Etiket: Hdpnin

  • Adalet Bakanı Bozdağ: “CHP Ve HDP’nin Açıklamalarını Yan Yana Koyun Hangisi Hangisinin Açıklamasıdır Sorun”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP ve HDP’nin açıklamalarını yan yana koyun hangisi hangisinin açıklamasıdır sorun” dedi.

    AK Parti Yozgat İl Teşkilatı tarafından düzenlenen İl Danışma Toplantısında konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP’yi eleştirdi. Teröristlere karşı operasyon yapıldığını belirten Bozdağ, şöyle konuştu: “HDP parlamentoda, Avrupa’da ve başka yerlerde yargıya taşıdığı konularda şunu yapmaya çalışıyor. Türk Hükümeti, güvenlik güçleriyle sivil insanlara katliam yapıyor. Anayasa mahkemesine bireysel başvuru yapıyor, parlamentoda konuşuyor. Ben buradan HDP’ye değil CHP ve MHP’ye soruyorum, bizim güvenlik güçlerimizin ülkemizin bazı yerlerinde sürdürdüğü operasyon sivil insanlara karşı mı yapılıyor yoksa eli kanlı bölücü teröristlere mi yapılıyor. Açık açık bunu söyleyin. Orada güvenlik güçlerimizle girdikleri çatışmalarda hayatını kaybedenler bölücü teröristler mi, yoksa sivil vatandaşlar mı. Bunu ifade etmeleri lazım.”

    Oradaki mücadelenin teröristlere karşı yapılan bir mücadele olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Bozdağ, şunları söyledi: “Sokağa çıkma yasağı neden ilan ediliyor. Vatandaş zarar görmesin diye ilan ediliyor. Hendekleri kaldırmak, barikatları kaldırmak, tuzakları yok etmek, vatandaşın can ve mal emniyetini sağlamak ve bunun için yapılan çalışmalarla bölgeyi teröristlerden temizlemek için yapılan çalışmalardır. Bunlar yapılırken de masum tek bir vatandaşımızın burnu kanamasın diye ilan edilmiştir. Operasyonların bu kadar uzun sürmesinin ana nedeni, herhangi bir masum insanın vatandaşımızın burnu dahi kanamasın diye kılı kırk yararak gösterdiği hassasiyettir.”

    Terörle mücadelesini hukuka uyarak azami hassasiyetle yapan yegane tek ülkenin Türkiye olduğunu anlatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fransa’da bir saldırı oldu. Fransa hükümeti Avrupa konseyi Genel Sekreterliğine yazı yazdı. ‘Ben terörle mücadele ediyorum. İnsan hakları sözleşmesini askıya alıyorum’ diyor. Buradan Avrupa’ya da söylüyorum. Fransa’da olan terör olayı bir tane iki tane terör olayı. Her gün Fransa’daki gibi terör olayları olan Türkiye’nin terörle mücadelesine Fransa’nın terörle mücadelesine verdiğiniz gibi destek veriyor musunuz. Aynı desteği onlar vermiyor ama biz bunu biliyoruz. Buna rağmen biz doğru olanı doğru biçimde yapmaya gayret ediyoruz. Bundan sonra da aynı yöntemle mücadelemizi hukuk içinde etkin ve kararlı biçimde sürdürmeye devam edeceğiz. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Bizim burada muhalefetten beklediğimiz şey şu, teröristlere karşı yapılan operasyonu sivillere karşı operasyon gibi gösteren HDP’ye karşı, PKK’ya karşı terör örgütlerine karşı, devletinin yanında güvenlik güçlerinin yanında durması ve onlara hadi oradan demesidir. Siz yanlış yapıyorsunuz demesini bekliyoruz. Şuana kadar böyle bir yanlış yapıyorsunuz cümlesi yok. Açıklamalarını alın yan yana koyun, HDP’nin açıklamalarını, CHP’nin açıklamalarını ondan sonra bakın hangisi hangisinin görüşüdür diye sorun. Böylesine kafa karışıklığına Türkiye’nin ana muhalefeti izin vermemelidir. Bu konuda net olmalı, açık olmalı.”

    Hükümet olarak Türkiye’nin dört bir yanında huzuru, barışı, birliği, dirliği, kardeşliği korumak ve daha güçlü hale getirmek için her şeyi yaptıklarını, yapmaya devam ettiklerini anlatan Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’mizin dört bir yanında provokatif eylemle insanlarımızı birbirinin karşısına dikmek için haince plan yapanların hevesleri kursağında bir kez daha kalmaya mahkumdur. Çünkü bu milletin basireti, sağduyusu her türlü şeytanlığa en büyük cevap olmuştur. Bundan sonra da en büyük cevap olmaya devam edecektir. Sağduyu duvarına, milletin basiret duvarına her türlü fitne fesat çarpacak darmadağın olacak.”

  • Azeri Sanatçı Azerin, HDP’nin ’Biz Azerbaycan’ı Kınıyoruz’ Açıklamasına Tepki Gösterdi

    Azerbaycan Devlet Sanatçısı Azerin, HDP’den ’Biz Azerbaycan’ı kınıyoruz’ açıklamasına tepki göstererek, “Yani bütün dünya artık gözünü açtı anlıyor ki Karabağ, Azerbaycan’ın hakkı olan toprağıdır. Karabağ’ın 1 milyon, 2 milyon insanı kaçkın, göçgün düşmüş, adam hala anlayamamış bunu” dedi.

    Azerbaycan Devlet Sanatçısı Azerin, Ermenistan-Azerbaycan arasındaki Karabağ Sorunu ve Türkiye’nin bu duruma karşı tutumunu değerlendirdi.

    Azerin, Karabağ’ın, Azerbaycan’ın tarihi toprakları olduğunu vurgulayarak, “Bildiğiniz gibi 25 yıldan fazladır bu süreç devam ediyor. Ermenistan, Azerbaycan toprağı olan Karabağ’ı işgal etmiştir. Azerbaycan’ın 1 milyon kaçkını ve göçgünü var. Bugün Azerbaycan halkı topraklarına dönmek istiyor. Onun hakkı olan topraklarda yaşamak istiyor, Karabağ’da yaşamak istiyor” şeklinde konuştu.

    “MİNSK GRUBU 25 SENE BOYUNCA HİÇ bİR ŞEY YAPMADI”

    “Maalesef ki MİNSK Grubu sürecinde bu 25 sene boyunca MİNSK Grubu hiçbir şey yapmadı ve bu dışarıdan çok iyi gözüküyor” diyen Azerin, “Dünya sustu Karabağ problemine ve durum öyle bir yere geldi ki gördüğünüz gibi Ermeniler bir daha Azerbaycan topraklarını ateşe tutmaya başladılar. Çünkü bu 20-25 yıl da ateşkes süreciydi. Buna bakmayarak Azerbaycan hep şehit veriyordu ve Ermenistan bu ateşkes sürecini bozdu bir daha Azerbaycan’ı daha büyük ateşe tuttu. Azerbaycan tabii ki burada artık suskunluk sürdüremezdi ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, Azerbaycan Ordusu, askeri cevap verdi. Cevap vermek durumunda kaldı” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ EN YÜKSEK SEVİYEDE OLDU”

    Azerin,”Tabii ki topraklarımızda yaşamak istiyorsak şehit vereceğiz” diyerek şöyle devam etti:

    “Burada Türkiye’nin Azerbaycan’a desteği her zaman olduğu gibi en yüksek seviyede oldu. İster millet olarak Türk milleti olarak ister Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Türkiye her konuda Azerbaycan’a desteğini belli etti. Benim kendime bile binlerce mesaj geldi sosyal medyamda; ’Biz Azerbaycan’ın yanındayız, millet olarak ne yapmak gerekirse yapacağız’ diye.”

    TÜRK İNSANI SULH SEVER BİR MİLLET

    Türk insanının her zaman sulh sever insan olduğunun altını çizen Azerin, “Biz kendi coğrafyamızda bir bütün olarak sulh içinde yaşamak istiyoruz ama maalesef göründüğü odur ki bize sulh içinde yaşamak bir türlü nasip olmuyor. Azerbaycan’ın başına böyle bir çorap örmüşler: Karabağ’ı. Türkiye’nin de başına PKK terör örgütünü örmüşler. 35 senedir Türkiye terörle mücadele ediyor. Her iki ülkemiz, yani hem Azerbaycan benim anavatanımdır hem Türkiye benim atayurdumdur. Ben iki ülkenin ikisini de kendime vatan bilirim” diye konuştu.

    “MİLLET OLARAK, DEVLET OLARAK DİMDİK DURMALIYIZ”

    Azerbaycan adına verilen şehitlerin de, Türkiye’de terörle mücadelede olan şehitlerin de karşısında baş eğdiğini söyleyen Azerin, “Ben bir vatandaş olarak belirlemek istiyorum ki insan olarak tabii ki bunun karşısında suskunluğumuzu sürdüremeyeceğiz. Nasıl ki Türkiye terörle mücadele ediyor, Azerbaycan’da kendi hakkı olan topraklarını geri almak için her şeyi yapacak. Bunu halkta gösterdi devlette gösterdi, bizim silahlı kuvvetlerimiz de gösterdi. İster Türkiye’nin bu süreçte yani terörle mübarezede ister Azerbaycan’ın verdiği şehitler hepsi acımızdır. Ama biz millet olarak, devlet olarak dimdik ayakta durmalıyız ve bunların karşısında eğilmemeliyiz. Bu bizim borcumuzdur. Bugün de düşünüyorum ki onu yansıtıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

    “PKK SİLAHLI İNSAN GÖNDERİYORSA AZERBAYCAN VE TÜRKİYE LAYIKIYLA CEVAP VERECEKTİR”

    Azerin, PKK’nın Ermenistan’a destek göndermesi iddiasına yönelik ise şu cevabı verdi:

    “Bu süreçle ilgili bizim Milli Savunma Bakanlığımız bir soruşturma açtı. Tam olarak, kesin olarak böyle bir şey var mı? yok mu? ben onu söyleyemem. Ama böyle bir şey varsa da çok ayıptır ve günahtır. Bu HDP’nin başkanı da birkaç gün önce böyle bir açıklama yaptı: ’Biz Azerbaycan’ı kınıyoruz’ diye. Yani bütün dünya artık gözünü açtı anlıyor ki Karabağ, Azerbaycan’ın hakkı olan toprağıdır. Karabağ’ın 1 milyon, 2 milyon insanı kaçkın, göçgün düşmüş adam hala anlayamamış bunu. Yani çok yazık, ben bunu kınamıyorum da, ben buna çok kötü bir münasebet besliyorum. Eğer böyle bir şey varsa da, PKK eğer oraya bir silah ya da insan göndermişse Azerbaycan layıkıyla bunun cevabını verecektir. Türkiye’de aynen öyle.”

    “TÜRKİYE’NİN VE AZERBAYCAN’IN NASIL YAN YANA OLDUĞUNU BİR DAHA KANITLADIK”

    Türkiye tarafından terörle mücadelede verilen şehitleri her gün bu haberlerden duyduğunu bir Azerbaycan vatandaşı olarak, bir Türk insanı olarak kendine bir sanatçı olarak borç bildiği ve bir kaç ay önce Türkiye Silahlı Kuvvetleri’ne(TSK) bir istekte bulunduğunu ifade eden Azerin şunları kaydetti:

    “TSK’nın yanında ve Türkiye’nin, askerinin, mehmetçiğinin, polisinin yanında durduğumu göstermek için TSK’ya konserler yapmak istiyorum. Çünkü ben bu konserlerin ilkini 2008 yılında Şırnak’ta, Diyarbakır’da, Siirt’te, terörle mücadele bölgesinde yapmıştım. TSK Genelkurmay başkanında ve Azerbaycan’ın Milli Savunma Bakanlığı’na teşekkür ediyorum. Çünkü bana böyle çok yüksek seviyede bir şerait tanındı. Ben TSK’ya ’Nevruz Kutlamaları’nda’ yani Türk’ün bayramı olan Nevruz çerçevesinde 8 konser yaptım. Bu Türkiye’nin muhtelif şehirlerinde TSK’nın okullarında yani Harp Okulları’nda bu konserler gerçekleşti. Ben bir daha Azerbaycan ve Türkiye’nin nasıl tarih olarak yanyana olduğunu bir daha kanıtladık biz bu konser programlarımızla. Bizim birliğimiz beraberliğimiz ebedi olacaktır. Bizim hürriyetimiz ebedi olacaktır, bizim ezanımız hiç dinmeyecek, bizim bayrağımız hiçbir zaman inmeyecektir.”

  • Tüfekci: “HDP’nin Maskesi Bu Dönem Düştü”

    Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Harun Tüfekci, HDP’nin maskesinin bu dönem düştüğünü söyledi.

    Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Harun Tüfekci, beraberinde Karabük Valisi Orhan Alimoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan ile birlikte Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy’u ziyaret etti. Tüfekci, burada kendi bakanlığına ait Karabük ve Safranbolu’da yapılacak yatırımlarla ilgili bilgi verdi.

    Tüfekci, terörle mücadele kapsamında HDP’nin maskesinin düştüğünü ve Güney Doğu’da milletin bu gerçeği anladığını söyleyerek, “Bunların Kürt meselesi ile ilgili değil taşeron örgüt ile onların yanında yer aldığı ve PKK’nın uzantısı olarak çok net bir şekilde ortaya çıktı” dedi.

    Türkiye olarak bulunduğu konum ve konjonktür anlamında stratejik bir bölgede olduğunu belirten Tüfekci, şöyle konuştu: “Orta Doğu’da suların durulmadığı ve yıllarca terörün adeta çok ciddi can aldığı bir coğrafyadayız. Özellikle, Irak ve Suriye gibi ülkelerde sıkıntılar yaşandı. Türkiye gerçekten bugüne kadar teröre karşı çok ciddi mücadele vererek geldi ve çok ciddi tecrübeler edindi. Türkiye Cumhuriyetini ve onun hükümetlerini hiçbir şekilde yıldıramadılar. Meclisteki bir parti hariç bütün siyasi partiler teröre karşı aynı ruh ve anlayış içerisinde hareket etmektedir. Belki söylemleri ve yaklaşımları farklı olabilir ama her biri bugüne kadar teröre karşı mücadele anlamında hep ülkedeki insanların talep etmiş olduğu doğrultuda olmuştur. Biz bu bütünlüğümüzü asla bozmayacağız ve boyun eğmeyeceğiz. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi asla bize diz çöktüremeyecekler. Bundan kimsenin endişesi olmasın.”

    Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına kadar süreç olarak içeriden ve dışarıdan Türkiye Cumhuriyeti’ne, coğrafyaya ve Anadolu’ya karşı hep göz diken olduğunu anlatan Tüfekci, sözlerine şöyle devam etti: “Burada oyun ve tezgah yapanlar olmuştur. Biz her seferinde bunların maskelerini önlerine indirerek yolumuza devam ettik. Şuan vatandaşın teröre karşı nasıl yekvücut olduğunu görüyoruz. Hükümetine devletine karşı nasıl el birliği ettiğini görüyoruz bu sevindirici. Bu bize daha çok direnme ülkeye ve millete sahip çıkma duygusunu, görevini yüklüyor. Bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Terörün mutlaka kökünden kazıyacağız. Hükümetimiz çok ciddi bir kararlılık içinde. İçeride ve dışarıdaki düşmanlarımız bunu gördükçe değişik oyun ve tezgahları çevirmelerine yol açıyor. Biz bu oyunları gördüğümüz gibi vatandaşımızda görüyor.”

    Paralel yapıyla ilgili vatandaşın daha önce bunların gerçek yüzlerini bilmediğini kaydeden Tüfekci, “Paralel yapının gerçek yüzü deşifre oldu. Şuan bütün siyasi partiler hangisi iktidara gelirse gelsin bunlara karşı mücadele edecektir. Dolaylı yönde yanlarında görünenler olabilir ama yarın iktidara gelsinler bunlara karşı mücadele etmek gerekliliğini onlarda görecek” dedi.

    HDP’nin de maskesinin bu dönem düştüğünü anlatan Tüfekci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güney Doğu’da millet gerçeği anladı. Bunların kürt meselesi ile ilgili değil taşeron örgüt ile onların yanında yer aldığı ve PKK’nın uzantısı olarak çok net bir şekilde yanlarında ortaya çıktı. Başkanımız bugün Diyarbakır’a gidip eylemlerin tam ortasında çıkıp konuşuyor ve halk buna teveccüh ediyorsa halkın devletinin yanında olduğunu açıkça ortaya çıkmıştır. Şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız orada yeni bir şehir imar ediyor. Bu bizim millete verdiğimiz önemi gösteriyor. Terörle mücadele ettik kendi halinizi ve sorununuzu kendiniz çözün demiyoruz. Orada vatandaşla sıkıntıları beraber paylaşarak sorunları çözümü noktasında hükümetimiz irade gösteriyor. Bu hükümetin kararlılığını ve millete olan şefkatini ve ilgisini göstermektedir. Bu devam edecektir.”

    Ülkeyi bir bütün halinde imar edeceklerini anlatan Tüfekci, sözlerini şöyle tamamladı:”Terörle mücadelede sona yaklaşılmıştır ve adım adım ilerleniyor. Sivil halk zarar görmesin diye tedbirli gidildiği için iş uzuyor. İnanın bugün benzer bir mücadele Avrupa’da oldu ve masum insanlara terörist muamelesi yaptıklarını görüyoruz. Biz terörist ile samimi halkı ayırıyoruz. Bizim farkımız bu. Hükümetimizin ve devletimizin şefkati bu anlamda önemli. Avrupa’da olan olaylarla burada bizim terörle ilgili yaptığımız mücadele kıyaslandığında bunu net bir şekilde görüyoruz. İnşallah gereken çalışma devam edecek.”

  • HDP’nin Asker Kökenli Eski Milletvekili Adayı Hasan Sarı:

    HDP’nin asker kökenli eski milletvekili adayı Hasan Sarı, terör örgütü PKK’ya “Elinizi tetikten çekin” çağrısında bulundu.

    7 Haziran seçimlerinde HDP Gaziantep milletvekili adayı olan emekli Astsubay Hasan Sarı, çözüm sürecinin bitmesi, hendek operasyonları, yaklaşan bahar aylarında PKK ele başlarının tehditleri ve Suriye Kürtleri gibi konularda çarpıcı açıklamalar yaptı. PKK’nın Türkiye’ye karşı elini tetikten çekmesi gerektiğini vurgulayan Sarı, “Çatışmalı sürecin sonunda bahar aylarının gelmesiyle birlikte, Türkiye’de silahlı güçlerin, Türkiye içerisinde intikam amaçlı bir eylemler dizisi gerçekleştireceğine yönelik bir algı söz konusudur. Bu tür davranışlar Türkiye’nin de bölünmesinin yolunu açar. Gelin bunu yapmayalım. Gelin silahsız mücadeleyi baz alalım. Bu silahlı mücadeleyi sürdüren örgüt ve örgütlerde Türkiye’ye yönelik silahlarının namlularını başka tarafa çevirsin. Türkiye’ye karşı elini tetikten çeksin. Silahsız mücadeleyle bizim Türkiye de altından kalkamayacağımız bir sorunumuz olmayacaktır. Ben silahlı mücadelenin sona erdiğini sona ermesi gerektiğini, Türkiye içerisinde silahla değil müzakereyle diyalogla, demokratik siyasetle sorunların çözüleceğini düşünüyorum” dedi.

    Yaklaşan bahar aylarında çatışmaların ve olayların şiddetlenmemesi konusunda da çağrıda bulunan Sarı, “Eğer silahlı örgütün bu söz konusu baharla birlikte Türkiye içerisinde silahlı bir mücadeleyi yeniden yükseltir ve çocuklarımızın gençlerimizin ölümüne sebebiyet verilirse, bu Kürt hareketinin Türkiye’deki ilerleyişine bir katkı değil, çok büyük zarar verir. Biz demokratik siyaset yolunu tercih ettiğimizi ve bundan asla vazgeçmeyeceğimizi beyan ediyoruz” dedi.

    “HENDEKLERLE ÖZ YÖNETİM OLMAZ”

    Güneydoğuda kazılan hendek ve yapılan hendek siyasetlerine de tepki gösteren Sarı, hendekle öz yönetim olmayacağını ifade etti. Sarı, “Bir hendek siyasetidir gidiyor. Bu tür davranışların bölge halkına zarar vermekten başka bir işe yaramaz. Biz hiçbir zaman bu hendekleri tasvip etmedik. Biz HDP olarak hiçbir zaman bu ülkede hendekler kazarak, öz yönetim oluşturalım gibi bir politikayı gütmedik, savunmadık ve desteklemedik” şeklinde konuştu.

    “PARTİDE SİLAHLA SONUÇ ALINACAĞINA İNANANLAR VAR”

    HDP içerisinde silahı savunanların olduğuna dikkat çeken Sarı, “Partimizin içerisinde de bir takım arkadaşlarımız demokratik mücadelenin bir sonuç vermeyeceğini, bunun boşuna bir çaba olduğunu düşünenler çoğalabilir. Ben bunu tasvip etmemekle beraber, bunun da gelişebileceğini veya geliştiğini söyleyebilirim. Ancak partinin genel anlamdaki stratejisi, kesinlikle silahlı mücadele değil, demokratik mücadeledir” diye belirtti.

    “CANLI YAYINDA TÜM TÜRKİYE’DEN ÖZÜR DİLEYECEĞİM”

    Tarih boyunca Kürtlerin hiçbir zaman Türklere ihanet etmediğini vurgulayan Sarı, tarihte Kürtlerin Türkleri arkadan hançerlediğinin ispatlanması halinde canlı yayında özür dileyeceğini ifade etti. Sarı, “Tarihin hangi evresinde, hangi hadisesinde Türkler bir mücadele verirken, arkadan Kürtlerden hançer yedi. Böyle bir bilgisi olan varsa, böyle bir bilgiye ulaşan varsa, bana lütfen ulaşsınlar. Bende böyle bir bilgi edineyim size söz veriyorum ki bir gün bir televizyon kanalında tüm Türkiye halkından özür dileyeceğim ki Kürtler bu zamanda, bu yerde Türkleri arkadan bıçaklamış diyeceğim” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK MÜTTEFİKİ SURİYE KÜRTLERİ OLACAK”

    Suriye’de yaşanan savaşta Kürtlerin konumuna değinen Sarı, ilerleyen süreçte Suriyeli Kürtlerin Türkiye’nin en iyi müttefiki olacağına inandığını kaydetti. Sarı, “Biz Suriyeli Kürtlerle çelişiyor görünebiliriz. Ne istiyorsun Suriye Kürtlerinden, iddia ediyorum ki, belki benim yaşım el veremeyecek ancak gençler görecekler Suriye Kürtleri Türkiye’nin en önemli dostu olacak” diye konuştu. Biz mutlaka silahsız barışı tesis edeceğiz ve birlikte yaşamanın bir yolunu bulacağız” ifadelerini kullandı.

  • HDP’nin “Sur” Çağrısına 1 Milyon 654 Bin Nüfuslu Şehirden 50 Kişi Katıldı

    Diyarbakır’da HDP’nin çağrısı üzerine her gün yapılması planlanan “Her koldan saat 16.00’da Sur’a yürüyüş” çağrısına 1 milyon 654 bin nüfustan sadece 50 kişi katılınca yürüyüş yapılmadı. Toplanan gruplar dağılırken, bazı sokak aralarında ise olaylar çıktı.

    HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın önceki gün operasyonların sürdüğü ve çatışmaların yaşandığı Sur ilçesine “Her koldan saat 16.00’da Sur’a yürüyüş” çağrısının 2’nci gününde katılım olmadı. 1 milyon 654 bin nüfusluk şehre yapılan çağrıda merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Gevran Caddesi üzerinde sadece 50 kişi toplandı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı bölgede gruplar, destek bulamayınca sessizce dağıldı.

    BAĞLAR’DA OLAYLAR ÇIKTI

    Yapılan çağrı üzerine bir grup yüzü maskeli de Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi 268 ve 265’inci sokaklarında toplandı. Grup, mahalle aralarında barikat kurarak ateş yaktı. Vatandaşların durumu 155’e bildirmesi üzerine olay yerine çok sayıda zırhlı polis aracı sevk edildi. Polis, grupların toplandığı mahalle aralarına anonslar yaparak dağılmalarını istedi. Ancak gruptakilerin taş ve ses bombaları atmaları üzerine polis, gazlı müdahalede bulundu. Gruplar, polisin müdahalesinin ardından dağıldı.

    Kentte, yer yer küçük çapta olaylar sürüyor.