Etiket: Hikmet

  • Hikmet Karaman: “Önümüzdeki Hatayspor maçından 3 puan almak istiyoruz”

    Hikmet Karaman: “Önümüzdeki Hatayspor maçından 3 puan almak istiyoruz”

    Süper Lig’in 26. haftasında Çaykur Rizespor ile 1-1 berabere kalan MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “Önümüzde Hatayspor maçı var, oradan 3 puan almak istiyoruz” dedi.

    Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında takımda önemli eksikliklerin bulunduğunu belirten MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “Daha 3. dakikada yediğimiz gol bütün düşünceleri oyun planını değiştiriyor. Rizespor iyi bir kadroya sahip. Daha 3. dakika 1-0 öndeler, oyunu riske edeceksiniz, hücum oynayacaksınız, arkada açıklar vereceksiniz. Bütün bunlara rağmen iyi pres yaptık. Golden sonra bayağı baskılı oynadık. Hücum yönümüzü daha fazla geliştirmemiz lazım. İlk devreye 1-1 gitmek avantajdı. 3 tane pozisyonumuz var. Bunlar yeterli değil, güzel olan bir şey var, ikinci yarı Ankaragücü takımı oyunun 45 ile 75 arasında iyi pres yaptı. Son 10 dakika rakibimiz oyunu kontrol etse de yine de oyunumuzu devam ettirdik. Bizim hücum yönümüzü, opsiyonlarımızı çoğaltmamız gerekiyor. Mutlaka geliştireceğiz. Kulübede bekleyen bazı oyuncuların fiziksel kapasitelerini artırıp bu takımın önemli isimleri haline getireceğiz. Önümüzde Hatayspor maçı var, oradan 3 puan almak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Mahmut Sami Ramazanoğlu’nun son halifelerinden Erenköylü Hacı Hikmet Tuzkaya toprağa verildi

    Mahmut Sami Ramazanoğlu’nun son halifelerinden Erenköylü Hacı Hikmet Tuzkaya toprağa verildi

    Mahmud Sami Ramazanoğlu’nun son halifelerinden Muhammed Hikmet Tuzkaya, Pendik Sahil Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

    Pendik’teki evinde geçtiğimiz gün çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Muhammed Hikmet Tuzkaya’nın cenazesi, öğle saatlerinde Pendik Sahil Camsi’ne getirildi. Tabutun bulunduğu alana korona virüs tedbirleri kapsamında sadece Tuzkaya’nın yakınları alınırken, diğer cemaat ise bariyerlerin arkasında cenaze namazını kıldı. Oğlu Muhammed Fatih Tuzkaya taziyeleri kabul ederken, cenaze namazının kılınacağı caminin bahçesi belediye ekipleri tarafından bariyerlerle çevrildi.

    Pendik İlçe Müftüsü Musa Bilgiç tarafından helallik alınmasının ardından yaklaşık 100 kişinin bulunduğu cenaze namazını Muhammed Hikmet Tuzkaya’nın vasiyeti üzerine Yalova İlahiyat Fakültesi Kur’an-ı Kerim hocalarından Mehmet Kılıç kıldırdı. Cenaze namazına TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Erol Kaya, ‘Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin, Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ve yüzlerce seveni katıldı.

    Muhammed Hikmet Tuzkaya’nın cenazesi, öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından kurucusu olduğu Pendik Esenyalı’daki Zümrüt Vakfı Haziresi’nde toprağa verildi.

  • “Bilgi ve Hikmet Işığında İyi İnsan Yetiştirme İdealimiz” konferansı

    “Bilgi ve Hikmet Işığında İyi İnsan Yetiştirme İdealimiz” konferansı

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde “Bilgi ve Hikmet Işığında İyi İnsan Yetiştirme İdealimiz” başlıklı konferans verdi.

    Osmanlı Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kur’an-ı Kerim’in ana amacının iyi insan yetiştirmek olduğunu söyledi. Erbaş, Tin Suresi’nde insanın en güzel bir şekilde yaratıldığının anlatıldığını hatırlatarak, “Peygamberlerle, peygamberlere verilen kitaplarla, ahlaki ilkelerle ve Allah Teala’nın insana verdiği akılla oluşturulan ilimle insanın bu özelliğini muhafaza etmesine destek olmamız, yardımcı olmamız lazım. Kainatın yaratıldığı andan itibaren Allah’ın rızasına uygun üretilen ilmin hedefinin de bu olduğunu düşünüyorum” dedi.

    Allah’ın insanlara verdiği en büyük nimetin İslam olduğunu dile getiren Erbaş, “Peygamber Efendimiz İslam üzerinden Müslümanı tanımlıyor, ‘Müslüman elinden ve dilinden emin olunan kimsedir. Demek ki İslam, elinden ve dilinden emin olunan bir insan, yani iyi insan oluşturma sistemidir. İyi insana Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz ‘muhsin’ diyor. Ayeti kerimede, Allah Muhsinleri sever buyuruyor. Demek ki Kur’an’ın, peygamberlerin, kitapların amacı, iyi insanı yetiştirmek, onu özündeki en güzel olma, ahsen-i takvim özelliğini son nefesine kadar korunması için gayret etmektir, çalışmaktır. İnsana düşen bu değerini muhafaza etmek, onun için gayret etmektir” diye konuştu.

    “İnsanın aklına zarar verirseniz haram işlemiş olursunuz”

    Başkan Erbaş, Allah’ın insana bilme ve anlama kabiliyeti verdiğini belirterek, şöyle konuştu:

    “Biz buna akıl, idrak diyoruz ve korunması gerekiyor. Zarurat-ı hamse denilen beş korunması gereken husus vardır. Allah Teala’nın yarattığı herkesin temel hak ve özgürlükleridir bunlar. Dinin, aklın, malın, canın ve neslin korunması farzdır. Din İşleri Yüksek Kurulumuzun Fetvalar kitabında aynen şöyle yazıyor, zarurat-ı hamse denilen beş şeyin korunması farzdır. Bu beş şeye zarar veren her şey de haramdır. İnsanın dinine engel olmak isterseniz haram işlemiş olursunuz. Aklına zarar vermek isterseniz haram işlemiş olursunuz. Canına zarar verirseniz, Kur’an’da insan öldürenin ebediyen cehennemlik olduğu anlatılıyor. İnsan öldürmek en büyük günahlardandır. Malına zarar verirseniz, haksız yere malını alırsanız haram işlemiş olursunuz. Nesle, insanoğlunun nesline zarar verirseniz haram işlemiş olursunuz.”

    Peygamber Efendimizin, ‘Allah’ım senden faydalı ilim isterim’ ve ‘Allah’ım faydasız ilimden sana sığınırım’ dualarını çokça yaptığını hatırlatan Erbaş, “Onun için bizim edindiğimiz bilgi aklımıza fayda vermeli. Aklımızı, neslimizi, dinimizi, canımızı, malımızı korumalı” ifadelerini kullandı.

    “Çocuklarımızın bilgisi de olsun, ahlakı da olsun”

    Erbaş, bilgi ve hikmet ışığında iyi insan yetiştirmekte ahlakın öneminin altını çizerek, “Çocuklarımızı, gençlerimizi ve öğrencilerimizi yetiştirirken güzel ahlaklı olmalarına da dikkat edeceğiz. Eğer ahlak yoksa bilgisi ne kadar çok olursa olsun, o bilgisinden ne kendisine ne de topluma fayda gelir. Bilgisi de olsun, ahlakı da olsun. Bizim medeniyetimiz ahlak medeniyetidir. Diyanet İşleri Başkanlığı, üniversiteler ve tüm eğitim kurumları olarak ahlaklı insan yetiştirme noktasındaki çabalarımızı artırmalıyız. ‘Ağaç yaşken eğilir’ diye bir atasözümüz vardır. Onun için küçük yaşlarda çocuklarımıza ahlak ilkelerini öğretmeliyiz. Onlara rol model olmalıyız. Okul öncesi eğitime çok önem vermeliyiz. Ülkemizde çok geç başladığını düşünüyorum. Okul öncesi eğitimde de ahlak ilkelerini çocuklarımıza yetişme çağlarında öğretmemiz gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 4-6 yaş grubu Kur’an kursları diye bir proje başlattık. Kur’an kursu öğreticisi bayan hocalarımız onlara adeta annelik yaparcasına çocuklarımıza ahlak ve değerler eğitimi vermeye çalıştılar. Rabbimizi, Peygamberimizi, Kur’an’ı tanıtmak, bu aynı zamanda bir karakter eğitimidir” dedi.

    Konferansa Ağrı Valisi Dr. Osman Varol, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, İnsan Kaynakları Genel Müdürü Akif Pusmaz, Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Bilgin, çok sayıda davetli ve akademisyen katıldı.

  • EkoAvrasya Başkanı Hikmet Eren, “Maraş, KKTC için bir millî mücadele meselesidir”

    EkoAvrasya Başkanı Hikmet Eren, “Maraş, KKTC için bir millî mücadele meselesidir”

    Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren, Kapalı Maraş’ın sahil kesiminin 46 yıl sonra açılışı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

    Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdenizde sürdürmüş olduğu varlık mücadelesinin devamı için Kapalı Maraş hamlesi ile çok önemli bir adımın atıldığını söyleyen Hikmet Eren, “Maraş bölgesi, Kıbrıs sorununun çözümündeki en kritik meselelerden olan mülkiyet hakkı uyuşmazlığının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Maraş’ın, döneminde tamamen Osmanlı mülkiyetinde olan bir toprak olduğu belgelerde mevcuttur. Yani şu anda da KKTC toprağı olduğu gerçeği tartışmasızdır. Kıbrıs Türk makamları her türlü tasarruf hakkına sahiptir ve bugün sahildeki dikenli teller kaldırılarak tarihe önemle not düşülecek bir açılış gerçekleşmiştir. Artık Maraş’ın sahilleri 46 yıl sonra KKTC’nin kıymetli halkının istifadesine sunulmuştur” dedi.

    Maraş tamamen açıldığında tıpkı eskiden olduğu gibi dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri olmayı sürdüreceğini belirten Hikmet Eren, “Şimdilik Maraş bölgesinde özel mülk olarak sayılmayan yerler açılıyor. Devam eden süreçle diğer yerleşim yerlerinin de açılması planlanmaktadır. Şu an işleyen süreçte Mal Tazmin Komisyonu mevcut. Bu komisyona eski mülk sahipleri müracaat etmektedir ve bu müracaatlar değerlendirilmektedir. Mülklerin gerçek sahiplerine verilerek, bölgede çözümsüzlüğe sevk edici durumların yaşanmaması için çalışmalar hızla sürdürülmektedir” ifadelerini kullandı.

    Hikmet Eren, “Maraş’ın açılması, ülkenin sahip olduğu bütün potansiyeliyle beraber, tüm dünya ülkelerince KKTC’nin tanınırlığı için çok önemli bir adımdır. Maraş’ın açılması Doğu Akdeniz sürecini de etkileyecektir. Gerek Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne gerekse buradaki varlığı kabul etmekte karşıt duruş sergileyen yönetimlere önemli bir mesaj niteliğindedir. Maraş, KKTC için bir millî mücadele meselesidir. Bu açılış, sadece KKTC’nin değil, Türkiye’nin de Doğu Akdeniz’deki hakları ve varlığını vurgulamada verilen en önemli kararlardan biri olmuştur. Türkiye, Kuzey Kıbrıs yönetiminin aldığı kararın arkasında istisnasız durmuştur. Bu karara karşı duran yönetimlere, özellikle BM, GKRY, Yunanistan ve Rusya’ya karşı, Türkiye-KKTC ayrılmaz birlikteliğinin bu somut göstergesi ciddi mesajlar taşıyan uluslararası bir nota niteliğindedir” şeklinde konuştu.

    Kıbrıs Türk halkının yıllardır büyük bir özlem ile açılışını hayal ettiği Maraş bölgesi ile alakalı yapılan hamlenin doğru karar olduğunu ifadelendiren Hikmet Eren, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve KKTC Başbakanı Ersin Tatar’ın yapmış oldukları açıklamalar, alınan karaların yerinde olduğunun ve hukukî olarak emin adımlarla yüründüğünün göstergesidir. Maraş hayalet şehir değil, hayallerin yıllar sonra dahi olsa gerçeğe dönüştüğü; bir ülkenin varlığını, millî gücünü haykırarak, tüm dünyaya hak ve hukukla ispatladığı, gerçekler üzerinde yükselen bir odak bölgedir. Türkiye ve KKTC, Maraş ve bölgesel tüm hususlarda birlikte hareket ettikleri sürece bölge barışına hizmet edeceklerdir ve uluslararası konjonktürdeki statüleri net olacaktır” dedi.

  • EkoAvrasya Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren: “Ermenistan, terörizmi devlet felsefesi haline getirmiştir”

    EkoAvrasya Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren: “Ermenistan, terörizmi devlet felsefesi haline getirmiştir”

    Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik başlattığı saldırılara tepki göstererek, “Dünya, COVID-19 pandemisi ve onun oluşturduğu kriz ile mücadele ederken düşmanlıkları aradan kaldırmış, küresel mücadelede iş birliğini esas kabul etmiş, insanlığın bu musibetten bir an evvel kurtulması için ortak azimle çalışırken, terörizmi devlet felsefesi haline getiren Ermenistan, Azerbaycan ordusunun cephe hattında bulunan mevzilerine ve sivil yerleşim yerlerine ağır silahlarla saldırıda bulunmuştur’’ dedi.

    Ekonomik ve siyasi olarak ciddi bir kalkınma hamlesi ortaya koyan Azerbaycan’ın varlığından rahatsız olan Ermeni yöneticilerin terörist mantığı ile hareket ederek saldırgan tutum içerisine girdiğini belirten Hikmet Eren, ’’Asırlar boyu tarih önünde mücrim, uluslararası hukuk karşısında suçlu ve savaş hukuku önünde her daim sınıfta kalmış olan Ermenistan, Taşnak, Hınçak ve ASALA mantığı ile yönetilmeye devam eden bir terör devletidir. 29 yıldır sivil yerleşim yerlerini hedef alarak saldırı gerçekleştiren Ermenistan, bölgede istikrarı ortadan kaldırarak emperyal güçleri Kafkasya’ya çekmenin haince planlarını yapmaktadır. Terör mantığına sahip olan Ermeni yöneticiler geçmişte atalarının yapmış oldukları vahşilikleri 21. Yüzyılda da pervasızca sürdürmeye utanmadan devam etmenin gayreti içerisindedirler. Ermenistan uluslararası hukuk karşısında suçlu olduğu halde, insan hakları savunuculuğu yapan Batılıların bölgede meydana gelen olaylara sessiz kalması da maalesef anlaşılacak durumda değil’’ ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin bütün kurum ve kuruluşları ile Azerbaycan’ın yanında olduğuna dikkat çeken Hikmet Eren, ’’Bizler, sivil toplum örgütleri olarak sorumluluğumuz olan sivil hayatın sabitliği durumunu esasa koyup, yapılan bu saldırıları lanetlemekle kalmıyor, sesimizin ulaşacağı tüm mecralarda avazımız çıktığınca haykıracağımızı ilan ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm vakarı ile beyan ettiği ‘Azerbaycan nasıl isterse o şekilde yanında olacağız.’ açıklaması bizim rehberimiz, hak davada haklının yanında olmak ise yolumuzdur” dedi.