Etiket: Hiçbir

  • Bakan Işık: “Suriye’de, Rakka’da, Musul’da Türkiye’nin güvenliğine tehdit oluşturacak hiçbir gelişmeye müsaade etmeyeceğiz”

    Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Suriye’de, Rakka’da, Musul’da Türkiye’nin güvenliğine tehdit oluşturacak hiçbir gelişmeye Türkiye olarak müsaade etmeyeceğiz” dedi.

    SEKA Kağıt Müzesi’nin açılışında konuşan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye’nin Suriye, Rakka ve Musul’da uygulamış olduğu politikaya değinen Bakan Işık, “Suriye’deki atılan her adımdan Türkiye’nin haberi olacak, bilgisi olacak, Türkiye’nin ulusal güvenliğine, savunmasına zarar verecek hiçbir adımın atılmasına Türkiye müsaade etmeyecek. Şuanda bölgedeki bütün oyuncular bunu biliyor. Bu gücümüzü devam ettirmek durumundayız. Suriye’de, Rakka’da, Musul’da Türkiye’nin güvenliğine tehdit oluşturacak hiçbir gelişmeye Türkiye olarak müsaade etmeyeceğiz. Onun için de gereken tüm tedbirleri aldık, alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz. Her seçenek masada şuanda var bundan sonra da olmaya devam edecek. Biz kimsenin toprağında gözü olan bir ülke değiliz. Türkiye bugün Irak’ın da Suriye’nin de en samimi ve en iyi savunan ülkedir. Keşke diğer ülkeler de bizim bu anlayışımızda olsa keşke herkes kendi ülkesinde huzur ve barış içerisinde yaşasa ve bütün ülkeler de bu anlayışta bölgedeki sıkıntıların çözümüne katkı verse ama bizim bu anlayışımız kendi güvenliğimize ve bölgenin esenliğine kayıtsız kalmamız anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’nin kuruluş felsefesi ‘Yurtta sulh cihanda sulh’dur”

    Türkiye’nin kuruluş felsefesinin barış olduğunu vurgulayan Bakan Işık, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi bellidir. Yurtta sulh cihanda sulh. Gerçi bazı hainler bu güzel, bu anlamlı ifadeyi alıp kendi ihanetlerine kılıf yapmak istediler onları da adalet şimdi gereken cezayı verecek ama biz ’Yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesinin gereğini her anlamda hayata geçirmek için çalışıyoruz. Ziya Paşa’nın şu sözünü de hiç unutmuyoruz; ’Eğer istersen sulh-u salah her daim hazır ol cenge.’ Onun için de bölgemizde güçlü bir silahlı kuvvetlerin olmazsa olmaz olduğunu biliyoruz. Bunun için de her türlü çalışmayı yürütüyoruz. Savunma sanayisinden Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yeniden yapılandırılmasına kadar her türlü çalışmayı da yürütüyoruz” diye konuştu.

    “Önümüzdeki süreçte kod bilmeyen çocuk, okuma-yazma biliyor sayılmayacak”

    SEKA Kağıt Müzesi açılış töreninin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Işık, Bugün SEKA Kağıt müzesinden sonra Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve İntel firmamızın birlikte düzenlediği Endüstri 4.0 merkezini gördük. Bir tarafta 1800’lü tarihin teknolojisini, diğer taraftan 2000’li yıllara damga vuran ve önümüzdeki yüzyıla da damga vuracak olan Digital Teknolojileri gördük. Çocuklarımızın daha küçük yaşta, yazılıma, kodlamaya hayat uydurmaları, güçlü birer oyuncu olabilmeleri için, son derece önemli bir hizmetten dolayı, Büyükşehir ve İntel’e teşekkür ediyorum. Sanayi Teknolojisinde çocuklarımızı bugünden geleceğe hazırlamak durumundayız. Bu nokta da özellikle bu Sanayi 4.0, Endüstri 4.0 ve Digital Teknolojilere daha fazla destek vermek durumundayız. Önümüzdeki süreçte kod bilmeyen çocuk, okuma-yazma biliyor sayılmayacak. Dolayısıyla şu anda çocuklarımıza kodlamayı öğretmek, önümüzdeki süreçte var olmak için, bizim açımızdan olmazsa olmazımızdır. Bu yüzden kodlama eğitiminin Milli Eğitim müfredatına da yakında girecek olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyuyoruz” açıklamasını yaptı.

  • Bakan Kaya: “Hiçbir milletin kendi yarınını ihmal etmek gibi bir lüksü olamaz”

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya, geleceği inşa edecek olan çocukların koşullarını iyileştirmek için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, “Hiçbir milletin kendi yarınını ihmal etmek gibi bir lüksü olamaz” dedi.

    Türk Kızılayı İstanbul Şubesi Kadın Kolları, yetim, öksüz ve maddi durumu kötü olan ailelerin çocukları için hazırladığı projenin tanıtımını gerçekleştirdi. Türk Kızılayı İstanbul Şubesi Kadın Kolları’nın ev sahipliğinde düzenlenen projenin tanıtım toplantısına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım, Başbakan Binali Yıldırım’ın kızı ve Türk Kızılayı İstanbul Şubesi Başkan Vekili Büşra Yıldırım Köylübay ve şubenin Kadın Kolları Başkanı Zerrin Menteşeoğlu’nun yanı sıra Aslı Üstünkaya, Aslı Gül Çebi, Aynur Tartan, Ayşe Ilıcalı, Berrin Tatlıcı, Ceyda Erem, Çiğdem Çalık, Dilek Şahsuvaroğlu, Ece Sarar, Esra Erdem, Feryal Gülman, Hülya Biren, İlkin Kavukçu, Meltem Demir, Nadide Sultan, Reyhan Kalyoncu, Suzan Toplusoy, Sevda Türküsev, Safiye Soyman, Sibel Kerimoğlu, Tuğba Develi, Zeynep Kartal gibi siyaset, sanat ve iş dünyasının ünlü isimleri katıldı. Türk Kızılayı İstanbul Şubesi Kadın Kolları tarafından hayata geçirilecek yeni projede yetim, öksüz ve maddi durumu yetersiz çocukların farklı çıkar grupları tarafından kullanılmamaları için Kızılay tarafından sahiplenilmesi amaçlanıyor.

    Gecede konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, “Ülkemizi sevgi ve umut coğrafyası haline getirmek istiyorsak, çocuklarımızın sosyal yaşamlarından kültürel hayatlarına kadar en iyi şekilde yetişmeleri ve mutlu olmaları için çaba sarf etmeliyiz. Nerede ve hangi ortamda ya da kurumda olursa olsun, tüm çocukları aklın, bilimin ve ahlaki değerlerimizin ışığında yetiştirmek ve geleceğe hazırlamak zorundayız” dedi.

    “Milli sporcu sayımız 34’e ulaşmıştır”

    Bakan Kaya, “Hiçbir milletin kendi yarınını ihmal etmek gibi bir lüksü olamaz. Bizler yarınlarımızı sizlerle birlikte inşa edeceğiz. Hedefimiz, tüm çocuklarımızın yaşam koşullarını iyileştirmek, sağlıklı ortamlarda hayata en iyi şekilde hazırlanmalarını sağlamaktır. Bakanlık olarak, bu şuurla çocuklara yönelik hizmetlerimizin kalitesini artırmaya devam ediyoruz. Çocuklarımıza daha kaliteli hizmet verebilmek, aile ortamında, aile sıcaklığıyla yetişmelerini sağlamak amacıyla ülke genelinde yurt modelinden ev modeline geçişi başlattık. Bugün kuruluş bakımı altında bulunan toplam 11 bin 491 çocuğumuzun yüzde 92’si ev tipi kuruluşlarımızda barınmaktadır. Çocuk Evleri uygulamasına geçmemizdeki amaç, çocuklarımıza sosyal, psikolojik ve ekonomik, bakımdan daha yakın ilgi göstermek ve onları hayata daha güçlü hazırlamaktır. Bu modelle çocuklarımızın çeşitli sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklere katılımlarını da artırdık. Amacımız çocuklarımızın sağlıklı gelişimi, başarısı ve iyi birer insan olmaları. 2015-2016 eğitim-öğretim yılında evlerimizde kalan çocuklarımızdan üniversite sınavına girenlerin büyük çoğunluğu bir yükseköğretim kurumuna yerleşmiştir. Üniversite hayatları boyunca da evlerimizde kalmaya devam eden bu çocuklarımıza eğitim hayatları boyunca her türlü desteği vermeye devam ediyoruz. 115 çocuğumuz ulusal, 14 çocuğumuz ise uluslararası yarışmalara katılarak çeşitli spor dallarında dereceler elde etmiştir. Milli sporcu sayımız 34’e ulaşmıştır. Ayrıca koruma ve bakım altına alınarak reşit oluncaya kadar sosyal hizmet modellerinden faydalanan çocuklarımız kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilmektedir. Söz konusu uygulama kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen çocuk sayımız 41 bin 227’ye ulaşmıştır” ifadelerini kullandı.

    “Çocuklara el uzatmak, geleceğe sahip çıkmak demektir”

    “Sizler devletimizin ve milletimizin gücünü kimsesiz, yetim ve öksüz çocuklarımızı anne şefkatiyle kucaklayarak gösteriyorsunuz” diyen Bakan Kaya, “Ayrıca sosyal sorumluluk projeleri ile çocuklarımızı güçlü bir geleceğe hazırlıyorsunuz. Çocuklarımıza elimizi uzatmamız, aslında kendi geleceğimize sahip çıkmamız demektir. Çünkü her türlü toplumsal sarsılmaların ilk mağdurları maalesef çocuklar oluyor. Şiddetin, dağılan yuvaların, toplumsal olayların, terörün, ekonomik krizlerin, savaşların mağduru çocuklardır. Bugün elimizi vicdanımıza koyup düşünelim. Çocuklar ne ister? Beklentileri nelerdir? Tebessüm etmeleri, mutlu olmaları için nelere ihtiyaç duyarlar? Neye güler, niçin ağlarlar? Tüm bu soruların cevabını her bir çocuğumuz için tek tek verdiğimizde, çocuklarımızı içten bir bakışla anlamaya başlıyoruz demektir. Çünkü onları anlamadan, istek ve arzularını bilmeden attığımız her adım eksik kalacaktır” şeklinde konuştu.

    Bakan Kaya, “Çocuklarımızın bu başarı yolculuğunda bizlere destek olan siz değerli Kızılay annelerimize ve Türk Kızılayı İstanbul Şubesi Kadın Kolları’na teşekkür ediyorum. Benzer çalışmaların artması umuduyla Türk Kızılayından Anne Şefkati Projesi’nin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

    “Toplumları oluşturan en önemli unsur annedir”

    Başbakan Binali Yıldırım’ın kızı Büşra Yıldırım Köylübay da gecede yaptığı konuşmada, “Bu milleti millet yapan vatan ise, vatana hizmeti şiar eden toplumları oluşturan en önemli unsur annedir, kadınlardır. Bizlerin yetiştirdiği çocuklar geleceği inşa edecekler. Dünya, insanlık acı içinde kıvranıyor ve kıvranmaya da devam edecek. İşte biz tam bu noktada en masumlarımız çocuklarımıza uzanan bir yardım eli olmak sıcak bir yuva sımsıkı sarılan bir kol ve minik gözlere umut olmak için çıktık yola. Ve dedi ki,’biz anneyiz. Biz Kızılay Annesiyiz’ var mısınız? Bu zorlu yolda bizlere yoldaş olmaya, var mısınız? Çocuklarımızın yüzünde tebessüm olmaya. Belki bir oyuncak araba, belki bir bebek, belki bir sıcacık bir mont olursunuz. Belki de bir okul çantası içine girersiniz o sıcacık kalplerine. Minicik elleriyle tutarken ellerinizden beklide hayattaki en iyi arkadaşı olu verirsiniz. Kim bilir belki de siz çıkarırsınız o düştükleri karanlıktan. Bu proje bizim değil, sizin projesiniz. Tüm acılara inat bayramları özleyen çocuklar için neden nefes aldığımızı farkına varmak için, aldığımız nefesin hakkını verebilmek için gelin hep birlikte yeni çocuklara anne olalım. Kızılay annesi olalım” dedi.

  • Anne sütündeki vitaminler hiçbir gıda yok

    Özel Hayat Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nazmiye Şentürk, anne sütünün içerdiği vitaminlerin hiçbir besinde olmadığını söyledi.

    Yeni doğmuş bir bebek için en iyi besin kaynağının anne sütü olduğunu ifade eden Özel Hayat Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nazmiye Şentürk, anne sütünün içerdiği vitaminlerin başka hiçbir besinde olmadığını söyledi. Bu yüzden yeni bireye anne sütü dışında başka hiçbir besin verilmemesi gerektiğinin altını çizen Şentürk, “Anne sütünün bebeğe birçok faydası vardır. Bunlardan en önemlisi doğumdan hemen sonra salgılandığı için, bebeğin bağırsaklarının iç yüzeylerini çevreleyerek mikropların etkisini önlemesidir. Bu yüzden doğumdan hemen sonra anne sütü ile beslenen bebekler, beslenmeyen bebeklere göre daha az hastalıklara yakalanır ve dirençli bir vücuda sahip olurlar. Doğumdan sonra gelen sarı süte ağız kolostrum denir. Bebeği hastalıklardan korur. İlk sütün miktarı az olmasına karşın ilk günlerde bebeğin beslenmesi ve bağırsakların çalışması için yeterlidir. Anne sütü her zaman temiz ve mikropsuz, daima hazır ve ekonomiktir. Anne sütü alan bebeklerde karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Bebek ile anne arasında özel sevgi bağı kurulmasını sağlar. Anne sütü alan bebekler diğer besinler ile beslenen bebeklerden daha zeki olurlar” diye konuştu.

    Emziren annenin doğum sonu kanamaları daha az olduğunu ifade eden Şentürk, “Doğumdan sonraki ilk 1 saatte emzirmeye başlanmalıdır. Emzirmeden önce bebeğe hiçbir içecek verilmemelidir. Bebek her istediğinde emzirilmeli, emzirilen bebeklere yalancı meme verilmemelidir. İlk 6 ayda bebeklere sadece anne sütü verilmelidir. Annelere emzirme tekniği öğretilmeli. Her emzirmede bebek her iki memede en az 7-10 dakika tutulmalı, her emzirmede farklı meme ile başlanmalıdır. 6 ayın üzerindeki tüm bebekler tamamlayıcı besin almalıdır ve çocuklar 2 yaşına kadar emzirilebilir. Süt üretimini arttırmak için, bebekle anne doğumdan sonra aynı odada olmalı ve emzirmeye hemen başlamalıdır” diye konuştu.

    Anne, laktasyon dönemine uygun, yeterli ve dengeli beslenmesi gerektiği belirten Şentürk, “Emziklilik döneminde suyun yanı sıra besin değeri yüksek olan süt ve taze sıkılmış sebze-meyve suları gibi içecekler tercih edilmelidir. Emziklilik döneminde alkol ve sigara kullanılmamalıdır. Annenin dinlenmesi sağlanmalı, ruhsal yönden yardımcı olunmalıdır. Bebeği ile tensel temas kurmalıdır. Sağlıklı bir annenin günde ortalama 800 mililitre süt salgıladığı esas alındığında emziren annenin günlük ortalama enerji gereksinmesine 750 kalori ek yapılmalı. Bu miktarın 500 kalorisi annenin yediklerinden sağlanırken 250 kalorisi gebelikte depolanan yağlardan karşılanır. Bu da emziren anneleri gebelik sırasında aldıkları fazla kiloların enerjiye diğer annelere göre daha hızlı dönüşmesinin sebebidir. Emziren annelerin diğer kadınlara göre besin gereksinimi daha fazladır” dedi.

    Emziren anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için acele etmemesi gerektiğinin de altını çizen Şentürk, “Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Emziren annelerin eski formlarına dönmeleri, emzirmeyen annelere göre daha kolay olacaktır. Gebelik sırasında önerilenden fazla kilo alınmışsa her ay 2 kilo kaybetmek normaldir. Ayda 2 kilodan fazla ağırlık kaybı doğru değildir. Hızlı kilo vermeyi vadeden diyet ve ilaç uygulamalarından kaçınılmalı. Emzirme döneminde düşük kalorili bir zayıflama diyeti yapılmamalı. Halk arasında süt yapsın diye Anneye bol bol şerbet, süt, yulaf, tahin helvası, pekmez, baklava gibi tatlılar yedirilir. Bunların sütü arttırıcı hiç bir etkisi olmaz. Sütü arttıran en önemli besin sudur. Günde en az 2,5-3 litre su içilmelidir. Çünkü sütün önemli bir kısmı sudur” şeklinde konuştu.

  • Alman Emniyet Müdürü Rast: “Türkiye’deki güvenlik, hiçbir Avrupa ülkesinden aşağı değil”

    Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin (AGC) misafiri olarak Alman Gazetecilerle birlikte Türkiye’de bulunan Orta Frankonya Emniyet Müdürü Jhonnes Rast, Türkiye’deki güvenliğin hiçbir Avrupa ülkesinden daha aşağı olmadığını ve Türkiye’de kendisini bir Avrupa ülkesindeymiş gibi gayet güvende hissettiğini söyledi.

    AGC’nin misafiri olan Alman gazeteciler, AGC Başkanı Mevlüt Yeni ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i makamlarında ziyaret etti. AGC ve Nürnberg Gazeteciler Kulübü arasında 12 yıldır ‘Kardeş Cemiyet’ dayanışması her yıl güçlenerek devam ediyor. AGC’nin misafiri olarak Türkiye’de bulunan Alman gazeteciler, Antalya’da mesleki gezilerini devam ettiriyorlar. Nürnberg Gazeteciler Kulübü üyesi 20 gazeteci ve Orta Frankonya Emniyet Müdürü Jhonnes Rast, ilk olarak Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni’yi makamında ziyaret ettiler. Ziyarette AGC yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundu. Ziyaret esnasında AGC binası içerisinde yer alan müze ve kütüphaneyi gezdiler. AGC Başkanı Yeni, müze ve kütüphane içerisinde yer alan dokümanlar hakkında Alman gazetecilere bilgiler verdi. Gazeteciler daha sonra üst katta ağırlandı.

    “Yapacakları haberlerle Antalya’yı tanıtacaklar”

    İki cemiyetin ziyaretlerinin geleneksel hale geldiğini belirten AGC Başkanı Mevlüt Yeni, “12 yıldır kardeş cemiyetimiz olan Almanya Nürnberg Gazeteciler Kulübü ile çok güzel bir dayanışma yakaladık. Her yıl biz Almanya’yı, onlarda Türkiye’yi ziyaret ediyor. Böylece ülkelerimizin turizmine ve ekonomisine katkı yapmaya, oralarda gördüğümüz yerleri tanıtmaya anlatmaya çalışıyoruz. Alman meslektaşlarımız ülkelerine döndüklerinde yapacakları haberlerle Antalya’yı ve Türkiye’yi bir kez daha hem Almanya’ya, hem de Avrupa’ya tanıtmış olacaklar” dedi.

    “Türkiye’de kendimi bir Avrupa ülkesindeymiş gibi gayet güvende hissediyorum”

    Antalya’da bulunmasının Nürnberg Gazeteciler Kulübü üyesi olduğu için gayet normal olduğunu dile getiren Orta Frankonya Emniyet Müdürü Jhonnes Rast, Türkiye’de kendisini bir Avrupa ülkesindeymiş gibi gayet güvende hissettiğini söyledi. Jhonnes Rast, “Şüpheci bir polis memuru olarak buradaki güvenliği kendim teftiş etmek istedim. Bunun için burada bulundum. Gayette inceleme imkanı buldum elimden geldiği kadar. Bu benim için önemliydi. Almanya’ya döndüğümde buradaki izlenimlerimi bütün Alman dostlarıma ve Alman basınıyla paylaşacağım. Ayrıca gördüm ki Türkiye’deki güvenlik hiçbir Avrupa ülkesinden daha aşağı değil. Tabii ki terör saldırısına karşı yüzde 100 güvenliği hiçbir zaman sağlayamazsınız ama ben kendimi burada herhangi bir Avrupa ülkesindeymiş gibi gayet güvende hissediyorum” dedi.

    “Yeni’den kalem hediye”

    Konuşmaların ardından AGC Başakanı Mevlüt Yeni, Nürnberg Basın Kulübü Başkanı Siegfried Zelnhefer ve Orta Frankonya Emniyet Müdürü Jhonnes Rast’a kalem hediye etti.

  • Ekilen saçlar hiçbir zaman dökülmüyor

    Dr. Emrah Çinik, ekilen saçların hiçbir zaman dökülmediğini söyledi.

    Cosmedica’da FUE yöntemi uygulaması ile saç köklerinin saçlı derinin arka ve yan bölgelerinden, özel imal edilen 0.60 mm ile 0.90 mm arasında çapı olan punchlar yardımıyla mikromotor ile teker teker alındığını belirten Dr. Emrah Çinik, “Mikro Motor ucu , saç kılını ortalayacak şekilde yaklaştırılır kılın çıkış açısına uygun olacak şekilde deriye dokunulur . Kıl kökü, onu çevreleyen mikroskobik anatomik doku ile birlikte, silindirik bir tarzda çıkar ve bir mikro penset ile nazikçe çekilir ve tabandan ayrılarak gelir Bu otomatik sistem sayesinde operasyon süreleri kısalmış, aynı zaman biriminde alınan greft sayısı da artmıştır” dedi.

    Greftlerin alındığı bölgede doku alınmadan yalnızca ilgili kök hücresi üzerinde birebir çalışıldığını söyleyen Dr. Emrah Çinik, “Bir günde ortalama 4000-6000 greft çıkartabilmektedir.(rakamı kişinin donör bölgesinin yapısı belirler) Punch (ortası delik,silindirik sistem) boyutu saç analizi ve operasyon anında belirlenir.Saç köklerinin çapına göre en uygun punch lar kullanılır,aynı kişi için farklı boyutlarda punch kullanılabilir.

    Örneğin ense bölgesinden saç kökleri toplamak için 0.80 mm kullanılırken,kulak üstü bölgesinde saç kökleriniz daha inceyse 0.60 mm lik punch lar kullanılır.Belirleyici faktör saç kökünüzün çapıdır.

    Daha sonra ekim yapılacak bölgeye saç kanalları açılmaya başlanır. Bu işlem, ekimin doğal ve yoğun görünmesi için en önemli basamaktır.

    Son olarak, açılan kanallara saç kökleri dikkatli ve nazik bir şekilde yerleştirilerek işlem sonuçlanır.

    Ekilen saçlar yaklaşık 1 ay boyunca uzar ve sonrasında dökülür. Dökülen saç telleridir, saç kökleri artık ekildiği bölge ile bütünleşmiştir ve 2- 3. aydan itibaren yeniden uzamaya başlar, 6.ayda sonuçlar oldukça tatmin edicidir .Fakat ortalama 1 yıl sonunda ekilen tüm saçlar maximum formuna ulaşmış olur. Ekilen saçlar hiçbir zaman dökülmez ve ense bölgesindeki uzama hızında ömür boyu uzar.” şeklinde konuştu.