlı takvimin 2020 kehanetleri bir bir gerçekleşiyor iddiası

    Türkler tarafından geçmiş yıllarda kullanılan 12 hayvanlı Türk takviminin 2020 yılı kehanetleri gerçekleşmeye devam ettiği iddia edildi. Takvimde fare yılı olarak bilinen 2020 yılının başından beri kehanetler arasında yer alan çekirge istilası, yangınlar, depremler ve salgın hastalıklar gerçekleşti.

    Hem eski Türklerde hem de diğer uluslar tarafından kullanılan 12 hayvanlı Türk takviminin kehanetlerini Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lugati’t Türk ve İbrahim Hakkı Hazretlerinin Marifetname eserlerinden inceleyen Erzurumlu Tarih Araştırmacısı Oğuzhan Türk, 2020 yılı için yazan kehanetlerin birçoğunun gerçekleştiğini söyledi. Kehanetler arasında yer alan çekirge istilasının İran’da, büyük yangınların Avustralya’da, yıkıcı depremlerin Elazığ’da ve salgın hastalıkların tüm dünyada görülmesiyle birlikte 12 hayvanlı Türk takviminin kehanetleri dikkat çekiyor.

    Tarih Araştırmacısı Oğuzhan Türk, incelemelerine göre fare yıllarında genellikle gerçekleşen olayların çoğunun 2020 yılında gerçekleşmiş olsa da takvime göre yıl içerisinde Kuzeybatı Afrika ve etrafında çıkacak fitne ve fesattan dolayı kan döküleceği, yağmur ve doludan birçok yerin zarar göreceği, yıl ortaları ve sonlarına doğru yağma, talan, hırsızlık olaylarının artacağının da kaynaklarda yer aldığına dikkat çekti. Türk, tüm Türkiye’yi ve dünyayı etkisi altına alan korona virüsüne benzer bir salgın hastalığın takvimde ’zatülcenb’ ismiyle yer aldığını, hastalığın belirtileri olarak ise ateş, titreme, öksürük, nabzın dengesiz atışları ve akciğer zarına yerleşen mikrobun iltihaplanması neticesinde nefes alamayacak duruma gelmesiyle oluşan ağrılı bir ölüm olduğunu ve hastalık için şifanın ise ’udi hindi’ bitkisinde olduğunun yazıldığını söyledi. Oğuzhan Türk, takvimde yer alan bilgilerin kehanetten öte o dönemlerde yaşamış kişilerin bu dönemlerde yaşadıkları tecrübeleri gelecek nesillere aktarma yöntemi olduğunu ifade ederek, “İçinde bulunduğumuz 2020 yılı, 12 hayvanlı Türk takviminde fare yılı olarak adlandırılır. Hem dünyayı hem de ülkemizi etkisi altına alan korona virüs isimli salgının 12 hayvanlı Türk takvimindeki isminin ’zatülcenb’ hastalığı olarak geçmesi. Ağır bir hastalık olarak bilinen zatülcenb, ateş, titreme, öksürük, nabzın dengesiz atışları ve akciğer zarına yerleşen mikrobun iltihaplanması neticesinde nefes alamayacak duruma gelmesiyle oluşan ağrılı bir ölümdür. Zatulcenb hastalığı için udi hindi bitkisinin kullanıldığı ve çözüm olacağı bazı kaynaklarca ifade edilmektedir. Belki bu bitkideki etken madde ile bu illet hastalık için çözüm yolu bulunabilir. İçinde bulunduğumuz 2020 yılı için öngörülen çekirge istilâsı ve virüsten sonra ilkbahar aylarında bulunduğumuz için yağmur ve dolu yağışıyla karşı karşıya kalabiliriz. Ama inşallah bu öngörülen olaylar gerçekleşmez. Aslında bu takvimler kehanet, fal veya felaket habercileri değildir. Belki de insanlar bilip önlem alsınlar diye tecrübe edilmiş bilgi kaynakları ve tekerrürden ibarettir. Ama bizde eski kaynakları okuma, araştırma kültürü yozlaştığı için bu tür olayları Avrupa’da kâhin diye adlandırılan kişiler söyledikleriyle gündem konusu olur ve kehanetleri bildi diye ağzından çıkacak cümlelere bakılır. Halbuki eski insanlar uzunca bir dönem bu takvimlere göre hayatlarını şekillendirdiler” dedi.

  • Otizmli kıza rehabilitasyon merkezinde darp iddiası

    Otizmli kıza rehabilitasyon merkezinde darp iddiası

    Adana’da, 17 yaşındaki atipik otizmli kızının özel bir rehabilitasyon merkezinde şiddet gördüğünü ileri süren anne Semra C., hastaneden aldığı rapor ile polise giderek şikayetçi oldu. Semra C., devlet büyüklerine seslenerek, “Lütfen bu olayın üzerine gidin. Bu olayların üzeri kapatılmasın. Biz çocuklarımızı rehabilite olsunlar diye gönderiyoruz. Çocuklarımız şiddete maruz kalıyor, kalmasınlar” dedi.

    Edinilen bilgiye göre, olay, 6 Mart Cuma günü meydana geldi. Semra C., atipik otizmli kızı 17 yaşındaki D.C.’yi 4 yıldır her gün olduğu gibi Cuma günü de Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı özel bir rehabilitasyon merkezine gönderdi. Kızı akşam 18.00’da servisle geri geldiğinde ise ‘Anne beni dövdüler’ dedi. Anne Semra C. ise kızının vücudunu incelediğinde bacak ile göğüs kısmında delik ve morluklar olduğunu gördü. Bunun üzerine anne Semra ile baba Erdal C. okul yetkililerini arayıp ardından kızlarını hemen Adana Şehir Hastanesi’ne götürüp darp raporu aldı. Bu sırada rehabilitasyon merkezi yetkilileri de ailenin yanına gelerek iddiaya göre ‘Biz herhangi bir şey yapmadık. Olayı da görmedik ve haberdar değiliz’ dedi. Aile, hastaneden raporu aldıktan sonra da Fatih Polis Merkezi Amirliği’ne giderek rehabilitasyon merkezindeki yöneticiler ve öğretmenlerden şikayetçi oldu. 9 Mart Pazartesi günü de karakoldaki ilgili polis aileye ‘Adli Tıp Kurumu’ndan da rapor almanız lazım’ dedi. Aile de bunun üzerine Adana Adli Tıp Kurumu’ndan da rapor alıp karakola teslim etti. Ayrıca anne Semra ile baba Erdal 13 Mart Cuma günü Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne de gidip rehabilitasyon merkezinden şikayetçi oldu.

    “Hiç kimse bir şey görmemiş”

    Olayla ilgili soruşturma sürerken anne Semra C., İHA muhabirine yaptığı açıklamada, olayda ihmal olduğunu söyleyerek, “Okula gönderip akşam kızımı geri aldığımda vücudunda delik ve morluklar vardı. Direkt hastaneye götürdüm. Hastaneden darp raporu aldım ve oradan karakola gidip yasal süreci başlattım. Okul yetkilileri hastanede ve karakolda yanımızdalardı. Hiçbiri bir şey görmemiş, duymamış ve bilmiyor. Sorumlu öğretmenine de durumu sordum ancak hiç kimse bir şey söylemedi. Kamera içinde anlık kamera var kayıt almıyor dediler. Hiç kimse bir şey görmemiş” diye konuştu.

    “Yarım saat şiddet görmüş”

    Hastanedeki doktorun kendilerine “Ucu küt, plastik bir parça büyük ihtimalle vücuduna batırılmış” dediğini ifade eden anne Semra, “Bu şiddete çocuğum en az yarım saat maruz kalmış. Doktor hanımın bize söylediği bu. Ben gereğini yapacak olan herkesten yardım istiyorum. Bu tarz kurumların böyle şiddetleri bir daha yapmamasını istiyorum. Gerekirse kapatılmasını talep ediyorum. Biz çocuklarımızı oraya rehabilite olsunlar diye gönderiyoruz. Çocuklarımız şiddete maruz kalıyor, kalmasınlar” dedi.

    “Kendi yaşıtından birisi yaptı”

    Anne Semra C. ayrıca çocuğuna şiddet uygulayan kişinin kendi yaşıtında bir otizmli olduğunu iddia ederek, “Ben arkadaşlarını orada tanımıyorum. Sanırsam ama kendi yaşında birisi yaptı. Başında durması zorunlu olan öğretmeni kesinlikle birine emanet etmeden çocuğu çıkamaz. O öğretmen neden buna göz yumdu veya nerede olduğu bilinmiyor. Bana bunun mantıklı açıklamasını yapsınlar. 19 personel var orada neden kimse görmedi” ifadelerini kullandı.

    Semra C. kızının olayıyla ilgili devlet büyüklerine seslenip yardım talep ederek, “Bu olayların üzeri kapatılmasın. Valimden de rica ediyorum. Olayların üzeri kapatılmasın. İlçe milli eğitim gereğini yapsın. Ben dilekçemde de bunu belirttim. Bütün kurumlar lütfen gereğini yapsın” dedi.

  • Salataya limon tuzu yerine yanlışlıkla böcek ilacı kattı iddiası: 9 kişi hastanelik oldu

    Salataya limon tuzu yerine yanlışlıkla böcek ilacı kattı iddiası: 9 kişi hastanelik oldu

    Küçükçekmece’de bir aile ve yakın akrabaları yedikleri yemekten zehirlendi. Ailenin salataya limon tuzu yerine yanlışlıkla böcek ilacı kattığı iddia edilirken, zehirlenen 9 kişi hastaneye kaldırıldı.

    Olay, akşam saatlerinde Halkalı Merkez Mahallesi Zeynebiye Caddesi Türk Yılmaz Sokak’ta bulunan bir binada yaşandı. Edinilen bilgiye göre, bulundukları evden taşınma kararı alan bir aile eşyaların taşınmasına yardım etmeleri için yakın akrabalarını çağırdı. Eşyaları kolilere yerleştirerek taşımaya hazır hale getiren aile ve akrabaları daha sonra akşam yemeği hazırladı. Akşam yemeğini yiyen 9 kişide bir süre sonra baş dönmesi ve mide bulantısı şikayeti başladı. Sağlık ekiplerine haber verilmesiyle olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Yedikleri yemekten zehirlendikleri anlaşılan aile Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Ailenin salataya limon tuzu yerine yanlışlıkla böcek ilacı kattığı iddia edildi. Ekiplerin olayla ilgili çalışmaları sürüyor.

  • Ölen Azeri savcının babasından ‘oğlum zehirlendi’ iddiası

    Ölen Azeri savcının babasından ‘oğlum zehirlendi’ iddiası

    Antalya’da 2017 yılında tatil yaptığı otelde spor yaparken hayatını kaybeden Azeri savcı Emin Hüseynov’un (29) babası, oğlunun zehirlenerek öldürüldüğünü iddia ederek, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

    Olay, 2017 yılının Ağustos ayında meydana geldi. İddiaya göre, Azerbaycan’da savcı olan Emin Hüseynov, eşi E.H. ile beraber Antalya’nın Lara bölgesine tatile geldi. Otele yerleşen savcı Hüseyinov, fitness salonunda spor yaparken fenalaşarak yere yığıldı. Hastaneye sevk edilen Hüseyinov, hayatını kaybetti.

    “Ölümünde şüpheler var”

    Oğlunun ölümünde çeşitli şüpheler olduğunu kaydeden baba Beybala Hüseyinov, “Bir seyahat acentesinin sahibi yeğeni vasıtasıyla oğlumu arattı. Oğluma tekne turuna çıkaracaklarını ve bunun için sabah 09.30’da resepsiyonda hazır olmasını istemişler. İsmail adında biri oğluma yat turu için kişi başı 70 dolar istiyor. Ancak, oğlum bu teklifi kabul etmiyor. İki gün sonra yine Azerbaycan’dan oğlumu aratıyorlar. Fakat bu kez para almayacaklarını, oğlumu misafir edeceklerini söylüyorlar. Hatta oğlumu ikna etmek için tekne turunun cazibesinden bahsetmişler. Neticede oğlumu ikna etmişler” dedi.

    “Yargı yolu açılırsa gerçekler ortaya çıkacak”

    Sabah saatlerinde oğlunun ve gelininin ticari taksiyle otelden alındığını söyleyen Hüseyinov, “Sonra tekne turunda oğluma bir meşrubat içiriyorlar. Turdan sonra oğlumu ve eşini yine taksi ile oteline bırakıyorlar. Ulaşımı özellikle üzerinde logosu olan şirketin aracı ile yapmamışlar. Çünkü, şüphe uyandırmak istemiyorlar. Oğlum 24 saat sonra otelin fitness salonunda şüpheli bir şekilde hayatını kaybediyor. Araştırmaların sonucunda oğlumun tatil rezervasyonunu yaptıran şirket tekne turu ile alakalarının olmadığını söylüyor. Fakat yalan söylüyorlar. Oğlumu tekne turuna çıkaranlar bile tura çıkmadıklarını, oğluma ikramda bulunmadıklarını söylediler. Bir kişiye ulaştık ama o da mahkemede konuşacağını söyledi. Mahkemeye giden yol ise kapalı. Savcılığın soruşturma açmasını ve bu işin üzerine gidilmesini istiyorum. Yargı yolu açılırsa gerçekler ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

    Emin Hüseynov’un öldüğü anlar ve yaşanan panik güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Salonda dolaşan ve bir ara su içen Emin Hüseynov daha sonra bir yere oturuyor. Hüseynov, salonda bir kişinin daha spor yaptığı esnada oturduğu yerden yere düşüyor. Bir süre yerde kalan Emin Hüseynov’u fark eden bir kişi önce yanına geliyor, sonra telaşla koşup yardım çağırıyor.

  • Uşak’ta 1 kişinin arkadaşı tarafından av tüfeğiyle vurulduğu iddiası

    Uşak’ta 1 kişinin arkadaşı tarafından av tüfeğiyle vurulduğu iddiası

    Uşak’ta arkadaş olduğu iddia edilen 2 kişi arasında çıkan sözlü tartışma sonucu 1 kişi av tüfeği ile vurularak hayatını kaybetti.

    Olay Banaz ilçesi Derbent köyünde akşam saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre Y.B.S. daha önceden arkadaşı olduğu iddia edilen F.G.’nin (48) evine gitti. Burada 2 kişi arasındaki konuşma kısa sürede tartışmaya dönüştü. F.G., Y.B.S. tarafından av tüfeğiyle vurularak ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine jandarma ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi.

    Ağır yaralanan F.G., sağlık ekipleri tarafından kaldırıldığı Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Jandarma ekipleri Y.B.S. ile 1 kişiyi üzerinde suç aletleriyle birlikte yakalayarak gözaltına aldı.