Etiket: Hukuku

  • Sağlık hukuku sempozyumu SAÜ’de düzenlendi

    Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Hukuk Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Sakarya Barosu işbirliğiyle “Sağlık Hukuku” isimli bir sempozyum düzenlendi.

    Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda düzenlenen sempozyumun açılışına, Anayasa Mahkemesi Üyesi Hasan Tahsin Gökcan, Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, Sakarya Barosu Başkanı Av. Abdurrahim Burak, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Bilen,Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Akdemir, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, akademisyenler, öğrenciler katıldı.

    Etkinliğin açılışında bir konuşma yapan Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, “Sağlık hizmeti çok zor bir hizmettir. Her şeyden önce insana dair bir hizmettir. Sağlık Hukuku konusunun pek çok boyutu var. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerin arttığı bir dönemde böyle bir sempozyumun düzenlenmesini çok anlamlı olduğunu ifade eden Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun, “Hiçbir sebebin sağlık çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen eylemin, şiddetin haklı gösterilmeyeceğini belirtmek isterim. Sağlık personelimiz zor koşullarda görev yapıyorlar. Dolayısı ile sağlık çalışanlarının 24 saat yanındayız. Her zaman da yanlarında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Türkiye deprem kuşağında olduğunu ifade eden Dursun, “Acaba depremin toplum ve bireyler üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri hiç araştırıldı mı? Bence bu çok büyük önem arz ediyor. Çünkü özellikle şiddetli deprem geçiren illerde bazı durumları görüyoruz ve bu açıdan diyoruz ki bu konunun bir araştırması lazım. Depremin toplum ve insanların üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri çok ayrıntılı değerlendirilip bu tür olumsuz etkilere maruz kalan insanlarımızın ne şekilde rehabilite edileceği de çözülüp araştırılması lazımdır. Bu sempozyumun çok faydalı olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    Sakarya Barosu Başkanı Abdurrahim Burak ise Türkiye’nin dünyada sağlık alanında başarılı bir ülke olduğunu, sağlık hukuku konusundaki sıkıntıların da giderilerek bu başarıların daha da artırılmasına önem verildiğini söyledi. Dört farklı oturumda düzenlenen sempozyumda, alanlarında uzman 18 farklı konuşmacı sunum yaptı.

  • Temel iş hukuku anlatıldı

    DÜZCE(İHA) – Düzce Ticaret ve Sanayi Odasında temel iş hukuku ve özlük dosyalarının hazırlanması eğitimi verildi.

    Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nda temel iş hukuku ve özlük dosyalarının hazırlanması eğitiminin ilk etabı tamamlandı. Oda tarafından 2018 yılı Teknik Destek Programı kapsamında hazırlanarak sunulan ‘Temel İş Hukuku ve Özlük Dosyalarının Hazırlanması Eğitimi Projesi’ Doğu Marmara Kalkınma Ajansı tarafından Hibe almaya hak kazanmıştı. Proje kapsamında odaya kayıtlı üyeler ve onlar adına çalışan personellerine Temel İş Hukuku ve Özlük Dosyalarının Hazırlanmasına yönelik eğitim verilerek bu konuda karşılaşılan güçlüklerin üstesinden gelmelerine destek olunuyor.

    Eğitimde, İş Kanunu, Sosyal Güvenlik Kanunu ve Özlük İşleri, SGK Uygulamaları ve diğer uygulamalar, Vergi Kanunu konuları ele alındı.

    Eğitimin son kısmında programa dahil olan DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, işverenlerin özellikle özlük dosyaları konusunda sorunlar yaşadıklarını tespit ettiklerini ve bu konunun üzerine gitmeye karar verdiklerini belirtirken, eğitimin hem personelin hem de işverenin haklarını en üst düzeyde korunacağı bir ortamı oluşmasına katkı sağlayacağını da sözlerin ekledi. DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, konuşmasının ardından katılımcılara sertifikalarını verdi.

  • ‘Hemşeri Hukuku’ ile başlayan soruşturma Ağır Cezaya taşındı

    Aydın’ın Sultanhisar Belediyesinin önceki dönem Belediye Başkanı Ertegün Ünal, 5393 Sayılı Belediye Kanununun Hemşehri Hukukunu düzenleyen 13.maddesine dayanarak “Belediyeyi 975 bin 125 TL zarara uğrattığı gerekçesi ile mevcut Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya hakkında suç duyurusunda bulundu. Dosyayı inceleyip kapatan Mülkiye Müfettişleri darbe girişiminden sonra FETÖ’den KHK ile meslekten ihraç edilince yeniden incelenen dosyada yaklasik bir milyonluk kamu zararı tespit edilince olay Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı

    Daha önce zimmet, baldızının belediyeye olan kira borçlarını sildiği gerekçesi ve imar konularında çeşitli soruşturmalar geçiren Sultanhisar Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya şimdi de ‘İhaleye fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma’ suçlarını işlediği gerekçesi ile mahkemelik oldu.

    Konuyla ilgili hazırladığı dosyalarla birlikte basın açıklaması yapan Sultanhisar Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Ertegün Ünal, “Mevcut başkan Osman Yıldırımkaya Sultanhisar Belediyesi’ne ait Atça’daki akaryakıt tesislerini ihaleye fesat karıştırmak suretiyle 665 bin 750 TL kıyak geçmiştir. Aynı istasyondaki belediyenin geriye dönük 415 bin TL ecrimisil alacağı da düşürülerek sadece 105 bin 625 TL tahsil edilmiş maalesef Sultanhisar Belediyesi sadece buradaki tesislerden 975 bin 125 TL zarara uğratılmıştır” dedi.

    Konuyla ilgili davayı 5393 Sayılı Belediye Kanununun ‘Hemşehri Hukukunu’ düzenleyen 13. Maddesine dayanarak açtığını belirten eski Başkan Ertegün Ünal, “Yasa ‘ Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır” der. Bu bağlamda, Osman Yıldırımkaya’nın Sultanhisar Belediyesine sadece Atça’daki akaryakıt istasyonundan toplam 975.125.00 TL oluşan ‘Kamu Zararına’ sebep olunduğundan dolayı hemşerilerimi de bilgilendirmek istedim” dedi.

    “Daha önce denetim yapan müfettişler FETÖ’cü oldukları için meslekten ihraç edildi”

    Oluşan kamu zararı nedeniyle bir vatandaş olarak da uzun zamandır mücadele verdiğini şikayeti gereği daha önce soruşturma yapıp dosyayı kapatan İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin FETO üyesi olmaları nedeniyle KHK ile meslekten ihraç edildiğini belirten Ertegün Ünal, ilçede ciddi bir kamu zararı olduğunu belirtti.

    “Ecrimisil bedeli 20 bin lira olan tesisin kirası 12 bin 500 TL’ye düşürüldü”.

    Belediye Encümeni tarafından, daha önce tesisler için aylık ecrimisil kira bedeli 20 bin TL belirlenen tesislere 03 Aralık 2014 tarihinde alınan 177 sayılı yeni bir kararla aylık ecrimisil kira bedeli 12 bin 500 TL’ye düşürülmesinin de düşündürücü olduğunu ifade eden Ertegün Ünal, “Osman Yıldırımkaya’nın kamu zararına sebep olunduğu somut deliller ile açıkça ortadadır. Bu konularla ilgili olarak 2015 yılında tarafımdan İçişleri Bakanlığına suç duyurusunda bulunulmuş ise de Mülkiye müfettişler tarafından yeterli inceleme yapılmadan olay kapatılmak suretiyle şüpheliler hakkında ‘Soruşturma İzni Verilmemesi“ kararı verilmiştir. Dosya kapatan İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri 15 Temmuz FETO/PDY Silahlı terör örgütünün hain darbe girişimi sonrası FETÖ üyesi oldukları belirlenince KHK ile meslekten atılmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığının dosya hakkında bilirkişi incelemesi istemesi üzerine Sayıştay bilirkişilerince yapılan değerlendirme sonucu dosya kapsamındaki işlemlerde görevi kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak suçlarının işlendiğine dair bilirkişi raporu düzenlendiği ve Soruşturma Savcısı tarafından hazırlanan İddianame ile Osman Yıldırımkaya ve Belediye Meclis üyeleri hakkında Nazilli 1.Asliye Ceza Mahkemesinde 2018/693 Esas dosya numarasıyla dava açılmıştır” dedi.

  • Sanayicilere ticaret hukuku anlatıldı

    Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) sanayicilerine, ticaret hukuku anlatıldı.

    MTOSB sanayici bilgilendirme toplantısı Başkan Sabri Tekli, yönetim kurulu üyeleri, çok sayıda sanayici ve konuşmacı Av. Cansu Anılan’ın katılımları ile gerçekleştirildi. Ticari çıkarların gözetilmesi hususunda sanayicilerin alanında uzman danışmanlara ihtiyacı olduğunu belirten Cansu Anılan, “Ekonomimizin global alanda büyümesinin doğal bir sonucu olarak, bir çok şirket uluslararası ticaret yapmakta ve uluslar arası vergi, iş hukuku ve ticaret hukuku alanlarında gün geçtikçe daha fazla uyuşmazlık yaşamakta ve çözüme ihtiyaç duymaktadır. Firmalar, değişen konjonktüre uyum sağlamak için, çalıştıkları alandaki hukuki yasa ve düzenlemelere ilişkin dünyanın her yerinde hızlı, etkili ve güvenilir hukuki danışmanlık hizmetine ihtiyaç duymaktadırlar” dedi.

    Hukuki danışmanlığın sanayiciler açısından büyük önem taşıdığını belirten Başkan Tekli ise “Sanayicilerimiz gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki ticaret ağı kapsamında birçok sorunla karşılaşabiliyor. Bu sorunlar da ticaretin yavaşlamasına neden olarak ciddi oranda kayıplar meydana gelebiliyor. Bu durumlarda sanayicilerin ticari hukuk sürecini uzman kadrolar ile yürüterek bu zararların ve kayıpların ortadan kaldırılması veya en aza indirilmesi sağlanabilir” diye konuştu.

  • İzmir Barosu’nda Türk Alman Tıp Hukuku Sempozyumu

    Türk Alman Tıp Hukuku Sempozyumu’nun 14.’sü, İzmir Barosu ev sahipliğinde İzmir Barosu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve Martin Luther Üniversitesi işbirliği ile 29-30 Eylül 2017 günlerinde düzenlendi. “Tıp Hukukunda Bilirkişilik” başlığı altında düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını yapan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, İzmir Barosu’nun son yıllarda uluslararası bir baro olma yolunda önemli adımlar attığını, yapılan bu sempozyumun da bu önemli adımlardan biri olduğunu söyledi.

    Avukatlar ve doktorların yoğun ilgi gösterdiği çalışmanın açılış konuşmalarını İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, Martin Luther Üniversitesi Tıp Hukuku Etik Merkezi Müdürü Prof. Dr. Henning Rosenau ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Hukuku Araştırmaları Birimi Başkanı Prof. Dr. Dr. h.c. Hakan Hakeri yaptı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, son yıllarda tıp hukukunun çok genişleyen bir dal olduğunu ve neredeyse bir ana bilim dalı haline geldiğini ifade ederek sağlık arayışı içinde olan yurttaşların zaman zaman karşılaştıkları sorunların çözüme kavuşturulması için sağlık hukukunun inceliklerini bilen hukukçulara ihtiyaç olduğunu söyledi. Özcan, gittikçe gençleşen bir baro olan İzmir Barosu’nun genç avukatların mesleki gelişimi için sürekli yeni ve güncel çalışmalar yaptığını ve projeler ürettiğini söyleyerek bu anlamda yabancı barolarla işbirlikleri geliştirdiklerini ifade etti. 10 Kasım’da Selanik Barosu’nun davetlisi olarak Selanik’e gideceklerini ve burada İzmir Barosu, Selanik Barosu ve Filibe Barosu’nun birlikte kadın hakları, çocuk hakları ve uyuşturucu madde bağımlılığı konularında bir toplantı düzenleyeceklerini, hemen ardından aynı toplantının Filibe Barosu’nda ve sonrasında da İzmir’de düzenleneceğini ifade eden Özcan, Almanya’daki barolarla da işbirliği geliştirmeyi hedeflediklerini ifade etti.

    İki gün beş oturum

    İki gün ve beş oturum olarak yapılan sempozyumun ilk oturumunun başkanlığını Prof. Dr. Henning Rosenau’nun yaptı. “Tıp Hukukunda Bilirkişinin Rolü” başlıklı oturuma Prof. Dr. Caroline Meller-Hannich, Prof. Dr. Erdem Özkara ve Yrd. Doç. Dr. Yahya Deryal katılırken, oturum başkanlığını Prof. Dr. Ekin Özgür Aktaş’ın yaptığı “Uygulamada Tıbbi Bilirkişilik” başlıklı oturuma ise Prof. Dr. Dr. h.c. Hakan Hakeri ve Doç. Dr. Serkan Çınarlı konuşmacı olarak katıldılar. Başkanlığını Prof. Dr. Caroline Meller-Hannich’in yaptığı “Adli Tıp Uygulamalarında Bilirkişi” başlıklı ilk günün son oturuma ise Prof. Dr. med. Rüdiger Lessig ile Prof. Dr. Ekin Özgür Aktaş konuşmacı olarak katıldı. Sempozyumun ikinci günü gerçekleştirilen “Türk Hukukunda Yeni Bilirkişilik Kanunu ve Yönetmeliği” başlıklı ilk oturumun başkanlığını Prof. Dr. med. Rüdiger Lessig yaparken oturuma Adalet Bakanlığı Bilirkişilik Daire Başkanı İzzet Başara ile Prof. Dr. Dr. h.c. Yener Ünver konuşmacı olarak katıldılar. Günün ve sempozyumun “Bilirkişinin Sorumluluğu” başlıklı son oturumunu ise Prof. Dr. Dr. h.c. Yener Ünver yaptı. Oturuma Prof. Dr. Henning Rosenau ve Prof. Dr. Veli Özer Özbek konuşmacı olarak katıldı.

    Tıp hukuku vurgusu

    Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan İzmir Barosu Sağlık Hukuku Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Av. Nilay Ertem Durlu, tıp hukukunun ele alınması gereken önemli bir konu olduğunu düşündüklerini ve bu nedenle bu çalışmanın ev sahipliğini mutlulukla yaptıklarını ifade ederek katılımın yoğunluğundan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Sempozyuma katılan avukatların yeni vakalar incelemekte ve bilirkişi raporlarına hakim olmakta oldukça önemli bilgiler edindiğini söyleyen Av. Nilay Ertem Durlu, “Tıp hukuku gibi özel bir alanda bilirkişi raporuna hakim olmak aynı zamanda yargılamanın ondan sonraki aşamalarına da hakim olmak ve yön verebilmek anlamına gelecektir” dedi.

    “Cesaretlendik”

    İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Hukuku Araştırmaları Birimi Başkanı Prof. Dr. Dr. h.c. Hakan Hakeri ise İzmir Barosu’na katkılarından dolayı teşekkür ederek, çalışmanın on dört yıldır düzenli olarak gerçekleşen Türk Alman Tıp Hukuku Sempozyumlarının en geniş katılımlılarından biri olduğunu söyledi. Martin Luther Üniversitesi Tıp Hukuku Etik Merkezi Müdürü Prof. Dr. Henning Rosenau de iki gün boyunca süren çalışma boyunca birçok yeni soruyla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek bu konularda daha fazla çalışma yapmanın gerekliliğini vurguladı. İzmir Barosu’na desteği ve misafirperverliği için teşekkür eden Rosenau, İzmir’de yapılan çalışmayla daha da cesaretlendiklerini ve bundan sonra da Türk Alman Tıp Hukuku çalışmalarını sürdürmek istediklerini söyledi.