Etiket: İddiası

  • Diyaliz hastası kadının küfür edilerek servisten indirildiği iddiası

    Karabük’te diyaliz hastası olan Elvan Özdağ, diyaliz merkezinden çıktıktan sonra eve gitmek için bindiği servisin şoförü tarafından yarı yolda küfür edilerek indirildiğini iddia etti.

    Karabük’ün Ovacık ilçesinde yaşayan ve 4 yıldır diyaliz hastası olan 36 yaşındaki Elvan Özdağ, iddiaya göre diyaliz merkezinden çıkarak evine gitmek için bindiği servisin şoförü ile yol güzergahı nedeniyle tartışmaya başladı.

    İddiaya göre, Özdağ küfür eden şoför tarafından yolda indirildi. Köpeklerin saldırısına uğrayan ve yardımına jandarma ekiplerinin yetiştiği Özdağ, baygınlık geçirince 112 Acil Sağlık ekiplerince Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

    Yaşadıklarını anlatan Elvan Özdağ, diyaliz merkezinden çıktıktan sonra servise bindiğini belirterek, “Önce Atatürk Mahallesi’nde bir hastayı bıraktık. Sonra Hacılar Obası, Karaköl, Tandır ve Ovacık bırakılacaktı. Sabah servis en son beni aldı. Hastanenin belirlediği yol bu değil. Bugün akşam çıkışında yine en son beni aldı. Buna ben sabahta itiraz ettim. Beni akşam en son bırakırsanız böyle olmaz, dedim. Ovacık yoluna sapıp 5 kilometre gittikten sonra orada köprü başının yukarısında bir mezarlık var. Oraya geldik, bize ’Haberiniz olsun sabahki güzergah olacak’ dedi. Bende itiraz ettim, beni en son bırakamazsınız, dedim. 4 yıldır bunun savaşını veriyorum, hastanenin belirlemiş olduğu güzergah var. Bu güzergahın dışına hiçbir şoför çıkamaz ama bana servis şoförü kendi istediği güzergahı belirleyeceğini, istediği güzergahtan gideceğini, buna hiçbirimizin itiraz edemeyeceğini söyledi. Böyle bir şey yapamayacağını söyleyip, yaptığı takdirde bu servisle gitmeyeceğimi söyledim. Gitmiyorsan s. git in aşağı, dedi. Bunu söyledi ve açtı kapıyı bende indim. Mezarlığın oraya bıraktı beni gitti. Firma sahibini arıyorum açmıyor, bir daha arıyorum başkası ile görüşüyor. Mesaj atıyorum şoförünüz beni arabadan attı, diyorum, bana dönüş yapmıyor” dedi.

    Özdağ, gelen iki köpekten korktuğunu ifade ederek, “İki tane köpek koşmaya başladı arkamdan. Bende yukarı doğru koşarken jandarma arabası denk geldi. Olayı onlara anlattım ve kısa süreli baygınlık geçirmişim. Sanırım tansiyonum düştü, ekmek ve su verdiler. Sonra 112’yi aramışlar, onlarla hastaneye geldim” dedi.

    Daha önce de başka bir şoförle yol güzergah sorunu yine yaşadığını dile getiren Özdağ, “Bu gibi olayların yaşanmaması için alınan şoförlerin eğitim düzeyine bakılmasına, caydıracak cezalar istiyorum. Bundan önceki şoför beni söz ve elle taciz etti. Bu belgeleri de sundum ben mahkemeye. Davalarımız daha açılmadı. Servislere ses kaydı istiyorum” diye konuştu.

    Özdağ, derdini anlatamadığını, kendisinin nefes almak için 16 saat diyalize girdiğini söyleyerek, yetkililerden yardım istedi.

  • 14 yaşındaki kız çocuğuna taciz iddiası ilçeyi karıştırdı

    Denizli’nin Kale ilçesinde 14 yaşındaki bir kız çocuğuna taciz iddiaları ortalığı karıştırdı. İçinde Adliyenin de bulunduğu Kale Kaymakamlığı binası önünde toplanan vatandaşlar olayla ilgili biri Türk, 6’sı Suriye uyruklu 7 şüphelinin kendilerine verilmesini istedi. Yaşanabilecek olumsuzluklara tedbir amaçlı ilçede yaşayan 100’e yakın Suriye vatandaşı polis tarafından ilçeden tahliye edildi.

    Bugün akşam saatlerinde toplanmaya başlayan vatandaşların taşkınlık yapmaması için içinde Adliyenin de bulunduğu Kaymakamlık binası önünde polis ve jandarma tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı. Olayların büyümemesi için Denizli merkezden Çevik Kuvvet, Özel Harekat polisleri ile yine Denizli merkez ve ilçelerden Kali ilçesine jandarma takviyesi yapıldı. Çevik Kuvvet ve Özel Harekat zırhlı araçlar ile adliye çevresinde toplanan ve sayıları yüzleri bulan vatandaşın binaya yaklaşmasına izin vermedi. Denizli Emniyet Müdürü Mevlüt Demir, Kale ilçesine gelerek koordinasyonu yerinde sağladı. Taciz şüphelilerini isteyen öfkeli kalabalık o anda oradan geçen ve içinde Suriyeli 2 vatandaşın olduğu bir otomobile saldırdı. Vatandaşların taş ve sopalarla saldırdıkları araçta büyük ölçüde maddi hasar oluştu. Suriyeli şahısları öfkeli kalabalığın elinden Özel Harekat polisi kurtardı. Suriyeli vatandaş zırhlı araca bindirilerek bölgeden uzaklaştırıldı. Ayrıca ilçedeki 100’e yakın Suriyeli vatandaş polis tarafından güvenlik önlemleri altında tahliye edildi.

    Kale Belediyesi tarafından kalabalığın öfkesini dindirmek için ilçedeki Suriyelilerin tahliye edildiğine dair anonslar yapıldı. Kele Belediye Başkanı Mehmet Salih Sağınç ve Kale Kaymakamı Murat Güneş, kalabalığa sağduyu çağrısında bulunarak sakin olmalarını istedi. Taciz olayına karıştığı öne sürülen biri Türk 6’sı Suriyeli toplam 7 kişi çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak ceza evine gönderildiler. Tutuklu şahıslar zırhlı araçlarla geniş güvenlik önlemleri altında adliyenin arka kapısından çıkarılarak vatandaşlara gösterilmeden ceza evine gönderildi.

  • Manavgat’ta haciz memurlarının dövülüp zorla alıkonulduğu iddiası

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde haciz işlemi için giden icra memuru, avukat katibi ve şoför, icraya gittikleri Adil K., abisi Sakif ve annesi Fatma K. tarafından dövüldü. Yaklaşık 3 saat boyunca rehin tutulup telefonlarına el konuldukları iddia edilen görevlileri jandarma kurtarırken anne ve 2 oğlu çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

    Olay, Salı günü öğle saatlerinde Manavgat Taşağıl Çardak Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre Ö.K.’ya olan borçlarından dolayı Adil ve Adem K., isimli iki kardeş için icra işlemi başlatıldı. Haciz için Çardak Mahallesi’nde 2 kardeşin evine giden 2. İcra Müdürlüğü memuru Yasin Ç., avukat A.Ö.’nün katibi Süleyman A. ve şoför Soner D. ailenin saldırısına uğradı.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Yasin Ç. “Birlikte borçlu Adem ve Adil K. isimli şahısların Çardak Mahallesi’ndeki evlerine gittik. Adil K.’nin evinin önünde araç içerisinde kendisine Ö. K.’ya olan borcundan dolayı haciz için geldiğimizi anlatırken annesi olduğunu öğrendiğimiz Fatma K. yanımıza gelerek bağırıp çağırmaya başladı. Adil K. ve abisi Sakif K. gelerek küfürler yağdırıp, ‘Siz gidin avukat A. Ö. gelsin. Zamanında başka avukatlarda haciz için geldi. Ağızlarını burunlarını kırıp gönderdim. Alabiliyorsanız alın’ dedi. Avukat katibi ile birlikte balkonda tutanak hazırlarken bir anda 3’ü birden bize saldırdı. 10 dakika boyunca Adil ve Sakif bize vururken anneleri de elindeki sopayla vurdu. İcra dosyasını ve tutanağı zorla elimizden aldılar. Telefonlarımızı elimizden alıp iletişim kurmamızı engellediler. 2 saat boyunca alıkoyarak bir yere gitmemizi ve birilerini aramamızı engellediler. Anne Fatma K. ‘Bunları bir yere salmayın. Kesip kör kuyuya atın’ dedi. Bu sırada araç sürücüsü arkadaşa da saldırdılar. Kalp krizi geçirme numarası yapsa da inanmadılar. Muhtar ve jandarma gelip bizi kurtardı” şeklinde konuştu.

    Jandarmanın kurtardığı 3 kişi Manavgat’a gelir gelmez anne ve 2 oğlu hakkında davacı olurken, Taşağıl Jandarma ekipleri tarafından yakalanan anne Fatma ve 2 oğlu mahkemeye çıkarıldı. Anne Fatma K. oğulları Adil ve Sakif K. çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Alanya Cezaevine gönderildi.

    Mahkeme çıkışında kameralara seslenen anne ve 2 kardeş, kendilerinin hiçbir suçu olmadığını, suçsuz yere avukat A.Ü.’nün baskısıyla mahkemenin kendilerini tutukladığını iddia etti.

    Mahkemenin 3 kişiyi tutuklamasının ardından Büro Memur Sen Manavgat Adliye Temsilcisi Sefa Oğuz’da basın açıklaması yaparak olayı kınadı.

  • Evcil’den FETÖ iddiası:

    Kara para aklamak suçundan 15 yıl hapse mahkum edilen Erol Evcil’in cezası Anayasa Mahkemesi’nden döndü. Yeniden hakim karşısına çıkan Erol Evcil, şok bir iddiada bulunarak, “Benim bir sürü fabrikam vardı. FETÖ gelip benden para istedi, ben de vermeyince bana operasyon yapıldı” dedi.

    2006 yılında yapılan operasyonun ardından 220 sanıkla birlikte yargılanmaya başlanan Erol Evcil’in davası Anayasa Mahkemesi’nden döndü. Evcil hakkında verilen 15 yıl hapis cezası avukatlarının itirazı üzerine adil yargılama hükmünün ihlal edildiği gerekçesi ile bozuldu.

    Bursa’da 2006 yılında ‘Kara para aklamak’ suçundan haklarında yapılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan aralarında Erol Evcil ve Hüseyin Kayapalı’nın da olduğu sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede bazı detaylar dikkat çekiyor. İddianamede 138 kişinin ’suçtan kaynaklanan mal varlıklarını aklamak’ iddiasıyla 4 yıl ile 10’ar yıl; 19 kişinin de ’çeteye üye olmak’ ve ’yardım yataklık’ gerekçesiyle 1.5 yıl ila 4.5’er yıl hapis cezası ile cezalandırılması istendi. İddianamede ayrıca Erol Evcil, Serpil Kayapalı, Derya Kayapalı, Sibel Kayapalı, Mustafa Özdalgıç’nda aralarında bulunduğu 17 sanığın banka hesaplarında yapılan incelemede, birikimleri ile gelirlerinin orantılı olmadığının açıkça anlaşıldığı kaydedilerek hesaplardaki nakit paranın kara para olduğu gerekçesiyle, şahısların mal varlıklarına el konulması istendi.

    “Kara para aklamak suçundan” haklarında verilen ceza Anayasa Mahkemesi tarafından bozulunca aralarında Erol Evcil ve Hüseyin Kayapalı’nın da bulunduğu 220 sanığın yargılanmasına yeniden başlandı. Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, görülen duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Sesli Ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) aracılığıyla katılan Erol Evcil şok bir iddiada bulundu. Evcil FETÖ’nün kendisinden para istediğini, vermeyince böyle bir komplo kurulduğunu ileri sürerek, “Benim bir sürü fabrikam vardı. Demir çelik fabrikalarım olduğunu da herkes bilir. FETÖ o dönem benden fabrikalarımı gösterip para istedi. Ben de onların bu talebine karşılık vermedim. Bu olaydan kısa bir süre sonra zaten hakkımda soruşturmalar başladı ve operasyon böylece başlamış oldu. Bütün mal varlığıma el konuldu, ben FETÖ mağduruyum” dedi.

    Bu arada Evcil’in avukatları ise o dönem soruşturmadaki savcı ve hakimlerin HSYK tarafından FETÖ’cü olduğu iddiasıyla açığa alındığını ileri sürdü.

    Evcil hakkında verilen kararın bozulmasının ardından avukatları infazın durdurulması için de mahkemeye dilekçe vermişti. Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti avukatların bu talebini kabul ederek Evcil’in tahliyesine karar vermişti fakat mahkeme savcısı karara itiraz edince karar bir üst mahkemeye gitmiş ve 6. Ağır Ceza Mahkemesi infaz durdurma kararının reddine hükmetmişti. Evcil kararın durdurulmasıyla tahliye olamadan yeniden tutuklanmıştı.

    Evcil ve beraberindeki 220 sanığın yargılandığı dava eksik evrakların tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.

  • Avukatın pitbull köpeğiyle kaçırıldığı iddiası

    İzmir’deki Alsancak semtinde, avukatlığını yaptığı şirketteki yöneticinin yönlendirdiği kişiler tarafından pitpull köpeğiyle korkutularak kaçırıldığı iddia edilen avukat, polis operasyonuyla kurtarıldı. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı.

    İzmir Barosu’na kayıtlı avukat Tankut Taner, iddialara göre dün akşam saatlerine doğru avukatlığını yaptığı bir şirketin yetkilisi tarafından arandı. Yine iddialara göre avukat, telefondaki kişi tarafından tehdit edildi. Avukat Tankut Taner’i telefonla arayan T.Ş.Y., daha sonra avukatlık ofisine birini gönderdi. Tankut Taner’in, akşam saatlerinde ise ofisinden çıktığında arabayla önü kesildiği, araçtaki D.M.S. ve Y.Y. tarafından pitpull köpekleriyle korkutularak zorla araca bindirildiği öne sürüldü.

    İstasyondaki görevliye el kol hareketiyle polisi aramasını söyledi

    Telefonda görüştüğü T.Ş.Y.’nin yanına götürülmek üzere yola çıktıklarını dile getiren Taner, polisi aramak istediği sırada telefonunun da zorla alındığını öne sürerek, saldırgan tavırlar sergileyen köpeğin yanında Çandarlı yönüne doğru ilerledikleri söyledi. Bu sırada aracın yakıtının azalması üzerine Aliağa’da bir akaryakıt istasyonunda durduklarını anlatan avukat, bunu fırsat bilerek araca yakıt doldurmaya gelen pompacıya el kol hareketleriyle 155’i aramasını işaret ettiğini söyledi.

    3 kişi gözaltında, soruşturma devam ediyor

    Taner, “Pompacı hemen arka tarafa geçerek polisi aradı. Tüm istasyon personeline de haber vererek aracın istasyondan ayrılmaması için oyaladılar. Daha sonra polisler geldiğinde ofisimin anahtarı ve cep telefonum söylediğim gibi üzerlerinden çıktı. Oldukça soğukkanlı davranan ve kurtulmamı sağlayan akaryakıt istasyonu personeline çok teşekkür ediyorum. Eğer aracın deposu dolu olsa bu şansı yakalayamazdım. Belki de bu röportajı bile yapamayacaktım” dedi.

    Polislerin akaryakıt istasyonuna gelmesinin ardından kurtulan Taner’i kaçırdığı iddia edilen D.M.S. ve Y.Y. ile T.Ş.Y. yakalanarak gözaltına alındı. Polis merkezinde verdiği ifadesinde olayı anlatarak sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade eden Taner, koruma talebinde de bulunduğunu ifade etti.

    Gözaltına alınan şahısların işlemlerinin devam ettiği bildirildi.