Etiket: hizmet-iş

  • Hizmet-İş Başkanı Arslan: “Taşeron işçiler kamuda istihdam edilmeli”

    Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, taşeron işçilerin kadrolu olarak kamuda istihdam edilmesini istedi.

    Genel Başkan Mahmut Arslan, Balıkesir’de Hizmet-İş Sendikası il temsilciliğini hizmete açtı. Hak-İş’in 15 Temmuz’da milli iradeye sahip çıktığını belirten Arslan, “Bağımsızlığa milli iradeye sahip çıkmak adına fedakarlık gösterdik. 15 Temmuzu unutmayacağız. Çünkü hala 15 Temmuzun rövanşını almak isteyen hainler var. Türkiye bir ateş çemberinden geçmektedir. Bu ateş çemberinden birlikte geçeceğiz. Bu zor süreci birlikte aşacağız inşallah. İddialarını kaybetmiş, bölgedeki hedeflerinden vazgeçmiş bir Türkiye istiyorlar. Türkiye artık bunları geçti” dedi.

    Taşeron işçilere kadro talebi

    Gündemdeki taşeron işçiler meselesinden de bahseden Başkan Mahmut Arslan, “Hizmet-İş Sendikası açısından en önemli gündemimiz taşeron konusu. Hükümetimiz Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde Maliye Bakanlığı ile bir taslak hazırlamıştı. Bu taslak yeni hükümetten sonra bekletildi. Hak-İş olarak yaptığımız bütün mücadelede söylediğimiz şu; taşeron işçiler, işçi kadrolarıyla kamuda istihdam edilmelidir. Sendikal hakları, kıdem tazminatı ve serbest toplu pazarlık haklarının olduğu işçi kadrolarında istihdam edilmelerini istiyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı inşallah bundan sonra da devam ettireceğiz. Önümüze henüz yeni bir taslak getirilmedi, hükümetin bazı çalışmalar yaptığını biliyoruz. Bu çalışmaların nihai noktaya gelmesi aşamasında biz de birtakım girişimlerde bulunuyoruz. Taşeron mevzuunda, bir önceki hükümetin kamuoyuna duyurduğu, bütün taşeron işçilerin asıl iş ve yardımcı iş bakılmaksızın kadroya alınacağı hususundaki sözlerini işçi kadrosu olarak anlıyoruz. Özel sözleşmeli personel yapılmasına Hak-İş olarak şiddetle karşıyız. Özel sözleşmeli personel demek, serbest toplu sözleşme hakkımızın elimizden alınması demek. Özel sözleşmeli personel demek, kıdem tazminatı hakkından vazgeçmek demek, memuriyet haklarını alamamak demek. Biz böyle bir uygulamayı asla kabul etmiyoruz. Bizim bu konudaki talebimizde, hangi işte, hangi kurumda çalıştığına bakılmaksızın taşeronların kadrolu işçi yapılmasını istiyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı sürdüreceğiz, sizlerin de katkısına ihtiyacımız var. Geçen hafta yayınlanan yeni bir kararnamede, özellikle belediyeler, şehir içi ulaşımla bankacılık sektöründe grevlerin ertelenmesini sağlayacak bir kararname çıkartıldı. Bu ve benzeri uygulamaların artık sona ermesini istiyoruz. Başbakanımızın söylediği gibi 2017 yılında OHAL’in kaldırılması yönünde bir çaba söz konusu. Biz bu çabaları destekliyoruz” diye konuştu.

  • Hak-İş ve Hizmet-İş Genel Başkanı Arslan: “Toplu sözleşme süreci devam ediyor”

    Hak-İş ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Hak-İş’e bağlı sendikaların yaklaşık 3 bin 100 adet toplu sözleşmesi süreci devam ediyor. Bunların 2 yıl içerisinde sadece yüzde 25’ini imzalayabildik. Onu da biz imzalamadık, Yüksek Hakem Kurulu’ndan yenilendi. Geriye kalan yüzde 75 taşeron işçinin 2 yıldan fazladır devam eden toplu sözleşme beklentisi var” dedi.

    Hak-İş ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası’nın Kıbrıs’ta gerçekleştirilen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu kapsamında sohbet toplantısında gazetecilerle bir araya geldi. Arslan, taşeron ve mevsimlik işçiler sorunu, toplu sözleşmeye ilişkin rakamlar hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Taşeron işçilerin kadro sorununun çözülmesi gerektiğinin altını çizen Arslan, “Bu konuda ciddi bir çalışma yaptı hükümet. Ondan vazgeçtiğini ilan etti. Bütün taşeron işçilerin kamuda istihdam edileceğini söyledi. Bizi heyecanlandırdılar. Nasıl istihdam edileceği konusunda biz hayal kırıklığına uğramıştık. Çünkü orada, kısmen memur kısmen işçi, ikisinin arasında bir yerde bir çözüm önerilmişti, biz buna karşı çıktık. Aynı zamanda bizim yapmamız gereken görevimiz var. Sadece Hak-İş’e bağlı yaklaşık 220 bin işçinin toplu sözleşmesi şu anda tıkanmış durumda. Konfederasyonumuza bağlı sendikalarda tespitler yaptık. 2014-2015 Temmuzundan bu tarafa toplu sözleşme görüşmeleri çıkmaza girdiği için hükümet bir çerçeve sözleşme yapılması konusunda açıkçası çok istekli davranmayınca, Kamu İşverenleri Sendikası da taşeron toplu sözleşmelerinde inisiyatif almadığı için sadece Hak -İş’e bağlı sendikaların yaklaşık 3 bin 100 adet toplu sözleşmesi süreci devam ediyor. Bunların 2 yıl içerisinde sadece yüzde 25’ini imzalayabildik. Onu da biz imzalamadık, Yüksek Hakem Kurulu’ndan yenilendi. Geriye kalan yüzde 75 taşeron işçinin 2 yıldan fazladır devam eden toplu sözleşme beklentisi var. Gerçekten bu çok büyük bir haksızlık, bir adaletsizlik. AK Parti Hükümeti’nin çıkardığı bir kanundan dolayı işçiler toplu sözleşme hakkını kullanmaya çalışıyorlar ama aynı hükümet taşeron konusunda yeni bir düzenleme yapma düşüncesiyle toplu sözleşmeleri ihmal etti. Biz geçtiğimiz günlerde yaptığımız görüşmelerde yeniden buna hız verilmesini, taşeronla ilgili düzenleme yapılacaksa bunun bir an evvel ortaya konması, var olan toplu sözleşmelerin imzalanmasını bekliyoruz. Çünkü Yüksek Hakem Kurulu’na giden toplu sözleşmenin serencamı 1 yıllık bir zaman istiyor. İşçilerin sendikaya üye olup bakanlıktan tespit istemesinden, Yüksek Hakemden sözleşmenin sonuçlanmasına kadar geçen süre ortalama 1 yıl” ifadelerini kullandı.

    “Her şey yerli yerindeyse, o zaman biz de bu olumlu giden ekonomik yapıdan daha fazla pay istiyoruz”

    Arslan, Maliye Bakanı ve Çalışma Bakanının önümüzdeki günlerde bir araya geleceğini belirterek, toplu sözleşmelerin sonuçlandırılması konusunda yeni bir adım atılmasını beklediklerini dile getirdi. “15 Temmuz’un getirdiği travma çalışma hayatının gündemi de dahil Türkiye’nin bütün gündemini altüst etti” diyen Arslan şöyle devam etti:

    “Taşeron işçilerin toplu sözleşmelerinin imzalanması konusunda hükümetten yana adımlar bekliyoruz. Sayın Maliye Bakanından da bu konuda talepte bulunduk. Hükümetin bütün açıklamalarında, makroekonomik dengelerin olumlu yönde seyrettiğini ifade etti. Cari açık azalıyor, enflasyon düşüyor, bütçe açıkları olmadığı gibi bütçe fazla veriyor. Döviz dengede devam ediyor. Moody’s’in açıklamalarına rağmen ekonomide ciddi bir sarsılma söz konusu değil, her şey yerli yerindeyse, o zaman biz de bu olumlu giden ekonomik yapıdan daha fazla pay istiyoruz dedik. Toplu sözleşme adetleri açısından 3 bin 100 adet toplu sözleşmenin sadece 700’ü Yüksek Hakem Kurulu tarafından yenilendi. Bu hızla gidersek 2017’nin sonuna kadar bu toplu sözleşmeler sonuçlanmayacak. Bu da gerçekten büyük bir haksızlık. Yılbaşında biz kamunun yeniden sözleşmelerini yapacağız. Taşeron işçilerin bir önceki dönemden kalan sözleşmeleri var. AK Parti Hükümeti’nin taşeronlar konusunda getirdiği yasal düzenleme çok önemli bir eşiği aşmaktı. Toplam taşeron işçilerin büyük çoğunluğu Hak-İş üyesi. Şu anda bize verilen rakamlar 250 bin civarında işçinin sendikalara üye olduğu toplu sözleşme süreçlerini takip ettiğini, bunun 200 binden fazlası zaten Hak-İş’e bağlı sendikalara üye. Diğer konfederasyonların her ikisinin toplam taşerondaki üye sayısı 50 bini geçmiyor. Onun için bütün sorumluluk da bize ait. Hak-İş olarak taşeron işçilerin ağırlıkta olduğu bir örgütüz. Bunun çözüm konusunda da hükümete gerçekten büyük bir görev düşüyor. 15 Temmuz travması nedeniyle bunu birkaç ay gündeme taşıyamadık. Çünkü hepimizi ilgilendiren bir konu var. İşgal girişimine karşı Türkiye’nin ortaya koyduğu bir mücadele varken bunları konuşmanın tabi çok da anlamlı olmadığını düşünüyorum. Biraz bekledik. Şimdi Türkiye normal gündemine dönemeye başlayınca bir taraftan da bizim bu konuyu görüşmemiz gerekiyordu.”

    Mevsimlik İşçiler

    Mevsimlik işçiler konusuna değinen Arslan, “Geçici mevsimlik işçiler konusuna bir önceki hükümet döneminde, daha önceki hükümet döneminde, Sayın Faruk Çelik ile 2015 yılı toplu sözleşmesini imzalarken kamuda bir düzenleme yaptı. Geçici mevsimlik işçilerin 5 ay 29 gün olan çalışma sürelerinin işletmelerin ihtiyacına göre uzatılabileceğine yönelik bir protokole imza attık. Bunun gereğinin yapılması gerekir. Burada bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Örneğin Orman Bakanlığında bazı işler vardır ki 12 ay yapılması gerekiyor. Halbuki yasaya göre orman yangın işçilerinin 5 ay 29 günden fazla çalışma imkanı yok. 2006 yılında kanun çıkarken dendi ki; ‘kamuda 6 aydan fazla geçici işçiler çalıştırılamaz.’ Dolayısıyla o günden bu güne kadar maalesef 5 ay 29 gün çalışmak zorunda arkadaşlarımız. Çıktıkları zaman başka yerlerde çalışamıyorlar. Toplum yararına çalışmada yer alamıyorlar çünkü toplum yararına çalışmada şart şu; hiçbir yerde sigortalı olarak çalışmamış olacak, hiçbir gelirleri olmayacak. Şimdi bunların hizmet akitleri askıda. Gelecek sene tekrar işe giriyorlar ama 6 aylık dönemde boş kalıyorlar. Sosyal güvenlik hakları, emeklilik hakları ciddi sıkıntıda. Bizim önerimiz şuydu, Bakan bey de kabul etmişti. Öyle işletmeler var ki, 7 ay, 8 ay çalışılması gerekiyor, bırakalım onlar çalıştırsın ama şeker fabrikası gibi, çay fabrikası gibi bunları biz 12 ay çalıştırmaya kalkarsak şeker fabrikalarını da, çay fabrikalarını da batırırız. Bir komisyon oluşturduk Türk-İş’ten Hak-İş’ten ve DİSK’ten ki DİSK’in pek yok bu konuda. 5 ay 29 gün çalışanların sayısı yaklaşık 30 bin civarı. Bunlar ormanda var 10 küsür bin bir o kadar ÇAYKUR’da var, şeker fabrikalarında var. Bunların büyük bir bölüm de Hak-İş’e üye. İşletmelerin ihtiyaçlarına göre 5 ay 29 günden fazla çalışabilsinler ama alt sınır 5 ay 29 gün olsun. Orman da desin ki, ‘bizim 7 ay çalıştırmamız gerekiyor.’ Yangın mevsimi uzuyor, kışın yangın işçileri başka işler de yapabilir, ÇAYKUR’da bazı birimler var ki 5 ay 29 günden fazla çalışması gerekiyor. Çay fabrikaların bakımı konusunda. İşletmeleri burada serbest bırakalım istendi. İşletme ihtiyacına göre 9 ay çalıştırsın, belediyeler de 12 ay hizmet versin. 12 ay çalışması gereken işçiye 5 ay 29 gün sınırı koyuyoruz. Bunu esnetelim dedik. Önceki talebimiz, bunlara kadro istiyoruz. 12 ay çalışacak şekilde fakat bu asla hükümet tarafından dikkate alınmadığı için esnettik biraz” ifadelerini kullandı.

    “Geçici işçilikten kurtulacağız derken taşeron işçiye yakalandık”

    2007’de 219 bin geçici işçiye kadro aldıklarını hatırlatan Arslan, “Bunların bir bölümü Orman Bakanlığı’ndaydı, belediyelerde ve diğer kamu kurumlarındaydı. O zaman sayın Başbakan Sayın Erdoğan bir daha bu konunun gündeme getirilmemek üzere kapatılmasını istedi ve bu geçici işçi çalıştırmaya son verilmesini istedi. 5 ay 29 gün şartı da bunu sağlama için getirilmişti. Biz yağmurdan kaçarken doluya yakalandık. Geçici işçilikten kurtulacağız derken taşeron işçiye yakalandık. Yasa 2006’da çıkarken geçici işçi çalıştırmasın kamu, bunun anlamı şudur, kadrolu işçi çalıştırsın ama biz geçici işçi çalıştırmaya sınır getirdik fakat kadrolu işçi alınmadı taşerona yönelme oldu. Şu andaki tablo hükümetin beklentilerinden çok farklı bir yere gitti. Hükümetler de haklı olarak, mesela Süleyman Bey Trabzon Milletvekili, çay bir kısmı Trabzon’da da var, o yaşananları görünce dedi ki ‘bu sorunu çözmemiz gerekiyor.’ Bunun çözümü de bir orta yol” şeklinde konuşu.

  • Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şubesi’nde bayramlaşma

    Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanlığı yetkili olduğu işyerlerini gezerek bayramlaşma programı gerçekleştirdi. Kayseri Büyükşehir, Kaski Genel Müdürlüğü, Kocasinan ve Melikgazi Belediyelerinin birimlerinde gerçekleşen programda üyelerinin dilek ve istekleri dinleyen Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik üyeleriyle bayramlaştı.

    Kayseri Büyükşehir Belediyesi Makine İkmal Onarım ve Bakım Atölyesinde gerçekleşen programa Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, belediye yetkileri, Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik, Sendika yetkilileri ve çok sayıda sendika üyesi katıldı.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik, programda kazasız belasız nice bayramlar dileğinde bulundu. Ramazan ayının bir yenilenme ayı olduğunu da belirten Başkan Çelik, “Rabbim huzur içinde kazasız belasız nice bayramlara eriştirsin. Bayramlar eş dost ve akrabaların bir araya gelmesine de vesile oluyor. Allah bu birliğimizi bozmasın. Ramazan ayı bir anlamda yenilenme ayıdır. İnşallah Ramazan ayının verdiği yenilenmeyle çok daha şevkle çalışacağız. Yaptığınız çalışmalar nedeniyle hepinize teşekkür ediyorum. Bundan sonra da aynı gayretle çalışacağınızdan eminim” dedi.

    Kocasinan Belediye Atölyesinde gerçekleşen programa ise Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, belediye yetkilileri, Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik ve çok sayıda belediye işçisi katıldı.

    Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Çelik yaptığı konuşmada Ramazan

    Bayramının birlik, beraberlik ve huzur içerisinde bir kez daha geçirdiklerini belirterek; “ Bütün bayramların böyle birlik ve huzur içerisinde geçirilmesini temenni ediyorum. Başkanlarımıza da bayramdan önce Kocasinan Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğünde çalışan üyelerimizin toplu sözleşme farklarının bayram öncesinde ödenmesinden ve kadrolu işçilerin de ikramiyesini yatırılmasından dolayı teşekkür ediyorum.” Dedi.

    Kocasinan Belediyesi’nin büyük bir aile olduğunu vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, da “Ömür sermayesi tükeniyor. Bir Ramazan Bayramı da geçti. O yüzden zamanımızı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bizler eşref-i mahluk olan insana hizmet etmek için çalışıyoruz. Bunun sorumluluğu içerisinde hareket ediyoruz. Bu noktada sizler de hafta sonu, bayram ve tatil demeden çalışıyorsunuz. Bundan dolayı teşekkür ediyorum. Hizmetleriniz daim olsun. ’İşçinin hakkını alın teri kurumadan önce ödeyin’ öğretisi, bizim için çok önemlidir.” Dedi.

    Kocasinan Belediyesinde ki bayramlaşma töreninden sonra Büyükşehir, Kaski ve Melikgazi Belediyesinde ki birimler de tek tek gezilerek işçilerle bayramlaşıldı.

    Aynı zamanda hizmet alımı yoluyla taşeron şirketlerde Yüksek Hakem Heyetinden çıkacak toplu iş sözleşmeleri hakkında işçilerin dilek ve istekleri dinlenerek görüş alış verişinde bulunuldu.

  • Sivas Belediyesi İle Hizmet-iş Sendikası Arasında Toplu Sözleşme İmzalandı

    Sivas Belediyesi ile Hizmet-İş Sendikası arasında belediye işçilerinin hakları konusunda toplu sözleşme imzalandı.

    Belediye ile Hizmet-İş Sendikası arasında yapılan görüşmeler neticesinde belediye işçilerini kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri tamamlanarak anlaşma sağlandı. Belediye başkanlık makamında yapılan görüşmeye Belediye Başkanı Sami Aydın, Hizmet-İş Sendikası Şube Başkanı Nihat Şimşek ile belediyenin ilgili müdürleri ve sendika yönetimi katıldı.

    Görüşmeler sonrasında açıklama yapan Başkan Aydın, “Anlaşmanın belediyemize ve işçilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu tür anlaşmalara hem kurumsal hem de çalışanlar açısından bakmak lazım. Çalışanlarımızın gelirlerinin artmasını istiyoruz ama kurumsal olarak da gelir gider dengesini korumak zorundayız. Bu bakımdan iki tarafın da memnun olduğu bir anlaşmaya imza attığımızı düşünüyorum.” dedi.

    Sendika Başkanı Şimşek ise, “Öncelikle Belediye Başkanı Sami Aydın’a ve komisyona teşekkür ediyorum. Enflasyonun altında kalmayan iyi bir sözleşmeye imza attık, belediye işçisi olan çalışanlarımıza hayırlı olsun.” diye konuştu.

  • Hizmet-iş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik:

    Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik, taşeron işçilerin kadroya alınması konusunda, işçilerin kafalarında soru işaretlerinin bulunduğunu belirtti. Çelik, taşeron işçi sorunun çözüldüğü takdirde, iktidar ve muhalefetin de bu sorunun çözülmesinde emeğinin olacağını söyledi.

    Taşeron işçi konusunun, çalışma hayatının en büyük sorunlarından biri olduğunun altını çizen Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik, “2008 yılında Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası olarak 24 Ocak sendikamızın kuruluş yıl dönümünde Türkiye genelinde 5 bin taşeron işçiyi Ankara’da toplayarak bir çalıştay yapmıştık. Bu çalıştay taşeron arkadaşlarımız için bir milat sayılmakta. O günden bu güne kadar çok güzel gelişmeler oldu. Hak-İş Konfederasyonu olarak hükümet ile yaptığımız çalışmalarda taşeron işçilerin sendikaya üye olabilmeleri için en büyük engel noter şartıydı. Noter şartının kaldırılması ile birlikte taşeron işçilerimiz sendikaya üye olmaya başladılar.

    Üye olduktan sonra biz sahada yaşanan sıkıntılara daha iyi vakıf olmaya başladık. En büyük sorunlarımızdan birisi taşeron işçilerin yıllık ücretli izinlerini kullanamamalarıydı. Kıdem tazminatları davalar neticesinde alınıyordu. Toplu sözleşme düzenine geçilemiyordu. Bunlarla ilgili olarak bir çalışma yaptık.

    6552 sayılı yasa ile birlikte taşeronda çalışan arkadaşlarımızın yıllık izinlerini kullanabileceği, kıdem tazminatlarını alabileceği, toplu sözleşmeden doğacak farkın iş veren tarafından ödeneceğine dair düzenlemeler yapıldı. Toplu sözleşme ile ilgili çalışmalar başlatıldı. Bir kısmında bitme safhasına geldi, bir kısmında yetkileri aldık. Bir kısmında tespitlerimiz çıktı. Türkiye genelinde toplu sözleşme yapılan yerler de var. Yakında bizim de bir toplu sözleşmemiz olacak” diye konuştu.

    Hükümet ile taşeron işçilerin sorunlarını anlatan toplantılar gerçekleştirildiğini hatırlatan Serhat Çelik, “Sayın Başbakanımızın geçen grup toplantısında yaptığı açıklamasında, kamuda çalışan taşeron arkadaşlarımızın, asıl işleri yapanların kadroya geçirileceği, yardımcı işleri yapanların da kamuda istihdam edileceğini açıklamıştı. Sayın Başbakanımızın açıklamasında birincisi kamuda asıl işleri yapanların kadroya alınması. Onların kriterleri belirlenecek. İkincisi, yardımcı işlerde çalışan arkadaşlarımızın üç yıllık özel statülü sözleşmeli personel olarak kamuya alınması, üçüncüsü ise belediyeler ve özel idarelerde taşeronlarda çalışan arkadaşlarımızın, belediyeler ve il özel idarelerin imtiyazlı şirketler kurarak buraya aktarılması yönünde açıklaması oldu” ifadesinde bulundu.

    Hizmet-İş Kayseri Şube Başkanı Çelik, taşeron işçi konusu ile ilgili görüşlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Sayın Başbakanımızın açıklamasından sonra Maliye Bakanı, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanımızın açıklamaları ile bazı ayrıntılara ulaştık ama yinede taşeronda çalışan arkadaşlarımızın kafalarında soru işaretleri var. Açıklanan bir taslak çalışma. Meclise geldiğinde değişiklikler olabilir. Ama değişiklik olmazsa kamuda çalışan arkadaşlarımız 4-A veya 4-B statüsüne geçecekler. Belediyelerde çalışanlarda belediyelerin kendi imztiyazlı şirketlerine aktarılacak. İnşallah çalışma hayatımızın bu sorunları çözülür. Çünkü bazı açıklanan konularda açık noktalar var. TBMM’de bu soru işaretleri giderilir. Arkadaşlarımız uzun dönemdir sıkıntılar yaşadılar. Aileleri ile, çocukları ile, gün geldi maaşlarını alamadılar, kıdem tazminatlarını alamadılar, toplu sözleşme ile ilgili çalışmalarımızı yaptık ama toplu sözleşmelerimiz halen çıkmadı. İnşallah bu açıklanan kanun ile birlikte toplu olarak taşeronda çalışan arkadaşlarımızın tamamının sorunları inşallah giderilir. İnşallah onlar da huzurlu ve iş korkusu ile yaşamazlar. Daha verimli bir çalışma ortamında çalışırlar. Bize düşen aldığımız maaşı hak etmek. İnşallah bu çalışma hayırlı sonuçlar doğurur.”

    Çelik, son olarak şunları söyledi:

    “Hak-İş konfederasyonu olarak 8 yıldır taşeronda çalışan işçilerin sessiz çığlıklarına kulak verdik. 1 Kasım öncesini hatırlayacak olursak, seçimler öncesinde iktidar ve muhalefet partilerinin taşeron işçilerin kadroya alınması ve asgari ücretin artırılması yönünde vaatleri bulunuyordu.

    1 Kasım seçimleri öncesinde Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, iktidar ve muhalefet partilerini ziyaret ederek, taşeron arkadaşların sorunlarını anlatan bir dosya sunmuştu. Bu sorun çözülecek olursa iktidar ve muhalefetin de emeği olacaktır.”