ErzurumFlaş

Etiket: Herkese

  • Ali İhsan Ertaş: Kapımız, Sosyal Ve Kültürel Faaliyetlerde Herkese Açık

    Kütahya Belediye Başkan Yardımcısı Ali İhsan Ertaş, kapılarının, sosyal ve kültürel alanlarda faaliyet yapmak isteyen herkese sonuna kadar açık olduğunu kaydetti.

    Belediye Kültür Sarayı’nda düzenlenen ’Sosyal medya ile imtihanımız’ konulu konferansın açılış töreninde konuşan Ertaş, artık öz değerlerine sahip çıkan nesillere ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

    Ertaş, “Bizler Kütahya Belediyesi olarak, özellikle kültürel faaliyetlerde 2 proje başlattık. Bu projeleri uzun zamandan beri Belediye Başkanımıza Kamil Saraçoğlu ile birlikte tasarlıyorduk. Ancak yeni hayata geçirebilirdik. Bunlardan birincisi ’Anadolu’yu mayalayanlar’ ismindeki program. Anadolu’yu Anadolu yapan, Selçuklulardan günümüzü kadar hizmet etmiş güzel insanların hayatlarını anlatarak, toplumumuzla buluşturmak, yeni bir ivme ve motivasyon vesilesi olması amacıyla böyle bir program başlattık. Bu programımız 2 yıl sürecek. Bu program ilkinde Mehmet Zahit Koktu Hazretlerinin hayatı anlatıldı. Bir değir kültür programımız ise ’Kalbe düşünce’ isimli etkinliğimiz. Bunda da ilk programımız ’Osmanlı kalbe düşünce’ olmuştu. Aşk kalbe düşünde, Osmanlı kalbe düşünce gibi konularda devam edecek. Bu program da 15 ay sürecek. Buradaki hedefimiz; toplumumun kültürel anlamda daha bilinçli, kendi öz değerlerine sahip çıkması anlamında böyle bir çalışma başlattık. Her 2 kültürel faaliyetlerimiz seri olarak devam edecek. Özellikle sosyal ve kültürel faaliyetlere gerek üniversitemize, gerekse sivil toplum örgütlerimize kapımız açıktır. Yeter ki güzel faaliyetlerde bulunulsun. Bu hususta her türlü desteği sağlayacağız” diye konuştu.(EFE)

  • Ruh Sağlığı Uzmanı Emel Kurt: “Herkese Göre Herkes Panik Atak”

    Toplumda her on kişiden birinin yaşamları boyunca en az bir kez panik yaşadığı belirtildi.

    Medicana International İstanbul Hastanesi doktorlarından Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı (Psikiyatrist) Dr. Emel Kurt, “Panik, bir çeşit kaygı (anksiyete) durumudur. Geçici bir kaygı durumunu tarif ettiğinden ‘panik atak’ terimini kullanmayı tercih ediyoruz. Toplumda her 10 kişiden biri yaşamları boyunca en az bir kez panik atak yaşamaktadır” dedi.

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Kurt, panik atak belirtileri hakkında şu bilgileri verdi: “Panik atak, huzursuzluk ve kaygı ile birlikte nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, terleme ve bunun gibi başka birçok bedensel değişikliklerin eşlik ettiği, bunlara ek olarak planlama, düşünme gibi yetilerin adeta geçici olarak kaybedildiği, sonuçta kişinin bulunduğu ortamdan kaçmak ya da uzaklaşmak için yoğun bir istek duymasına yol açan ani bir panik halidir.”

    Panik atağı yaşayan kişilerin durumu ‘kalp krizi geçiriyorum’, ‘felç oluyorum’, ‘bayılacağım’, ‘çıldıracağım’, ‘öleceğim’ şeklinde yorumladığını anlatan Dr. Emel Kurt, şunları söyledi: “Böyle düşünen herkes kimi zaman acil servise kimi zaman ilgili branş doktorlarına başvurur. Panik ataklar çeşitli tıbbi hastalıklarda görülebileceğinden hastaların sistemik bir inceleme yapılması uygun olacaktır. Kardiyak hastalık, tiroid bezi anormallikleri, ileri derece kansızlık, kan şekeri bozuklukları gibi sıkça görülen etkenler araştırılmalı, saptanan patolojilere özgün tedavi düzenlenmelidir. Aslında sıklıkla kendilerinde bu belirtilere yol açabilecek herhangi bir fiziksel hastalık bulgusu olmadığı sonucunu alırlar.”

    Panik atağın hızlıca başlayıp dakikalar içinde azalarak kaybolacağını anlatan Dr. Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak kimi hastalarda gün boyu süren belirtilerin olduğu bilinmektedir. Panik atak tek başına tedavi edilmesi gereken bir durum değildir. Panik ataklar kendiliğinden ve beklenmedik şekilde olmaya başladığında artık bu durum panik bozukluğudur ve tedavi edilmesi gerekir. Panik bozukluğu toplumda % 1,5-2,5 oranında görülmektedir. Panik bozukluğu hastalarının yaşantısı, panik atakların dışındaki zamanlarda da atağın yineleyeceğine dair endişelerle geçiyor olabilir. Hastalar atak olmasını beklerken, ciddi düzeyde rahatsızlık hissetmeye başlar. Panik bozukluğu hastalarının bazıları, sıklıkla kapalı ya da kaçmanın mümkün olamayabileceği alanlardan, atak yineler endişesiyle kaçınmaya başlar. Bu duruma agorafobi denir. Hastalar yine ataklar sırasında yardım alamayacağını düşünerek yalnız kalmamaya çalışabilir, telefonsuz ya da çeşitli ilaçları olmaksızın bir yere gitmemeye başlayabilirler. Panik bozukluğunda hastanın yaşamı, atakların öncesinde atağı beklemek, atak sırasında ve sonrasında hastaneye başvurmak, ataktan sonra da atağın gelebileceği yerlerden kaçınmak şeklinde bir kısır döngüyle kısıtlanmış olur.”

    Dr. Emel Kurt, “Bu belirtiler bende var panik ataksam ne yapmalıyım tedavisi nedir” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Panik bozukluğunun medikal tedavisinde başlıca antidepresan kullanılmaktadır. Ayrıca hastanın odaklandığı ve panik yaşantısına yol açan istemsiz başlayan bedensel belirtilere yönelik alıştırma ve başa çıkma egzersizlerini içeren psikoterapinin de kullanılması tedavi etkinliğini artıracaktır.”

    Dr. Emel Kurt’a göre, psikiyatrik hastalıkların dünyada olduğu gibi ülkemizde de kabul görmesindeki güçlükler düşünülürse, birçok kişinin etiketlenme korkusu ile psikiyatriste başvurmadığını öngörebiliriz. Bu açıdan değerlendirdiğimizde, panik yaşantısının toplumda en çok kabul gören ve en rahat ifade edilebilen ruhsal belirti olduğunu söylemek mümkün. Panik, etiketlenme korkusu olmadan özgürce ifade edilebilen bir belirtidir.”

  • Bakan Aşçı: “devletimiz Güçlüdür, Herkese Haddini Bildirecektir”

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşçı, son zamanda artan terör olaylarına değinerek, “Bin yıldır süren bir mücadele bugün şiddetlenerek artmıştır. Devletimiz güçlüdür, herkese haddini, hukukunu tereddüt etmeksizin bildirecektir” dedi.

    Bir dizi gezi ve ziyaret için memleketi Aksaray’a gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşçı, merkeze bağıl Helvadere beldesini ziyaret etti. Belde meydanında vatandaşlarla bir araya gelen Bakan Aşçı, vatandaşlarla uzun süre sohbet etti.

    Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çok güçlü bir devlet olduğunu ifade eden Bakan Aşçı, Türkiye’nin kimsenin yoklamayı düşünemediği bir orduya sahip olduğunu vurgulayarak, “Mazlumların duası ve Allah’ın yardımı ile biz büyük olalım güçlü olalım. Niye bunu istiyoruz? Haksızlıklara, sömürüye karşı, akan Müslüman kanını durdurmak için istiyoruz. Yoksa bizim emperyalist, insanları sömürmek, onları köle yapmak gibi bir düşüncemiz bugüne kadar hiç olmadı, bundan sonra da olmayacak. Osmanlı İmparatorluğu 600 yıl boyunca dünyaya hükmetmiş ama hükmiyet altında bulunan hiçbir tebasını azınlık da olsa, Hristiyan da olsa sömürmemiş, onların haklarını hep teslim etmiş. İstanbul’un Fatihi, Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u fethedip de Ayasofya’ya sığınmış olan Hristiyanlara diyor ki, ‘Bundan sonra benim vatandaşımsınız, benim güvencem altındasınız. Sizin kılınıza zarar gelmeyecek. Buyurun evlerinize gidin, dininizi, ibadetinizi istediğiniz gibi yapın.’ Biz böyle bir atadan, böyle bir milletten geliyoruz. Onun için mazlumlara umut olmak için bizim güçlü olmamız lazım. Güçlü olmak için de ne lazım. Bir tane bir şey lazım. Bir, Allah’a güvenmek lazım, iki, kardeşliğimizi, birliğimizi korumamız lazım. Dışarıdan gelen fitneye, fesada, dedikoduya asla prim vermememiz lazım. Bunu sağladığımız halde, biz 1915’te tüm dünya üzerimize saldırdığında 7 düvele nasıl karşı geldik. Önce Allah’ın yardımı, sonra birlikte beraberlikte karşı geldik. 1915’de 2015’i karşılaştırdığımızda Osmanlı Devleti’nin o hali mi daha güçlü, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu hali mi daha güçlü. Elhamdülillah, yüce mevlam bizi şimdi daha güçlü kılmış” diye konuştu.

    “DEVLETİMİZ GÜÇLÜDÜR, HERKESE HADDİNİ BİLDİRECEKTİR”

    Bakan Aşçı, son zamanlarda artan terör olaylarına da değinerek, “Türk ordusu şu an dünyada gıpta ile bakılan, kimsenin cesaret edip de yoklamaya düşünemediği bir orduya sahip. Şu anda Dağlıca gibi başka yerlerde yüreğimiz dağlanıyor. Ancak, bin yıldır süren bir mücadele bugün şiddetlenerek artmıştır. Devletimiz güçlüdür, herkese haddini, hukukunu tereddüt etmeksizin bildirecektir. Bundan dolayı ne Helvadere’nin, ne Aksaray’ın, ne de başkasının şüphesi olmasın. Hükümetimiz geçici de olsa asla tereddüt etmedi, etmeyecektir. Neden, bu vatanın bağrından çıkmış insanlardan oluşmuş bir hükümet sizleri huzur içinde seçime götürürken, emniyetle ilgili, güvenlikle ilgili, ekonomiyle ilgili hangi karar alınması gerekiyorsa asla tereddüt etmedik” şeklinde konuştu.