Etiket: İddia

  • Akrabaları tarafından kaynar suyla yakıldığını iddia etti

    Akrabaları tarafından kaynar suyla yakıldığını iddia etti

    Iğdır’da iddiaya göre bir kişi, akrabaları tarafından kaynar suyla yakıldı. Konuyla ilgili gözaltına alınan iki kişi serbest bırakılırken, vücudunda ikinci ve üçüncü derecede yanıklar oluşan şahıs ise Erzurum Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı.

    Alınan bilgilere göre olay, iki hafta önce Iğdır merkeze bağlı Kasımcan köyünde meydana geldi. İddiaya göre Bülent Kılıç, ahırda hayvanlarıyla ilgilendiği esnada akrabası C.K. kendisini arayarak görüşmek istedi. Eve gelen C.K. ve Bülent Kılıç arasında tartışma çıktı. Bağrışma sesine gelen Kılıç’ın eşi ve çocukları C.K.’yi zorlukla sakinleştirdi. Olaydan bir saat sonra kayınpederi Ö.Y. tarafından Bülent Kılıç eve çağrıldı. Eşi ve çocuklarıyla kayınpederinin evine giden Bülent Kılıç, iddiaya göre evde konuştukları sırada C.K. ve Ö.Y. tarafından soba üzerindeki kaynar su başından aşağıya dökülerek yakıldı. Eşi ve çocuklarının yanında kaynar suyla yakılan Kılıç, Iğdır Devlet Hastanesinde yapılan ilk müdahalenin ardından Erzurum Şehir Hastanesine sevk edildi. Yanık Ünitesi bölümünde tedavi altına alınan Kılıç’ın vücudunun çeşitli yerlerinde 2 ve 3. derece yanıklar oluştu.

    “İftiraya kurban gittim ölüm kurtuluştu benim için”

    Yaşadıklarını anlatan 45 yaşındaki Bülent Kılıç, “Evimde hayvanlara bakıyordum. Eve geldikten 20 dakika sonra C.K. bana telefon açtı, geliyorum görüşelim dedi. Hiçbir şey anlamadan boğazıma bıçağı dayadı. Eşim ve çocuklarım geldi, bizi ayırdılar. 1 saat sonra Ö.Y. beni görüşmek için evine çağırdı gittim. Eşim ve çocuklarım da benimle geldiler. Konuşurken bir anda C.K. boğazıma sarıldı, Ö.Y. de sobanın üzerindeki kaynar su dolu güğümü kafamdan aşağıya döktü. Bana aile arasında bir konuda iftira attılar. Güya ben C.K.’nın eşinin numarasını istemişim. Benim ona mesaj atarak rahatsız ettiğimi söylediler. Ben onu yapmışsam bu yapılan bana az bile. Köydeki herkese sorabilirler. Başımdan karnıma kadar yandım. Ölsem bundan iyiydi. İftiraya kurban gittim ölüm kurtuluştu benim için” şeklinde konuştu.

    Öte yandan, konuyla ilgili gözaltına alınan C.K. ve Ö.Y. verdiği ifadede olay günü Bülent Kılıç’ın yanına gidip görüştükten sonra kayınpederi Ö.Y.’nin evine gittiklerini söyledi. C.K. ifadesinin devamında Bülent Kılıç’a eşine neden mesaj atıp rahatsız ettiğini sorduğunu ve o sırada mutfağa sıcak su götürmek için sobanın üzerinden aldığı güğümü götürdüğü esnada ayağının takılması sonucu güğümün Bülent Kılıç’ın üstüne döküldüğünü belirtti.

    Iğdır Emniyet Müdürlüğünde ifadeleri alınan C.K. ve Ö.Y. serbest bırakıldı.

  • ABD Başkan Yardımcısı Pence’in Biden’ın yemin törenine katılacağı iddia edildi

    ABD Başkan Yardımcısı Pence’in Biden’ın yemin törenine katılacağı iddia edildi

    ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in ABD’nin seçilmiş Başkanı Joe Biden’ın 20 Ocak’taki yemin törenine katılacağı iddia edildi.

    ABD’de Başkan Donald Trump destekçilerinin 6 Ocak’ta Kongre Binası’nı basmasının ardından başlayan siyasi kriz devam ederken, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence hakkında sürpriz bir iddia ortaya atıldı. Pence’in ABD’nin seçilmiş Başkanı Joe Biden’ın 20 Ocak’taki yemin törenine katılacağı iddia edildi.

    ABD medyasında yer alan haberlerde, Pence’in Biden’ın yemin törenine katılmayı planladığı ancak davet beklediği öne sürüldü.

    Biden ise cuma günü gerçekleştirdiği basın toplantısında, Trump’ın Kongre’deki başkanlık oylamasını engellemesi baskısına karşı duran Pence’in yemin töreninde bulunmasından mutluluk duyacağını dile getirerek, “Hoş karşılanır. Bir yönetim değişikliğinin nasıl sürdürülmesi gerektiğine dair tarihsel emsallere bağlı kalabilmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Ve bu yüzden Başkan Yardımcısı Mike gelebilir. Onu orada görmekten ve geçiş sürecinde ilerlemekten onur duyarız” ifadelerini kullanmıştı.

    Trump’ın yemin törenine katılmayacağını açıklamasına ise Biden, “Onunla aynı fikirde olduğum birkaç konudan biri” demişti.

  • Başkent’te zehirlendikleri iddia edilen 6 köpek ölüsü bulundu

    Başkent’te zehirlendikleri iddia edilen 6 köpek ölüsü bulundu

    Ankara’nın Çankaya ilçesinde zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilen boş bir alanda 6 köpek bulundu. Donmak üzere olan 4 yavru köpeği hayvanseverler son anda kurtardı.

    Olay, Ankara’nın Çankaya ilçesi Eymir Gölü yakınlarında meydana geldi. Akşam saatlerinde Eymir Gölü yakınındaki bahçesine gelen Güven Ateş, köpeklerine seslenerek her zaman ki gibi beslemek istedi. Köpeklerin gelmediğini fark eden hayvansever Ateş, durumdan şüphelendi. Orada bulunan başka bir hayvansever Eymir Gölü yakınlarında köpek ölülerine rastladığını söyledi. Olay yerine giden Ateş ve hayvansever vatandaş 6 köpeğin ölüsünü yerde buldu. Hayvanların cansız bedenlerini inceleyen Ateş, köpeklerin ağızlarından gelen kan ve köpükleri gördü. Ateş, durumu polis, belediye ekiplerine ve hayvanseverlere haber verdi. Olay yerine gelen hayvanseverler gözyaşlarına boğulurken, ölen köpeklerden birinin 4 yavrusu, eski kanalizasyon borusu içinde canlı olarak buldu. Köpekleri hemen kendi otomobiline alan hayvansever bir vatandaş yavruları kendi eliyle ısıttı. İhbar üzerine alana gelen Emniyet Genel Müdürlüğü Çevre, Doğa, Hayvan Koruma Şube Müdürlüğü ekipleri ile Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleri incelemede bulundu. Zehirlenen hayvanlar, belediye yetkililerince alandan toplandı. Kesin ölüm nedenleri, hayvanların ölüleri üzerinde yapılacak incelemeler sonucu belli olacak.

    2 köpeği öldürülen hayvansever Güven Ateş, “Burada normalde baya köpek vardı. Gönüllü besleyiciler var bende burada besliyorum. Ölenlerin 2’si benim köpeğimdi. Ben akşam 04.30 gibi geldim. Normalde ben geldiğim zaman yanıma gelirlerdi beslenmeye oyun oynamaya ama bugün gelmediler. Seslendim 2 köpeğimde gelmedi. Bunda bir gariplik var dedik. Normalde gelmeleri lazımdı köpek bizi karşılardı. Aziz abim dedi ki ben şurada konuşurken 2 tane köpek cesedi gördüm. O zaman eyvah dedim. Geldik baktık ki benim köpeklerim. Cesetlerini bulduk maalesef. Kanalın içinde bir köpek yeni doğurmuş, yavrularına kavuşamadan ölmüş köpek. Yavru köpekler anne der gibi ağlıyorlardı. Bir doktor arkadaşımız vardı. Ağızlarından köpükler akarak ölmüş. Doktor arkadaşımız kesinlikle bunlar zehirlenmiş dedi. Yüzde yüz zehirlenme olabilir” diye konuştu.

  • Hakime hakaret ettiği iddia edilen Nagehan Alçı’nın yargılanmasına başlandı

    Hakime hakaret ettiği iddia edilen Nagehan Alçı’nın yargılanmasına başlandı

    İstanbul Adalet Sarayı’nda görevli hakim Hakkı Yalçınkaya’nın kendisine hakaret ettiği iddiasıyla şikayetçi olduğu gazeteci Nagehan Alçı Kütahyalı’nın yargılanmasına başlandı. Duruşmada şikayetçi olduğunu belirten hakim, “Öldüğümde arkamdan Hrant Dink katillerinden biri yorumunun olmasını istemiyorum. Sanığın savcılıkça korunduğunu düşünüyorum” dedi.

    İstanbul Adalet Sarayı’nda görevli hakim Hakkı Yalçınkaya, gazeteci Nagehan Alçı Kütahyalı’nın bir yazısında, “Hrant Dink’i ölüme götüren o malum kararı veren hakim Hakkı Yalçınkaya Çağlayan Adliyesi’nde hala asliye ceza hakimi olarak görev yapıyor” dediği için şikayetçi olmuştu. Hakim Yalçınkaya’nın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Nagehan Alçı Kütahyalı hakkında dava açılmıştı. Nagehan Alçı Kütahyalı’nın, ‘sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret’ suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada müşteki hakim Hakkı Yalçın Kaya ile tarafların avukatları hazır bulunurken, tutuksuz sanık Nagehan Alçı Kütahyalı duruşmaya katılmadı.

    “İğrenç kararları veren hakimlerle eş düzeyde gösterildim”

    Duruşmada tutuksuz sanık Nagehan Alçı Kütahyalı’dan şikayetçi olduğunu belirten müşteki hakim Hakkı Yalçınkaya, “Hakimlik görevim sebebiyle iğrenç karar veren, insan haklarına önem vermeyen, işkencecileri koruyan hakim ve eş düzeyde bir yargı mensubu olarak gösterildim. Hrant Dink’in öldürüldüğü tarihte Malatya İcra Mahkemesi hakimi olduğum halede FETÖ’cü basın tarafından günlerce hedef gösterildiğim için aynı düşüncelerin devamı ve etkisiyle sanığın tarafıma hakaret ettiğini virüs tatilinde internetten yaptığım kontrolde tesadüfen öğrendim” diye konuştu.

    “Vicdanım el vermiyor”

    Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görevli olduğu esnada Silivri Cezaevinde görülen davadaki hukuksuzlukları ve Türk mitolojisinin kirletilmesine yönelik bir dava konusunda karar yazdığını belirten müşteki hakim Yalçınkaya, “Karar yazdığım için Yargıtay’da çok defa yargılandım, beraat ettim. Aslında Türkiye’mizde ne basının ne mahkemelerin böyle söylemlerle muhatap olmasına vicdanım el vermiyor. Öldüğümde arkamdan Hrant Dink katillerinden biri yorumunun olmasını istemiyorum” şeklinde konuştu.

    “Sanığın savcılıkça korunduğunu düşünüyorum”

    Ermeni tarihini çok defa okuduğunu söyleyen müşteki hakim Yalçınkaya, “Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görev yaptığım dönemde Mezopotamya’da yaşayan insanların tarihini pek çok kez okudum. Ermeni insanlarla herhangi bir sorunum yoktur. Türk ulusunu çok seviyorum. Sanığın zorla getirilmesini talep ediyorum. Sanığın savcılıkça korunduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, eksik hususların giderilmesini ve katılma talebinin kabul edilmesini talep etti. Sanık hakkındaki aleyhe beyanları kabul etmediklerini dile getiren avukatı, kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığını, ifadelerin basın özgürlüğü kapsamında kaldığını ve sanığın bir sonraki celse duruşmaya katılacağını kaydetti. Mahkeme, sanığın bir sonraki celse hazır edilmesi için süre verdi. Katılma talebinin sanığın savunmasının alınmasının ardından değerlendirilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

    İddianameden

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Nagehan Alçı Kütahyalı ‘şüpheli’, hakim Hakkı Yalçınkaya ‘müşteki’ olarak yer aldı. Müştekinin şikayet dilekçesine yer verilen iddianamede, şüpheli Nagehan Alçı Kütahyalı’nın internet ortamında da bulunan yazısında Hrant Dink’in ölümüne neden olduğu yönünde iddialarda bulunduğu, Hrant Dink’in öldürüldüğü tarihte başka bir şehirde çalıştığı, bahse konu yazının hakaret ve iftira içerikli olduğu, kendisinin terör örgütlerine hedef gösterildiği kaydedildi.

    Şüpheli Nagehan Alçı Kütahyalı tarafından 15 Haziran 2018’de kaleme alınan köşe yazısına yer verilen iddianamede, “Maalesef bugün hala birey haklarını önemsemeyen hakim-savcı zihniyeti var. Yer yer hükümranlığını sürdürüyor. Sadece İzmir’deki hakim değil, mesela Çağlayan Adliyesi’nde hala, Hrant Dink ve oğlu Arat Dink’i sadece Ermeni oldukları için mahkum eden ve Hrant Dink’i ölüme götüren o malum kararı veren hakim Hakkı Yalçınkaya asliye ceza hakimi olarak görev yapıyor. Bu hukuksuz zihniyetteki yargı personeliyle ilgili gereken süreçlerin işletilmesi için HSK çok önemli bir kurum. Hakimler ve savcılar her siyasi görüşten olabilirler, yeter ki sadece hukuka bağlı ve tarafsız olsunlar” denildi.

    Şüphelinin ifadelerinin müştekinin onur ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde olduğunun belirtildiği iddianamede, ‘sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret’ suçundan 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

  • Hastanede hayatını kaybeden şahsa 3 saat boyunca müdahale edilmediği iddia edildi

    Hastanede hayatını kaybeden şahsa 3 saat boyunca müdahale edilmediği iddia edildi

    Rize’de kayalıklarda baygın halde bulunan şahıs, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Ailesi, yaşlı adamın hastanede 3 saat bekletildiğini ve bu süre zarfında kendisine müdahalede bulunulmadığını iddia etti.

    Olay, Derepazarı ilçesi sahilinde meydana geldi. Evden balık tutmak için çıktığı öğrenilen 64 yaşındaki Kazım Metin, sahilde gezenler tarafından baygın halde bulundu. Durum hemen sağlık ekiplerine bildirildi. Olay yerine gelen 112 Acil Servis ekibi, Kazım Metin’i Rize Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Ailesinin iddiasına göre, hastanede 3 saat bekletilen ve bu süre zarfında kendisine hiçbir müdahalede bulunulmayan şahıs hayatını kaybetti.

    “16.00’da hastaneye giren insana 19.00’a kadar hiçbir müdahale yapılmamış”

    Olayla ilgili konuşan Adem Metin, “Babam 14.00 sularında evden ‘balığa gidiyorum’ diyerek çıktı. O süreçte evde yemek hazırlanıyor, saat 15.00’ten sonra benim eşim sürekli babamı arıyor. Durmadan babamı arayınca biz de şüpheleniyoruz ‘bir şey mi oldu’ diye. Orada görenler ambulansı aramış. Ambulans gelince babamı oradan alıyorlar” dedi. Babasının saat 16.00 sıralarında hastaneye giriş yaptığını ileri süren Adem Metin, “Sadece bir serum yapmışlar, ondan önce de tomografi ve bir kan tahlili aldılar. Biz bu süre zaafında sürekli arıyoruz ama telefona kimse bakmıyor. En son müşahededeki insanlar rahatsız oluyor ve hemşireye ‘Şu adamın telefonuna bir bakın’ diyorlar. O an saat 19.00’a geliyordu. Yani 16.00’da giren bir insana o saate kadar hiçbir müdahale yapılmamıştı” şeklinde konuştu.

    “Hepsinden şikayetçi olacağım”

    Sorumlulardan şikayetçi olduklarını ve davanın takipçisi olacaklarını sözlerine ekleyen Adem Metin, “Beyne anjiyo yapılması için RTEÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirdiğimiz zaman oradaki doktorlar çok geç kalınmış olunduğunu söyledi. Zamanında müdahale edilseydi çok daha farklı şeyler olurdu. Hepsinden şikayetçi olacağım. Bizim canımız yandı” ifadelerini kullandı.

    “İhmal var, sorumlusu cezasını çekmeli”

    Amaçlarının böyle bir olayın bir daha yaşanmaması olduğunu ve ihmalin sorumlularının cezasını çekmesini istediğini dile getiren Kazım Metin’in yeğeni Hüseyin Sabuncu ise, “Burada derdimiz sağlıkçıları kötülemek değil. Süreci zaten biliyoruz, sağlıkçıların neler çektiğini zaten biliyoruz. Ama burada bir ihmal var ve bu ihmali kim yapmışsa cezasını çekecek. Biz burada acı çekiyoruz, hepimizin başına gelebilir. Herkesin bir empati yapmasını bekliyoruz. Bizim derdimiz, bizim başımıza gelen bir başkasının başına gelemesin. Burada ihmal var ve bu ihmalin sorumlusu kimse cezasını çeksin” diye konuştu.