Etiket: heykel

  • Magnesia’dan heykel fışkırdı

    Aydın’ın Germencik ilçesinde 34 yıldır devam eden Magnesia Antik Kenti kazılarında, yaklaşık 2 bin yıllık olduğu değerlendirilen 6 heykel bulundu. Heykelleri tanıtan Vali Köşger, şimdiye kadar bulunan 50 heykelden yurt dışına kaçırılanların geri getirilmesi için çalışma başlatacaklarını belirtti.

    Germencik ilçesi Ortaklar Mahallesi’ndeki Magnesia Antik Kenti’nde, Prof. Dr. Orhan Bingöl başkanlığında Hellenistik-Roma döneminin önemli tapınaklarından Artemis’te devam eden kazılarda 4 kadın, 1 erkek ve cinsiyeti belirlenemeyen bir heykel ortaya çıkarıldı. 2016 yılında bulunan benzer bir heykelle birlikte antik kentten çıkarılan heykel sayısı yaklaşık 50’ye yükseldi. Yaklaşık 2 bin yıllık oldukları tahmin edilen yeni heykeller, Vali Yavuz Selim Köşger tarafından kamuoyuna tanıtıldı.

    Vali Köşger’e heykellerin bulunduğu ve çalışmaların devam ettiği kazı alanında bilgi veren Magnesia Kazı Başkanı Prof. Dr. Orhan Bingöl, “Son 6 altı heykelin tamamı aynı yerde bulundu.

    2016 yılında aynı mekanın başka bir bölümünde 1 heykel daha bulmuştuk. Toplamda bir mekanda 7 heykel oldu. Hepsi bir mekanda bulundu ama hepsinin o mekana ait olup olmadığını henüz bilmiyoruz. İçlerinden bir tanesi kesin o mekana ait, çünkü kaidesi orada. Yüzükoyun erkek heykeli hariç sırayla yan yana yüz üstü yatar vaziyette bulundu. Bu normal bir devrilme durumu değil gibi görünüyordu. Hala da o kanıdayız. Nasıl, ne zaman, neden oraya böyle yüz üstü yatırıldılar? Amaç neydi? Onu da çözebilmiş değiliz. İstanbul, İzmir ve Aydın müzelerinde Magnesia’dan çıkmış bu buluntularla birlikte neredeyse 50 kadar heykel olduğunu biliyoruz. Ve bunlar da son olmayacak. Çalıştığımız alanda daha çok heykelin bulunabileceğini bize açıkça gösteriyor” diye konuştu.

    Mangesia Antik Kenti’nin bölgenin en önemli 4 tapınağından birisini bünyesinde bulundurduğuna işaret eden Vali Köşger ise, “Orada Hocamız ve ekibi yaptıkları kazı çalışmaları neticesinde yeni 6 tane heykele ulaştılar. Kazı çalışmaları devam ediyor. Bu 6 heykel sadece bir oda içinde bulunmuş heykeller. Hemen bitişiğindeki odada da gene kaidesi bulunan ama henüz kendisi bulunamamış heykeller olduğunu değerlendiriyor ekip. İnşallah onlar da bulunacak. Burada şu ana kadar 50’ye yakın heykel çıkmış durumda. İleri ki aşamada Magnesia’da çıkan bütün heykellerin sergilenebileceği ve restore edildiğinde kullanılabilecek şekilde yapı alanları da var. Bu alanlardan birisi restore edilerek, orada bir Magnesia Müzesi açılması hedefimiz var. İnşallah Hocamızın böyle bir projesi var. Bunu bakanlıkla birlikte gerçekleştirdiğimizde turizm anlamında önemli bir çekim merkezi oluşturmuş olacağız” şeklinde konuştu.

    “Yurt dışına kaçırılan heykeller geri getirilecek”

    Magnesia’dan çıkarılan 50 heykelden bazılarının yurt dışına kaçırılmış olduğuna işaret eden Vali Köşger, şöyle konuştu: “Önemli kısmı Almanya ve Fransa’da. Almanya Bergama Müzesi ve Paris Louvre Müzesi’nde önemli parçalar sergileniyor. Magnesia Antik Kenti’nden çıkmış diğer bir sürü alanda olduğu gibi onları açacağımız müzede inşallah ilerde yer alması için şimdiden bir çalışma başlatılması gerektiğini değerlendiriyorum. İnşallah buradan kaçırılıp götürülmüş tarihi eserlerimizi de iadesini sağlamak için çalışma başlatmak lazım. O aşamaya da gelinecektir inşallah”

    Heykellerin tanıtım törenine Vali Köşger ve Kazı Başkanı Bingöl’ün yanı sıra ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan, Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Yılmaz, Aydın Arkeoloji Müzesi Müdürü Yılmaz Akkan ve davetliler katıldı.

  • (Özel) El Halil’de İsrail’in baskısına direnen Filistinli kadın: Ebu Heykel

    El Halil’de, 60 yaşındaki Ebu Heykel adındaki kadın, şehrin yüzde 60’ını elinde bulunduran İsrail işgal kuvvetlerine karşı direniş örneği gösterdi.

    Ebu Heykel adındaki Filistinli kadın, Filistinlilere karşı her türlü keyfi uygulama ve güç kullanarak onları şehri terk etmeye ve El Halil’i Yahudileştirmeye çalışan İsrail işgal kuvvetlerine gösterdiği dirençle örnek oldu.

    Etrafı İsrail işgal kuvvetlerinin kontrol noktalarıyla sarılı Tel Armeyde mevkiinde yaşayan Hanna Ebu Heykel’in komşularının hemen her gün İsrail askerlerini saldırılarına uğradığı belirtildi. Ebu Heykel ve komşuları bu saldırılardan korunmak için evlerinin etrafına ve pencerelerine tel örgüler çekmek zorunda bırakıldı.

    İsrail işgal kuvvetlerinin, Filistinlilerin evlerine girmelerini engellemeye yönelik tedbirler almaya çalıştığı belirtildi. Bu maksatla burada yaşayan insanlara, kontrol noktalarından geçişlerini takip etmek için rakamlar verildiği belirtildi. Misafirlerin bu noktalardan geçişlerine izin verilmeyerek bozuk dağ yollarını kullanmaları sağlandı.

    Bir bidon benzin almak için bile İsrail işgal kuvvetlerinin izninin gerektiği belirtildi. Filistinlileri evlerine ihtiyaç maddeleri almak için işkenceli bir süreç yaşatılıyor.

    Ebu Heykel, bölgedeki bir Yahudi yerleşim derneğinin liderinin evini terk etmesi karşılığında kendisine 20 milyon dolar ve bir yabancı ülke vatandaşlığı teklif ettiğini söyledi. Ebu Heykel, Yahudi yerleşimciyi evinden kovduğunu ve ısrar etmesi halinde kendisini öldüreceğini söyledi.

    Ebu Heykel, evini vermeyi reddetmesinden sonra Yahudi yerleşimcilerin evine saldırılarının arttığını söyledi. Ebu Heykel, bir Yahudi yerleşimcinin İsrail işgal güçlerinin kontrolündeki bir evi yakarak olaydan akrabalarını sorumlu tuttuklarını söyledi.

    Ebu Heykel, bu trajedinin durdurulması için uluslararası kuruluşlara seslendi. Ebu Heykel, İsrail işgal kuvvetlerinin saldırılarının durdurulmasını, evlerine rahatça girmelerinin sağlanmasını istedi. Ebu Heykel, rahatsızlığının artması üzerine çağırdığı ambulansın evine gelmesinin bile İsrail işgal kuvvetleri tarafından engellendiğini belirterek hür dünyadan bir an önce bu işkencenin durdurulmasını istedi.

    Filistinli genç bir kadın olan Beşair Ebu Heykel ise, Yahudi yerleşimcilerin ve İsrail işgal kuvvetlerinin, bahçelerinde kardeşleri ile oynamasına bile izin vermediklerini söyledi. Beşair, bütün baskılara rağmen etrafı Yahudi yerleşimciler tarafından çevrili bir yerde yaşamaktan gurur duyduğunu söyledi. Beşair, kendilerinin burada kalmaya devam etmelerinin El Halil’de İsrail işgal kuvvetlerine karşı direniş olarak kabul edildiğini söyledi.

    Yahudi yerleşim karşıtı gençlik teşkilatından aktivist Ahmet Amr da, Tel Armida’nın işgal altındaki Batı Şeria’nın en sıcak bölgelerden biri olduğunu, İsrail işgal kuvvetlerinin burayı 1982’de kurulan Yahudi yerleşim mahalline katmak istediklerini söyledi.

    Amr, Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilerin evlerine giden yolları kestiklerini, arabalarının evlerine giriş çıkışlarını engellediklerini, Filistinlilerin bu toprakları terk etmeleri için her türlü askeri faaliyetleri arttırdıklarını söyledi.

    El Halil’in eski şehir kısmında Filistinlilere ait bin 829 dükkan kapandı. Bin 154 dükkan da dolaylı olarak kapandı. 400 Yahudi yerleşimciye korumak için bölgede bulunan 121 kontrol noktasında bin 500 İsrail askerinin bulunduğu hatırlatıldı.

  • Türkiye, Polonya’ya iki heykel hediye edecek

    Türkiye, bağımsızlığının 100. yılını kutlamaya hazırlanan Polonya’ya iki heykel hediye edecek.

    Türk-Polonya dostluğunu simgeleyecek olan heykellerden ilki başkent Varşova’ya, ikincisi ise Osmanlı askerlerinin Galiçya Cephesi’nde savaştığı yerlerden olan Krakow şehrine dikilecek. Heykellerin hediye edilmesi kararı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz ekim ayında Polonya’ya düzenlediği resmi ziyaret kapsamında Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile yaptığı görüşmede alındı. Yapımını Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) üstleneceği heykeller iki ülke dostluğunun simgesi olacak.

    Varşova’ya dikilecek ilk heykelin, İtalyan ressam Marcello Bacciarelli’nin Osmanlı-Lehistan Savaşı’nı sona erdiren Hotin Anlaşması’nı resmettiği tablosunu konu alması planlanıyor. Tabloda Sadrazam Dilaver Paşa’nın Lehistan Ordu Komutanı Stanislaw Lubomirski ile el sıkışması resmediliyor. Polonya’nın güneyinde yer alan Krakow şehrine dikilecek ikinci heykel ise 1916-1917 yıllarında Galiçya Cephesi’nde savaşmış olan Osmanlı askerlerinin anısına olacak. Atlarına Vistül Nehri’nden su içiren iki Türk askeri temalı olacak söz konusu heykel, 18. yüzyılda yaşamış olan kahin Wernyhora’nın “Türkler atlarına Vistül Nehri’nden su içirdiği zaman Polonya yeniden doğar” kehanetini tasvir edecek. Efsaneye göre Rus İmparatorluğu, Prusya ve Avusturya İmparatorluğu tarafından toprakları bölüşülerek 123 yıllığına Avrupa haritasından silinen Polonya için Wernyhora böylesi bir kehanette bulunmuş, 1916-1917 yılları arasında Galiçya Cephesi’nde savaşan Osmanlı askerlerinin Vistül Nehri’nde atlarına su içirmelerinin ardından Polonya 1918 yılında yeniden bağımsızlığını kazanmış.

    Türkiye Varşova Büyükelçiliği heykellerin dikileceği yerin tespiti için Varşova ve Krakow Valilikleriyle görüşmelerini sürdürürken, yer tespitinin ardından konu Kent Konseyi ve Anıtlar Kurulu’nun onayına sunulacak. Heykellerin yapımının önümüzdeki birkaç ay içerisinde bitirilmesi planlanıyor.

    Öte yandan maliyetlerini Türkiye’nin üstlendiği Marcello Bacciarelli’nin Hotin Anlaşması resminin konservasyon çalışmaları ile Krakow Rakowicki Mezarlığı’ndaki Galiçya Şehitleri Anıtı’nın yenilenmesi çalışmalarının da Mart ayı içerisinde tamamlanması planlanıyor.

  • 4. Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu için imzalar atıldı

    Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesinin düzenlediği ve bu yıl dördüncüsü yapılacak olan Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu için ilk imzalar atıldı. Küratör Nermin Sözen ve Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’ın imzaladığı protokolle 4. Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu’nun hazırlıkları da başlamış oldu.

    1-30 Eylül 2018 tarihlerinde yapılması öngörülen 4. Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu’nun bu yılki temasının “Tarihte Üzüm ve İnsan” olarak belirlendiği belirtildi. Öte yandan, 19 Şubat 2018 tarihi itibariyle sempozyumda yer almak isteyen heykel sanatçılarının başvuruları alınmaya başlanacak.

    “Dünya çapında bir sanat aktivitesine ev sahipliği yapıyoruz”

    İmzaların atılmasının ardından konuşan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, “Kimlikli bir şehir olma ideali ile çıktığımız yolda kimliğimizi ortaya koyacağımız markalardan biri olarak belirlediğimiz Bisanthe ismi altında gerçekleşen Taş Heykel Sempozyumu’nun bu yıl dördüncüsünü yapacağız. Artık sanat ve kültür alanında kurumsallaşmasını tamamlamış bir markaya sahibiz. Geçtiğimiz yıl 40 ülkeden 400’den fazla sanatçı heykel sempozyumunda yer almak için başvurmuştu. Bu yıl ülke ve başvuru sayısında rekor artış olacağını tahmin ediyoruz. Artık dünya çapında bir sanat aktivitesine ev sahipliği yapıyoruz. Şimdiden kentimize hayırlı olsun” dedi.

    Sempozyumun küratörlüğünü üstlenen heykeltıraş Nermin Sözen de protokolün hayırlı olması dileklerini iletti.

  • Kuşadası’nda ’Köklerin Dili’ heykel sergisi açıldı

    Kuşadası Belediyesi İbramaki Sanat Galerisi, heykel sanatçısı Mustafa Akçal’ın “Köklerin Dili” isimli sergisine ev sahipliği yapmaya başladı.

    Akçal’ın ağaç köklerini kullanarak yaptığı heykeller Kuşadalı sanatseverler tarafından büyük bir beğeniyle karşılandı.

    Akçal’ın ağaç köklerini kullanarak yaptığı heykellerden oluşan sergisinin açılışına çok sayıda sanatseverle birlikte Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşe Şerifoğlu katıldı. Sergi açılışında konuşan Akçal, çalışmalarını Kuşadalı sanatseverlerle buluşturma olanağı verdiği için Kuşadası Belediyesi’ne teşekkür etti.

    Mustafa Akçal’ın “Köklerin Dili” isimli heykel sergisi, 17 Aralık tarihine kadar Kuşadası Belediyesi İbramaki Sanat Galerisi’nde görülebilir.