Etiket: Hükümetten

  • İş Dünyasının Yeni Hükümetten Beklentileri

    Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı İdris Alan, Türkiye’nin yeniden kalkınma hamlesi yapabilmesi ve iş dünyasının önündeki engellerin kaldırılmasıyla dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirecek önerileri TOBB öncülüğünde hazırladıklarını belirterek, 11 ana başlıkta 17 sayfadan oluşan raporun Başbakan Ahmet Davutoğlu’na verildiğini söyledi.

    ETSO Başkanı İdris Alan, 1 Kasım tarihinde yapılan seçimlerde yüzde 50’ye yakın oy alarak, tek başına yeniden hükümeti kurma yetkisini alan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, TOBB öncülüğünde odaların katkılarıyla hazırlanan beklentiler raporunun takdim edildiğini belirterek, sundukları “Özel Sektörün İlk 100 Günde Beklediği Reformlar” dosyası hakkında değerlendirmelerde bulundu. Reformların hayata geçirilmesi halinde Elazığ, bölge ve Türkiye’nin yeni bir kalkınma hamlesi yapacağını ve çağ atlayacağını anlatan Alan, “Tek başına kurulacak güçlü bir hükümetin ülke sorunlarına çare olacağı milletimizin tek ve yegane beklentisidir. İş dünyası olarak, ülkemizin yeniden kalkınma hamlesi yapabilmesi ve iş dünyasının önündeki engellerin kaldırılarak, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirecek önerileri TOBB öncülüğünde hazırlamış bulunuyoruz. 11 ana başlık altında 17 sayfadan oluşan raporda özetle, ekonomide güven artırıcı adımlar, çalışma hayatı, vergiler, hukuk, rekabet, KOBİ’lerin finansmana erişimi, teşvikler gibi birçok önemli konu bulunmaktadır. Hazırlanan rapor TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na takdim edilmiştir. İş dünyası olarak şimdi ivedilikle yeni hükumetin kurularak ilk 100 gün içerisinde büyük bir titizlikle hazırlanmış olan raporumuzu hayata geçirmesini beklemekteyiz” dedi.

    İLK 100 GÜNDE BEKLENEN REFORMLAR

    En önemli başlıklardan birinin ekonomide güven artırıcı adımlar ve ekonomi yönetimi olduğunu kaydeden Alan, “10. Kalkınma Planındaki öncelikli dönüşüm programlarını ve eylem planlarını hareketlendirmeye odaklanmış bir çalışma mekanizması tasarlanmalıdır. Reformların izleme ve değerlendirmesini yapacak özel bir yapı kurulmalıdır. Kamu-özel sektör istişare platformları etkin bir şekilde çalıştırılmalıdır. Yatırım ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu’nun (YOİKK) daha etkin çalışması sağlanmalıdır. Ekonomi politikalarına eş güdüm ve etkinlik kazandırmak için ekonomi ile ilgili bakanlıklar yeniden düzenlenmelidir. Merkez Bankası başta olmak üzere ekonomiye yön veren kuruluşların etkin bir şekilde ve siyasi mülahazalardan uzak çalışması sağlanmalıdır. Düzenleyici ve denetleyici kurullarda özel sektörün temsil edilmesi sağlanmalıdır. Sanayi sektörlerinin geliştirilmesi için kamu-özel sektör birlikteliğiyle TBMM’de ihtisas komisyonları kurulmalıdır. Bölgesel Kalkınma Ajansları Politikası Türkiye’nin mekansal stratejisinin bir parçası olarak yeniden tasarlanmalıdır” diye konuştu.

    RAPORDA MESLEKİ EĞİTİM DE YER ALDI

    Raporda yer alan mesleki eğitimlerle ilgili de açıklamalarda bulunan Alan, şunları kaydetti:

    “Mesleki eğitim okulları yeniden düzenlenmelidir. Meslek liselerini cazibe merkezi yapmak için, meslek lisesi öğrencilerine ve mezunlarına destek verilmelidir. Mesleki eğitim kursları düzene sokulmalı, çok başlı ve verimsiz yapı ortadan kaldırılmalıdır. Mesleki eğitim kurslarının mutlaka ‘ulusal mesleki yeterlilik’ çerçevesinde eğitim vermesi sağlanmalıdır. Suriyeli sığınmacıların mesleki eğitimden geçirilerek istihdam edilmeleri sağlanmalıdır.”

    ÇALIŞMA HAYATINDA BEKLENİLEN DEĞİŞİKLİKLER

    Asgari ücret artışına da değindiklerini ifade eden Alan, şu ifadelerde bulundu:

    “İstihdam üzerindeki vergi yükleri, kıdem tazminatı ve zorunlu istihdam uygulamaları birlikte ele alınarak iş gücü piyasası reformlarının tamamıyla birlikte hayata geçirilmelidir. Gelir Vergisi dilimleri yükseltilmelidir. Turizm sektörüne yönelik sezon dışı zamanlarda istihdam üzerindeki vergi yükü kaldırılmalıdır. Eksik olan ulusal meslek standartları hazırlanıp yürürlüğe girmelidir. Sosyal yardım alan çalışabilir durumdaki nüfusun istihdamı sağlanmalıdır. Kadın istihdamını artıracak uygulamalar hayata geçirilmelidir. Tarımda çalışanların sosyal güvence altına alınması sağlanmalıdır. KDV oranları değiştirilmemelidir. Damga Vergisi kaldırılmalıdır. Gelir ve Kurumlar Vergisini düzenli ödeyen şirketlere vergi indirimi getirilmelidir. Gelir Vergisi tasarısı yeniden ele alınmalıdır. Elektrik üzerindeki TRT fonu, Belediye fonu gibi eklentiler kaldırılmalıdır. Girdi ve çıktılardaki KDV farkları giderilmelidir. Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi ile Türk Ticaret Kanunun uyumu sağlanmalıdır. Geçici Vergi Beyannameleri sayısı kademeli olarak düşürülmeli ve yılda bir veya iki defa alınmalıdır. Tevsi yatırımlarda indirimli Kurumlar Vergisi uygulamasındaki sorunlar giderilmelidir. Vergi ve ihracat rakamları üretim yerine göre kayda geçirilmelidir. Belediyelerin imar değişikliği sonucunda elde edilen arsa rantıyla ilgili düzenleme yapılmalıdır.”

    “TEŞVİKLERİN ETKİ ANALİZİ YAPILMALI”

    Hukuk, Rekabet ve KOBİ’lerin finansmana erişimi konularında da beklentilerin olduğunu dile getiren Alan, teşvik sistemi ve üretimi destekleme konularının da önemini aktardı. Bugüne kadar verilen teşviklerin etki analizinin yapılması gerektiğini vurgulayan Alan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yeni bir teşvik mekanizmasıyla sadece yeni yatırımlara değil, mevcut yatırımlara da sektörel teşvik uygulanmalıdır İl ve ilçe bazlı teşvik sistemi hayata geçirilmelidir. Teşvik edilecek sektörler belirlenirken şehirlerin ihracat potansiyelleri en önemli verilerden biri olmalıdır. Genç ve kadın girişimcilere ilk 3 yıl vergi muafiyeti getirilmelidir. Kamu ihalelerinde yerli ürüne fiyat avantajı kadın girişimciler için 5 puan artırılmalıdır. Ülkemizde yatırıma uygun arazi envanteri yatırımcılara elektronik ortamda sunulmalıdır. OSB’lerin idari yetkileri artırılmalıdır. Maden ruhsatlarının bölünebilmesi imkanı getirilmelidir.”

  • Birlik Haber-sen Hükümetten İş Güvencesi İstedi

    Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Ömer Budak, Memur-Sen Eskişehir İl Temsilciliği’nde yaptığı basın açıklamasında, 26’ncı dönem TBMM’den ve 64’üncü hükümetten beklentilerini sıraladı.

    Güçlü memurun olmazsa olmazının işi güvencesi olduğuna dikkat çeken Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Ömer Budak, henüz hükümet kurulmamışken iktidar partisinin bazı milletvekillerince yapılan iş güvencesinin kaldırılacağına ilişkin açıklamaları esefle kınadıklarını belirtti. Genel Başkan Budak, 3’üncü dönem Toplu Sözleşmesiyle 4/C’lilerin, 4B’lilerin ve üniversite mezunu işçilerin kadroya alınması yönünde çalışma başlamışken, 1 Kasım seçimlerinde asli işlerde istihdam edilen taşeronların kadroya alınması sözü verilmişken, seçim beyannamesinde kamu görevlilerinin iş güvencesi ile ilgili bir teklife yer verilmemişken, kamu görevlilerinin iş güvencesini tartışmaya açmanın çelişki ve zaman kaybı olduğunu söyledi. Bu tartışmaları doğru bulmadıklarını kaydeden Ömer Budak, 64’üncü hükümet programında kamu görevlilerinin iş güvencesinin tartışılmayacağına ilişkin teminata kesin bir ifadeyle yer vermesi gerektiğini belirtti.

    Aksi takdirde çalışma barışı ve toplumsal huzurun bozulmasının zemininin oluşacağını dile getiren Budak, “Bu yeni Türkiye hedefinden uzaklaşma anlamına gelmektedir” dedi.

    “İŞ GÜVENCESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ”

    Budak, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Kamu hizmetleri alanında geçici personel ve sözleşmeli personel istihdamına kısmen yer verilmeli, kamu hizmetleri alanında taşeron çalıştırma uygulamalarına bütünüyle son verilmelidir. Türkiye’nin en büyük emek hareketi ve yetkili konfederasyonu olarak iş güvencesini sadece kırmızı çizgimiz olarak değil, Büyük Türkiye’nin güvencesi olarak da görüyoruz. Bu kapsamda, sessiz kalmayacağız, iş güvencesine dokundurtmayız.”

  • İzmir Yeni Hükümetten ‘Huzur Ve İstihdam’ İstiyor

    İzmir, kurulacak yeni hükümetten şehit haberlerinin gelmemesi için adımlar atılmasını ve üniversite mezunlarına istihdama yönelik girişimde bulunulmasını istedi.

    1 Kasım Genel Seçimlerinin ardından yeni hükümetin kurulmasına sayılı günler kala vatandaşlar hükümetten beklentilerini paylaştı. İzmir’deki vatandaşların ortak görüşü terörün bitirilmesi ve birlik beraberlik içinde yaşamak oldu.

    “İŞSİZLERE ÖNEM VERİLMELİ”

    İşsizlik oranının fazla olduğu İzmir’de yaşayan gençler istihdam için yetkililere seslendi. Üniversite mezunu olan ancak iş bulamayan Erdem Toper, “İşsizlikle ilgili vaatlerini yerine getirmelerini rica ediyoruz. İşsiz olduğum için daha çok işsize önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öğrencilerin de talebi yerine getirilmeli. Ben, Deniz Liman İşletmeciliği mezunuyum. Ama gümrüklerde, devlet kadrolarında yer açılmadığı için Kamu Personel Seçme Sınavı’na (KPSS) girip iş bulamıyoruz” diye konuştu.

    “ARTIK ŞEHİTLER OLMASIN”

    Kurulacak hükümetin birlik ve beraberliği güçlendirmesini isteyen Asuman Alkan da “Söyledikleri vaatlerin arkasında durmalarını bekliyorum. Duracağına bir nevi inanıyorum. Toplumda refah düzeyinin arttırılmasını, artık şehitlerin olmamasını, insanların birlik ve beraberlik içinde güzel bir yolculuğa devam etmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “300 KİŞİNİN GİRECEĞİ YERE 5 BİN KİŞİ BAŞVURUYOR”

    Üniversite mezunu Canan Çalış da, terörün ülkede yara açtığını ve çok fazla yara bandına ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Hükümetin her alana elini atması gerektiğini belirten Çalış, özellikle istihdam oluşturulması gerektiğine işaret etti. Eşit haklarda, barış, kardeşlik içerisinde, herkesin duygu ve düşüncelerini özgürce her yerde söyleyebildiği bir platform oluşturulması gerektiğini anlatan Çalış, şöyle konuştu: “Çok fazla mezun var, işsiz var. Asgari ücretin 1300 TL olmasının hiçbir anlamı yok benim için. Yapılması gereken çok daha büyük girişimler var. İstihdam istiyorum. Çünkü 300 kişinin gireceği bir yere 5 bin kişi başvuru yapıyor Türkiye’de. Bu insanların ne hale geldiğinin bir açıklamasıdır. Üniversite mezunu, istatistik okumuş ama saçma sapan bir şey için başvuru yapıyor. Bu da istihdam açıklığının belirtisidir.”

    EMEKLİ, DUL VE YETİMLERE YÖNELİK İCRAATLAR

    İzmir’de milli piyangocu Fuat Perçin, hükümetin seçim beyannamesinde belirttiği vaatlerini yerine getirmeleri gerektiğini belirterek, “Benim istediğim emeklilere verdikleri sözü yerine getirsinler. Garibanlara, fakir, fukaraya beslenme ve barınma imkanı sağlansın. Terörden karışıklıklardan usandık. Şimdi düzene girecek inşallah” dedi.

    Ahmet Güzel isimli vatandaş toplumun iyi olmasını dilediğini belirterek, emekli, dul ve yetimlere yönelik icraatların hayata geçirilmesini istedi.

  • Eğitim-bir-sen, Hükümetten Beklentilerini Açıkladı

    Memur Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, ülkenin istikrarının her şeyden daha önemli olduğunu söyledi.

    Sendika binasında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mahir Barışan, 1 Kasım milletvekili genel seçimlerinin ardından kurulacak olan yeni hükümetten beklentilerini açıklayarak seçimin tekrar millete ve devlete hayırlı olmasını diledi. Milletin 7 Haziran’da gerçekleşen 25. dönem milletvekili sonuçlarından ders çıkarttığını ifade eden Barışan, milletimiz, ders çıkartmayanlara da ders verdiğini vurgulayarak; “Çözüm üretme mekanizması olan, demokrasinin olmazsa olmazı olan siyaset kurumunun değersizleştirilmesine, milletin ve devletin dış mihraklarca, vesayet odaklarınca, darbe severlerce vesayet altına alınmayacağını ilan etmiştir. Milliyetçiliği ve milliyetçi söylemleri hayatının merkezine alanı değil, birliği, beraberliği uhuvveti, milli iradeyi hayatının merkezine alan halkın ve Hakk’ın yanında yer alan siyasi iradeden yana tavır almış, 2002’den sonra hayatın her alanında elde edilen kazanımların heba olmasına fırsat vermemiştir” dedi.

    Ülkenin 7 Haziran seçimlerinden sonra siyasi, ekonomik ve diplomatik bağlamda girdaplara çekilmek istendiğini ifade eden Barışan; “Kara delikler oluşturulmuş ama feraset ve basiret sahibi Anadolu halkı bu kirli oyunu görerek açılan bütün kirli delikleri bir daha açılmamak üzere bütün bedeniyle kapatmıştır. 1 Kasım seçim sonuçlarıyla sözde aydın ve elit kesimce her seçim sonrasında alaya alınan arif ve ali Türk halkı gösterdiği tercih, ortaya koyduğu iradeyle bir kez daha toplum mühendislerinin dayatmalarına geçit vermemiştir. Çanakkale ruhuyla beslenen kardeşliğimize halel gelmemesi için halk olarak millet olarak omuz omuza vermeli dış mihrakların ve terör odaklarının birliğimize beraberliğimize kast etmelerini engellemeliyiz. Bu coğrafya müşfiktir. 19’uncu yüzyıldan beri son sığınak son barınak olmuştur. Bu millet artık şunu görmeli, gidecek başka yerimiz yok. Dün olduğu gibi bugün de içerideki ve dışarıdaki Haçlı zihniyetine karşı gereken metaneti ve tesanütü göstermelidir” şeklinde konuştu.

    1 Kasım seçimlerinden sonra yüzde 50 oy alan AK Parti’den beklentilerin çok olduğunun altını çizen Barışan, “Öncelikle buzdolabına konulan çözüm sürecinin hiçbir hesaba, menfaate, ihtirasa kurban edilmeden yeni parametre ve bileşenler ekseninde yeniden mobilize edilmesi gerekir. Devletimiz bunun için gerekli adımları atmalıdır. Günü birlik duygusal tepkilerden çok çağları da kuşatan devlet aklını kullanarak adeta kangren halini almış sorunu çözme noktasında yeniden inisiyatif almalıdır. Bu millet 1 Kasım’daki tercihiyle siyasi iktidara bu mesajı net vermiştir. Bölge halkı olarak yarına geleceğe güvenle bakabilmemiz için çözüm sürecinin korku ve telaşın hakim olduğu bakış açısıyla değil daha kapsayıcı ve kucaklayıcı bakış açısıyla yeniden canlandırılması şarttır” ifadelerine yer verdi.

    Yeni kurulacak hükümetten beklentilerini de açıklayan Barışan şunları kaydetti;

    “Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olarak yeni hükümetten beklentilerimiz Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararların uygulanmasını, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin ilkokul ikinci sınıftan itibaren verilmesini tarihi hafızamızı canlı ve diri tutan Osmanlıca dersinin bütün ortaöğretim okullarında zorunlu olmasını, orta öğretimde seçmeli ders olarak okutulan siyer-i nebi, temel dini bilgiler ve Kuran-ı Kerim derslerinin zorunlu olmasını, müfredatın uhuvvet ve ümmet içerikli yeniden yapılandırılmasını, kamuda baş örtüsü ve kıyafet serbestliğinin kanun ile güvence altına alınmasını, seçim vaatlerinin ivedilikle hayata geçirilmesini, cuma namazı için izin süresinin artırılmasını,4/C’lilerin kadroya geçirilmesini, kamu görevlilerine yönelik grev ve siyaset yasaklarının sona erdirilmesini istiyoruz.”

    Parlamenter sistemin ülkenin sorunlarına çare üretmede yetersiz ve güdük kaldığını vurgulayan Barışan, “Bunun için sistemin revize edilerek başkanlık sisteminin detaylarıyla tartışılarak yeniden gündeme alınması gerekir. Darbeciler ve darbe severlerce yapılan ve yürürlükte olan mevcut anayasanın yerine daha çağcıl, modern, insan haklarına saygılı ileri demokrasiyi önceleyen temel hak ve özgürlükleri teminat altına alan, demokratik ve insan merkezli, bütün toplum katmanlarının fikir ürettiği, kendini bulduğu, çağları da kuşatan yepyeni bir anayasa yapılmalıdır. Mecliste bulunan 4 siyasi partide kırmızı çizgilerini bir kenara bırakıp ülkedeki birlik beraberliği güçlendirecek her türlü terörün, vesayet odaklarının kirli emellerine son verecek yeni bir anayasa için gerekli çabayı göstermeliler. 2002’den sonra siyasi, ekonomik ve diplomatik alanda yapılan hamleler, üretilen politikalar kararlılıkla devam ettirilmelidir. Eğitim-Bir-Sen olarak hükümete ve devlete ’Yeniden Büyük Türkiye’ ve ’Adil Dünya’ inşası hedefi doğrultusunda her türlü katkıyı vereceğimizi milletimize ve ümmet coğrafyasına saygı ve hürmetle arz ederim” şeklinde konuştu.