Etiket: Hekimlere

  • Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi veteriner hekimlere malzeme desteğinde bulundu

    Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi veteriner hekimlere malzeme desteğinde bulundu

    Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi korona virüs salgını ile hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların daha fazla dikkat çektiği son dönemde hayvan hastalıkları ile mücadele eden veteriner hekimlere kıyafet, ayakkabı, malzeme çantası ve müdahale malzemelerine yönelik destekte bulundu.

    Tarım ve Orman İl Müdürlüğü organizasyonunda Büyükşehir Belediyesi desteği ile gerçekleşen malzeme dağıtım töreni öncesi Vali Münir Karaloğlu veteriner hekimlerle bir araya geldi. Malzeme dağıtım töreni Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu’nun yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Eroğlu’nun konuşmasının ardından veteriner hekimlere seslenen Vali Karaloğlu, Diyarbakır tarımsal ve hayvansal üretim bakımından dünyanın en eski bölgesi yukarı Mezopotamya’da, buğdayın, arpanın, nohudun ilk üretildiği, tarımsal faaliyet olarak ilk yapıldığı topraklar olduğunu söyledi. Koyunun, keçinin, sığırın ilk evcilleştirildiği topraklarda olduklarını belirten Vali Karaloğlu, ’’Dolayısıyla bu şehirde tarım ve hayvancılık şehrin tarihsel mirasına da sahip çıkma anlamına gelir. Diyarbakır’ın 2 milyon küçükbaş ve 700 bin büyükbaş hayvan olmak üzere toplam 2 milyon 700 bin hayvanla ülke genelinde üçüncü sırada. Dünyayı etkisi altına alan korona virüs gibi birçok hastalığın hayvandan insana bulaştığını insan ve toplum sağlığını, gıda güvenliğini korumak için hayvan sağlığını da korumak önemli. Sayısal oranlara bakıldığında veteriner hekimliğin ne kadar önemli olduğu görülüyor. Veteriner hekimliğin dünyanın en eski mesleklerinden birisi ve gelecekte de en önemli mesleklerden birisi olacak. Hayvandan insana bulaşan hastalıklara açık bir meslek. Onun için onları koruyucu elbiseler malzemeler noktasında bizde birliklerle beraber Büyükşehir Belediyesi olarak onlara destek olmaya çalıştık. Ben bugün bu yapmış olduğumuz desteğin veteriner hekimlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İnşallah Diyarbakır’ımız bundan sonra da hem tarımsal faaliyetlerde hem hayvansal faaliyetlerde yine ülkemizin en önemli merkezi olmaya devam edecek’’ dedi.

  • Veteriner hekimlere video klipli kutlama

    Veteriner hekimlere video klipli kutlama

    Dünya Veteriner Hekimler Günü dolayısıyla Erzurum Aşkale İlçe Tarım Müdürlüğü’nce veteriner hekimlere yönelik özel bir klip hazırlandı.

    Dünya Veteriner Hekimleri Birliği (WVA) ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütünün (OIE) girişimleri ile kutlanmakta olan Dünya Veteriner Hekimler Gününün amacının tüm dünyadaki veteriner hekimlik organizasyonları arasındaki işbirliği ve etkileşimi güçlendirmek, veteriner hekimlerin; insanlığın, hayvanların ve diğer tüm canlıların hayatını korumaya yönelik çalışmaları vurgulamak olduğunu dile getiren İlçe Tarım Müdürlüğü çalışanları, bugünün anısına özel bir klip çalışması yaptılar.

    Bu sene bu özel günün tematik konusunun Dünya Veteriner Hekimleri Birliğince “Aşılamanın Önemi” olarak belirlendi.

    Yıl içerisinde zorlu hava şartlarına rağmen çalışmalarını aksatmayan Veteriner Hekimler hayvancılıkla uğraşan çiftçilerinde takdirini kazanıyor.

    Aşkale İlçe Tarım ve Orman Müdürü ve aynı zamanda Veteriner Hekim olan Mustafa Evran, “Aşılama; koruyucu veteriner hekimlik, hayvan sağlığı ve refahının arttırılması, insanların hayvanlardan geçen hastalıklara (zoonotik) maruz kalma riskinin azaltılması bakımından vazgeçilmez bir araçtır. İlçemizdeki toplam hayvan sayısı 53 bin 60, en yakınından en uzak yerine kadar mesai gözetmeksizin çalışmalarımıza aralıksız devam etmekteyiz. Çalışmalarımızda Veteriner Hekim arkadaşlarımızla birlikte koordineli bir şekilde hareket ederek çiftçilerimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Bu vesile ile başta kendi mesai arkadaşlarım olmak üzere tüm Hekim arkadaşlarımın 27 Nisan Veteriner Hekimler Gününü kutluyorum” diye konuştu.

  • Sivas’ta veteriner hekimlere şap hastalığı eğitimi

    Sivas Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden görevli veteriner hekimlere şap hastalığı eğitimi verildi.

    İl Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen Şap Enstitüsü Müdürlüğü’nde görevli veteriner hekimler Ahmet İpek ve Ayça Kürkçü tarafından gerçekleştirilen eğitime; Tarım ve Orman İl Müdürü Seyit Yıldız, İl Müdür Yardımcısı Sami Takcı, Hayvan Sağlığı Şube Müdürü Erdem Şenek ve il, ilçe müdürlüklerinde görevli veteriner hekimler katıldı.

    Programın açılış konuşmasını yapan İl Müdürü Seyit Yıldız,”Şap hastalığı, çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyonudur. Bu nedenle hastalık ekonomik ve ticari yönden büyük önem taşımaktadır. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, et ve süt verimlerindeki hızlı düşüşe bağlı ekonomik kayıplar önem taşımaktadır. İlimiz genelinde daha önce olduğu gibi gerekli önlemleri alıp, riskleri ortadan kaldırmak ana hedefimiz olacaktır.” dedi.

    Programda şap hastalığı etkenleri, yayılması, korunma yolları ve şap aşısı üretimi hakkında geniş bilgi verildi. Ayrıca eğitimde, şap hastalığı çıkması durumunda mihrakta yapılacak olan biyogüvenlik tedbirleri, numune alma ve mihrakın kontrol altına alınmasıyla ilgili aşamalar detaylı bir şekilde anlatıldı. 2018 yılı şap aşılama faaliyetleri ve çıkan şap hastalığı mihrakları hakkında bilgi verilerek aşılamanın önemine dikkat çekildi.

  • (Özel Haber) Hekimlere zorlandıkları vakalarda meslektaşlarından mobil destek

    Geliştirilen mobil uygulama ile hekimler, teşhis ya da tedavide zorlandıkları vakalarda meslektaşlarına danışarak çözüm bulabilecek.

    Tıp ve diş hekimlerine tıbbi paylaşım, iletişim ve dayanışma imkânı sunarak, hekimlerin bilgiye ve tecrübeye kolay ulaşmalarını sağlayan KOSGEB destekli ve her branştan 100’den fazla hekimin görüşleri dikkate alınarak geliştirilen HippocrApp uygulaması hekimlerin kullanımına açıldı. Hekimler bundan böyle uygulama sayesinde karar veremedikleri vakalarda, teşhis ya da tedavide zorlanılan durumlarda meslektaşlarına danışarak kolaylıkla fikir alışverişinde bulunabilecekler.

    Sadece doktorlar ve tıp öğrencileri üye olabiliyor

    Hekimler ve son sınıf tıp öğrencileri, aynı zamanda uygulama aracılığıyla medikal gündemi takip edebiliyor, kongre ve etkinliklerden haberdar olabiliyor. Bunun yanı sıra, uygulama üzerinden mesajlaşma da mümkün. Üyeliğin ücretsiz olarak gerçekleştirilebildiği uygulamada üyelik şartı ise doktor olduğunu kanıtlamak. Bunun için özel oluşturulan ekip ile üye olmak isteyenlerin gerçekten doktor olup olmadığını kontrol eden bir sistem yer alıyor. 2 aylık sürede 6 binden fazla doktor ve tıp öğrencisi uygulamayı indirdi.

    Uygulama ile hekimler, meslektaşları ile bilgi paylaşıp yardım alacak

    Uygulamada hekimler branş, bölge, şehir, kurum olarak listelenebiliyor. Hekim tanıdığı meslektaşı olmasa dahi ihtiyaç duyduğu konuda aynı şehir ya da bölgedeki meslektaşlarının bulunduğu havuzda fikir almak istediği dosya veya vakayı paylaşabiliyor. Havuzdaki hekimler kendi branşındaki konularda ilgi duydukları dosyaları inceleyip görüş belirtip, yardım teklif edebiliyor.

    Hekimlerin özellikle karar veremediği vakalarda, teşhis ya da tedavide zorlanılan durumlarda kendi meslektaşlarına danışarak fikir alışverişinde bulunmalarının olağan olduğunu belirten projenin yöneticisi Genel Cerrah Opr. Dr. Fahri Yılmaz, “Uygulamamız başlangıcında KOSGEB’e sunuldu ve onay verdi. KOSGEB dışında yüzden fazla meslektaşımızın desteği ve görüşlerini alarak yola çıktık. 2 yıldır üzerinde çalışıyoruz ve son noktaya geldik. Telefonların uygulama storelerinde uygulamayı hekimlerimiz indirebilirler. Hekimler karar veremedikleri, zorlandıkları vakalarda veya birbirlerine vaka danışmak istediklerinde sosyal mecra bulmakta zorlanıyorlar. Hekimlerin bilinen sosyal platformlarda vaka paylaşım yapmaları yasal görülmüyor. Biz istedik ki sadece hekimlerin olduğu platformda paylaşım yapılsın ve hekimler kendi aralarında görüşmelerini, tartışmalarını yapabilsinler ve kapalı bir ortamda kalmasını istedik. Çünkü hasta mahremiyeti, gizliliği son derece önemli konudur. Hekimlere bilgi vererek paylaşımlarını sağlıyoruz. Bu paylaşımları ekibimiz gözden geçiriyor” dedi.

    Hekim olmayan kişilerin uygulamaya giriş yapamadığını belirten Yılmaz, şunları aktardı:

    “Uygulamamızı hekim, diş hekimleri ve meslek gruplarının son sınıf öğrencileri kullanabiliyor. Onaylama konusu son derece önemli. Diploma almış hekim ve diş hekimlerinin çok kolay gerçek kişiler olduğunu anlayabiliyoruz. Elimizde veriler ve bakanlığın sistemi var. Öğrenciler ise e-devlet uygulaması üzerinden öğrenci belgesi oluşturup bize gönderdikleri takdirde sisteme kayıt olabiliyorlar. Uygulamada tüm meslek grupları mevcuttur. Uzmanlık branşındaki hekim filtreleme yöntemiyle sadece istediği bölümlere ulaşabilir veya tüm vakaları görebilmesi mümkündür. Kısa sürede 6 bine yakın meslektaşımız uygulamayı indirdi. Olumlu dönüşler oldu. Böyle bir uygulamaya ihtiyaçlarının olduğunu söylüyorlar.”

    Uygulama sayesinde Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki vakalar görülebiliyor

    Doktor Kıvanç Yangı, uygulama sayesinde Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki vakaları görme ve yardım edebilme imkanlarının olduğunu aktardı. Yangı, “Bu uygulamanın benzerini Avrupa ve ABD‘de çalıştığım dönemlerde görmüştüm. Bir hekimin olmazsa olmazı çok farklı vaka çeşitleri görmesidir. Bir söz var, ’Hastalık yoktur, hasta vardır’ diye. Her hasta bu yüzden birbirinden farklıdır. Dolayısıyla acil, kardiyoloji, nöroloji olsun bize başvuran hastalarımız her seferinde başka şikayetler ile başvuracaklardır. Çok geniş bir hasta yelpazesi olacak ve biz sadece çalıştığımız hastane ve bölgemizdeki lokal hastaların bize geliş çeşitlerine göre anlayabiliyoruz. Uygulamanın yararı bize Türkiye’nin değişik yerlerinden, hatta ileride dünyanın farklı yerlerinde de vakalar uygulama üzerinde bize ulaşmasını sağlayacak. Erzurum’daki meslektaşım gelen vakayı uygulamaya yükleyerek benimle paylaşıyor. Bende bu vaka bana gelseydi ben ne yapabilirdim, nasıl yaklaşırdım diye yorumda bulunabiliyorum. Böylelikle hem benim görüşlerimi almış oluyor hem de ben sadece çalıştığım yer değil tüm Türkiye’deki vakaları görmüş oluyorum” diye konuştu.

  • “Futbolcuların sakatlığının kronikleşmesinin sebebi, takımların hekimlere baskısı”

    Prof. Dr. Alpay Merter Özenci, Türkiye’de spor yaralanmalarının başında diz yaralanmalarının geldiğini, dizde de en sık ön çapraz bağlarda sakatlık yaşandığını belirterek, kronik hale gelen futbolcu sakatlıklarının sebebini ise takımların hekimlere kurduğu baskıdan kaynaklandığını söyledi.

    Spor yaralanmaları ve güncel tedavi yöntemleri hakkında açıklamalar yapan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Alpay Merter Özenci, Ön çapraz bağ yaralanmaların kadınlarda 2 ila 8 kat daha fazla gerçekleştiğini belirterek ev hanımlarında ise bu oranın arttığına dikkat çekti. Kronik hale gelen futbolcuların sakatlık sebepleriyle alakalı nedenleri de paylaşan Prof. Dr. Özenci, takımların önemli futbolcular için hekimlere baskı kurduğunu ve bundan dolayı futbolcuların sakatlıklarının nüksettiğini belirtti.

    “Eklem sakatlıkları için illa sporcu olmak gerekmiyor”

    Eklem sakatlıkları konusunda bilgiler veren Prof. Dr. Alpay Merter Özenci, sporcuların yanı sıra normal bireylerde de çeşitli sebeplerden ötürü eklem sakatlıklarının meydana geldiğini söyledi. Prof. Dr. Özenci, “Eklem sakatlıkları aslında bizim günlük hayatımızı etkileyen ciddi bir sorun. Herhangi bir fiziksel aktiviteler dokuların zarar gördüğü olaylarda çıkıyor. Bu sadece futbolcularda değil ev hanımı ev işleri yaparken veya ters hareketler sonucu normal kişilerde de görülüyor. Kişinin sporcu olması gerekmiyor ama genelde spor aktivitelerinde ortaya çıkıyor” dedi.

    “Artroskopi yöntemiyle geri dönüş hızlandı”

    Futbolcuların uzun süre futboldan ayrı kalmasına sebep olan sakatlıkların başında diz yaralanmalarının geldiğini belirten Prof. Dr. Özenci, ABD’de yapılan bir araştırmada yılda 200 bin kişinin ön çapraz bağ sakatlığından yaralandığını, Türkiye’de de bu oranın yüksek olduğunu söyledi. Eklem sakatlıklarında, özellikle menüsküs ve çapraz bağ yırtıklarının ilerleyen teknolojik gelişmelerle daha çabuk tedavi edildiğini belirten Prof. Dr. Özenci, “Vücüdun tüm eklemlerinde gerçekleşen sakatlıkları artık artroskopi yöntemiyle sporcu daha hızlı bir şekilde geri dönüş sağlıyor. Eklemin içerisine girilerek kameralarla işlem gerçekleşiyor ve işlem kapalı yapılıyor. Kapalı olarak eklemlerin içerisine girilerek gereken tedavinin yine kapalı olarak yapılması” diye konuştu.

    “Ev hanımları daha çok sakatlanıyor”

    15-45 yaşındaki kadın sporcularda sakatlık oranlarının erkeklere göre daha 2 ila 8 kat daha fazla görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Özenci, spor yapmayan ev hanımlarında ise bu sakatlığın daha fazla olduğunu kaydetti. Ev hanımlarının en çok omuz, dirsek ve diz kısımlarından sakatlandığını belirten Prof. Dr. Özenci, “Ev hanımları sporcu değil, antrenmanlı değiller. Evde yaptıkları işler de ağır işler. Dolayısıyla antrenmansız, hazırlığı olmayan işlerde sakatlıkları fazla olabiliyor. Onun için ev hanımlarına haftada birkaç gün ev işleri dışında, sokağa çıkıp parkta yürüyüşler, yüzme gibi fiziksel aktiviteler yapmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

    “Parklardaki spor aletleri bilinçli kullanılmalı”

    Parklardaki spor aletleri konusunda da uyarıda bulunan Prof. Dr. Özenç, bahse konu spor aletlerinin zayıflama yöntemi olarak kullanılmaması gerektiğini belirtti. Kas geliştirmek amacıyla kullanılması durumunda ise, aletlerin bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Özenci, “Bu aletleri insanların nasıl kullanabileceğini bilmesi lazım. Yıllardır spor yapmayan bir ev hanımı o parktaki aletleri kullanmayı bilmeden başlayınca rahatsızlık yaşıyor. Hangi amaçla nasıl kullanılması gerektiği yazan bir yazı olması lazım. İnsanlar bu aletleri bilinçli bir şekilde kullanması lazım” ifadelerini kaydetti.

    “Kronik sakatlıkların sebebi yanlış teşhis”

    Kronik haline gelen sporcuların sakatlıkları hakkında da konuşan Prof. Dr. Özenci, sakatlığın devam etme sebebini yanlış teşhis olarak değerlendirdi. Doğru teşhis konmadan, acele bir şekilde tedaviye geçilmesinin son derece yanlış olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özenci, “Bu şekilde olunca o sporcunun gerçekte ne rahatsızlığı olduğu anlaşılmıyor. Hemen cerrahiye gitmek doğru değil. Öncelikle doğru bir teşhis konması lazım. Sadece MR veya laboratuvar yöntemiyle teşhis konulmaz. Teşhisi koyan hastayı takip eden doktordur” açıklamasında bulundu.

    “Takımların hekimlere baskısı, sakatlığın nüksetmesine neden oluyor”

    Sakatlığın nüksetme nedenleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Özenci, diğer bir faktörün ise profesyonel futbol takımlarının önemli oyuncular için hekimlere kurduğu baskı olduğunu kaydederek, “İyi bir oyuncuyu hemen sahada görmek istiyorlar ve hekime ciddi bir baskı kuruyorlar. Bu da aceleye geliyor. Futbolcu doğru tedavi edildi fakat, bu baskı yüzünden sakatlığın nüksetmesi meydana geliyor” ifadelerini kullandı.