Etiket: İçindeyiz”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içindeyiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içindeyiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Savunma Sistemleri’nin tüm dünyada gıpta ile takdir edildiğini söyleyerek, “2002 yılından itibaren millilik ve yerliliğin azami seviyeye çıkarılması için her türlü seferberliği yaptık. 2002 yılında 62 proje yürütülürken bugün bu sayı 700’e yaklaştı. Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içinde yer alıyoruz. İHA, SİHA üretiminde dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasındayız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİLGEM Projesinin 5. Gemisi Olan İstanbul (F – 515) Fırkateyni’nin Denize İniş Töreni ve Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 3’üncü Gemi İlk Kaynak Töreni’ne katıldı. Pendik’te bulunan İstanbul Tersanesi Komutanlığı düzenlenen törene, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin katıldı.

    Törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün tarihten süzülüp gelen Türkiye-Pakistan kardeşliğini bir adım daha öteye taşıyoruz. Pakistanlı kardeşlerimizle savunma sanayi alanında çok ciddi potansiyelimizin olduğunu biliyoruz. Pakistan da oldukça zorlu coğrafyada. Terör örgütleriyle mücadele ediyor. İki kardeş ülkenin birbirine sunabileceği çok ciddi katkılar olduğunu inanıyorum” dedi.

    “Biz dünyaya karşı sözü olan bir milletiz”

    Savunma alanında güçlü bağımsız ve teknolojik bakımdan yeterli olmayan milletlerin geleceklerine güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını belirten Erdoğan, “Türkiye milli güvenliğini garanti etmek, dostlarını da korumak için caydırıcılığını en üst düzeyde tutmaktadır. Kıbrıs nedeniyle uğradığımız ambargoları daha dün gibi hatırlıyoruz. Periyodik bakım için gönderdiğimiz uçakları dahi bu dönemde geri alamadık. Bize teslim edilmeyen uçaklar için hangarda saklama ücreti ödemek zorunda kaldık. Suriye ve Doğu Akdeniz’deki savunma mücadelemize kadar milli güvenliğimizi korumak için attığımız her adımda baskıyla karşılaştık. İddia sahibi olmak bununla mütenasip imkan sahibi olmak çok çalışmayı gerektirir. Biz dünyaya karşı sözü olan bir milletiz” diye konuştu.

    “Proje sayısı 700’e yaklaştı”

    “Askeri, ekonomik ve diplomatik bakımdan güçlü olmak bizim için tercihten öte bir zorunluluktur” diyen Erdoğan, “2002 yılından itibaren millilik ve yerliliğin azami seviyeye çıkarılması için her türlü seferberliği yaptık. 2002 yılında 62 proje yürütülürken bugün bu sayı 700’e yaklaştı. Bütçesi 5.5 milyar doları ancak bulan projeleri 11 katlık artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaştırdık. 75 milyar dolarlık bir büyüklüğe ihalelerle ulaşıyoruz. Savunma sanayi alanında çalışan firma sayımız 56’dan 1500’e çıktı. 1 milyar dolarlık ciro rakamı 11 milyar doları buldu. İhracatımız ise 248 milyon dolar seviyesinden 3 milyar doları aşan noktaya geldi. Askeri gemi sektöründe de 3 kıtada 9 ülkeye 3 milyar doları bulan deniz platformları ihraç ettik” dedi.

    “Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içinde yer alıyoruz”

    Erdoğan, “Kara ve deniz araçlarında kendimizle birlikte dost ve müttefiklerin ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldik. Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içinde yer alıyoruz. İHA,SİHA üretiminde dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasındayız” ifadelerini kullandı.

    “Hava araçlarımız tüm dünyada gıpta ile takdir ediliyor”

    “İçimizdeki gafillerin tüm karalama kampanyalarına rağmen hava araçlarımız tüm dünyada gıpta ile takdir ediliyor” diyen Erdoğan, “Türk SİHA’ları elde ettikleri başarılarla harp yöntemlerini değiştiriyoruz. Libya’da oradaki savaşın akışını değiştirmiştir. SİHA’ların göz dolduran başarılarıyla birlikte diğer ürünlere de ilgi artıyor. Bugüne kadar yapılan çalışmaların başarısını, kurumlarımız arasındaki iş birliğini geliştirmemize borçluyuz” diye konuştu.

    “Planlarımızın omurgası milli imkanlara dayanmalıdır”

    Tüm imkanları ve bilgi birikimlerini en etkin şekilde değerlendirdiklerini aktaran Erdoğan, “Bunu bir adım daha öteye taşımamız gerekiyor. Eksiklikleri süratle gidermeliyiz. Bilginin çok hızlı bir şekilde yayıldığı bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı yüzyılda yaşamanın avantajlarını çok iyi değerlendirmeliyiz. Mutlaka kendi firmalarımızı kendi milli kuruluşlarımızı tercih etmek birinci önceliğimizdir. Özellikle de dışardan temin yoluna gitsek bile planlarımızın omurgası milli imkanlara dayanmalıdır. Tüm bu hususlarda SSB, üniversite, SAGE, STM gibi kuruluşlarımıza iş düşüyor” dedi.

    “İstanbul’u mavi denizle buluşturduk”

    Erdoğan, MİLGEM projesinin 5. Gemisi olan İstanbul’u suyla, mavi denizle buluşturulduğunu söyleyerek, “İnşaası süren projede STM’nin altında 150’den fazla sistem için 80 civarında alt yüklenici görev yapıyor. Korvet sınıfı gemilerde yüzde 70 yerlilik, İstanbul gemimizde bunu yüzde 75’e çıkarmamız memnuniyet vericidir. İstanbul Fırkateynimizi 2023 tarihinde deniz kuvvetleri komutanlığına kazandırmayı hedefliyoruz. Geleceğe de hazırlanıyoruz. Yüksek teknoloji gerektiren sistemleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Korkut alçak irtifa hava sistemini Gökdeniz’i İstanbul Fırkateyni ile envantere alacağız” ifadelerini kullandı.

    “6 yeni tip denizaltımızı hizmete alacağız”

    Erdoğan, “Bu sene içinde test ve eğitim gemimiz Ufuk’u, yine bu sene içinde İHA, SİHA’larla donatacağımız Anadolu’yu önümüzdeki yıl denizaltı Piri Reis’i 2023’te İstanbul Fırkateyn’ini deniz kuvvetlerimize kazandıracağız. 6 yeni tip denizaltımızı her yıl birer tane olmak üzere hizmete alacağız. Denizaltı platformlarından uçak gemilerine kadar çeşitli deniz platformlarının ileri teknolojiye sahip yerli ve milli silah ve sensörlerle geliştirilmesini ve ihracatını hedefliyoruz” dedi.

    “5 büyük proje ile donanmamızı çok güçlü bir konuma getireceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Acil ihtiyaçları karşılayacak, özellikle de dışarıdan temin yoluna gitsek bile planlamalarımızın omurgası mutlaka milli imkanlara dayanmalıdır. Savunma sanayisinde sadece geçmişin eksiklerini gidermekle kalmıyoruz, aynı zamanda geleceğe de hazırlanıyoruz. İnşallah 5 yılda hizmete alacağımız 5 büyük proje ile donanmamızı çok güçlü bir konuma getireceğiz” diye konuştu.

  • Rektör Çapak, “Bingöl Üniversitesini ileri taşıma çabası içindeyiz”

    Rektör Çapak, “Bingöl Üniversitesini ileri taşıma çabası içindeyiz”

    BİNGÖL (İHA) – Bingöl Üniversitesi’nin hem fiziki hem de nitelik anlamında belirli bir noktaya geldiğini belirten Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak, “Hep birlikte üniversiteyi ileri doğru taşıma çabası içindeyiz. Hamdolsun gelinen nokta çok iyi” dedi.

    Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, üniversitenin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Bingöl Üniversitesi’nin öğrencilere avantaj sağladığını dile getiren Rektör Çapak, “Üniversitemizin geldiği aşama çok iyi. Biliyorsunuz tercihler dönemi geldi. Tercihler döneminde başka illerden bizleri arayarak üniversitemizi tercih edeceklerini söyleyen insanlar da epey fazla. Üniversitemiz hem fiziki anlamda hem de nitelik anlamında belirli bir noktaya geldi. Artık şunu savunuyoruz, büyük üniversitelerde olan her şey bizde de var. Üniversitemizde öğrenci çok masraf yapmadan okuyabilir diyoruz. Çalışan bir öğrencinin burada okuması veya başka bir üniversitede okuması nitelik açısından aslında çok fark etmiyor, yeter ki öğrenci çalışsın. Neticede aldıkları diplomalar her yerde geçerli olan diplomadır. Devlette bir yerde istihdam olduğu zaman yabancı dile, ALES’e, not durumuna bakıyorlar. Neticede bu başarıyı burada da yakalamak mümkün” dedi.

    Öğrencilerin Bingöl Üniversitesini tercih etmelerinin dezavantaj değil avantaj olduğunu vurgulayan Çapak, “Yüksek lisans programlarımız çok fazla ve son bir yılda açılan yüksek lisans programlarımız var. Yine son bir yılda açılan birkaç tane doktora programlarımız var. Dolayısıyla program olarak da üniversitemizin neredeyse eksiklikleri yok. Ha tabi ki üniversite sürekli gelişecek, yeni bölümler açılacak. Hep birlikte üniversiteyi ileri doğru taşıma çabası içindeyiz. Hamdolsun gelinen nokta çok iyi. Pilot üniversiteler içinde de Allah’a şükürler olsun çok iyi durumdayız. Bu yıl yapılacak somut çabalar da var ve onlarla beraber çok daha göz ile görülebilir noktaya geleceğiz. Bizim üniversitemizin ürettiği ürünler var ama bunları biz pazara dönüştüremedik. Nasip olursa yakın zamanda Elazığ yol kenarında tanıtım ve satış ofisimiz faaliyete geçecek. Bu hayata geçirdiğimiz kendi ürünlerimizle Bingöl’ün yerel ve yöresel ürünlerini de pazarlama imkanları olmuş olacak” diye konuştu.

  • Bakan Soylu: “Bize bırakılan yaylalarımızı gelecek nesillere bırakamamanın hüznü ve ızdırabı içindeyiz”

    Trabzon’un fethinin 556. yıldönümü kutlamaları sebebiyle düzenlenen 9. Trabzon Günleri etkinlikleri Yenikapı’da başladı. Açılış programına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bize bırakılan yaylalarımızı gelecek nesillere bırakamamanın hüznü ve ızdırabı içindeyiz” dedi.

    Trabzon’un fethinin 556. yıldönümü kutlamaları sebebiyle 26-29 Ekim 2017 tarihleri arasında düzenlenen 9. Trabzon Günleri etkinlikleri açılış programı gerçekleştirildi. Gaziosmanpaşa Belediyesi Engelli Karma Mehteran Takımının da sahne aldığı program Fethin canlandırılması ve halk oyunları ile devam etti. Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından ücretsiz lahana çorbası ikramı yapılacak olan programda Trabzon’a özgü yöresel lezzetler yer aldı.

    Açılış programına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı, ilçe belediye başkanları, çeşitli Trabzon dernekleri ve sivil toplum kuruluşları katıldı.

    “Üç gün boyunca lahana yemeye davet ediyoruz”

    Vatandaşlara lahana çorbası dağıtan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, “Bugün bu etkinlikler alanında hemşerilerimizle birlikte bir lahana ikramımız olacak. Herkesi, tüm hemşerileri, dostları üç gün boyunca lahana yemeye davet ediyoruz. Burada gelenek haline gelen hemşerilerin buluşmak mekanı olarak tercih edilen Yenikapı, üç gün boyunca hemşerileri burada coşturuyor, eğlendiriyor, etkinlikler yapıyor. Yöresel yemekleri dostlarla beraber tadıyor. Buraya sadece Trabzonlular değil diğer hemşeriler burada yaşayan dostlar da geliyor. Bundan üç, dört hafta öncesinden beri Siirtler, Sivaslılar, Ordulular günlerini burada gördük. Herkes bu alana ilgi duyuyor” dedi.

    “Bize bırakılan yaylalarımızı gelecek nesillere bırakamamanın hüznü ve ızdırabı içindeyiz”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı konuşmada, “Şehrimizi doğası bir cennet doğasıdır. Şehrimizin doğasına zarar verdik mi? Evet, verdik. Ben Trabzon milletvekiliyim. Kolay kolay bu risklere girilmez. Buradaki hemşerilerimiz yazın yaylalara gidiyorlar. Bize bırakılan yaylalarımızı maalesef gelecek nesillere bırakamamanın hüznü ve ızdırabı içindeyiz. Çok net söylüyorum. Bu bizim sorumluluğumuzdur. Arkadaşlarımızla birlikte karar verdik. İfade etmek istiyorum ki epey zamandan beri yaylalarımızdaki bu kaçak yapılaşmayı ortadan kaldırabilmek için her türlü riski alan ama gelecek nesillerimize güzel bir doğa bırakabilecek bir anlayışı gerçekleştirmek için her şeyi yapıyoruz” dedi.

    Atılan adımlardan bahseden Bakan Soylu, “’Uzungöl’ün bugünkü halinden memnun musunuz?’ diyenlere biz ’memnunuz’ diyemiyoruz. Hep beraber aynı derdi yaşıyoruz. İki,üç yıldır adımlar atıldı. Bütün bunlar yapılırken özellikle İstanbul’daki dostlarıma söylüyorum, Trabzon’un yaylalarına 300 metrekarelik, 3 katlı, dört katlı evler yapmak durumunda değiliz. Bize biraz müsaade edin. Planlamamızı iyi yapalım. Buralar geçmişte olduğu gibi gelecekteki en önemli güzelliklerimiz. Burayı doğanın, tabiatın, güzelliğin bütün dünyaya açılan bir penceresi haline getirmek için çaba sarf ediyoruz” dedi.

    “Çocuklarıma bırakabileceğim en büyük miras, Trabzon milletvekilliğidir”

    Bakan Soylu konuşmasının devamında, “Siyasetin içinde Allah bize siyasetin içinde de hayatın içinde de birçok sınav verdi. Siyasetin içinde birçok noktada bulundum. İlçe başkanlığı yaptım. İl başkanlığı yaptım. Genel başkanlık yaptım. Sayın Cumhurbaşkanımız beni çekti aldı, genel başkan yardımcılığı yaptım. Ar-ge başkanlığı yaptım. Teşkilat başkanlığı yaptım. Çalışma Bakanlığı yaptım. Allah nasip etti şimdi İçişleri Bakanlığı yapmaya çalışıyoruz. Benim çocuklarıma bırakabileceğim en büyük miras, Allah şahittir ki Trabzon milletvekilliğidir. Bu benim bırakabileceğim en büyük mirastır. Bundan gurur duyuyorum” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuşmasının ardından Yenikapı etkinlik alanında açılan stantları gezdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Terör örgütlerine karşı kararlı bir mücadele içindeyiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliği yaptığı 1’inci Komando Tugayındaki geleneksel iftar davetinde yaptığı konuşmada, şehit yakınları ve gazilere seslenerek, “Terör örgütlerine karşı kararlı bir mücadele içindeyiz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11’inci Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile birlikte, Kayseri Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğini yaptığı Geleneksel 1‘inci Komando Tugayı iftarına katıldı. Talas ilçesi Zincidere mahallesindeki General Vecihi Akın Kışlasındaki iftar davetinde, Kayseri Garnizon komutanı Hava Plt. Tuggeneral Ercan Teke, Büyükşehir Belediye başkanı Mustafa Çelik, Kayseri protokolü ve çok sayıda şehit yakını ile gazi de bulundu.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki beraberinde geldiği özel uçakla Erkilet Havalimanı’nda karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, karayolu ile General Vecihi Akın Kışlasına geldi. Akşam namazından bir süre sonra ancak davet alanına ulaşabilen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve katılımcıların iftar yemeğini yemelerinin ardından, İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven Kur’an-ı Kerim okudu. Ardından, Şırnak yakınlarında düşen helikopterde şehit düşen, Komando Tugayı’nın önceki komutanlarından Tümgeneral Aydoğan Aydın ve silah arkadaşları ile tüm şehitler için dua edildi.

    Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dualardan sonra Erdoğan katılımcılara seslendi. Terör örgütlerine karşı kararlı bir mücadele içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, şehit aileleri ve gazilere müsterih olmalarını söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Terör örgütlerine karşı sahada yürüttüğümüz mücadeledeki başarılarımızda sizler bu görevi hakkı ile yerine getiriyorsunuz. Bizler de terör örgütlerine ve ülkemizde husumet besleyen tüm dış güçlere karşı kararlı mücadele içerisindeyiz. Hamdolsun bu mücadelede milletimiz tüm gücü ile yanımızdadır. Kimi gafillere rağmen milletimizin tamamına yakına üzerinde yaşadığı toprakların, mensubu olduğumuz ülkenin kıymetini çok iyi biliyor. Onun için ’Dur yolcu bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver bu sessiz yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda, Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda, İstiklal uğrunda, namus yolunda, Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.’ Allah’ın izni ile istiklal ve namus uğrunda can veren Mehmetler bitmediği, yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmediği müddetçe kimse bu ülkenin kılına dokunamaz. Gazanız mübarek olsun, yolunuz açık olsun, kılıcınız keskin, zaferiniz bol, Allah yardımcınız olsun. Yüce Mevlam hepinizi korusun bu düşünceler içerisinde huzurunuzdan ayrılıyor hepinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum.”

    Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Komando Tugayı şeref defterini imzaladı ve yatsı namazının okunmasından sonra davet alanından ayrıldı. Aynı makam aracında Kışla’dan ayrılan Erdoğan ve ‘inci Cumhurbaşkanı Gül, Kışla girişinde Türk bayraklı vatandaşlar tarafından, ‘Reis’ sloganları ile karşılandı.

    Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve 11’inci Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin Talas ilçesi Yukarı Mahalle’deki evinde, hasta olan annesini ziyaret etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 2 saat süren ziyaretin ardından, Erkilet Havalimanı’ndan özel uçağıyla İstanbul’a hareket etti.

  • Bakan Çavuşoğlu: “Rusya ile dayanışma içindeyiz”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Rusya’nın bu zor gününde Rusya’yla ve Rus halkıyla dayanışma içindeyiz. Terörü ve terör saldırısını bir kez daha lanetliyoruz” dedi.

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Kültür Merkezi’nde muhtarlarla gerçekleştirdiği toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Çavuşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “15 Temmuz kontrollü darbe girişimidir” iddialarına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun referandum öncesi ne dediğini, ne diyeceğini şaşırmış bir durumda olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Sanırım anket sonuçlarını da görüyor. Bugüne kadar referandum sürecinde söylemediği yalan, atmadığı iftira kalmadı. Kimin kontrolünde olmuş. Kendisinin de 17-25 Aralık sonrasında yakın ilişki içinde olduğu FETÖ’nün kontrolünde, FETÖ’nün hainleri bu darbe girişimini gerçekleştirdi. Ve millet darbeyi durdurdu. Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, çağrısıyla, Başbakanımızın da dik duruşuyla bu millet hain darbe girişimini canıyla, kanıyla, şehidiyle, gazisiyle ellerinde Türk bayrağıyla engellemiştir” dedi.

    “Referandum öncesi Kılıçdaroğlu saçmaladı, saçmalıyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Belki yalanı biter de doğruyu söyler diye bekliyoruz ama yalan üretmekte de sıkıntısı yok. Ya kendi yeteneği ya da danışmanları çok bu konuda. Maalasef bir yalan makinesine dönüştü, utanç verici durum. Varsa elinde bir belge, bilgi bunu paylaşsın. Yoksa yine son günlerde milleti paniğe sürüklemek için şeyler yayılıyor. Kılıçdaroğlu da herhalde bu projenin bir parçası. Yoksa elinde bilgi belge olmadan referandum sürecinde saçma sapan açıklamalar yapmaz. Hiç bunların Kılıçdaroğlu’na faydası yok. Millet gerçeği biliyor. Referandumda 16 Nisan’da sadece PKK’ya, FETÖ’ye değil, Avrupa’da Türkiye’nin referandumunda taraf tutanlara ve ‘Türk milletine şöyle karar ve böyle karar ver’ diyenlere de, Kılıçdaroğlu’na iyi bir ders verecek daha önceki seçimlerde verdiği gibi. Millet nasıl güvensin böyle yalan makinesine dönüşmüş siyasetçilere. Sonra da diyorlar ki, ‘Millet bize yetki vermedi.’ Tabi ki vermez millet” diye konuştu.

    Rusya’ya başsağlığı

    Bakan Çavuşoğlu, Rusya’nın St. Petersburg kentinde yaşanan terör saldırısında Türk vatandaşlarının yaralandığına dair bir bilgi olmadığını belirterek, Rusya hükümetine ve halkına başsağlığı diledi. Çavuşoğlu, “Büyükelçiliğimiz ve St. Petersburg Başkonsoluğumuzla temas içindeyiz. Onlar da kendi listesindeki vatandaşlara soruyor. Türk şirketlerine de soruyor. Herhangi bir vatandaşımızın yaralandığına dair bilgi yok. Ama takip ediyoruz. Rus makamlarıyla da temas halindeyiz. Gerçekten terörün çirkin yüzünü bir kez daha gördük. Terörün ne zaman kimi vuracağı belli değil. O yüzden teröre karşı yekvücut olup, ortak mücadelemizi sürdürmemiz lazım. Bugüne kadarki bize yönelik terör saldırılarında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da Rus halkı ve Rus yönetimi bizimle hep dayanışma içinde oldular. Bizde Rusya’nın bu zor gününde Rusya’yla ve Rus halkıyla dayanışma içindeyiz. Terörü ve terör saldırısını bir kez daha lanetliyoruz. Henüz üstlenen olmadı ama kimin üstlendiği önemli değil. Teröristin kim olduğu önemli değil. Çünkü teröristin dini, ırkı, rengi yoktur. Terörist, teröristtir. Ortaya çıkar mutlaka ama lanetliyoruz. Rus halkına, Rus devletine, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’a da başsağlığı diliyorum. Türkiye, Antalya’da yaşayan Ruslara da başsağlığı diliyorum. Rusya ile terörle mücadelede işbirliğimizi daha da güçlendireceğiz” dedi.