Etiket: İbn-i

  • Oltu İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden  coşkulu mezuniyet programı

    Oltu İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden coşkulu mezuniyet programı

    2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılı Oltu İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 26.dönem mezunlarını güle oynaya uğurladı.

    Oltu İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Spor salonunda yapılan program Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.

    Açılış konuşmasını yapan Okul Müdürü Orhan Sözen, “Mezuniyet Törenleri öğrencilik hayatının her kademesinde finaldir. Her kademe okuldan mezun olan arkadaşlarımız için yeni gelen Kademe hem zihinsel hem de fiziksel olarak bir üst aşama demektir. Sevgili Gençler zaman geçiyor ve mekanlar değişiyor Eğitim olanakları teknikleri eğitimci yaklaşımları değişiyor hiç değişmeyecekmiş gibi düşündüğünüz her olgu yerini maziye bırakıyor. Öyleyse güzel olan geride bırakılan hatıralar olmalı her gittiğimiz yerde doğru ve güzel yaşamaya gayret gösterirsek dostluklar ve arkadaşlıklar biriktirebilirsek geleceğe aktaracağımız anılarımız daha değerli olacaktır. Bundan sonraki hayatınızda sizlere başarılar sunarken ihtiyaç duyduğunuzda okulumuzun size açık olduğunu unutmamanızı rica ediyorum” dedi.

    Daha sonra mezun öğrenciler adına konuşma yapan Okul birincisi Aslı İrem İyisoy, “Bazı şeyler vardır hayatınızda yaşamın bir parçasıdır. Ama biz onların farkına bile varmayız. Ta ki elimizden uçup gideceğini kaybedeceğimiz anlayana kadar. Okulda öyle imiş ama biraz geç anladık. Bizler ayrılık adına el sallarken geride kalan bir büyük aile her sabah gün doğarken kalkmak kışın üşümek yazın terlemek bir biri ardına gelen yazılılara hazırlanmak nede zor geliyordu. Bir bitse de kurtulsak diyorduk işte bitiyor sanki alıştığımız ve her an yaşadığımız bir şeyler bitiyor evet mezun oluyoruz lise hayatı denilen dört yıllık güzel zaman bitişine şahitlik ediyoruz başında ve sonunda hep yanımızda olan Öğretmenlerimiz ve ailemize sonsuz teşekkür ederim” dedi. İyisoy konuşmasının ardından okul yaş kütüğüne plaka çaktı.

    Mezun olan öğrenciler ve bir alt sınıf öğrencilerine bayrak ve flama devir teslimi yaptı.

    Muzun olan 58 öğrenciye diplomaları okul öğretmenleri tarafından verildi. Ardından öğrenciler yemin ettiler. Mezuniyet pastası öğrenciler tarafından kesildi. Mezun olan öğrenciler koro halinde şarkılar söylediler keplerini havaya fırlattılar.

    Kep töreninin ardından öğrenciler öğretmenleri ile birlikte doyasıya orkestra eşliğinde halay çekerek eğlendiler. Program sonrası öğrenciler velilerle birlikte hatıra fotoğraflar çekildiler.

  • İbn-i Sina için okunan 1001 hatmin duası Kastamonu’da yapıldı

    Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı (TÜKOV) tarafından İbn-i Sina için 200 ülkedeki 1001 camide gerçekleştirilen hatimlerin duası Kastamonu’da yapıldı.

    Tıp, psikoloji, farmakoloji, jeoloji, fizik, astronomi, kimya ve felsefe alanında bir deha ve bilim adamı olan ve aynı zamanda “Avicenna” adıyla ve “El- Kanun” (Canon) kitabıyla tıbba yapmış olduğu büyük katkıdan dolayı tüm dünyaca “Modern Tıbbın Babası” olarak tanınan İbn-i Sina için 200 farklı ülkede 1001 hatim duası gerçekleştirildi.

    İbn-i Sina için dünyanın 200 farklı ülkesinde okunan 1001 Hatm-i Şerif’in duası 650 yıllık tarihi Nasrullah Camii avlusunda gerçekleştirildi.

    Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı, Türkiye-Hollanda Sağlık Vakfı ve Moral Vakfı organizasyonuyla İbn-i Sina’nın doğumunun 1037. yılı için düzenlenen anma gününe vatandaşların ilgisi de yoğun oldu.

    1001 hatim duası öncesinde Esnaflar ve Sanatkârlar Derneği tarafından Ahilik Şed Kuşatma Töreni gerçekleştirildi. Ardından ise İbn-i Sina için tüm dünya ülkelerinde okunan 1001 hatimlerin duası eski İlahiyatçı Nazım Karaman tarafından yapıldı.

    Programın ardından TÜKOV Başkanı Şahin Çokyaman tarafından Avrasya Kurultayı ve İbn-i Sina Enstitüsü ve delegelerin oy birliği ile almış olduğu kararlar bir deklarasyonla açıklandı.

    Türkiye-Hollanda Sağlık Vakfı Başkanı Gerontolog Dr. Kemal Aydın tarafından okunan deklarasyonda, “15-17 Ağustos 2018 tarihinde gerçekleşen Avrasya Kurultayı ve İbn-i Sina Konferansı sonuç bildirgesi aşağıdadır. Buna göre, Osmanlı Köyünün Kurulması, Sağlıklı Yaşam Köyünün Kurulması, Moral Köyünün Kurulması, Dünya Sağlıklı Yaşlanma Konseyinin kurulması, 2019 yılının Kastamonu’da ’D8 Sağlık Başkenti’ olarak kutlanması, Uluslararası Yaşlılık Merkezinin kurulması, kurultay delegeleri tarafından oy birliğiyle karar verilmiştir” denildi.

    “Gelecek seneki hedefimiz 1001 hatmi tüm dünya camilerinde İslam Kültür Mirası olarak yaygınlaştırmak”

    Türkiye-Hollanda Sağlık Vakfı Başkanı Gerontolog Dr. Kemal Aydın, “İbn-i Sina’nın doğumunun 1037’nci yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti Kastamonu’da İbn-i Sina Enstitüsü’nün Avrupa’da kuruluşunun 15’inci yılında, enstitünün gönüllüleri, mütevellileri, Avrupa’nın, dünyanın değişik kıtalarından insanlar Kastamonu’ya geldi. 2 gün Avrasya Kurultayı yaptık. İbn-i Sina Konferansı yaptık. Bugün ise İbn-i Sina’nın doğumun 1037’nci yılında indirilen 1001 hatmin duası yapılacak ve Ahi Evran töreni olacak. Yani iki geleneğimiz var. 1001 hatim geleneğini UNESCO’ya sokturacağız kültürel miras olarak. İbn-i Sina’nın enstitüsünün kuruluşu da 1037 olarak geçecek. Çünkü bugün doğum günü. Kültür Başkenti Kastamonu’dayız. Kastamonu Üniversitesi’nde İbn-i Sina Enstitüsü ve Araştırma Merkezleri için de dua edilecek. Bu zamana kadar vakıf kurmuş kadınlar, evlat yetiştirmiş anneler, bu evlatlar, bilim adamları, din adamları, cami yaptıranlar, vakıf sahipleri, devlet lideri yetiştiren annelere dua edilecek. Hazreti İbrahimlerden başlayarak, Hazreti İbrahim’den Hazreti Muhammed’e (s.a.v.), Hazreti Muhammed’den (s.a.v.) günümüze kadar ilme, insanlığa, irfana, vakıf kurarak, evlat yetiştirerek, ne kadar hayırlı hizmetler varsa, onlar adına bir vakıf duası var. Burada 3 vakıf bir araya geldi. Türkiye Hollanda Sağlık Vakfı, Moral Vakfı, Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı. Binlerce vakıf da var. Daha sonra bu vakıflar burada buluşacak. Ağustos ayının 22’nci haftası Cuma günü vakıf duası ve 1001 hatim duası geleneksel halle gelecek. İbn-i Sina Enstitüsü’nün gönüllüleri de bulundukları camilerde dua edecekler. Gelecek seneki hedefimiz bu 1001 hatmi tüm dünya camilerinde D-8 ülkeleri kültürel mirası olarak, İslam Kültür Mirası olarak yaygınlaştırmak. İbn-i Sina batıda da, doğuda da, her tarafta İbn-i Sina olarak tanınmaktadır” dedi.

    “1001 hatimle İbn-i Sina’yı andık”

    Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı (TÜKOV) Başkanı Şahin Çokyaman ise, “2012 yılında 12’nci ayın 12’sinde kurulan Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı’yız biz. Aylardan beri bu projeyi yapıyoruz. Projemiz Dünya Sağlıklı Yaşlanma Konseyi’nin Kastamonu’da kurulmasına karar verdik. Kastamonu Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğu için de bizim ismimizle örtüşüyor. Türk Dünyası Koordinasyon Vakfı. 7 yıllık bir tarihimiz var. Kastamonu’da İbn-i Sina Enstitüsünü ve birkaç bir şey yapmaya karar verdik. 1001 hatimle bugün biliyorsunuz bugün İbn-i Sina’nın 1037’nci doğum yılı. Etkinlikler kapsamında 1001 hatimle İbn-i Sina’yı anacağız inşallah. 200 tane ülkeye deklarasyon verdik. Dün akşam itibariyle hatimlerin bittiğini biliyorum” diye konuştu.

  • Prof. Dr. Fazlıoğlu: “İbn-i Haldun geleceğe ışık tutmuştur”

    Adıyaman Üniversitesinde “Historia İle Theria Arasında: İbn-İ Haldun Niçin Bir Tarih Filozofu Değildir?” adlı konferans düzenlendi.

    Adıyaman Üniversitesi İletişim Topluluğu tarafından Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı “Historia İle Theria Arasında: İbn-İ Haldun Niçin Bir Tarih Filozofu Değildir?” adlı konferans düzenlendi.

    Konferans öncesi Üniversite Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü tarafından Rektörlük makamında kabul edilen Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu Üniversitenin onur defterini imzalarken Rektör Prof. Dr. Gönüllü tarafından kendisine Adıyaman’ın tarihi değerlerinden biri olan Cendere Köprüsünü maketi takdim edildi.

    Üniversite Merkez Külliyesi M. Vehbi Koç Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa Üniversite Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri, akademik ve idari çalışanlar ile öğrenciler katıldı.

    Konferansında Ünlü İslam Bilgini İbn-i Haldun’un hayatından kesitler aktararak eserlerine değinen Prof. Dr. Fazlıoğlu, “İbn-i Haldun 1332 yılında Tunus’ta doğmuştur. Birçok önemli devlet ve bilim adamı yetiştirmiş bir aileye mensuptur. İbn-i Haldun, devlet hayatıyla dini hayatın sınırlarını ortaya koyarken bir çeşit Laik Devlet sistemini savunmuştu. 1406 yılında ölen İbn-i Haldun’un temel gayesi; İslam Medeniyetinin tarihi ve sosyolojik problemlerine ışık tutmak ve İslam kültürüne yeni bir canlılık kazandırmaktı” dedi.

    Dünyaca ünlü bilginin Mukaddime adlı eserinden bahseden Prof. Dr. Fazlıoğlu, “İbn-i Haldun, Mısır’da kaldığı dönem içerisinde ünlü eseri Mukaddime’yi kaleme aldı. O güne kadar edindiği fikri, siyasi ve ilmi tecrübesiyle adeta muhteşem denilebilecek bir eser vücuda getirdi. Bu eserinin birinci cildinde önce tarihi olayları yani geçmişi gözler önüne serdi. İkinci cildinde sosyal olayları tahlil etti ve İslam toplumunun güncel problemlerini ortaya koydu. Üçüncü cildinde ise geleceğe ışık tutacak önemli tespitlerde bulundu ve metotlar belirledi. Eserinde daima objektif, realist ve tecrübeci bir hareket tarzını benimsedi. Coğrafi şartlarla sosyal hayatın ilişkisini, cemiyet şekillerini, din ve devlet hayatının sınırlarını, şehir ve köy ilişkisini, iktisadi hayatı, bilgi nazariyesini, ilimlerin tasnifini ve edebiyat meselelerini ele aldı. Genel dünya tarihine yer verirken, özellikle Türk tarihine geniş bir bölüm ayırdı” diye konuştu.

    Konferansın ardından Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü tarafından Prof. Dr. Fazlıoğlu’na Üniversite Merkez Külliyesinde kendi adına dikilmiş fidanın sertifikası takdim edildi.

  • Prof. Dr. Nurettin Ceviz: “Orta Çağın En Büyük Seyyahı İbn-i Battuta’dır”

    Bartın Üniversitesi’ndeki konferansta konuşan Prof. Dr. Nurettin Ceviz, Bugün Hümanizmin temsilcisi Erasmus’un adının verildiği bilimsel seyahatlerin, geçmiş dönemlerde büyük Müslüman temsilcileri olduğunu söyledi.

    Bartın Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi tarafından “İbn Batuta’dan Erasmus’a Bilimsel Seyahatlar” konulu bir konferans gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını yapan İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Civelek, geçmişte Müslüman birçok gezginin bilimsel seyahatler yaparak, insanlığın gelişimine katkıda bulunduğunu söyledi. Daha sonra konferansı veren Prof. Dr. Nurettin Ceviz, seyahatnamelerin geçmiş dönemlere ışık tutarak günümüzü aydınlattığını kaydederek “Eski dönemlerde seyyahlar bir bilim adamı olarak davetler üzerine ülkelere gidiyorlar. Bilim adamları eğitim, öğrenme, bilgi ya da görüş alışverişi için bu seyahatleri düzenlemektedir. Gittikleri ülkelerde hükümdarların himayesinde bilim yaparak, insanlığın hizmetine sunuyorlar. Dönemin büyük kütüphanelerine giderek buralarda ilmi çalışmalar yürütüyorlar. Orta Çağın en büyük seyyahı İbn-i Batuta’da Mekke’ye Hacca giden Fas’lı bir Müslüman olarak, bu seyahatinde yaşadığı maceralar onu uzaklara yolculuk etmeye sevk etmiştir. Ömrünün neredeyse tamamını seyahatle geçirir. Ana dili olan Arapçanın yanında Farsça ve Türkçe bilmektedir. Yolculuklarında doğudan batıya, kuzeyden güneye, Avrupa hariç eski dünyanın hemen hemen tamamını gezmiştir. Bugün Hümanizmin temsilcisi Erasmus’un adının verildiği bilimsel seyahatlerin, geçmiş dönemlerde büyük Müslüman temsilcileri olmuştur.” dedi.

    “BİYOGRAFİ VE SEYAHATNAMELERİ OKUMAK ÇOK ÖNEMLİ”

    Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan ise biyografi ve seyahatname okumanın öneminden bahsetti. Rektör Kaplan, “İnsan hayatında biyografilerle birlikte seyahatnameleri okumak çok önemlidir. Biyografilerde ve seyahatnamelerde aktarılan tecrübelerle insanlar çeşitli deneyimler kazanır. Bunun yanında dünyayı gezmek de insanlara çok şey kazandırır. Özellikle bilim adamları ve öğrencilerimizin donanımlı yetişmesinde katkılar sağlar. İnsanlarımız gezerken diğer kültürleri tanıyacak, akranlarını görecek ve geleceklerinin şekillenmesinde bilgi sahibi olacaklar. Bunun için yabancı dil konusunda da iyi olmamız çok önemlidir. Günümüz dünyasında herkesin en az iki yabancı dil bilmesi gerekmektedir.” diye konuştu.

    Konferans, karşılıklı soru cevapların alınmasının ardından son buldu.

  • İbn-i Sa’d’ın 11 Ciltlik Eseri Şanlıurfa’da Türkçeye Çevrildi

    Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde 14 öğretim üyesi ortak çalışmayla, İslam tarihinin en önemli biyografi eserlerinden olan İbn-i Sa’d’ın “Kitabü’t-Tabakati’l-Kebir Tabakat” eserini Türkçe’ye çevirdi. 2009 yılında başlanan ve yaklaşık 5 yıl süren çeviri çalışmasının Türkiye’de tek olduğu ve bunun da sadece Şanlıurfa’da yapıldığı öğrenildi.

    İbn-i Sa’d’ın “Kitabü’t-Tabakati’l- Kebir Tabakat” eserinin siyere de kaynaklık eden en eski biyografi kitabı olduğunu söyleyen İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hikmet Akdemir, “Bu eser aynı zamanda tefsir başta olmak üzere bütün İslam bilimleri ile ilgili ilk kaynaklardan bilgiler ihtiva etmektedir” dedi.

    Bu eserin tam anlamıyla incelediğinde ilk iki cildinin tamamen bir fiili tefsir sayılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Akdemir, “Eser Peygamberimizin (S.A.V.) fiillerini, hayatını, yaşayışını da anlatıyor. Bu arada Kur’an-ı Kerim’in fiili olarak tefsirini yapmış oluyor ve bu alanlarda çok önemli bir kaynağımızdır. Bu güzel eseri dilimize kazandırdıkları için tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    İbn-i Sa’d’ın “Kitabü’t-Tabakati’l- Kebir Tabakat” eserinin, İslam tarihi ve mezhepleri açısından önemli bir eser olduğunu söyleyen Mezhepler Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ekinci, “Her açıdan bizim için önem arz eden bir eser olduğundan dolayı İlahiyat Fakültesi hocaları olarak, 14 arkadaşla birlikte 11 cildin tamamını tercüme ettik. Halkımızın ve öğrencilerimizin istifadesine sunduk. Ben 8’ci cildin yarısını tercüme ettim. Benim bölümümde İmamı Azam’ın hocası sayılan İbrahim El Vahbi ve İbni Abbas hazretlerinin birinci derecesinden akrabası olan Said Bin Cübeyr’i tercüme ettim. İbni Sa’d’ın eserinin çok yararlı olacağı düşünüyorum. İslam tarihiyle ilgilenen herkesi bu eseri okumaya davet ediyorum” dedi.

    İbni Sa’d’ın Kitabü’t-Tabakat adlı eserinin hadis ravilerinin hayatlarını ve mesnedlerini neşrettiğini dile getiren Hadis Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Keskin, “Peygamber Efendimizin (S.A.V.) hadislerine kaynaklık eden sahabelerin hayatlarının yer aldığı bu eserle, Küfe, Basra, Mısır’daki hadis ravilerinin hayatları, hadis çalışmaları dile getirilmiştir. Bir araştırmacı, peygamber efendimizin hayatını, sünnet anlayışını öğrenmek istiyorsa bu kaynaklardan istifade etmesi gerekiyor. İslam medeniyeti böyle köklü çalışmalara dayanır. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi olarak hayırlı hizmete vesile olduk. Umarım herkes bu temel kaynaklardan istifade eder. İbni Sad’ın bu eseri Hicri ilk 3 asırda yaşamış olan sahabeleri tanıtması bakımdan çok önemli bir eser. Biz de hanımlar bölümünü tercüme ettik. Yaklaşık 600 civarında hanımın biyografisi yer alıyor. O dönemin sosyal hayatı, aile hayatı, evlilikler, boşanmalar, aile ilişkileri bakımından oldukça önemli bilgiler yer alıyor” diye aktardı.

    Arap Dili ve Belagati Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yasin Kahyaoğlu da, “Bu kitap İslam tarihinin ilk kaynaklarındandır. İlk dönem hadis ravilerinin hayatlarını dile getiriyor. Peygamberimizin (S.A.V.) hadisleri dinin en önemli kaynaklarındandır. Tabiki Peygamberimizin (S.A.V.) sözleri gibi bu hadisleri rivayet edenlerin kimler olduğu da önemlidir. Bu kitap, bunların biyografilerini yazan bir kitaptır. Benim Türkçeye tercüme ettiğim kısımda Küfe, Basra ve Mısırdaki hadis ravilerinin hayatları ve hadis çalışmaları dile getirilmiştir. Peygamberimizin hayatını ve sözlerini derinlemesine incelemek isteyen her araştırmacı ve Müslüman’ın bu tür eserlerden faydalanması gerekir. Hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Editörlüğünü Prof. Dr. Adnan Demircan’ın yaptığı eserin tamamı Harran Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden oluşan ekip tarafından çevrildi. Ekipte, Prof. Dr. Abdurrahman Elmalı, Prof. Dr. Ali Bakkal, Prof. Dr. Hikmet Akdemir, Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz, Prof. Dr. Mustafa Ekinci, Prof. Dr. Yusuf Ziya Keskin, Doç. Dr. Mehmet Akbaş, Doç. Dr. Abdullah Yıldız, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Aslan, Yrd. Doç. Dr. Ayhan Erdoğan, Yrd. Doç. Dr. Mahmut Polat, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Dilek, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Vehbi Şahinalp, Yrd. Doç. Dr. Veysel Kasar ve Yrd. Doç. Dr. Yasin Kahyaoğlu gibi isimler yer aldı.