Etiket: İdaresi’nin

  • Zorlu mera, DAP İdaresi’nin desteğiyle yeniden canlandı

    Zorlu mera, DAP İdaresi’nin desteğiyle yeniden canlandı

    Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Erzurum’da, DAP İdaresi’nin projelere sağladığı finansman desteği sayesinde hayvancılık yeniden canlanıyor.

    Uzundere ilçesine bağlı Cevizli Köyü’nün mera alanına giden 12 km.lik patika yol, motorlu araçların geçebileceği şekilde düzenlenerek hizmete girdi.

    DAP İdaresi’nin ‘Mera Altyapısının İyileştirilmesi Projesi’ kapsamında, 2017 yılında projelendirilen zorlu mera yolunun yapımına, 2018 yılının son aylarında başlandı, 2019 yılının başlarında ise tamamlandı.

    Biten projeyi yerinde görmek üzere, beraberinde Başkan Yardımcıları Volkan Güler, Mehmet Özdoğan ve Özel Kalem Müdürü Ahmet Kafadar’la birlikte Erzurum’un Uzundere İlçesine bağlı Cevizli Mahallesine giden DAP İdaresi Başkanı Adnan Demir, Akdağ Yaylası’na ulaşımı sağlayan ve yeni yapılan mera yolunu gezdi. Başkan Demir’e, Uzundere Belediye Meclis üyesi Mehmet Tok, köy halkından Fahri Sağlam ve İbrahim Meral gezi boyunca eşlik ettiler.

    700 nüfuslu Cevizli’de, önce köylülerle sohbet eden Başkan Demir, onlara sorunlarının olup olmadığını sordu. Yeni yapılan mera yolundan dolayı memnuniyetlerini dile getiren köylüler ise, Başkan Demir’den yaylaya konulmak üzere beton ve sac sıvat talebinde bulundular. Köylüler, yeni yayla yolundan dolayı da DAP İdaresi’ne ve Başkan Adnan Demir’e teşekkür ettiler.

    Bin 300 rakımlı Cevizli Köyünde, geçimlerini tarım ve hayvancılık yaparak sağlamaya çalışan köylülerin 5 bin adet küçükbaş, 400 adette büyükbaş hayvan varlığı bulunuyor.

    Gezi sonrası açıklama yapan DAP İdaresi Başkanı Adnan Demir, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık alt yapısının geliştirilmesi ve hayvansal üretimde verimliliğin artırılmasının ülke ekonomisi açısından çok önemli olduğunu söyledi. Meralara erişimin kolay olması gerektiğini ifade eden Başkan Demir, yapılan yolun hayvancılığın daha modern şartlarda yapılması adına önemli bir fırsat olduğunu dile getirdi. Erzurum’un hayvancılık açısından avantajlı bir konumda olduğunu, bu sektörün gelişmesi için önceliklerinin bu projelere destek sağlamak olduğunu belirten Demir, İdare olarak, hayvansal verimin artmasına imkan sağlayan söz konusu projeleri desteklediklerini söyledi.

    “Hayvancılık ile uğraşan bölge çiftçilerinin pek çoğu, geçmişten kalan alışkanlıklarını devam ettirmekte ve geleneksel yöntemleri uygulamaktadırlar” tespitinde bulunan Başkan Demir, bin bir meşakkatle yapılan hayvancılıkla istenilen verimi almanın mümkün olmadığını belirterek, hayvansal üretimi, et ve süt verimini arttırmak için çalıştıklarını söyledi.

    “60 işi gününde bitirildi”

    Akdağ Yaylası’na yapılan yol konusuna değinen Başkan Demir, “Yaylanın zahmetli bir altyapısı olduğu için zaman içerisinde hayvancılığın giderek azaldığı söylenmişti bize. Biz de, Orman Müdürlüğü ve Uzundere eski Belediye Başkanımız Halis Özsoy Bey’le işbirliği içerisinde, güzergâh projesi çıktıktan sonra, 2018 yılında, yaklaşık 60 günlük bir işgünü sonunda bugün bu meraya kavuşulmuş oldu. Yani, dar bir alanda dağları dik ve yamaç bir şekilde 1300’den 2600 rakıma çıkıldı. Gerçekten güzel bir mera. Yapılan yeni yol hayvancılığın gelişmesine önemli bir katkı sağlayacak” dedi.

    “Geriye göç başladı”

    Yeni yolla birlikte köye tersine göçün başladığını ifade eden Başkan Demir, şunları söyledi:

    “Bu altyapının varlığı neticesinde köyden göç etmiş köylülerin buraya tekrar hayvancılık yapmak için geri döndüklerini gördük. Burada, 3 köylünün Bursa’dan tekrar buraya göç ederek hayvancılık yapmaya başladığını memnuniyetle müşahede ettik. Merayı gidip yerinde gördüğümüzde, bu yol yapılana kadar yaylada çobanların dahi barınacağı bir barınak yoktu. Ya yıkılmış ya da tamamen ortadan kalkmıştı. Hayvanların zor erişim sağladığı bir yere çoban evi yapma noktasında da zorluklar vardı. Tabi bu meraların etkin bir şekilde kullanılmasının olmazsa olmazı meralara erişimi kolaylaştırmaktan geçiyor. Bu kapsamda, İdaremizin geçen sene başlatmış olduğu ‘Mera Altyapısının İyileştirilmesi Projesi’ kapsamında meraya erişimi kolaylaştırmak için bu projeyi destekledik. Önce yayla yolunu yaptık, ardından orda yaşayan insanlarımızın hem yaşam kalitesini artırmak hem de hayvan refahını sağlamak adına bazı altyapı eksikliklerinin zaman içerinde gidermek için desteklerimiz devam edecek. İnşallah, 2020 yılında buraya gerekli diğer destekleri sağlamış olacağız. Bölgede, ulaşım altyapısı olan diğer meralarda, DAP İdaresi olarak hayvanlar için gölgelik, hayvanların temiz su ihtiyacı için sıvat, tuvalet ve güneş enerjisiyle çalışan banyoları da yaparak, yaşamı kolaylaştıran alanlar oluşturduk. Şimdi burada, köylülerimizin daha fazla hayvancılığa katkı sağlamalarını ümit ediyoruz. Hayırlı olsun.”

  • Erzincan İl Özel İdaresi’nin 2019 Bütçesi 68 Milyon TL

    Erzincan İl Özel İdaresi’nin 2019 Yılının bütçesi 68 milyon olarak belirlendi. Erzincan İl Genel Meclisi tarafından istek ve ihtiyaçlara göre belirlenen yatırım bütçesi ilçe ve köylerin, kanalizasyon, yol, içme suyu şebekeleri, sosyal tesislerin bakımı gibi yatırımlar için kullanılacak.

    Erzincan İl Genel Meclisi Kasım Ayı meclis toplantıları sürüyor. Meclis Başkanı Ünal Tuygun başkanlığında 2019 Yılı Yatırım ve Bütçe görüşmeleri nedeniyle yaklaşık iki haftadır devam eden toplantıların bugünkü oturumunda 2019 yılı yatırım bütçesi oluşturularak karara bağlandı. Buna göre 2019 yılı yatırım bütçesi 68 milyon TL olarak belirlendi. Meclis üyeleri ve özel idare birimleri tarafından belirlenen bütçe mecliste oy birliği ile kabul edildi. Toplantı sonunda konuşan İl Genel Meclisi Başkanı Ünal Tuygun, 2019 yılı yatırım bütçesinin Erzincan’a hayırlı uğurlu olması temennisinde bulunarak, meclis üyeleri ve özel idare yöneticileri ile çalışanlarına teşekkür etti.

    Tuygun, ”4 Buçuk yıla aşkın süredir, bir ve beraber olarak, tüm meclis üyelerimizin gayretleriyle, siyaset üstü güzel çalışmalara imza attık. Yeni bir seçimin arefesindeyiz. Bu yılın bütçesini de 68 milyon TL olarak oyladık. Memleketimize, milletimize ve ilçelerimize hayırlı uğurlu olsun. Tabi bina KÖYDES dahil değil. Geçtiğimiz yıl da bu bütçeyi belirledik ama çeşitli kaynaklarla yaklaşık 200 milyon TL’lik yatırımımız oldu. Bu bütçenin de zaman içerinde gelen kaynaklarla ve öz gelirlerimizle daha da artıracağımızı düşünüyoruz. Tekrar hayırlı uğurlu olsun” dedi.

  • Gümüşhane İl Özel İdaresi’nin emekçileri aynı iftar sofrasında buluştu

    Gümüşhane’de İl Özel İdaresinin işçileri ve yöneticiler sendika ve kurumun ortaklaşa verdiği iftar yemeğinde bir araya geldi. Programda işçilerle çay içen Vali Memiş, İl Özel İdaresinin çok güzel işlere imza attığını söyledi.

    İl Özel İdaresi ve Yol-İş 2 Nolu Şube Başkanlığı ortaklığında kurumun sosyal tesislerinde düzenlenen yemeğin ardından programa katılan Vali Memiş, yaptığı konuşmada bütün Özel İdare çalışanlarıyla gurur duyduğunu özellikle ifade etti.

    “Sizler sayesinde rekor seviyesinde işlere imza atıyoruz”

    Gümüşhane’de 2 yıldır görev yaptığını hatırlatan Vali Memiş, “2 yıldır sizlerle beraber çalışıyorum ve çok güzel işlere imza attığımızı görüyorum. Hem yol yapımında hem içme suyunda hem de kırsal alana götürülen diğer bütün hizmetlerde Gümüşhane İl Özel İdaresi’nin çok büyük emeği var. Bunu memnuniyetle görüyorum. Rekor seviyesinde işlere imza atıyoruz sizler sayesinde. Kamu kaynaklarını çarçur etmiyoruz, har vurup harman savurmuyoruz. Göreve geldiğimizde 33 milyon liralık bütçeyi 55 milyon liraya çıkardık. Kamu kaynağını hep vatandaşımızın hizmetinde kullanıyoruz” dedi.

    “Köylere götürdüğümüz hizmetlerde emsal illerden çok daha iyiyiz”

    Birlik ve beraberliğin bozulmaması temennisinde bulunan Vali Memiş, “İl Genel Meclisi üyelerimizle, muhtarlarımızla biz bir aileyiz. Herkesin yoğun talepleri var. Biz herkesin Özel İdaresiyiz, herkesin taleplerine açığız. Biz hiçbir köye, hiçbir kimseye ayrım yapmaksızın hizmet götürüyoruz imkanlarımız ölçüsünde. Gümüşhane’nin her tarafını altın kaplasak bile büyük kamu yatırımları olmazsa yaptığımız işin çok kıymeti olmaz. Bu büyük kamu yatırımlarını da Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla yapıldığını görüyoruz. Köy yollarımız, içme sularımız, köylerdeki yapılaşma emsal illerden çok daha iyi. Temel altyapı hizmetleri açısından çok iyi durumdayız. Hepinizi tebrik ediyorum. Bunda sizin büyük emekleriniz var. Biz de almış olduğumuz bu kurumu daha iyi noktaya götürmek için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.

    “Gümüşhane İl Özel İdaresi az paraya çok iş yapan bir kurum”

    Özel İdare’nin sadece şehrin sadece altyapı sorunlarını değil turizm altyapısıyla da uğraştığını dile getiren Vali Memiş, “Devletler artık şirket mantığıyla yönetiliyor. Kurumunuza sahip çıkın. Bu kenti turizme açacağız. Bu kentin turizmden para kazanmasını hedefliyoruz. Doğru yerlere para harcıyoruz. Gümüşhane İl Özel İdaresi az paraya çok iş yapan bir kurum. 320 köy, 5 ilçe, 430 yayla, 4 bin 400 kilometre yol ağı. Biz buralara hizmet götürüyoruz. 1,5 yılda 600 kilometre asfalt yaptık. Bu bir Türkiye rekoru. Bu yıl da aynı şekilde hizmetlerimiz sürecek” ifadelerini kullandı.

    “Biz bir aileyiz”

    Gümüşhane İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ekrem Akdoğan ise konuşmasında Özel İdare çalışanları olarak çok geniş ve meşakkatli bir alanda hizmet ürettiklerini belirterek, “Siz değerli çalışanlarımızla birlikte Ramazan ayının feyzini, bereketini tatmak üzere bir aradayız. Böyle büyük bir camia, büyük bir ailenin kaynaşması, birlik ve beraberliği için bir aradayız. Hepimizin evinde sıcak ve lezzetli yemekler pişiyor. Burada mütevazi şekilde lokmamızı paylaşmamız da ayrı bir güzellik. Özel İdare olarak şehir merkezlerinde eğitimden sağlığa, turizmden tarıma, gençlik spor hizmetlerine, köylerde, mahallelerde ve yaylalarda ise altyapı hizmetlerine yönelik çalışmalarımızı yürütüyoruz. Köylülerimize yönelik ihtiyaçları karşılamak üzere muhtarlarımızla koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Özel İdare olarak biz bu çalışmalardan dolayı muhtarlarımıza, vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz. Onlarla da bir aileyiz” şeklinde konuştu.

    “Karış karış ilimizin her köşesinde hizmetleriniz var”

    Özel İdare’de çalışmanın meşakkatli bir iş olduğuna değinen Akdoğan, “Gümüşhanemizin yüzölçümü 6 bin 400 kilometrekare. Birçoğunuz karış karış ilimizin her köşesinde hizmetleriniz var. Bu zorlu coğrafyaya hizmet etmek biraz cefakarlık gerektiriyor. Biz halkımıza hizmet ediyoruz. Halka hizmet etmek aynı zamanda Hakk’a da hizmet etmektir. Rızkımızı helaliyle kazanıyoruz. Özel İdare’nin bir kuruşunu çerçöp etmiyoruz, doğru noktalara aktarıyoruz. Bu çalışmalarda en büyük emeği sizler, teknik kadromuz, birim müdürlerimiz sağlıyor, sendikamız da dolaylı olarak destek sağlıyor. Çalışanın hakkı zayi olmaz. Hiçbir çalışma yok olmaz. Çalışanı tarih yazar. Bütün organlarıyla İl Özel İdaresi, vatandaşlarımızın refahı, huzuru için elinden geleni yapıyor. Bunda birinci aktör sizlersiniz, sizlere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Bizler ne kadar çalışırsak devletimiz o kadar daim olur”

    “Çalışmalıyız, yorulmamalıyız” diyerek yakın coğrafya ve dünyada yaşanan olayları herkesin takip ettiğine vurgu yapan Akdoğan, “Devlet olarak, millet olarak şanlı ecdadımızın bize bıraktığı eserleri ileriye taşıyabilmemiz, milletimizin, devletimizin bekasını sağlayabilmemiz için çalışıyoruz. Bizler ne kadar çalışırsak devletimiz o kadar daim olur. Özel İdare’nin bir lirasını bile tasarruflu kullanmamız gerek” diyerek sözlerini sonlandırdı.

    “Birlik, beraberlik içerisinde olduk”

    Türkiye Yol-İş Sendikası Trabzon 2 No’lu Şube başkanı Harun Erdoğan ise Gümüşhane’nin bölgede en iyi iller arasında olduğunu belirterek, “Burada Valimiz, Genel Sekreterimiz ve siz mesai arkadaşlarımızın birlik, beraberlik içerisinde olduk. Bundan sonra da aynı duygularla, aynı şevkle, aynı azimle devam edeceğiz. Herkes kendi işini yapacak. Biz işimizi yapmaya çalıştık. Taleplerimiz oldu olacak. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın” şeklinde konuştu.

    Programa Vali Okay Memiş, Genel Sekreter Ekrem Akdoğan, Genel Sekreter Yardımcıları Selahattin Kocaman, Kemalettin Demirkıran, Birim Müdürleri, Türkiye Yol-İş Sendikası Trabzon 2 No’lu Şube başkanı Harun Erdoğan, Şube Genel Sekreteri İlyas Kocaman ve İşyeri temsilcisi Cevdet Şişman ve kurumda çeşitli pozisyonlarda görev yapan işçi personel katıldı.

  • Ruhani: “Amerikan idaresinin anlaşmalardan çekilmesi, bize getirdiği tehdidi ortaya koyuyor”

    İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’nin çok taraflı nükleer anlaşmadan geri çekildiklerini ilan ettiğini belirterek, “Bu Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyinin desteklediği bir anlaşmaydı. Bu tek taraflı çekiliş, bunun yanında başka anlaşmalardan da çekilmenin yanı sıra özellikle yeni Amerikan idaresinin bize getirdiği tehdidi ortaya koyuyor” dedi.

    İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslam Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısı İstanbul Kongre Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşmayla başladı. Toplantı kapsamında söz almak isteyen liderler konuşma yaptı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “Bugün 70 yıllık bir soykırımın son noktalarını yaşıyoruz. Dünyanın gözyaşlarının önünde uluslararası topluluğu insan onurunu yıkarak ve aynı zamanda tüm küresel değerleri aşağılayarak tehdit ediyorlar. Bir taraftan yüzbinlerce masum en temel insan haklarından mahrum olarak yaşamaya mahkum ediliyor. Bu demokrasi adı altında ifade edilen bir uygulama. Batı ülkeleri ise işgal kuvvetlerinin işgalini gerekçelendirmeye çalışıyorlar. Bu konuda Amerikan idaresi büyükelçiliğini kutsal topraklara taşımaya karar veriyor ve taşıyor. Uluslararası kararları ihlal eden bu keyfi hareket Siyonist rejimin bir başka cinayeti daha işlemesinin sonucunu beraberinde getiriyor. Beyaz Saray bu anlamda uluslararası düzeni ihlal etmeyi herhangi bir şekilde utanmadan gerçekleştireceğini bize gösterdi. Büyükelçiliğini taşınmasında birkaç gün önce Amerikan Başkanı küresel güvenliği bir başka tehdit etti. Uluslararası anlaşmaların ihlal edilebileceğini bir kez daha gösterdi. Çok taraflı nükleer anlaşmadan geri çekildiklerini ilan etti. Bu Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyinin desteklediği bir anlaşmaydı. Bu tek taraflı çekiliş, bunun yanında başka anlaşmalardan da çekilmenin yanı sıra özellikle yeni Amerikan idaresinin bize getirdiği tehdidin boyutlarını net bir biçimde ortaya koyuyor. Küresel anlamda barışa ve güvenliğe ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha görmüş olduk. Kara Pazartesi’de yaşanan direnç Filistin’deki yeni neslin kendi haklarının bilincinde olduğunu bize gösterdi. Hiçbir şekilde bun terk etmeyeceğini ve bununla ilgili pazarlık etmeyeceğini gösterdi. Bu nesil burada işgal kuvvetlerinin vahşi hareketlerine karşı direnebileceğimizi ayakta durabileceğimizi gösterdi. Bu bütün dünyaya günlerden sonra Müslüman İslam’ın doğuşunda düşmanlarına nasıl direndilerse Filistinlilerde aynı şekilde bu haklarını koruyabileceklerini, buna karşı direneceklerini gösterdiler. Bu direnç aynı zamanda bir ümit yeşertti. Şuanda Filistin’deki direnç oradaki kadınlara ve erkeklere ait değil. Aynı zamanda dünyanın her çapında özgürlük savaşçısı olan herkesin bilincinin uyandığını görüyoruz” dedi.

    “Siyonist rejimin kullandığı nükleer silahların uluslararası barışa tehlike getirdiğini düşünüyoruz”

    İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısıyla İslam dünyasının işgaller karşısında nasıl bir araya geldiğini ortaya koyulduğunu söyleyen İran Cumhurbaşkanı Ruhani, “Burada Siyonist düşmanı bir kez ve son kez İslam dünyasının ve ümmetin işgallere karşı nasıl bir araya gelebileceğimizi gösteriyoruz. Bu anlamda bir direnç hareketini ortaya çıkartmak için bir araya geldik. Tekrar ve tekrar direnç mesajını tekrarladık. Siyonistler bu çerçevede başkalarının fısıltılarını baskı altına almış olmasalardı ve bunu güçlü bir şekilde korumaya çalışmış olmasaydık. Bu vahşi saldırıya karşı direnmeseydik. İsrail burada bir grup birleşmiş olduğunu anlamasaydı bu tür suçu özgürce gerçekleştiremezdi. Şu önerilerimi sunmak istiyorum. Birleşmiş Milletlerin özel bir oturum gerçekleştirmesini ve Amerika’nın almış olduğu yasadışı kararı Siyonist rejimin işlediği suçların burada değerlendirilmesini öneriyoruz. Uzmanlardan oluşan bir grup bir araya gelip yasal siyasi ve ekonomik uzmanların bir araya geldiği toplantıyla çözümlerin ortaya çıkarılabileceğini umut ediyoruz. Yeni yasadışı kararların alınmasını bu anlamda önlemiş oluruz. Uygun siyasi, ekonomik ve ticaret önlemlerinin alınmasını gerektiğini düşünüyoruz. Müslüman hükümetlerin ve dünyanın özgürlükçü bütün hükümetlerin siyasi ve ekonomik ilişkilerini gözden geçirmesini öneriyoruz. Bütün bağlantılarını kesmesini öneriyoruz. Siyonist şirketlerin mallarına ve hizmetlerine yaptırım uygulanmasını öneriyoruz. Bu çerçevede Trump’ın almış olduğu yıkıcı kararında karşısında durmuş olacağız. Kolektif bir biçimde hareket edebilmemiz için insani yardım için mekanizmaların geliştirilmesi gerekiyor. Siyonist rejimin kullanmış olduğu nükleer silahın uluslararası barışa tehlike getirdiği düşünüyoruz. Özellikle Batı Asya bölgesinde bu bölgenin nükleer silahlardan arındırılmasının daha önce, İran tarafından önerilen bu teklifin gündemin ilk sıralarına taşınmasını ve İslam ülkelerinin bunu değerlendirmesini istiyoruz. Tek taraflı Ramazan ayının son Cuma Gününü Filistin halkının desteklenmesini ve İsrail’in işlediği suçlara yönelik bir gün olarak istiyoruz. Biz bu çerçevede birlikte hareket edebilirsek, birlikte faaliyet içinde olabilirsek, birlikte katkı da bulunabilirsek bölgeyi oluşturabiliriz. Gereksiz savaşlardan bölgemizi koruyabiliriz. Onlara karşı direnebiliriz. Engin ve hassas Ortadoğu’yu daha geniş anlamıyla bu bölgeyle özellikle dinlerin beşiği haline getirebilir ve bunu sürdürebiliriz” diye konuştu.

  • Gümrük İdaresinin modernizasyonu masaya yatırıldı

    “Kurumsal Yeniden Yapılanma ve İnsan Kaynakları Yönetimi Teknik Destek Projesi” genel değerlendirme toplantısı, Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci başkanlığında 4-5 Mayıs 2017 tarihlerinde Kızılcahamam’da gerçekleştirildi.

    Gümrük ve Ticaret Bakanlığının “Türk Gümrük İdaresinin Modernizasyonu VIII” projesi dahilinde yer alan ve Strateji Geliştirme Başkanlığı koordinesinde yürütülen “Kurumsal Yeniden Yapılanma ve İnsan Kaynakları Yönetimi Teknik Destek Projesi” genel değerlendirme toplantısı, Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci başkanlığında ve Bakanlık birim amirleri ile proje faaliyet liderleri ve irtibat personelinin katılımıyla 4-5 Mayıs 2017 tarihlerinde Kızılcahamam’da gerçekleştirildi.

    Söz konusu değerlendirme toplantısında, danışman firma Deloitte tarafından ’Birlik Gümrük Kodu’ ve iyi uygulama örnekleri baz alınarak tasarlanan/iyileştirilen Bakanlık iş süreçleri, organizasyon yapısı tasarımı ve firma tarafından Bakanlık için önerilen yeni projelerle ilgili bilgilendirme yapılarak, Bakanlık yöneticilerinin projenin genel gidişatına dönük eleştirileri, değerlendirmeleri ve önerileri alındı.

    Çiftci, toplantının açılışında yaptığı konuşmasında Bakanlığın kendisini gözden geçirdiği, yürütülen projeleri hesaba çektiği bu tür toplantıların çok faydalı olduğunu belirterek “Bu toplantı vesilesiyle istişarede bulunarak, müzakere ederek, akıl yürüterek Bakanlığımızı nasıl daha etkin bir kurum haline getiririz, onu değerlendireceğiz” dedi.

    Ülkemizin 2002 yılından itibaren gerçekleştirdiği büyük dış ticaret atılımıyla beraber Gümrük ve Ticaret Bakanlığının sorumluluklarının da aynı oranda arttığını ifade eden Çiftci, “Bu sorumluluk artışı; bazı güncellemeleri, küçük düzenlemeleri ve hatta bazen de kapsamlı reformları gerektirebilir. Gümrük hizmetlerimizi geliştirip iyileştirdiğimizde, bunun sonucunu artan dış ticaretimizde görüyoruz. İş adamlarımızın, esnafımızın, kooperatiflerimizin önündeki engelleri kaldırıyor, yaptığımız projelerin onlardaki memnuniyetini hayır dualarında görüyoruz. En önemlisi milletimizin artan refahında, ülkemizin hak ettiği müreffeh yarınlara ulaşma yolunda bu çalışmalarımızın neticelerini gözlemliyoruz. Ama millete hizmet yolunda geldiğimiz seviyeleri yeterli görmek bizlere yakışmaz. Hep daha iyisini, hep daha hızlısını aramalı, araştırmalıyız. 2023, 2071 gibi hedefleri dikkate aldığımızda, daha çok çalışmamız, daha etkin yönetim metodlarını uygulamamız, daha yenilikçi yaklaşımları ortaya koymamız gerektiğini biliyoruz” şeklinde konuştu.

    Danışman firmadan beklentilerinin yüksek olduğunu ifade eden Çiftci, “Bakanlığımıza dışarıdan bir gözle yol göstereceksiniz. Bize sadece kapalı, etkileşimi olmayan bir kurum gözüyle bakmayınız. Bakanlık olarak 80 Milyon vatandaşımızın hayatına dokunabilme sorumluluğunu taşıyoruz. Unutmayınız ki yapacağınız katkılar inşallah milletimizin refahını arttıracaktır” diyerek toplantıda bulunan danışman firma temsilcilerine de seslendi.

    Bakan Yardımcısı Çiftci, “Ortak bir amaç uğruna çalıştığımız Bakanlığımızın çatısı altında yine aynı amaca ulaşmak için hep birlikte, uyum içerisinde bu projeyi tamamlayacağımızı ve sonucunda Bakanlığımız, paydaşlarımız ve aziz milletimiz için hayırlı sonuçlar elde edeceğimize inanıyorum” diyerek sözlerine son verdi.

    Kurumsal Yeniden Yapılanma ve İnsan Kaynakları Yönetimi Teknik Destek Projesi

    AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA-I) 2012 Yılı Programlaması kapsamında Bakanlık tarafından önerilen ve 5 bileşenden oluşan “Türk Gümrük İdaresinin Modernizasyonu VIII” proje paketinde yer alan “Kurumsal Yeniden Yapılanma ve İnsan Kaynakları Yönetimi Teknik Destek Projesi”nin genel hedefi “Gümrük ve Ticaret Bakanlığının merkez ve taşra yapısının tüm unsurları itibariyle AB standartları çerçevesinde gözden geçirilerek, idari kapasitenin iyileştirilmesi ve kurumsal yapılanmanın en ideal ölçüde tesis edilmesi” şeklinde tanımlanmakta.

    Proje 7 ana faaliyetten oluşmaktadır.

    1. Süreç Tasarımı ve Organizasyonel Modelleme

    2. İnsan Kaynakları Modellemesi

    3. Optimum Kadrolaşma İhtiyaçlarının Belirlenmesi

    4. Prototip İdarelerin Tasarımı

    5. Bilgi Teknolojileri Stratejisinin Geliştirilmesi

    6. Kurumsal Performans Yönetimi Altyapısının Geliştirilmesi

    7. Kapasitenin Eğitim ve Çalışma Ziyaretleriyle Geliştirilmesi

    Resmi olarak açılışı 09 Şubat 2016 tarihinde gerçekleştirilen projenin 19 Aralık 2017 tarihine kadar tamamlanması planlanıyor.