Etiket: Hiçbir

  • Keyik: “Yaşadıklarımın Tarifi Yok. Hiçbir Şeyim Kalmadı”

    Osmaniye’de geziye giden midibüsün dönüş yolunda sulama kanalına düşmesi sonucu 14 kişinin hayatını kaybettiği kazada eşi ve iki çocuğunun yanı sıra dayısının eşi ve yeğenini kaybeden Vedat Keyik, “Yaşadıklarımın tarifi yok, iki çocuğum ve eşim gitti. Hiçbir şeyim kalmadı” dedi.

    Hatay’ın İskenderun ilçesindeki Buluttepe Mahallesi’nde bulunan evlerinin önünde konuşan Vedat Kayık, eşi Sultan Keyik, oğlu Beritan Keyik ve kızı Baver Keyik’i kaybettiği acı haberi sınıf öğretmeninden aldığını söyledi.

    Kazada evlatlarıyla aynı sınıfta bulunan ve beraberce geziye giden dayısının oğlu Umut Ayas ve yengesi Sevgi Ayas’ı da kaybeden Vedat Keyik, eşinin ve evlatlarının acı haberini şu şekilde aldığını anlattı:

    “Pazar günü saat yediye çeyrek kala eşimi aradım. Bir kaç defa öncesinden de aramıştım. Ne yaptınız dediğimde otobüse binip çıkmak üzere olduklarını söylemişlerdi. Dayım da çocuklarını göndermişti. Dayımın çocukları da kızımla aynı sınıfta okuyordu. Dayım bana sınıf annesine ve öğretmenine ulaşamadığını söyleyerek beni aramıştı. Ben de dayıma 40 dakika öncesine eşimle konuştuğumu söyledim. Ondan sonra içime kuşku düştü eşimi aradım baktım telefonuna cevap vermiyor. Öğretmeni aradım ulaşılmıyor. En son sınıf öğretmeni beni aradı o da bana ’abi biz bittik. Ahmet hoca öldü’ dedi. Ne oldu dediğimde hastanede olduklarını, bittiklerini söylüyordu bana sınıf öğretmeni. Can havliyle nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Birkaç saat sonra da acı haberi duyduk. Bir kızım, oğlum ve eşim bu kazada hayatını kaybetti.”

    Keyik, şöyle devam etti:

    “Biz ihmalin olduğunu çok iyi biliyoruz. 27 kişilik otobüse 40 kişi bindirmişler. Köprünün üstünde ne barikat ne bariyer var, ne bir şerit var. Otobüsün önünde bir taş bile olsa o araba duracaktı. Çok mu pahalı bir şey, çok mu zor. Bu canlardan daha mı kıymetli? Yani tamam takdir Allah’ın, kazadır ama ihmal yok mu bu işin içinde? Tedbiri al takdiri Allah’a bırak demişler. Ama bu işte tedbir yok”.

    Kamuoyunda, öğrencileri geziye çıkardığı iddia edilen Beş Temmuz İlkokulu 3/A sınıfı öğretmeni Ahmet Cebeci ile midibüs şoförü Feruşah Esen’in suçlu gösterildiğini ancak sınıf öğretmeni Cebeci’nin masum olduğunu belirten Keyik, “Söylenenlere bakıyoruz herhalde bütün suç öğretmenle şoföre kalacak. Öyle gözüküyor. 2 gündür konuşulanlar bunu gösteriyor. İnşallah öyle olmaz öğretmen çok masum. Hiçbir suçu yok öğretmenin. Asla kabul etmeyiz bunu. O çocuklarımızın babasıydı. Bizden daha çok severdi evlatlarımızı” dedi.

  • İsmet Yılmaz: “Azerbaycan’ın Toprak Bütünlüğü Dışındaki Hiçbir Çözümü Türkiye Desteklemez”

    Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Savunma Bakanları arasında gerçekleştirilen üçlü görüşmenin ardından mevkidaşlarıyla basın toplantısı düzenleyen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Dağlık Karabağ sorununa ilişkin olarak, “Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü içerisinde ve egemenliği çerçevesinde barışçıl yollarla ihtilafın çözülmelidir. Bunun dışında başka bir çözümü Türkiye desteklemez ve Türkiye, Azerbaycan halkının yanındadır” dedi.

    Savunma bakanları arasındaki üçlü görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bakanlarla yapılan ikili ve üçlü görüşmelerde ilişkilerin tüm boyutlarıyla gözden geçirildiğini söyledi. Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasında derin tarihi köklere dayanan yakın ilişkilerin stratejik nitelikte olduğunu belirten Yılmaz, “Azerbaycan ve Gürcistan ile siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerimizi daha da ileri taşımak için sağlam bir zemin mevcuttur. Bölgesel konularda sağladığımız yakın işbirliği ise tüm ülkelere örnek olacak niteliktedir. İçinde bulunduğumuz coğrafya başta petrol ve doğal gaz ile hayati enerji kaynaklarının işletilmesi ve enerji boru hatlarının geçiş güzergahında bulunması nedeniyle tüm dünyaya örnek olacak niteliktedir” dedi.

    “TÜRKİYE AZERBAYCAN HALKININ YANINDADIR”

    İsmet Yılmaz, “Saldırganlık ve işgal politikası hiçbir yerde kazanmaz. Ermenistan halkının da refaha, sulha ve barışa ihtiyacı var ve bunun yolu da barıştan geçiyor. Barışın da nasıl olduğu belli. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü içerisinde ve egemenliği çerçevesinde barışçıl yollarla ihtilafın çözülmesidir. Bunun dışında başka bir çözümü Türkiye desteklemez ve Türkiye, Azerbaycan halkının yanındadır” ifadelerini kullandı.

    “AZERBAYCAN, TÜRKİYE VE GÜRCİSTAN ORTAK ÜÇLÜ ASKERİ EĞİTİMLER DÜZENLEYECEK”

    Azerbaycan-Türkiye-Gürcistan’ın büyük ekonomik projeler gerçekleştirdiğini vurgulayan Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov ise, “Her bir ülkede barışın sağlanması için silahlı kuvvetlerin işbirliği yapması önemli. Bu anlamda üç devletin işbirliği üst seviyede. Bu konuda büyük işbirlikleri yapılıyor. Bildiğiniz gibi Türkiye ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri arasında askeri tatbikatlar yapılması çok önemli ve bu tatbikatlar üst düzeyde düzenleniyor. Bu işbirliğine Gürcistan tarafını da davet ettik” dedi.

    Son zamanlara Ermenilerin Azerbaycan mevzilerine ve sivil yerleşim birimlerini hedef almasıyla ilgili soruları yanıtlayan Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov, “Tarih boyu Ermenistan, Azerbaycan halkına düşman olarak bakıyor. Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarımız var. Uluslararası teşkilatların kararları var ama Ermenistan bu kararlara uymuyor. Şu ana kadar bu türlü saldırıların karşısını Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri aldı ve bundan sonra da alacak. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bu problemin barışçıl yolla çözülmesini istediğini defalarca söyledi. Ancak son yıllar gösteriyor ki barışçıl yollarla çözülmesinde büyük problemler var. Bunun için biz güçlü olmalıyız” diye konuştu.

  • Bakan Eroğlu: “Bu Yaz Hiçbir Şehrimizde Su Sıkıntısı Yaşamayacağız, Barajlar Dolu”

    Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu bu yaz Türkiye’nin hiçbir şehrinde su sıkıntısı yaşanmayacağını ve barajların dolu olduğunu söyledi.

    Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu bir dizi ziyaretler için Manisa’ya geldi. Bakan Eroğlu ilk ziyaretini Manisa Valiliğine gerçekleştirdi. Valilik önünde Manisa Valisi Erdoğan Bektaş ve partililer tarafından karşılan Bakan Eroğlu valilik şeref defterini imzaladıktan sonra Manisa Valiliği Brifing Salonunda basın açıklaması düzenledi.

    Açıklamasına 13 Mayıs 2014 yılında Soma ilçesinde yaşanan ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasını hatırlatarak başlayan Bakan Eroğlu, “İki yıl önce Soma facisını yaşamıştık yarın da onun yıldönümü. Ben orada hayatlarını kaybedenlere Allah’tan gani gani rahmet niyaz ediyorum. Hakikaten hepimizin yüreğini yaktı. Geride kalan aileler başta olmak üzere ve milletimize yeniden başsağlığı diliyorum. Allah böyle acıları bir daha bize göstermesin. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.

    Manisa’nın kendileri için çok önemli bir şehir olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, “Ben de bu bölgenin bir evladı olarak Manisa’ya elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz. Gururla ifade ediyorum. Manisa’ya en çok yatırım yapan bakan olmanın şerefi bizde Allah’a şükür. Özellikle şunu ifade edeyim. Yaptıklarımız yeterli değil. Manisa toprağı çok mümbit, çok sayıda baraj, gölet, sulama tesisi yapacağız ve ormancılık faaliyetlerini hatta ormanları vatandaşların, özellikle orman köylülerinin şuanda mahalle tabi, orman mahallelerindeki vatandaşlarımızın kalkınması için bir lokomotif olarak kullanacağız. Bu konuda da bildiğiniz gibi hükümet de bu konuda bir eylem planı hazırlandı ve 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman alanını kuracağız en çokta tabi Manisa’daki orman mahalleleri istifade edecek” diye konuştu.

    MANİSA’YA 635 MİLYON YATIRIM

    2014-2015 yıllarında Manisa’ya 48 müjde verdiğini hatırlatan Bakan Eroğlu şunları söyledi:

    “Buraya en çok gelen bakan olarak daha doğrusu Manisa’nın hizmetkarı olarak bundan gurur duyuyorum. 48 müjde. Bu sefer de elimiz boş gelmedik. 25 tane müjde, 232 milyon TL’lik bir müjde ile geldik. Bu müjdelerle beraber 73 müjde oluyor ve 635 milyon TL’lik bir yatırım yapıyoruz. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.”

    GEDİZ’İN SU KALİTESİ DÜZELİYOR

    Ege Bölgesinin ve Türkiye’nin en önemli nehirlerinden biri olan ve yaşanan kirlilik nedeniyle yıllardır çalışma yapılan Gediz Nehriyle ilgili açıklamada bulunan Bakan Eroğlu şunları belirtti:

    “İki tane problem kaldı. Onlar tamamlanınca atık su girişi de olmayacak. Sanayi çok sıkı bir şekilde kontrol ediliyor. Şuanda su kalitesinde de belirgin bir iyileşme var eskiye göre bakarsak. Su Yönetimi Genel Müdürümüz bunu takip ediyor. Kirlilikte çok önemli bir azalma var yeterli mi değil. Ama inşallah Manisa ve Turgutlu’nun atık su arıtma tesisleri tamamlanırsa ve sanayimiz de kontrol altına alınırsa ki onlara inşaat edenlere süre veriyoruz inşaata başlamayanları kapatıyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak vazifemizi yaptık. Ben bunu yapmayan belediyenin ya gelir bize müracaat eder biz yaparız, müracaat etmez ve yapmazsa belediyemize ceza veririz. Bu problem değil. Oturduk anlaştık, iki yıl içinde Manisa Büyükşehir Belediyesinin atık su tesisi yapılacak ben de kontrol ediyorum. Temeli attık, İller Bankası her türlü desteği veriyor. Turgutlu’nun durumu belli inşaat devam ediyor. Başka diğer yerlerin hepsi atık sularını tamamladı hatta ben Çevre Orman Bakanıyken büyük destek verdim. Yüzde 45’e kadar destek verdim. Projelerini yaptık ama o iki tane büyük atık su arıtma tesisini onlar biz yapacağız dedikleri için biraz gecikti. Yoksa bize verseydi biz çoktan yapardık.”

    “HİÇBİR ŞEHİRDE SU SIKINTISI YAŞATMADIK”

    Bakan Eroğlu, bir gazetecinin bu yaz su sıkıntısı çekilip çekilmeyeceği sorusuna ise şu cevabı verdi:

    “Bizim dönemimizde bakın ben 2003 yılından bu yana ya DSİ’den sorumlu ya da bakanım. O günden bugüne hiçbir şehirde su sıkıntısı yaşatmadık. 2007 yılında Ankara’da ve İzmir’de bir sıkıntı söz konusuydu Allah’a şükür çözdük. 2014 yılında özellikle Bursa, Kocaeli, İstanbul’da Marmara Bölgesinde bir sıkıntı söz konusuydu onu bizim B planımızla çözdük. Yani şuanda bütün şehirlerin 2042 yılına, 2060 yılına kadar projeleri tamam. Dolayısıyla bir sıkıntı yok. En büyük sıkıntı İzmir’deydi. Arsenik problemi. Onunda yatırımlarını yaptık bu sene bir problem yok. 2 metre eninde 115 kilometre uzunluğunda dev bir isale hattını biz yaptık. Buca’da daha hızlı gitsin diye dağın altından muhteşem bir tünel 3 metre çapında, 1900 metre uzunluğunda dev bir tünel de bitiyor. O bizim uhdemizde değildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi dedi ki ‘Biz yapamıyoruz siz yapar mısınız?’ dedi bizde tamam yaparız dedik. Hiçbir ayrımcılık yapmıyoruz. Hatta pozitif bir ayrımcılık yapıyoruz İzmir’e. Yanlış anlaşılmasın çünkü İzmir’deki vatandaşı cezalandırmak olabilir mi? Dolayısıyla biz şuanda 504 milyon TL İzmir susuz kalmasın diye sadece bizim bakanlık yatırım yaptı. Dolayısıyla hiçbir şehirde su sıkıntısı yoktur, barajlarımız doludur. İzmir’de yüzde 78,5 dolu şuanda. Bursa’da yüzde 99, İstanbul’da yüzde 82 dolu. Büyükşehirlerimizde problem yok.”

  • Bakan Kılıç: “AB’nin Hiçbir Dayatmasını Kabul Etmeyiz”

    Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye’nin güvenliğiyle ilgili hiçbir konuda taviz vermeyeceklerini ve AB’nin hiçbir dayatmasını kabul etmeyeceklerini söyledi.

    Kılıç, Samsun’da, Avrupa Birliği(AB) hibe destekli bir programın tanıtımına katıldı. Samsun Lokantacılar, Pastacılar Tatlıcılar, Pideciler, Balıkçılar Odası tarafından yürütülen İlkadım Belediyesi ve Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odasının proje ortağı olduğu; AB hibe kapsamında dört ayrı dalda, aşçı yardımcılığı, pastacı yardımcılığı, pide ustası ve servis elemanından oluşan 15-29 yaş arası 75 gencin eğitileceği Mesleki Eğitim Mutfağımdan Geçiyor kursunun tanıtımı İlkadım Duruşehir’de bir restoranda düzenlenen kokteyl ile yapıldı. Kursun tanıtım toplantısına, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, Samsun Valisi İbrahim Şahin, Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Turan Çakır, İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Tekkeköy Belediye Başkanı Hasan Togar, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kadir Güven, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, Samsun Lokantacılar Pastacılar Tatlıcılar, Pideciler, Balıkçılar Odası Başkanı İsmail Balcı, oda başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

    BAKAN KILIÇ: “MİSAFİRLERİMİZE LEZZETLERİ DE HİZMET SEKTÖRÜNÜ DE EN İYİ ŞEKİLDE GÖSTERMELİYİZ”

    Programda konuşma yapan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, “Samsun’un ve Türkiye’nin gelişmesi için taş üstüne taş koyan herkesin başımızın üstünde yeri var bunu bir kez daha dile getiriyoruz” diye konuştu. Başlatılan bu projenin kendisini geliştiren ve sunduğu hizmeti geliştirmek için çaba harcayacak herkese güzel bir destek olacağını belirten Kılıç, şunları söyledi.

    “Samsun’da bu tip projelerin alınmasının ne kadar önemli olduğunu; gelişmekte olan turizm sektörünün ve hizmet sektörünün de buna ayak uydurması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü önümüzdeki yıllarda Samsun’a yatırımla beraber büyük ziyaretler olacak. İşitme Engelliler Olimpiyatları için Samsun’a gelecek 8 bine yakın misafirimiz olacak. Konukları burada ağırlarken lezzetleri de hizmet sektörünü en iyi şekilde göstermemiz gerekiyor. Samsun’un tanıtımı noktasında herkesin üstünde bir sorumluluk var. Bu yapılan çalışmanın bir çok çalışmaya ön ayak olacağı ve vizyon kazandıracağı açıktır.”

    BAKAN KILIÇ: “VERDİĞİMİZ DESTEK KADAR KULLANABİLECEĞİMİZ DESTEKLER VARDIR”

    AB projeleri içerisinde önemli çalışmaların olduğunu söyleyen Kılıç, şunları söyledi: “Bunları bizim iyi kullanmamız lazım. Tabi Cumhurbaşkanımızın da dile getirdiği gibi hiçbir şekilde AB’nin hiçbir dayatmasını biz kabul etmeyiz. Biz neysek oyuz. Çalışmalarımızı yaparız. Bazı makul talepler olur onları yerine getiririz. Ama ülkemizin yapısıyla, ülkemizin karakteriyle ve ülkemizin güvenliğiyle ilgili hiçbir konuda hiçbir taviz vermeyiz. Asla bunu yapmayız. Bu anlamda AB ile olan ilişkimizi işbirliği içerisinde eşitler arasındaki ilişki olarak görüyoruz. Dolayısıyla verdiğimiz destek kadar kullanabileceğimiz destek vardır. Bu da onlardan birisidir.”

    BALCI: “KENDİ ALANINDA TÜRKİYE’DE EN BÜYÜK PROJE”

    Yaklaşık iki yıl önce projeye başladıklarını söyleyen Samsun Lokantacılar, Pastacılar, Tatlıcılar Pideciler, Balıkçılar Odası Başkanı İsmail Balcı, “Bu projenin binlerce proje arasında onaylanan 59 projenin hayata geçirilen 57’si olduğunu söyledi. Projenin kendi alanında Türkiye’de en büyük proje olduğunu anlatan Balcı, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Samsun İl Müftülüğünün yanında Türkiye Diyanet Vakfına ait binada kurs demeyelim aslında bir okul açıyoruz. İlkadım Belediyesi ve Esnaf ve Sanatkarlar Odası ortağımız. Kursumuz Türkiye’deki örnek kurslardan biri olacak. Fuat Köktaş projeyi sahiplendi, katkılarından ötürü kendilerine ve İlkadım Belediyesine teşekkür ediyorum.”

  • Ülkücü Hareketin Hiçbir Yerde Yayınlanmamış Fotoğrafları

    Yazar Seyhan Çağlar Emen, 3 Mayıs Türkçülük Günü dolayısıyla arşivinden daha önce hiç yayınlanmamış ülkücü harekete ait fotoğrafları paylaştı. Fotoğraflarda Başbuğ Alparslan Türkeş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ülkücü hareketin önde gelen isimlerinin gençlik yıllarına ait fotoğraflar yer alıyor.

    Yazar Seyhan Çağlar Emen tarafından paylaşılan fotoğraflarda 1962 yılından bu yana Milliyetçiler Birliği, Türkçüler Derneği, Komünizmle Mücadele Derneği, Ülkü Ocakları, Genç Ülkü Ocakları ve 1969’da isim değiştirerek siyasi hayatına devam eden Milliyetçi Hareket Partisinin mensupları bulunuyor.

    Irkçılık-Turancılık davasının gerekçelerinden biri olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız-Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan Ankara nümayışını anmak amacıyla ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askeri hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkum tarafından kutlanmıştı. Sonraki senelerde devam eden toplantılar Türkçülük Günü adını almıştı.

    3 MAYIS 1944 YILI

    Yazar Seyhan Çağlar Emen, 3 Mayıs Türkçüler Günü anısına daha önce hiçbir yerde yayımlanmayan, arşivinde yer alan tarihi fotoğrafları paylaştı. Emen, o yıllara ait yaşananları şöyle anlattı:

    “Milli Eğitim Bakanlığında yapılan tehlikeli kadrolaşmanın karşısında Hüseyin Nihal Atsız, dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu’na hitaben iki açık mektup yazar ve bu mektupları Orkun dergisinin 1 Mart 1944 ve 1 Nisan 1944 tarihli sayılarında yayınlanır. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel telaşlanır, yandaşlarının teşvikiyle Sabahattin Ali ile birlikte Hüseyin Nihal Atsız’ı mahkemeye verir. İlk mahkeme 26 Nisan 1944 günü Ankara’da görülür, ikinci mahkeme 3 Mayıs 1944 tarihinde Ankara’da görülür. Mahkemeye giremeyen gençler protesto için adliye binasından Ulus meydanına yürür. Milli Marşlar söyler ve komünizm aleyhine slogan atarlar, protestolara müdahale eden polisler; gençleri döver, eziyet ederler ve 165 genç tutuklanır.”

    FİKRİYATTAN FİİLİYATTA GEÇİŞ

    Yaşananları Türk Milliyetçiliğinin fikriyattan fiiliyata geçtiği tarih olarak adlandıran Emen, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “1945’den bu yana her yıl 3 Mayıs Türkçüler Günü olarak kutlanmaktadır. Olayla ilgili İstanbul’da da tutuklamalar gerçekleştirilir. Dönemin önde gelen ilim adamı, eğitimci ve askeri şahıslarına işkence edilir, 2-3 gün aç, susuz bırakılır. İstanbul’da tutuklanan 25 kişinin mahkemesi 7 Eylül 1944-29 Mart 1945 tarihleri arasında 65 oturum olarak devam eder, mahkeme savcısı adaletsiz karar vermiş ve 10 kişi çeşitli cezalara çarptırılmıştır. Askeri Temyiz Mahkemesi, kararları esastan ve usulden bozmuş, sanıklar 26 Ekim 1945 tarihinde tahliye edilir.”

    GELECEK NESİLE AKTARILMALI

    Emen, fotoğrafların bir arşiv olarak saklanmasını istediğini belirterek şunları söyledi:

    “12 Eylül öncesinin karanlık ortamında çoğu faili meçhul cinayetlere kurban gitmiş ve ülkücü şehitlerimiz olarak tarihe geçmişlerdir. Bu fotoğrafların yayımlanarak bizden sonraki nesile miras kalmasını istiyorum. Daha önce hiçbir yerde yayımlama imkânımız olmadı. Malum mevcut olan siyasi konjonktürde bu pek de mümkün görünmüyor. Bu fotoğrafların bir arşiv olarak gelecek nesillere aktarılmasını temenni ediyorum.”