Etiket: İç

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Samsun’u İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’ne hızlı trenle bağlayacağız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Samsun’u İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’ne hızlı trenle bağlayacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Samsun, Amasya, Çorum, Kırıkkale hızlı tren projemizin proje hazırlıkları ayrıca devam ediyor. Bu proje ile Yerköy, Kırşehir, Aksaray, Ulukışla demiryolu hattına da bağlantı sağlanacak. Böylece Samsun’u İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’ne tüm limanlara hızlı tren ile bağlamış oluyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Stadı’nda yapılan AK Parti Samsun 7. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Erdoğan, konuşmasının sonunda 18 yılda Samsun’a yapılan yatırımlardan bahsederek, Samsun’a son 18 yılda toplam eski rakam ile 30 katrilyon, bugünkü rakam ile 30 milyar lirayı aşan yatırım yaptıklarını açıkladı.

    Yapılan yatırımları anlatan Erdoğan şöyle devam etti:

    “Bu yatırımlarla eğitimde 5 bin 188 adet yeni derslik inşa ettik, şehrimize ikinci devlet üniversitesini kazandırdık, bunu biz yaptık. Yükseköğrenim öğrencileri için 9 bin 768 kapasiteli yurt binaları yaptık. Önümüzdeki dönemde Samsun Kavak ve Çarşamba’da toplamda 4 bin 750 kişi kapasiteli yurtları daha öğrencilerimizin hizmetine sunacağız. Şehrimize 35 bin seyirci kapasiteli stadyum ile birlikte toplam 77 adet spor tesisi yaptık. İşte bakın şu anda içinde bulunduğumuz stadyumun hali. Ama biz bunu yeterli bulmuyoruz, Samsun’a bu saatten sonra Süper Lig’e çıkmak yakışır. 147 adet spor tesisinin bakım ve onarımını gerçekleştirdik. Samsun’da 4 adet millet bahçesi projemiz bulunuyor. Eski stadın yerine yaptığımız millet bahçemizi tamamlayıp Samsunlu kardeşlerimizin istifadesine sunduk. Canik, Çarşamba ve Bafra’ya yapacağımız millet bahçelerinin proje çalışmaları devam ediyor. Samsunlu ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplumda yaklaşık 4 milyar lira kaynakla destek olduk. Sağlıkta toplamda bin 888 yataklı 18’i hastaneden oluşan 37 adet sağlık tesisi kazandırdık. Halen 550 yatağa sahip 4 hastane ile birlikte 7 sağlık tesisimizin yapımı devam ediyor. Yatak kapasitesi 900 olan Samsun Şehir Hastanemiz ile birlikte 16 sağlık tesisimizin hazırlık çalışmaları devam ediyor. Toplu konutta Samsun’da 11 bin 539 konut projesini hayata geçirdik. Ulaştırmada 120 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 309 kilometre ulaştırdık. Yapımı süren Ladik-Taşova yolunu seneye, Samsun-Bafra arası ve Samsun çevre yolundaki çalışmaları ise 2 yıla kadar tamamlıyoruz. Bunları söylerken Ulaştırma Bakanım da yanımda. Samsun şehir geçişindeki 15 köprü ve viyadük ile Havza-Amasya arasındaki 2 adet çift tüp tüneli tamamladık. Gelemen Lojistik Merkezini şehrimize kazandırdık. Gelemen Tekkeköy iltisak hakkı projemizin inşası devam ediyor, 2 yıla kadar da onu tamamlıyoruz.”

    Samsun-Ankara hızlı tren proje çalışması

    Samsun-Sivas arasındaki tren hattının modernizasyonu ve sinyalizasyonunu tamamladıklarını, bugün resmi açılışını yaptıklarını açıklayan Erdoğan, “Samsun, Amasya, Çorum, Kırıkkale hızlı tren projemizin proje hazırlıkları ayrıca devam ediyor. Bu proje ile Yerköy, Kırşehir, Aksaray, Ulukışla demiryolu hattına da bağlantı sağlanacak. Böylece Samsun’u İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’ne tüm limanlara hızlı tren ile bağlamış oluyoruz. Yaptığımız yatırımlarla havalimanımızı modernize ettik. Samsun Çarşamba Havalimanımızın yolcu trafiği 175 binden 1,5 milyona çıktı. Dereköy, Terme ve Alaçam Doyran köyüne balıkçı barınakları, Tekkeköy’e mendirek ve tersane limanı inşa ettik. Samsun’a 8 baraj kazandırdık. Asarcık Armutlu Barajı, Ladik Fındıcak Barajı ile Terme Salıpazarı barajlarının inşaatları devam ediyor. Salıpazarı Barajı ile Terme, Çarşamba, Ayvacık ve Salıpazarı ilçelerine memba suyu kalitesinde içme suyu sağlayacağız. Samsun şehir merkezinin içme suyu ihtiyacını Hasköy ve Kökçüoğlu su haznelerini inşa ederek çözdük. Son 18 yılda inşa ettiğimiz tesislerle 474 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Yapımını tamamladığımız 107 taşkın koruma tesisi ile Samsun şehir merkezi ile 123 yerleşim yerini ve 28 bin dekar araziyi taşkınlardan koruduk. Halen 21 adet taşkın koruma tesisinin inşası devam ediyor. Samsunlu çiftçilerimize toplam yaklaşık rakam veriyorum, 2,5 milyar lira tarımsal destek verdik. Samsun’da 2 organize sanayi bölgesi, 1 teknopark, 4 araştırma geliştirme merkezi kurduk. Endüstri bölgesi ile ilgili çalışmalarımız ayrıca sürüyor. Doğal gazı şehir merkezimizle birlikte 12 ilçemizde kullanıma sunduk. Yakında Alaçam ve Yakakent’e doğal gaz sağlıyoruz. Özetin özeti mahiyetinde sıralasak bile Samsun’a hizmetlerimiz anlatmakla bitmiyor. Önümüzdeki dönemde şehrimizi daha büyük yatırımlarla, projelerle buluşturacağız” şeklinde konuştu.

  • Palandöken’den Uzundere’ye doğayla iç içe festival

    Palandöken’den Uzundere’ye doğayla iç içe festival

    Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından Uzundere ilçesinde gerçekleştirilen festivalde, çadırlarda geceyi geçiren vatandaşlar Doğa ve Su sporlarıyla iç içe bir hafta sonu geçirdi. Tüm sağlık önlemlerinin alınarak gerçekleştirilen festivalin ikincisinin çok daha kapsamlı olacağının müjdesini veren Başkan Mehmet Sekmen, “Doğa ve su sporları şehrimizin nimetlerinden biri. Salgın sonrası çok daha kapsamlı etkinlikler düzenleyeceğiz” dedi.

    Erzurum Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketlerinden Ejder3200 tarafından hafta sonu Erzurum’da Palandöken’den Uzundere’ye 1’inci Ulusal Doğa ve Su Sporları Festivali gerçekleştirildi. Erzurum Havuzbaşı Kent Meydanında toplanan Erzurumlular, otobüslerle Uzundere ilçesinde bulunan Tortum Şelalesi yakınlarında oluşturulan kamp alanına götürüldü. İki gün süren festivalde, Tortum Şelalesi ve çevresinde doğa yürüyüşleri yapıldı. Adrenalin tutuklunlar ise alınan güvenlik önlemleriyle su sporları ve şelaleden iniş etkinliklerine katıldı. Festivalin ilk günü akşamında, kamp ateşi eşliğinde, kampa gelen sanatçılar tarafından en güzel eserler hep birlikte seslendirildi. Kurulan çadırlarda geceyi geçiren vatandaşlar, sabah saatlerinde ise hep birlikte kahvaltı sofrasında buluştu. Kuş gözlemleri ve bisiklet turlarının iki gün boyunca sürdüğü programda, vatandaşlar, doğa ve sporlar iç içe bir hafta sonu geçirdi.

    Pandemiden dolayı sınırlı sayıda vatandaşın katıldığı festivalin salgın döneminin bitmesiyle çok daha kapsamlı yapılacağını söyleyen Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum’un doğa ve su sporlarında önemli çalışmaların yapılacağı müjdesini verdi. Başkan Sekmen, “Şehrimiz, hem doğanın hem de sporun tam merkezinde. Kış sporları merkezi olan Erzurumumuzda, su sporları ve doğa sporları alanında da eşsiz imkanları olan bir kent. Biz bu sporları yapmak isteyen vatandaşlarımıza belediye olarak alt yapılarını kurmak için çalışmalarımız sürüyor. Bu bağlamda, çok güzel bir etkinlikte vatandaşlarımız bir araya geldi. Hem sporla hem doğayla iç içe bir haftasonu geçirdiler. Bu etkinliği çok daha kapsamlı yapmayı gönlümüz arzu ederdi fakat malum bir pandemi süreci geçiriyoruz. Etkinliğimiz tamamen sağlık önlemleri alınarak gerçekleşti. İnşallah bu günleri atlattığımız zaman bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz festivali çok daha kapsamlı yapacağız” diye konuştu.

  • KTO Karataylı genç mimar ve iç mimarlar ödüllerini aldı

    KTO Karataylı genç mimar ve iç mimarlar ödüllerini aldı

    Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi 2019-2020 eğitim öğretim yılı bahar dönemi Mimarlık ve İç Mimarlık Bölümlerinin mezuniyet projelerinde dereceye giren öğrenciler, ödüllerini aldı.

    KTO Karatay Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü öğrencilerinin “Beyşehir Gençlik ve Su Sporları Köyü Tasarımı”, İç Mimarlık Bölümü öğrencilerinin ise “Mutfak Sanatları Akademisi” konusunda bitirme projeleri yarıştı. Öğrencilerin eserleri KTO Karatay Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi akademisyenlerinden oluşan bir jüri tarafından değerlendirildi.

    “Dijital üniversite hakkını verdik”

    Ödül töreninde, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından konuşmasını yapan KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, “Pandemi sürecinde ‘Dijital Üniversite’ sloganıyla yola çıkan KTO Karatay Üniversitesi, bu sloganın altını doldurdu. Bu süreçte birçok üniversite online yani senkron ders yapamadı. Fakat KTO Karatay Üniversitesi, bir hafta içerisinde canlı derslere başlayarak uzaktan eğitimde de rüşdünü ispatladı. Bazı bölümler vardır ki; mimarlık, iç mimarlık, tıp gibi alanlarda akademisyen ile öğrencinin bire bir çalışmasını, karşılıklı diyalog ile hocanın sürekli yönlendirmesini, ikazını ve kontrolünü gerektirir. Bu nedenle tüm tedbirler alınarak bu derslerin yüz yüze yapılması kararı alındı. Bu süreçte gösterilen özveri ve gayreti dolayısıyla başta Dekanımız Prof. Dr. Kerim Çınar olmak üzere tüm bölüm başkanlarımıza, akademisyenlerimize, ayrıca yoğun istek ve arzularından dolayı öğrencilerimize teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

    “KTO Karatay farkını ortaya koydu”

    Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerim Çınar, pandemi dolayısıyla, eğitimlerini üniversitenin desteğiyle uzaktan eğitim şeklinde sürdürdüklerini belirterek, “Uygulama ağırlıklı olan proje ve yapı derslerini erteleyerek Ağustos ayında tamamladık. İddia ediyorum ki, Türkiye’de bu şekilde tek bir uygulama oldu. O da üniversitemizde gerçekleşti. Bu uygulama bundan sonra örnek olacaktır. KTO Karatay’ın farkı budur” dedi. Meslek öğretim açısından bitirme projelerinin önemine değinen Prof. Dr. Kerim Çınar, “Bundan sonra mimarlık ve iç mimarlık öğrencilerimizi meslek hayatı bekliyor. Uygulamalı derslerimizi o haliyle bırakamazdık, mesleği öğretmek uğruna üniversitemizin bütün imkânlarını kullanmamız için Rektörümüz, Genel Sekreterimiz seferber oldu. Hamdolsun bu işi başardık. Bize burada desteklerini esirgemeyen başta üniversitemiz mütevelli heyetine, Rektörümüz Prof. Dr. Bayram Sade’ye teşekkür ediyorum. Mimar ve iç mimar olan genç meslektaşlarımı da tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Beyşehir Gençlik ve Su Sporları Köyü” konusuyla Mimarlık Bölümünde, “Mutfak Sanatları Akademisi” konusuyla İç Mimarlık Bölümünde dereceye giren ilk üç öğrenci ile “Mimarlık ve Sinema” dersi kapsamında çeşitli kategorilerde ödül almaya hak kazanan öğrencilerin ödül ve belgelerini almalarının ardından, ödül töreni toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

  • “Pandemi dünyada iç dinamikleri bozan bir etki oluşturdu”

    “Pandemi dünyada iç dinamikleri bozan bir etki oluşturdu”

    Koronavirüsün ekonomik etkileri ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Halim Kazan, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen COVİD-19, gündelik yaşamı ve sağlık sektörünün işleyişini değiştiren bir faktör olarak hayatımıza yerleşmesinin yanı sıra piyasaların alışılagelmiş iç dinamiklerini bozan bir etki oluşturdu. Salgından dolayı ulusal ve küresel çapta çalışan işgücünde azalmalar yaşandı, sektörlerin işleyişinde bozulmalar meydana geldi ve finansal piyasalarda istikrarsızlıklar oluştu” dedi.

    İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halim Kazan korona virüsün ekonomik bilançosunu anlattı. Koronavirüs salgınının uluslararası düzeyde hemen hemen bütün sektörleri olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Halim Kazan, salgının piyasaların iç dinamiklerini bozan bir etki oluşturduğunu söyledi. Koronavirüsün piyasalara etkisinden bahseden Kazan, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen COVİD-19, gündelik yaşamı ve sağlık sektörünün işleyişini değiştiren bir faktör olarak hayatımıza yerleşmesinin yanı sıra piyasaların alışılagelmiş iç dinamiklerini bozan bir etki oluşturdu. Salgından dolayı ulusal ve küresel çapta çalışan işgücünde azalmalar yaşandı, sektörlerin işleyişinde bozulmalar meydana geldi ve finansal piyasalarda istikrarsızlıklar oluştu. Ülkelerin karar alıcı otoritelerinin önlemler kapsamında aldığı tecrit dönemleri, her ülkenin iç piyasasında dönüşümü zor izler bıraktı” dedi.

    “İşletmeler üzerinde olumsuz yönde baskı var”

    Korona virüsün ekonomik bilançosunu anlatan Kazan, “Salgının çok hızlı ilerlediği göz önüne alındığında, işletmeler ve borsalar üzerinde sürekli olumsuz bir yönde baskıya sebep olduğu gözlenmektedir. Bu durum küresel bir krizin habercisi olarak yorumlanmaktadır. Hissedilen işgücü sıkıntısı ve tüketimdeki azalma gibi hususlar ve borsada yapılan işlemler pandemi açısından gün geçtikçe olumsuz yönde seyir izlediğine vurgu yapmaktadır” diye konuştu.

    Kriz durumlarında nakit ihtiyacını farklı yöntemlerle sağlayan modeller olduğuna da değinen Prof. Dr. Halim Kazan, “Bazı ekonomistler böylesine sıra dışı bir krizle mücadele etmek adına kaynak bulunması için para basılması gibi adımların atılmasını öneriyor. Bazı uzmanlar ise bu adımın yaratacağı enflasyona karşı uyarıda bulunarak dışarıdan bir kaynak bulunması gerektiğini ifade etmektedirler” şeklinde konuştu.

    Kazan, “İş bağlarının kopmasını engelleyecek önlemler alınmalı. Şirketlerin batmasının önüne geçilmeli, geçilmediği takdirinde bu kriz sonrasında üretim şirketlerini tekrar ayağa kaldırmanın mümkün olmayacağı bilinmeli. Garantinin verildiği şirketlere, normal faaliyetlerini sürdürmesi ya da ’sürdürüyor gibi’ davranmaları, istihdamlarını azaltmaması ve tedarikçilerine ödemelerini yapmaları şartı getirilmeli. Bu kriz sonucu işsiz kalanlar adına İşsizlik Fonu içinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ihracı ve Merkez Bankası’nın DiBS’leri satın alarak geçici parasal genişlemeye gitmesi operasyonu ile kaynak oluşturulabilir” dedi.

    Prof. Dr. Halim Kazan’ın üniversite ile hazırladığı raporda korona virüsün ekonomik sonuçları hakkında ise “Dünya genelinde hükümetler ve merkez bankalarının bugüne kadar taahhütte bulunduğu destek paketlerinin büyüklüğü 7 trilyon doları aştı. Finansal piyasalarda virüs nedeniyle yaşanan olumsuz gelişmelerin etkisini azaltmak ve piyasanın likidite ihtiyacını karşılamak amacıyla birçok ülkede Merkez Bankaları faiz indirimine gitmek durumunda kalmıştır” sözlerini ifade etti.

    “Virüsten en fazla etkilenen sektörler turizm ve ulaştırma sektörüdür”

    Turizm ve ulaştırma sektörünün virüsten aldığı etkiden bahseden Prof. Dr. Halim Kazan, “Turizm sektöründeki şirketlerin piyasa değeri ortalama yüzde 51,48, ulaştırma sektöründeki şirketlerin piyasa değeri ise yüzde 50,79 azalmıştır. Bu dönemde toptan satış ve perakende ticareti yapan şirketlerin piyasa değeri ise diğer sektörlerden farklı yönde hareket göstermiş ve yüzde 3.08 artmıştır” dedi.

  • Dünyanın en kaliteli tütünleri arasında yer alan İç Ege’de kırım başladı

    Dünyanın en kaliteli tütünleri arasında yer alan İç Ege’de kırım başladı

    Dünyanın en kaliteli tütünleri arasında yer alan İç Ege tütününde kırım başladı. Yeni sistemle hasada başlayan çiftçiler, bu yıl yağmurun az yağması sebebiyle verimin düştüğünü belirtti.

    Dünyanın en kaliteli tütünleri arasında yer alan Ege Tütününde hummalı yetiştirme döneminin arından ‘Kırım’ başladı. Kırım olarak adlandırılan tütünlerin toplanma işleminde üreticiler, tütünlerin dallarından toplanıp kurutulmasına kadar bin bir emek veriyor. Yeni sisteme geçen tütün yetiştiricileri artık iğneye dizmek yerine eleklere dizerek tütün yapraklarını kurutmaya bırakıyor. Ege tütünü, son yıllarda iklim şartlarından olumsuz etkileniyor. Artan sıcaklıklardan dolayı sulanmak zorunda kalan tütünler, yağışın olmayışı ve çiftçinin sulama için gerekli imkanı sağlayamamasından dolayı kalitesinde ve veriminde ciddi anlamda düşüş yaşanıyor. Tütünün ekiminden hasadına kadar geçilen zorlu aşamaları anlatan tütün yetiştiricisi Ferhat Zorlan, “Fidelik yatırması Mart ayında başlıyor. Plastik poşetin altında yetişiyor. 1,5 ay sonra dikim işlemi başlıyor. Fideleri yolarak makineler ile ekiyoruz. Şu an kırım başladı” dedi.

    İğneye dizme bitti, yeni sistem: Elek

    Yeni sisteme geçtiklerini dile getiren Zorlan, “Biz yeni bir yol izliyoruz. Önceden koltuk altında iğneye dizerek kargı yapıyorduk şimdi elek sistemine geçtik. Şimdi o iğneler bir kenara atıldı. Elek üzerinde kurumaya bırakıyoruz. Yeni sistemle tütün işi basitleşti. Eski sistemde iğneye dizildikten sonra ipliğe geçiyordu. Kargıya geçirildikten sonra tek tek asılıyordu. Şimdi ise ipliksiz, kırımı basit. Kırıp eleğin üzerine döküyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kırım yapamayan tütünü bırakıyor

    Tütün yetiştiricilerinin bir çoğunun iş gücü maliyeti sebebiyle tütüncülüğü bıraktığını belirten tütün yetiştiricisi Zorlan, “Bazı çiftçilerin tütünü bırakma sebebi kendi yapamaması. Dışarıdan eleman tutsa 130-150 TL günlük ücreti var bir elemanın bunu veremiyor. Kırıcısı olmadığından tütün ekimini bırakıyor” diye konuştu.

    Öte yandan yağışın az olduğunu belirten yetiştiriciler, “Geçen yıla oranla bu yıl verim zayıf. Bunun sebebi ise bölgeye bu yıl yağmur yağmadı. Sulanan tütünlerden güzel verim alındı. Herkesin su imkanı yok. Yerimiz kurak olduğu için verim düştü” ifadelerini kullandı.