Etiket: Hayvanlara

  • Hayvanlara şiddet uygulayanlara 674 bin lira ceza

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü, 2017 yılında hayvanları koruma faaliyetleri kapsamında, hayvanlara uygun davranmayan 69 kişiye toplam 674 bin 237 TL idari para cezası uygulandığını bildirdi. Bölge müdürlüğü ayrıca 2017 yılında 60 bin hayvanın kısırlaştırıldığını belirtti.

    Manisa, İzmir, Aydın ve Muğla illerini kapsayan Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü, hayvan haklarını korumaya devam ediyor. Yaptıkları çalışmalarla ilgili yazılı bir açıklama yapan Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü, “Önceki yıllarda olduğu gibi 2017 yılında da hayvanları koruma faaliyetlerimiz yoğun bir şekilde devam etti. Geçtiğimiz yıl bölge müdürlüğümüz çalışma alanında 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında hayvanlara uygun davranmayan 69 kişiye toplam 674 bin 237 TL idari para cezası uygulandı. Cezalar genelde; hayvanlara şiddet uygulayan, sahibi oldukları hayvanlara gereken önemi vermeyen kişilere uygulandı. Sokak hayvanlarının korunması için, vatandaşlarımıza yıl boyunca çeşitli etkinlikler, afiş, broşür ve bilgilendirme panoları ile bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma çalışmaları yapılmaktadır. İllerde her yıl düzenli olarak en az 4 kez yapılan İl Hayvanları Koruma Kurulu toplantılarında da bu konular sürekli görüşülmektedir. 2018 yılında da DKMP 4. Bölge Müdürlüğü tüm birimlerde hayvanları koruma ve bilinçlendirme faaliyetleri yoğun bir şekilde devam edecektir. Hayvanlara kötü davranışta bulunan kişi veya kurumların DKMP il şube müdürlüklerine bildirilmesi hayvanları koruma çalışmalarımıza önemli katkı sağlayacaktır” denildi.

    Kısırlaştırılma çalışmaları devam ediyor

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü, görev alanında bulunan Aydın, İzmir, Manisa ve Muğla’da Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında sahipsiz hayvanların nüfusunu kontrol altına almak amacıyla belediyeler tarafından yapılan kısırlaştırma çalışmalarına destek veriyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü, bu yıl kısırlaştırılma çalışmalarına Bakanlık tarafından 285 bin TL’lik destek verildiğini bildirerek, “2017 yılında bir önceki yıla oranla kısırlaştırılan hayvan sayısı yüzde 50 oranında artmıştır. 2016 yılında 40 bin sahipsiz hayvan kısırlaştırılırken, 2017 yılında kısırlaştırma sayısı 60 bin olmuştur. Kısırlaştırılan hayvanlar aşılanıp işaretlendikten sonra alındıkları ortama geri bırakılmaktadır. Bakanlığımız 2018 yılında da, kısırlaştırma yapan belediyelere ödenek aktararak sahipsiz hayvan nüfusunun kontrol altına alınmasına destek sağlamaya devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.

  • İnsanlar hayvanlara duyarsız kalmadı

    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde, bayram tatili süresince kapı önleri ve parklara konulan yemler sayesinde sokak hayvanları aç kalmadı.

    10 gün süren Kurban Bayramı sürecinde Tekirdağ’ın merkez ilçesi olan Süleymanpaşa’da kapı önleri ve parklarda bulunan kaldırım boşluklarına bırakılan yemler sayesinde sokak hayvanları aç kalmadı.

    Konu hakkında açıklamada bulunan bazı vatandaşlar, “İyi düşünülmüş, Allah bunu düşünen herkesten razı olsun. Şimdi bayram olunca hele ki bayramın birinci günü kent bomboş kalıyor herkes bir yerlere gidiyor. Bu süre boyunca hayvanlar ne yapsın, kıyıda kuytuda yem arayacaklarına gelip burada kendilerine bırakılan yemleri rahatlıkla yerler” dedi.

  • Bafra’da kurbanlık hayvanlara rağbet yok

    Samsun’un Bafra ilçesinde pazara kurbanlık getiren besiciler alıcı olmaması ve yer paralarının yüksek fiyatlarda olmasından dolayı mağdur olduklarını söylediler.

    Ziraat Odası Başkanı Osman Tosyuner ve yönetim kurulu üyeleri yaklaşan Kurban Bayramı dolayısıyla Bafra Belediyesi Hayvan Pazarında incelemelerde bulundu. Pazarın kapalı bölümünde yer kiralayan büyükbaş hayvan satıcıları bin lira ila bin 200 lira arasında, küçükbaş hayvan satıcıları ise 500 lira ile 600 lira arasında yer parası verdiklerini söyleyerek fiyatların yüksek olduğunu ifade ettiler.

    Kurbanlık küçükbaş ve büyükbaş kurbanlık getiren besiciler oda başkanı ve yönetim kurulu üyelerine alıcıların rağbet etmemesi ve yer fiyatlarının yüksek oluşu nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını söylediler. Pazarda alıcı olmasından dertli olan büyükbaş hayvan satıcıları, “Mallarımız çok güzel alıcı yok. Burada bin lira, bin 200 lira civarında kira veriyoruz. 3-4 tane yer kiraladık. Kira fiyatları çok yüksek. Hayvan sayısına baktığınız zaman çok da hayvan yok fakat alıcı olarak talep hiç yok. Bakıyorsun kimse yok, koskoca hayvan pazarı alıcı yok. Fiyat olarak 15 bin lira istiyoruz ama gelip ‘biz bunu 12-13’e alalım’ diye fiyat veren yok” dediler.

    Alaçam’dan gelen küçükbaş hayvan besici Arif Yıldız, “Yere 600 lira para veriyoruz. Bin lira getirmeye verdim. Burada aşağı yukarı 200-250 lira masrafımız oluyor. Satışlardan da hiç memnun değiliz. Buraya 30 küçükbaş hayvan getirdim, sattığın 10 tane. 20 tanesi daha duruyor” diye konuştu.

    Küçükbaş hayvan satıcısı Dursun Ocak, “Satışlar iyi değil. İyi olacak dedik ama değil. Bin 300 liralık tokluyu 800 liraya 900 liraya almaya bakıyorlar. Gecen sene bin liraya sattığımız hayvanı bu sene 900 liraya almaya bakıyorlar. Geçen seneye göre yem girdileri olsun yer olsun pahalı. Geçen sene yer 500 liraydı bu sene 600 lira” şeklinde konuştu.

    Besici Evrenuşağı Mahallesi’nden İsmail Can, “İstanbul’u bırakıp memleketime yerleştim. Hayvancılık yapmak niyetindeyim. Normalde bu pazara girmek 5 lira iken bugün bir hayvan 40 lira. Müşteriler pahalı diyor ama insanlar gece-gündüz burada yatıyor. Zor şartlarda zor koşullarda kazanılıyor. 1 çuval yem 55 lira. Bunları hesaplayıp biraz yardımcı olurlarsa seviniriz. Zaten talep yok” ifadelerini kullandı.

    “Pazarın yüzde 80’i satılmamış”

    Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner ise şunları söyledi:

    “Hayvan pazarının çok sakin ve sönük geçtiğini gördük. Büyükbaş hayvanları satanların bazıları memnun bazıları ise memnun değil. Memnun olmayanların sebebi ise kurban sonuna vadeli almış, yüksek fiyata almış. Bugün pazara gelince köylerde 20-21 bin liraya canlı hayvan satıyor. Bunun kilosu da 40-45 liraya geliyor. Maalesef bugün pazarda gördüğümüz 20 lirayı bırak 17-18 liraya hatta 16 liraya fiyatları düşüyor. Burada kurbana 3 gün kaldı. 3 gün içinde pazarın yüzde 80’i satılmamış. Devletimizin dışarıdan mal ithal etmesini bırakıp iç piyasada ki hayvanın tüketilmesine bakması lazım.”

  • (Özel haber) Barınaktaki hayvanlara hortumlu serinletme

    Eskişehir Odunpazarı Belediyesine bağlı Hayvan Sağlık Merkezinde barınan hayvanların, aşırı sıcaklara karşı gün içerisinde defalarca hortumlarla ıslatılıp serinlemeleri sağlanıyor.

    Termometrelerin 40 derecenin üzerini gösterdiği Eskişehir’de, sıcak hava hayvanları da etkiliyor. Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği günlerde ise Hayvan Sağlığı Merkezindeki sıcaktan bunalan hayvanlar için günde defalarca sulama yapılıyor. Hayvanların kaldığı zeminler sürekli ıslatılarak sıcaktan etkilenmemeleri sağlanıyor. Sık sık tekrarlanan bu işlemin yanı sıra, su kapları da sürekli soğuk su ile yenileniyor.

    Odunpazarı Belediyesi Hayvan Sağlık Merkezi Barınak Veteriner Hekimi Serap Yavuz, Hayvan Sağlığı Merkezinin konum olarak şehir dışında ve daha serin olmasına rağmen hayvanların bu sıcaklıklara dayanabilmesinin çok zor olduğunu belirterek, sık sık onların bulunduğu alanların zeminleri ıslatılarak serinletmeye özen gösterdiklerini ifade etti. Sıcaklardan bunalan hayvanların korunması için ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Yavuz, “Özellikle hayvanların serinlemesi için sık sık sularını tazeliyoruz, serin sular koyuyoruz. Öğle saatlerinde, kafesteki hayvanları serinletmek için ıslatıyoruz. Yavruların olduğu bölümde küçük bir havuzumuz var. İsteyen yavrularımız, kendileri de akan suda serinleyebiliyor. Bizim de zaman zaman serinlemek amacıyla suyun altına girdiğimiz gibi” dedi.

    Sıcaktan insanların terlediği gibi hayvanların da bu havalarda bunaldığının belirtileri olduğunu aktaran Veteriner Hekim Serap Yavuz, “Sıcaktan etkilendiklerinde dilleri sürekli dışarıda oluyor, sık soluma yapıyorlar. Yani bizim buram buram terlediğimiz gibi onların da sıcakladıklarının belirtisi bu şekilde oluyor. Biz de hayvanları o zaman serinletiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bu merkezlerin kuruluş amaçlarının sokaktaki ve dünyadaki popülasyonu kontrol altına almak ve sahipli, sahipsiz hayvan sayısını belirlemek olduğunu kaydeden Yavuz, “Hafta içi 10.30-15.30 arası gelen ziyaretçiler için hayvan sahiplenmek isterlerse, yavruları beğendikleri takdirde, parazit aşıları yapılarak ilk önce veriyoruz. Aşılama programı belirleyip daha sonra karma ve kuduz aşıları için tekrar çağırıyoruz. Kısırlaştırılan hayvanların da aşılarını tamamlayıp, o şekilde veriyoruz. Erişkin hayvanlarımızı kısırlaştırmadan sahiplendirme yapmıyoruz. Çünkü buraların kuruluş amaçları, sokaktaki ya da dünyadaki popülasyonu kontrol altında tutmak. Aynı zamanda sahipli ve sahipsiz hayvan sayısını belirlemek. Merkezimizde şuan 100’e yakın hayvanımız var ama 1 hafta ya da 10 güne kadar 200 olan kapasitemiz dolmaya başlar” şeklinde konuştu.

  • Hayvanlara ‘Ahır’ hapsi

    Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinin bazı köylerinde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, hayvanlarını başkalarının arazilerine girip, kan davalarına neden olmamaları için ahırlara hapsetti. Mera alanı olmadığı için hayvanlarını yılın 6 ayı boyunca ahırdan çıkaramadıklarını belirten vatandaşlar, bu yüzden vitaminsiz kalan hayvanlarının kör olduğuna ve hayvancılığı bırakma noktasına geldiklerine dikkat çekti.

    Merkez Sur ilçesine bağlı Harmanlar ve Kengerli köylerinde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, mera alanı olmadığı için başkalarının arazilerine girip, ekinlerine zarar veren ve kan davalarına neden olan hayvanlarını ahırlara hapsetti. Hayvanlarını, mera alanı olmadığı için, yılın 6 ayı ahırdan çıkaramadıklarını anlatan vatandaşlar, bunun da hayvanlarına zarar verdiğini belirtti. Hayvanlarının vitaminsiz kaldığını ve kör olduğunu vurgulayan köylüler, bunun önüne geçilebilmesi için mera alanları oluşturulmasını istedi.

    “Komşularla sıkıntı yaşıyoruz”

    Hayvanların ekinlere girmesinden dolayı komşular sıkıntı yaşadıklarını ve bu yüzden hayvanlarını ahırdan çıkarmadıklarını anlatan Harmanlar köyünden Ömer Agiç, “Köyümüzde mera yok. Hayvanları içeride beslemek zorunda kalıyoruz. Köyden göç etmek zorunda kalacağız. Hayvanlarımızı dışarı çıkarınca komşuların ekinlerine giriyorlar. O yüzden hayvanlarımızı dışarı bırakmaya çekiniyoruz. Ben de ekin sahibi olsam ben de kabul etmem. Arazi sahipleri nasıl kabul etsin. Devlet arazi sahiplerinden icar yapsa belki faydalanırız. Bu köyde 100’ün üzerinde hayvan var. Hepsi de içeride besliyor. Bende 3 hayvan var. İçeride beslediğimiz için ancak bu kadarını besleyebiliyoruz. 3 tane hayvanla da satış yapamıyoruz zaten” dedi.

    “Tel örgülere, ahırlara hapsediyoruz”

    Kengerli köyünden Murat Alakuş, köyün büyük çoğunluğun hayvancılıkla uğraştığını belirterek, mera olmadığından dolayı hayvanları tel örgülere ve ahırlara hapsettiklerini kaydetti. Devletin bu soruna el atmasını isteyen Alakuş, “Her köyde bir 500 dönüm arsa arazi sahiplerinden icar edilirse bu sıkıntılar ortadan kalkar. Köylü de refaha kavuşur. Hayvanların da sayısı artabilir. Korkudan dışarı çıkaramıyoruz. Çıkardığımız gibi ekinlere gidiyorlar. Aramızda husumet oluyor, kavga oluyor. Sadece yazın biraz dışarı çıkarabiliyoruz. 12’nci aydan sonra bu bölgenin her köyünde hayvanlar içeride hapsediliyor. Ancak 2-3 tane hayvan besleyebiliyoruz. Yetiştiremiyoruz, zarar ediyoruz. Hayvanlardan kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. Hayvancılığı bırakma noktasına geldik. Şehirlere göç etmek zorunda kalacağız. Şehirlere göç edince de işsizlik sorunu artıyor. Çocuklar da şehirde ya bir gaspçı ya bir kapkaççı ya da hapçı olur. Yetkililerden ricamız her köyden 500 dönüm araziyi 5 yıllık icar etsin. Biz de bu sorunlardan kurtulalım. Hayvanların ekinlere girmesi kan davasına kadar gidiyor. Ölümlü kavgalar çok yaşandı bu sorun yüzünden. Kan davası nedeniyle göçler de oldu” diye konuştu.

    “Hayvanlarımız kör oluyorlar”

    7 hayvanı olduğunu anlatan Harmanlı köyünden Şahabettin Tunç ise, “8 taneydi bir tanesi aniden öldü. Kör oluyorlar, vitaminsiz kalıyorlar. Mera olmadığı için 6 aya yakın içerideler. Sürekli içeride kaldıkları için kör oluyorlar. Bazen Pamukçayı Barajı’nın oraya götürüyoruz. Orada da mera yok. Çay kenarında otlatıyoruz. Toplam 6 kilometre gidip geliyorlar” şeklinde konuştu.