Etiket: İddialarına

  • İthib Başkanı Gülle, Çocuk İşçi İddialarına Cevap Verdi

    İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, çocuk işçi iddialarına yönelik “Bu tür iddialar 90’larda kaldı. Türkiye bu konuları çoktan aştı” dedi.

    İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, Türk tekstil sektörünün son zamanlarda bir karalama kampanyası ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Üretici firmaların Suriyeli çocuk işçi çalıştırıldığına ilişkin haberlerin Türkiye’ye karşı yapılmış planlı operasyonun parçası olduğunu savunan Gülle, “Bu tür iddialar 90’lı yıllarda kaldı. Türkiye bu konuları çoktan aştı. Türk tekstil sektörü Avrupa Birliği’nin ikinci büyük üreticisi konumda. Biz buralara gelmek için son derece gelişmiş teknolojilere yatırımlar yaptık, işyerlerimizde İLO kurallarını çok sıkı bir şeklide uyguladık. Dünya standartlarında, kaliteli ürünler ürettiğimiz için AB bizi tercih ediyor. Ucuz işçi çalıştırdığımız için değil. Hal böyle iken ortaya atılan haberler tam bir karalama kampanyasıdır” dedi.

    Türk firmalarının üretim yaptığı global markaların da tedarikçilerini çok sıkı bir denetime tabi tuttuğunu da hatırlatan İTHİB Başkanı İsmail Gülle, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu haberin doğru olduğuna inanmıyoruz. Kasıtlı ve belli bir amaca hizmet ettiği görüşündeyiz. Adı geçen firmalar da dünyanın sayılı markaları, onların böyle bir üretime sıcak bakmayacağına inanıyoruz. Global markalar ile iç içe çalışan sektörümüzde Elektrik prizinin yerden yüksekliği bile kurallara göre dizayn edilirken, kayıt dışı ve çocuk işçi çalıştırdığı iddiaları ile karşı karşıya kalmak son derece üzücü. Geçmişte de böyle karalama kampanyaları ile karşı karşıya kaldık. Ancak doğru olmadığı ortada ki Türkiye AB’nin ikinci en büyük üreticisi oldu”.

  • DÜ’den ‘Asker Ve Polislere Bakmıyorlar’ İddialarına Yalanlama

    Dicle Üniversitesi (DÜ) Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Sait Alan, bazı basın yayın organlarında yer alan “Asker ve polislere bakmıyorlar” iddialarını, “Sanki hastanemizde polis ve askere bakılmıyor gibi yanlış bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Eğer varsa böyle bir şey, devletimizin güvenlik birimleri var, bunlarla ilgili gerekli işlemler yapılır” diyerek yalanladı.

    DÜ Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Alan, hastaneleriyle ilgili bazı basın yayın organlarında yer alan haberlere ilişkin İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Hastanelerine 7 Haziran 2015’ten bu yana 160’tan fazla güvenlik görevlisinin geldiğini belirten Prof. Dr. Alan, bunların 16’sının yolda şehit olduğunu, 3’ünün de hastanelerinde tedavi olduklarında şehit olduğunu söyledi. Prof. Dr. Alan, “Bunlardan biri, kafaya ateşli silah yaralanması, biri çoklu organ yaralanması diğeri de yine çoklu organ yaralanması ile gelmiş. Son hastamız 12-13 saat süren bir ameliyattan sonra yaklaşık 11 ünite kan vermek zorunda kaldığımız bir hastamız. Çok başarılı geçti tedavisi, yoğun bakımdan çıktı, taburcu aşamasında maalesef pıhtı atmasından biz hastamızı kaybettik. Bunun dışında bizde şehit olan başka bir yaralımız yoktur. Ama yapılan haberlere baktığımızda bir takım yanlış haberlerin dolaştığını görüyoruz. Daha önce, Y.D. isimli bir polisimizin vermiş olduğu beyanatı biz tekzip etmiştik. Polisimizin iddia ettiği gibi, hastanemizde kendisi ile ilgilenilmediği teröristlere baktığımızı iddia etmişti ama biz özellikle kendisinin olduğu gün hastanemizde yattığı süre içerisinde biz de herhangi bir terör örgütü mensubunun yatmadığını belirledik. Arazi kavgası, köy kavgası nedeni ile yaralanan bir şahıs, kendi yattığı klinikte yatmış bunu terörist olarak ifade etmiştir. Bu konunun da doğru olmadığını gerçek boyutu ile biz açıklamıştık. Ama maalesef, basın yayın organlarında sanki hastanemizde polis ve askere bakılmıyor gibi yanlış bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Bunun kesinlikle yanlış olduğunu belirtiyor ve düzeltilmesini istiyoruz. Eğer varsa böyle bir şey, devletimizin güvenlik birimleri var, bunlarla ilgili gerekli işlemler yapılır. Bunun varmış gibi sunulması, böyle zor bir bölgede özverili olarak çalışan sağlık görevlileri adına etik bulmuyoruz” dedi.

    “’ASKER VEYA POLİSE BAKMIYORUM’ DURUMUNA MÜSAADE ETMEYİZ”

    Güvenlik görevlilerinin ameliyatlarının çok başarılı bir şekilde yapıldığını hatırlatan Prof. Dr. Alan, şu ifadeleri kullandı:

    “Bunu hastalarımızı ziyaretleri sırasında gerek il valisi, emniyet müdürü, komutanlarımız da bize bu konuda takdirlerini, teşekkürlerini ilettiler. Biz de sağlık çalışanları adına bu takdirleri çalışanlarımıza paylaştık ve çok mutlu olduk. Gayet uyumlu ve güzel bir çalışmamız var, ama kesinlikle biz varsa böyle bir personelin güvenlik birimlerince zaten takip edilip gerekli işlemlerin yapılacağına inanıyoruz. Kurumumuzda 3 bin 500 personel adına söylüyorum, şu ana kadar uyumsuz bir durum, asker veya polise bakmıyorum muayene etmiyorum, bu ameliyatı yapmıyorum diye herhangi bir durum vuku bulmamıştır, olmamıştır ve olmasına da zaten müsaade etmeyiz.”

  • Adana Demirspor’dan Şike İddialarına Tepki

    PTT 1. Lig takımlarından Adana Demirspor’un Altyapı Sorumlusu Edip Gülnar, 2-1 mağlup oldukları Kayseri Erciyesspor maçı sonrası bazı gazete ve sosyal medya üzerinde şike yapıldığı iddialarına tepki göstererek, “Kim yaptıysa şerefsizdir. Kim ispat etmezse de müfteridir” dedi.

    Adana Demirspor Altyapı Sorumlusu Edip Gülnar, şike iddialarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Futbolda inişler, çıkışlar olur. Bir iki maç kötü sonuçlar alındığında böylesine ağır bir suçlama veya suçlamada bulunmak son derece yersiz ve yanlıştır. Adana Demirspor gibi köklü bir camiaya hakaretlerin en büyüğüdür” diye konuştu.

    Özveri ile göreve gelen başta başkan ve yönetim kurulu üyelerini töhmet altında bırakmanın vicdana sığmayacağını ifade eden Gülnar, “Kim yaptıysa şerefsizdir. Kim ispat etmezse de müfteridir. Adanalı ve Adana Demirspor’un vefakar, cefakar taraftarı kimin şerefli, kimin şerefsiz olduğunu görsün. Yok ispat edemiyorsanız o kirli ellerinizi Adana Demirspor üzerinden çekin” şeklinde konuştu.

  • Münir Özkul Öldü İddialarına Kızı Güner Özkul’dan Cevap

    Yeşilçam’ın tatlı, sert hocası olarak bilinen ve zihinlere “Mahmut Hoca” ismiyle kazınan Münir Özkul, hakkında Sosyal Medya’da çıkan öldü iddialarına kızı Güner Özkul’dan cevap geldi.

    Uzun zamandır hasta olan ve tedavi gören 90 yaşındaki Yeşilçam’ın çınarlarından Münir Özkul, hakkında çıkan öldü iddialarını kızı Güner Özkul, sosyal medya hesabından paylaştığı. “Ödül haberleri doğru, öldü haberleri külliyen yalandır. Babam hala yaşıyor” sözleri ile cevap verdi.

  • (Özel Haber) Arsenikli Tavuk İddialarına Akademik Yalanlama

    Son günlerde tavuk etinde arsenik olduğu yönündeki haberleri yalanlayan Prof. Dr. Mustafa Tayyar, bu iddiaların gıda terörü olduğunu söyledi.

    Geçtiğimiz günlerde bir fitoterapi uzmanının, tavuk etinde arsenik olduğunu iddia etmesi ülkede büyük yankı uyandırmıştı. Vatandaşları tedirgin eden bu iddiaya göre tavuk tüketmek kansere kadar uzanan rahatsızlıklara davetiye çıkarıyor. Ancak bu açıklamalara Uludağ Üniversitesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayyar’dan yalanlama geldi. Bu tür iddiaları ortaya atan uzmanların bir süre sonra vizite ücretlerinin ve kitap satışlarının arttığına dikkat çeken Tayyar, tavuk etinde arsenik bulunduğu iddiasının gıda terörü olduğunu söyledi.

    “SÖZ KONUSU İLAÇLAR TÜRKİYE’DE KULLANILMIYOR”

    Haberin çarpıtılmış olduğunu ifade eden Tayyar, “2006 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) tarım politikalarıyla ilgili bir dergide, ABD’de kullanılan yem katkılarının tavukların karaciğerinde arsenik kalıntısı oluşturduğu yönünde bir rapor yer almıştı. Burada arsenik kalıntıları normal seviyede olmasına rağmen, arseniğin korkutuculuğu sebebiyle ABD’de 2013’te üçü, 2015’te ise biri tamamen yasaklandı. Habere bu gözle bakıldığında bundan 9 yıl önce ABD’de böyle bir risk öngörüldüğü için, böyle bir ihtimal olabilir diye yasaklanmış. ABD’yi ilgilendiren bir haberin, Türkiye’de ‘tavukta arsenik tehlikesi’ olarak yansıtılmasını doğru bulmuyorum. Sadece bu haberle ilgili internetteki arama motorunda yaklaşık 400 bin tane haber sitesi olduğunu görüyoruz. İnsanlarımız da bu haberleri görünce ‘eyvah çocuklarımıza tavuk yedirmeyelim’ diye düşünüyor. Oysa tavuk eti beslenme açısından çok önemli bir protein kaynağıdır ve insan için olmazsa olmaz gıdalardandır. Türkiye’de kanatlı sektörü çiftlikten sofraya kadar gıda güvencesi açısından kontrol ediliyor. Ayrıca altını çizerek söylüyorum, söz konusu yem katkı maddeleri Türkiye’de kullanılmıyor. Hal böyleyken bu haberlerin gündeme gelmesi bana pek sağlıklı gelmiyor. O tarihte ABD’deki haberleri tararsanız, orada hiç bu kadar tartışılmamış, sadece tedbir alınmış. Ancak 9 sene önce ABD’de yaşanan bir olayın biz Türkiye’de 10 bin kat daha fazla üstüne gitmişiz. Bana sorarsanız bu bir gıda terörüdür. Bu tip haber çıkaran uzmanların bir süre sonra hasta sayılarında inanılmaz bir artış olduğuna, vizite ücretlerinde ve kitap satışlarında bir artış olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Her sene bir şeyleri kaybediyoruz. ‘Yoğurt yemeyin, tavuk yemeyin, süt içmeyin’ gibi laflarla insanların en önemli besin maddelerinden, protein kaynaklarından uzaklaşması sağlanıyor. Oysa bir ülkenin beslenme açısından gelişmişliği tükettiği protein oranıyla çok yakın ilgilidir. Nasıl bir terörist bomba patlatarak topluma bir korku yayıyorsa bu gıda terörü haberiyle de Türkiye’de tavuk tüketiminin en az yüzde 10 azaldığını düşünüyorum. Bunun Türkiye’deki çocuklara yapılacak en büyük terör saldırılardan biridir diye düşünüyorum. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı şu anda ülkedeki bütün kanatlı ürünlerini çok daha hassas kontrol ediyor. Laboratuvarlarda yüzlerce arkadaş çok ciddi çalışmalar yapıyor. En ufak bir problem çıktığı zaman ise onlar çok daha katı ve acımasız bir şekilde müdahale ediyor” diye konuştu.

    Bununla beraber Bursa’da bir tavuk lokantası işleten İbrahim Usta ise, tavuk satışlarında herhangi bir azalma olmadığını belirterek, insanların artık ‘birilerinin işine yarayacak’ bu tür haberlere inanmadığını söyledi.