Etiket: “Henüz

  • Selde hayatını kaybeden baba ile henüz bulunamayan oğlunun son fotoğrafları ortaya çıktı

    Selde hayatını kaybeden baba ile henüz bulunamayan oğlunun son fotoğrafları ortaya çıktı

    Düzce’de meydana gelen selde Esmahanım köyünde evlerinden çıkamayarak sele kapılan Töngel ailesinden baba ile oğlunun ve annenin komşularıyla çekilen son fotoğrafları ortaya çıktı.

    17 Temmuz’da Esmahanım köyündeki evlerinde sel felaketini yaşayan sel sularına kapılarak kaybolan Töngel ailesinin son fotoğrafları ortaya çıktı. Köye fındık toplamaya giden Töngel ailesi akşam saatlerinden itibaren aşırı yağış sonrasında amcaoğulları olan Kaplan ailesinin evine gitti. Burada aşırı yağış sonrasında meydana gelen sel felaketinde evleri yıkılmış ve sel suları ile kayıplara karışmıştı. 19 Temmuz’da anne Fatma Töngel’in cenazesi Esmahanım-Uğurlu köyü arasında bulunmuş, dün Küpler köyünde defnedilmişti. Baba Cengiz Töngel’in cenazesi de bugün Uğurlu köyünde sel enkazının altında bulundu. Akçakoca Devlet Hastanesi Morguna kaldırılan cenazesi daha sonra morgdan alınarak Düzce şehir merkezine getirildi.

    Baba ile oğlunun da son fotoğrafları ortaya çıktı

    Köy meydanında vatandaşlarla birlikte bir araya gelen Töngel ailesinden baba Cengiz Töngel ile halen kayıp olan ve arama çalışmaları devam eden oğlu Kağan Töngel fotoğraf çektiriyor. Son fotoğraf olarak kalan aile tablosundan Kaan Töngel’in arama çalışmaları Esmahanım-Uğurlu köyü arasında devam ediyor.

  • Giray Bulak: “Kupa henüz geçmiş değil”

    0 kazandıkları Çaykur Rizespor maçı sonrası, “Sonuçta bugün birinci ayağı geçtik, bir de bunun ikinci ayağı var” dedi.

    Ziraat Türkiye Kupası 5. Tur ilk karşılaşmasında Balıkesir Baltok deplasmanda Çaykur Rizespor’u 2-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından açıklama yapan Balıkesir Baltok Teknik Direktörü Giray Bulak, iki takımın da amacının kupa olmadığını dile getirerek, “İki takımın da iyi oynayabileceği bir maç olacağını düşünmüştüm ve öyle de oldu. Daha çok biz topu Rizespor’a vererek kontrollü oynadık. Geçiş futbolunu iyi biliyoruz. İyi pas yapabilmemiz de bizim özelliğimiz zaten. Kupa iki takımın da amacı değil. İki takımın da amacı bulundukları ligde korunaklı yerde olabilmek. Dolayısıyla onlar da bugün düşünerek oynadı. Kupa henüz geçmiş değil. Sonuçta bugün birinci ayağı geçtik, bir de bunun ikinci ayağı var. Bugün oynadığımız tempolu oyun bizi mutlu etti. Bizim 18 kişilik bir kadromuz var. Birbirimize tutunarak uçmaya çalışıyoruz. Hem kupada hem ligde 18 kişilik kadromuz ile devam ediyoruz. Rizespor’a bundan sonra başarılar diliyorum. Amaları olan Süper Lig’de kalmayı başarabilirler. Bizim ekonomik sıkıntılarımız zorluklarımız var. Geçen seneden transfer yasaklıyız, bu sene transfer yasağımız var. Herkes güçlenirken biz yine transfer yapamayacağız ve bu dar kadro ile ligin sonunu bekleyeceğiz” dedi.

  • TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Ekonomideki canlanma henüz istediğimiz noktada değil”

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, son dönemde ekonomide olumlu gelişmeler olduğunu belirterek, “Dış ticarete ilişkin rakamlar, döviz gelir-gider durumunda bir dengelenme başladığı görülmektedir. Ancak ekonomideki canlanma henüz istediğimiz noktada değil. Bu konuda da son dönemde atılan adımlarla beraber inşallah bir pozitife doğru, son vergi ve ÖTV indirimlerinin pozitife doğru bir gidişatın göstergesi olduğuna inanıyoruz” dedi.

    TOBB ve Türkiye Bankalar Birliğinin (TBB) koordinasyonunda Konya Ticaret Odası, Konya Ticaret Borsası ve Konya Sanayi Odası işbirliğiyle reel sektör ile finans sektörü arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi, sorunların ve önerilerin paylaşılması amacıyla istişare toplantısı yapıldı. Bir otelde düzenlenen toplantı öncesi konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye Bankalar Birliği ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin ortak düzenlediği ilkini İstabul’da yaptığımız, ikincisini dün Denizli’de yaptığımız Ortak Diyalog toplantılarının üçüncüsünde Konya’dayız. Bu devam edecek. Bu Türkiye Bankalar Birliği ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin tüm Türkiye sathında yaptığı ilk ortak program. Böylece reel sektör, finans sektörü birbirini daha iyi anlayacak, ortak çözümler geliştireceğiz. Bu sıkıntılı süreci hep beraber birlikte atlatacağız” dedi.

    “Bizler reel sektör ile mali sektörün aynı geminin yolcusu olduğumuzun bilincindeyiz”

    Finans sektörü ve reel sektörün küçük ve orta bütçeli işletmelere (KOBİ) kan akışını sağlayan ana damarlar olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Dolayısıyla biri kötü durumdayken diğerinin iyi durumda olması da beklenemez. İçinde bulunduğumuz süreçte her iki sektörün de güçlenmesine ihtiyaç vardır. Biz bu kapsamda önerilerimizi hükümetimize ilettik, iletmeye de devam ediyoruz. Hüseyin Aydın Başkanım sağ olsunlar, Bankalar Birliği başta olarak onun da büyük çabalarıyla bankalarımız reel sektöre yeni imkanlar sunmaya başladılar. Elbette tüm bunların yanında başka önlemlerin alınmasına da ihtiyaç var. Reel sektörün ve özellikle KOBİ’lerin finansmana ulaşma imkanlarının açık tutulması hayati önem taşımaktadır. Bu konuda son dönemde kamu bankalarımızın daha aktif olduğunu görüyor, onlara da burada huzurunuzda ayrıca teşekkür ediyorum. Bizler reel sektör ile mali sektörün aynı geminin yolcusu olduğumuzun bilincindeyiz. Birlikte hareket etmek, birbirimize destek olmak durumundayız” ifadelerini kullandı.

    “Ekonomideki canlanma henüz istediğimiz noktada değil”

    Son dönemde ekonomide olumlu gelişmeler olduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, “Dış ticarete ilişkin rakamlar, döviz gelir- gider durumunda bir dengelenme başladığı da görülmektedir. Ancak ekonomideki canlanma henüz istediğimiz noktada değil. Bu konuda da son dönemde atılan adımlarla beraber inşallah bir pozitife doğru son vergi ve ÖTV indirimlerinin pozitife doğru bir gidişatın göstergesi olduğuna inanıyoruz. Özellikle oda ve borsalarımızdan gelen taleplerimizi ve oda ve borsa başkanlarımızın ilettikleri talepleri hükümetimize ilettik. Sağ olsunlar onlar da duyarsız kalmadılar, vergi ve ÖTV indirimleri gerçekleşti. Bu önlemler piyasalarımıza da moral verdi. Ticareti destekleyen bir açıklamaydı. Biz tüm bu çalkantıların geçici olduğuna da inanıyoruz. Ülkemizin temellerinin sağlam olduğunu da biliyoruz. Dolayısıyla bu süreçten geçerken üretici, tüccar ve sanayicimizin ticaret üretim ve istihdam kapasitesini korumamız lazım. Ben asla hiçbir zaman da karamsar olmadım, olmam da. Son 25 senede iç ve dış kaynaklı çok kriz atlattık ve hepsi de geçti. İnşallah bunun da üstesinden geleceğiz. Yeter ki enseyi karartmayalım, umutsuz olmayalım, saflarımızı sık tutalım. Allah yolumuzu açık etsin diyorum” dedi.

    “Reel sektör ile finans sektörü aynı gemideyiz”

    Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ise, “Reel sektör ile finans sektörü aynı gemideyiz. Çok sayıda düzenleme yapıldı. Prensip kararları aldık, Bankalar Birliği olarak yasal düzenlemeler yaptık. Bunların pratik uygulamalarını bire birle, soru-cevapla bugün Konya’da KOBİ’lerin başkentinde bu işi tartışacağız. Ülkeyi karış karış dolaşacağız. Hep bir şeyin altını çiziyoruz; insan olma nazarında hepimizin eksiği, noksanı olabiliyor, zaman zaman farklı davranışlar sergiliyoruz. Ama nihayetinde hepimizin bir tane amacı var, ülkenin bilançosunu büyütmek, ülkeye katkı sağlamak. Bu konuda bütün gayret gösterenlere el birliğiyle finans sektörü olarak, bankacılık kesimi olarak katkıda bulunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın konuşmaların ardından istişare toplantısını yapmak üzere protokol üyeleriyle birlikte basına kapalı olan toplantının yapılacağı salona geçti.

  • Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde esnaf arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan tartışma silahlı kavgaya dönüştü. Olayda, ilk belirlemelere göre, 2’si ağır 4 kişi yaralandı. Olay yerine çok sayıda polis ve ambulans sevk edildi.

    IHAAW161034-ASA/11-10-2018

    – Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde esnaf arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan tartışma silahlı kavgaya dönüştü. Olayda, ilk belirlemelere göre, 2’si ağır 4 kişi yaralandı. Olay yerine çok sayıda polis ve ambulans sevk edildi.

    11.10.2018 16:10:34 TSI
    NNNN

  • Yetkin: “Balıkesir’de şarbon hastalığı henüz görülmedi”

    Ankara ve Sivas’ın ardından İstanbul’da da şarbon hastalığının görülmesinin ardından açıklamada bulunan Balıkesir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mustafa Yetkin, Balıkesir’de şarbon hastalığının şu an için görülmediğini belirtti.

    Balıkesir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mustafa Yetkin, hayvancılıkta önemli bir yere sahip olan Balıkesir’de şarbon hastalığının bulunmadığını açıkladı. Ankara, İstanbul, Trakya ve İç Anadolu da birden bire ortaya çıkan şarbonun insanlarda ölüme sebebiyet verebileceğini söyleyen Yetkin, hasatlıktan korunma yöntemlerini açıkladı ve vatandaşlardan veteriner hekimlerin bulunduğu mezbahalardan gelen etleri yemeleri konusunda ikazda bulundu.

    Mustafa Yetkin, “Şarbon özellikle büyükbaş hayvanlarda, sığırlarda keçilerde görülüyor. Şarbon hayvanlardan insanlara geçebilen bir hastalık. Çok önemli. Genellikle bulaşmada bağırsak yoluyla, solunum ve temas yoluyla oluyor. 120-140 derecede sıcakta kaynatılmadan yenen etlerle mide yoluyla insanlara bulaşabiliyor. Tabii bu oran çok düşük, esas görülme oranı yüzde 95 ile deri yoluyla. Buna meslek hastalığı diyoruz, veteriner hekimlerde görülen bir hastalık. Kurban bayramında kesim yapanlarda görülen bir hastalık. Kasaplar yanlışlıkla elini kestiyse ve hayvan mikrobu taşıyorsa bulaşma oluyor. Buluşmaların çoğunluğu bu şekilde oluyor. Şarbon ölümlere sebep olabiliyor. Bunu önlemenin en büyük yolu hastalıklı hayvanların kesilmesinin önlenmesi. Hastalıklı hayvanlar zamanında teşhis edilip kesimi engellenirse şarbon olmaz. İtlaf edilmesi gerekir. Fark edilmemişse hayvan bir şekilde kesilmişse karşımıza çıkan tablo şu. Ölüm katılığı oluşmaz. Kestiğimiz hayvanın eti koyu, simsiyahtır ve pıhtılaşmaz. İç organlarına baktığınızda dalak normalin 7 misli büyümüştür ve çamur manzarasını almıştır. Bu tür etlerin hemen imhası lazım. 2 metre büyüklüğünde çukur kazıp oraya gömmek, mümkünse fırında yakmak gerekir. O işlerle uğraşan insanların elini ayağını dezenfekte etmesi gerekir, maske takması gerekir, eldiven giymesi gerekir. Veteriner hekim olmayan yerlerden gelen etleri yememek gerekir. Doğal olarak kesimlerin mezbahalarda ve yasanın el verdiği yerlerde yapılması gerekir ki insanlara yansımasın. Hastalığın çıktığı bölgede dezenfekte yapılması gerektiği gibi, hayvanlara 4,5 sene aşı yapılması gerekir. Hastalığın ülkemizde çok görülmesinin bir sebebi de dışardan getirilen ithal hayvanlar. Bunlar eskiden bakanlığın veteriner hekimleri tarafından kontrol edilir, 21 gün karantinada tutulduktan sonra ülkeye sokulurdu. Zannedersem et fiyatlarını düşürmek adına bunlar karantina süreleri bekletilmeden ülkemize sokuldu. İthalat izni verildi bazı şirketlere. Bu da bu tür hastalıkların hortlamasına sebep oluyor. Bizim bölgemizde şu ana kadar ne bize ne de kamuya gelen bir şarbon hastalığı yok. Şu an için bölgemizde bu hastalık görülmedi fakat görülmeyecek diye bir şey yok” şeklinde konuştu.