Etiket: İçeriden

  • Kahveciyi döverek öldürmekten yargılanan sanık: “Beni yakarsan içeriden çıkar çıkmaz seni vuracağım”

    Bursa’da gece birlikte gezmeye gittikleri kahveci Mustafa Durgut’u (43) döverek öldürdükleri iddiasıyla tutuklu yargılanan Fatih Kolomoç (24) ve İsmail Tuğrul (25) ile tutuksuz sanık Şenol Tuğrul (52) yeniden hakim karşısına çıktı. Fatih Kolomoç’un avukatları tutuklu sanık İsmail’in müvekkillerini, “Beni yakarsan içeriden çıkar çıkmaz seni vuracağım” diye tehdit ettiğini iddia etti.

    Merkez Osmangazi ilçesi Ovaakça Mahallesi Aziziye Sokak Dedeler mevkiinde geçen yıl Kasım ayında meydana gelen olayda, kahve işleten Mustafa Durgut arkadaşları İsmail Tuğrul ve Fatih Kolomoç ile birlikte otomobile binerek gezmeye çıktı. Dedeler mevkiinde durup sohbete başlayan 3 kişi arasında bir süre sonra tartışma çıktı. İsmail Tuğrul, cami derneğinin kıraathanesini işleten babası Şenol Tuğrul ile Durgut arasındaki dargınlık konusunu açınca tartışma küfürleşme yüzünden büyüyerek kavgaya dönüştü. İsmail Tuğrul ile Fatih Kolomoç, iddiaya göre, kavga sırasında Mustafa Durgut’un kafasını yumrukladı. Aldığı darbelerle araçtan yere düşen Durgut, bilincini yitirdi. Tuğrul ve Kolomoç, kendine gelemeyen yaralı Mustafa Durgut’u aracın ön koltuğuna yatırıp 17 kilometre dolaştırdı, olaydan yaklaşık yarım saat sonra da 112 acil servis ekiplerine haber verdi. Ağır yaralı Durgut, hastaneye götürülürken iki şüpheli de aynı hastaneye gitti. Sedyede muayene için bekletilen Mustafa Durgut’a saldırıp istismar suçlamasında bulunan Fatih Kolomoç ve İsmail Tuğrul, hastane polisine ifade verip ayrıldı. Durgut ise doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Mustafa Durgut’un ölümü üzerine İsmail Tuğrul ile Fatih Kolomoç, polis tarafından gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen 2 şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinde haklarında ’kasten adam öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar Fatih Kolomoç ve İsmail Tuğrul ile ’yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi’ suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan tutuksuz sanık Şenol Tuğrul, ilk kez hakim karşısına çıktı.

    Duruşmada önceki celsede verdikleri ifadeleri tekrarlayan sanıklardan Fatih Kolomoç’un avukatları aynı dosyanın sanığı İsmail Tuğrul’un müvekkillerini tehdit ettiğini savunarak, müvekkillerinin söz konusu olayda suçsuz olduğunu belirtti. Avukatların iddiasına göre, İsmail Tuğrul, Fatih Kolomoç’u arayarak, “Benim bir sürü dosyam var. Beni yakarsan içeriden çıkar çıkmak ilk vuracağım kişi sen olacaksın” diye tehdit etti.

    Avukatlar, İsmail Tuğrul’un ailesine ya da kendisine zarar vermesinden çekinen sanık Fatih’in, İsmail’in tutuklanması ile birlikte olay gecesi yaşanan her şeyi ayrıntılı bir şekilde kolluk kuvvetlerine anlattığını dolayısıyla müvekkillerinin olayın aydınlanmasında rol oynadığını ifade ederek tahliye taleplerinde bulundu.

    Mahkeme heyeti dosyadaki eksik hususların giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

  • (Özel) Yıkımı devam eden AKM ilk kez içeriden görüntülendi

    Taksim Meydanı’nda bulunan Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) yıkım çalışmaları ilk kez içeriden görüntülendi.

    AKM’de 13 Şubat’ta başlayan yıkım çalışmaları hızla devam ederken bir yandan hafriyatlar kaldırılıyor, bir yandan da toz bulutunun engellenmesi için su sıkılıyor. Görüntülerde AKM’nin ön cephesinin tamamen yıkıldığı ve binanın arka kısımlarına doğru ilerlendiği dikkat çekiyor.

    Bina içerisindeki otopark ve baz istasyonlarının tahliyesinin başladığını belirten yetkililer, “Yıkım çalışmaları sırasında 24 saat bina içerisinde nöbet tutuluyor. Çalışmalar 16 kamera ile takip ediliyor. Kısa zaman içerisinde binanın yıkımında sona gelinecek’’ ifadelerini kullandı.

    2019’un ilk çeyreğinde bitirilmesi planlanan çalışmalar kapsamında 2 bin 500 kişilik opera salonu, 800 kişilik tiyatro salonu, bin kişilik konferans salonu, 285 kişilik sinema salonu, 250 kişilik oda tiyatrosu, bir sergi salonu, bir kütüphane, 885 araçlık otopark yapılacak. Yeni binanın en üst katında ise ikinci köprüden tarihi yarımadaya kadar uzanan manzarayı görme imkanı sağlayacak bir restoran yer alacak.

  • Eski polis memuru kapısı içeriden kilitlenen evde yanarak can verdi

    Bursa’da tartıştığı arkadaşının bir süreliğine evden ayrılmasının ardından kapısı içeriden kitli olan evde bilinmeyen bir sebepten çıkan yangınla alevlerin içerisinde kalan eski polis memuru olduğu öğrenilen bir kişi feci şekilde can verdi.

    Olay, dün saat 21.30 sıralarında Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesi Uluyol Caddesi üzerindeki 6 katlı Babadağ apartmanının 5. katındaki bir evde meydana geldi. Mustafa Şerafettin Babadağ’a ait evde 1 buçuk yıldır kiracı olarak kalan Zevcan A. (47), iddiaya göre bir süredir zaman zaman birlikte yaşadığı eski polis memuru arkadaşı Ali Darıcı (41) ile evde tartışmaya başladı. Zevcan A, görgü tanıklarının iddiasına göre, evde yaşanan tartışmaların ardından binanın önünde bulunan aracından çantasını almak için aşağıya indi. Bu sırada evin içerisinde henüz belirlenemeyen bir sebepten çıkan yangında alevlerin içinde kalan Ali Darıcı, cama çıkarak yardım istedi.

    Kapı içeriden kilitlenmiş

    Yardım çığlıklarının ardından çevredeki vatandaşlar ile birlikte tekrar evine çıkan Zevcan A, kapıyı açmak istedi. Ancak kapının içeriden kilitlenmesi sebebiyle kapı kırarak açılmaya çalışılırken, yoğun duman sebebiyle eve girilemedi. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, kısa sürede yangını kontrol altına alırken, Ali Darıcı’nın da cansız bedenine ulaştı.

    Eve tahliye kararı çıkmıştı

    1 buçuk yıldır evde ikamet eden kiracı Zevcan A’ya yaklaşık 8 aydır kira ücretini ödememesi sonucu ev sahibi tarafından dava açılmıştı. Dün mahkeme sonuçlanırken, evin tahliyesine karar verildiği bildirildi.

    Polislikten ihraç edildi

    İtfaiye ekipleri, olay yerindeki ilk incelemesinde yangının sıvı bir maddenin tutuşturulması sonucu çıkmış olabileceği ihtimali üzerinde durdu. Ali Darıcı’nın eski bir polis memuru olduğu, bir süre önce de uygunsuz davranışları sebebiyle görevden ihraç edildiği bildirildi.

    “Kırarak kapıyı açtık”

    Olayın görgü tanıklarından Hüseyin Çay isimli bir kişi, yangının çıkmasından 1 saat önce evin içerisinden kavga sesleri duyduğunu belirterek, şöyle konuştu:

    “Bir şeyler kırıp döküyorlardı. Ben de ofisten çıkacağım zaman kadının ve 3 çocuğun kapıyı zorladığını gördüm. Kapı arkadan kilitliydi herhalde açılmadı. Kırarak kapıyı açtık. Kapıyı açtıktan sonra duman çok zorladı bizi. İçeriye giremedik, kadını zorla aşağıya indirdik. Kadın içeri girmek istedi. Kadının anlattığına göre ‘kendimi yakarım’ tarzında bir şeyler söylemiş. Normalde kadın kiracı, adamın kim olduğunu bilmiyoruz.”

    Yangının çıkış sebebine ilişkin tahkikat sürüyor.

  • Başbakan Yıldırım: “Türkiye son 15 yıldır uydu devlet olmadığı için içeriden ve dışarıdan saldırıyorlar”

    Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye son 15 yıldır uydu devlet değil, dümen suyuna giren bir ülke değil, kararını kendi veren bir ülke. Bunun için içeride ve dışarıda saldırılar oluyor. Bu topraklarda ayakta durmanın bedeli var. Ya o bedeli ödeyeceğiz ya da yok olacağız” dedi.

    Nevşehir’de Birlik Vakfının 45. şubesinin açılışından sonra Ticaret ve Sanayi Odası’nın verdiği yemekte iş adamları ile buluşan Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye’nin kara kıştan aydınlığa iktidarımızda nasıl çıktığını en iyi siz biliyorsunuz. Büyük badireleri çok şükür geride bıraktık” dedi.

    “Şimdiye kadar sivil toplumun sesine bu kadar kulak veren bir iktidar olmadı diye düşünüyorum. Bil gücümüzü milletimizin iradesinden alıyoruz” diyen Başbakan Yıldırım, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

    “Eski Türkiye’de ülkeyi bir bütün olarak düşünmeyenler Anadolu Sermayesi ve İstanbul Sermayesi diye ayırdılar. Sermayeyi renklere ayırdılar. 2002’den önce Nevşehir Ankara’ya uzak bir şehirdi. 15 yıldır başlattığımız kalkınma hamlesinden Nevşehir’de nasibini aldı. 5 milyar tutarında eğitimden sağlığa büyük hizmetler yapıldı. Bütün sanayici ve iş adamlarını tebrik ediyorum. Aklın yolu birdir. AK Parti iktidarının başarısı güven ve istikrara dayalıdır. Bir ülkede güven ve istikrar olursa kalkınma ve gelişme olur.”

    “Etrafımız ateş çemberi olduğu halde Türkiye dimdik ayakta”

    “2008’den bu tarafa dünyada krizler eksik olmuyor. Dünya bir türlü kendini toparlayamıyor” diyen Yıldırım, “Ama bu şartlara rağmen, etrafımız ateş çemberi olduğu halde, istikrarsızlık ve iç savaş olduğu halde, milyonlarca mülteci ülkemize geldiği halde biz dimdik ayaktayız. Birlik ve beraberliğimiz sayesinde, istikrar sayesinde, güçlü iktidar sayesinde ayaktayız. Türkiye’de Menderes’i çekemediler, bir tezgahla alaşağı ettiler, bununla da kalmadılar astılar. Ondan sonra meclisi feshettiler, demokrasiyi yok ettiler. 1960’tan başlayan darbeci zihniyet, Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ demiyor, ‘Egemenlik Müsaade Edilen Kadar Milletindir’ diyorlar.

    Şu anda içinde bulunduğumuz sistem babayı oğla düşürür. Yürümez. Onun için işi şansa bırakamayız. Özal ile Demirel, Özal ile Akbulut, Tansu Çiller ile Demirel, Ecevit herkesle konuştu ikna etti, sonra anayasa kitapçığını yüzüne fırlattı. O da diğerine nankör kedi dedi. Türkiye bir gecede sıfırı tüketti. Bu ülke bunları çekmeye mecbur mu? Bu ülke bunları hak etmiyor.

    AK Parti iktidarında çıta sürekli yukarıya çekildi. Bunca olumsuz propagandaya, içeride ve dışarıda hızımızı kesmeye çalışanlara rağmen iyi gidiyoruz. Bu referandumdan sonra Türkiye’yi tutabilene aşk olsun” dedi.

    “Türkiye 15 yıldır uydu devlet değil”

    Türkiye’nin son 15 yıldır uydu devlet olmadığını, dümen suyuna giren bir ülke olmadığını, kararını kendi veren bir ülke olduğunu belirten Yıldırım, “Başkalarının verdiği kararları uygulayan ülke değil. Açıkça kıskanıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Bu topraklarda ayakta durmanın bedeli var. Ya o bedeli ödeyeceğiz ya da yok olacağız. Biz her yönüyle güçlü olmaya mecburuz. Bunun için daha çok çalışacağız. Daha çok üreteceğiz. Kardeşliğimizi kuvvetli hale getireceğiz” diye konuştu.

    “CHP, HDP ile çok haşır neşir olduğu için eşbaşkanlık alışkanlığı onlara da geçmiştir” diyen Yıldırım, “Türkiye’de dönüp dolaştırıp, ‘Bu iş Erdoğan için yapılıyor’ diyorlar. Bende Erdoğan için değil her doğan için diyorum. Bu sistem istikrarı güveni garanti altına alıyor” dedi.

    Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Arif Parmaksız ise, “Biz bu memleketin çimentosuyuz. Kazanırız veya kaybederiz ama asla mücadeleden yılmayız” diyerek, “15 Temmuz’daki darbe girişiminin esas amacının memleketimizin huzuruna kurşun sıkmak olduğunu biliyoruz. Odalar ve Borsalar olarak büyük mücadele başlattık ve devletimizin ve milletimizin yanında yer aldık” diye konuştu.

  • Ameliyatta Duran Kalp İçeriden Yapılan Masajla Çalıştırıldı

    Ameliyat sırasında göğsü açılan yaralı gencin kalbi durunca içeriden kalp masajı yapılarak hayata döndürüldü.

    Yaklaşık 2 hafta önce kalbinden bıçaklanan H.P. (22) adlı genç, Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan başarılı kalp ameliyatıyla hayata tekrar döndürüldü.

    Ameliyat hakkında açıklama yapan Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mahir Merdanoğlu, ameliyat sırasında kalbi duran yaralıya içeriden kalp masajı yapılarak kalbin yeniden çalıştırıldığını belirtti. Dr. Merdanoğlu, “Yaklaşık 2 hafta önce Perşembe günü saat 17.13 sıralarında kalbinin kesici alet ile yaralanması sonucu 112 acil ambulansıyla hastanemize sevkli olarak getirilen H.P. isimli yaralıya yapılan hızlı değerlendirme sonucu kalp yaralanması onarım ameliyatı yapılması kararı verildi. Vital fonksiyonları sınırda olan yaralı acil olarak ameliyata alındı. Kalp Damar Cerrahisi, Göğüs Cerrahisi ve Anestezi uzmanları ile birlikte hazır bulunan ameliyathane ekibi tarafından ortalama 2 saat süren başarılı bir operasyon gerçekleştirdi. Hastanın göğsünün açılması sırasında kalbin durması üzerine kalbe içeriden açık masaj yapılarak ve elektro şok vermek suretiyle 10 dakikalık canlandırma müdahalesi uygulandı. Yapılan müdahale sonucunda hastanın yaşam fonksiyonlarının geri dönmesi ile birlikte kalp akciğer pompasına bağlanarak kalp kontrollü bir şekilde durdurularak kalpteki yaralanmaların onarımı sağlandı. Ameliyat sonrası hasta 3 gün yoğun bakımda 9 gün de Kalp Damar Cerrahisi Servisinde olmak üzere toplam 12 gün tedavi gördü. Tamamen iyileşen hastamız sağlıklı bir şekilde taburcu edildi” dedi.

    HASTANEDE BİR ÇOK İMKAN BULUNUYOR

    Hastanede bir çok imkanın bulunduğunu dile getiren Merdanoğlu, “Hastanemizde bypass, koroner bypass, kalp kapak ameliyatları, anjiyografik yöntem ile yapılan balon ve stent ile açma işlemi, atar damar tıkanıklıkları ve diğer damar hastalıklarının açık cerrahi yöntemi ile tedavisinin yanı sıra Varis hastalıkları ameliyatsız olarak tedavi edilerek aynı gün içerisinde tedavi edilebilmektedir.

    Bu tür hastalıkları olan vatandaşlarımıza sesleniyorum. İl dışındaki sağlık merkezine müracaat etmenize gerek yok. Tedavinizi Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Kalp Damar Cerrahisi Kliniği olarak başarılı bir şekilde gerçekleştirebilmekteyiz. Her türlü tedavi metodunu uygulayabilmemiz adına var gücüyle bizleri destekleyen Şanlıurfa Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Uz. Dr. Cihan Ekmen ve hastane yönetimine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kalbinizi bize emanet edin” şeklinde konuştu.

    Hastanın Anne ve babası başta olmak üzere tüm yakınları çocuklarının hayata bağlanmasına vesile olan başta Op. Dr. Mahir Merdanoğlu olmak üzere tüm hastane personeline ilgi ve alakalarından dolayı teşekkür etti.