Etiket: Hutbesi

  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’dan 15 Temmuz hutbesi

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Hacı Bayram Camii’nde 15 Temmuz konulu hutbe irad etti. Erbaş, “Üzerinde yaşadığımız vatan sadece bir toprak parçasından ibaret değildir. Bizim için ecdat diyarıdır. Şehitler emanetidir. Geleceğe sağlam adımlarla yürümek için bağrına yaslandığımız, uğruna canımızı verdiğimiz topraktır vatan” ifadelerine yer verdi.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Hacı Bayram Camii’nde 15 Temmuz konulu hutbe irad etti. Erbaş, “Milletimizin her bir ferdinin şüphesiz kabul ettiği bir hakikattir ki üzerinde yaşadığımız vatan sadece bir toprak parçasından ibaret değildir. Bizim için ecdat diyarıdır. Şehitler emanetidir. Geleceğe sağlam adımlarla yürümek için bağrına yaslandığımız, uğruna canımızı verdiğimiz topraktır vatan. Bizler tarih boyunca vatanımıza muhabbetle ve sadakatle bağlandık. Mukaddesatımız uğruna gözümüzü kırpmadan şehadete yürüdük. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda fakirlik ve imkansızlık içinde benzersiz bir varoluş mücadelesi verdik. Fakat hiçbir zaman geri çekilmedik. İman dolu göğüslerimizi nice hayasız akınlara siper ettik. Allah’ın inayeti ve yardımıyla, cesaretimizle, fedakarlığımızla büyük zaferler kazandık” dedi.

    Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, hutbesinde şu ifadelere yer verdi:

    “15 Temmuz gecesi, sabaha kadar okuduğumuz salalar, getirdiğimiz tekbirler, tesbihat ve yakarışlar, dünyanın dört bir tarafından milletimizin selameti için el açıp yalvaran mümin kardeşlerimizin dualarıyla birleşti. Milletçe tek yürek, yekvücut meydanlara aktık. Birlik ve beraberliğimize, istiklal ve istikbalimize karşı girişilen hain saldırıya hep birlikte dur dedik. İmanımızdan ve vatan aşkımızdan aldığımız o muazzam ruhla hain emelleri boşa çıkardık. Feraset, basiret ve sekînetimizle büyük bir felaketin eşiğinden döndük.

    Kardeşlerim!

    Hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Onlara, ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz!’ derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.”

    Müminler!

    15 Temmuz gecesi maruz kaldığımız işgal girişimi din kisvesine bürünmüştü. Suret-i haktan görünen ama batıla hizmet eden FETÖ Terör Örgütü, imanımızı, ahlaki hassasiyetimizi, peygamber sevgimizi, zekât ve sadakamızı, kurbanlarımızı hâsılı tüm dini değer ve kavramlarımızı istismar etti. Kendi menfaati uğruna milletimizin varlığına, birlik ve beraberliğine, ülkemizin geleceğine kast etti.

    Bu hainler, evlatlarımızı ailelerinden kopararak yüreklerinden vatan sevgisini, ümmet şuurunu söküp atmaya kalktı. Barış ve ıslah adı altında dini duyguları sömürerek aslında insanımızı bir güvensizlik girdabına sürükledi. Hâlbuki Peygamberimiz (s.a.s)’in ifadesiyle “Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların güvende oldukları kişidir. Mümin, canları ve malları hususunda insanların kendisinden emin oldukları kişidir.”

    Kardeşlerim!

    Bizim bir tek harfi bile değişmemiş kitabımız, hayatı bütün berraklığıyla bilinen Peygamberimiz, temel ilkeleri apaçık ortada olan bir dinimiz vardır. Rüyalarla, gizemlerle, sinsi planlarla bu dine aykırı sözde İslamî bir dünya kurgulamaya çalışanlar asla muvaffak olamayacaklardır. Unutulmamalıdır ki, Allah ve Rasulü’nü anarak kirli emelleri uğruna dinimizi istismar edenlerin sonu daima hüsrandır. Bu hüsran onları dünyada zillet, ahirette ise azap olarak yakalayacaktır.

    Kardeşlerim!

    15 Temmuz’a benzer bir girişimi bir daha yaşamamak için bizlere düşen öncelikle din gibi yüce bir hakikati şahıslar üzerine bina etmeyelim. Aklımızı, irademizi, vicdanımızı sorgulamaksızın bir başkasına teslim etmeyelim. İslam’ı sahih kaynaklarından, iyi niyetli ve güvenilir ellerden öğrenmeye çalışalım. Kur’an-ı Kerim ve Sevgili Peygamberimizin sünneti seniyyesi rehberliğinde yaşayalım. Sahabe neslinden günümüze kadar Müslümanların büyük çoğunluğunun üzerinde yürüdüğü mutedil yolun dışında kalan bütün anlayışların sırat-ı müstakimden sapma anlamına geldiğini bilelim. Bizi Allah’a kulluk yerine kendine kul olmaya çağıranlara itibar etmeyelim. Yüzyıllar boyunca topraklarımızda oluşan ve dini hayatımızı ayakta tutan Anadolu irfanına sahip çıkalım.

    Hutbemi İslam şairi Mehmet Akif Ersoy’un şu beyti ile bitiriyorum, ‘Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez”

  • Rize’de İşitme engellilere işaret dili ile Cuma hutbesi

    Rize’de bugün ilk kez işitme engelliler için Cuma hutbesi işaret dili ile aktarıldı.

    Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geliştirilen proje kapsamında Rize’de bulunan Yusuf Karali Diyanet Eğitim Merkezi’nde İşaret Dili Eğitimi alan din görevlileri çeşitli alanlarda din eğitimi için görevlendirilmeye başladı. Rize’de bugün ilk kez Çiftekavak Yalı Camisi’nde Cuma Hutbesi işaret dili ile de okundu. Cuma Namazı öncesi ise aynı şekilde yapılan vaaz işitme engellilere işaret dili ile aktarıldı. İşaret dili ile aktarılan hutbeye özellikle Ömer Halaç İşitme Engeliler İlköğretim Okulu Öğrencileri yoğun ilgi gösterdi. Okunun vaaz ve hutbeyi işaret diline dönüştüren din görevlisi Bayram Tamam, uygulamanın bugün başladığını belirterek bundan sonra da Cuma hutbelerinin işitme engelli vatandaşlara işaret dili ile aktarılacağını belirtti. İşitme engelli gençler de işaret dili ile uygulamadan duydukları memnuniyeti ifade ettiler.

  • Cep telefonu ile Cuma hutbesi

    Kütahya’nın Hisarcık ilçesi Şeyhler Köyü cami imamı Cuma hutbesini cep telefonundan okuyor.

    İmam Hatip Yasin İpek, cep telefonundan Cuma Hutbesi okumanın büyük avantaj olduğunu söyledi. İpek, ”Biz hutbeyi yazıcıdan bir aylık olarak çıkartıyoruz. Ancak Cuma gününe yakın hutbede değişiklikler olabiliyor. Bu durumda köyde yazıcı bulmak sıkıntı oluyor. Hutbeyi cep telefonu ile okumak çok büyük kolaylık oluyor. Cep telefonundaki program sayesinde hutbe metnindeki vurgulanacak önemli bölümleri boyayabiliyor ve araya ayet ekleyebiliyorsun. Hutbe kağıda döküldüğünde daha sınırlı oluyor, kenarlarına bir şey yazamıyorsun. Ancak cep telefonunda daha özgürsün ve istediğin şeyi yapabiliyorsun” dedi.

  • Sahte Polis Hutbesi

    Adana İl Müftülüğü, cuma hutbesinde kendilerini polis olarak tanıtıp telefonla aradıkları kişilerin altın ve paralarını dolandıran şahıslara karşı cemaati uyardı.

    Türkiye genelinde 2005 yılından sonra MSN’den kontör isteme yöntemiyle başlayan dolandırıcılık daha sonra özellikle yaşlı vatandaşları telefonla arayıp kendilerini polis olarak tanıtarak, “Kimlik bilgileriniz, PKK’nın eline geçmiş, örgüte para aktarılıyor, kuyumcu soyuldu olay yerinde kimliğiniz çıktı” diyerek kurbanlarından korkutup para ve altın almaya başladılar. Ayrıca dolandırıcılar çeşitli isimlerde yapılan operasyonları kullanarak bir üst düzey komutanı bile dolandırdı. Sahte polisler Canan Karatay gibi ünlü isimleri de dolandırdı. Polis ise dolandırıcılara karşı teknik ve fiziki takiple önlem alarak defalarca operasyon yaptı, polisiye önlemin yanı sıra vatandaşların cep telefonunu SMS göndererek polisin para istemeyeceğini defalarca belirtti. Ancak bütün bu çalışmalara rağmen vatandaşlar yine sahte polisler tarafından dolandırılmaya devam etti. Bu nedenle Emniyet Genel Müdürlüğü bütün illere bir genelge göndererek müftülüklerle işbirliğine geçip vatandaşların en çok camiye geldiği cuma günü cemaatin bilgilendirilmesini istedi.

    Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri valilik oluru ile Adana İl Müftülüğü görevlileri ile görüştü. Yapılan görüşme sonrasında yankesicilik ve dolandırıcılık polisi yazdığı metni Adana genelindeki 1348 camideki imama dağıttı.

    İmamlar bugün hutbede, vatandaşları şöyle uyardı:

    “Son günlerde vatandaşları telefonla arayarak kendisini polis, savcı ve asker olarak tanıtan şahıslar var. Bunlar vatandaşlardan altın ve para almak suretiyle dolandırıcılık yapıyor. Kesinlikle bir kamu görevlisi vatandaştan para ya da altın istemez. Size böyle bir telefon gelirse hemen 155’i arayın kimseye altın ya da para vermeyin. Allah bu tür şerden hepimizi uzak tutsun. Bu dolandırıcılara karşı uyanık olalım.”

    Cuma namazını kılan cemaat imamın hutbedeki uyarısının olumlu olduğunu söyledi.

    Vatandaşlardan biri ise kayın babasının da dolandırıldığını, çoğu kişinin bu dolandırıcılıktan haberi olmadığını bu nedenle bilgilendirmenin iyi olduğunu söyledi. Camiden çıkanlardan biri de, düğünde bile bu kadar vatandaşın bir arada bulunamayacağını imamların her hafta bu tür konularda vatandaşları bilgilendirmesi gerektiğini söyledi.

    Bu arada polis cami girişlerine dolandırıcılığa karşı uyarı broşürlerini yapıştırdı.

  • Gaziantep’te Cuma Namazında Terör Hutbesi Okundu

    Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanarak ülke genelindeki tüm camilerde okunan Cuma hutbesi, İŞİD bombacısının kendini patlattığı Gaziantep’te de okutuldu.

    Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ’Küresel Terörün Hedef Aldığı Din İslam’ konulu Cuma hutbesi, Gaziantep’teki camilerde okundu. Son dönemlerde dünyada olduğu gibi bölgede de artan IŞİD’in saldırıları üzerine Gaziantep’teki tüm camilerde okunan hutbede, İslam dininde çihadın öldürmeyi değil yaşatmayı, zulmetmeyi değil hakkı gözetmeyi, batıla değil hakikate tabi olmayı, hayasızlığı değil iffeti kuşanmayı ve erdemli duruşu takdim ettiği vurgulandı.

    Hutbeyi dinleyen cami cemaati de gençlerin teröristler tarafından aldatılmaması için benzer konularla uyarılmasını istedi. Terör ile İslam’ın alakası bulunamayacağını belirten cami cemaati, gençlerin hayatın her alanında benzeri tuzaklara karşı uyarılması gerektiğini sözlerine ekledi.