Etiket: Huzurevinde

  • (Özel Haber) Özgürlüklerine Huzurevinde Kavuştular

    Adana’da sağlık ve sosyal avantajları nedeniyle kendi istekleriyle yerleştikleri huzurevinde 9 yıldır yaşayan Lütfiye-Turhan Cemal Görgün çifti, vatandaşların ‘huzurevine düşmüşler’ algısına tepki göstererek, “Atılmış, itilmiş, yerinden kalkamayan, zavallı, pısırık, evlatları tarafından terk edilmiş şekilde zannediyorlar bizi ama insanlar artık evladına yük olmamak için kendi özgürlüğünü seçiyor. İçimizi ne kadar acıtıyorlar biliyor musunuz?” dedi.

    2 çocuk sahibi, 56 yıllık evli 75 yaşındaki emekli hemşire Lütfiye Görgün ile 77 yaşındaki emekli fotoğrafçı Turhan Cemal Görgün çifti, yaşadıkları sağlık sorunları nedeniyle 9 yıl önce Adana Huzurevi’ne yerleşmeye karar verdi.

    Huzurevinde anında ücretsiz sağlık hizmeti aldıklarını ve sosyal aktiviteler sayesinde bir an olsun sıkılmadıklarını anlatan Görgün çifti, çocuklarına ve torunlarına yük olmamak için bu kararı aldıklarını söyledi.

    Sadece yakınlığa, sohbete ve sevgiye ihtiyaçları olduğunu belirten Görgün çifti, kendilerini burkan çeşitli sorunları anlattı. Görgün çifti, kamuoyundaki ‘huzurevine düşmüşler’ algısına sert dille tepki gösterdi.

    Huzurevinde hayatını sürdüren yaşlıların tüm ihtiyaçlarını devletin karşıladığını belirten Lütfiye Görgün, “Bir yakını ölmüş, lahmacun yaptırmış mesela bir vatandaş. ‘Hayrına getirdim’ size diyor. İdareye güvenmiyor, tek tek kapı kapı dolaşıp veriyor. Bizi ne kadar incitiyorlar, içimizi ne kadar acıtıyorlar biliyor musunuz? Vatandaş kendi zihniyetini buradakilerle bağdaştırıyor, yaşlılara iyilik yaptığını zannediyor. Hayır, bizi görünce şaşırıyorlar. Tuhaf tuhaf bakıyorlar. Atılmış, itilmiş, yerinden kalkamayan, zavallı, pısırık, evlatları tarafından terk edilmiş şekilde zannediyorlar bizi” diye konuştu.

    “GÖZYAŞI DÖKÜP BİZİ ÜZMESİNLER”

    “Ben burada eşimle beraber özgürlüğümü seçtim” diyen Lütfiye Görgün, şöyle devam etti:

    “Yaşlı olabilirim ama eşimle beraber burada özgürüm. Oğlumun veya kızımın, gelinimin veya damadımın yanında değilim. Onlara da eziyet etmiyorum. Onlar da genç. Çocukları var, çalışıyorlar, yoruluyorlar. Kızım da bana rahat bakamaz, oğlum da gelinim de bakamaz bana. Ama burada devlet bana bakıyor. Bizim kimseye, hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Tabii ki bağış gelebilir ama bu bağış idaredekilerin vasıtasıyla yaşlılara dağıtılmalı. Yaşlılara elden getirip de bir şey verilmemeli. Biz acayip mahluklar veya aydan gelmiş değiliz. Ufacık, mini mini bebelere getirip bizi gösteriyorlar; bunlar nene bunlar dede diye. Belli yaş seviyesinde çocukları getirmeleri lazım. İnsanlar bilinçli olarak buraları ziyarete gelsinler. Acımaya, merhamete muhtaç değiliz. Gözyaşı döküp bizi üzmesinler. Buyursunlar gelsinler. İlle de ellerinde bir şey getirmeleri lazım değil. Biz çaylarını, kahvelerini ikram edelim.”

    “HASTANEYE RANDEVUSUZ YATTI”

    Lütfiye Görgün, eşinin 3 ay ulaşamadığı hastaneye, huzurevine yerleştikten sonra aynı gün randevusuz yattığını kaydederek, “İşte huzurevinin faydaları. Ben huzurevine geldiğim zaman ne tiyatroda oynamıştım, ne halk oyunlarında. Şimdi ben folklorcu oldum, halk oyunları oynadım. 2-3 sene üst üste tiyatroda başrol oynadım. Sporumuz ar, gündüz el işi atölyesi var. Yani kendinizi dinlemeye sizi vakit bırakmıyor. Müdiremiz Nurdan Hanım her gün bir şeyler yapıyor, sizi meşgul ediyor” dedi.

    Turhan Cemal Görgün ise maddi imkanlarının iyi olmasına rağmen huzurevinde yaşamayı tercih ettiklerini belirtti. Toplumdaki ‘huzurevi’ algısının çok yanlış olduğunu vurgulayan Görgün, düzenlediği huzurevi bahçesinde yetiştirdiği ağaçlarla zaman geçirdiğini söyledi. Huzurevinde yaşlılara kötü davranıldığı algısının da yanlış olduğunun altını çizen Görgün, zaman zaman bakıma muhtaç yaşlıların bile sağlık personellerini darp edip hakaretler yağdırdığını öne sürdü. ‘Huzurevi’ isminin de ‘Yaşam Evi’ olarak değiştirilmesi gerektiğini anlatan Görgün, sağlıklı yaşlıların psikolojisini bozduğu gerekçesiyle rehabilitasyon biriminin de farklı bir alana taşınması gerektiğini anlattı. Görgün, nerede olduklarının farkında olmayan ve gürültü çıkaran küçük yaşta çocukların öğretmenlerince organize edilip huzurevine getirilmesinden yakındı. Huzurevi yönetimine ‘buraya ne ekebilirim’ diye sorduğunu ve aldığı ‘haşhaş dışında her şey’ yanıtının ardından bahçede ciddi düzenlemeler yaptığını kaydeden Turhan Cemal Görgün, 9 yıllık süreçte 55 tane fidan diktiğini söyledi.

  • (Özel Haber) Aşkı Huzurevinde Buldular

    Adana’da, çocuğunu ziyarete getirdiği huzurevinde Şaban Çakır’a aşık olup evlenen Yurdanur Çakır, ikinci baharını yaşıyor. Çakır çifti şimdi huzurevinde mutluluğun keyfini sürüyor.

    Yaklaşık 15 yıl önce kızını, yaşlıları ziyaret etmesi için Adana Huzurevi’ne getiren 69 yaşındaki Yurdanur Çakır, huzurevinde kalan Şaban Çakır (88) ile karşılaştı. Karşılaşma esnasında birbirinden etkilenen iki çift sık sık görüşmeye başladı. Şaban Çakır, ilk görüşte aşık olduğu Yardunur Çakır’a huzurevinde evlenme teklifi etti. Evlilik teklifini kabul eden Yurdanur Çakır da huzurevine yerleşti. Şimdilerde Şaban Çakır rahatsızlığından dolayı tekerlekli sandalyede hayatını devam ettirirken, Yurdanur Çakır ise ona sevgiyle bakıyor.

    “SEBEP DE KIZIMIN O DÜĞMEYİ İLİKLEMESİ OLDU”

    Yurdanur Çakır, 7 yıldır huzurevinde olduklarını belirterek, “Çocuğumu gezdiriyordum, tam çıktık gidiyorduk Şaban Bey de o zaman 1. sokak vardı koşturarak yemeğe geliyormuş salona. Kızım da dedi ki ’amca düğmeniz açılmış ilikleyelim rüzgar var’ Şaban Bey de kızımın saçını okşadı ve dedi ki ’Güzel kızıma bende çay içireyim yemek dönüşünde.’ Beyefendi görünüşlü ve yaşça büyük olduğu için gittik birer bardak çayını içtik, sonra bizi yolcu etti. Evlilik teklifini amcanız yaptı, valla çarpılmış bana ’benimle evlenir misin?’ dedi. Zaten hanım arıyormuş kendine ben de dedim ki ’kızım küçük onu evlendirmeden asla evlilik düşünmem’ çünkü kız çocuğu dedim ve öyle de oldu kısmetmiş. Sebepsiz kuş uçmaz. Sebep de kızımın o düğmeyi iliklemesi oldu” dedi.

    “AMCANIZ SOLMAYAN ÇİÇEĞİMDİ GÖNÜL VAZOMDA”

    Çakır, evlendikten sonra 4 yıl kendi evlerinde oturduklarına dikkat çekerek şöyle devam etti:

    “Burası bizim için bir okul, son okul. Buradan diplomayı aldığımız zaman kimimiz Buruk ya da Kabasakal Mezarlığı’na tayin olacağız onun için diyorum ki birbirimizi kırmayalım incitmeyelim. 15 yıllık evliyiz, 7 senedir de buradayız. Her zaman ’aşkımın son baharı, küçücüğüm’ diyorum, müdüre hanım bile sorar ’senin küçücüğün nerede?’ diye, vallahi bir ninni söyledim öylece bayıldı kaldı diyorum. Amcanız solmayan çiçeğimdi gönül vazomda fakat şimdi sonbahar yaprağı oldu. Özel bir defterim var her dökülen yaprağı sayfanın arasına saklıyorum, gönlümdeki sayfadan bahsediyorum. Allah başımdan eksik etmesin iyi ya da kötü eşler birbirinin değerini bilmeli.”

  • Huzurevinde Yeni Yıl Kutlaması

    Muğla Valisi Amir Çiçek, Abide Hasan Nuri Öncüer Huzurevi Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde kalan yaşlıların yeni yıl eğlencesine katıldı. Etkinliğe, Vali Çiçek’in eşi Hülya Çiçek, İl Jandarma ve Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Yavuz Özfidan, İl Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, Menteşe Kaymakamı Zeki Arslan, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ali Akkuzu ve eşleri yer aldı.

    Huzurevi salonunda toplanan yaşlılarla bir araya gelen heyet, müzik eşliğinde yeni yıl pastası keserek kutlama yaptı. Vali Çiçek, “Burada huzur sizlerin sağlığı ve mutluluğu yerinde ise iyi olur. 2015 yılının son günlerinde sizin yanınızda olmak istedik. Zaman zaman sizleri ziyaret ediyoruz. Bizi ailenizin bir parçası evladınız olarak kabul edin. Yeni yılınızı kutluyorum. Dilerim, huzur, sağlık, mutluluk içinde bir yıl geçsin. Birlik, beraberlik, sevgi, saygı, hoşgörü yumağının büyüdüğü bir yıl temenni ediyorum” diye konuştu.

  • Huzurevi’nde Tiyatro Gösterisi

    Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Sağlık Yüksekokulu 4’üncü sınıf öğrencileri, “Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği” dersi kapsamında, Huzurevi’nde bir etkinlik gerçekleştirdi.

    Öğrenciler, Aksaray Devlet Hastanesi’nde görev yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Basri Köylü tarafından oluşturulan ve Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde tedavi gören şizofren hastalarından müteşekkil tiyatro ekibiyle birlikte, Huzurevi’nde bir gösteri düzenledi. Ortak gösteri, öğrencilerin eğitimlerine katkı sunmanın ötesinde, sosyal anamda da önemli bir noktaya temas etti. Huzurevi sakinlerine farklı bir gün geçirme olanağı da sunan gösteri, büyük beğeni topladı.

  • Huzurevinde, İlk Türk Kadın Mitingi Anısına Program Düzenlendi

    10 Aralık 1919 yılında Kastamonu’da İlk Türk Kadın Mitinginin düzenlenmesinin 96. Yıldönümünü etkinlikleri kapsamında, huzurevi sakinlerine yönelik eğlence programı düzenlendi.

    Kimsesiz Çocuklara Yardım Yaşatma ve Geliştirme Derneği Başkanı Mihriban Tüfekçi tarafından Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı Kastamonu Huzurevinde “Kastamonu’da İlk Türk Kadın Mitingi” anısına gerçekleştirilen programa, Vali Şehmus Günaydın’ın eşi Aysel Günaydın’da katıldı.

    10 Aralık 1919 yılında bürokratların eşleri ve Kastamonulu hanımefendiler tarafından Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege Bölgesinin işgalini kınamak için yoğun bir kış ayında Kız Öğretmen Okulunun bahçesinde 3 bin bayanın katılımıyla bir miting düzenlenmiş ve bu miting Türkiye’de düzenlenen ilk Türk kadın mitingi olarak tarihe geçti.

    Kimsesiz Çocuklara Yardım Yaşatma ve Geliştirme Derneği, İlk Türk Kadın Mitinginin 96. Yıl dönümünü, Huzurevindeki yaşlılar ile kutlamak için Kastamonu Huzurevinde eğlence programı düzenlendi.

    Programda, Kastamonu Şehr-i Dilara Türk Müziği Korosu sahne aldı. Birbirinden güzel şarkıların seslendirildiği gecede, huzurevi sakinleri kimi zaman duygulandı kimi zamanda hareketli parçaları ile çiftetelli oylandı. Hareketli şarkılarda kendini sahneye atan huzurevi sakinleri oyun oynayarak gönüllerinde eğlendiler.