Etiket: Hayvanlara

  • Bu hastane sadece hayvanlara hizmet edecek

    Bolu’da 10 dönümlük arazi üzerine kurulan hayvan hastanesi, sokak hayvanlarının tedavi edilerek yeni sahiplerine kavuşmalarını sağlayacak.

    Bolu’da, Yukarısoku Mahallesi’nde bulunan 10 dönümlük arazi üzerine kurulan ‘Bolu Hayvan Hastanesi’, düzenlenen törenle açıldı. Ameliyathaneden yoğun bakım ünitesine, tahlil laboratuvarlarından röntgen ve ultrason birimlerine kadar en yeni teknolojik ekipmanlarla donatılan hastanede, bulaşıcı hayvan hastalıklarının tedavi edildiği 6 karantina odası yer alıyor. Tüm odaların alttan ısıtıldığı, otomatik suluk ve havalandırma sistemiyle donatıldığı hastanede yavrulu annelere özel oda tahsis ediliyor. Sokaktan toplanarak hastanede tedavi altına alınan sahipsiz hayvanlar aşılama, tedavi ve mikroçip takımı sürecinin ardından bakımları yapılıp barınaklara ya da yeni sahiplerine gönderilecek.

    Törende konuşan Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, hayvan hastanesiyle ilgili çalışmayı gördüğünde gurur duyduğunu söyledi. Konuşmanın ardından dualar eşliğinde açılan hastaneyi gezen Başkan Alaaddin Yılmaz, Bolu Valisi Aydın Baruş ve vatandaşlar, yetkililerden bilgi aldı.

  • BVHO Başkanı Sağlam: “Hayvanlara şiddet değil, sevgimizi gösterelim”

    Bursa Veteriner Hekimler Odası (BVHO) Başkanı Sinan Sağlam, hayvanların da bakılma ve korunma hakkı bulunduğunu belirterek, özellikle sahipsiz durumdaki sokak hayvanlarının ihtiyaçlarının karşılanmasında duyarlı olunmasını istedi.

    BVHO Başkanı Sinan Sağlam, yaptığı açıklamada, sosyal medyaya yansıyan hayvanlara yönelik şiddet eylemleri ile su ve yiyecek ihtiyaçlarının karşılanması konularında önemli mesajlar verdi. Sağlam, hayvanların dövülmesi, yaralanması, eziyet edilmesi gibi şiddet eylemlerinin vicdan sahibi tüm vatandaşlarda olduğu gibi, görev ve sorumlulukları arasında hayvan sağlığının korunması da bulunan veteriner hekimleri fazlasıyla üzdüğünü söyledi.

    Hayvanların masum ve savunmasız olduğunu, onlara şiddetin hiçbir insani yönü olmadığını kaydeden Başkan Sağlam, hayvanlara kötü muameleyi önlemenin herkesin görevi olduğunu söyledi. Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi’ne göre tüm hayvanların yaşama, insanca gözetilme ve korunma hakları bulunduğuna dikkat çeken Sağlam şöyle konuştu:

    “Hayvan hakları ve ihlalleri ile ilgili yasal düzenlemeler var. Bunların yeterli olup olmadığı elbette tartışılmalıdır. Ancak, bilimsel araştırmalara göre hayvanlara şiddet uygulayan kişilerde, insanlara da şiddet uygulama eğilimi var. Kötü muameleye maruz kalmış ya da şahit olmuş kişiler, ileride kendileri de çevrelerine karşı şiddet uygulayabiliyorlar. Bu nedenle, çocuklarımızı öncelikle insan ve hayvan sevgisiyle yetiştirmeliyiz. İnsanlara, onların sadık birer dost olduğunu öğretmeliyiz.”

    Araç sahiplerine uyarı

    Başkan Sağlam, açıklamasında bir uyarı da araç sahiplerine yaptı. Sokak hayvanlarının kışın soğuktan, yazın sıcaktan korunmak için park halindeki araçları kullandıklarını hatırlatan Sağlam, “Arabamızı çalıştırmadan ve hareket etmede önce kontrol dersek, olası bir minik dostumuzun ölümünü engellemiş oluruz. Kışın sıcak bir yer için araçların en olmadık yerlerine sığınan bir kedi, ya da sıcaktan bunalmış ve gölgelik arayan bir köpek arabamızın altına sığınmış olabilir. O yüzden hareket etmeden önce onların kaçmasına fırsat vermeliyiz” diye konuştu.

  • Arığ’dan hayvanlara karşı şiddete tepki

    Hayvan Hakları Konfederasyonu Zonguldak İl Temsilcisi Suzan Arığ, hayvanlara karşı yaşanan şiddet olaylarına tepki gösterdi.

    İl Temsilcisi Suzan Arığ, son zamanlarda hayvanlara karşı şiddet olaylarının arttığına dikkat çekti. Yapılanların karşılıksız kalmaması gerektiğini vurgulayan Arığ, “Son zamanlarda hayvanlara karşı artan şiddet olaylarının altında aciz ve zayıf karakterler bulunmaktadır. Toplumda bir yere gelememiş eğitimsiz ve aciz tipler başarısızlıklarının ezikliğini toplumun en zayıf halkası olan hayvanlardan çıkarmaktadırlar. Sıkıntılı süreçlerin patlamasını dili olmayan hayvanlardan çıkaranlar cezalandırılmalıdır. Yaptıkları karşılıksız kalmamalıdır. Ceza kanununda hayvanlar birer eşya birer mal olarak görülmektedirler. Yasadaki bu yanlışlık bir an önce düzeltilmeli ve mal kapsamında olan bu varlıklar canlı statüsüne alınmalıdırlar. Bu canlarımız ceza yasasında birer mal gibi görülmeye devam edildikçe saldırılara sürekli maruz kalacaklar. Bilindiği gibi son zamanlarda basında da yer alan ve tüm toplumun yüreğini parçalayan Eylül kızımızın ölümüne neden olan iğrenç mahlukun daha önce de bir köpeğe tecavüz ettiği ortaya çıkmıştır. Hiç bir şekilde caydırıcı cezai işlem görmeyen bu kişiler, daha sonra toplumun diğer zayıf halkası olan çocuklarımıza yaşlılara ve engelli savunmasız canlara saldırmaktadırlar. Bu iğrenç olayların önüne geçilebilmesi adına öncelikle hayvanlarımız ceza kanununda eşya niteliğinden çıkartılıp can kapsamına alınmalıdır. Hayvana yapılan bir suçun sanki bir insana yapılmış gibi ceza verilmesi gerekmektedir. Önce hayvanlara saldıran ve ceza almayan bu iğrenç varlıklar bundan cesaret alıp daha sonra çocuklarımıza, yaşlılara ve engelli olanlara göz dikmektedirler” ifadelerine yer verdi.

  • Hayvanlara yapılan eziyetin altında yatan nedenlere dikkat

    Hayvanlara zarar verme psikolojisinin, genellikle ebeveynlerin yanlış davranış ve yaklaşımlarından ve çocukluk döneminde yaşanılan bir travmadan kaynaklandığını belirten, Öğretim Üyesi Dr. Filiz Şükrü Gürbüz, “Tüm duygu ve davranışların şekillendiği çocukluk dönemine dikkat edin” dedi.

    Son zamanlarda artan şiddet olaylarını, özellikle, korunma gücünden yoksun hayvanlara yönelik şiddetin gerçekleşmesini yorumlayan Beykent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Filiz Şükrü Gürbüz, bu durumun çocukluk döneminde yaşanılan bir travmaya bağlı olduğunu söyleyerek öfkenin davranışa yansımasında anne ve babaların tutumları çok önemli” dedi.

    “Ergenlikte hayvana şiddet, güç gösterisi için olabilir”

    Şiddet eğilimini başka bir açıdan değerlendiren Gürbüz, yalnız kalan, gruplara alınmayan çocukların da kendilerini ispat etmek için böyle davranışlar sergileyip bazen eğlenmek bazen de gücünü göstermek maksadıyla şiddet uyguladıklarını belirtti. Hayvana şiddet uygulayan gençlerde; şiddete maruz kalma, taciz veya tecavüze uğrama gibi nedenlerinde yer aldığını söyleyen Öğretim Üyesi Dr. Gürbüz, ebeveynleri çocuklarına karşı yaptıkları olumsuz davranışlarını süzgeçten geçirmeleri, çocuklarını sürekli dikkatle gözlemleri ve bu tarz davranışların ileride daha büyük suçlara dönüşeceğini düşünerek önlem almaları hususunda uyardı.

    “Çocuğunuzun yaşıtlarına yaklaşımına dikkat edin”

    Anne ve babalara büyük görevler düştüğünü söyleyen Gürbüz: “Onların yaşıtlarına, bebeklere, yaşlılara, korunmasız canlılara, doğaya yaklaşımlarına iyi bakın. Çocuğa öfkeli davranış gösteren bireyler öfkeye ancak öfkeyle karşılık verebilecek bireyler yetiştirirler. Öfkeyi görmeyen cezalandırmayan, kınamayan ebeveynler de öfke normaldir kötü davranışlar olumludur mesajını vermiş olurlar. Öfke görüldüğü anda çocuğunuza güzel yaklaşın ve bu davranışın uygun değil, lütfen tekrar etme, bunu yapman yasak sonucunda iyi şeyler olmaz, zarar görürsün gibi yaklaşımlarla çocukları öfkeden uzaklaştırmak mümkün. Çocuklarını gözlemleyerek, yaşıtlarıyla ilişkileri, savunmasız canlılarla olan ilişkileri takip edilmelidir. Mesela oyun sırasında, saç çeken, bağıran, istediklerini şiddetle yaptırmaya çalışanlar daha çok şiddete yönelmeye başlayan çocuklardır. Erken dönemde fark edilen bu davranışların önüne geçmek mümkündür. Böylece topluma faydalı ve daha sağlıklı bireyler yetiştirmiş olunur.” diye konuştu.

    “Yetişkinlerin şiddet eğilimi de çocukluğa bağlı”

    Şiddet gösterme, güç gösterisi, kendini ispat etme, bir gruba katılma gibi sebeplerle öfkenin davranışlara olumsuz yansıması sonrasında, hayvana, doğaya ve insana karşı yapılan vahşice saldırılar sonradan kazanılan davranışlar değildir diyen Gürbüz, “Her ne olursa olsun ben bu davranışların hepsinin çocukluk dönemine ait izler olduğunu düşünüyorum. Çocukluk döneminde ebeveynlerin yaklaşım ve tutumları öfkeyi aslında nasıl kontrol etmemiz gerektiğini belirleyen en temel faktördür. Unutmayın öfkeyi yapıcılıkla bir spora, sanata yönlendirmek de yıkıcı ve topluma zarar veren bireyler olarak hayvana eziyet eden daha ileri giderek cinayet işleyen cani insanlar yetiştirmek de ebeveynlerin elinde” diye konuştu.

  • Hayvanlara yönelik şiddet protesto edildi

    Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (Haykonfed) üyeleri ve hayvan hakları savunucuları, hayvanlara yapılan işkence ve tecavüzleri protesto etti.

    Kurtuluş Parkı’nda bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, “Hayvanlara tecavüz ve eziyet edenler hapis cezasına mahkum edilsin” yazılı dövizler taşıdı. Sloganlar atan grup üyeleri, taleplerine ilişkin, Aile ve Sosyal Politikalar, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları yetkililerinden oluşan bir kurul oluşturulması talebinde bulundu. Hayvanseverler burada yaptıkları basın açıklamasından sonra parktan ayrıldı.