Etiket: İçindeki

  • Çarşı içindeki 3 katlı ev kül oldu

    Bursa’nın Yenişehir ilçesinde 3 katlı bir evde çıkan yangında bina kullanılamaz hale geldi.

    Ulucami Mahallesi Karabacak Sokakta merkezi çarşı içinde akşam saatlerinde bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangına itfaiye ekipleri müdahale etti. Çarşı içinde bulunan ve kullanılmayan 3 katlı evde çıkan yangın sonrası vatandaşlar yangında itfaiye ekiplerine yardım ederlerken doğalgaz firması olası bir tehlikeye karşı gazı keserek tedbir aldı. Yan binalara da sıçrayan yangın yapılan müdahalenin ardından can kaybı ve yaralanma yaşanmadan söndürüldü. Yangın sonucu bina kullanılamaz hale geldi.

  • Ormanın içindeki restoran kül oldu

    Gaziantep’te çıkan yangında, Burç Ormanı içinde bulunan restoran kül oldu.

    Olay, bu sabah erken saatlerde Gaziantep Burç ormanı içerisindeki restoranda yaşandı. Bilinmeyen bir nedenden dolayı restoranın mutfak kısmından aniden yükselen duman ve alevleri gören çalışanlar durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Kısa sürede restoranın tümünü saran alevleri söndürmek için bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.

    Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, yangın itfaiyenin yaklaşık 2 saatlik çalışması sonucu kontrol altına alındı. Olay sonrası restoran kullanılamaz hale geldi. Yangın sabah erken saatlerde meydana geldiği için olayda şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı.

    Yangının çıkış sebebi ile ilgili araştırma sürüyor.

  • Özdağ, darbenin içindeki koalisyonları işaret etti

    Darbe girişiminin Türk milletinin sinesine çarparak geri bastırıldığını kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ darbenin bir ihanet olduğunu söyledi. Özdağ, günümüz Türkiye’sinde bundan sonraki süreçte cesaret edilse dahi tüm darbe girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanacağına inandığını kaydetti. Özdağ ayrıca darbe yargılamalarında her şeyi paralel yapının arkasına saklayıp olayın içinde olması muhtemel diğer grupların aklanmasına fırsat verilmemesi gerektiğinin de altını çizdi.

    1970’li Türkiye ile günümüz Türkiye’si arasında büyük bir fark olduğunu kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ darbenin bir ihanet olduğunu belirtti. Darbe mi değil mi tartışmalarının bile yaşanan olaylardan sonra abes olduğunu belirten Özdağ, “Kimsenin bu ülkeyi bir muz cumhuriyetine çevirmeye hakkı yok. 15 Temmuz darbesini yapanlar köprülerin altından çok sular geçtiğini göremediler. Kapalı toplumları vehimler yönetir. Birbirlerine bakarak bütün Türkiye’yi kendileri gibi zannettiler. Türk milletinin sinesine çarparak geri döndüler. Bundan sonra bu ülkede darbe olur mu, olur. Daha doğrusu deneyen olur ama başarılı olamaz. Bugünün Türkiye’si 70’lerin Türkiye’si değil. İnsanlar hukukun, demokrasinin değerini anladı. Hayatları pahasına darbelere geçit vermeyeceklerini gösterdiler. Bundan sonra da kimse hasis emellerine geçit bulamayacaktır” dedi.

    “Adeta bir şok yaşadık”

    Türkiye’de birçok darbe ve darbe girişiminde bulunulduğunu vurgulayan Özdağ, “Birçok darbe yaşadık, hiç birinde bu ölçüde şok yaşamadık. Çünkü diğer darbelerde bu ölçüde kan dökülmemişti. Fakat bu defa öyle olmadı, asker askerin, polis polisin kanını döktü. Bu kadar ayrışma bu kadar nefret bir milleti inkıraza götürür. Belki şok yaşamamızın ikinci nedeni de dini bir cemaatin darbenin içinde olmasıydı. 15 Temmuz’a kadar hala cemaate toleransla bakanlar vardı, 15 Temmuz’da herkes acı gerçeği gördü. Bundan sonra bu suç örgütünün bu ülke sınırları içinde hiç bir meşruiyeti kalmamıştır. Yargılamalar başlayıp durum netleştikçe uluslararası meşruiyeti de kalmayacaktır” diye konuştu.

    “Darbenin içindeki koalisyonlar açığa çıkartılmalıdır”

    Darbe yargılamalarında her şeyi paralel yapının arkasına saklayıp olayın içinde olması muhtemel diğer grupların aklanmasına fırsat verilmemesi gerektiğini belirten Özdağ, “Darbeler hep koalisyonlarla yapılmıştır. Bu koalisyonun kim veya kimlerden oluştuğu mutlaka aydınlatılmalıdır. Darbecilerin bir kısmını cezalandırırken bir kısmını ihmal etmek yeni darbelere kapı aralamaktır. 15 Temmuz inşallah demokraside kurumlaşmanın miladı olacaktır. Sokaklarda demokrasi nöbeti tutan kitlelerin beklentisi de budur; darbecilerle en kesin şekilde mücadele ve demokrasiyi güçlendirir. Toplumun verdiği mesaj iyi okunmalı gerekleri gecikmeden yerine getirilmelidir” dedi.

    “Yargıya çok önemli görevler düşüyor”

    Yaşanılan sürecin konjonktürü açısından Yargıya çok önemli sorumluluklar ve görevler düştüğünü belirten Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle yargı mensuplarının işleri hiçte kolay olmayacak. At izinin it izine karıştığı ortamlarda suçlu ile masumu ayırmak zordur. Bu iş yargının ferasetine bilgi ve becerisine kalmıştır. Bu gibi durumlarda yalan, iftira, ihbar furyasının nasıl çalıştığını biliyoruz. Kimin kiminle hesabı varsa ona çamur atabiliyor. 12 Eylül’de yaşadık, birçok kişi şahsi hesabını darbecilere yalan yanlış ihbarlarla görmeye çalıştı. Bu defa da öyle olmamalı. Hesabımız darbe ve darbecilerledir. Dilerim bu son darbe teşebbüsü olur. Bu ülkenin bunca problemi varken darbe yapmaya kalkmak etrafımızdaki kuşatmaya katkıda bulunmaktır. Türkiye dikkatini içine verirse dışında cereyan eden ve kendi varlığını da yakından ilgilendiren olaylara müdahale edemez. Bu da uzun vadede devletin beka sorunu yaşaması demektir. Şimdi birlik zamanı, dünden ibret alarak safları sıklaştırma zamanı. Parti, grup ayırımı yapmadan ülke menfaatleri ve demokratik değerler etrafında birleşme zamanı. Gecikirsek hepimiz kaybederiz.”

  • Maganda kurşunu otomobilin içindeki genci yaraladı

    Samsun’da otomobiliyle seyir halinde olan üniversite öğrencisi genç, maganda kurşunun otomobilin tavanını delip kafasına isabet etmesi sonucu yaralanarak ölümden döndü.

    Olay, Samsun’in İlkadım ilçesi Kale Mahallesi Mecidiye Çarşısı’nda saat 19.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Samsun Gözlükçüler Derneği Başkanı Ali Mutlu’nun oğlu 21 yaşındaki Mehmet Alptekin Mutlu, otomobiliyle seyir ederken bir anda kafasında acı hissetti. Nereden ateşlendiği tespit edilemeyen tabancadan çıkan kurşun seyir halindeki otomobilin tavanını deldi ve şoför Mehmet Alptekin Mutlu’nun kafasına isabet edip hafif şekilde yaralayarak aracın içine düştü.

    Neye uğradığını şaşıran ve kafasında acı hissedince yaptığı kontrolde vurulduğunu anlayan Mutlu, polise haber verdi. 112 Acil Servis ekipleri tarafından ambulansla Gazi Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Mehmet Alptekin Mutlu’nun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    “Kafam sağlammış” diye espri yapan yaralı genç, bir anda kafasında acı hissettiğini ve daha sonra vurulduğunu anladığını söyledi. Polis olayla ilgili soruşturma başlatırken, kurşuna ise el konuldu.

    Oğlunun vurulması üzerine büyük üzüntü yaşayan Samsun Gözlükçüler Derneği Başkanı Ali Mutlu, “Oğlum bana vurulduğunu söyledi. Ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hayati tehlikesinin olmadığını söyledi. Başına kurşun isabet etmiş. İnşallah önemli bir şey yoktur” diye konuştu.

    Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

  • Rektör Prof. Dr. Çağrı Erhan: “AB Ve Britanya İçindeki Ayrılıkçı Akımlar Yükselebilir”

    İSTANBUL (İHA) – İngiltere’de 23 Haziran’da gerçekleştirilecek referandumdan çıkabilecek “AB’den ayrılma” sonucunu değerlendiren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, İngiltere’nin AB’den çıkması halinde hem birlik içindeki ülkelerde hem de Büyük Britanya’da yer alan ayrılıkçı akımların yükselişe geçebileceğine işaret etti.

    İngiltere’de 23 Haziran günü yapılacak referandum (Brexit), birlik ile ülkenin geleceğini belirleyecek. Ekonomik faktörler, güvenlik ve özellikle son zamanlarda artan göç dalgası ülkeyi bu referanduma götüren nedenler olarak gösterilirken, İngiltere’de halk ve yöneticiler AB konusunda ikiye bölünmüş durumda.

    “İNGİLTERE’NİN AB’DEN AYRILMASI BİRLİKTEN ÇIKILMASINI SAVUNANLARA CESARET VERİR”

    İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda ortaya çıkabilecek tabloyu İhlas Haber Ajansı’na (İHA) yorumlayan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, “İngiltere AB içinde önemli bir ülke. Referandum sonucunda AB’den çıkarsa bu durumun halkın oylarıyla gerçekleşmiş olması AB içinde birlikten çıkılmasını savunan başka siyasal partilere de cesaret verir. Bugün bakıyoruz İspanya’da, İtalya’da, Yunanistan’da hatta son dönemde birliğe dahil olan Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerde AB’den çıkılmasını savunan bir takım siyasal partiler var” diye konuştu.

    AB İÇİNDEKİ ÜLKELERDE AYRILIKÇI AKIMLARIN YÜKSELME İHTİMALİ

    İngiltere’nin AB’den ayrılması halinde bunun tarihte bir ilk olacağını belirten Prof. Dr. Erhan, “Bu durum gerçekleşirse arkası gelebilir ve AB sadece Alman-Fransız ekseninde, onların yanındaki 7-8 ülkenin olduğu bir birliğe dönüşebilir şeklinde görüşler var. Öncelikle bunun olması için İngiltere’dekine benzer bir AB algısının bu ülkelerde de daha sağlam hale gelmesi lazım. Ama şu da bir gerçek, eğer İngiltere AB’den çıkarsa AB üyesi ülkelerdeki ayrılıkçı akımlarda da yükseliş söz konusu olabilir. Çünkü AB’nin çatırdaması bu küçük parçaların AB içerisinde bağımsız olarak yer alma hedefini güçlendirebilir” diyerek sözlerini sürdürdü.

    AYRILIKÇI AKIMLAR BÜYÜK BRİTANYA’YI DA ETKİLER Mİ?

    Britanya’nın bu şekilde hareket etmesinin kendi içinde yer alan gruplarda da ayrılık fikrini körükleyebileceğini ifade eden Prof. Dr. Erhan, “Bu referandum İskoç milliyetçiliğini gün yüzüne çıkarabilir. Daha geçen sene İskoçya Britanya’dan ayrılmak için bir referandum yapmıştı ve halkın verdiği oylar sonucunda çok küçük bir farkla İngiltere içinde kalmıştı. Bunlar yeniden alevlenebilir. Yani AB çatısının çökmesi İngiltere veya İspanya gibi ülkelerde bir takım ayrılıkçı hareketleri de körükleyebilir” dedi.

    AYRILIK KARARININ İNGİLTERE VE AB EKONOMİLERİNE ETKİSİ

    İngilteresiz bir AB’nin ekonomik açıdan ciddi sorunlar yaşayacağını vurgulayan Prof. Dr. Erhan, İngiltere euro bölgesinde yer almasa bile euronun değerinin İngiliz ekonomisinin gücüne bağlı olarak da değişiklik gösterebildiğini söyledi. İngiltere’nin AB’den çıkışının olumsuz sonuçlar getirebileceğini söyleyenlerin olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Erhan, “Örneğin İngiltere Maliye Bakanı George Osborne, AB’den çıkışın ekonomiyi zannedilenden daha olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Hükümet aslında burada bir gözdağı veriyor çünkü AB’den çıkışı çok istemiyor. Birliğin avantajlarının daha fazla olduğunu ifade ediyor. Ama bunlar yakın vadede referandumun ardından olabilecek senaryolar, şu anda durum tam bir bıçak sırtı halini almış durumda” diye konuştu.

    “İNGİLTERE TÜRKİYE’Yİ AB’DE İSTEMEDİĞİNİ AÇIKÇA BELLİ ETTİ”

    Konuyla hiç ilgisi olmamasına rağmen Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin de birlikten çıkılmasını savunanların gerekçelerinden biri haline geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erhan, “Daha da enteresanı AB’den çıkılmasını isteyenler böyle bir kampanya yürüttüğü için AB’de kalınmasından yana olanlar da Türkiye’yi kendi kampanyalarında kullandılar. Bizzat İngiltere Başbakanı David Cameron ’Biz AB’de kalalım zaten Türkiye 3 bin yılına kadar AB’ye giremez’ şeklinde bir söylemde bulundu. Bakıldığında İngiltere AB konusunda hep bizim güvenli bir müttefikimiz olarak gözüküyordu. İngiliz hükümetleri hiçbir zaman bu konuda Türkiye’ye karşı olduklarını söylememişlerdi tam tersine her seferinde Türkiye’nin AB sürecini desteklediklerini belirtmişlerdi. Ama bu referandum gösterdi ki sonuç ne olursa olsun İngiliz hükümeti de dahil olmak üzere İngiltere’de kimse Türkiye’yi AB’de de istemiyormuş. Bugüne kadar da bize hep farklı ifadeler kullanmışlar. Başbakan Cameron bu ifadeyi düzeltmediği sürece bizim açımızdan referandumun sonucu bundan ibaret olacak” diyerek konuşmasını noktaladı.