Etiket: Hiçbir

  • Ağrı Valisi Musa Işın: “Hiçbir çalışmanın olmadığı belediyeyi devraldık”

    Ağrı Valisi ve Belediye Başkanvekili Musa Işın, “Biz aslında boş olan bir belediyeyi devraldık. Kimsenin olmadığı bir belediyeyi, hiçbir çalışmanın olmadığı belediyeyi devraldık” dedi.

    Ağrı Valisi, aynı zamanda görevden alınan Belediye Başkanı Sırrı Sakık’ın yerine Belediye’de görevlendirilen Başkanvekili Musa Işın, Gazi Mahallesi’nde düzenlenen ‘Halise Günü Etkinliği’ yemeğine katıldı. Vali Işın’a Ağrı Emniyet Müdürü Kenan Yıldız ve beraberindeki heyet eşlik etti. Geleneksel Halise yemeğinden sonra konuşan Işın, geçen sene yapılan mahalle kahvaltılarını bu yıl bir muhtarın halise yemeği fikri ile devam ettirdiklerini söyledi. Halisenin daha lezzetli olduğunu ifade eden Işın, bunu diğer mahallelerde de devam ettireceklerini dile getirdi.

    “Amacımız halise yemek ya da kahvaltı yapmak değil” diyen Işın, “Amacımız bunları bahane ederek sizlerle buluşmak, bir araya gelmek ve muhabbet etmektir. Devlet erkanını tanıyasınız, bizler de sizleri yakından tanıyalım, madem biz burayı idare ediyoruz, buradan sorumluyuz, sizden sorumluyuz. O zaman bizim sizi tanımamız lazım, biz sizi tanımasak, dertlerinizi bilmezsek, ihtiyaçlarınızı bilmesek, problemlerinizi bilmesek biz size nasıl hizmet edeceğiz. Biz bunun için toplantıları, kahvaltıları vesile ederek bir araya geliyoruz, Allah’a şükür artık birbirimizi tanıyoruz. Devletin bütün erkanı şu an buradadır, İl Emniyet Müdürümüz, İl Özel İdare Genel Sekreteri, Ticaret Odası başkanımız burada. Bütün il müdürlerimizin hepsi şu an burada. Şu an buradayız, ayağınıza gelmişiz, devlet ve vatandaş arasında hiçbir duvar, perde kalmamıştır. Biz vatandaşımız mutlu olursa mutlu oluruz, vatandaşımız rahat uyursa, biz rahat uyuyoruz, vatandaşımız tok olursa biz tok oluruz rahat uyuruz, bundan emin olun. Sizler ızdırap çekerseniz biz de çekeriz, sizler grip olursanız biz nezle oluruz. Vatandaşımız huzur ve mutluluk içinde yaşasın ki biz de huzur ve mutluluk içerisinde yaşayalım, yöneticilerin sorumluluğu bunu gerektirir” ifadelerini kullandı.

    Aynı zamanda belediyenin de görevlerini devraldığını kaydeden Işın; “Aynı zamanda belediyenin de görevlerini devralmış bulunuyorum. Bundan sonra Valiliğin yanı sıra belediyenin de işlerini yapacağız inşallah, şundan emin olun bütün Ağrı bizim yapacağımız çalışma hiç mukayese edilemez bir şekilde eskisinden çok, yüzlerce defa iyi olacak” değerlendirmesinde bulundu.

    “Hiçbir hizmet yok”

    Vali Musa Işın; “Hiç olmayan bir belediyeyi devir aldım, yani bir şey yok, belediye yok dün den beri gözlemledim, hiçbir hizmet yok, hiçbir çalışma yok. Ben asla kimseyi suçlamak istemiyorum ama bir ilin sorumluğunu, hizmetlerini eğer üstleniyorsan sorumluluk gereği, vicdan gereği onu yapmak gerekir. Biz aslında boş olan bir belediyeyi devraldık. Kimsenin olmadığı bir belediyeyi devraldık. Hiçbiri çalışmanın olmadığı belediyeyi devraldık. Halkımıza layık olmaya çalışacağız. Tıpkı 2 senedir valilik olarak yaptığımız çalışmalar gibi halkımızın takdirini ve teveccühünü kazanmış biri olarak İnşallah belediye hizmetlerinde de aynı başarıyı göstereceğiz. Şu anda sahada 92 tane iş makinesi gruplar halinde karları temizliyoruz. Her taraf çamur, kardan insanlar yürüyemiyor. Biz buna layık değiliz kardeşim. Halk sokakta rahat yürüyecek. Ben Erzurum’a gidiyorum böyle bir şey yok, Ağrı’ya geliyorum pislik içinde” şeklinde konuştu.

    “Her tarafı temizleyeceğiz”

    Bundan sonra Ağrı’da kentin her tarafını temizleyeceklerini ve hiçbir yerde çöp bırakmayacaklarını söyleyen Vali Işın, “Her tarafı temizleyeceğiz hiç bir şey kalmayacak. Bu araçlarla hiçbir yerde çöp bırakmayacağız. Kar yağdığı gibi kalkacak. Köy yollarında olduğu gibi. Ağrı’da bundan sonra kar, pislik ve çöp kalmayacak. Ağrı temizlik içerisinde yaşamayı hak eden bir halktır. İstanbul, Kayseri ve diğer illerdeki halk nasıl temizlik içerisinde yaşıyorsa, aynı şekilde Ağrı halkı da hak ettiği hizmeti alacak. Sizin dualarınıza muhtacız. Allah bu adamdan razı olsun derseniz, benim için en büyük mükâfat budur. Başka bir şey istemiyorum. Aslında biz zaten belediyenin işlerini yapmaya başlamıştık. 200 dönümlük kent parkı, 15 Temmuz Şehitler Parkı zaten belediyenin işiydi biz yaptık. Mahallelerde yaptığımız gençlik merkezleri bunlar belediyenin işi bir yapıyoruz. Değerli muhtarlarımız yer bulduğunuz taktirde mahallelerinde Gençlik ve Aile Destek Merkezleri yapmadığımız mahallelere hemen temelini atacağız” dedi.

    Işın, “Bundan emin olun bugüne kadar çivi çakılmamışsa bundan sonra çivi çakılacağını da göreceksiniz. Bu şehri yaşanılabilir bir hale getireceğiz. Doğalgaz çalışmaları Nisan’da ya da Mayısta başlayacak. Hiçbir yer topraklı kalmayacak. Hiçbir mahalle, cadde ve sokak çamur olmayacak, toprak olmayacak Allah’ın izni ile yazın hepsini yapacağız. Temizlik içerisinde yaşayacaksınız. Köylerimize yapıyoruz şehirlerimize niye yapmayalım. Önce buradan başlamak gerekiyordu. Şimdi Allah bize nasip etti bunu da biz yapacağız. Güzel hizmetleri getirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Allah ne kadar takat vermişse, güç vermişse devletimizin imkanlarıyla inşallah Ağrı’da çalıştığımız süre içerisinde hem belediyeciliği yapacağız, belediye başkanlığını yapacağız. Hem esas asli görevimizi yapacağız bundan sonra asli görevlerimizden biride belediyedir. İnşallah en güzel şekilde görevimizi yerine getireceğiz. Siz de inşallah bundan memnun olacaksınız” dedi.

  • Başbakan Yıldırım: “Kimse milletin iradesi üzerine hiçbir güç kullanamayacak”

    Başbakan Binali Yıldırım, “Biz demiyor muyuz kardeşim, bir direksiyonda iki tane kaptan olmaz, bir gemide iki tane süvari olmaz. Onun için tek olacak, elbet tek olacak ama tek adam dediğiniz milletin oylarıyla gelecek, milletin oylarıyla gidecek. Silahlarla, uçaklarla, bombalarla gelemeyecek. Kimse milletin iradesinin üzerine hiçbir güç kullanamayacak’’ dedi.

    Başbakan Yıldırım, Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde düzenlenen referandum mitinginde konuştu. ‘İnsanı yücelt ki devlet yücelsin’ anlayışıyla çalıştıklarını belirten Başbakan Yıldırım, “(Cumhurbaşkanı Erdoğan) Bütün ülkeye, her vatandaşımıza hizmet etmedi mi, üniversiteler inşa edilmedi mi? Oralarda bütün milletin evlatları eğitim görmedi mi? Şehir hastaneleri açıldı. 79 milyon istifade etti. Bölünmüş yollar yaptık, hızlı trenler yaptık, hava limanları yaptık. Karşı çıktılar ama bitince de en önce onlar geçti. Allah aşkına millete getirilen bu hizmetlerden faydalanırken hangi partidensin diye soran mı oldu? Bizim siyaset anlayışımızda hizmet ederken kafasına bakmayız, hangi partiye oy verdiğine bakmayız. Çünkü biz inanırız. Yaradılanı hoş görürüz Yaradandan ötürü. Biz ‘insanı yücelt ki, devlet yücelsin’ diyen bir anlayıştan, bir ecdadın torunlarıyız. Hangi partiye gönül verirse versin bütün vatandaşlarımızın kararı başımız gözümüz üstündedir” dedi.

    Tek adam eleştirilerine ilişkin olarak Yıldırım, “Başka ne olacak? Biz demiyor muyuz kardeşim bir direksiyonda iki tane kaptan olmaz, bir gemide iki tane süvari olmaz. Onun için tek olacak, elbet tek olacak ama tek adam dediğiniz milletin oylarıyla gelecek, milletin oylarıyla gidecek. Silahlarla, uçaklarla, bombalarla gelemeyecek. Kimse milletin iradesinin üzerine hiçbir güç kullanamayacak’’ diye konuştu.

    Gazete manşetlerine işaret eden Yıldırım, “Şimdi bakıyorum bugünlerde birilerine bir şeyler oluyor. Farkında mısınız değerli Kahramankazanlılar? Eskiden hatırlayın manşetlerle hükümete ayar verirlerdi. AK Parti geldi, artık manşetlerle hükümet kurmak, yıkmak tarih oldu. ‘Karargah rahatsız’ manşetlerini hatırlıyorsunuz değil mi? Eskiden 28 Şubat’ı başlatmadan önce büyük denen gazeteler bu manşetleri ata ata halkın seçtiği iktidarı al aşağı etmek için her türlü tezgahı kurdular. Şimdi bakıyorum benzer şeyler yapmaya çalışıyorlar. Manşet atarak hükümete ayar vermeye çalışıyorlar. Şimdi demokrasi dışı bu girişimlere karşı 15 Temmuz’da en güzel cevabı veren Kahramankazanlı, bu algı operasyonları size söker mi?’’ ifadelerini kullandı.

    Partililerden referandum için ev ev, kapı kapı gezmelerini isteyen Yıldırım, “16 Nisan’a kadar ev ev, kapı kapı dolaşmaya hazır mısınız? Sıkmadık el, tebessüm etmedik yüz kalmayıncaya kadar çalışacak mısınız? Bir ‘evet’i bin ‘evet’, bin ‘evet’i milyonlarca ‘evet’ yapmak için bütün teşkilat olarak sahalarda olacak mısınız? ‘Evet’ için konu komşu çarşı pazar gezip, Türkiye’nin aydınlık yarınlarının inşası için, 2023 yılında Türkiye’nin muhasır medeniyet seviyesine ulaşma hedefi için çalışmaya var mısınız? O zaman söz sizde’’ şeklinde konuştu.

  • Bakan Müezzinoğlu’ndan emeklilere müjde: “Gerekli talimatlar bütün bankalara gönderildi. Hiçbir şart öne sürmeyecekler”

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, emeklilerin maaşlarını hangi bankadan almak istiyorlarsa problem yaşamadan alabileceklerini söyledi. Bankalara gerekli talimatın gönderildiğini belirten Bakan Müezzinoğlu, “Bankalar, yalnız maaşını o bankadan çekme protokolü evrakı dışında başka hiç bir evrak istemeyecekler. Onun dışında hiç bir şart öne sürmeyecekler” dedi.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Türkiye İşverenler Sendikası tarafından düzenlenen etkinliğe katıldı. Bakan Müezzinoğlu, Şişli’de bulunan Wyndham Hotel’de düzenlenen etkinliğin sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Daha önce açıklanan istihdam rakamlarıyla ilgili bir soruya yanıt veren Bakan Müezzinoğlu, bu rakamların işten çıkarılmış işçilerin de göz önünde bulundurularak hesaplandığını belirtti. Bakan Müezzinoğlu “Bu rakam, içinde işten çıkarılmış olanlardan sonra kalan rakam. Yani işten farz edelim 10 bin kişi çıkarılmış. 10 bin kişi işten çıkarılmış olmasaydı rakam 113 bin olacaktı. Dolayısıyla eksileni görmeyen bir rakam değil bu. Eksilenden sonraki artı istihdam. Dolayısıyla 103 bin rakamı 1 Şubat- 20 Şubat arası rakam. Ama 24 Şubat’ta esas Aralık ayında bizim ne kadar sigortalımız vardı. Ocak ayı itibariyle ne kadar sigortalı çalışanımız oldu. Dolayısıyla biz artı istihdama net rakam olarak ocak ayında ne verdik? Onu inşallah 25’inde söyleyeceğiz. Bu bizim Şubat ayı itibariyle yeni yaptığımız İŞKUR olarak programdan düşen ve programa giren yeni çalışanlar veya eski çalışıp da işinden ayrılanların net rakamı. Yanılmıyorsam 13 bin yaklaşık rakam” dedi.

    “Emekliler hangi bankadan maaşlarını almak istiyorlarsa o bankalarla yalnız bir protokol yapacaklar”

    Bakan Müezzinoğlu, emeklilerin maaşlarını almak istedikleri bankalarla yaşadıkları problemlere çözüm getirildiğini söyledi. Gerekli talimatların bütün bankalar gönderildiğini söyleyen Bakan Müezzinoğlu, “Şuanda bugünden itibaren tüm emeklilerimize şunu söylüyorum. Hangi bankadan emekli maaşlarını almak istiyorlarsa o bankalarla yalnız bir protokol yapacaklar. ’Ben 3 yıl süresince maaşımı senden çekeceğim’ Yalnız maaşını o bankadan çekme protokolü evrağı dışında başka hiçbir evrak istemeyecekler. Öyle bir evrak isteyen bankayla da emekli maaşı protokolü yapmasınlar. Bugün biz gerekli talimatı bütün bankalara gönderdik. Ve emeklilerimizden promosyonla ilgili ’ben maaşımı 3 yıl süresince A bankadan çekmek istiyorum ve bununla ilgili protokole imza atarım.’ Onun dışında hiçbir şart öne sürmeyecekler. Dün akşam yaptığımız görüşmelerden sonra dolayısıyla bürokrasi yok” diye konuştu.

    “Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde emeklilik yaşı 65’in altında olan tek bir ülke yok”

    Emeklilik yaşı ve meslek liselilerin yaptığı staj sürelerinin de sigortalı sayılması konularındaki sorulara da cevap veren Bakan Müezzinoğlu, “Şu kampanya, şayet ben erken yaşta emekli olayım kampanyasıysa yanlış. Şimdi biz artık emeklilik yaşını önce 2036’da erkeklerde 60’a kadınlarda 58’e taşımayı hedefliyoruz ve 2048’ler de de 65’e geçmeyi hedefliyoruz. Bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerinde emeklilik yaşı 65’in altında olan tek bir ülke yok. Halbuki bizde 38’den tutun ağırlıklı ortalama 52. Biz yavaş yavaş bunu 53’e sonra 54’e sonra 55’e taşımaya çalışıyoruz. Ve emeklilikte yaşa takılan kardeşlerimizin büyük çoğunluğu farz edelim ki 48 yaşında gününü doldurmuş, iki sene beklemek durumda. 2 sene sonra 50 yaşında olacak. 50 yaşını beklemek için de biraz sabırlı olacak ki bizim ortalama hedeflerimiz bozulmasın ve emeklilikleri emeklilik döneminde mağdur etmeyelim. Staj dönemi bir eğitimidir. Şimdi staj dönemini de çalışan statüsüne koyduğumuz zaman o zaman lisedeki öğrencileri de çalışan statüsüne koyalım. Staj çıraklık eğitiminin bir parçasıdır. Çıraklığı yapmadığı için zaten bugün biz nitelikli elemen sorunu yaşıyoruz ve biz onun çıraklığına maddi destek veriyoruz ama bir de bunu hem çalışıyormuş gibi emekliliğe yansıtılırsa yani biz çok vicdani görmüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Bizim işverenimize verdiğimiz destek, özü itibariyle işçimize verdiğimiz destektir”

    İşçi sendikalarının işçilere de vergi desteği verilmesi hakkındaki taleplerini değerlendiren Bakan Müezzinoğlu, “Şuanda bizim işverenimize verdiğimiz destek özü itibariyle işçimize verdiğimiz destektir. Çünkü iş veren işçimize o payı aktarıyor. Yani o nedenle bu verdiğimiz destek işverenimizin cebine girmiyor. Bunu sendikalarımız da istedi. Türk-İş ve Hak-İş ve DİSK’in ortak talepleridir bu verdiğimiz destek. Dolayısıyla bu anlamda çalışanlarımızı destekliyoruz. Diğer taraftan da az önce de söyledik askeri ücret bin 404 lira. Vergi dilimi yükseldikçe ekim-kasım aylarında bu 404’ün altına inmesi gerekir normalde ama onun da inmeyeceği sözünü verdik. Sayın başbakanımız o sözü verdi. Hiçbir askeri ücretlimiz vergi diliminde ne kadar kesintinin muhatabı olursa olsun 404 liranın altına inmeyecek maaşı” ifadelerini kullandı.

  • İçişleri Bakanı Soylu: “CHP hiçbir zaman iktidar olmak gibi bir niyet taşımadı”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP’nin hiçbir zaman iktidar olmak gibi bir niyet taşımadığını belirterek, “Hep bir adım ileri iki adım geri gitmiş. CHP hiç iki, üç adım ileri gidememiş” dedi.

    16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilecek halkoylaması öncesi 9 İl’in Valileri, İl Jandarma Komutanları, İl Emniyet Müdürleri ve Sahil Güvenlik Komutanları ile Ordu’da ‘Bölge Güvenlik Toplantısı’nda bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Ordu Teşkilatını ziyaret etti.

    Bakan Soylu, AK Parti İl ve İlçe Yönetim Kurulu üyeleri, belediye başkanları, Kadın ve Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada referandum sürecine değindi. 16 Nisan’dan sonra bambaşka bir sürece doğru gideceklerini belirten Bakan Soylu, mevcut sistemin sürekli problem ve darbe üreten bir sistem olduğunu belirtti.

    “Parlamento daha güçleniyor”

    Bakan Soylu, şöyle konuştu:

    “Efendim parlamento devreden çıkıyormuş. Nasıl devreden çıkıyor? Ben sizin kardeşinizim. Yaklaşık 1.5 yıla yakın Çalışma Bakanlığı, 5-5.5 aydır da İçişleri Bakanlığı görevini yerine getiriyorum. 15 gündür parlamentoya gidemiyorum. Açık ve net gidemiyorum.Yetiştiremiyorum. Bilmenizi istiyorum ki burada hem hızlı hem etkin hem de doğru karar alma yeteneğine sahip olan bir anayasaya ihtiyaç var. Bir taraftan bakanlık bir taraftan milletvekilliği, ben yetiştiremiyorum. Artık bu sistem Türkiye’yi taşıyamıyor. Bir taraftan darbe üreten bir sistem, bir taraftan bürokrasinin içerisinde bizi mahkum eden bir sistem. Bir taraftan yasama, yürütme her şey birbirine karışmış, her birinden sorun elde edilmiş bir sistem. Yeni sistem ile tam tersi meclis güçlenecek. Halkla teması kim kuracak, milletvekili, yasamayı kim yapacak, milletvekili. Yürütmede vatandaş şunu istiyor diye kim soracak, milletvekili. Milletvekili bunları yaptıktan sonra yürütmenin ortaya koyduğu bütün iradeyi şekillendiren bir enerjiye sahip olacak. Hükümette kendi işine bakacak. Türkiye’nin eksikliklerini tamamlayan, sabahtan akşama kadar kendi işini yapan bir anlayışın sahibi olacak. Parlamento güçlü olacaktır ama işlerine gelmiyor. Bunlar parlamentoda istedikleri zaman çelik çomak oynadılar. 20 milletvekili şuraya transfer ettiler, 25 milletvekili şuraya transfer ettiler, yürütmeyi istedikleri gibi ellerinde bir oyuncağa çevirdiler.”

    “CHP hep bir ileri iki geri gitmiş”

    Siyaseti hiçbir zaman kutuplaştırmadıklarını da belirten Bakan Soylu, CHP’nin tavrına tepki gösterdi. Bakan Soylu, şöyle devam etti:

    “Biz siyaseti kutuplaştırmadık. Tam tersi kendi alanımızın dışındaki herkesle bütünleşme sağlamaya çalıştık. Herkesi bu çatının altına çağırdık. Peki CHP ne yaptı. Ne yaptı CHP? (yüzde) 25, 24.25, 24.Bir adım ileri bir adım geri. Yani iki adım ileri, üç adım ileri hiç atamamış. Hiçbir şekilde atamadı. Çünkü ihtiyacı yok. Çünkü ağababaları hep orada iktidar kurdular. ‘Sizin oya ihtiyacınız yok, sizin milleti, esnafa, köylüye, şalvarlılara, poturlulara, sizin kasketlilere ihtiyacınız yok, sizin iktidara ihtiyacınız yok’ (dediler) O eski Türkiye’deydi. Yeni Türkiye’de millet var, millet var, millet var.”

    Bakan Soylu, sözlerinin son bölümünde teşkilatlara seslenerek, bu seçimlerde evet oylarının mutlaka yüzde 60’ın üzerinde olması gerektiğini vurguladı.

  • AK Parti Milletvekili Külünk: “Yunan işgali ile 15 Temmuz arasında hiçbir fark yoktur”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Yunan işgali ile 15 Temmuz arasında hiçbir fark yoktur” dedi.

    Kastamonu Üniversitesi Aktif Gençlik Topluluğunun “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi” konulu konferansına AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk konuşmacı olarak katıldı.

    Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansta AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Yunan işgali ile 15 Temmuz arasında hiçbir farkın olmadığını belirterek, “İngilizlerin İstanbul’a attığı bomba ile bunların Meclis’e attığı bomba aynıdır” dedi.

    15 Temmuz’un darbe olmadığını savunan Külünk, şöyle konuştu: “15 Temmuz darbe falan değildir. 15 Temmuz ne 27 Mayıs, ne 12 Mart, ne 12 Eylül, ne de 28 Şubat’tır. Saydığım 4 darbe batı ittifakına amade kılınmış Ankara yönetiminin sistem dışına çıkarak millileşmesi karşısında devşirmelerin bu ülkenin batı ittifakına tekrar amade kılmak için ayar çekme çabasıdır. Türkiye’yi darbelerle yeniden istedikleri yere getirmek istiyorlar. 15 Temmuz diğer dördüyle alakası olmayacak kadar daha derin. 15 Temmuz Cumhuriyetin intikamını, Birinci Meclisin intikamını, 29 Ekim 1923’ün intikamını bizden almak üzere yapılıyor”

    Birinci Meclisin İngilizlerin sömürücü anlayışından Osmanlı’yı kurtararak Türklerin bir kez daha bağımsızlığını ilan etmesini sağladığını belirten AK Parti İstanbul Milletvekili Külünk, “Cumhuriyetin kuruluşundan 93 yıl geçtikten sonra bu ülkenin bağımsızlığının intikamını, bu işgalci yaklaşım 15 Temmuz akşamı almaya çalıştı. NATO ittifakına dahil olduğumuz günden bugüne kadar 65 yıllık mazide bu devletin içine sızmış örgütlerin en önemlisi olan FETÖ’cü yaklaşım tarafından bizden Cumhuriyetin intikamını almaya çalıştılar. 15 Temmuz devletimizi çökertip bizi sömürgeleştirme girişiminin adıdır” diye konuştu.

    Türklere İngilizlerin bile boyun eğdiremediğine dikkat çeken Külünk, “Biz, İngilizlere bile boyun eğmedik, bunlara mı boyun eğeceğiz. O gece İstanbul ve Ankara’da ayağa kalkan halk, Mustafa Kemal’in ‘Geldikleri gibi giderler’ sözüyle ortaya koyduğu fotoğrafı 95 yıl sonra güncelledi. Yunan işgali ile 15 Temmuz arasında hiçbir fark yoktur. İngilizlerin İstanbul’a attığı bomba ile bunların Meclis’e attığı bomba aynıdır. 15 Temmuz, 2001 finansal krizinin terör versiyonu. 15 Temmuz, 28 Şubat’ın devamıdır. 15 Temmuz Türkiye’yi her anlamda teslim alarak İslam dünyasına şekil verme girişimi” şeklinde konuştu.

    “Gülenizim, İslam’ı Hristiyanlaştırma projesi”

    FETÖ’nün silahlı terör örgütüne dönüşeceğinin altını çizen Külünk, “15 Temmuz gecesi Kandil’den terör örgütü yöneticilerine ‘harekete geçmeyin, bekleyin’ talimat verildi. Bugün kaçakların bir kısmı Kandil’de, bir kısmı PKK ile birlikte. Bu örgütü bir gün Taliban örgütünün bir diğer versiyonu olarak göreceğiz, silahlı terör örgütü olarak” ifadelerini kullandı.

    FETÖ örgütünün İslam’ı Hristiyanlaştırmak istediğini savunan Külünk, şunları söyledi: “Bu örgütün fikri bir temeli var. ‘Gülenizm’ Gülenizim, İslam’ı Hristiyanlaştırma projesi. 1998’de Vatikan’da Papa’nın elini keyifle öpüşüne, yazdığı mektuplara bakın. İslam’ı Hristiyanlık gibi felsefik, folklorik bir akım haline dönüştürmek istemiştir. Asya’yı üçüncü bin yılda Hristiyanlaştırma projesidir. Bu stratejinin müttefiki kendini kardinal gören ‘Kandilvanya’daki alçaktır”

    FETÖ’nün CHP’yi ele geçirdiğine işaret eden Külünk, şunları kaydetti: “Bu örgüt, 15 Temmuzdan sonra etrafı tel örgülerle çevrildi ama bitmedi. Yedeği sahneye çıkarılana kadar bu örgütten istifa etmeye devam edecekler. Referandum sürecisini bu örgütle yürütüyorlar. AK Parti’yi teslim alamayan bu yapı, CHP’yi teslim aldı. Devlet beyi teslim alamayan bu yapı, HDP’yi teslim aldı”

    “Türkiye merkez güçtür. Dünya Türkiye üzerinden şekillenir”

    Referandumda ‘evet’ çıkmasıyla devletin daha pratik hareket edeceğine işaret eden Külünk, devletin bağırsaklarını temizleyeceklerini kaydetti.

    Türkiye’nin merkez ülke olduğunu vurgulayan Külünk, “Türkiye merkez güçtür. Dünya Türkiye üzerinden şekillenir. Dünya Türkiye’yi hesap etmeden hiçbir hesap makinesi kullanamaz, kullanamamıştır, kullanamayacaktır. Kendi dünyanız da ümitsizliğe yer vermeyin. Kendi dünyanız da olumsuzluğa yer vermeyin. Biz büyük bir milletiz, biz büyük devletiz” dedi.

    “Birinci hedefimiz 2023’te dünyanın en güçlü 10 ülkesinden birisi olmak” diyen Külünk, şöyle devam etti: “Bu devletin birinci hedefidir. İkincil hedef dünyanın 5 büyük ülkesinden biri olacağız. Birini 2023’te olacağız öbürünü de 2053’te olacağız. Bunları kim başaracak biz başaracağız. Ne şanslıyız ki Erdoğan gibi bir lider ile aynı hattayız. Kastamonu’da olmanın heyecanı bir başkadır. Şaban-ı Veli Hazretleri var burada. Şaban-ı Veli Hazretlerini anlarsak Anadolu’da ne yapmamız gerektiğini anlarız. Şaban-ı Veli Hazretlerini anlarsak Anadolu topraklarına Medine’den, Mekke’den gelen bu ruhun bu rüzgarın ne anlama geldiğini anlarız. Bu Müslüman Türk milletini de tarihsel sorumluluğunu anlarız. Bu nedenle bir kez daha siz değerli hanımefendilere beyefendilere teşekkür ediyorum”.