Etiket: İddialar

  • Bu iddialar doğru mu

    TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi ve CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, hekim yetersizliği sebebiyle bir çok Kütahyalı hastanın çevre illere gitmek zorunda kaldığını, yapım aşamasındaki Şehir Hastanesi inşaatının da durdurduğunu iddia etti.

    Kasap, Kütahya’nın sağlık hizmeti alanında yaşadığı sorunların her geçen gün daha da büyüdüğüne ifade ederek, “Kütahyalı vatandaşlarım hekim azlığı ve hastanelerin yatak kapasitesinin yetersizliğinden dolayı çevre komşu illere gitmek zorunda kalıyorlar. Bu durum kabul edilebilir değildir. Kütahya’nın birçok ilçesinde uzman doktor eksikliği vardır; hastalar bu yüzden Eskişehir, Uşak, Bursa, Balıkesir, Afyon’a kadar gitmek zorunda kalıyorlar. Düşünün ki, 600 bin insanın yaşadığı bir ilde 1 kadın doğum uzmanı ve 1 göğüs hastalıkları uzmanı var, diğer branşlarda da eksiklikler mevcut. Aylarca Kütahya’da bir tek kadın doğum uzmanı mevcuttur” diye konuştu.

    Kasap, yapım aşamasındaki Kütahya Şehir Hastanesi inşaatının durduğunu ileri sürdü. Kasap, Kütahya’ya Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin kurulduğunu ancak, bölgede bir Tıp Fakültesi Hastanesi’nin olmadığını ifade etti. Milletvekili Kasap, “Başta Kütahya’da sağlık hizmeti alanında yaşanan sorunları ve güncel konuları paylaşmak için Sağlık Bakanının dan randevu istedik, ancak bir buçuk aydır Sağlık Bakanlığı randevu talebimize cevap vermedi. Kütahya’nın sağlık alanında yaşadığı sorunların çözümü için mücadele etmeye devam edeceğimi tüm Kütahyalı vatandaşlarımın bilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

  • TSO Başkanı Erkoç, iddialar ile ilgili açıklama yaptı

    Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, yazılı bir basın açıklaması yaparak TSO üzerinde algı operasyonu yapıldığını söyledi.

    TSO’ya çamur at izi kalsın mantığıyla saldırıldığını belirten Erkoç, bu kişilerin emellerine ulaşamayacağını ifade etti. TSO’ya saldıran kişilerin samimi olmadığını ifade eden Erkoç, “Son dönemlerde art niyetli, çamur at izi kalsın mantığı çerçevesinde Malatya Ticaret ve Sanayi Odası hakkında olumsuz bir algı operasyonu başlatılmıştır. Bu algı operasyonu bir önceki seçim dönemi olan 2013’ten beri zaman zaman devreye sokulmaktadır. Artık mahkeme dosyalarına giren itirafnamelerden de görülecektir ki, FETÖ silahlı terör örgütünün Türkiye’de ilk ele geçirmek istediği Ticaret ve Sanayi Odası, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası olmuştur. Ama başaramadılar. O dönem Malatya’nın bu değerini FETÖ’nün ele geçirmemesi için vermiş olduğumuz mücadelede yanımızda olmayanların, karşı duruş gösteremeyenlerin birilerinin bugün çıkıp konuşmaları samimi değildir. Çünkü hiç bir dönem samimi olmadılar. Malatya’mızın değerlerinden olan Ticaret ve Sanayi Odası’nı küçük düşürmek, burada görev yapan insanların şahsiyetiyle uğraşmak kimsenin başarabileceği bir şey değildir. Bu saatten sonra da emellerine ulaşamayacaktır” dedi.

    “İdaresi ve yönetimiyle her şeyi ile şeffaftır”

    TSO’nun idaresi ve yönetimiyle şeffaf olduğunu da belirten Erkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Malatya Ticaret ve Sanayi Odası idaresi ve yönetimiyle her şeyi ile şeffaftır. Veremeyecek ve verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Ancak, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası üzerinden hesap yapanlarında oyunlarını dün olduğu gibi bugünde bozacağız. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, Malatya hassasiyeti olan herkesin ve her kesimin ortak değeri olmayı sürdürecektir.”

    “Kayısının tanıtımını yapmak suç mu”

    Erkoç, hediyelik kayısı gönderme konusuna da değinerek, olayın iç yüzünü paylaştı. Erkoç, “Son günlerde Malatya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 2017 yılında aldığı hediyelik kayısı ile ilgili olarak yapılan eleştiriden öte iftiraya dayalı iddia sahipleri ve bu iddiaya sahip çıkan bazı gruplar mal bulmuş mağribi gibi iftiraya ortak olmuşlardır. Olay şudur, kayısı başkenti olan Malatya’da Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın hediyelik kayısı göndermesi ve resmi programlarda, fuarlarda tanıtım ve reklam için kayısı dağıtmasından daha doğal bir şey olamaz. Bu Ticaret ve Sanayi Odası’nın Malatyalı kayısı üreticisine karşı bir görevidir. 2017 yılında sadece Ankara’da Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nde 10 bin TL tutarında kuru kayısı dağıtımı yapılmıştır, yapmamamız mı gerekiyordu, kayısının tanıtımını yapmak suç mu. Yine Ankara’da Malatya Tanıtım Günlerinde kuru kayısı dağıtımı yaptık, yapmamamız mı gerekiyordu. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası olarak Türkiye’de tarım ürünü dalında ikincisi olan AB Kayısı Coğrafi İşaret Belgesini aldık, o belge törenin de kayısı dağıtımı yaptık, yapmamamız mı gerekiyordu” ifadelerini kullandı.

    “Kendi kuruşumuzdan bin kat daha değerli ve kutsal görüyoruz”

    Oda’nın her kuruşunun kendi kuruşlarından bin kat daha değerli olduğunu belirten Erkoç, “Malatya ekonomisinin lokomotifi olan kayısının tanıtımı Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın görevidir. Gönderilen ve sunulan 1 yıllık kayısı tutarı 45 bin TL’dir. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası için lafı bile edilemeyecek bir tutardır. Oda’dan gönderilen kayısılardan daha fazlasını ihracatçılarımızda ücretsiz temin edilerek gönderdik. İhracatçılarımıza teşekkür ediyorum. Biz hediyelik kayısı göndermeye, resmi programlarda kuru kayısı dağıtımı yapmayı sürdüreceğiz. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası için telaffuz edilen rakam, birçok işletme ve kurumun kuru kayısı için ayırdığı bütçeden daha düşüktür. İddia sahipleri merak etmesin buranın kuruşunu, kendi kuruşumuzdan bin kat daha değerli ve kutsal görüyoruz. Yine bu arkadaşımız odanın 2 milyon TL ’sinin bankalarda olduğunu bu paranın yarısının bizim gruplara dağıtın dedi. Bu 2 milyon TL’nin, 1milyon 898 bin TL’si personel giderlerine ödenecek. İddiayı kamuoyu gündemine taşıyan şahsın, aslında Hesap İnceleme Komisyonu Üyesi olduğu ve tüm hesapları onaylayarak imzaladığını da kamuoyunun bilgisine sunuyorum. Hem hesabı doğru diye imzalayıp, ardından olumsuzluk varmış gibi bunu gündeme getirmek nasıl bir kişilik sonucu olabilir? Hesaplarımız her zaman denetime açık olduğu gibi bundan sonrada denetime açıktır. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, 1 milyon TL ile binaya başlamış ve bugün bölgenin en büyük ve modern hizmet binasını Malatya’ya kazandırmıştır. Bütçeden tasarruf edilerek bu bina Malatya’ya kazandırılmıştır” şeklinde konuştu.

    “4 yıldan beri 1 tane bile yazılı önergesi bulunmamaktadır”

    Erkoç, iddiaların sahibi meclis üyesinin mecliste 4 yıldır soru önergesinin dahi bulunmadığı paylaşarak, sözlerine şöyle devam etti:

    “Kamuoyunu asılsız iddialarla meşgul eden meclis üyesinin görev yapmış olduğu 4 yıldan beri 1 tane bile yazılı önergesi bulunmamaktadır. Ancak bu arkadaşımız Meclis Toplantılarında dilek ve temenniler bölümünde kamudan alacakları sürekli dile getirmiştir. Dile getirilen hususlar yönetimimiz tarafından Bakanlarımıza ve gerekli mercilere iletilmiş ve takibi de yapılmıştır. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi, Malatya ile ilgili her konunun rahatlıkla konuşulduğu ve tartışıldığı bir ortamdır. Son Meclis toplantımızın bitiminden sonra hiç istemediğimiz bir tartışma ile gündeme gelmiş olmasından en çok bizler rahatsız olduk. Programlı ve planlı olarak Odayı yıpratma konusundaki algı operasyonunun bir devamı olarak yaşanılan olay da Meclis toplantısının bitimi sonrasında birileri salonun içerde provokatörlük yaparken, yine birileri ise salon dışında “Hasan Başkana saldırıyorlar” diyerek, aynı provokatörlüğü sürdürmüşlerdir. Arkadaşlarımızı bilinçli bir şekilde olayın içine çekmeye çalışmışlardır. Meclis Salonunda sabit bulunan güvenlik kamerasının kayıtları her şeyi açık ve net olarak göstermektedir. O kayıtlarda kimlerin tartışma ortamını başlattığı ve kimlerin hakarete varan sözlerle insanları tahrik ederek üzerlerine çektiği açık ve net olarak görünmektedir.”

    “Video kayıtlarını Malatya kamuoyunun takdirine sunuyorum”

    Kavgayı çıkaran tarafın kendileri olduğunu ve kavga kayıtlarını basınla paylaştıklarını da belirten Erkoç, “Meclis üyelerinin bir başkana el kol hareketlerini gelip orada şahsıma karşı sergilemesi ise tasvip edilecek ve kabul edilecek bir durum değildir. Kamuoyunda kendilerini mağdur gösterenlerin aslında kavgayı çıkartan taraf olduğu açık ve net olarak ortadadır. Hiçbir şeyi kamuoyundan saklamadığımız gibi video kayıtlarını da basın mensupları aracılığı ile Malatya kamuoyunun takdirine sunuyorum. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’na yakışmayan bir olaydır. Elbette ki kınıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Gülünç olduğu kadarda düşündürücü bir noktadır”

    Malatya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ile ilgili iddialara da değinen Erkoç, “Malatya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin köylü üreticilerine dağıtmak üzere bağışlamış olduğumuz 4 bin 200 TL’lik Koyun Kırpma Makinelerinin gündeme getirilmesi ise gülünç olduğu kadarda düşündürücü bir noktadır. Bu durum üretimi bilmeyenlerin öküzün altında buzağı aramasıdır. Köylüye ve üretim yapmak isteyenlere destek olmamız neden birilerini rahatsız ediyor, bununda takdiri kamuoyuna bırakıyoruz” dedi.

    “Yardım paketi dağıtılanların isim listesi odamızda mevcuttur”

    Yardım amaçlı dağıtılan gıda paketi alanların listelerinin odada mevcut olduğunu belirten Erkoç, konuyla ilgili şunları söyledi:

    “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden her Ramazan ayında yardım amaçlı olarak bir bütçe verilmekte ve bu bütçeye bizde Oda olarak katkı sunarak yardıma muhtaç insanlara ulaştırılmaktadır. Gıda paketleri, firmalardan alınan teklifler üzerinden yapılmaktadır. Teklifler birden fazla firmadan alınmıştır. Firma bu yardım paketlerini isim, soyadı, cep telefonu ve imza karşılığında kendi marketlerinde yardıma muhtaç kişilere 1 paket olarak teslim etmiştir. Yardım paketi dağıtılanların isim listesi odamızda mevcuttur. İsteyenler görebilir.”

    “ABİGEM’de bir kişi istihdam edilmektedir”

    Başkan Erkoç, ABİGEM ile ilgili ileri sürülen iddiayı da yanıtlayarak, “Odalar birliği tarafından ABİGEM günün şartları ve ihtiyacına göre kurulmuştur. O dönem önemli çalışmalar yapılmış ve Malatya ekonomisine ciddi katkı sağlamıştır. Şuanda ABİGEM’de bir kişi istihdam edilmektedir. ABİGEM’in ortakları arasında Oda’mız ile birlikte Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Borsası, İnönü Üniversitesi, 1. ve 2. OSB’ler bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.

    “Hiçbir gruba yönelik şiddet, hakaret ve küfür dilini kullanmadık”

    Hiçbir zaman kavgadan ve şiddetten yana olmadıklarını belirten Erkoç, “Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nda ilk kez seçim süreci yaşanmıyor. Burası Malatya’nın değerli tüccar, esnaf ve sanayicisinin kurumudur. Ben ve arkadaşlarım hiçbir dönem şiddet ve kavgadan yana olmadık. Hiç kimseye ve hiçbir gruba yönelik şiddet, hakaret ve küfür dilini kullanmadık, bize de yakışmaz. Seçimler yasalara göre yapılmaktadır. Her şey yasanın çizmiş olduğu çerçeve içinde yapılmaktadır. Biz seçmen listelerini bakanlığın veri tabanında alıyoruz. Ve müdahale edilme şansı kesinlikle yoktur. Taraflara verilen liste ile Seçim Kurulu’na verilen listeler arasında hiçbir değişiklik olmamaktadır. Seçim listeleri için Genel Sekreterimize sordum. 01-30 Eylül 2017 tarihleri arasında taraflara teslim ettiğimiz listeler ile seçim kuruluna verdiğimiz listeler arasında 1 kişi dahi değişmiş ise ben Genel Sekreterlik görevinde istifa ederim dedi. 100 TL karşılığın da bu listeleri 103 kişiye verilmiştir. Yani listeler hiç kimseden saklanmamıştır. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi olarak şimdiye kadar hep yapıcı ve hoşgörüyle olaylara yaklaştık. Bundan sonrada aynı noktada olacağız. Ancak; planlı ve programlı olarak yürütülen algı operasyonunu perde arkasında ve perde önünde yürütenler bu gibi polemiklere Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nı alet edemeyeceklerdir” diye konuştu.

  • Başkan Çerçi’nin avukatından o iddialar hakkında açıklama

    Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi, ulusal bir gazetede yayınlanan “AKP’li başkanlar silah zoruyla adam kaçırdı” başlıklı habere ilişkin avukatı Canadar Arslan aracılığıyla yazılı açıklamada bulundu.

    Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi ve Saruhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Yaralı’nın ‘Silah zoruyla adam kaçırdı’ iddialarına Başkan Çerçi’nin avukatı Canadar Arslan yazılı bir açıklamayla cevap vererek iddiaları yalanladı. Av. Arslan iddiaların sahibi ve iddiaları yayınlayan basın yayın organları hakkında da yarın şikayet haklarını kullanacaklarını açıkladı.

    Arslan yaptığı yazılı açıklamada, “Müvekkilim Dr. Mehmet Çerçi, AK Parti il Başkanlığı, 22. ve 23. Dönem AK Parti Manisa Milletvekilliği yapmış ve şu anda da Yunusemre Belediye Başkanlığı görevini yürütmektedir. Kendisi, yaptığı hizmet ve yürüttüğü projelerle birçok kuruluştan ödül alan, belediyecilik anlamında örnek gösterilen ve vatandaşlar tarafından da çok takdir gören, sevilen bir başkandır. Basına yansıyan iftiranın sahibi Suat Diktaş ise, askeri personel olarak görev yaparken referansları aracılığıyla Manisa’daki belediyelere kurumlararası geçiş talebinde bulunmuş. Yunusemre Belediyesi bu talebi olumsuz cevaplamış ancak Saruhanlı Belediyesi kişinin kendi kurumuna geçişine onay vermiştir. 2015 yılında Saruhanlı Belediyesinde göreve başlayan şahıs, başkan yardımcılığı görevine getirildikten sonra FETÖ/PDY terör örgütüne iltisakı ve irtibatı olduğu gerekçesiyle KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiştir. Daha sonra kamu görevine iade edildiği ancak, belediye başkanı tarafından tekrar yardımcılık görevi verilmediği, müdürlüğe atandığı gerekçesiyle kendi kurumu hakkında iftira ve karalama çabası yürütmüştür. Kamuya iadesinden sonra aktif görev yapmadığı, sürekli sağlık sorunlarını gerekçe göstererek rapor aldığı ve bu süreçte Yunusemre Belediyesine geçiş ve başkan yardımcılığı görevi talebini kişiler aracılığıyla yenilemiş ancak talebine olumsuz cevap verilmiştir. Bunun üzerine şahsın, Yunusemre Belediyesinin birimlerine sürekli geldiği, buralarda belediye hakkında sorular sorduğu, bilgi ve belge toplamaya çalıştığı, belediyedeki idarecileri karaladığı ve belediye başkanı hakkında kumpas çalışmaları yürüttüğü; elde ettiği sözde bilgi ve belgeleri bazı siyasilerle ve milletvekilleri ile paylaştığı bilgisi müvekkilimin kulağına gelmiştir” dedi.

    “İthamlar asılsız ve iftiradır”

    Müvekkili olan Başkan Çerçi’nin belediyenin birimlerini ziyareti esnasında Çocuk Kültür Merkezi’nde iddia sahibi şahısla karşılaştığını ve kendisiyle görüşme talebini ilettiğini kaydeden Arslan şunları kaydetti:

    “Davet üzerine kendisi yine belediyemizin diğer bir biriminde görüşmeye gelmiş, görüşmeye çalıştığı Belediye Başkanı Hüseyin Yaralı da bu görüşmeye sonradan katılmıştır. Görüşme karşılıklı sohbet içerisinde geçmiştir. Olay bundan ibarettir. Müvekkilim hakkında basında yer alan ithamlar gerçek dışıdır, asılsızdır, iftiradır. Bu şahsın yaptıkları ile ilgili Manisa Valiliği, İl OHAL Bürosuna 02.11.2017 tarihli başvurumuz vardır. Bu başvurunun konusu, şahsın belediye hakkında yaptığı keşif, bilgi ve belge toplama gayretinin FETÖ/PDY terör örgütü bağlantılı bir araştırma ve kumpas çalışması olup olmadığının soruşturulması talebidir. İddia edilen konuların muhatabı adli makamlar olmasına rağmen şahsın konuyu adliyeye taşımak yerine ısrarla siyasilere ve basına malzeme yapmaya çalışmasını, müvekkilim üzerinden AK Parti’yi yıpratma çabası olarak görmekteyiz. Bu iftiralarla ilgili; iftira sahibi kişi ile bu iftiraları tarafımızdan bilgi almadan yayınlayan ve müvekkilimi töhmet altında bırakan basın yayın organları hakkında şikayet hakkımız yarın kullanılacaktır.”

  • Kadın dernek başkanının kaçırılıp darp edildiği olayda yeni iddialar

    Gaziantep’te yaşam koçluğu yapan Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Başkanı Sevilay Kale Çete’nin kaçırılması olayında zanlılar tarafından yeni iddialar ortaya atıldı.

    Gaziantep’te dün meydana gelen olayda, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Başkanı Sevilay Kale Çete’nin yaşam danışmanlığı yaptığı iş yerini basan A.K. ve yanında bulunan 3 kişi tarafından araca bindirilerek kaçırıldığı ileri sürülmüştü. Darp edildiği de iddia edilen Çete, bir süre sonra ise ticari taksi ile Şehitkamil Devlet Hastanesi’ne gönderilmişti. Olayın ardından A.K. ve biri kadın 3 yakını gözaltına alınmıştı

    Çete’nin avukatından kadına şiddet iddiası

    Avukat Nesrin Tuncer, Çete’nin şiddet gören bir kadını zanlılar A.K. ve yanındaki şahısların elinden kurtarması nedeniyle kaçırılarak, şiddete maruz bırakıldığını söylemişti.

    Zanlılardan Çete’ye ve ailesine tepki

    Sorguları tamamlanan A.K. ve 2 yakını, ifadelerinin ardından adli makamlara sevk edildi. Adliye öncesi sağlık raporu için Şehitkamil Devlet Hastanesi’ne götürülen A.K. ve yakınları, gasp iddialarını kabul etmedi. Gözaltındaki A.K. ve yakınları, Sevilay Kale Çete ve oğluna tepki gösterdi. Tehditler savuran zanlılar, Çete’nin çocuklarını kaçırdığını iddia ederek, “Benzin döker yakarım kendini teslim etsin yeğenlerimi benim. Kadın kolları başkanı çocuğumuzu kaçırdı. Oğlu namussuzluk edip, gelinimiz ile birlikte oldu. Namussuzluk olayı vardır. Bunları yazın. Çocuklarımızı teslim etsinler yoksa ikisini birden öldüreceğiz. Sevilay Çete, ele başları, baş düşmanımız. Hem gasp edip namusumuza el koydular hem malımıza hem canımıza” dedi.

    Zanlılar sağlık raporunun ardından Gaziantep Adliyesine götürüldü.

  • Kendini patlatan DEAŞ’lının eşinden çarpıcı iddialar

    Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne bombalı araçla yapılan ve 3 polisin şehit olduğu olayla ilgili davanın duruşması 3’üncü gününde de devam etti. Polis operasyonu sırasında kendisini patlatan terör örgütü DEAŞ üyesi Yunus Durmaz’ın eşi savunma yaptı.

    Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve aralarında 19 Mayıs 2016 tarihinde evine yapılan operasyonda kendisini patlatarak 3 polisin yaralanmasına neden olan Yunus Durmaz’ın eşi Nesibe Durmaz ile kardeşi Hacı Ali Durmaz’ın da bulunduğu 60’ı tutuklu 110 sanıklı duruşma bugün de devam etti. Patlama sonrası tutuklanan ve hakkında “Örgüt üyeliği, patlayıcı madde bulundurma ve tasarlayarak 3 kişiyi öldürmeye teşebbüs’’ suçlarından açılan kamu davası nedeniyle 15 aydır tutuklu bulunan canlı bomba Yunus Durmaz’ın eşi Nesibe Durmaz hakim karşısına çıktı. Savunmasında hakkındaki suçlamaları reddeden Durmaz, DEAŞ terör örgütü ile bir bağlantısının olmadığını, canlı bomba olarak kendisini patlatan Yunus Durmaz’ın da örgütle bağının olduğunu bilmediğini söyledi.

    “Eşimin DEAŞ’lı olduğunu bilmiyordum’’

    Savunmasında kimseyi öldürmeye teşebbüs etmediğini öne süren Nesibe Durmaz, “ Eşim Yunus Durmaz’ın DEAŞ ile olan bağını bilmiyordum. Eşim zaman zaman şehir dışına çalışmaya gittiğini söylerdi. 5-6 ay sonra gelirdi. Bu süre zarfında her ay evimin kapısından bir zarf ile 600 TL para içeri atılırdı. Evde patlayıcı madde olduğunu da hiç görmedim. 6 yıllık evliydik, eşimde hiç bu tür konulara rastlamadım’’ dedi.

    “Eşim beni sürekli döverdi’’

    Eşi ile arasında sürekli tartışma yaşadıklarını belirten Nesibe Durmaz, “Ben zaman zaman şüphelensem de eşime bu konularda bir şey soramazdım. Sorduğum zaman beni bozar atardı, hatta döverdi. Ben kendisini terk edip gideceğimi söylediğim zaman da bana “Çocuklarımı senden alırım ve gelinlikle çıktığın babanın evine kefeninle dönersin’’ diyordu. Evimde tv, radyo yok, cep telefonu kullanmıyorum. Kahin değilim eşimin nelere bulaştığını bilemem” diye konuştu.

    Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 60’ı tutuklu 110 sanığın duruşması savunma yapmayan sanıkların dinlenmesi ve avukatların savunması için yarına ertelendi.

    Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne 1 Mayıs 2016’da bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 3 polis şehit olmuş, aralarında polislerin de bulunduğu 34 kişi yaralanmıştı.